21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
MAYIS 1987 CUMHURİYET/U Adalararası taşıma haziranda ücretsiz tstanbul Haber Servisi Adalar arasında Şehir Hatlan tşletmesi vapurlanyla yapılacak seyahatin 1 Haziran 1987 gunünden itibaren ücretsiz olacağı bildirildi. Türkiye Denizcilik tşletmeleri Genel Müdürü Ahmet Yıldınm, KınahadaBurgazada ve Heybeliada arasında gerçekleştirilecek bu uygulamayla, Bostana, Kadıköy veya Kabataş istikametine gidecek yolculann aynı gişelerden yararlamrken yarattıgı izdihamın ortadan kaldınkmş olacağını bildirdi. Yıldınm, "Adalar araandaki iicret uygBİamasını kaldmp ada turlzminin gelişmesiııe katkıda buhnalacak, diger yandan kama «<*şım«nh|ı olan görrvimiri vatandaşlann lehinde gelişünniş olacağu" şeklİDde konuştu. MilliEğitim Vakfı Genel Kurulu yapıldı ANKARA (Comhuriyet Bttroso) Miili Eğitim Vakfı 7. olağan genel kurul toplantısı dün yapıldı. Müli Eğitim Gençük ve Spor Bakanı Metin Emiroglu genel kunılun açılış konuşmasında, 19 Şubat 1982 tanhinde kurulan Müli Eğitim Vakfı'nın mal varlığının beş milyar lirayı aştığını ve vakfın eğitim hi2metlerine katkısının 300 milyon tira dolayında olduğunu söyledi. Vakfın 1986 yılı faaliyet raporunda, 65 öğrenciye parasız yatılı okuma imkânuun saglandığı, 259 öğrenciye ayda 7 bin 500 lira burs venidiği, 315 öğrencinin de eğitim masrafının karşüandığı belirtildi. UGURMIMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GOZLEM Dinlence 87Fuan açıldı 8kow Ftaan"nda sergileaen yeni tekne model ve aksesuarlan büyuk flgi gördü. Istanbul Httton'da açılan Dinlence '87 Fuan'nda, TOrlriye, ABD, tngUtere ve F. Almanya'nın dunyaca Onlü tekne ustalanmn yeni dizaynlannın yanı sıra, her türlü tekne donanım ve aksesuarlan ile yat endüstrisinin en son yenilikleri sergüeniyor. Deniz sektOrflnun dunyada önde gelen bütün Fırmalannın flrthılcriırin sergüendiği fuar, 24 mayıs pazar günune kadar açık kalacak. Romanya Ftotriği'nin ztyareti İSTANBUL ( L S . ) Romanya Patrigi Theoktistos başkanlığında tstanbul'a gelen 7 Irişilik Rumen din adamı heyeti temaslanna basladı. Romanya Patrigi Theoktistos, bu görevine yeni seçümesi dolayısıyla dün sabah Fener Patrikhanesi'ne nezaket ziyaretinde buhındu. Theoktistos ziyaret sırasuıda Rumen halkının iyi dileklerini getirdiklerini belirtti. Fener Patrigi Dimitrios da konuşmaına "Türkiye'de yaşamaktan şeref duyuyoruz" dedi. HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı 1. Sayfada) açık oylama yapılacak. Yasa önerisinin kabulü için 267 oy gerekiyor. DYP grubıınun ANAP'ı desteklemesi nedeniyle yeterli sa>ının bulunması bekleniyor. (Baştarafı 1. Sayfada) Cutnhurbaşkaıu Kenan Evren'in rimizden Turgut özal, 12 Eylül anayasa değişikliği yasa önerisini sayesinde Başbakanlık makamıBaşbakan Turgut özal ile aralannna oturunca, 27 Mayıs'ın mahda vardıklan mutabakat uyarınca kum ettiği eski politikacılart yü"bekktmeden ünalaması" ve önüceilmek siyasetini benimsedi. Sa müzdeki hafta Resmi Gazete'de yayımlanarak yürilrlüge girmesi bekleyın özal'm altında imzası buluniyor. Yasa önerisinin yürürlüğe girnan yeni yasa önerisinde "Büyük mesi ile birlikte ANAP'ın referanTürk milletinin en önemli hasdum yasa önerisi TBMM'ye sunulaletlerinden biri kadirşinashğı ve cak. Bu yasa da Meclisin 23 mayısvefah oluşudur" denmektedir. ta tatile girişinden önce göruşülecek. "Türk milletinin vefalı oluşu" REFERANDUM YASAS1 doğrudur da Sayın özal'ın vefalı ANAP'ıa Başbakan Turgut özal olup olmadığı kuşkuludur. Eğer başkanhğında bir grup tarafından Başhakanımız vefalı olsaydı, herkesten önce, kendisini elinden sürdürulen referandum yasası hazırUklannın tamamlanmak üzere oldututup yükselten "ağabeyi Süley ğu kaydediliyor. Edinılen bilgiye göman DemireV'e karşı vefa borcu re, taslağı ortaya çıkan yasa önerinu ödemesi gerekmez miydi? Ne sinin üzerinde son düzeltmeler yapıyavk ki Saym özal'ın "vefa^sı lıyor. Referandum tarihi Yüksek Seancak siyasal çıkariar söz konuçitn Kurulu ile görüşme yapıldıktan su olunca gündeme giriyor. Kar sonra belirleaecek. Referandura yasa önerisinde şu hükümlerin yer alşısında capcanlı duran ağabeyiması bekleniyor: ni, 12 Eylül mezarlığına "siyasi • Halkov1ama$ının biçimi: Oy pumevta1" olarak gömmek isteyen sulalan beyaz ve mavi renkte olacak. özal'm çeyrek yüzyıl önce lmraMavi oy pusulalannın üzerinde "h«h'ya defnedilmiş ölüleri canlanyır", beyazlann üzerinde de "ttet" dınp seçim politikasmm gündeyazılan bulunacak. Beyaz kâğıt bumine getirmek istemesi, başka lunarnadığından kabul oylan içîn satürlü nasıl açıklanabilir? rı renkte pusula kullanılacagı yolundaki iddialar, YSK tarafından doğ27 Mayıs'ın üzerinden 27 yıl nılanmadı. Oy pusulalan içi görüngeçmiştir. Îmrah'daki ölülerin meyen fligranlı zarflara konulacak. yakınlarınm istekleri doğrultu• Gcf crsU oyl»r. Geçersiz sayılasunda başka mezarlara taşınması cakoylar da yasada aynntılı oUrak kimsenin karşı çıkmayacağı bir karardır. Demokrasinin kan da anlatılacak. ömeğin Üzerinde çift damga bulunan oylar geçersiz savaları üzerine kurulamayacağt, yılacak. yaşanan acı olaylarla anlaşılmıs, • Para c e a s : Oylamaya katılmak kamuoyunca benimsenmiştir. O zorunlu olacak. Katılmayanlar 15 günlerden bu yana siyasal gerek bin lira para cezası ödeyecek. çelerle idam edilenlerin sayısı • Seçmen külnUerinin düztnlengün geçtikçe yükselmiştir. mesi: Seçmen kutoklerinin güncelleştirilmesi ya da yeniden yazımı tartışNe var ki Başbakan Turgut masında "yentden yazuun AN.\P'ın özal, ölülerin amlartna dayanalchine oldugu" görüşü benimsendi. rak seçim yatınmı yapmaya kalYeniden yazımın genç seçmenlerin kışıyor; genç kuşaklarm bilmetamamımn kaydedilmesini sağlayadiği, yaşlı kuşaklarm yumuşatcağı, aynca erken seçim halinde seçmaya çalıştıkları husumetleri men kütağü yenilenmesine gerek kalcanlandırmaya çabahyor. mayacağı belirtiliyor. Yeniden yaam Bir askeri müdahalenin devir için bir pazar günü sokağa çıkma yadikleriyle bir başka askeri müda sağı Uan edilerek tüm seçmenler kaydedilecek. YSK'nin 3.5 ay gereküguu halenin devirdikleri arasında öne sürmesine karşm, ANAP yöneBaşbakan özal'ın yaptığı ayrıticileri de 2.5 ayın yeterli olduğunu mın yalnız ve yalnız seçim kaygısından kaynaklandığım görme savunuyorlar. • Referandum tarihi: Yasa önerimek köriük değil midir? sinde "Anayasa degişiklikjeri kabuEğer Menderes, Zorlu ve Polündtn 60 gün sonrati ilk pazar gülalkan dirilseler de bugün seçime nü halkoylamasına sunulur" ilkesi katılmak isteselerdi, Başbakan yer alacak. Ancak YSK'ye 15 gün özal ne yapardı? kadar erteleme yetkisi de tanınacak. Onlann da bir halk referandu Siyasi yasaklann halkoyuna sunuluş tarihi de bir geçici madde ile önerimuyla aklanmalarmı gerekli görde yer alacak. ANAP yöneticüeri, mez miydi? yasaklann temmuz sonu ya da ağustos ayı basında referanduma sunuUnutmayalırn: 82 Anayasası, labileceğim, referandumun eylul ayısuçlamadığı liderlere verdiği sina kalmayacağım belirtiyorlar. yasal yasak cezasmı, geçici • Konuşma sureleri: Referandum4'üncü maddesiyle saptayarak lar için iktidar partisine TV'de üç, halkoyundan geçmiştir. 1961 ana muhalefet partisine iki, MeclisAnayasası ise "Başlangıç" bölümünde bugün Turgut Özal'm se te grubu bulunan öbür partilere de birer konuşma hakkı tanınacak. çun malzemesi olarak kullanmak Cumhurbaşkanı da TV'den yapılaistediği kişileri suçluyordu. cak 10'ar dakikalık konuşma hakkından dilerse yararlanacak. Ancak Peki, 1961 Anayasası da referandumla Türk halkının onayın yasaklann ilgili halkoylamasında tüm partilere ve Cumhurbaşkanına dan geçmemiş miydi? birer konuşma hakkı tanınacak. ParSayın özal, iktidarım uzattilerin konuşma sıralan için kura çemak için çelişkilerin ve mantıkkilecek. sızlığm sarmallanna dolanmıştır. ANAP Baskanhk Divanı'ıun paBu yüzden ölülerin yanında ve zanesi günü yapacağı toplanuda redirilerin karşısmda bir garip siferandum yasa önerisimn de ele alınabileceği ifade ediliyor. yaseti yürütüyor. 12 Eylül döneminin eleştirilmesi• • • ni engelleyen 2969 sayılı yasanın referandum öncesinde yurürlükten kaldmlması konusunda ANAP yöneticileri çelişkili açıklamaJar yapıyorlar. (Baştarafı 1. Sayfada) Başbakan Turgut özal, "2%9'u kaldırmayacağız" derken Teşkilat Kıbns Rum Polis Örgütü KoBaşkanı Mehmet Keçeciler. "Öbür mutanı Friksus, şantajı yapanlapartiler ısrar ederlerse kaldınnz" nn ilk mektubu 23 martta Londdedi. ra'dan Kıbns Rum yönetimi liDEMtREL SAKARYA deri Kipriyanu'ya postalandığıMİTtNGtNDE nın anlaşüdığmı söyledi. MekKapatılan AP'nin Genel Başkanı tupta dioksin gazının uzaktan Süle>Tnan Demirel, bugün DYP'nin kontrollü cihazlarla Kıbns üzeSakarya'da düzenleyecefi mitinge rine püskttrtüleceği tehdidinde katılacak. Demirerin mitüıgte "köbulunulduğu belirtiliyor. tü idare"yi halka şikâyet etmest ve siyasi yasaklarla ilgili gelişmeler koŞantajcüardan biri, pasaport nusunda görüşlerini açıklaması bekve fidyeyi almak için Kıbns Rum leniyor. yönetiminin Londra temsilciliğiDemirel, bugün saat 07.30'da Anne gittiği sırada ele geçirildi. kara'dan karayolu ile Sakarya'ya giOlayla ilgili olarak biri Lefkoşa'decek. Demirerin beraberinde 200'e yakın eski AP mületveküi, DYP'nin da üçü Londra'da tutuklanan 4 milletvekili olmayan yöneticileri ile kişinin Kita Kuparis, eşi, kayınçevre illerden gdecek partililer bulubiraderi ile Thecla Andrea Chalnacak. Meclis çalışmalan nedeniyle louma olduğu bildirildi. KKTC, Sakarya mitingine DYP milletvekilKıbns Rum yönetiminin olaydan lerinin katılmayacağı öğrenildi. kendisini haberdar etmemesini Hazırlanan programa göre Adakınadı, Rum sozcü ise "eğer şanpazan gan önundeki miting saat tajalann tefaditlerini yerine ge13.30'da başlayacak. Demirel, aym tireceUerini gösterir bir işaret olgün Ankara'ya dönecek. Demirel'saydı, KKTC'ye haber in Sakarya mitinginin 12 Eylül'den bu yana yapılan mitingler arasında OLAYLARIN Siyaset günleri ARDENDAKI GERCEK en büyük olması amaçlanıyor. E\ RENKARADUMAN GÖRÜŞMESİ Cumhurbaşkanı Kenan Evren, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman'ı dün Çankaya Köşkü'nde kabul ederek ayhk olağan görüşmesini yaptı. Karaduman, bir saat süren görilşmeden sonra gazetecilere, "Sayın Cumhurbjşkanımu Be her zaman olduğu gibi memleketin çeşitli mesdelerini göruştük" dedi. TBMM Başkanı, bir soru üzerine erken seçim konusunda belirlenmiş bir tarih bulunmadığını bildirdi. Karaduman, referandum tarihi konusunda da söyle konuştu: " Anayasa de«işikBji ile birlikte bir de kanun taazim edilmektedir. Yaluoda TBMM'den geçecektir. O kanunun getireceği şartlara göre, referandum tarihi bellt olacaktır." Karaduman, bir başka soru üzerine de Cumhurbaşkanı Evren'in anayasa degisikügınj TBMM'nin meselesi olarak gördüğflnü bildirerek şöyle dedi: "Anayasa degişikligi konusunda Sayın Cumhurbaşkan\mız şöyie düşnnmektedirler. TBMM mesetesidir diye koDuya bakmakudııiar. Bu nedcnle Meclis de anayasanın birinci göraşmesjni yapmıştır. Tahmin ediyonım pazar günü ikinci goruşme bittikten sonra aaayassdaki degişikUkler son şeklini »UcakOr." Cumhurbaşkanı Evren'in TBMM'deki birinci görüşme konusunda bir görüş belirtmediğini de kaydeden Karaduman, "Anayasa degişikligini Cumburbaşkanınuzın veto etmesi söz koousu oUbilir mi?" şeklindeki soruyu cevaplandmrken, "Böyle bir duruma ihlimal vermiyoruı»" dedi. tNÖNÜ Ö Z A f l SUÇLADI Erdal tnönü, SHP MKYK'nin dünkü toplanusı öncesinde yaptığı açıklamada, hükümetin çeşitU teıtip ve manevralarla beceriksizliğini unutturmak istediğini, anayasa tartışmalanrun da bunun bir parçası olduğunu bildirdi. tnönü, toplantı öncesinde gazetecilere bu açıklamalan yaparken, MKYK'nin bazı üyeleri kendisini protesto ettiler. tnönO'nün gecen ay Siirt bölge toplantısı sonrasında düzenlediği basın toplantısında yanında oturan parti yöneticilerini kaldırmasını protesto eden bazı MKYK üyeleri, tnönü'nün açıklamalan bitinceye kadar MKYK toplantısına katılmadılar. rilen ve Til*y Öne> ile Nail Gürman'ın kauldığı komisyonda son şekli verilen bildiri, bugün Genel Başkan Erdal tnönü tarafından açıklanacak. Bildiride, 12 Eylül rejimi ile ANAP ortaklığmm son yaşanan olaylarla tescil edildiği belirtilerek, "Tiirkljede hayat pahalıhgı ve yolsudnklar her gecen gün artmasına, hak arayanlann gözmltına alınmasına karşm, ANAP iktidannın bir ayı aşkın süredir yasaVçı anayiLsanın özel bir maddesini halkın sorunlannı, zoriuklannı vc sıkıntılannı unutturmak amacıyla geniş halk kitlelerini Ugitendiren bunca yasaklar dunırken, kasıtlı olarak tartışoıaya açık tuttugu" kaydedildi. Bildiride, SHP'nin 12 Eylül rejiminin üriinü olan bugünkü anayasamn kaldınlmasından yana olduğu vurgulanarak, "Birfcaç maddenin degfyirilmesi, bu koauda yapılan tarbşnaUr hiçbir şekilde bugönkü anayasayı »klayamaı. SHP, tiimü tarOşılmadan 175. maddenin ete alınmasna bunun için karşjdır" denildi. MKYK toplantısında Genel Başkan Erdal tnönü tarafından son anda iptal edilen 1 Mayıs kutlama toplantısı da gündeme geirilerek eleştiri konusu yapıldı. MKYK üyesi Mehmet Moğohay, tnönu'yü bu karanndan ötürü elestirirken, şöyle konuştu: "ScndikaUnn, scndiluü haklannı, ijçi haklannı kabol eden partimn, işçtterin eUnden ahnmak istenen hak •nuna kavgasuun simgesi olan 1 Mayıs tsci Baynnnım kutlanıalıydı, iptal etmemeliydi. SHP gttcönü halktaa, emekçidea, işçiden almaktadır. Tnrkiyf de 1 Mayıs 1921 yılında işgal alttndaki tstantrol'da, İ922 yılında Ankara hükümetince de kutlanıntşur. 52 yıl sonra 1977 yılında meydana gelen bir olayı anımsayarak ürkek ve korkak bir duruma düşmîifüa. 1977 yıhnda ölen insanlana mezarianndaki sessizlik, bu iirkek ve korkak davnuuşımız karşıstnda bizi mahkum etmektedir. Tek umudum bn yanlışlıgın bir daha tekrar etmeyecegi ve «şci anıfının en kısa zamanda bu bayramı kutbyacagına olan inanaoıdiT." SHP MKYK toplantısında Adnaa Menderes, Faön Rnştii Zorlu ve Hasan Polatkan'ın Yassıada'daki mezarlarının naklı konusu da gündeme getirildi. Ancak, bu konuda söz alan MKYK üyeleri, SHP'nin mezarlann nakli konusunda taraf olmaması görüşünü dile getirerek, "tsteyen istedigi mezan istexlgi yere gotürür" dediler ve baa tesislere bu kişilerin adlanrun verilmesini eleştirdiler. ATALAY SAVIINMA YAPTI öte yandan, Sürt bölge toplantısında yaptığı konuşma nedeniyle kesin ihraç istemiyle disiplin kuruluna verilen Turgut Atalay, dün savunmasını yaptı. Atalay'ın disiplin kurulunda 2.5 saat süren savunması sırasında Siirt konuştnasııu bilerek ve isteyerek yaptığını, ancak sözlerinin carpıtıldığını anlattığı öğrenîldi. Edinilen bilgiye göre Atalay, disiplin kurulunda, "Parti benim konuşmamdan degU, ama konuşmamın yanlış biçimde deferlendirilmesi ve yorumUnınası Ue bu doğnılluda yapılan girişimler sonncu bnyuk yara almışlır. Şimdi el ele verip bo yarayı kapatmanuz gerekir" dedi. CtNDORUK: MtÜTARİZM Mİ, DEMOKRASt Mİ? DYP Genel Baskam Hüsamettin Cindoruk, bugün ya halktan emir ya da birtakım yerlerden komut alınması gerektiğini öne sürerek " B « DYP olarak halktan emir almayı yegliyoruz" dedi. Cindoruk, aralannda münfesih HP'lilerin de bulunduğu 200 kişinin partiye katılım töreninde yaptığı konusmada DYP'nin bir banşma partisi olduğunu kaydederek özetle şunları söyledi: "Siyasel yalnızca parlamentoda yapılmaz. Siyaset biitün yııri sathında ve halk içinde yapılır. Parlamentolan halk düzenler. Partamentolar Ue halk kopuk olamaz." DYP Genel Başkanı, "niye referaaduma evet dediklerini" de şöyle anlattı: "Halk eğer demokrasi istiyorsa, rcferandumda evet oylan çıkar. Referandumda halkın kaldıracagı yasak, Demirel'in, Ecevit'in yasağı degildir. Kalkacak yasak milletin kendi önundeki yasağıdır. Referandumda milletin kendisine sorması gereken soru 'Ben militarizmi mi, yoksa demokrasiyi mi istiyornm'dur. Biz halka gavendigimiz tcin referanduma evet dedik." Demirel dün DYP TBMM Grubu'nun kuruluşunun birinci yıldönümü nedeniyle Anadolu kulübünde verdiği iftar yemeginde yaptığı konuşmada, bu yaz siyasi yaşamın "knrak" olacağını belirterek, "Bütun arkadaşlanmızla Türkiye'yi bir oçtan bir uca pamuk gibi atacagu" dedi. ANKA'nın haberine göre Demirel 7 yülık zorunlu bir dınlenmeden sonra Türkiye'yi "Demir ökçe demir asa örnegi" gezeceklerini belirtti. Demirel bu yü halkın önüne muhtemelen iki sandık çıkacağını öne sttrdü. DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit, "demokrat geçinen bazı cevreleri" yasaklann kalkmasını önlemeye yönelik kampanyaya başlamakla suçladı. EceWt, "DSP'yi yasaklann kalkması uğruna pazaıiıga girişmiş ve odün vermiş gibi gostcrmek büyük haksulıktır" dedi. DYP'yi yeni bir anayasa hazırlama çalışmalannı hasıraltı ettiği için eleştiren Ecevit, SHP'nin de bu konudaki çağrılannı reddettiğini anımsattı. Rahşan Ecevit, dün yaptığı yazılı açıklamada panisinin anayasa konusundaki tutumunu anlattı. Ece\it, "Demokrat geçinen bazı çevreler, halkoylaması sırasında zihinleri bubmdırarak yasaklann kalkmasını önlemeye yönelik bir kampanyayı şimdiden başlatmıslardır. Bu konuda ANAP'a ve 12 Eylül rejiminin bekçiligini yapanlam destek olacaklan anlaşılraakudır" dedi. DSP'nin kuruluşundan itibaren 1982 Anayasası'na karşı mücadele actığına deginen Ecevit, bu anayasanın degiştirilme zorluğunun demokrasinin önünde engel oluşturduğunu kaydetti. Anayasa değişikliğinin kolaylaştınlmasını ilke olarak desteklediklerini belirten Ecevit, "Sonnnda Başbakan, Cnmhnrbaşkanı ile de anlaşarak anayasa degişikligini busbütün zoriaştına bir formulle ortaya çıkınca, DSP, o formüle de kesin biçimde karşı tavır almışür" dedi. DEMOKRAT GEÇtNENLER Panisinin anayasa değişikliği görüşmelerinde Mecliste ret oyu verdiğini anımsatan Ecevit, açıklamasında, özetle şu görüşlere yer verdi: "Bütün bu gerçekler*ragmeıı,Bemokratik Sol Parti'yi. gecki dördiiocii maddedeki yasaklann kalkması ugnına, pazariıga girişmiş vc odün venniş gibi göstermek, büyük haksızlıktır. Demokratik Sol Parti, geçici dördöncii maddedeki hukuk dışı yasaklann kalkmasını elbette temeani etmekle birlikte. bu konuda hiçbir islekte ve girişimde bulunmamıştır. Tersine. eğer geçici dördüncü maddedeki yasaklar kaldınlacaksa, anayasamn kabcı maddekrinde yer alan ve çok sayvda yurttaşımıa, hatta gelecek kuşaklan etkileyen haksız yasaklann da birlikte kaldınlması gerektigini, başından beri, ısrarla savunmuştur. Ama bu konuda 'demokrat' geçinen ban çevrderden en küçuk bir destek görmemiştir. Çelişki ve samimiyetsizlik, bir yandan anayasanın değişmesini istermiş gibi göıünüp bir yandan da anayasa degisikliginin kolaylastınlmasına üke olarak karşı çıkanlarda; üstelik. daha sonra anayasa değişikliğinin kolaylastınlmasına olduğu kadar zortaştınimasına da karşı çıkıp, ne istediklerini kendileri bile bilemez dnrnma duşenlerde; bir yandan yasaklann kalkması için girişimlerie bulunurmuş gibi göriinüp bir yandan da bunu engellemeye kalkışanlarda ve bu tür çelişkiler içinde bocalayanlan pek 'tuıarlı' imis gibi göstererek alkışlayanlarda aranmahdır! " 7 HAZİRAN SEÇlMt 7 haâracda 84 yerde yapılacak belediye seçimlerindeki adaylar 18 mayısta ilan edilecek. 7 haziranda 84 yeni belediyede yapılacak seçimler için propaganda süresi yann başlıyor. Belediye başkan adaylannın kesin listesi ilçe seçim kunıllannca 18 mayısta ilan edilecek. (Baştarafı 1. Sayfada) işçilerin reel gelirlerinin 1986 yılında ortalama yüzde 5.7 oranında gerilediği kaydedilen raporda, reel ücretlerin kamu sektöründe yüzde 4.1, özel sektörde de yüzde 4.4 azaldığı belirtildi. 1986 yılında sadece üst düzey bürokratlann maaşlannda yüzde 9'luk bir reel artış saglandığı ifade edilen OECD raporunda, asgari ücretin ise reel olarak yüzde 25 oranında aşındığı bildirildi. Ücret gelirlerinin 1987'de nominal olarak antınlmasına rağmen, bu artışın yine enflasyonun gerisinde kalacağı ve reel ücretlerin gerileyeceğinin tahmin edildiği belirtildi. 21 Nisan 1987 tarihini taşıyan OECD raporunda, Türkiye ekonotnisiyle ilgili başlıca değerlendirmeler özetle şöyle: " Hükümetin yüzde 5 olarak koydugu büyüme hedefinin aşılaca| ı ve yüzde 6.5 düzeyinde gercekleşecegi anlaşılmaktadır. Bu durum, ekonominin cari işlemler döviz açıgmı daha da arttıracaktır. 1986 yıhnda petrol ve hammadde fıyatlannın düşmesi, içerde birim işçilik maliyetlerinin azalması ve tanmda elde edilen iyi bir hasat, fiyat artıştarını düşük tuttu. Ancak yine de ulaşılan yüzde 30"un üzerindeki ortalama enflasyon hızı çok yüksektir. 1987'de ise, ithal petrol ve diğer hammadde fiyatianndaki ucuzluğun ortadan kalkmasıyla iç piyasa fiyatianndaki anış hızlanacak, TL'nin değer kaybının hızlanmasıyla da enflasyonun düşürülmesi daha da zorlaşacakur. Bu noktada tanm rekohesi de önemli rol oynayacaktır. Antienflasyonist polilikarun sürdürülebilmesi açısından hükümetin daha sıkı bir para vemaüye poUıikası izlemesi gerekmektedir. Merkez Bankası'nca para arzının kontrolü bakımından parasal programlamaya gidilmesi reform mahiyetinde olmuştur. Ancak Türkiye gibi ülkeler için parasal programlama oldukça güç bir iştir. Parasal programlamada para arzının kontrolü bakımından m : (geniş para ara) esas alınıyor. MJx olarak formüle edilen döviz tevdiatlarını da kapsayacak şekilde bir para arnnın izlenmesi daha faydalı olacaktır. 1986'da petrol fiyatlannın düşmesine ve petrol faturasının >an yanya azalmasına rağmen 1.5 milyar dolarlık cari işlemler açığı verildi. Dış ticaret hadlerinin Türkiye lehine gelişmesine rağmen açık bu kadar büyüdü. Ticaret hadleri aleyhte geiişmeye devam etseydi. durum daha da kotüleşebilirdi. 1986'daki hızlı talep artışt devam ederse, bu durum hera iç dengeleri hem de dö>iz dengesini daha da kötüleştirebilir. Ülkenin döviz rezervlerinin düşük olduğu göz önüne alınırsa. cari işlemler döviz açığırun artması ve ihracat performansındaki zayıflama, Türkiye' nin son 56 yıldır süren dış kredi itibannı tersine çevirebtlir. Bu oldukça önemli bir risktır." Ekonomi ve Dışişleri Bakanlan toplantısında bilgi için üyelere verilen Türkiye Raporu, dün de teknisyenler düzeyinde yapılan Ekonomik ve Kalkınma Komitesi loplantısında tanışmaya açıldı. Komite toplantısında Türkiye'yi DPT Müsieşan Ynsnf Bozkurt Özal'ın başkanhğında bir heyet temsil ediyor. Heyette Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Ruştü Saraçoglu, DPTİktisadi Planlama Başkanı Ali Tigrel, HDTM Dış Ekonomik İlişkiler Genel Müdürü Gazi Erçel yer alıyor. OECD'den kahraman" yapmıştı. Herkes Ecevit'ten yanaydı. Halk Ecevit' i seviyordu. Her yerde "Karaoğlan" türküleri çalınıyor, dolmuşların, otobüslerin arka camtanna Ecevit'in miğferii posterleri asılıyordu. Ecevit, saygtnlığının doruk noktasındaydı. İşte tam bu günlerde, hükümet içinde bir siyasal bunalım yaşandı. Başbakan Ecevit, yurtdışına gidecekti. Yerine kim vekâlet edecekti? CHP'li Orhan Eyüboğlu mu? MSP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımctsı Necmettin Erbakan mı? Ecevit, Erbakan'ı yerine "vekil" olarak bırakmak istemiyordu. Sorun bu noktadan kaynaklandı ve büyüdü. Sayın Ecevit, CHPMSP ortaklığını bozup bir "erken seçime" giderse, tek başına iktidar olacağını düşündü. Ancak, "evdekihesap çarşıya uymadı"... Ecevit, İzmir'de Aliağa rafinerisinin temel atma töreninde MSP ile aralanndakı köprüleri atan bir konuşma yaptı. Bu konuşma ile "erken seçim" yolu açılmadı; tersine, 1980 askeri müdahalesine yol açan gelişmeler başladı. 1. MC kuruldu, arkasından anarşi ve terör tırmanıjı, daha sonra, AP'den ayrılan 11 milletvekili ile 1. MC hükümeti yıkıldı, yerine Ecevit hükümeti kuruldu; Ecevit hükümeti, bir yandan terör ile öte yandan pariamentonun saygınlığını yerle bir eden "milletvekili transferleri" ile devrildi; yerme, Demirel başkanlığında 2. MC hükümeti kuruldu. Daha sonrasmı da biliyorsunuz. İç savaş başladı başltyordu ki, Silahlı Kuvvetler yönetime el koydu. Şimdi Sayın Özal, Ecevit'in 1974 yılında kapıldığı umuda benzer beklentiler içindedir. Yaptığı "siyasal manevra" ile eğer, yasakları halkoyu ile sürdürmeyi başanrsa ne âlâ!. O zaman özal, Demirel engelinden halkoylaması aracılığı ile kurtulmuş olarak seçimlere girecektir. Yasaklar halkoylaması sonucu kalkarsa, o zaman da DYP, DSP ve SHP'de "Bsklleryeniler" tartışması başlayacak, Özal, tam bu günlerde, partilerin Içindeki bu kargasadan yarartanma hesabı içinde "erken seçim" kararı alacaktır. Beklentisi budur; umudu budur; oynadığı kumar da budur. Tabii, hiç şüphe yok, Özal, cumhurbaşkanı olmak isttyor. Seçim aritmetiği elverirse, cumhurbaşkantığına adaylığmı koyacaktır. Ya seçimlerden beklediği sonucu alamazsa? Eh, o zaman da Dünya Bankası'nda mı olur, IMF'de mi olur, bir Arap bankasında mı olur, buralarda iş bulur, çeker gider. Sırtında "yumurta küfesi" yok ya! Diyelim ki yurtdışına gitmedi. O zaman da seçimlerden sonra Demirel başkanlığındaki 3. MC'ye belki başbakan yardımcısı olur. Ya da Demirel cumhurbaşkanı olur, Özal da Demirel'in başbakanı! "Olmaz" demeyin sakın, burası Türkiye "olmaz olmaz"; neler olmadı şimdiye kadar, neler? Sayın Ecevit, 1975 yılında erken seçimin kendisini tek başına iktidara getireceğini umıryordu. Ecevit, bu hesabında yanıldı. Hem kendisi hem partisi hem de demokrasi bu yanılgının faturasını çok ağır ödedi. Öyle sanıyoruz ki, Sayın özal da bu günlerde böyle bir beklentinin içine girmiştir. Siyaset adamları için en kötü "kılavuz" kendtlerini çılgınca alkışlayan partililerden oluşan kalabalıklardır. O kalabalıklar sabun köpüğü gibidirler. Bakarsınız yok olmuşlardır. Hem de onlara en çok gereksinim duyulduğu günlerde. AMKARA'dan YALÇIN P06AN (Baştarafı 1. Sayfada) Karşılıklı ağız değiştirmenin ahutda^artık "edebiyataramak" yanlış. Çünkü, yasaklann kalkmasından sonra, "edebiyat bir kenara kalkıyor", gündeme olanca ağırlığıyla "can pazan" giriyor. örgütler kimleri seçecek?.. örgütlere kim egemen olacak?.. Parti yönetimleri nasıl değişecek?.. Milletvekilliklerinde dağılım "eskilerle yenüer arasında" nasıl biçimlenecek?» îşte, yasaklann kaldırtlmasıyla birlikte önümüzdeki aylarda politik arenanın en çok ilgi toplayacak konulan... Her konu bir çekişmeye, her olay parti içi bir sürtuşmeye, her söz parti içi yeni birikimlere yol açabilecek... Türkiye "gerçek bir seçimi" tam on yıl sonra yeniden yaşayacak. Türkiye'de "en son gerçek seçim" 1977yılma rastlıyor. 1983 seçimlerinin hangi yasaklarla, hangi kapatılan partilerle yapıldığı tarihin sayfalarında gömülü. örgütlerin ağırhğmı duyurduğu, partilerin gerçek kongrelerden geçtiği, milletvekillerinin gerçek önseçim elemesini aşabildikleri en son seçim 1977 yılında. Aradan on yıl geçiyor. Örgütün sesini duyurabileceği ve tüm partililerin yeniden katılımımn eksiksiz sağlanacağı seçim işte şimdi yapılıyor. Bu ise, "öz evlatlarla yeni evlatlar arasında" aslında baştan beri var olan çekişmeyi, çelişkiyi su yüzüne çıkarttyor. Şu tür hesaplar kulisleri daha da yüklüyor Referandum eğer ağustos ortalannda yapılır, ardmdan da erken seçim kasım başmda gerçekleşirse, partiler kongreleri için yeterli zamanı nereden bulacak?.. Parti kongreleri yapümadıkça, erken seçim halinde partiler seçimlere "şimdiki örgüt ve şimdiki parti yönetimleri" ile gidecek. "Fiiliyattakiçatışma" işte buradan kaynaklamyor. Yasaklanndan annacak eski politikacılar "Şitndiki örgutlerle seçime i d l " i i l k b l görevde bulunanlar buna karşı çıkıyor. Hatta, bir adım daha ileri giderek "Eski ne demek, bizler bile eskidik, aradan şu kadar yıl geçti ve demokrasi mücadelesini biz yaptık, onlann yasaklannı kaldırdık" diişüncesini öne sürüyor. Eskiler ise, "Yasaklan kaldırmak demokrasinin gereğidir, potttik mücadele örgütten geçer, şimdiki örgütlerin çoğu 12 Eylül'ün devamıdır, bundan annmak için üçelerden baslamak üzere illerde ve parti üst yönetiminde değişikliklere ihtiyaç vardır" görüşünde ısrar ediyor. Erken seçim halinde, partilerin bugünkü yöneticileri, daha şimdiden "Hem seçime hazırlanmak hem de parti kongrelerini düzenleyerek yeni bir kongreye gitmek o kadar kısa sürede imkânsızdu" diyor. Yasaklılar ise, "Madem bizler seçilmekte güçlük çekecektik, o zaman biZİm yasaklanmız süs olsun diye mi kaldınhyor?" tavrmdan bir adım gerilemiyor. Işin püf noktası şurada düğümleniyor: 12 Eylül sonrasında kurulan ve daha sonra yasaklı liderlerin cuntası altında biçim değiştiren partilere, eskilere göre, "hâlâ 12 Eylül kalmtılan egemen". Demokrasinin tam yerleşebUmesi, öncelikle partilerin kabuk değiştirmesine bağlı. Böyle bir değişim "yasaklan kaldmlanlann katılacağı ilçe, il ve genel kongrelerle mümkün". Bir başka deyişle, "12 Eylül kalıntılanndan annmak gerek". Bu düşünceyi doğal ki, halen örgütlerde ve parti yönetimlerinde bulunanlar içlerine sindiremiyor. Yasaklılar "Bu örgütler bizleri seçmeyebilir" kaygısma kapılıyor. Yenilerin ise tüm kozları "şimdiki örgütler". Yeniler, partilerin kabuk değiştirmesinden yana değil. Gerçek durum şu: Eğer referandumun ardından erken seçime gidilirse, partilerin kongrelerini yapamayacaklan hemen hemen kesin. Hatta, belki Demirel ile Ecevit'in bile DYP ile DSP'nin başına hemen referandum sonrası gelme olasıltkları zayıf. Çünkü, hem erken seçime hazırianmak hem de kongre düzenlemek çok güç. Çünkü, zaman yok. tşte, bu zamansızlık "eskiyeni çelişkisini" alabiidiğine arttıracak gibi görünüyor. Yok, eğer erken seçime gidilmezse, o zaman partilere geniş zaman kalıyor. Bu da kongre kulislerini samldığının ötesinde canlandıracak. Parti örgütünün yenilenmesi ve parti yönetiminin paylaşılma mücadelesi hız lanacak. Kısaca, yasaklann kalkmasmdan sonra, seçim erken de olsı zamanında da olsa, "eskiyen çekismesi" tüm siyasal partileriı ufkunda görünen ana sorun ni teliğini yoğurdukça yoğuracak.. özellikle 12'ler içinde yer alan MıuafTer Saraç, TevTık Çavdar, C«hit Angın, Mustafa Gundeşliogla, Cahit Tal*s ve Yaknp Kepenek'in protesto için MKYK'ye katılmamalan nedeniyle Erdal tnönü toplanuyı gecikmeyle başlaiü. lnönü'nün yeterli çoğunluk sağlanması için beklediği sırada, "Gazetecilerle birlikte çogunlugtımuz var. Onlan saymazsak çogonluğumuz yok galiba" demesi üzerine, Genel Başkan Yardımcısı Ibrahim Önen, yeterli çogunluğun bulunduğunu, öteki MKYK üyelerinin biraz sonra toplantıya geleceklerini bildirdi. tnönü, bunun üzerine toplantıyı başlattı. tnönü'nün toplanunm basına açık bölümündeki açıklamalannı biürmesinden sonra protestocu MKYK üyeleri, toplantı salonuna girdiler. Protestoculardan Genel Sekreter Yardımcısı Yakup Kepenek'in ise tnönü'nün açıklamalan sürerken toplantıya kauldığı, ancak baskanhk divanı üyeleri için aynlan böltoıde oturmamayı yeğlediği dikkati çekti. SHP Genel Başkanı tnönü açıklamasında, TBMM'de birinci tur görüşmeleri tamamlanan anayasa değişikh'ğ; önîrisinin başlıca amacımn siyasi yasaklann kalirlmasını engellemek olduğunu bildirerek, Türkiye'de bugün birinci meselenin dayanılmaz bir biçimde artmış olan hayat pahahlığı olduğunu söyledi. tnönü, ara seçimler sırasında küçuk çiftçiye ve üreticiye destek önerüeri getirdiklerinde ANAP'm buna karşı çıktığını anımsatarak, iktidann yeni açıkladıgı tanm paketini kandırmaca olarak niteledi. SHP MKYK toplantısuıdan Güler Tanyolaç'ın istifası ile boşalan Genel Sekreter Yardımcılıgı'na Sım Öıbek seçildi. Güler Tanyolaç bir süre önce Genel Sekreter Fikri Sağlar ile anlaşamadığını bildirerek istifa etmişn. Özbek'in Genel Sekreter Yardımcılıgı'na seçilme kararı MKYK'da oybirliği ile ahndı. MKYK toplantıanda, SHP'nin yasaklann kaldınlması konusunda yapılacak referandum karşısındaki tavn da görüşüldü. Bu konuda bir karar ahnmamasma karşın, SHP'nin yasaklann kalkması için evet oyu verilmesi yolunda tavır takınması, ancak bu konuda açılacak kampanya öncesinde örgütün görüşünün de alınması benimsendi. Aynca SHP'nin anayasa konusundaki tavnnı ortaya koyan bir bildiri yayımlanması kararlaştınldı. MKYK'ya Hmr Eksi, Erzan Erzurumlnoğlp ve Mehmet MogoJUy tarafından öne Dış 2 ilkokulda Lefkoşa'ya (Baştarafı 14. Sayfada) Ankara, yumuşama sürtcini askeri, ekonomik ve iıtıanı boyutlanyla bir bütün olarak görüyor. Bu çerçevede askeri alanda yapılan silahsızlanma anlaşmalan ve güven ortamını anurmaya dönuk önlemlerin ekonomik ve "insani" alanlarda sağlanacak gelişmelerle desteklenmesi gerekliliğine inamyor. Ankara. Sovyetler Birliği'nde Komünist Partisi lideri Gorbaçov'un inisiyatifiyle başlatılan glasnost (açıklık) politikasını da "flgiylt" izliyor. Sovyetler Birliği'nde daha geniş özgürlükler tamnmasına dönük uygulamalar örneğin: Saharov'un serbest bırakılması, Sovyet Yahudilerine göç etme izni verilmesi Ankara'da dikkatle not ediliyor. Ankara açısından "glasnost" poliükasının sürekli olması ve bütün Doğu Bloku ülkelerini kapsaması önem taşıyor. Bu bağlamda Doğu Bloku'nda "glasnost" rüzgârlannın estiği bir dönemde Bulgaristan'ın Müslüman Türk azınlığa uyguladığı baskı politikasında değişikliğe gidıp gitmeyecegiAnkara açısından merak konusu oluyor. Yumuşama sürecinin TürkSovyet ilişkilerinde yeni bir dönemin kapısını aralaması muhtemel gözüküyor. Türkiye, SovyetJer Birliği karşısındaki politikasını kendi çıkarlan ekseninde belirlemekteyse de, bu ilişkilerin DoğuBatı ilişkileri konjonktürunün etkisine açık olduğu da bilinen bir olgu. (Baştarafı 1. Sayfada) ların aranmasına devam edildiğini bildirdi. Atatürk büstlerine yapılan saldırı dün sabaha karşı 03.00 sıralannda meydana geldi. Birbirine yakın olan ilkokullardaki Atatürk büstlerine yapılan saldınnın sahura kalkıldığı saatlerde meydana gelmesinin ola>n bazı dinci gruplann yaptığı yönündeki görüşlere ağırlık kazandırdığı bildirildi. Cemile Besler tlkokulu'nun Atatürk büstünun parçalanması sırasında okul bekçisinin gürültü üzerine bahçeye çıktığı ve iki kişi olduğu sanılan saldırganlardan birini kaçarken gördüğü beünildi. Görgü tanığı olmayan Kayışdağ Ükokulu'ndaki olayda ise saldırganların büstün başını gövdesinden ayırarak taş ile parçaladıkları öğrenildi. Olay üzerine Kadıköy Kaymakamı Ergun Gokçay v« İlçe Milli Eğitim Müdürü Abdiilkerim Denge her iki okula da giderek incelemelerde bulundular ve rapor düzenleyerek saldınyı Vaü Nevzat Ajvz'a bildirdiler. Kaymakam Ergun Gökeay, "Beton dökme olan büstleri kaidelerinin üzerinden alarak taş ile parçalamışlar. Olay cmtıiyete inlikâl etti. Tahkikat devam ediyor" dedi. Kadıköy Emniyet Amiri Umit Bagbek ise olayla ilgili araşannanın devam ettiğini ve henüz bir ipucu bulamadıklannı söyledi. Kayışdağ ve Emekevler mahalleleri sakinleri Atatürk büstlerine yapılan saldınları kınayarak, olayı bazı aşırı dincilerin gerçekleştirdiklerini öne sürdüler. Turizmde (Baştarafı 1. Sayfada) çekiyor. Son derece giizel tatil olanağı sağlayan ksunplanmız vardır." Yunanistan'daki turistik otellerle Türkiye'deki otellerin "kıyas dahi edilemeyeceğini" savunan Ersü, "Biz her şeyin başında ikramı seven bir milletiz. Onlar ise parayı nereden kısacaklannı düşünürler bep" dedi. Antalya Talya Oteli İşletme Müdürü Günaç Giirkaynak da yatak ve kahvaltı ile 125 dolar olan fiyatlannın sezon başındaki döviz kuruna göre sabit tutulacağmı belirterek, "Biz yurtdışındaki miişteriler için de pahalıyız. Bülun diınyada en pahalı tesislerden biriyiz. Buna karşın, bu fiyatın karşılığını veriyoruz. Anlaşamadığımız nokta, pahalı ile kazığın karıştırümasıdır" görtişünü savundu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle