24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/10 HABERLER Pirinçlik'teki 4 jandarma tutuklandı Vakıf eserlerinin hali içler acısı Tstanbul (a.a.) lstanbul'un çeşitli bölgelerinde yer alan M. mkıf eserlerinin bir çoğunun sahipsiz bırakıldığı, vakıflann bu eserlerle ilgilenmediği öne sürüldü. İstanbuİ Hçt Belediye Başkanlan, vakıf eserleri konusunda "dert kUpü" olduklanm belirterek, "Vakıflar, eserlerine sahip ojmaktan aciz" dediler. Beyoğlu Belediye Başkam Haluk Oztürkatalay, vakıf eserlerinin durumunun yürekler acısı olduğunu kaydederek şöyle konuştu; "Vakıflar, eserlerine sahip olamıyor. Binalarmın yerlerini dahi doğru dürüst bilmiyorlar. Mallanna sahip olmaktan acizler. Eserlerine kendileri sahip çıkmadıklan gibi, sahip çıkılmasını da istemiyorlar. "işkence" iddiası ANKARA NOTLARI MUSİÂFA EKMEKÇL 24 ŞUBAT 1987 Pirinçlik mezrasında Zülfikâr Bayram adlı kişinin evinden alındıktan sonriÇiskence edilerek öldürüldüğünün öne sürülmesi üzerine başlatılan ilk soruşturma tamamlanâı. Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Çiftçi, karakol görevlilerinden 4 jandarmanın tutuklandığını bildirdi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Pirinçlik mezrasında geçen hafta sonunda evinden alındıktan sonra işkence edilerek öldürüldüğü öne sürülen Zülfikâr Bayram ile ilgiii olarak Pirinçlik karakol görevlilerinden 4 jandarma dün tutuklandı. Zülfikâr Bayram'ın eşi Esma Bayram'ın savcılığa yaptığı başvuruda, eşinin evinden alındıktan sonra karakolda işkence sotıucu öldürülmüş olduğunu öne sttrmesinden sonra savahkça soruşturmaya başlanmıştı, Diyarbakır Camhuriyet Savcısı Veli Çiftçi, soruşturmanın ilk aşamasında suçun nitelik itibarıyla erbaş ve erlğf aleyhinde bir durum yarattığını bildirdi. Çavuş Nuri jEroglu, Onbaşı Turgay Ozkök ve er Aziz Damşman ile İbrahim Doğnı'nun Sulh Ceza Mahkemesi'nce tutuklandıklannı söyledi. Savcı Çiftçi soruşturmarun geniş kapsamlı bölümünün 34 gün içinde tamamlanarak dava açılacağını bildirdikten sonra ifadeleri ahnan karakol göreviilerinin sayılan konusunda bilgi verilmedi, "Soruşturmayı gş yürütüyonız. Baztsı tanık, b a ' sanık dunımıında olduklan i isim açridHuun doğru her a n ^ B f fcfeilerin ifadesiıte . dedi. jlmasından sonra SHP Dİyarbakır il yöneticileri, Eülfıkar Bayram'ın ailesiyle gö Karaduman Dolmabahçe Sarayı'nda tstanbul Haber Servisi TBMM Başkam Necmettin ± Karaduman dün Dolmabahçe Sarayı'nda incelemelerde bulundu. Karaduman, incelemelerinden sonra yapılan ve yapılmakta otan çalısmalar konusunda bilgi verirken, Dolmabahçe Sarayı'mn Valide Kapı Cariyeler ve Gedikli Cariyeler Dairesi ile tç Haz'me bölümlerinin Sultanlık döneminden sonra ilk kez ziyarete açılacağını, harem bakçelerinin de gezilebilecek duruma getirileceğini belirtti. Küçüksu Kasrı ve Beylerbeyi Sarayı'nda aydınlatma uygulaması yapılacağını bildiren Karaduman, Yıldız Sarayı Şale seralarımn hizmete gireceğini, Milli Egemenlik Parkı'nm acılma hazırlıklannm sürduğünü söyledi. Karaduman, "Bütün bu çalışmaların ötesinde bilimsel araştırmada yapılmakta. Dolmabahçe Sarayı'nda sanatın her dalındaki ustalarımızm gelişmesi, yenilenmesi ve yetişmesi amacıyla atölyelerimiz yeniden düzenlenecek" dedi. i Kale ilçesinin Beyağaç kasabasında bir meyhanede olay çıkaran Orhan Erdağlıv:soruşturma için getirildiği jandarma karakolunda küfür ettiği er Çevdet Erdoğ tarafmdan vurülarak Sldürüldü. Erdoğ, tutuklanarak cezaevine gönderildi. (Cumhuriyet Ege a) Kale ilçesinin Beyasabasında bir meyhanede ı evli ve üç çocuk ba)rhan Erdağlı, soruşturma ^tirildiği jandarma karakol nütnuıanlığında küfur ettiği er Ceydef Erdoğ tarafından vurularak öldürüldü. Olaya Kale Cumhuriyet 3avcüığı'nca el konulurken, 22 yaşındaki Ağrılı jandar ölünı daha tstanbuVda konut satışı nkara (a.a.) Emlak Kredi Bankası'mn İstanbuİ Ataköy'de yapımını sürdürdüğü konutlartn satış martta başlanacak. Yapımına geçen yıl mayıs ayında başlanan konutlar mayıs ve eylul aylan arasında tamamlanarak sahiplerine teslim edilecek. Emlak Kredi Bankası yetkililerinin verdiği bilgiye göre, satışına başÛuian konutların fiyatları 16.5 ile 49.5 milyon lira arasında '' değişiyor. Mayıs ve eylül aylan arasında yapımı ;*'„•• tamamlanacak 1.700 konut üç kategoride satılıyor. KomiBar, peşin, yarısı peşin yarısı vadeli ve üçte biri peşin geh kai^t bölümü vadeli olarak satılacak. Emlak Kredi Bankası köaut satışlarına 20 yıl vade uyguluyor ve peşinat döviz olarak yatınlabiliyor. ma eri 4utuklanarak cezaevine gönderildi. İl Jandarma Alay Komutanlığı'ndan ahnan bilgiye göre, olaj şöyle gelişti: O r t ı » Daglı içmeye gittiği m*yhanede yan masadakiler ile tartışınca olay çıkardı ve bir kişiyi bıçakladı. Ihbar üzerine olay yerine gelen jandarma devriyea, aşırı derecede alkollü sanığı ya rüşerek olay hakkında bilgi aldıleyerek taşıdılar, daha sonra tellar. Biri çocuk, 4'ü kadın olmak sizie istenen araç gelince karakoüzere önceki gün karakola götüla onunla göturdüler." rülerek dövüldüklerini belirten A K B U L i r r U N SÖZLERİ Bayram ailesinin 9 bireyinin vüİçişleri Bakanı Yıldınm Akbucutlarında çürükler olduğu golut, dün geldığı Diyarbakır'da ve rüldü. Ölen^AUpkarnBayram'ın PirinçluVteki işkence iddialanna eşi Esma ile öğlu Abdulvahap Bayram (22), darbelerin karakol •jfleğirtirken, olaylara adli maastsubayı Mustafa Hastürk tara .jkamların el koyduğunu bildirdi fından yapıldığını öne sürdöter. "ve "Suçju varsa gereği yerine getiriliJ*töedi. 'Akbulut özetle Abdulvahap Bayram olayı anlatırken, astsubayın surekli olaBiz de kcndi eleraanlanmız rak, "Siz ¥« ayı soruşturuyoruz. belirtti ve /aman tasvip etmi> orujr. Kanunen de suçtur. Bu lur olavları gervekleştirenler azmınKaşmal da olsa bulunabili>or. Hepsi gedipeikle kısanbir sure sonra kusrekli biçimde sorgulanıp, araştımaya başladı. Evdeki dövme nlıp \argılaı»or, >argı organlafasb bittiklen sonra başçavuş ve rına dolayısıvla savcılığa intikal baH erler, annetn, babam ve bcetmiş olaylar hakkında fazla birnialıp çıktılar. Bazılan ise evde şey söylemek yanlış olur. Türkaldılar. Ancak bahamın kusmaları arttı ve > urüyemez duru kiye'de hiçbir olay karanlıkta kalmaz. Bundan kimsenin endima duştü. Bri&aıt 'ölüyorum' şesi olmamalıdır. Türkiye'de gediye mırılcl urîca, başçavuş 'siz nel olarak sistemli işkence iddiYunansını/. hepinizi öldüreceaları öne sürülüyor, bu bir poliğim' dedi. Erler bahamı sühiktik ya da ideolojik davranıştır. Türkiye'nin zaman zaman karşılaşftğı hususlardır, bunlardan maksat emniyet güçlerinin suç işleyen insanlar üzerine gitmesini kalayarak karakola götürdü.sîfaönlemektir. Bir görevlinin işleyede için karakol komutanının gelbilcceği suçu bütün kuruluşlara şaçsi beklenirken Orhan Dağlı, yüklemek doğru değildir." giriş kapısında aöbet tutan er Cevdeı Erdoğ *IS'MBeni burada Bu arada SHP'li Kadir Narin niçin tucuyorsunuz?" diyerek ile Vecihi Ataklı Ceylaapınar ve tartısmava başladı. Araya küfürPirinçlik'teki işkence iddialarını leşmelenn girmesinden sonra, yerinde incelemek amacıyla yö^ındarma eri üzerine gelen Or' reye harekel ettiler. ban Dağlı'yı korkutmak amacıy~"!a tüfeğini ateşledi. Ancak merÖte yandan DSP Grup Başmi Dağlı'nın beynine isabet edinkan VekiliÖmer Kuşhan. Ceylance hemen olay yerinde can verpınar sınır bölgesinde bulunan di. silahlar nedeniyle gözaltına alınanların doktor kontrolünden Olaydan sonra terhisine 1.5 ay ieçirilmelerini isteyerek, karakokalan er tutuklandı. Savcılık Ta götürülen Adnan Tüysüz'in ne olayla ilgiii soruşturmayı sürdürede olduğunu sordu. rüyor. Kaçıruan mühendis oiayında sessiziik Atilla Çelih hükümeUen talepte b\lunm konusunaa sor i. \ranların şu ana kadar gerek ENKA şirketinden bir v aları, olayın niteliği ve arnacı i yoğunlaşt "••"'»• inlerin ötesiıu ol açıyor. .mesine tiklerini ve hiçbir sorunla karşılaşmadıklannı belirten Tara şunlan söyledi: "Bizim şahsen ENKA olarak bir şey yapmaya hakkımız yok. TC hükümeti olduktan sonra, bu yalnız ENKA'nın değil, ^Türkiye'nin problemidir. Başımızda kuvvetli, politikası muntazam bir hükumel var. Kuvvetli bir devlete mensubuz. Onlarla aynı anlavış içindeyiz. Bunun dıtejfi bunu F\K!**jnı karşi yapıimış bir dururn olarak almıyoru/. Cumhurbaşkammızııı ilgileodiği bir konuda bi/im kııvvejhnizae olacak? Hükumetimiz ne dtr^e. devletlraiz ne derse o olur. Onlarla anlayış ve işbirligi viz." : Yıldız'da trafık aksadı ! Tstanbul Haber Servisi Besiktaş Yıldız Yokusu'nda \A akşam üzeri devrilen bir kamyon ulaşımı felç etti, ; Kartal'dan ytiklediği çinileri Kuruçesme'ye götürürken, devrilen kamyonun neden olduğu kaza yüzünden Barbaros Bulvan'ndan Besiktaş'a ulaşım bir süre adeta durdu, otobusler uzun kuyruk oluştururken, içindeki yolculardan büyük bir bölümü de otobüslerden inerek Besiktaş'a yürümek zorunda kaldılar, Aydın Çakıcı yönetimindeki 52 ', AF 951 plakalı kamyon, çekici ile yoldan alındıktan sonra ; ulaştm normale dönebildi. Hacizli gemi için ihtar ' stanbul Liman Başkanlığı, Kumkapı'da yan yatan "Yavuz Sultan Selim" gemisinin "can ve mal güvenliğini tehlikeye \ soktuğu" gerekçesi ile kaldınlması için, gemi sahibi Sedur \ Uluslararası Nakliyat Denizcüik A.Ş. ile gemi üzerinde haczi | bulunan Anadolu Bankası'na ihtarda bulundu. tstanbul L Liman Başkam Yasar Semih Sonakm adına yapılan "açık ! ilanda" ihtarın "muhataplarınm" Anadolu Bankası ile \ Sedur Denizcilik olduğu belirtilerek, en geç 1 marta kadar ' çalışmaların başlaması ve 15 marta kadar da geminin \ çekilmesi işleminin bitmiş olması gerektiği bildirildi. \ Anadolu Bankası, 2 milyar liralık alacağı karştlığında Sedur ; Uluslararası Nakliyat ve Denizcilik A.Ş.'ye ait Yavuz Sultan ^ Selim gemisine 19 aralıkta haciz koydurtmuştu. Haber Mertezi Kürtlerin yoğun&ikta bu' Süleymaniye kenft vakınlj bulunan çimento faljnkasr mamndan kaçınlan EİJIKA tek* •mk şirketinin görevlilerinden mühendis Atilla ÇeHkel ile Aloıan görevli Manired Burn'un ' • jmları sessizliğe büründü.iaçırılma eyletninin üzerin*,. d«r. 11 ğün geçmesine karşın, ka* . çrr'ınlardan şimdiye kadaT gerek "ürk hükümetinden ' gerekse ENKA şirketinden bir talepte bulunulmaması dlayın niteliği ve *amacı konusunda soru işaretleWini arttırdı. Nitekim ğierek hü1 ıcümet, gerekse Çelikel'in mensubu bulunduğu ENKA şirketi olayla ilgiii bir değerlendirme yapmakta güçlük çekiyorlar. Bazı çevrelerin kaçırma olayım siyasi amaçlı diye yorumlama eğiliminde olmalarına karşın, bazılarının fidyeye yönelik basit bir kaçırma olayı gibi nitelemesi olayın gerçek niteliğinin tah İstanbui'daki ENKA Holding yetküileri, Irak hükümetinden ve şantiy%rinin bulunduğu bürodan yeni bir bilgi gelmediğini İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, lrak'ta geçtiğimiz hafta* içerisinde kaçınlan mühendis Atilla Çelikel'i bulunması çalışmalannın sürdürüldüğünü belirterek, kaçırma olaymın henüz tam anlamıyla açıklıga kavuşamadığını söyledi. Diyarbakır'da Cumhuriyet muhabiri Turan Yavuz'un görüştüğü Bak^n Akbulut, Çelikel'in ailesinin bu kaçırma olayında. hükumetin ^ ^ i iddibelır rulu BaşCT^f ŞÎQk Tara;' ö ki gece Suudi Arabistan'ı'n kenti Riyad'dan İstanbaÇa döndü. Suudi Arabistan'aCidde'deki ortak işleri için Nuretıin Koçak'la gittiğini bildirçn Tara. "Vapacağımız.Mr şev yok, hükümetimiz m dene onunla işfcir> liği ve anlavış içinde ulacajız" dedi. HerhangiÂir pazarlık.jçiride olmadıklarinı yînele\en Tara, "Olavda hâiâsoruişaretleri bulunduğunu" söyjerken. "Arkadaşımm kaçıranlar. kendilerinin gücünü göstermek için mi kaçırdılar, yine de bilemiyorum" diye konuştu. Bölgedekendilerini her zaman "emniyette" hisset "Bırolpv hakkında detavh bilgim >ok. Hukumet olayı vakından takip etmektedir. Bu konadaki çalısmalar surdürülü j >or. Olay kısa zamanda açıklıga kav uşaeaktır. Önce olayın aydınŞarık t a r a , mül lığa kavuşmasi gerekir. Olayın Çelikel'in ailesinin naçü mahiyeti aydınlansın ki ona göyını geç duymalarından > re değerlendirme ve yorum yapıbeyanlarına karşıhk olaraK ua, labilsin. Biz daha henüz olayın "Bilgi verilmemes) üziilnlesinler * mahiyetini açıklıga çıkaramadık. diyedir. Biz bırakırlar dfvc bek Bu konudaki her türlü diplomaliyorduk. Çankü şimdiye kadar tik lemaslar % çalısmalar devara e hiçbir Türk kaçırümamıştı. etmektedir. L mit ediyorum ki, Onun için gizli rutmaya çalıştık" yakında yeni gelişmeler olacakdedi. *"* İır." / SABOTAJ İDDİANAMESİ RIZGARİ DAVASI Suriye'nin değişmez hedefi: Barajları engellemek Kırıkkale ve GAP sabotajlan davasında 20 sanık hakkında savcılıkça hazırlanan iddianamede, Güneydoğu'daki barajları engellemenin Suriye'nin 67 yıldır hedefi olduğu, ayrıca Islami Cihad Örgütü'nün, İran Ticaret Mümessilliği eliyle Türkiye'de AleviSünni ayrımını körüklediği savunuldu. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kırıkkale'de MKE Fabrikası'nda patlamalar gerçekleştirdikleri ve GAP'ta sabotajlar planladıkları gerekçesiyle 20 sanık hakkında açılan davanın iddianamesinde, "Güneydoğu Anadolu'daki barajların engellenmesinin, Suriye'nin 67 yıldır değişmez hedefi" olduğu öne sürüldü. İddianamede, İslami Cihad örgütünün Türkiye'de AleviSünni ayrımını körüklerhek için çalısmalar yaptığı belirtildi. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde açılan davada Suriye Büyükelçiliği 2. Kâtibi Muhammed Derviş Beledi ile Ürdün Büyükelçiliği İdari Memuru Adnan Musa Süleyman Amerin hakkında " 7 kişinin ölıimü ve 24 kişinin yaralanmasına yol açan Kırıkkale MKE Fabrikası'nda sabotaj vaptırmak ve Ürdünlü öğrenci Rafet Shaban'nın bombalı oto ile taammüden öldurülmesine leşebbüs elmek eylemine azmettirmek" suçlanndan ölunı cezasına çarptırılmalan istendi. olduğunu ' bcıııuığı viade eüildi. Beledi'nin Amerikan'e Atatürk Barajı'nın su kapaklarının patlayıcı ile tahrip edilmesi talimatını verdiği kaydedildi. Patlayıcı madde uzmanı Necip İddianamede sanıkların 13 Ağustos 1986 tarihinde gerçekleştirdikleri Kırıkkale MKE Fabrikası sabotajında 7 kişinin öldüğü, 24 kişinin yaralandığı ve 11.5 milyar liralık zarar meydana geldiği belinildi. "Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde inşa edilen barajların yapımının engellenmesinin Suriye'nin hedefi olduğu" kaydedilerek, 1979 yılında Suriye Büyükelçiliği Başkâtibi Yusuf Cuma'nın. "barajların tamamlanmasından sonra Türkiye'nin Suriye'ye bir damla su vermeyeceğini, bu konunun çözümünün de Arap devletlerinin biraraya gelmeleri ile sağlanacağını söylediği"ne dikkat çekildi. Derviş Beledi'nin Adnan Amerin ile yaptığı görüşmede de, "bu barajlann bir sabotaj ile yapımının engellenmesinin Suriye'nin altıyedi yıllık bir süreç içerisinde değişmez hedefi Ersoy'un Kırıkkale Silah Fabrikası'ndaki patlamayı 2 milyonu peşin olmak üzere toplam 17 milyon liraya gerçekleştirdiği iddianamede yer aldı. Sanık Beledi'nin Suriye İstihbarat Örgütü adına sabotajlan düzenlediği sanık Adnan Amerin'in de Ebu Nidal örgütü içerisinde yer aldığı, Suriye İstihbarat Teşkilatı'nın terör olaylarında Abu Nidal örgütünü maşa olarak kullandığı öne sürüldü. Türk sanıkların "aslında Suriye İstihbaratı'nın talimalı ile gerçekleştirilen sabotaj olayının arkasında Suriye İstihbaratı'nın olduğunu bilmeden TKP/B örgütü olarak icra ettikleri ve Suriye İstihbaratı tarafından TKP/B örgütü mensuplarının" kullanıldığı diie getirildi. İddianamede, "İslami Cihad örgütünün, İran Ticaret Mümessilliği(GTC) aracılığıyla Türkiye'de Kars, Iğdır, Sıvas ve Erzurum gibi yörelerde AleviSünni ayrımını körüklemek ve Türkiye'de bir İslam devrimi oluşturabilmek amacıyla Alevilerin güciinden yararlanılması için çalışma yaptığı, bazı gençlerin işçi stalüsünde İran'ın Kum kentine götürülerek kamplarda eğitildiği ve Alevilere para yardımı yapılmasının planlandığına yer verildi. İran İslam rejimine sempati duyan Şii Türklerini Elbistan'a nakletmek için gerekli masrafların İran tarafından karşılanması, bölgedeki Alevilerie Şiilerin uzun vadede İran'ın çıkarlan için çalışacakları, Türkiye'de İslam devriminin uzun vadede oluştrulması ŞiiAzerilerinin önciılük edebileceği düşüncesiyle İslami Cihad örgütünce bu faaliyetin programlandığı iddianamede anlatıldı. 2 sanığa ömür boyu hapis İSTANBUL (a.a.) 82 sanıkh yasadışı Rızgari Davasfnda, 2 sanık ömürboyu hapis cezasına çarptınldı. 27 sanık 224 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına mahkum olurken 3 sanık hakkında dosyanın ayrılması, bir sanık için ceza tayinine yer olmadığı, 49 sanık için de beraat kararı verildi. Tutuklu 9 sanığın katıldığı dünkü duruşmada, kararı açıklayan İstanbuİ Askeri Mahkemesi sanıkları, devletin hakimiyeti altındaki topraklardan bir kısmını devlet idaresinden koparmaya yönelik eylemlerde bulunmak ve bu amaçla silahb çete oluşturmaktan yargıladı. Mahkeme sanıkların halkı silahlanmaya zorladıklannı, çok sayıda banka soyduklarını, sahıe kimlik taşıdıklarıuı ve pankart astıklarını açıkladı. Askeri mahkeme, yargılama sonunda, sanıklar Necmettin Alp, Gürsel Çapanoğlu, Ova Fidan, Nadir Kalkan, Muzaffer kökalan. İzzettin Bektaş, Sedat Günçekti ve Abdurrahim Gümüştekin'e önce ölüm cezası verdi. Bazı hafifletici nedenleri gözönüne alan mahkeme, Sedat Günçekti ile Abdurrahim Gümüştekin'in cezalarını ömürboyu hapse çevirdi. Mahkeme hayeti, Nadir Kalkan'a 24 yıl, Necmettin Alp, Günsel Çapanoğlu, Muzaffer Kökalan, İzzettin Bektaş'a 20'şer yıl, Oya Fidan'a da 15 yıl ağır hapis cezası verdi. Yapılan yargılama sonunda, 3 sanığın dosyasının ayrılmasına, bir sanık için ceza layinine yer olmadığına karar verildi. 49 sanık da beraat etti. \ 3 aile açıkta \ kaldı / stanbul Haber Servisi Gedikpaşa'da iki katlı bir ev yandı, üç aile açıkta kaldı. Balipaşa yokuşu 79 numarah evde dün saat 10 stralarında yangın çıktı. Emekli işçi Ali Kümç'ın oturduğu birinci kattaki dairede sobadan sıçrayan kıvılcımların yol açtığı belirtilen yangın üst kata da sıçradı. Yanan evde oturan 3 aile yara almadan kurtulurken, alevler çevrede heyecan yarattı. Olayda, binamn ait katında bulunan bir manav dükkânı da kısmen hasar gördü. Çıraklar için borçlanma A nkara (a.a.) Sağlık ve Sosyal îşler Komisyonu SM. Başkam, ANAP Eskisehir milletvekili Mustafa Bakılar ve dört arkadaşı bir kanun teklifı vererek, Devlet Demiryollan 'na ait fabrikalarda, işletmelerde çalışan çırakların bu sürelerini borçlanmalannın sağlanmasım istedi. Balcılar'm kanun teklifı önümüzdeki günlerde, Sağlık ve ^Sosyal îşler Komisyonu'nda ele alınacak. Teklifın yasalaşması halinde, TCDD fabrika ve işletmelerine çırak ' olarak girenler başanlı sürelerini borçlanabilecekler. Teklife göre, bu süreye ait primler iki yıl içinde toptan veya taksitle udenecek ve borçlanılan süre emekliliğe esas alınacak. 14 Şubat, Prof Necdet Ö^em/r'in ölüm yıldönümüydü. Necdet, bizim cumartesi arkadaşımızo Körfez'deki cumartesi yemeklerinde an • lattığı fıkralarla herkesi kıra' geçirirdi. Olaylardan bırı şöyle: 12 Mart'ın civcivli günleri, Necdet Ozdemır'ie Erdoğan Erman (halaoğlu) savunmanlık yapıyorlsr sıkıyonetim mahkemelerınde. Sanık da yine bir arkadaşları, o zamaT keskin devrimci görünen, gıderek sağa . kayan bir eski öğretim üyesi. 3 gün Necdet Ozdemir'ie halaoğlu, keskin devrimci arkadaşlarının durJşmasına savunman olarak katılacaklar. Saat öğle saati, Necdet, halaoğluna: Haloğlu yav, şuradan Msak, en yakın meyhanede iki tek atsak, saat ikiye yetişihz, ha ne derem? Olur haloğlu, ayağını coiym! Bir arabaya attayıp. Mamak Cezaevi yakınındaki ilk meynaneye kapağı atarlar. Gelen garsona votkaları söylerler. Vbtka içiyortar ki, ağızları koku ne etmesin. Hızlı nızlı birkaç kadehi devırirler. Saate bakarlar: Haloğlu, gidelim! Duru$ma baş/ayacafc... Gidelim! Cübbelerini giyip, salona girerter. Savunman yerine otururlar, yan yana. Sanık arkadaşları da sanık yerindedir. Komünizmi övmekten yargılanmaktadır Askeri yargıç sorar sanığa' Ne diyeceksin bakalım, MarksistLeninist propaganda yapmışsın? Sanık, anlatmaya başlar: Efendim, der. ben anlamam ne Marksizm'den ne Leninizm'den, hiçbirini bilmem Nasıl suç isleyebilirim? Ben Marksizmi bilmem ki! Yargıçlar gibi, sanığı dinlemekte olan Necdet Ozdemir, Erdoğan Erman'ın kulağına eğılir: sunturlu bir biçimde: Bunu, der, cenaletten asmalı! Fısıldadığını sanan Necdet Özdemir, meğer sesli söyiemiş. Bunu yargıç da duymuş. Kahkahayı başmış. Anlatırlar, gülmekten kmltrdık .. 14 şubatta Ankara'da yoktum. istanbul'da, uluslararası sen^jpcıların toplantısındaydım. Necdet'ı anma yemeğme de gidemetiim. Ankara'ya dönunce ogrendim. Necdet DDY okulunda okumuş, hareket memurluğu yapmış ya, Ankara Gar Müdürü Kadri Şekercioğlu,'arkadaşlara bir oneride bulunmuş: Necdet Bey'i, demiş, 6u ytl Gar Lokantası'nda analım, ha, na dersiniz? ' Çok sevınmişler arkadaşlar Yüksel Onaran, Necati Engez, Şinasi Va vuzer, Feridun Taşkın. Hasan Çeliker, Orhan Ural, buluşupgıtmişter T sin Saraç'la öbürten, bir de ben yokmuşuz. Yıyıp ıçmışler. Hesap gelmış ki, gözleri faltaşı gibi açılmış. Bu. bize Necdet'in son kazığı oldu! diyorlardı. Gülüştük... Bir başka olayı da anlatayım: Bilim ve Sosyalizm Yayınları Yönetmeni Süieyman Ege, sol kitaplardan yargılanmış, dört kitaptan 30 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Adana Cezaevi'ne 12 Mart döneminde konan Ege, cezaevıne girince, oralarda yöntem öyleymiş, yeni gelenin neden geldığım ögrenme tutkusu; meraklı hükümlülerden biri sorar: Abi kaç yıl? Otuz... Kaç ölü var? Ölü yok, bizimki kitap davası, dört kitap! Dört kitaptan otuz yıl cezayı adamtn usu almaz. Hemen oradan uzaklaşr. Süleyman Ege'nin hafif tertip üşüttüğü kanısındadır. Kitaptan otu2 yıl'cezayenır mi? Arkadaşlarınada Ege'den sözederek, 'Koguşa üşütukbiri geldi" diye parmaklarını başında sallayarak anlatır. Süleyman Ege hücreye konur. Bıtışik hücrede Siverekli Mahmut yatmaktadır O mayında bir bacağmı yitirmiş biridir. Konuşurlar, yine kitap davasın anlatır Süleyman Ege, otuz yıla nasıl çarptırıldığını.. Siverekli Mahmut, bir ara hücresinden çıkıp, göz yumuyorlardı her halde. oncağız olsun artık! koğuşlardan birine gider Orada esaslı biı kavga çıkmıştır. Biri, Adanalı agzıyla karşısındakme söver: Senin Âllahını, kitabını... Siverekli Mahmut, araya girer: Allah'a söv ama kıtaba sövme! der. Benim hücrenın bitışiğinde bt ri var, kitap yüzünden otuz yıl yemiş! Herkesin ağzı açık. Biri: Ne kitapmış be! der... Server Tanilli'den aldığırn bir notta şunlar vardı: "Hüseyin Kıvanç'ın hapishaneden yolladığı mektubun bir suretini sa na gönderiyonım. Çocuğun basına gelenler, tam bir hukuksuzluk o< neğı Sorunla, A/rupa'daki ilişkili çevreler bakımından ben ilgıleneceğırr Konu. senın de ılgını bekler Öylesine önemli zira..." KımdiHüseyin Kıvanç? Bunu da Tanilli'ye yolladığı mektuptan öç remyorımv Şöyle demiş Prof. Tanilli'ye Hüseyin Kıvanç: "Bazen insanlar birbirterini hıç görmezler ya da karşılaşmazlar, am onları çok tanırlar. Benım için siz de boylesiniz. Sizı hıç görmedım arm çok tanıyorum. Kaldı kı, böylesı bir tanıma salt bana özgü bir şey değı Sizihiç görmeyip de çok tanıyan dost ve düşman, epeyce yurttaş va Aydıniık düşuncenız, ışıklı yolunuz bizlerın dunyasına hep rehber olü ve olacaktır da " 73 May/s 7986 tarihinde tutuklandım. Tutuklanma nedenim. sahibi c s f duğum Eylem Vayınlan arasında (19741980 12 Eylül) yayımladtğım v hakkında dava açılan sekiz kıtapla ılgilidir. Bu kitaplann davalan ta 197 yıllardan beri sürüyordu. Ama tutuklanmam bugüne kısmet oldu! Dava konusu bir kitaptan, kendi sorumluluğum açısından aklandın Ancak kitabın yazarı H. Bozarslan halen İsveç'te olduğu için dosya r, ta kaldınldı. Beş kitabın çeviri sorumluluğu benim. Ben Türkçeleştirdim. iki kit, bın çeviri hakkını satın almıştım. [iginçlikler duruşma süresmce şöyl ce ortaya çıktı: Lemn'in Gençlik Üzerine' adlı yapıtı bızim dışımızda ı ayn yayınevince daha yayımlandı. (Sol ve Koral Yayınlan'nca). Anca bu iki kitap hakkında da 12 Eylül'den sonra 'Kovuşturmaya yer olmadıi kararı çıktı. Kıtaplarla ilgiii herhangi bir yasaklama söz konusu olmat Ama, ben beş kitaptan dolayı tutuklu olarak yargılanıyorum. Yukarıö ki, 'Kovuşturmaya yer olmadığı' kararmı duruşmada sunduk. Bizim yayınevince yayımlanan Mao Zedung'un 4 kitabı ile ilgiii olar, savcılık ceza istemınde bulundu. Oysa ki, bızim yayımladığımız Mc nun kitapları aynı zamanda Aydıniık Yaymlan'nın Seçme Eserler' a yapıtımn 2. ve 3.'süncfe tümü yayımlandı. Seçme Eserler' ile ılgilı a rak, bugüne dek herhangi bir soruşturma söz konusu değil. Bu duı mu da duruşmada kanıtladık. Bir ilginç nokta da M. Zedung'un H< Demokrasisi' adlı yapıttyla ilgiii. iki bilirkişi raporundan birincisi. kıtt ta suç unsuru görüyor, ıkinci bilirkişi raporu suç unsuru görmüyor. Arnavutluk yazarı Ramız Alia'nın kitabıyla ilgiii herhangi bir bilin\ raporu olmamasına karşın, savcı ceza istemınde bulundu..." Tanilli'nin dert babası" ya da "Marko Paşa" olduğunu bir "Ankı Notlart'nda yazmıştım. Hüseyin Kıvanç şöyle diyor sonunda mı tubunun: "Yukanda da yazdığım gibi, ben bu kitaplar yüzünden mahkum maktan korkmuyorum. Çünkü bu davalann ülkemizde düşünce ve t sın özgüriüğü mücadelesinin küçük bir parçası olduğunun bilincındey Bu çırkın satırları (el yazısıyla yazmış) okuma zahmetine katlandığı için bağışlayacağınızı umar, dostça saygılar sunanm." Böyle kitap davalanmn yeterince basına, kamuoyuna yansıdıgt nısında değilım. Onun için burada duyurmak istedim. Duruşmaları £ düğü için de herhangi bir yorumdan kaçınmak istiyorum. Duyurma yetiniyorum... Cumartesi günü Ankara Barosu'nun düzenlediği bir açıkoturum,, kara'da Kızılırmak Sineması'nda yapıldı. Baro Başkam Mahir Carı cak yönetti açıkoturumu. Faruk Erem, Halit Çelenk, llhan Selçuk, Ön Sav konuşmacıydılar. O gün iki üç yerde toplantı vardı Çağdaş S ne'de de Mülkiyeliler Birliği'nin düzenlediği "Yurt Dışındaki Türkiye" nulu toplantı vardı. Burada, o gün, Prof. Petra Kapper. Alper Aki Prof. Nermin Abadan Unat. Aziz Nesin, Gencay Şaylan, Christian Pt Ercan Karakaş konuştular. Sabah da SHP'nin yerel yönetim kurul vardı Kızılırmak Sineması'nda daha büyük bir kalabalık vardı. iı atsanız yere düşmezdı Konuşmacılar, yeni ceza yasası tasarısını e tirdiler Bir yandan Avrupa Topluluğu'na karışmak istiyor, ama bir ^ dan da düşünce suçlarına ilişkin cezalar ağırlaştırılıyor, su belirsizleştiriliyordu. Kitaplar yok edilıyordu, kitaplar...! Yeni ceza yasa tasarısını eleştiren Halit Çelenk özetle şöyle d« ... 12 Eylül'ün gerılimli ve baskılı ortamı bugün surmektedir w kemizde henüz demokratik bir ortam oluşmamıştır. 2969 saytlı yasa. i yasanın geçici 4. maddesi yürürlüktedir. Adalet Bakanı, "Biz siyasi iki olarak tavnmızı koymuşuz, düşünce suçlannı kaldırmayacağız" der tedir Anayasa halen tartışılıyor. SHP bu anayasayı tümden değiş ceğinı söylüyor. Diğer partiler. anayasanın bir kısım maddelı değıştıreceklerıni söyluyorlar. Bütün bunlar demokratik bir ortamıı kemizde henüz oluşmadığını göstermektedir. Anayasa kadar ön temel bir yasa olan TCY'nin böyle bir ortamda değiştirilmesi yanl Ünıversıteler huzursuzdur. en değerli elemanlarını dışlamıştır. C böyle temel bir yasa üzerinde üniversitelerin görüşlerınin alınmas runludur Ama bugün üniversiteler yasa tasarısına katkıda bulur lecek durumda değillerdir. Yürürlükte olan ceza yasamız ç gerısınde kalmış bir yasadır. Bu yasanın çağı yakalaması gereh Kitap... tLAN DENİZLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas No: 1986/261 Davacı Rukiye Kandemir, vekili tarafından davalı Çetin Kandı mir aleyhine açılan boşanma davasında: Gümüşsuyu Cad. Yalcın Sitesi 20/B kat 2 No: 6664 İstanbuİ aı resine çıkartılan davetiyenin geri döndügü soruşturma ile adresi ı spit edilemedığinden bu kerre duruşma günü olan 24.3.1987 sa 9.00'da bizzat kendisi veya bir vekille temsil Mtirmesi, gelmedigi' bir vekille temsil ettirmediği taktirde, adına pyap davetiyesi çıkarı madan, davanın yokluğunuzda karar verileceği hususu dava dilel çesi davetiyesi teblig yerine geçmek üzere ilan olunur. 18.11.198^ Basın: 12923 Atamalar A nkara (a.a.) Maliye ve Gümrük Bakanlığı SM. Müsteşarlığı'na getirilen Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü Biltekin özdemir'in atama kararı, dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Müsteşarlık makamı, Maliye ve Gümrük Müşteşan Ertuğrul Kumcuoğlu'nun, Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet i Lefkoşa Büyükelçiliği'ne atanması sonucu boşalmıştı. Ozdemir'den boşalan Maliye ve Gümrük Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğu'ne ise, Bakanlıkta "müşavir" olarak görev yapan Erdoğan öner getirildi. SATILIK DAİRE Ziverbey'de 3 oda 1 salon, kömür kaloriferli, asansörlü daire satılıktır. Tel: 337 96 46
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle