19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
JBAT 1987 * * NA HİPODROMITNDAN HABERLERİN DEVAMI CUMHURIYtJ/n tander günün bankosu ET EKİNCİ •ak: îstikrarh gıizel yarışıran Aldemir \e bu yarıc iyi koşacak olan Arkarasındaki tnücadele, yanncisini belirleyecektir. Alo n l a n n a bu iki atı da yazyarar var. Yarışın sürpriz k'tir. yak: Adana'da başanlı ya;ıkaran Şahander, idman n durumuna göre yarışın slı ismi olmakla beraber, banko atıdır. Uzun mesapo yanşlarında daha iyi ık izlenimini veren Hıdır:, yarışın sürpriz ismidir. yak: Cumartesi günü bekyarışı yapmasmın cezasını Büyükmurat ve istikrarh ^arışlar çıkaran Cahit ara;i çetin mücadele yanşın birincisini belirleyecektir. Gilşah daha sonra şans verdiğim isim olup Golden Age yarışın sürpriz ismidir. 4. Ayak: Seri temposu ile yanşı götürecek olan Gunışığı, iyi durumu ile benim birinci atımdır. Yüreğir ve Ezerath daha sonra şans verdiğim isimler olup Perişah yarışın surpriz atıdır. 5. Ayak: Bu yarışını çok iyi koşacak olan Küçüknecma, benim birinci atımdır. Perişan 1 ve Necma 35 daha sonra şans verdiğim isimler olup, Neşemsin yarışın sürpriz atıdır. 6. Ayak: Caner, ağır kilosuna rağmen yarışın en şanslı atıdır. Alibaba daha sonra şans verdiğim isim olup Küçükzehra ve Karamurat yarışın sürpriz atlarıdırlar. Karar günti HADİ ULUENGİN BRÜKSEL İki yılı aşkm süredir Avrupa Parlamentosu'nda süruncemede kalan "Ermeni raporu" konusunda karar bugün belli olacak. Belçikalı milletvekili Jaak Vandemeulebroucke tarafından hazırlanarak, 1915 "tehcir" olaylarını bir "soykınm" olarak niteleyen ve bu soykınmın hem Ankara hem de AET başkentleri tarafmdan resmen tanınmasını isteyen rapor ve karar tasansı bugüo de Avrupa Parlament Komisyonu'nda oyla por ve karar tasarısımn^ gibi benimsenmesi du Ermeni tezleri ilk kez ulu bir organda resmilik emsal oluşturacağınd diplomasisinin soruna; önemli bir darbe 3 tersi durumunda, yani' ulebroucke rapor ve i nsının reddedilmesi halinde ise, Ankara orta vadede bir başarı kazanacak ve konunım uzunca bir süre Avrupa orgfclarında gündetne gelmesiai enjBleyecek. Şu anda en güçlü'blasıhV olarak gözüken "orta j»l" formulunün gerçekleşmesi, yani "soykınm'dan söz eden rapqrun kabul edilmesi. Bun» kar^lık "soykınm" yerine "karşılıklı üziicii olaylardan" bahseden karar tasarısının onaylanması durumunda ise hem Türk hem» de Ermeni tarafları için değişik "yorumlama" imkânları doğacak. Ankara, karar tasarısında "soykınmın" yer almadığırii ifade ederek Ermeni tezlerinin geçersiz olduğunu ileri surebilecek. Buna karşıhk, Ermeni tarafı da, rapordaki "soykınm" ibarelerine atıfta bulunarak kendi görüşleri doğrultusunda propaganda yapabilecek. Türk dış politikası için son yıllann en önemli konulanndan birini oluşturan "Ermeni raporu"nun oylanması öncesinde durum Brük^el'de şu biçimde şekilleniyor: 51 üyeli Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyonu'nda "kesin" Ermeni ve Türk yanlılarının sayısı hemen hemen eşit. Buna karşılık, parlamentodaki siyasi eğiİimlerden hiçbiri oylama için grup karan alm^ değiller. Yani, Fransız ve Yunanlı milletvekillerinin dışındaki parlamenterlerin "vicdanlannın sesine uyarak" el kaldırması bekleniyor. Buna karşıhk, siyasi komisyondaki genel eğilîm, Türkiyeyi açık bir "soykınm"la suçlayan bir karar tasarısının kabul edilmesi yönünde degil. Bu yüzden de, "ıbmlı" sosyalistlerin ba çektiği bir gnıp, Vandeme tasarısının " için onergeler ha ış durunıda. Alman nıilletİ Hansch'ın imzasını ta$»yan 32 önergede, esas olarak, 1915 olaylarının "ksrşıhklı üzücü olaylar sonucunda gerçekkştiği" behrtiliyor ve bu karar önergelerinde "soykınm"dan söz edilmiyor. Şu anda Brüksel'deki genel nı, Hansch tarafın^n hazırtânan önergelerın, .şjgp gruplann dan kaB olcı J olduğu "e de kesffllk jcek ihtimaller olarak değerleudirümqfo/. Yani, her şeyin esas olarak oylama sırasıu^ beiü olacağı görüşü ağır babtyor. Bu arada, değişiklik önergeleriıjp benimsenmesi durumunga, ortaya hukul dişkîİrOT durumun da Y . ^^neürtilivor. Parlamento içtüzflBtaİŞbre, hazırlanmış olaj1 rarwrasaıHıyla, kabul edilen karar metninin çelişkili olması durumunda, rapor hazırlayıcısının buna itiraz etmesi ve konuyu yeniden gundeme getirmesi müntkâk Ancak, Belçikah mületvekiliflyk Vandemeulebroucke'nin bflPf bir durum karşısında ne y a ^ ' T " ' ı i ' i kazanmış değiL* Öte yandan, bugunkü^, öncesinde, Brüks Ermeni lobileri durumdalar. Her ikîtaraf da komisyon üyesi milletvekillerini kendi görüşleri doğrultusunda etkileyebilmek için yoğun çalış.malar yapıyorlar. Ancak, bu kulis faaliyetlerinin ne dereceye kadar etkili olacağı kesinlikle kestirilemiyor. Normal prosedüre göre, rapor ve karar tasarısının siyasi komisyonda oylanması durumunda, konu Strasbourg'daki Avrupa Parlamentosu'nun gündemine gelecek ve buradaki nihai oylamayla son şeklini alacak. Bu arada Avrupa Parlamentosu Demokratik Birlik Gruby üyesi Yunanlı milletvekili Yannis Boutos, Turk yetkililerle gayri resmi temaslarda bulunmak uzere 1 martta Turkiye'ye gelecek. Boutos'tftı ziyareti bir hafta sürecek. DOâAN Houston 'dan telefonla edindiği(Baştarafı 1. Sayfada) miz bilgilere göre, Ertürk, Baştürk'le gorüşüyor ve "Taşdelen bakanın özel doktoru Cengiz köyuneyapıkm baskını"antatıAslan'a mutlaka danışıyor. yor. Ayrıntılarıyla aktardıktan sonra Devlet Bakanı Güzel, şuDolayısıyla, şu ya da bu konu eklemeyi unutmuvor: nu hakkmda "Özal'ın talimat "Sayın Başbakana bu oiaytt vermesi", en azından şu güne aktanp aktarmamak konusunda dek pek gerçekleşmiş değil. Bel j ki bundan üç dört gün kadar ön; "karar size, oradaki doktorlara K jut. Sayın Başbakana bu bilgüer ce bu yonde bir denemeye geçiliyor. Ancak, ateşi 37'lerde, mutlaka verilsin diye bizim bir 37.5'larda seyredince, basın topısrarımız olamaz zaten." Gerisini Houston'dan dıin öğ lantısmın bu akşama ertelenmiş olması gibi, bu tür bilgi aktarreniyoruz. Hasan Celal Gtizel'in akıardığı bilgiler "Özal'ın , malarına ve talimat vermelere de çevresi tarafmdan " değerlendi ara veriliyor. riliyor. Özol'ın çevresi, doktorSağlık durumundaki gelişmelara danışarak, ameliyattan bu lere paralel olarak, bir başka yana alınan bir ilke kararım ııynoktanm daha hemen hemen keguluyor: sinleşmiş olduğunu öğreniyoruv ' Başbakanla ciddi konular Özal ancak mart ayının ikinci görüşülmesin. Kendisini üzebilehaftasında geliyor Turkiye'ye. cek konular ele alınmasm." Öpüşmesine, el sıkışmasına Bu ilkeye uygun oiarak, kendisini hemen her gün görebilen doktorlar izin vermiyor. Bu neler de dahil olmak uzere, "müm denle başkentte gerek hükümet, gerekse ANAP çevreleri "Özal'ı kün olduğu kadar Türkiye ve karşılama töreninden vazgeçTurkiye'ye dönük sorunlar" me" eğilimini taşıyorlar. Ya da Başbakanla görüşulmüyor. Hat"•nasıl bir karşılama töreni" düta, Özal'ın kendisi Turkiye'ye zenleneceğine ilişkinformül arıyönelik herhangi bir soru yöneltirse, çevresi mümkün olduğu öl yorlar. örneğin, "Özal'ın uçağınt Ankara'daki bir askeri haçüde ""soruyu saptırmaya ve vaalanma indirmek" gibi... unutturmaya'" çalışıyor, başka alanlara kaydırmaya çalışıyor. Sözü edilen ilke karan çerçevesinde "Hakkâri'nin Taşdelen köyune aynlıkçı unsurlann gerfekleştirdiği baskm" Başbakana lmıyor. Gerçi, bu akşam c bir olasıhkla TV'de n düzenleyeceği basın topekranlara geliyor. Son an' defcişiklikjîmffzsa, Özal ANKARA (Cnmhuriyet BügMfajpBfe* Belkı rosu) Ürdün Büyukelçiliği 1. nı TVgönişmesi öna Kâtibi Ziya J. Sati'yi öldürme 'yine de haberdar" edilebilir. olayına kanştıkları gerekçesiyle \ncak, bu olayın üzerinden 40 daha önce DGM'de yargılanan aati aşkm zamanın geçtiği ve şu A. Musa Amerin ve Ali Kent'in satırlarm yazıldığı ana de kendi Genelkurmay Askeri Mahkemesine bilgi verilmedıği kesin. si'nde "casusluk" suçuyla yargıBaşbakan kendi isteğine bağ lanmalanna dun devam edildi. lı olarâk Turkiye ile zaman za Samk vekilleri sanık ifadelerinin man telefon göruşmeterini siir"işkence" altında alındığı yolundunıyor. Örneğin, onceki gün daki iddialannı yinelerlerken, Devlet Bakanı Ahmet Karaevli mahkeme, sanıkların TRT taraile bir telefon gorüşmesi yaptığı fından da kaydedilen emniyet biliniyor. Trakya da açılan bir keşfi sırasındaki ifadelerini videtelefon santralınm "i/lt göriişme odan izledi. Sanık avukatları, bu sifaslından " Karaevli ile görüş keşfe EHJM Savcısı Ülkü Coşme yapıyor. Daha sonra danış kun'un asker olmasına karşın simanı Adnan Kahveci'yi arıyor. vil kıyafetle katıldığını, bunu bil' ' Türkiye 'de ne var ne yok'' di meyen sanık Amerin'in kendisiye soruyor. Ama, bu görüşme ni "emniyet mensubu" sanarak lerde de kendisine herhangi bir ilk ifadesini lekrar etmiş olabibilgi verilmiyor. leceğini ifajde ederek, bunun zaHangi konuyla ilgili olursa ol bıtlarâ f r n r H H r " " ' istediler. sun, Turkiye'ye dönükbilgilerin Askeri Mahketümü Özel Kalem Müdürü Te dünku duruşmada fik Ertürk 'te toplanıyor. ^ ton'dakj "kSit adam", şu günkeme heyeti sanılc vekilleriJlerde Özel Kalem Müdürü Ertahliye istemini kabul etmeıi*rk. Özel Kalem Mudüru elbetve durubinavı ileri bir tarihe te kendi başma karar vermiyor. atn. PENCEEE (Baştarafı 2. Sayfada) de uyarmalı ve eleştirmelidir. Bu particilik değildir; demokrasiyi yeğlemek anlamına gelir. Eleştiri, partinin içindeki vıöt vtdı ve dedim dedi kazanını körüklemekle olmaz; bu işi holding basını yetkinlikle yapıyor; ' SHP'nin bir altemattf oluşturamayacağı ileri sürulüyor. Eğer gerçek böyleyse, Türkiye'de demokratik rejim uzun bir süre kuru lamayacak demektir. SHP bir alternatif oluşturabilir mi? Dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun, antidemokratik bir rejimde demokratik bir programla ortaya çıkan sol parti (toplumsal tabana dayanıyorsa) alternatif demektir. Ama SHP'den hem IMF'nin hem TUSİAD'ın hem büyük holdinglerin begenecegi bir "nttematif program" bekleniyorsa, boşunadır ve bir çarpıkjık söz konusudur. Bu çarpıklık, kökü dışarda kaprtalizmin ideolojisi altında ezilmiş kafalarda bulunur. • Peki, sol başarı kazanabilir mi? Bu işin sonunda başarı da dogaldır, başansızlık da olabilir. Bizler elimizden geleni yapanz; basan sağda olunca sağa, sota sarkınca sota donen rüzgâr horozlarının hesaplanna girişmek, karaktersiz ve zayıf kişilerin mesleğidir. r m GÖRÜŞLERI 81 rm* ı/unfB KttMUM IMİN 54 t3 21 12&4 3245 523 537 2543 23 2M 2578 138 183 Özal, basının önüne çıkıyor ŞEBNEM ATİYAS HOHJSTON Methodist Hastanesi'nde geçirdiği "bypass" ameliyatından tam on beş gün sdpra Başbakan Turgut Özal, $asmla bu sabaha karşı görugprulüyor. Başbakana yine ilk Hez dün sabah aynntısıyla Türk basın özetlerinin iletildiği, hatta Uludere baskınında 14 kişinin öldüğü haberinin bile anlatıldığı bildirildi. Başbakanlık Basın Danışmanı Can Pulak dünkü açıklamasında, Özal'ın yalnızca Devlet Bakanı Ahmet Karaevli ve Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy ile telefon görüşmesi yaptığmda ısrar ederken, Başbakan kendi fcendine, danışmanlarının bile haberi olmadan bir ziyaretçi kabul etti. Bu ziyaretçi İş Bankası Yönetim Kurulu üyesi ve Borusan Yönetim Kurulu Başkan Vekili Hulisi Çetinoglu.Çetınoğlu, Özal'ın Yeşilköy'den komşusu. TİSK Başkanlığı'nı da Halit Narin'e karşı iki o v u tavKp.ien işadamı olarak bıi Ç e i i j ^ m ^ B ^ ^ ^ ^ ı . ziyaret rıdorda Özal'ın tek bir hemşire eşliğinde günluk yüruyuşünü yaptığmı görunce dışarı çıktı. Özal, Çetinoğlu'nu görunce koluna girdi, birlikte yurümeğe başladılar. Hulusi Çetinoğlu, bu yürüyuş boyunca hemşirenin hiç itiraz etmediğini, Başbakan'ı çok sağlıklı bulduğunu, kendisiyle sadece "havadan sudan, hâstaneden" sohbet ettiğini anlattı. BASIN TOPLANTISI Öte yandan basın danışmanları, Başbakan'm sabaha karşı TSİ 02'de başlayacak toplantısı için bütün gazetecilerden yazıh sorular aldılar. Başbakan'ın daha önce, geçen pazartesi gunü basın toplantısı yapması düşünülmüş, ancak toplantı daha sonra ertelenmiş, Özal bunun yerine kendi sesinden bir mesaj yayımlamıştı. Doktorların, yasakları iyice gevşetmesiyle birlikte Özal, dür Devlet Bakanı Ahmet Karaevli ve Ulaştırma Bakanı Veysel Ata soy'la birer telefon görüşmes yaptı. özal, daha önce tpsala te îefon santralının hizmete girmes nedeniyle kendisini arayan Ka raevli'ye telefon etti, santrahı hayırlı olmasını diledi. Dah, sonra Atasoy'la görüşen Özal Zonguldak'ın Alaplı ilçesi seçim lerinde ANAP'ın kazandığı ba şan nedeniyle kendisine teşekku etti, "Ben yokken hepiniz çok i; çalıştınız" dedi. 516 12 21 241 r 52 234 524 23 5*2 31 GJ G3İ [54İ 3 KOŞU: F: Aldemir, P: Ar; 1, S: Faik KOŞU: F: Şahander, P: Hıtepe, S: Demirbey. KOŞU: F: Cahit, P: Büyükt, P: Gilşah, S: Golden Age. KOŞU: F: Gunışığı, P: Yüp : Perişah, S: Ezerath. KOŞU: F: Küçüknecma, P: an 1, P: Necma 35, S. Nein. KOŞU: F: Caner, P: Aliba>: Küçükzehra, S: Karamu f Amerin ve Kent'e \!L '«I İ20İ »abzongpor seyîrcisiz tarafı 14. Sayfada) dan da hükme Beden Terbindeki Ceza Yönetmeliği'nde 1 de Futbol Müsabaka Yöneliğı'nde yer verilmiştir. Zira um aynı zamanda cezalann >elliği prensibi ile de bağdaşnakta, hakla haksız tüm seileri içermektedir. Şimdi bu mün, yani, tedbirin uygulailmesi için yine 26. maddenin ve (2/b) fıkralarında belirtihususlann esaslı şekilde araşması gerekirdi. Gelecek müakalar için emniyet ve inzibasağlanamayacağı hususlan ,leri Bakanlığı'na bağlı valilik a emniyet müdurluğünün ra•larına dayandınlmalıydı. Zijüvenlikten hiç kuşkusuz lçişı Bakanlığı sorumludur. Esa. Futbol Federasyonu özel kolkuvveti olmadığı için her ha:ârda bu yola başvurmak zoıdadır. Yoksa, gereken incele:1er yapılmadan, yüzeysel ve •i yaklaşımlarla alınan "sahas m kapatılmasr kararlarını gulayabilmek için daha çok venlik önlemi alinması gerekeir. Bunu da kolluk kuvvetlerı pacağına göre onlann görüş ve porları alınmaksızın sahaların ıpatılmasının hiçbir haklı ve sal yanı olamayacağı gibi akne çok sakıncaları doğabilir. te yandan tedbir mahiyetindeböyle bir karann Beden Teryesi Genel Müdürlüğü onayıı sunulması gerektiği görüşün:yiz. Ayrıca Futbol Federasyou hukuk dışı toplantı biçimini e bırakmah ve alınan tüm kaırlar toplantıya katılan üyeler; atıında imzalanarak karara ukuki kesinlik kazandınlmalıır. Bilgimize göre kararlar bironraki toplantıda üyelerce ima altına alınmaktadır. Ömer Şeci Celaloglu (Tüccar Belediye Meclisi üyesi): Bu ceza Trabzonspor'a değil Trabzon1 da futbol seyircisine verildi, hem de hak etmediği halde. Olaydaki tahrikleri hiç dikkate almadan ceza verilmiştir. Sanki önceden planlanmış bir senaryo sahneye konuldu. Yıllardır Trabzon'da Trabzonspor'un maçını s*eyrederim. Pazar gününün o güzel ve güneşli gününde bize maç seyrettirmediler. Çok üzjjfcnüm. Ahmet Akbulut (THY Trabzon Bürosu'nda görevli): Trabzon sahasını fau>atmak, Trabzon seyircisine bir eeza olarak kabul edilirse de aslında bu ceza Futbol Federasyonu'nun lstanbul kulüpierini koruması için alı: mıştır. Ankara 19 Mayıs S nı arenaya çevirenAüatas; lılara ceza olarak t ı B r ' i n 70 kişilik Atatürk Stadnıda oy; ma karan verilmiştir. Bu ceza ğil bir taltiftir. Trabzon'd» bjrkaç kendini bilmez seyircinin hşureketi vardır. Oysa, Trabzon'da öyle bir seyirci vardır ki güzel oynayan rakip takım oyuncularını bıİe alkışlar. Bunun en yakın örneğini, geçen sezonun son macında Beşiktaş'm Trabzon'u kendi saha ve seyircisi önünde 10 yenerek şampiyonluk turunu atması olarak gösterebilirim. Mustafa Kolcuoğlu (Köy Hizmetleri Miidiirliiğü'nde şoför): Futbol Federasyonu'nun Trabzonspor'a verdiği cezayı hayatım boyunca unutamayacağım. 15 yıldır Trabzonspor'un tüm maçlarım seyrettim, hiçbirinin kaçırmadım. Pazar günü stada kadar gittim geri döndüm. Kahroldum. Dünyanın birçok yerinde oynanan maçlarda olaylar olur. Bu olaylar içinde uzucü olanlar da vardır. Ama birkaç kendini bilmezin yaptığı hareketin cezasını 25 bin kişiye çektirmek, cezalann en büyüğü olmaktadır. da MtH^JJPJ^H^^Fnin 12. ce D r . C e w f e Aslan'la sohbet edebilen Çetinoğlu, son anda keı^isi için de surpriz olan gö, rüşmesinigerçekleştirdi. Dün y\* e odasında Başbakaa'la göruş• içiıv beklerken, birden ko 1 Avrupa futbolunda Baştarafı 14. Sayfada) cabet gücünü körelttiğini tespit îtmişlerdir. Bu ülkelerin kulüperi, kışın liglere verilen aradan Bayanlar Baştarafı 14. Sayfada) Bilindiği gibi 10 takımlı Bayanlar Ligi'nden iki ekip Küme düşerek mahalli liglerine dönecekler ve Bursa'da 6 takımm katılmasıyla yapılacak olan Federasyon Kupası maçları sonunda ilk iki sırayı alan ekipler Türkiye Ligi'ne yükselecek. Ancak henüz çok yeni bir mazisi olan ligden düşmenin dondurulması için harcanan çabalar hemen hemen son aşamaya geldi. Ligde mücadele eden tum takımların desteklediği önerinin bu hafta imzaya açılarak Voleybol Federasyonu'na sunulacağı belirtiliyor. Aljnan bilgilere göre de Voleybol Federasyonu Başkanı Naci Bayamlıoğlu ve yetkili kurullar kendilerine ulaşacak bu öneriyi prensipte benimsediklerini ve gerçekleşmesi için de çaba harcayacaklarını söylüyorlar. Voleybolumuzun gelişmesi açısından çok önemli olan bu öneri gerçekleşirse, şu anda kume düşmesi kesinleşen THY ve kaderi bu hafta yapacakları maçlarına bağlı olan Eskişehir DS1 ve lÜSBK'den biri, alınacak bu kararla tekrar ligde oynama hakkını elde edecekler. Bu arada Federasyon Kupası'ndan gelen iki takımın da katılmasıyla gelecek sezon Iig 12 takımla oynanacak. sonra Avrupa Kupaları müsabakalarına çıktıkları zaman başarıb olamamışlardır. tskandinavya ve Sovyetler Birliği: Bu bölgelerdeki ülkeler, çoktandır futbol sezonlarını pratik bir tarifeye bağlamışlar. S. Birliği, İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka ve tzlanda'da futbol sezonu hep martta başlayıp ekim veya kasımda sona erer. Böylece futbol bu ülkelerde bir kış sporu değil, yaz sporudur. Dogu Avrupa: Polonya, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, Macaristan, Çekoslovakya ve Doğu Almanya da Iskandinavya'daki kış şartlarma benzer sert iklime sahipler. Bu ülkelerde biraz daha elverişli olan koşullara uyacak bir uzlaşma uygulanmakta: Futbol sezonu, Batı Avrupa'ya paralel bir şekilde düzenlenmiş (ağustos veya eylül'de başlayıp mayısta sona erecek şekilde). Fakat aralık ayının ortasından marta kadar bir ara veriliyor. Bu da elverişsiz havanın gelip gitmesini sağlıyor. OrtaKuzey Avrupa: Avusturya, İsviçre, Federal Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve Fransa'da aralıkta başlayan ve bir veya iki, hatta ikibuçuk ay sürebilen "kış tatil'leri veriliyor. Avusturya ve Isviçre'deki Iig devre arası, bir gelenek halini almış. Oysa, Fransa ancak son yıllarda bu uygulamaya geçti. F. Almanya ise arayı altı haftadan iki aya çıkarttı. Akdeniz ve Avrupa kıyılan: Portekiz, tspanya, Italya, Yunanistan ve Türkiye'de futbol kışın bile hiç durmaz. (Baştarafı 16. Sayfada) da Efes'teki açıkhava tiyatros düşünülebilir" dedi. Bu arada, îstanbul Türl lngiliz Derneği (İTBA) yetkilil rinin de Bowie"nin konser org; nizasyonu konusunda bazı ba: ka ve sanayi kuruluşlarıyla t maslar gerçekleştirmekte oldui belirtildi. Konserin gerçekleşeb mesi için söz konusu bedel masraflan karşılamayı taahh edebilecek bir 'sponsör' ile anli ma imzalanması halinde, Bow nin Türkiye'ye gelmek isted belirtiliyor. Baydur, konserin 1 sılatımn yanı sıra ses ve video I setlerinin satışından da anlaşı bedeli ve masraflarmın çıkaca nı belirtti. Amerikan 'Rolling Stones' tngiliz 'Melody Maker' derg rine göre, "Dünyanın en zen üç pop muzikçisinden biri" o David Bovvie, Londra'da işçi kenli bir ailenin çocuğu. Mus asıllı annesi tüm çabalarına ı men küçük David'in iyi bir ı timgörmesini sağlayamadı. t yıllann başında Beatles salgı la birlikte ilk gitannı alan Bo sanat okulunda müzik ve ti ro eğitimi aldı. Kendine has t titreşimleri yaratan Bowie şa larının beste ve güftelerini y yor. Pop müzik dünyası 'karizmatikler' grubuna d edilen David Bowie, ' S | Odysee' adlı parçasıyla pa ken, barok müziği çağdaş kalıpları içinde yorumladı. olarak Erdal Kızılçay ile bir When the Wind Blows' fıln müziğini yapan Bowie, 'H: Christmas Mr. Lavrence' f nin de unutulmaz baş aktc dü. David Bowie YENÎ DELHI'ye uçuyoruz 6 Mart 1987 Tarihinden itibaren İSTANBUL Hindistan şimdi uzakta degil / BOMBAY'dan sonra Atmosferîr (Baştarafı 16. Sayfada) bir boliimu, ozon tabaka lutulmakta ve yeryüzüne raaları engellenmektedir. katmanının fıltre edici etk madan dünyada hayat mü olmazdı. Bu bakımdan, kaimanına 'biyosferin gozlüğü' denebilir" şeklin nuştu. Kısmi bir ozon kaybır dunyadaki canlılar için sakıncalar taşıdığı, bilim ları tarafmdan ifade e < Örneğin, yuksek enerji morötesi ışınlara fazlaca kalma, insanda deri kan: nin artmasına ve korluğe ; yor. En buyuk tehlike ise dozda morötesi ışının, do güneş ışığı ile yaşayan y< kilerdeki fotosentez olay gellemesinden kaynakl; Ozon tabakasının oluşt fıltreden geçmeven m ışınlar, özellikle mikro o malar uzerinde oldürucü pıyor ve besin zincirinin kasını oluşturan okyanı ki planktonu tahrip edi Kalkış Cuma Cumartesi Pazar 19.10 05.15 03.45 07.50 YENİ DELHİ YENİ DELHİ İSTANBUL Vanş Kalkış Varış İSTANBULYENİ DELHİİSTANBUL Pazar Tarıfedekı Saatler Mahallıdır Kargo. Rezervasyon. Satış, BOrolanmız ve IATA Acentelerimızle temas edılmesıni savın yolcularımıza duyururuz TÜRK HAVAYOLLARI TURKISH AIRLINES
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle