24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CVMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 10 ŞUBAT 1987 OLAYLARIN ARDEMDAKl GOZLEM UĞUR MUMCU (Baştarafı 1 Sa\fada) Merakımız bu "Islam ınkılabı" denen dınsel ıhtılalın nasıl olacagı? Kaplan'ın Turkıye'den nasıl kaçtığı? iran ıle ılışkılerı Para kaynağı Kaplan ıle cuma namazı ıle ıkındı namazı arasında bır zaman dılımı ıçerısınde cemaat önunde tartıştık Göruşmemızı hem Fransız Televızyonu'nun 2 kanalı hem de sarıklı ve sakallı bır yurttaşımız fılme aldı Bızler de teybe Kaplan'a nıçın Turkıye'den kaçtığını soruyorum Acaba hak kında dava mı açılmıştı? Turkıye'den ayrılmadan önce kendı çapımda şöyle bır soruşturmuştum, kımdı bu Kaplan'' Ilışkılerı neydı? 12 Mart dönemınde başına bır ış geldı mı? 12 Eylul'de hakkında bır dava açıldı mı? Hocanın 12 Mart dönemınde Adana Sıkıyönetımıyle arası pek lyıymış Hıç bır sorun çıkarmamış Hatta sıkıyönetımle bazı ko nularda ışbırlığı de yapmış 12 Eylul'e gelınce Bu dönemde sıkıyönetımle aralarında bazı sorunlar çıkıyormuş kı, Hoca tehlıkeyı sezıp kapağı yurtdışına atıvermış Dılersenız Turkıye'den nıçın kaçtığını kendı ağzından öğrenelım 12 Eylul'de başına nıçın bela gelmedığını şöyle açıklı yor ınkılapçı hoca Hoca 12 Eylul öncesınde sıyasal amaçlı konuşmalar yaparmış Tabıı sıkıyönetım de bu konuşmaları teyp bantlarıyla saptar ve konuşmaları ıncelemeye alırmış Pekı dava açılır mıymış7 Hoca bu soruya şöyle yanıt verıyor Eveet, onu da anlatayım Tabıı bu bantlar sıkıyönetıme gıt tı Orada bır teğmen vardı Tam şıkayet masasında Zaman za man haber getınrdı Derdı kı, sızın bantlar, hukukçular tarafın dan ıncelenıyor Fakat tutturamıyorlar Sız bır meseleyı öne su rerken arkasından delilını getırdığınız ıçın şu suçtur ama dıyor, arkasından bu delıle göre kendısını savunur Tabıı bunlann ıçe nsınde kendılerınce suç olan şeyler de var Bır gun geldı bızı emeklıye sevkettıler mecbun emeklıye, 55 yaşındayken Sonra hoca gelmış buralara Nıçın gelmış? Çunku korkmuş başına Turkıye'de bır bela gelır dıye, ama başına bekledığı bela gelmemış Nıçın gelmemış? Şundan gelmemış Bantlar yayıldı orada oldukça Tahammul edemedıler bıze bugun ıçerı alırlar, yarın ıçerı alırlar dıye aşağı yukarı 6 ay bekledım, almadılar Artık Allah'ın bır hıkmetı herhalde Yalnız bır temınat garantımiz vardır Ayetul Kursu uç defa beş defa okumadan ıse başlamayız "Ayetul Kursu"yu hoca okuyunca, demek kı, kımse cesaret edıp dava açamamış! Sonra Erbakan'ın "talımatı" ıle yurtdışına çıkmış Daha sonra çağrı uzerıne Iran'a gıtmış Iran'a hayran olmuş olur a* Hoca 12 Eylul dönemını de beğenıyor Nıçın beğenıyor? Çunku partıcılığın Islama karşı olduğunu duşunuyor "Evren'ın bır tyılığı oldu" dıyor, "Partılenn balonlarına bır ığne durttu, hepsı söndu" dıyor Bırlkı sene partlsız yaşadık" dıyor, "O kadar rahat kı " Bu "rahat" dönemden sonra sıra gelmış yenıden partı kurup kurmamaya Bu konuda yıne hocayı dınleyelım Buraya geldik Nıhayet bır boşluktan sonra bır partısızlık devnnden sonra basında artık partılenn kurulmasına musaade edılecek dıye beyanlar başladı Bızı sıkıntı aldı Ben ne yapayım şımdı? Burada da fetva komısyonunun başkanıyım, Milll G6ruş'te Eee, bunun mesulıyetı de var, vebalı de var Ben araştırmaları yaptım Bır anayasa hazırladık Baktım gördum kı Islam dınıyle partlcılığı bağdaştırmak mumkun değıl Bunu da gördum ne yapayım? Mesul bır mevkıdeyım de, Erbakan'a bunu nasıl anlatayım ben"> Partının ılerı gelenlerıne bunu nasıl anlatayım ben'' Duşundum oturdum 17 sayfalık bır rapor hazırladım Partı "fetva" ıle kurulurmuş Kaplan Hoca partıleşme konusundakı toplantıya katılıp "Bunun fetvasını almadan yola çıkmayın yoksa yarı yolda kalırsınız dıyecektım" dıyor, ama engel leyememış partı çalışmalarını Hoca ılk dın derslerını babasından almış askere gıtmış as kerde "yazıcı" olmuş Ancak ılkokul mezunu bıle değıl Sonra dışardan ılkokulu, ortaokulu, lıseyı bıtırmış Sonra da Ankara da llahıyat Fakultesı nden dıploma almış ve 15 yıl muftuluk yap mış Kendı anlatımlarına göre de bır suru öğrencı yetıştırmış Bunca yıl vaazlık yapmış MSP den mılletvekıh adayı da olmuş ama particMkle Islam'ın bağdaşmadığını 81 yılındakı İran seferınden sonra anlayabılmış Yanı keşfetmış bılınçlenmış olgunlaşmış, olgunlaşınca da Islam'la demokrasının bağdaşmayacağını anlamış Pekı bu ' islam ınkılabı' nasıl olacak' Benım de merakım o Donup dolaşıp o soruyu soruyorum Hoca da dönup dolaşıp bu sorudan kaçıyor Yanıtları hep kaçamak Soruyorum Pekı nasıl olacak? Turkıye'de bellı bır yönetım var, partıler var ordu var, parlamento var nasıl olacak nasıl yıkılacak? Yolu ne bunun? Yanıtı şöyle Bunun yolu teblığ yoludur Bır tabanın, bır cemıyet cema atleşmenın teşekkuludur Mılletın Islam devletı fıkrıne evet de mesıdır Mıllet dedı mı, mesele halledılmiştır Yenıden soruyorum Dedınız kı partılere karşıyız Pekı halk sızın fıkırlerınızı nasıl benımseyecek partı olmazsa ve bu ınkılabı kım yapacak? Bızım örneğımız Hazretı Muhammed değıl mı"> Hazretı Mu hammed ne yaptı Mekke'de cemaat meydana getırdı 13 sene lık Mekke devnnde değıl mı? Ve bu cemaat bır uzantısını Medı ne'ye gönderdı Medıne'de bır cemaat tesekkul etmeye başladı Hıcret yoluyla ıkı cemaat bır araya geldl ve Peygamber ıkı cemaat uzerıne Islam'ın devletını kurdu değıl mı? Bızım örneğımız o olduğuna göre, şımdı burada bır cemaat tesekkul etmıştır is ter ıstemez bunun bır uzantısı da Turkıye'de tesekkul edecek ve kımıldanmalar başlamıştır Yenıden soruyorum Organıze ış değıl mıdır butun bu ınkılaplar? Zaten Islam organızedır Yanı Cemalettın Hoca, Hazretı Muhammed adına 'teblığ verecek Sızler bızler de bu teblığı tebelluğ edeceğız, ınkılap böyle başlamış olacak Gerısı Allah kerım Sonra sınırlar kalkacakmış butun Islam ulkelerı bır olacaklarmış RâbıtatulAlemullslam ve Suudı Arabıstan hakkında pek olumlu duşunmuyor Ancak, Suudı Arabıstan'ı Islam devletı olarak hatalı göruyor Rabıta Örgutu hakkında da bılgısı olmadığını söyluyor Faısal Fınans kuruluşu ıçın de bazı karanlık nok talar bulduğunu söyluyor Ama neymış bu karanlık noktalar bu konuda susuyor Eğer Cemalettın Kaplan gıbı adamlar bu devletı yıkabılıyor sa, devlet zaten yıkılmış demektır Kusura bakılmasın ama Sayın Evren Kaplan'dan söz etmeseydı bu adam hıç etkılı olmayacaktı Etkısı ne kadar, ışte bırkaç bın kışı varsa 0 kadar Kaplan Hoca'yı ve yandaşlarını gördukten sonra ınsan Kurtuluş Savaşı'na ve Ataturk'e çok daha bılınçlı duygularla bağlanıyor Mustafa Kemal'ın devrımcılığı, çağdaşlığı hergun daha iyı anlaşılıyor Kaplan Hoca "Islam ınkılabı" yapar mı? Ismet Inonu'nun o unlu deyışıyle y Hadı canım sen de' Işte Cemalettin Hoca na bir igne dıırltu, hepsi sondıı. Biriki sene partisiz yaşadık, o kadar rahat kı cemaat de çogalıyordu. Cemaai de ruhen bu particilikten tedırgın. Zaten oleden hrri 'nıınu tslııııı cevıız vcrir mı verınez mı, uıaba bunun fetvası alınmış mı?' dıye duşunur sorardım" dedı Kaplan, Faısal Fınans Kuru lusu hdkkındakı sorumuzu şöyle yanıtladı "Bi/e geldiler, bizı çok sıkışlırdılar, bizım şu teşkılat rnınsuplannı oraya katmak ıslediler, yok dedim. Benim gordugıım birlakım karanlık taraflar... Vani birkaç noktada karanlık taraflar... Ve onlar çozulmedikçe bır ş,ey diyemeyiz." Faısal Fınans Kuruluşu hak kındakı karanlık noktaların ne ler olduğuna ılışkın ısrarlı soru larımızı yanıtsız bırakan Kaplan, muftülerın soruları "evet ya da hayır" dıye yanıtlayacaklarını ılerı surerek, "hayır" demeklc yetındı Başbakanın kardeşı Korkut Ozal'ın ılışkıde olduğu "Al Baraka" fınans kuruluşu ıle de ılgılerının olmadığını belırtcn Kaplan,, "Hiçbırısine evet demedik, bir ilgimiz yok" dıye konuştu Kaplan, 12 fcylül dönemınde anayasa ıle getırılen zorunlu dın derslerı konusundakı sorumuzu "Mustafa Kemal'e bağlı olanların din derslerıne musaade ctmemesi" gerektığını öne süre rek yanıtladı "Herşeyin Allah'ın elinde olduğunu" söyleycn Kaplan, 12 Eylül yönetıcılerının dın derslcrı konusunda tavız ver dıklerını ılerı sürerek, dın dersı getırenlerın "Yarın Kuran anayasa olsun" dıycı.eklcı 1 1 1 1 öne sürdü 12 Eylül dönemınde "resen emeklıye sevkedildiginı" söylc yen 1926 Erzurum Ispır doğumlu Cemalettın Kaplan, 12 Eylül' den sonra MSP Genel Başkanı Prof Necmettin Erbakan tara fından yurtdışına gondenldığını, ancak yurtdışında yaptığı çdlış malarla partıcılığın Islama aykırı düştüğünü diılddığını belırterek, "Milli Goruş Komısyonu Başkanı" olarak partıleşme ça lışmalarına karşı viktığmı vuıgu ladı Kapları, bu konuda şunları söyledı "Ankara'dan bir arkadaş, 'Ankara'ya gelebılır nıısınız Hocam '' dedi. Geleyim dedını, geldim, dedı kı Frbakan Hota Avrupa'ya birısinı gonderıyor, bır de bır hoca istemışler siz gider misınu? Dcdım ben gidiyorıım zaten, Krbakan'la goruşmedik, yani bu kadar bir şey. Giderım dedim, o dığer arkadaşla bırlıkte \ıktık geldik ve Mıllı Goniş'te bır muddet kaldık. labii partinin uzantısı hfikim burada da, partiyle valışmak da benim işime gelmiyor, hoşuma gitmiyor. Gerçı ben adavlıgımı koydııın, ama bizim hemşenlerın ısrarı>la falan. Bir de dedim, şu hare ANKARA NOTLARI giderdi. Bi/ orada tanıştık... Fevkalade munasebetımı/ yoktur. Amerıka ıle munasebelı nedir ne degildir, onu bilmiyoruz" dıye yanıt verdı Kaplan, "Bız Mural Bayrak'ın ne sllah saltıgına ne de hnyle bır isle meşgııl olduğuna dair en ufak bir fikrımı/ yok" dedı Eskı muftu Kaplan, "TurkIslaııı scntezı goruşlerinı yanlış bulduğunu, çunku İslamın eksiksiz bir din olduğunu, Turk sentezıne gervk gormedigıni" öne sürdü Camıde verdığı vaaz dd Iercüman gazetesınde Hu meynı'ye sılah gönderdığı yolun da haberler çıktığına ışaret eden Kaplan, bu haberlerın Ml I tdrafından oluşturulduğunu, kendısının sıldhlı herhangı bır hare ketın ıçınde bulunmadığını ılerı sürdu ve basının bu gıbı konularda dıkkath davranmasının ge rcktığını söyledı Kaplan Dıyanet Işlerı Başkan lığı'nın Tayyar Altıkulaç /amanında "rejimın dumen suyuna gırdıgim" öne sürerek, bu kurulıışun düzeleceğını söyledı Kaplan'ın başında bulunduğu Islam Cemıyetlerı ve C emaatler Bırlığı önümüzdekı cumartesı gunu Bonn'da "rejime karşı" dıye adlandırdığı bır yuruyuş düzenleyeceklerını ve daha sonra aynı konuda yapılacak bır açıkoturuma katılacağını bıldırdı (Baştarafı I. Sayjada) GERCEK (Baştarajı 1. Sayfada) tman laglıfiını tehltkeye dıi$t) recek bır madde nasıl kullanıla 9 bılır Goz gore gore kanserojen nıtelıkte bır deterjan, baba, ana, çoluk, çotuk sabah akşam kul ? lanüabihr mı Ne yazık kı bu soruların n ıne çıkar sorunları da karışmaktadır Devlet yetkılerını kullanan ıkiı darlar ve özel {ikarlanna bağlı kıştler ve kurumlar, parasal zo runluluklann ve gudıilerın baskısı altında konuya yaklaşabılı yorlar Bu yaklaşım hıçınunı Çerno bıl feluketmde nledık Çaydakı radvasvon olavı arapsaçma dönüşlU, bılmeceye henzedı Fn çok güvenılmesı gereken resmı açıklamalurdakı tutarsızltklar nedenıvle bırsonuca ulaşıluma dı Soru ışaretlerı bugun de bü ttin tazelıgını koruyor Turkıve'de kullanılan deterjanlurın ıçınde kanserojen maddeler bulundugu ılerı suruluyor ve yadsınmıyor kuşkumuz ve korkumuz şudur kı dun "radvasyonlu çuy daha lezzelli oluyor" dıyen yetkılıierımız bu kez de "Kanserojen maddelerden oluşan deterjan daha çok temızler, beyazı daha beyaz yapar" dıye konuşmasınlar Şımdılık "deterjan kullanmayın, sabun kullanm" dıyorlar, aına bellı ol maz Deterjun konusu hükumetçe cıddı bır vöntemle ele alınmalı, sorunu <, ozeı ek onlemler derhul ve bugunden vururluğe konma lıdır Bu gıbı konularda "malıyet" önemlı değıldır Çutı ku sağltk konusunda ne kışı, ne kurunı, ne şırket, ne ıılus, ne de devlet "onıe para" dıvemez • •• Ankara'ya yakınıı oldular Zdmdn zaman ıçılmeyecek ölçudc kırlı akan Ankara'nın suyunu temızleyebıl mek ıçın ASU tarafından yoğun çaba harcandığı kaydedıldı Yetkılılerden alınan bılgılere göre, Ankara'nın ıçme suyunda bulıı nan gözle görünür maddelerın çökeltılmesı ıçın alümınyum sül tat(şap), polıelektroıt ve sülfırık asıt kullanılıyor Alümınyum sulfatın suyun metreküpüne 2560 gram arasındd katıldığı ve daha sonra kontrol edılerek su dan arındırıldığı bıldınldı Kışı lerdekı tınsel ıstemı "frenleme"'de kullanılan şapın ıçme suyunda herhangı bır etkısının kalmadığı belırtıldı Suyun metreküpüne 0 2 grdm atılan polıelektroıt'ın ıse suyun aşırı bulanık olma sı durumunda kullanıldığı oğre nıldı Suyun ph değerının nötr leştırılmesınde ıse oldukça etkı lı bır asıt olan sulfınk asıtın kul lanıldığı bıldınldı Sülfırık asıtın kullanılmasındakı amav, suyun asıt ve baz etkılerının yok edılmesı olauk belırtıldı Ayrıca, suyu dezenfekte etmck amacıy la klorldndığı da kaydedilırken, klor oranının duşuk tutulduğu, musluktan alınan suyun bıraz bekletılmcsı halınde bu klorun da uçacağı ıtade edıldı ketın ıvme gireyim ve bakayım ne var ne yok, 40 gun çalışlım, Krzurum'da ge/dık. Nasretlin Hoca demıs ki, 'Karla ckmck yemeyı ben ıcat cttım, ama hıç be ğenmedım ' Fvet hiç begenmedim. Çunku abartına, kabartma, yalan, ıftıra, karşı taraftan bu taraftan birbirine çamur atma hiç iyı bır muesscse degil." Yurtdışındakı ydnddşlarınca "İnkılapyı Hocamız" dıye adlandırılan ve Avrupa'nın bırçok kentınde vaazlar veren Kaplan, "Sokularla Kemalısl rejimi orladan kaldırmakta muşterek" olduklarını, ancak Islam devrı mınden sonra, "solculara hodrı meydan" dıyetcklerını belırttı Eskı muftü Kaplan, "İslam Inkılabı" olarak adlandırdığı Islam devletı kurulduktan sonra mıllı sınırların kalkacağını ve bu tun Islam ulkelerı arasında bır lık doğacağını ılerı sürerek, şöyle konuştu "tslamda toprak butunlugu vardır, tranlının sahip olduğu toprak aynı zamanda benım de topragımdır. lehlikeye duştııgu zaman onu nasıl ılgilendırıyorsa benı de ılgılendınr. Mısırlı da oyle. Toprak butunlugu vardır, İslamda nannıs butunlugu, birlıgı vardır. Dogudaki bir Muslumanın namusu aynı zamanda benım naınusumdur. Benim namusum aynı zamanda onun da namusudur. tslamda ıımmel birligi, millel birlıgı vardır." Dın eğıtımını babasından aldığını söyleyen, daha sonra ılk, ortaokul ve lıseyı dışardan bıtırdığını vurgulayan Kaplan, 1966 yılındd Ankara llahıyat Fakültesı'nden mezun olduktan sonra Dıyanet Işlerı Başkanlığı'nda müftu olarak görevlendırıldığını ve yurdıın çeşıtlı bölgelerınde vaazlar verdığını belırttı İran' dan para yardımı aldığı yolunddkı söylentılerı yalanlaydn Kaplan, İran'a gıttığını, Humeynı'yı uzaktan görduğünü de belırttı Kaplan bu konuda şöyle konuştu "Millı Goruş'te iken tran'da yılbaşı mevsımınde, yılbaşı loplantısına davet ederier. Derler kı, uç kışi, beş kışi gonderın. Kurııluşlara bildirirler. Ivet bır de cuma ımamlarının (oplanlısı olur senede bır defa lran'da. Lvet, Milli Goruş'te iken beş kişinın ıçerısınde bı/.ı de munasıp gorduler. O vesılcyle gitlik, davet uzerıne. 15 gun kaldık." AP eskı mılletvekıh ve MHP yönetıcılerınden ışadamı Murat Bayrak ıle olan ılışkılerı korıusundakı sorumuzu, "Mural Bayrak ile bizim beşeri munasvbellcrımı/ vardır. Hemşeri oluşumuz, onun da kader yonunden bır nevı arkadaşımız oluşu. O da 1 urkiye've gırcmiyor, biz de giremiyoru/ ve bizim irtica meselelerinden o geçtigi ıçın, bu işleri bildigi için yol gostermıştir. Mıllı Goruş'te onunîa tanıştık. O Millı Goruş'e Turkıye'den bır kardeşin tavsiyesi uzerine gelır MUSTAFA EKMEKÇİ Tanilli Mektupları... Federal Almanya'da Stuttgart Başkonsolosluğu, Alman Işçı Sendıkaları DGB'nın Şube Sekreterı olan Ismaıl Kahramari\ kısa bır mektupla Başkonsolosluğa çağırır Ismaıl Kahraman, Başkonsolosluğa şu yanıtı gönderır "25 111986 tarihlı yazınızda, 'şahsınızla ılgılı bır hususu göruşmek uzere aşağıda gösterılen gun ve saatlerde pasaportunuz ve nufus huvıyet cuzdanınızla bırlıkte bızzat Başkonsolosluğumuza gelmenızi, beraberınızde bu yazıyı da getırmenızı en iyı dıleklerımle rıca ederim' 'Şahsınızla ılgılı bır hususu göruşmek uzere' sözü bence anlaşılır ve açık bir anlam taşımıyor Dlğer bir deylmle, Türidye Cumhuriyetı Stuttgart Başkonsolosluğu olarak sız, keza Türidye Cumhuriyetl'nin bir yurttaşını huzura çağırıyor, ama o yurttaşla hangi konu ustüne konuşma yapmak nıyetlnde olduğunuzu yazmıyorsunuz Bu gizlı' ve 'muğlak' ıtade, uzulerek belirteyım kl, demokratlk hukuk devletlnin bir yurttaşına reva göremeyeceğıfovkaladebir kuşkulandırma, urkütme, korkutma ve sındırme çabasından başka bir şey değlldlr Bu nedenledlr ki, hem sizın kıymetlı zamanınızın ve hem de benim değerlı zamanımın, hazırlıksız huzura çıkma' sebebiyle boşuna heba olmaması ıçın sızden benımle hangı konu ustunde göruşmek ve bana hangı soruları sormak istedlğinizı Dunya Insan Hakları Gunu'nde kaleme aldığım bu mektubumla, taralıma yazılı olarak duyurmanızı çok rlca edenm Soracağınız sorulan bildiğlm takdlrde, yanıtlan önceden hazırlayıp sıze getırmem olasıdır Aynca yadırgadığım bır başka husus da, DGB (Alman Sendlkalar Bırlığı) gıbı buyük bir emekçller kuruluşunun adını doğru durüst yazamayışınızdır Çunku sız, DGB yerine ABG' yazmışsınız Hatta yazdığınız cadde adı bile yanlış' Stuttgart kentınde VVılleleıcher dıye adlandırılan bir cadde yoktur WllllBlelcherStr dıye bır cadde vardır ve bu cadde on yıl boyunca, Hitler taşlzmlnin Buchenwald adlı biriktırme kampmda kalmış üstun bir ışçı lıdennln adını buyük bır gururle taşımaktadır TC Stuttgart Başkonsolosluğu'ndan bu glbl ayrıntılara dlkkat etmesıni ve muğlak olmayan açık seçik yazı yazmasmı beklemek her yurttaşın doğal ve çağdaş uygarlık hakkı değıl mıdır? En derın saygılarımın kabulunu rica edenm " Stuttgart Başkonsolosluğu'nun çağrı mektubuna, ışçı Ismaıl Kahraman'ın verdlğı yanıt ıle ders llginçtlr Işçilerı, "gel" deyınce gelecek, "glt" deyınce gıdecek bırer "kul" ya da "köle" olarak görme alışkanlığından kurtulmak gerek Daha öncelerı, Strasbourg'ta ışçılere verılen gözdağlarına değmmıştım Prof Server Tanilli 26 Ocak 1987 gunlu mektubunda özetle şöyle dıyor "Sevgili Ekmekçı Birkaç gun önce sana bir kartımla beraber, çeşitlı belgeleri de ıçeren bır zari postaya vermıştım Arkasından Osman Ataman, senin mektubunla paketı getlrdı Bugün de talefonda seslni duydum Şu satırian da, hemen sıcağı sıcağına, o senın de görduğün 'Ingıliz lcadı' kürsüde, ayakta yazıyorum önce kıtaplara çok teşekkürler Bu teşekküru lletişlm Yayınlan'na da bildıreceğım Zaten programımda Mete Tunçay'a yazmak var Bu teşekkuru sen, benden önce ilet lütfen (Yakup Kadn'nln 'Erenlerın Bağından'mı bulur ya da fotokopısını sağlayabılırsek, guzel olur Onu, bizim Melıkoff, Fransızcaya kazandırmak ıster) Ahmet Artf, benı ve MĞIikoff'u onurlara garketmiştlr O da, ben de Ilk fırsatta yazacağız Sen duygularımızı bızden önce dlle getlr kendısıne Kartımda yazdığım ve telefonda da belırttiğim glbi, yazıların buralarda buyuk ilgıyle karşılandı Türklyeli emekçiler ayrıca sevindiler, çünkü onların, Turkıye'de başına pek yansımamış, yansıyamamış sorunlarını dlle getıriyordun Ne denlı hoşnut olduklarını bana da bizzat açıkladılar Hasan Esat Bey'ın (Işık) zarafetı ve aydın kişillğinin ömeklen saymakla bltmez Anlattıkların sadece bırer örnek Millkoff da, daima sltaylşle bahseder (övguyle söz eder) kendısınden Benim ıse, sevgimin yenı sıra pek derin bir saygım vardır kendısıne Türk haricıyesının yüzakı olan kışılerdendlr Ne yazık kı sayısı da fazla değıldir o örgütte Tıpkı Seyfly dıyorsunuz Cemalettin Hoca: Evren Cuma namazına gitsin ZURİH (Cumhuriyel) Vaaz vermek üzere Almanya'dan Is vıçre'ye geçen kaçak eskı Adana Müftüsü Cemalettin Kaplan, Cumhurbaşkanı Kenan Lvren'ın cuma nama7İarına gıtmesını salık verdı Kaçak muftu, Islamı Cemıyet ve Cemadtler leşkılatı1 nın davetlısı olarak geldığı /ü rıh'te Türk basınını da eleştırır ken, Kemahst eğıtım gören gaze ıe« ılerın "mesele"yı anlayama clıklarını söyledı Pasaportu ve vızesı olmadığı halde Almanya'dan Isvıçre'ye geldığım anlalan Cemalettın Kaplan, tekbır seslerı ve "Lagarbiye, Laşarkiye, Cumhurıyelı Islamiye" (Ne Batı, Ne Doğu, Is lam Cumhurıyetı) sloganları ıle kcsılen konuşmasında L'gur Mumcu ve llhan Selçuk u da eleştırdı Kaçak muftu, Uğur Mumcu ıle bır göruşme yaptığı 1 1 1 anlatarak, "Mumcu'nun sorularına cevap verdim, onları alın okuyun" dedı Cemalettın Kap lan, tlhan Selçuk'un da kendısın dekı marıfetlerı bulup çıkarttığı nı belırterek, "Gazetesine yazmış; biz laikligi şoyle bovle vapalım derken C emaletlın hoca kokunden hallettı. Hoca, basında kendı hakkında çıkan yazılardan yararlanmasını çok iyı biliyor" şeklınde konuştu (Baştarafı I. Suyfada) ye'de (Sılahlı Kuvvetler'de) olduğu gibı' " Ekonominiz büyümesin (Baştarafı 1. Sayfada) zı ekonomık gclışmelerden endışe duyduğu belırlendı 1 ürkıye ekonomısınde 1985 ve 1986 yıllarında ortaya cıkan gelışmelerın değerlendınldığı DünVd Bankası raporunda, özellıkle 198Vın ıkıntı yarısınddn ıtıbaren gundeme gelen "gcnışletici" ekonomık polıtıkd ve uygulamalar eleştırıldı Bııtçe açığı ve ıç taleptekı yüksek oranlı artışların önemlı sorunlar yaratabıleceğı vuıgulanan Dünya Bankası raporunda, "1986 yılıııda ıç taleptekı aşırı artışa dayalı olarak gerçekleştırilen yuksek oranlı buyume hızının makro ekonomık dengeleri buyuk olçude bo/dugu" kaydedılerek, Türkıye'nın "daha makul bir buyume stratejısı" ızlemesı gerektığı ıladc edıldı Dış borçlanma ve doviz hesapları: Son ıkı yılda hı/la buyuyerck 30 mılydr dolara yükselen dış borç artışının da olumsuz bır gelışme olarak değerlendınldığı Dünya Bankası raporunda, özellıkle de kısa vadelı dış borçlardakı artış "tehlikeli" bulundu Onlem onerileri: Dünya Ban kası'nın raporunda alınması ge reklı ekonomık onlemlerle ılgılı olarak getırılen başliLd onerıler dc ozetle şöyle sıralandı Bu>ııme hızı makul sa>ılabılecek yuzde 4 veya 5'lik hedeflerın uzerıne çıkarılmamalı. Dış tasarruflara dayalı bir buyume ekonomık ıstıkran sarsabilır. Beledıye ve KİT'lenn yatırını harcamaları daha sağlıkiı bır bıçımde kontrol edılmelı ve bu kuruluşların kısa vadelı dış kre dılerle lınanse etme yoluna gıttıklerı yatırım malları ıthalatı durdurulmahdır Toplam kamu yatırımlandakı reel artış hızı yuzde 4'un uzerıne kesınlikle çıkarılmamalıdır. Konsohde butçe haıcaına ları dısıphne edılmelı, bütçe per formansını sağlamak ıçın yü/de 8 veya yu/de 10'luk kısıntı kararnamelerı vıkarınak yerıne kanıu kesımıne bır harcama dısıplını getııılmelıdır Butçe açığı toplamı bütçeden yapılan dış borç faız ödemelerı tııtarını kesınlikle aşmamalıdır Yenı fon oluşturulmasından kaçınılmalı ve mevcul foıılar da yeniden go/den geçınlerek çok ozel ekonomık ve sosyal amaç taşıyan bellibaşlı birkaç fon dışındakı tonlar butçe kapsamına alınmalıdır. (onlardan yapılan harcamalar daha saglıklı izlenmelıdır ithalattakı lıberalleştırıne devam ettırılmelı llhalat fonldrında çok sık değışıkhk yapılma rtıulı Fonlar yılda bır kez belır lcnmelı vc yıl boyunca t,ok zo runlu halleı olmadıkça aynen devam ettırılmelı Fon oranları da yuzde 2O3O'u geçmcmelıdır Kısa vudelı dış borçlanmadan kaçınılmalı. Hatta doviz tevdıal lusapları sısteminde de yenı bırtakım duzenlemeler vapılarak kısa vadeli hesapların cazıbesı azaltılmalı, buna karşılık 2 yıl ve daha uzun vadelı hesaplar açılınasına ımkân saglanaruk bu tur hesaplar la/ıp halc gelirılmelıdır. Dövı/ hesapları üzerındeıı bankalarca Merke/ Bankası'na yalırılan nuın/aın kaışıhklara taız ödenınesı uygulamasına son verılmelı Kredı mektııplu doviz tevdıat İK'suplarına Merke/ Bankası'nın uyguladıgı faiz oranı duşurulerek Batı Alman bankalarının uyguladıkları mevdual faizi duzeyine getirilmelidir. Banka sıstemının hesap du zenı daha sağlıkiı bır yapıva kavuşturulmalı ve bankaların temı nat mektubu, aval, cıro ve benzerı tddhhutlerının de nazım hesaplarda açıkça görülmesı sağ lanmalıdır Bankaların TL mevdual hesapları karşılıgı u>gulanan mun/am karşılık ve dısponibilite oranlarında sık sık degışıklığe gıdılmemeli ve mevcul oranlar daha fazla duşurulmeden aynen korunmalıdır. Öte yandan, konuyla ılgılı uz manlar, Türk hukumetıyle mutabakat sağlanmadığı ıçın henüz kesın şcklını almamış olan Dünyd Bankası raporunun şımdıkı şeklıyle kesınleşerek açıklanması halınde Türkıye'nın kredıbılıte sının sarsılabıleceğını bıldırı yorlar Bu arada, Hazıne ve Merkez Bankası yetk 1 lılerı ıse, James Chatfey başkanlığındakı Dunya Bankası heyetıyle yapılan goruşnıelerde laporun larlışılnıakıa olduğunu belırterek, raporda yer alan bırtakım görüşlerın değıştı rılebıleceğını kaydettıler (Baştarajı 1. Sayjada) kazanacağı kesın Fa kat, Adalet Dıvanı'nın bugun başlayacağı davada bağlayıu bır karar alması soz konusu değıl Kaıarın, "en iyı ihlimalle" altı aya kadar alınması mumkün berbest dolaşım sorununun ııluslaraıası bır hukuk mercun de gundeme gclmesıne yol açan gelışme şu şekılde bıçımlendı federal Almanya'nın Schvvabıschen Cırund şehrınde yaşayan bır Tuık ışçısının eşı olan Mer yenı Demırcl bundan bır sure ön tc kocasının yanına gelerek bu rada doğum yaplı Ancak, doğum ertesınde, Fcdcral Alman nıakamldrı Meryem DemırePın uç aylık vıze ıle geldığım ve ko cdsı da sekız yıldır Almanya'da bulunmadığı 1 1 , 1 1 1 kendısının ulkeyı terk ettnesı gcrektığını bıl dırdıler Bunun uzerınc, Meryem Demırel, SchvvabıscheııGrund mahkemesınde dava açarak, TurkıyeAEI ortdklık anlaşmdsının 12 mdddcsıne göre kendı sınc Fedcral Almanya'da oturma hakkı verılmesı gerektığını, or taklık anlaşmasınm da, topluluk uyesı ulkelerm uymaya zorunlu olduğu ve Ortak Pazar'ın tenıe lını oluşturan Roma anlaşmasının "aynlmaı parçasını" oluşturduğunu bıldırdı Alman ııidhKemesı, Demırel' 1 1 1 Fedeuıl Alman kanunlan uyarınca ulkeden sınıı dışı cdılmc sıne karar vermesıne rağmen, TuıkıyeAfcFortaklık anlaşmasmın, Roma anlaşmasının "ayrılma/ parçası" olup olmddığı yo lunda I ukseınburg Adalet Dıva nı'nın goruş bıldırmesını ıstedı Bunun uzerıne dc, sorunun Or tak Pazar yargı organındd ele alınması kararlaştıııldı Bugun Luksemburg'ta yapıla cak ılk duruşmada, Alman mahkcmesının kararı ele alındıktan sonra, "davalı" tdralın, yanı AET'nın göruş bıldırmesı gerekıvor Dıvanın, nornidl prosedure göre, AFT'nın yorumunu dınle dıkten sonra oturumu üç ay ıçın ertelemesı ve altı ay sonra da karara bağlaması gerekıyor Serbest /u'ndan sağlayıp gönderdlm Şımdıye almış olmalı Tanilli gözledığım kadarıyla, Avrupa'da dert babasıdır, bır Markcpaşa'dır Avrupa nın dört bır yanından sorunlar ona gelır, çözum ıstenır Tanilli, Turklye aydınlarıyla dayanışma gırışımı adına çabalarda bulunur Oralarda övunç duyulacak saygın bır yen var Bır sure önce Tanilli, yurttaşlığı yıtlren ozan Nıhat Behram ıçın PEN Kulubu Uluslararası Yazmanı Alexandre Blokh'a mektup yazmıştı Alexandre Blokh, Avrupa Konseyl insan Hakları Komısyonu uyelerıne blrer mektup yazarak özetle şöyle dedı "Dikkatlnizı ozan Nıhat Behram'm durumuna çekmek ve tüm dünya yazarlarının örgütu uluslararası PEN adına hazlran 1986'da yurttaşlığı kaybettırtlen bır ozana karşı gınşılen uygulamaları protesto etmek zorundayım Bu uygulamaların ınsan hakları anlaşma ve sözleşmelerıne aykırı oldukları sanıyorum aşlkSrdır, Fransız, Hollanda, Isveç ve Türklye hukümetleri arasında yapılan ve bu ulkelerm 1 Temmuz 1986'da Insan Hakları Komısyonu önundekl şikayetlerınden vazgeçmelerıne temel olan anlaşma ıle bağdaşmadığı ıse kesındır Bu, esef edılecek bır durumdur, zıra demokrasi yolunda atılan adımlarbu tur uygulamalarla baltalanmaktadır Bunu, ülkelerlyle Avrupa Topluluğu nun öbür üyelerl ve Türkiye yazar ve aydınlarıyla, onların PEN glbi uluslararası örgutlen arasındaki illşkllerin normalleştmlmesını ısteyen yetkıli Tun\ makamlanna bellrttiğiniz takdlrde minnettar kalacağım Bu mektubu, ayrıca Fransa ve Federal Almanya Cumhurbaşkanlarına da yazarak dıkkatlennı çekıyorum Ginseceğiniz etklnllkler için mınnettar kalacağım Şlmdiden teşekkürlenmı bildirır saygılarımı sunarım " * * * Turgut Bey Amerıka'ya gıderken, AET konusunda Reagan'dan torpıl ısteyecegını bılıyordum Bır ay kadar önce Bruksel'de Ortak Pazar Komısyonu uyelerıyle göruşurken bu olasılığı anımsatmışlar, şöyle demışlerdı Turkıye, Amenka'dan AEVye girmek için yardım isteyebıllr, Amerika da Almanya aracılığı ıle Topluluğa baskı yapabilır Almanya, Amerikanın sözunden çıkamaz Burada unutulan bır şey var Avrupa Topluluğu, Amerıka yı sevmıyor Onun aracılığı ile gelecek bır önerı hemen reddedılecektir' Prof Tanıllı'nın ıstedığı "Erenlerin Bağından"\, Leman Karaosmanoğ Partı yok cemaat oluşacak, ınkılap nasıl olacak? Cemaat oldu mu Kansersiz deterjana terjan ureiıu tırmalaı DDB'nın bövlesı bır elkıve sahıp olduğu nun kanıtlanınadığmı, Pctkım: ın yatırıma gıtınemesı nedenıvle LAB ıle ureiııne gc\etnedıkletı 1 1 1 ılerı suru>orlaı Bu uıelicı lır ma vetkılısı "hulk delerjandan zehirleımor" demenın deteıjan endustıısını ukabıkceğını, en duslrı olarak tek taraflı bıçınıdc yüzde 1(K) LAB'a geçecekleımı belırterek, "Bu lartışma gereksi/ vere ayyuka çıkarıldı Bır \andan hukumetin, TM'mıı çızdıgı şekılde uretım \apı\oru/, diger >andan hukuınel >elkilıleri deterjanı tavsıye elmıyorlar, bunun verıne başkj maddeler onenvorlar. Bu, enduslrı olanık luhalımı/a gıdmtr" dedı Avnı velkılı, deltıjan ıııcticı hrmjldiın veııı bu vatınıııa gıt medcn her ıııaddevle ıııelım ya pabılecegmı, vıllaı oıice \LI/LIC100 LAB a gcçilmesı konusunda yoneinıelıkleıın çıkaııldığını, ama ancak geçen vıl vu/de M ) I AB kullaııııııı ıçın karaı alııulı ğını hatırlalaıak "Vu/df K H I I AB kııllanılınasından, IVrkıııı I)DB urtllıgı ıçın va/geçilmıslır Vanı 1 AB'a geunek bı/ını ıçın venı bır «>la> degıl Bu kadar lırlına koptıı, bı/ dt buna katı bır ço/unı bıılalım tlı\oru/. Bu konuda \a Bakanlıgd baş\ı>racagı/, va da ılhjlal ı/nı ısloecegı/" şeklııuk koııuslıı (,O/l M D K . I l lXıo j.ın ıııclıcılcrı bugun bas ıa ABI), laponya ve Avrupa ul (Baştarajı I Sayjada) AIDS (Baştarafı 14. Sayfada) Batılı ulkeleı arasında AIDS korkusu en yoğun olarak Italya' da yaşanıyor 461 AIDS'lı hastd1 1 ııı bulunduğu ulkede yapılan anketlere göre halkın yuzde 66'sı ışc alınma öncesınde AIDS testı yapılmasına taraftar görünuyor, yuzde 46'sı ıse AIDS hastalarına bazı kısıllamalar getırılmesını ıs tıyor ALİ SIRMEN Italya'da AIDS'e yakalandığı kuşkusuıid kapılıp ıntıhar edenlerın sayısının da dığer ulkcIere oranla yuksek olduğu gözlenıyoı Oncckı lıalta arkal.trın da bır veda mekiubu bırakarak (Baştarajı 3 Sınjuda) ıntıhar eden karı koca da bun zı çözelım1 yollu onerıler karşısında, ulkenın yaşamsal konu lardan bırıydı Mektupta AIDS'e larında duyarlılığımızı bır yana bırakarak, Rogers ıle dostluk hayakalandıklarını yazıyor ve gerıtırına Rogers planını kabul ettık ve Ege'dekı çok onemlı bır kode bıraklıkları ıkı yaşındakı zumuzu da boylelıkle adeta hıbe ettık oğullanna iyı bakılnıasını ıstıO gunlerde Turkıye'ye "Aman duygusal olmayın" dıyenler, yorlardı Ocak ayında ıse kambu davranışa alkış tutmuşlardı Oysa sözu edılen davranış, du yon şoforluğu yapan genç bır yarlılığı bır yana bırakmış, duygularla, aklın yaşamı renklendı İlalyan hdinılc karısını ve ve ku ren dıyalektık bırlığını atmış ve kof akılsız bır duygusallığın ıçı <,uk oğlunu oldurdükten sonra ne duşmuş kışılerın ulkeye pahalıya oturan tutumlarının sonu kendısı de ıntıhar etmıştı Genv cuydu şofor radyoda AIDS'ın ne gıbı Keşke 0 gun ıktıdarın tek sahıbı olanlar, Bay Perle'un sözu belırtılerı olduğunu dınledıkten nu ettığı turden bır duygusallığın ıçınde olsalardı da gerçek sonra kendısının de AIDS'lı olten kof bır duygusallığa duşmeselerdı duğuna ınanmıştı, ancak doktorO yuzden Sayın Perle'un uyarılarını gulumseyerek karşılıyor Idrın ddhd sonra yaptığı araştır ve kendısıne Sağolun Bay Perle, bız kendı sorunlarımızda du maldr sadcce nezle olduğunu yarlılığı on planda tutan duygusallığımız'dan memnunuz Hem gosiernııştı 39 yaşındakı bır çoo karga ıle tılkı masalını bır kez yaşadık, bır daha yaşamak ıs uık bakıcısı da aynı şupheler yutemıyoruz Sız hepımızı acaba hangı kargalarla karıştırıyorsu zundeıı bır bınanın dördüncu ka nuz"?" derız tından atlamıştı BUGUN AYAKBANYOTOZU Ter salgısına karşı Dinlendirici AYAKKREMÎ Kaşıntı ve pişiklere NASIRYAKISI Nasır söken bant TUBA TUBA TUBA kelen olmak uzeıe bırçok ulkenın LAB kullandığını, bu maddenın DDB've goıe herhangı bır 7aıan bulunmadığını öne surcrken, uzınanlar LAB'a geçmenın de konuvj sağlıkiı bır çözum getırmedığını sauınuyorlat Bu konııcia goıııştugumu/ lstanbul Unıveısıtesı Kımya Fakultesı Kımya Bölunı Başkanı Frof hkret Ba>kul, DDB'nın kanseıojen etkıye sahıp olduğunun bılınısel lıteraturde yer aldığını hatırlata rak "LAB, DDB'ye gore daha ço7ulebılır olmasına nıgmen, en a/ I)I)B kadar kanserojen elkı>e sahıptır Bunun >crıne Metıl tster Sulfatlar denılen >aglardan uretılme maddelerle delerjan urt'lılmelıdır" dedı \ ıne avnı la kultc öğretım uyeleıınden l'rol Reşai Unlü, 1 AB'a geçmenın bugun Turkne ı^ın bıı aşama ol dıığumı aııuı bunun verıne ta maıııen zaıaısız maddelerle urelıınc başlannıası gerektığını dıle gelııcıek şovk konuştu "DDB'de olduğu gıbı 1 AB'da da Ben/en halkası vardır ^anı I AH'ın da I)I)B kadar kanserojen clkısı olabılır LAB zurarsı/ bır ındddedır demek >anlıştır." luıkı\ede şu and.ı vılda kışı başına ıkı kılo to/ deterjan tuketıldığı bclııtılıvor Bu rakam go/ oınıııe alındığında Tıırkıve'dekı uv dctetjdiı pazarı hacmı vılda I(K) bın tonu buluvoı Dığer sıvı \e kıem deıeıjanlaı da lıesaba kdtıldığmda pa/ar hacmı 130 bın lona değer olaıak da I M) nıılvar lırasa \aıı\or / f \ Go^sunıude agr> ve yanma va?sa Yokuş vo mprd von çıkarkerı ağrılar <ırt yorsa Kalbınızı Kuntrol ettırınız Muayene ve Kontrol ıçın Tel 148 58 66 172 61 43/44 Türk Kalp Vakfı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle