19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ŞUBAT 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 çiltere'nin yeni zetesi ondra (Cumhuriyet) Londralılar, bu sabah bir gazeteyle ılaşyor. tşçi Partili n imparatoru Robert cwell, piyasaya çıkmasını kez ertelediği Daily !slews Uesini bugiin yayın atına sokuyor. 24 saat de haberleri sürekli •lenerek 4 ayn baskı acak olan Daily News, gün için 500 bin gazete tı. Yeni gazetenin langıç sermayesi 28 yon sterlin (28 milyar) tutuyor. Karaduıııaııa kızcblar misyonu'nun ANAP'lı Başkanı SHP tarafından verilen ve siyasi yasakların Kamil Tuğrul Coşkunoğlu ile kaldırılmasını öngören yasa önerisi konusunda TBMM Başkanı Necmettin KaNectnettin Karaduman ve Anayasa Komisyonu raduman arasındasöz konusır* Başkanı Kâmil Tuğrul Coşkunoğlu farklı tutum yasa onensiyle ilgm olarak ortaaldılar. ANAP grubu, önerinin usul açısından^ ya çıkan çelişki, genel kurulda Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesini isteyen ^ dçözümlenmeyeçalgaiacak. Bilini ğ i gibi, AnayasK Komisyonu Karaduman'a karşı, öneriyi işleme almayan *"* ^ T a ş k a n ı Coşkunoğlu, geçici 4. *İ ntaddenin kaldınlması yönundeCoşkunoğlu'nu destekliyor. 1 Geçici 4, ANAP'la TBMM başkanının arasını açtı DIYDIK / GÖRDİK YALÇIN PEKŞEN Ben de mutluyum Asım.. Fakat sen kör değil misin? Manzarayt nasıl görüyorsun? Yerli filmde oynuyoruz Fıkriye.. Boyte mantıklı soruların ne anlamı var. Haklısın Asım, kusuruma bakma, zaten aşkın gözü kör değil mi? Ne fark eder ki.. Fonda "aşkımız var ya.." şarkısı çalınırken, Asım ile Fikriye birbirlerine doğru koşmaya başlarlar. Fikriye Asım'a doğru koşarken, Asım da asırlık çam ağaçlanndan birine doğru koşar. Bir yandan da konuşur: Çok mutluyum Fikriye, bir gün değerim anlaşılacak ve dünyanın en büyük bateristi olacağım. Inşallah Asım. Ama şimdi biraz dikkat et.. Birazdan kafan patlayacak.. Çünkü çam ağacırta bindirmek üzeresin.. Bu mutlu aşk böyle sahnelerle sürerken bir gün Asım'ın çalıştığı gece kulübüne Fabrikatör Turgut Beyin kızı Zeynep şımarık arkadaşlanyla birlikte geiir ve dans etmeye başlar. Aliahtan Asım pıstte meydana gelen olayları görmemekte, herkesin baterisini dinleyerek kendinden geçtığini sanmaktadır. Gerçekten pistte herkes kendinden geçmistir ama başka nedenlerle.. Ne ki Asım bunları bilmez ve o gece sanatının doruğuna çıkarak nefis bir bateri solo yapar. Zeynep şımank arkadaşlan Ü İ i sıyrılarak dalgın baı'ın solosunu dinkışl ran kaiır. Ayrılırken ler lelerek konuşmaya yani başlaı îbrik ederim beyefendi.. snim adım Zeynep. Baterîyi âdeta konuşturuyorsunuz Ben sadece bateriyi koruşturtnam, Zeynep Hanım, kendtfn de konuşurum. •^••^le kadar enteresan bir sınız Asım Bey. Hem bai'^&lıyor, hem konuşuyorsunıi», Başka meziyetleriniz de varmı? 'Aynı zamanda yürür, yemek yer ve uyurum.. Zeynep Asım'ın bu özellikleri nedeniyle kendisine hemen oracıkta âşık olur. Ertesi gün meseleyi babasına açar. Babası Turgut Bey, Asım'ın nasıl bıri olduğunu öğrenmek için adamlarına bir soruşturma yapiırır. Soruşturma sonucunda Asım'ın mal vartığı ortaya çıkar: Bir bateri, felçli bir anne, astımlı bir baba ve üç kardeş.. "Demek ki, kızı başıboş bırakınca ya davulcuya, ya zurnacıya varırmış" diye düşünerek kararını kızına bildirir.. Sen bu sevdadan vazgeç kızım. Benim bateri çalan bir damadım olamaz, diye kestirip atar.. Bu sözleri duyar duymaz Zeynep hastalanır. Babası kızını dünyanın en iyi doktorlarına götürürse de bir sonuç alamaz. Uzgün baba Zeynep i biraz olsun neselendirmek için bir gün ona ne istediğini sorar: "Beni Asım'ın çalıştığı gazinoya götür baba, der, bateri dinlemek istiyorum." Böylece gazinoya giderler.. Gazinoya gelenleri görememesine karşın Asım sanki sevgilisinin kokusunu almıştır. O gece en acıklı bateri sololarını çalar ve Zeynep ansızın iyileşir. Fabrikatör Turgut Bey seyincinden ne yapacağını bilemez.. Kızına dönerek "Seni Aanbul Haber Servısi Halkla İlişkiler •neği'nce duzenlenen alkla llişkilerde İletişimin <vi" konulu loplantı, rmaraEtap Oteli'nde 25 >at çarşamba günü saat OO'da yapılacak. olantıya konuşmaa rak Altemur Kılıç, Emre ngar, Haluk Şahin ve san Cemal katılacaklar. alkla şkilerde 'tişimin işlevi # ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasanm siyasi yasakları içeren geçici 4. maddesinin yürürlükten kaldınlması yönünde hazırlanan anayasa değişikliği önerisi, bu kez de TBMM Başkanlığı'yla iktidar grubunun arasını açtı. TBMM Başkanı Necmetün Karaduman, önerinin usul açısından Anayasa Komisyonu'nda görüşülmesi gerektiğinde ısrar ederken, ANAP'lılar imza sayısının eksik olduğu gerekçesiyle öneriyi geri gönderen ki öneride imza sayısının 134'ün altına düşmesi üzerine, öneriyi Anayasa Komisyonu Hİgkanı Meclis Başkantığı'na geri gönKâmil Tuğrul Coşkunogm^nu dermişti. TBMM Başkanı Necdestekliyor. DYP ve SHP kornısyon TBMM Başkanı K? bugörüşü doğrultusur lun değişikliği önerisinin koraii.o . da görüşülmesi gerektiğindı. ıs rar ediyorlar. fcjfc TBMM BaşkanHpecrnemn reSünin yapılması Karaduman'ın istSJr flzerine, VBMM Genel K Meclis içtüzuğunün ^ ^ maddesı gün yapılacak olan usul tartışgereğince, öneri üzerinde bugun masında, ANAP grubunı TBMM Gcnel Kurulu'nda usul Ânayasa Komisyonu Baş tartışması açılacak. Anayasa KoAhmet Tuğrul Coş.laaoğlu'ttun tanbul'da ısadışı pankart stanbul Haber Servisi Beşiktaş ve Beyazıt'ta n yasadışı iki pankart Idı. Kimlikleri nanamayan kişiler afından dun sabah saat 00 sıralarında Beşiktaş rbaros Bulvan'ndaki üst çide ve Beyazıt'a iki nkart asıldı. Daha sonra ılis tarafından indirilen •nkartlarda, TKP'nin ndışında büyük mgresıni yapttğmın Idirildiğı oğrenildi. •nniyet yetkilileri, mkartları asan kişilerin mliklerinin saptanarak tkalanabilmeleri için •rekli çaltşmalarm ıpıldığını söylediler. )ikkatsizlik ve ç ölüm rstanbul (a.a.) Gaziosmanpaşa Habipler tahallesi'nde Cihan Pil (5), aziosmanpaşa Gazi fahallesi'nde Mustafa ydındağ (7) adlı çocuklar, iseptik çukuruna düşerek Idüler. Fatih 'te de Haa ayram Akman (29), evinde anyo yaptığı sırada "ıpgazdan zehirlenerek asamını yitirdi. İffi ZfiJl (*£i£m ^ sosyal demokrat parti, SHP üe DSP'nin birleşmesi amaUI l*ıMA€ \j\Mşş ı l ç m a yöngfflı olarak önceki gün Adana 'da başlatılan kampanyanın, sosyal demokrat tabanda ilgi gördüğü ve öteki birçok ilde benzeri kampanyalara geçilmesi için hazırlıklar yapıldığı bildirildi. Adana'da, sosyal demokrat taban Ue SHP ve DSPgenel merkezlermde yapılan "birlik çağrısı"ndan sonra açılan imza kampanyasına katılanlann sayısının ilk günde 3 bine ulaştığı açıklandu Birleşme kampanyasım yürüten komitenin DSP'U üyesi Fevzi Acevit, "Birleşmeden yana olan sosyal demokratlar, yığınlar halinde gelerek yaptığımız çağnya imza atıyorlar" dedi. göriışünü destekleyecekleri oğrenildi. Coşkunoğlu, anaya|a gereğince, anayasa değişiktikJÇri için 134 imza gerektiğini belirterek, "İmza sayısı eksikti. Bu nedenle teklifi Meclis Başkanlığı'na gönderdim. Ben anayasaya aykın işlem yapamam" dedi. Coşkunoğlu, imza sayısı eksik olan önerinin görüşülmesi için komisyonu toplamaya gerek duymadığını da bildirdi. ANAP Grup Başkan Vekili Haydar Özalp, komisyon başkanı Coşkunoğlu'nun soruna doğru yaklaştığını söyledi. İmza sayısının 134'ten 108'e düştüğünü hatulatan özalp, "Bu durumda anayasa değişikliği önerilemez. Komisyon Başkanı teklifi geri rmekle doğrusunu yapıştır" dedi. lp, bugün vapflacak olan tartışınasmda KftBİsyon kanı Coşkunoğhı'nıdplörüşleri doğrultusunda oy kjjjllanacaklarını bildirdi. Ctza&gteıza sayısı eksilen öneri icinraffsyonun toplanarak işlem yapması r gerek olmadığını da söyledi. DYP ve SHP ise, bugunkü gorüşmede önerilerinin komis, yondâ, incelenmesi için diretecekier: SHP Grup Ba^kan Vekili Cahit Tutum, Anayasa Kom yonu Baskanımh?ikomisye toplantı> Ja», oner ilgili her . ^arar alaıiı yacağını belirterek, Meclis Başkanı'nın soruna yaklaşımının doğru olduğunu savundu. Komisyon başkanının kendisini komisyonun iradesi yerine koyduğunu öne suren tutum, şöyle konuştu: "Anayasa Komisyonu toplanmalıdır. Teklif 134 imza ile Meclis Başkanlığı'na terilmiştir. Komisyon Başkanı, komisyonu loplantıya çağırarak, öneriyi incelemeli, eksiklik varsa bu eksikliğin tamamlanmasını istemelidir. Kendi başına başkanın, komisyona gelen bir yasa önerisini usul yönünden aykırıdır diye geri göndermesi içtüzuğe, hukuka da aykındır." SHP Grup Başkan Vekili Tutum, Meclis Başkanı'nın konuya yaklaşımıpı ^estekleyeceklerini Yerlifilm... Başbakan Turgut Özal'ın damadı Asım Ekren'in başına devlet kuşu konduktan sonra kısmetî açıldı. Son olarak aldığı film önerisini gazetelerden (bizim gazetemizden de) okumuşsunuzdur. Bilmem kaç milyon lira ve başrol. Neden olmasın? Asım Ekren'in ünlü jönlerimizden hiçbir farkı yok. Onun da diğerleri gibi iki eli, iki ayağı, iki gözü, bir ağzı ve bir burnu var. Zaten sinemamızda ünlü bir oyuncu olmak için aranan özellikler de bunlardan başka înönü, genel başkanlık spçimi de isterae eğiliminde stanbul (a.a.) Taksilerin şoförlerini oyan 6 kişi yakalandı. Son •ünlerde artan taksi şoförü oygunları üzerine Asayiş îubesi Gasp Bürosu uemanlarmca yakalanan Ersan Kanat (19), Cemal tnanç (14), Mustafa Alkaya '19), Mustafa Şen, Vural Alagöz ve Osman Kalkan'm, kentin çeşitli semtlerinde müşteri olarak bindikleri taksi şoförlerini bıçak tehdidiyle soydukları belirlendi. Samklardan Ersan Kanat, "Soygunlart paraya ihtiyaamız olduğu için yapmadtk. Şeytana uyduğumuzu anladık, üzgiinüm" dedi. r Taksi şoförlerini »oyuyorlardı SHP'de ikiti$t%yarışacak SHP'nin 23 mayıs tarihınde yapılacak lüzük ve v program kurultayında Baykalalar ve sol grup olmak üzere iki listenin MKYK de etkinliği ele geçirmek ıçın yarışması bekleniyor. Crupların bu kurultayda karma liste yerine "ya hep >ö hiç" tavnyla hareket edeteklen belirtiliyor. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) SHP Genel Başkanı Erdal İnönii, mayıs ayında yapılacak seçimli tüzükprogram kurultayına bir liste önermeyi düşünmediğini bildirerek, "tsteyen herkes yarışa girsin, kim daha i\i çalışırsa o kazansın" dedi. lnönü, bu duşüncesini yerel yönetimlerde sosyal demokrasi kurultayı için Ankara"ya gelen 15 il başkanı ile yaptığı görüşmede açıklarken, mayıs kurultayında genel başkanlık için de seçim isteme eğiliminde olduğunu ortaya koydu. SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, yerel yönetim kurultayı için Ankara'ya gelen 15 ilin başkanı ile önceki akşam bir görüşme yaptı. Adana, Antalya, Diyarbakır, Nevşehir, Art\in, Muğİa, Kastamonu, Manisa, Uşak, Kayseri, Çanakkale, Amasya, Sıvas, Malatya ve Afyon illerinin başkanlarının katıldığı bu göruşmede mayıs kurultayı öncesi ortaya çıkan gelişmeler gündeme getirildi. Edinilen bilgiye göre, Inönü, il başkanlarının ısrarlı sorulan üzerine, "mayıs kurultayında tüzükte bir yapısal değişikİiğin ve bunun ardından seçimin kaçmılmaz olduğunu" vurguladı. İnönü, Nevşehir İl Başkanı'nın mayıs kurultayına bir liste sunması yolundaki önerisini de benimsemedi ve "böyle bir diişiincesi olmadı "Bu bir J'arışur »c partıuc uu > J rışın yapılması artık kaçınılma/ olmuştur. Kim daha iyi hazırtanırsa bu yanşı kazanır. En iyi çalışan seçimi kazanır. Ben kazanan kim ise onun ile calışırım" yolunda görüş bildirdi. Erdal İnönü'nün il başkanları ile görüşmesinde mâyıs kurultayında genel başkanlık için de seçim yapılacağını ima ederek, "İsteyen genel başkanlık için de yarısır. Kimsenin öniinii kapamak olmaz" dediği oğrenildi. inönü'nün, mayıs kurultayı ile ilgili "yanş" çahşmalarına herkesin katılmasını istediği ve il başkanlarına "Hatta Sayın Deniz Baykal da bu yanş hazırlığına etkin biçimde katılmalıdır. Bu çalışma içinde aktif olarak yer almalıdır" dediği de bildirildi. SHP Genel Başkanı Inönu, Cumhuriyet muhabirinin il başkanları ile görüşmesini anımsatıp, "kurultaya bir liste sunup sunmayacağı?" yolundaki sorusu üzerine ise, "İl başkanlan ile çeşitli konular konuştuk. Çeşitli şeyler söylendi, ama belli bir karar veya da belli bir yaklaşım belirlenmiş degil" dedi. Mayıs kurultayının tüzükprogram ağırlıklı olmasını, dikkatlerin seçimler üzerine toplanmamasını istediğini bildiren İnonü, seçim çalışmaları ile ilgili soruları bu nedenle yanıtlamazken, lanakdeacak :L IUÎUUUI Ku DYP G ^ İ B k k a n Vekili mel Sarp da7wRlis Başkanı'1 görüşüne katıldıklarını beli rek, "Komisyon başkanı, kendisinin komisyon yerine koyarak karar veremez" dedi. A ^ Sarp, genel k u r u l d j m t ü n milletvekillerine geçici < ^Hffc' e ~ kaldınlması^tin >e«Hp<ağ•llaşkanMHlın botün parti ne bu konuda >apmış olduğu zirve çağrısı halen i: dir" dedi. ji 4. maddenin kaldırılıu isteyen yasa önerisinden "* la ımzalannı geri çeken ise, ujpl tartışmasıyla ılgihiiienüz bir^Jru? belirlemediklerini Noyledill ' 'SHP Grup Yönetim X erinden İsa Vardal, kcyııii>on Başkanı Ue Meclis Başkanı arasınÖ'aki anlaşmazlığm genel kurul tarafından çözülmesinin doğru olduğunu söyledi. Vardal, bu konuda bir usul tartışması açılmasını doğru bulmadıklarını belirterek, önerinin komisyonda incelendikten sonra gereğinin yapılmasını isteyeceklerini bildirdi. m şimdılen Başbakan'ın damadına la,ık bir senaryo yazmak ı\oltarı sıvamışlardır bilı" çoğunun neler yazacs aşağı yukarı tahmin ede rum.. Ben de bugün Asrç ren'in oynayacağt film i^ senaryo yazmayı den« ğim. Eğer beğenirse f i l ^ yapımcısına parasız veıtneye hazırım. İşte senaryonurt sinopsisi (öyküsü). Asım küçük gece kulüplerinde, üçüncü sınıf gazinolarda bateri çalan fakir ye gözleri görmeyen bir gençtir.. Fakat son derece iyi kalplidir. Geceleri bateri çalarak kazandığı para ile felçli annesine ve asa bakmakta, kartımlı b. okutmaya deşleri r Bu arada, makalı Mürtaza Efenı Fikri» ile de flört zamşft zaman Ruın sırtlBrmda onunla aşrnaya çıkmaktadır. Su gezıntierde Fikriye ile "lârında şöyle konuşmalar meldedir: Şu manzaranın güzelliğj; n göruyor nausun Fikriye.. Sar nın yanında ne kadar mutluyum bir btlsen.. Asım'a veriyorum yavrum. Kör olması o kadar önemli değil. Politikaya atılırsa bakan bile olabilir" der. O geceden sonra Zeynep v« Asım buluşmaya baştariar. Fikriye ise her gün Rumelihisarı sırtlarında Asım'ı beklemeyi sürdürmektedir. Sabrının meyvelerini çabuk alır. Bu ıssız yerde uğradığı tecavüzden sonra nur topu gibi bir çocuğu olur. Zeynep Asım aşkı ise evliliğe dönüşmüştür. Kayınpederinden zengin olmanın yollannı öğrendikten sonra ^Bım'ı^ gözleri faltaşı gibi açılırve dünyanın en açıkgöz adamı olur çıkar. TAŞI Kahveci, (jjzdağlar'a iş öneriyor Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahveci'nin kardeşi Kenan Kahveci, Samsun'da oturur. Ağabeyi gibi o da bir elektronikçidir. Yani, elektronikçi dükkânında günlük maişetini kazanır Ağabeyini "çok komik ve çok şakacı" olarak nıtelendirir. Geçenlerde Cumhuriyet muhabiri Salim Sürmeli kendisini dükkânında zıyaret etti. Küçük Kahveci espriler, şakalar yaptı. "Abim teknik çizim isteseydi, mesela Türkiye1 den Bağdat'a boru hattı gibi, kendisine her gün gider, helal ve temiz bir 10 binliğini alırdım" dedi. Arkadaşım Sürmeli, kendisiyle başta İsmail özdağlar olmak üzere çeşitli konularda söyleşti: Özdağlar şu anda ne iş yapıyor biliyor musun? Bilmiyorum, amaticaretle uğraşıyormuş. Ben kimseye kolay kolay ortaklık teklif etmem. Günde 100 kişi geliyor ortak olalım diye, ama ben yanıma ortak alsam Özdağlar'ı alırım. Reklam meselesidir bu. Ağabeyin senin reklamında yeterince rol oynuyor mu? Ben o işlere tenezzül etmem. Abim orada diye bir reklam olmaz. O devlet daıresinde çalışıyor, ama Özdağlar serbest çalışıyor ve yenilikleri seviyor Sonra onunla birlikte teyp tespit etme cihazı da yapabiliriz. Bu biraz taşlama olmuyor mu? Yok haşlama oluyor. Seninle ortaklığa girer mi? valla yanaşması lazım. Böyle bir kısmeti tepeceğini sanmıyorum. Ağabeyinden dolayı Özdağlar'ın sana bir kırgınlığı olabilir mi 1 Geçmişi unuttuk, sildik. Bizde kin tutmak diye bir şey yok. Peki Özdağlar'la ne iş yaparsınız? Onda teknoloji var. Mikrodalga anteni, yani uydu anteni yapabiliriz. Ben şu an yapıyorum. Çağın en geçeıii işi bu. Bu kuracağınız ortaklıkla işyeri Ankara'da mı olur? Samsun'da işçilik daha ucuz. Burada yapanz. Satış da sorun değil, birkaç yere bayılik verdik mi olur biter. Ya kabul etmezse? Karar Kurulu ,aca >îaj!>. '•' 1 Araştırma fonunun payı A nka (anka) JM. Üniversitelerde öğretim elemanlarınm araştırma fonuna olan yüzde 50'lik katkısı yüzde 20'ye duşürüldü. Üniversitelerde araştırma fonlarmm kullamm ve yönetim esaslarını değiştirerek yeniden duzenlenen yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, eğitim, öğretim, araştırma ve uygulama birimi ya da bölümü ile ilgili öğretim elemanlarınm katkısı ile toplanan döner sermaye gelirlerinden üniversite araştırma fonuna aktarılan yüzde 50'lik pay, yüzde 20'ye duşürüldü. Yönetmelik uyarınca, mevcut tüm döner sermaye gelirlerinden öğretim üyelerine ödendikten sonra, kalan kısmmm en az yarısı ile öğretim elemanlarınm dolaylı veya doğrudan katkılan olmadan elde edilen döner sermaye gelirlerinin tamamı da araştırma fonuna aktanlacak. nçin Deniz olanl^r ile soî'grutıun bteıerı yanşacak. Darra önceki kuraltaylarda belirlı ölçude de olsa karma liste tıazırlayar* crupların bu kez, "Ya hep \u niç" düşüncesiyle karma liste yapmama eğiliminde oldukları belirlendi. SHP Genel Merkezi'nde bugune kadar belirgin olan iki gruptan da ayn olan ve genel başkanlığa aday olmayı düşünenlerden tsmail Cem ve Aydın Güven Giirkan'ın da son günlerde, "sol grup" olarak tammlanan ve çekirdeğini eski sendikacılar grubunun oluşturduğu grupla daha yakın ilişkiler eğilimi içine girdikleri gözleniyor. İsmail Cem, "ilkeli hareket" sloganı ile bu grupla açıktan birlikte bir davranış içine girerken, Gürkanın Baykal ekibine karşı tavır almasına karşın sol grupla da ilişkilerini geliştiremediği oğrenildi. SHP Genel Merkezi'nde Deniz Baykal'a yakın olarak bilinenler ise, mayıs kurultayı için liste çalışmalarını yürütürken bir yandan da mayıs kurultayında seçim yapılmaması görüşünü benimsetmek amacıyla kulis yürütüyorlar. "'amak Cindoruk: Meclîsin günleri saydı CEMİL CİĞERİM SAMSUN DYP Genel Başkanı Hiisamettin Cindoruk. Ulkenin 3.5 yıldır demokratik düzene geçiyoruz diyerek avutulduğunu söyleyerek, "Karşımızda günleri sayılı bir Meclis var. Demokratik duzene geçişi istemeyen başbakanın da, bakanların da, milletvekillerinin de siyasi hayatı önümüzdeki secimde bitecektir" dedi. Hüsarnettin Cindoruk, Samsun ve ilçelerine yaptığı gezi sırasında düzenlediği basın toplantısında, hükümetin uyguladığı ekonomik politikaları da eleştirerek, Türkiye'nin milli bir ekonomi ile kalkınabileceğini, gümrük duvarlannın açvlarak, ülke topraklarını döviz karşılığı satarak, kalkınrna sağlanamayacağını söyledi. Karadeniz tütün piyasasının sorunlarına da değinen Cindoruk, tütüne verilen fiyatın üreticiyi memnun etmediğini, Amerikan tütün firmalan ile alıcılannın Türk tütününün standartlarını düzenleyen kuvvet haline geldiğini ve fiyatların uygulanmasında hâkim olduklarını soyledi. Cindoruk, "80'li yıllara gore tütün fiyatlarında alım gücü itibanyla üç misli azalma olmuştur. Yunanistan 6 dolara tütün satarken, bu iktidar 4.30 dolara tütün ihracatına izin verdi. Böylelikle de sıkıntıya düşmiış olan Amerikan sigara fabrikaları için Türkiye cazip pazar haline geldi" dedi. Kenan Kakvecl Ağabeyi gibi elektronikçi olan kuçük Kahveci iddialı. Etmezse ölecek halimiz yok. Kendi bileceği iş. Bende art niyet yok, ciddi ciddi teklifi yapıyorum. Teklifi kabul eder de benim dediğim iş olacak derse ne olacak? Hayır, benim dediğim işi yapacağız. Elektronık çağındayız. Mesela dediğim gibi teyp tespit etme cihazı da yapabiliriz. Peki bu cihaz Türkiye'de tutar mı? Niye tutmasın? Her malın bir alıcısı vardır. Topallann kör alıcısı olduğu gibi. Bu cihazı da zoru olanlar, yarasından gocunanlar alır. Ağabeyinin dış tanıtımda mizaha ağırlık vermesine ve özgün fıkra getirenlere 10 bin lira vermesine ne diyorsun? Abimin yerinde ben olsam şöyle yapardım: Türkiye^ nin finanse ettiği ve içi fıkra do1 lu olan bir dergi tüm Avrupa da satılsın. Kaldı ki, bizim tanıtılmaya ihtiyacımız yok ki. O halde niye böyle bir seye gerek duymuştur? O, onu şaka söylemiştir. Kendisi oldukça şakacıdır. Öyle olsa önüne gelen fıkra yazar, o zaman da abimin bütçesinde para kalmaz. SHP'nin yerel yönetim bildirgesi: Yağmacılık, hizmetin önüne geçti S H P Yerel Yönetim Kurultayı sonrasında açıklanan büdiride, yerel yönetimlere hizmet götürmek yerine yağmaalığı üstün tutan bir anlayışın egemen olduğu savunularak, rüşvet ve tehdidin belediye düzeyine eriştiği savunuldu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SHP'nin düzenlediği "Yerel Yönetimlerde Sosyal Demokrasi Kurultayı" ile ilgili olara'. yayımlanan bildiride "giiniinüzde yağmacılığı hizmet götiirmenin üzerinde tutan bir yerel yönetim görüşünün egemen kılındığı" vurgulanarak, ruşvet ve tehdidin belediyeler düzeyine eriştiği kaydedildi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü tarafından açıklanan bildiride, " A N A P iktidarı, kendi doğrultusunda olmayan tüm belediyeler ve başkanlan üzerinde inanılmaz bir ekonomik baskı yaratmakta, kendi vağma alatılarına onları da çekmek için her türlü oyunu çekinmeden denemektedir" deniidi. Bildiriue, ıı gcneı mccuslen ve oeıeuıye meclislerinin sadece birer vitrin görünümü sağlayan kurullar durumuna getirildiği de bildirilerek şu görüşlere yer verildi: " Halkın yerel katılımını yeterince saglamayan, bugünkü yerel yönetim yasalarının değiştirilerek demokratikleşmeyi, katılımı üst düzeyde gerçekleştirecek bir yapılaşma ana hedef olacaktır. Bu kurulların etkinliği her anlamda sağlanacaktır. Yerel meclislerin, merkezi yönetime karşı yetki alanları genişletilecektir. Belediye meclislcri ve il genel meclisleri, halkın geniş katılımıyla, ilin ve beldenin ekonomik, toplumsal ve kültürel kaderi üzerinde daha fazla söz sahibi olacaklardır. Belde halkının her kesimi için, sorunları çözmek amacıyla 'yeni bir imar düzeni' geliştirilecek, bu konuda sivil toplum örgütlerinden geniş ölçude yararlanılacaktır. Belde halkının ısınmasından biz sorumlu olacağız. Kömür, su, sebze, meyve gibi temel tüketim maddeleri üzerinden sağlanan yağmaya 'son' diyonız. Konut, mülk ve kiralık konut uretme, ucuz kiralık konut sağlama amacımızdır. Kentlerimizde toplu taşımacılığı ucuzlatıp, hızlı ve rahal kullanılabilir bir hizmet haline getireceğiz. Asıl yapımcı ve yaratıcı güç, halkla butünleşen, sosyal demokrat yerel yoneıimlerdedir." Ankara'da 'muzır' bir durum Sosyal Hizmetter ve Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü ve aynı zamanda Muzır Kurulu üyesi Dr. Nihat İlhan'la ilgili olarak gün geçmiyor ki vatandaşlardan yeni bir şikâyet almayalım. En son oğlunun altın künyesini çakjıklarını ileri sürdüğü gençlerle başı derde giren İlhan'ın bu kez sorunu biraz daha büyük: Sayın İlhan'ın Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü olarak oturduğu genel müdürlük makamı ile binada faaliyet gösteren ve şeks filmi oynatmakla ünlü olduğu ileri sürülen sinemalar arasında vatandaşlar bağ kuramıyor ve şikâyet ediyorlar. "Korunmaya muhtaç çocuklanmızı koruyacak bir kurumun genel müdürü, hem de Muzır Kurulu üyesi olarak burada nasıi oturur" diyorlar. Emekli tabip general de olan Or. Nihat İlhan için gelen şikâyetlerin ikincis) İse birincisini bastırır nitelikte. Efendim, kurumun hukuk müşavirliği kadrosuna atanan Nuriye Çataklar Hanım'ın intibakı 1. dereceden yapılmış. Oysa 1. dereceden kadro verilebilmesi için üçlü kararname gerekiyormuş. Yani Sayın Aydın, Sayın Özal ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın birlikte imzaladıkları bir kararname ile Sayın Çataklar 1. derece kadro alabilirmiş. Ancak, İlhan paşamız, Nuriye Hanım'ın 1. derece kadrosunu Mehmet Aydın'ın tek imzası ile halletmiş. Üstelik Sayın ilhan'ın Nuriye hanıma yakın ilgisi bununla da kalmamış. Kuruma bağışlanan bir apartman dairesini, bizzat badana rengine kadar ikjilenerek hazırlatmış ve hukuk müşaviresine lojman olarak tahsis etmiş. Şimdi kurum calışanları ve vatandaş soruyor: "Sayın İlhan'ın hukuk müşaviri hanıma bu yakın ilgisi nereden kaynaklanıyor? Depremde 5 evde hasar G enç (axu) Bingöl yöresinde önceki gün meydana gelen depremle ilgili hasar tespit çalışmaları sürdüruluyor. Rihter ölçeğine göre 4 şiddetindeki depremde, Genç ilçesindeki beş evin orta hasar gördüğü bildirildi. Genç Kaymakamı Ruhi Ezberci, önceki gün 20.55'te meydana gelen depremde, evleri hasar gören beş ailenin geceyi komşularınm evlerinde geçirdiklerini belirtti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle