18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 A HABERLER CUMHURİYET/7 Keçeciler, siyasi istikrar sağlanıncaya kadar barajın indirilmeyeceğini söyledi DUYDUK/GÖRDİJK 'Muhalefet sonuea katlaıımalr K e ç e c i l e r : Sayın Demirel, yüzde 36.5 oy alsaydı 'ben iktidara gelmem' diyecek miydi? Madem ki muhalefet bu sistemi bilerek seçime girmiştir, sonuçlanna katlamr. Kontenjan adayı çıkaracak seçim çevrelerinin sayısını arttırmasaydık, 272 milletvekili çıkanp yine tek başına iktidar olurduk. duşüncbUiriz" dedi. Keçeciler, yüzde 10'luk barajın istikrar arayışından doğduğunu, Türkiye'nin koalisyon hükumetlerinın çok acısını çektiğini ifade ederek, "barajlı d'Hont sbtemi"nde degişiklik ve yüzde 10'luk barajın indirilmesını duşünmediklerini kaydetti. Keçeciler, seçim sistemini ve sonuçlan Cumhuriyet'e değerlendirirken, ANAP'ın sadece merkez adaylığı ile kontenjan milletvekili çıkaracak seçim çevrelerinde bir duzenleme yaptığını belirtti ve "Kontenjan adayı çıkaracak seçim çevrelerinin sayısım arttırmasaydık, aldığımız bu oyla, 272 milletvekili çıkanp yine tek basına iktidar olurdnk" dedi. Keçeciler, "Sayın Demirel, yüzde 36,5 oy alsaydı, ben iktidara gelmem diyecek miydi?" dıye sorarak "Madem ki mubalefet bu sistemi bilerek seçime girmiştir, sonuçlanna katlanır" şeklinde konuştu. Türkıye'de 1965 ve 1969 seçimlerinde milli bakiye sisteminin, daha sonra da çoğunluk sisteminin uygulandığını, ancak bu seçim sistemleri ile sandıktan hep koalisyon hükumetleri çıktığını anlatan Keçeciler, şunları söyledi: "Bu dönemdeki siyasi partflerimiz tavırlan ile koalisyon işletecek olgunlugu gosteremediler. DP ile AP anhtsamadı. DP, Baş YALÇiI% PEKŞEH ANKARA (Comburiyet Börosu) ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mckmet Kecedler, Turkiye'de siyasi istikrara ihtiyaç duyulduğunu belırterek seçim sisteminde şimdilik bir değişiklik yapmayı düşünmediklerini söyledi. Siyasi istikrar yerleşinceye kadar yüzde lOTuk barajı indirmeyi duşunmedıklerıni açıklayan Keçeciler, "Siyasi istikrar pekissin. Küçükpartiler ortadan kalksınlar, o zaman barajı indirmeyi SHP bu zamlan yapmazdı diyen Inönü: Toplum huzuru tehdit ediliyor Haker Mcrkczi SHP Gend Baskanı Erdal taöal, dün istanbuTda bir basın toplanüsı dflzenleyerek ton a^n»«»n zam kararlanna karfi tavır aldı ve "Zaadarla poapalaMtect halta Ha atlaı kalnuyor, fcçtm adtnM • buzarua tekdtt edetmtoçt ıck taemU Mr toıyal tekUkc otaftanvor. Erde, aflede hazar otmadaa aokakta, tophnada fanr kahr mı? ö a d ' n zamtaria halnnuzı ezmeauıe Medfte vc tophuual eyieme geçeıck kcr afanda kanı çıkacata" dedi. lnönü, baa kesimlerin " S H P ikttdara getae Ki ba zamlan yapmaz rntya?" diye sorduğunu hatırlatarak bu görüş sabiplerine şöyle yanıt vcrdi! " S B P , ba zamlan yapmazdı. SHP baataa Nbarea farkh Mr potttfta tderdi. Daha adfl v« daha etkn Mr verjl aUemi karanh. Devlet gemierU daha tatlam kamdmrdan a»|larm. E«fh«yom»t Mr poödka blımfrrtl rt dotayuryta keadJ iküdanm TCttlkeyib^taktt •çmaza K>kmazdı. Zamlaria ekoaomlaia gerefmi japryorat dtyaı özal tae bu zam aeretmi dotaran potttikalanıı sahiM de keadU. Ba otay ANAP'ın sermaycTt Uzmet edea poUtikasan ycal bir tMertestdlr". lnönü zamlann açıklanma şeklinın siyasi laubalılık olduğunu belırterek "Başbakan vurtdışına gidiyor, zamlan berhangi bir bakanın açıklamaa da soz konusu degil. Halk zamlan TV ve radyodan ogreniyor, bu kadar kapsamlı bir pakelin nedenlerini, gerekçelerini, etkilerini hukutnel adıns acıklayan tartışan bir kimse jok. Bu siyasi laubaliliktir, balktaa korkunun bir gostergesidir" dedi. Zamlann açıklanmaya başladığı günden bu yana geçen 34 gündur kendisirun sesiru çıkarmamasının oe bakan bizden olacak' dedi. O günlerde Tnrkiye 3 aydan fazla hükumetsiz kaldı. Meclis baskam seçilemedi, Cumnurbaşkanı seçilemedi. O dönemde koalisyon, hem biıkiimetin hem de Meclisin çalı$masınj kilitledi. 1982 Anayasası yapılıp, Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu yeniden duzenlenirken, 2839 sayıh Milletvekili Seçim Kanunu, Kouey dÖMmtaıdc hamtaaııı»tır. Bu kanun hanrlamrken, Turkiye'de istikrar arayışına gidildi. Sandıktan koalisyon çıkraasın, koalisyon idarekrinin büyük mahznrlan var, sık sık hnkumet ve yasama çalışmaları kilitieni>or diye duşunuldu. Bu kilitlenme^e engel olacak tedbir dtşöBiildtt ve b« barajjh d'Hont sistemi getirildi. Bu sistemi ANAP icat etmis değildir. 1982Terde çıkmıştır." Doç. Dr. Ergin Anoölu,"OkuWa takma adım Proftu" diyor. Aradan 21 yıl oeçBfii hakte VÖK yasası nedeniyte hâlâdoçent. " Doç. Dr. Müh. Anoğlu ile bilim adamının dünyasında gezinti "Et, ekmekfiyatı.. ıvırzıvır'dır Doç. Dr. Müh. Ergin Anoğlu'nu bu köşenin okuyuculan anımsayacaklardır "ilk defa Çin'e gitmedik" başlıklı yazımda Anoğlu'nun, Prot. Dr Cemal Birön ile birlikte neredeyse Türk bilim tarihinde ilk kez dunyaya bilim sattıklannı ve "Madenlerde Tahkimat işleri ve Tasanmı" başlıklı kitaplarının İngilizce ve Ispanyotcava cevrilerek dünva üniversitelerinde referans kitabı ofarak kullanıldığını açıklamıştım.. Dünya uzerinde hep "bize doğru" akmakta olan bilgi akışını ilk kez tersine çeviren iki bilim adamından biri ile, Doç. Ergin Anoğlu ile bu hafta bir bilim adamının dünyasına girmeve çalıştık. Sayın Ergin Arıoğlu, konuşmamıza çocukluktan b&şlamak istiyorum. ilerde bilim adamı olacak biri, çocukluğunda çok çalışkan mı olur, yoksa belli olmaz mı? Hani çocukJuktan belli olur adam olacağı gibi bir laf var... Doğru mudur bu? Bunu genel bir kaide olarak söylemek murnkün değil. Mesela ben orta düzeyde bir ögrencı Idim. İlkokukja, hatta orta ögretimde orta düzeyde... Ama matematikie, fizik ve kimyada sınrf bırincisiydim de diğer derslerimde kırıklar olabiliyordu. Oğretimdeki başarı ancak üniversitede, belki üniversitenin ilk sınıflarında yeşeren bir oiaydır. Daha doğrusu benım için boyle olmuştur... O halde bilim adamı olup olmayacağınıza çok sonraları, üniversitede karar verdiniz... TAKMA ADIM ' PROF"TU... Evet... Ama bu kararımı annem etkilemiştir. Babam, annem, ağabeyim Ersin Arıoğlu etkilemiştir. Bunlar üniversitenin ikinci, üçüncü sınrhnda olan şeyier... Asistan kalıp, profesör olacağım kararını en erken üniversitenin ikinci sınıfında altını çizerek kararlaştırıyorsunuz... Yani "ben buranın adamıyım" demeniz için o ortamda bir süre bulunmanız gerekiyor. Ben şunu söyleyeyim... Daha öğrenci iken, kendimı araştırmalara o kadar kaptırmıştım ki, öğrenci arkadaşlarım bana "Prof' adım takmışlardı... Yani takma adınız "Prof" muydu... Evet oyieydi... Ve ben üntversite dördüncü sınıfta kesin kararımı vermiştim... buna imkân verilmemekte... Ben şimdi birin dördünde devlet kadrolarının en üst düzeyinde... yani Valinin aldığı kadar. 325 bin, 335 bin net bir para alıyorum... ARABA MI? ARAŞT1RMA MI? Eviniz, arabanız var mı? Evim yok. Kirada oturuyorum. Arabam var. Renauh 77 model... Fakat kaportası biraz Dozuk, boyanmast lazım... Evet onu duydum, komşulannızdan. Arabanız dökOlüyormuş... Fakat bakın Yalçın Bey, bir tasarruf yapılıyor. Sizin iki tercihiniz var... Bir eşınizi alıp, bir tebliğ verebilirsiniz bir uluslararası sempozyumda... Bir de aynı tasarrufla arabanıza bakmak suretiyle, boyatabilirsiniz. Ben tercıhimı bana göre çok daha keyifli ve üretme imkânı veren bir bikjiri vermek suretiyle harcryorum... Para da mı harcryorsunuz bu işe. Herhangi bir yerde karşılanmıyor mu? Şimdi üniversite bir miktar veriyor. Ama bu rakamlar fevkalade gülünç... 200 bin lira, 175 bin lira gibi... Zaten bunun bir kısmı toplu konuta gittiöj zaman bütçenizde 100 bin lira gibi bir şey kalıyor... Sempozyuma katılmak ne kadar? Bu sempozyumlara sadece kaydiye parası olarak 400 bin liradan aşağı almıyorlar. Tabii gidişgeliş masraflarını, oradaki harcamalannızı falan saymıyorum... Bir milyonu bulur o halde? Rahat bulur... EKMEK FİYATI ONEMLİ DEĞİL Bu para sizden çıkıyor ve sırf fikrinizi orada açıklamak için. O zaman gelirinizin büyük bir •bölümünü yine bu işe harctyorsunuz... Tabii ama eşimle birlikte biz bunu tercih ediyoruz. Paramızı bu yolla harcamayı yani... Pek şikâyet etmiyor gibısiniz Ergin Bey... Geçim sıkıntınız yok mu efendim? At başı, ucu ucuna, ama bu Türkiye genelinde böyle... Ortadireğin ne gibi problemleri varsa bizim de problemimiz o... Peki bunlar sizi üzmüyor mu? En azından pazara çıktığınız zaman... Bir vatandaş olarak tiyatrolarla ilgileniyorsunuz tabii... Ama ben kendi hesabıma bu zamlan falan günlerce uzun boylu düşünmüyorum. Gerçi limitli bir bütçemiz var. Zorlamalar oluyor, ama bizim bir mutluluk kaynağımız var. Mutlu dacağınız çok guzel bir uğraşınız var... Buna yöneldiğiniz zaman et, ekmek fiyatı ıvırzıvırdır. Otobüs fryatı artmış, pek düşünemem.. Tek düşüncem, Acaba ben 88'de ne yapabiiirim veya nasıl yapabiiirim... Şu madeni nasıl daha iyi tahkim edebilirim... Haa evet... Şuraya gelirken bile bir trafik sorunu var... Fakat kafanızda başka bir şey varsa, onu görmüyorsunuz.. Yaptığınız işten mutlu olduğunuz vakit, bu ıvır zrvır şeyter sizi ilgilendirmiyor.. Ne mutlu size... Sayın Anoğlu, bilim adamlan dakjın olur diye bir inanış vardır. Doğru mudur? Karikatürlerde, fıkralarda çok rastlıyoruz.. Bu ılerleyen yaşlaria ilgili olduğu için mizah konusu olabiliyor. Fakat gençlerde söz konusu değildir... Neden oluyor yaşlılarda? Herhalde belli bir tonuda çok konsantre olmak, diğer şeyıere ilgiyı azaltıyor. BİLİM ADAMI EĞLENİYOR Eğlenmeye zamanınız oluyor mu? Oluyor, oluyor özellikle sinema tiyatro... Ama biz eşimîe fazla zaman kaybetmemek için görmek isted'ığimizfitmlerifalan seçtikten sonra bir gün.. ayda bir gün mesela, sokağa çıkıp, mesela saat 12.00 seansından başlayarak akşam dokuz seansına kadar hepsıni görüp bitiriyoruz. Bu degişiklik oluyor. Bir de dediğim gibi bütün kongrelere eşimi de yanıma almaya dikkat ediyorum. Ben verdiğim sempozyumlarda bilgi alışverişinde bulunurken eşim de bir tatil yapmış oluyor... Siz ne zaman tatil yapıyorsunuz? Benim için en güzel tatil bu. Sempozyumdan sonra akşam şehir turları, kokteyller, lacivert elbisenizi giyip yabancı meslektaşlannızla sohbet etmek... Tabii yine madenlerden bahsederek... Muhakkak.. Ama büyük bir degişiklik oluyor. Tam dinlendiğimi hissediyorum. Anlaşılıyor ki, siz çok mutluaunuz Ergin bey, peki eşiniz, çocuklarınız, bu kadar çalışmanızdan yakınmıyorlar mı? Vallahi biliyorsunuz eş seçimi bilerek yapılan bir iş... Evienmeden önce kendinizi gayet iyi tarif etmişseniz, "ben buyum" demişseniz bir sorun olmuyor. öte yandan karşı taraf da bu türden uğraşlara yatkınsa, aynı enerjiyi paylaşabiliyorsa kı benim eşim için böyiedir bırakın yakınmayı ortaya çok keyifli bir durum çıkıyor. Eşiniz de çalışıyor mu? Evet, mimardır... O da çalışıyor. Üniversitede.. Fakat onun ev işlerine de ayıracak zamanı olabiliyor. Sizin? Benim bütün uğraşım odamda kitaplanmı okumak. Cumartesıpazar.. Yine okula gıderim, hatta cumartesi pazar okula gitmediğım zaman evde bir kuşku uvanır... Rötuş yaptık Keçeciler, Milli Güvenlik Konseyi döneminde çıkanlan Seçim Yasası ve Siyasi Partiler Yasası'nda merkez adaylığı bulunduğunu, ancak merkez adayının nasıl seçileceği yolunun gösterilmediğını belirterek "Biz kontenjan adayhgı ile Siyasi Partiler Kanunu'nda zalen var olan merkez adaytagma isleıiik getirdik. Bir de 6 milletvekili çıkanlan seçim çevrelerinde de kontenjan adayı gösterilecegini hökme bagladık. Biz sistemi sadece birkaç rötuşa tabi tuttuk" dedi. Kontenjan adayı gösterilecek seçim çevreleri sayısının 43'ten 58'e çıktığını belirten Keçeciler, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bugün bu sistemden şikâyet edenlerin başında eski liderler gelmektedir. Vaktiyle eski partilerin liderleri, koalisvon sistemini çaiıştırabilmiş olsalardı, kuçıik partilerin bu\uk partileri hegemonyalan altına aİdıgı bir sistem baline getirmeselerdi, Turkiye böyle bir istikrar arayışına girmezdi. Koalisyon idareleri, Tiırkiye'de siyasi krizin sebeplerinden biri haline getirilmisti." Ingiltere'de Muhafazakâr Parti'nin son seçımde yüzde 42 oy almasına karşılık sandalye sayısı 650 olan parlamentoda 375 milletvekili ile temsil edildiğini hatırlatan Keçeciler, SHP'nin yüzde 24'ün uzerinde aldığı oyla TBMM'deki temsil oranının aşağı yukan denk olduğunu öne surdü. İnönü: SHP iktidara gelseydi bu zamlan yapmazdı. SHP baştan itibaren farklı bir politika izlerdi. Daha adil ve etkin bir vergi sistemi kurardı. Enflasyonist bir politika izlemezdi. Bu olay ANAP'ın sermayeye hizmet eden politikasının yeni bir göstergesi. denınin "Vatandaşlann kendi kendilerine olaylan gonıp algılamalan ve seçim sonuçlannı degerieDdirmeleriai istemesine" bağlayan lnönü, bu zanüann vatandaşın beden ve ruh sağlığım sarstığını belırterek "Kendi saglıgı için ABD'ye giden bir insanın vatandaşın sagiıgı ile bu kadar oynamaya taakkı yoktur" dedi. lnönü, toplumsal eylem yaparak zaralara karşı çıkraak sözU ile ne gibı e\lemleri düşündüklennı soran gazetecilere de şöyle yanıt verdi: "Demokratik dozenin sagladıgı bıitun olanaklan. en yuksek kararhlıkla kullanacagız. > alandaşa gittigimiz seçim oncesi mitınglerimiz coşku doluydu. Kimse merak etmesin, demokraük duzen içinde ANAP iktidanna son vermek için enmizden geieni yapacagız." SHP Genel Başkanı, memurlar için katsavı artışı, ışçiler ıçın ek zam istediklerim, sendikaların ek zam ısteklennde ve rahat çalışmalannda takıpçi olacaklannı bıldırerek "Özal'ın bu devlet anlaytşını kabul etmiyornz" dedi. Son yapılan zamlann dar gelırlıleri daha şıddeüi bir bıçımde etkıleyecegını anlatan tnönu, "Tnpgazdan şekere kadar zam gören tum maddeİerin aile butçesindeki pajı, duşuk gelirti ailelerde yuksek gelirli ailelere gore daha buyuklur. Gelir dagılımı daha şiddetli bir biçimde bozulacaktır, doUyısıyla zamlann etkisı alt gdir gnıplannda daha derin olacak tır. Onumuzdeki donemde zamlann etkisi dalga dalga yayüacakür. Ozal ajnen 198O'de oldugu gibi (Eve kıtlık. vıtnne bolluk) grtirmtşür" biçımınde konuştu. TKP ile Ugili sorulan da yamtlayan Erdal lnönü, Turkiye'de mevcut anayasa ve ceza yasası çerçevesınde komünıst parti kurulmasııun yasak olduğunu, ancak bu noktadan haraketle şımdı çeşıtb bahanelerle pekçok masum insamn rahatsız edilmesinden endışe ettiklerıni belirtti ve " A N A P oportnnist bir yaklaşımla seçimlerden öDce dusunce ozgurlugonu genişletmeye çalışlıgını sovlerken bugun tam tersi bir havaya girdigini gpnıyonız" dedi. inönü, Ceza Yasası'nda bir yasaklama olmamasına karşın sosyalist parti kurulması yolundaki çabaların da engellendığını hatırlatarak "Geçen gun Cumhurbaşkanı TV'de demokrasi her turiu fikre açık olmak degidir diyordu. Bu tımımen yanlıştır, anajasayı şiddet yoluyla degiştirmek kabul edilemez, ama demokrasıler butun flkiriere açıklır. meseleye boyle bakmak gerekir" şeklınde konuştu. "Süper Vairye yetki verildi ANAFın ilçelere vaadi oy yağdırdı Güneydoğu'da isteyene ateşlisilah ANKARA (CumhuriyeC Burosu) OlağanüstU Hal Bölge Valisi, komşu iller dahil, Olağanustü Hal Bölgesi'nde ikamet edenlere, 45 gün içinde başvurmalan halınde, ateşli sılahları ıçın kaynağına bakümaksızın taşıma ya da bulundurma nıhsatı verebilecek Resmı Gazete'nın dünku sayısında yayımlanan yasa hükmünde karamameye göre, bu hükümden yararlananlar hakkında 6136 sayüı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Yasa ve 765 sayılı Türk Ceza Yasası'nın Ugıli hflkümleri uygulanamayacak. Yasa hükmündeki kararnameye göre, taşıma nıhsatı verılenlenn bu nıhsatlan, olaganüstu halin bitimı tarihınden itibaren 45 gun içinde mahallı mülki armrlıklenne başvurulması durumunda, "bulundunnaya" dönüştürülebilecek. Olaganüstu Hal Bölge Valisi, bu yetkısim bölgesi kapsamındakı valilen ile komşu vahlere devredebilecek. Ruhsata bağlanacak silahlann harca tabı olmayacağı ve devredılıp satılamayacağı belırtılen kararnamede, bu sılahlardan veraset yoluyla inükal edeceklere de ilgili yönetmelikte belırtilen süre içinde başvuru halinde taşıma nıhsatı venlebileceği hükme bağlanıyor. Taşıma ve bulundurma ruhsatlannın verıleceği kişıler, ruhsata baglanacak silahlann nitehklen, bunlann taşınabilecegi yerler ve ilgili diğer hususlar, Bakanlar Kurulu'nca çıkartılacak bir yönetmelikle belirlenecek. Haber Merkezi Başbakan lurgnl özal'm seçim öncesı propaganda gezı ve konuşmalarında "il japmayı" vaat ettığı ılçelerde, seçmenler genellikle tercihlerini ANAP'tan yana kullandılar özal'm vaatte bulunduğu 20 ilçeden 12'sınde ANAP oylann çoğuniuğunu alırken, 8 Uçede SHP ve DYP birincı parti oldu. 29 Kasım seçimlerinin resmı olmayan sonuçlanna göre, söz konusu ılçelerimızde üç büyük partinın oy dağılımı şöyle: ANAP SHP DYP "Bütun uğnşım, oöamda khapfanmı okumak... Cumarteslpazar W/e okula gkterim. Benlm İçin en guzel tatil bir sempozyumda blldlri sunmak... Ben bllgl bulunurken, ealm de bir tatil yapmış o/uyor." O kararı vermek sizin elinizde mi, nocalanmzın bir rolü olmuyor mu? Zaten siz boyle biri olunca, araştırmanızla, çalışmalannızla o yonde görününce hocalar farkediyor durumu... Benim hocam Prof. Dr. Cemal Birön bana son sınrfta "Seni asistan alınm, fakat bir şartım var; çok iyi bir bitirme travayı yapacaksın" demiştir. Aslında o sizin performansınızı biliyor, fakat yeni bir göç kazandırmak istiyor. Nitekim ben, son sınıfta yapttğım çok hacimli bir çalışma ile ve bunu bir doktora tezi gibı ele alarak başarılı bir şekilde sundum. O kadar başarılı olmuştur ki bu çalışma, bakın aradan 2 yıl geçmiştir, o çalısmanın içinde iki bölüm vardır ki, bugün bile yayımlanabilir ölçüdedir. Sayın Anoğlu, tabıi müthiş bir zevk... Bunu anlıyorum, bunun dışında bir kazancınız var mı bu işlerden? SAPECE ZEVK Hayır yok. Sadece zevk. Bilinmeyen şeyleri bilinir hale getirmek, bilinmeyeni ölçülür hale getirmek, bir olayın eğriterte, sayılarla ifade edilmesi çok keyifli bir şey... Ve bunu bir de yayın haline getirmek, beyaz sayfaya geçmesi... Hele bir de yayın imkânı çıktığı zaman, açık yüreklilikle söylüyorum hiçbir şeye değişemeyeceğim bir zevk... Peki para? Para... Bu işte para yok... Araştırmacılık bir misyondur. Paralı bir iş değıl... Yurt dışına gidince bir gün kutüphaneleri gezerim. Hem yeni kaynaklar var mı ona bakanm hem de kaya mekâniği dalında literatürü karıştırırken, bakanm 'Arıoğlu" var mı... Bunu gördüğünüz anda iş bitiyor... Siz misyonunuzu yapmış oluyorsunuz. Düşünün ki, sizin hiç tanımadığınız biri, mesela bir genç araştırmacı, yine hiç tanımadığı Ergin Anoğlu'nun çalışmasından yararlanıyor. Bunu gördüğünüz vakit tarifsiz bir manevi haz alıyorsunuz. Para açısından kazanç durumunuz nedir. Şimdi doçentsiniz, profesörlük geldı mi? Geldı geldi... Fakat galiba başka bir üniversiteye gitmeniz gerekiyor . Evet başka bir yere gitme durumumuz söz konusu... Oysa siz bir çatı altında 2021 yıl vermişsiniz... Tabii bu işe girerken ne bekliyor insan, profesörlük... Fakat son yasal çerçevede Tarsus Ceyhan Çorlu tskendenın Fatuye Baybun Sılifke Bandınna Bcrgama Odcmış Erejb (Kon>?) Karaman Alajehir Duzce Aksaray (Nığ) Bafra Kınkkale Akhisar SalıMı Thnutlu 45 412 23 004 15 229 27 079 20 734 22.022 18 497 21652 18 249 18 514 21.018 24 584 12 417 42.615 37 608 26 366 36 941 26.003 20 000 20.557 38 628 23 756 19 627 26.148 12 653 2.040 14.417 17.189 16 912 24 481 21273 13 274 12 984 14.428 13.440 8.007 17 981 23.568 21324 13.926 19 034 12.857 6998 9.696 21.792 4 699 9 201 11264 13 427 20.589 9.696 5.96 13 835 25.391 19.264 27.619 17.554 23 641 19 146 16.418 O * * &&* "™ y en gene su felCİ resmin çevresindekj y ^sokağın sakjnleri AJfeeyMVO çıkmamayıbastı. AlbeyMy de5 evierinden tercih ederken, zou n c e l d uzund runlu işi olanlar da ıslanmayı göze aldılar. YıHardır her yaflmur sonunda evierine su girmesınden yakınan sokak sakjnlennden Yıimaz Haksever, sabaha karşı 0230"da evini kansı ve çocuklanyla terk etmek zorunda kakjığını belirterek şunlan söyledi: "Devlet memuru olmama raömen, evimdeki eşyalanmı tam uç kez deflişördim. Ama her yaörmırda (jene harap oluyorlar" Eyup Belediyesi'nden bir yetkjlı, suzkonusu sokaMann Buyükşehir Betediyesi tarafından istimlak edikSöini ve yakında yrialacağım befirterek şunlan söyledi: "Rz Aübeyköy'e tam 6 mityarlık yatınm yaptık. Ama Alibeykuy Barajı yüzünden o sokakJar su baskınına mahkumdur. " •vıvı KÜCÜK BİR DEĞİ5İKLİK 1 İt' •V? Santral numaramız 172 7171/4 hat 07.12.1987'den itibaren 174 7171/10 hat PBX I I I I REPRO REKMM AJANSIA S. 5 I )ayın Bayilerimiz Kanuni Takibata Ugramamanız Icin Tekel Uriinlerini Etiketi Uzerinde Yaztlı Fiattan Satınız .?• $mmmmm I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle