22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHUR/YET/8 HABERLERÎN DEVAMI 14 ARALIK 1987 DÜNYA'DA BUGÜN Amstcaüm B 3° Amman ADna Bafrlat Bvcaiona Bastf Belgnt B«f1n Bcnıo Buıttpeşfe Ceaytr Ddde FranMun S Y A A S A K A Y 12» 20° 28° 25° 12° 18° 2° 24° 5° B 21° B 17" HAVA DURUMU leteoroto)! Genel Muduriuju'nden ahnan bilgrye göra yurdun kuzaydo0u tesin*ri çok bukjflu. «Oer yerier az buhrthı ve açık geçecek. Marmara ite yurtkın ıç tasirtüermde sabarı saatterinde yoöurt olmak uzere sis jftrulecek. HAKuzey ve doju yunterden haffl a n sıra orta kuvvette zaman zaman kuvvetlice BSBcek, dsntzferde, yridız w oüntabsın<tan 35 zaman zaman 28 dsnzroflihızla esecek. DENİZ: Bütün denizterirriz az h J u f t ı ı * ı ç * geçecak. Marmaraida saM ı saaderinde sis gfirüiecek. Deniz ta kuvvette. zaman zaman kuvveOi esecek Göt mutedii dalgalı ı m M I dtlgalı olup görüş uzaklıjı 10 olup gorüs uzaUıjı 10 km doüyında olacak ton. doiaynja olacak. Van Göttnde haw. parça* bukıilu geçscak. Rüzgar ku 9/ m (togu yönlerden hafif a n sıra or zQ} « * »SICAKLIĞI: Birazartacak. RÜZGAR: TÜRKİYEDE BUGÜN A B A A B S B A S A 17° 6° Dıyarbaicr 10° (PEdıme 11° 2°Erancan 7" 2° Eranjm 0°10°Esfc*ehir e°2°Gaa»n»p 18° 10° öresun 20° «°Gumüştune8 10° 3 * H t f t t i B 18° 10» Ispvti A 1° 2° ıstantmı S 7°2° Isnif A 4°4° ttrs B 3° 5° KastHmnu S 7*2°K>yseri F 2° Krttan* S W 2°Kw»i S 13° 3°Mattty» 10° 0°Manısa 8° 2° K Maras 5° 3° Mersn 0° 10°Mu#a 8°3°Muş 11° 2°NıJd« 10° 4°0n)u 3° 10° 10° 15° 5° Samam CSmt 2°Sınop 3°S/ws Me ltnmgrxt Londra Madhd e i«° Y 11° Y 11» s e° Uontn» Moswva Munh NmtVnt Oslo Pans Prag Rıyad Roma Sofya Mılanc Y 12° Y 13° 8 5° K e A vr Y 3° K 5° B 6° POLİTİKA VE OTESİ MFHMFn KEMAL s « • ButM Çanakloıa Çonım 5° 2° 9°3° Hınce* B»3 l*a* 10° 1° \frn 7° 3° ZonouMak 0° Tünus Varsova OwcS Kahira Kopcnhag ufcoşa A K« B Dukjtk; K ert S sn» V A 18° S <° Vıyana WtahtngtonB 12° Zurih B 12° A 24° Y 14° B 3° B 21° A 22° B 18° S 2° B 11° B 2° e 5° S 3° Her Şeyin Sonu Vardır Türkiye'nin bir zamartlar göze batan sorunları vardı. Bu sorunlar dile getirilir, buna göre eleştiriler üretilirdi. Petrol sorunu, maden sorunu, dışalım satım sorunu, ulusal bağımsızlık sorunu, ulusal gelirden alınan pay sorunu. Aradan yıllar geçti, bunların çoğu unutuldu, çoğu akla bile gelmiyor. Başımıza öylesi bir iktidar çöreklendi ki zam ve al sattan başta bir şey düşünemez olduk. Hele bu ekonomik politikayı 12 Eylül generaileri de destekieyince, kimsenin sesi çıkmaz oldu. Vaktiyle 12 Eytül'ün yöneticilerinden biri, işçilere çatarken, büyük otellerdeki şef garsonların kendinden çok para aldığını soylemedi miydi? Bu soz, ekonomiye hangi gözle bakıldığmın bir anısı olarak belleklerde yer etti. Her gelen iktidara ağam, her giden iktidara paşam politikası güden, büyük kargaşalar döneminde burnu biie kanamayan Türkiş, şimdi en çok gürültü edenler arasına katıldı. OİSK yöneticiİeri idamla yargıç karşısına çıkarken, dışandaki sendikacılar, 'Bunlar ne yapıyor?' diye şaşırıyorlardı. Bir gün sıranın kendilerine de geleceğinden haberleri yoktu. işte şimdi 87 seçimleri ile işbaşına gelen siyasal iktidar onlara dayanamıyor. Seçimlerde yan tutmaların öcünü alacağa benzer. Ocünü alacağa benzer ki kuyruklanna basılmışcasına bağırıyoriar. Türkiye gelir dağılımı en adaletsiz ülkelerin birinci sırasırv daymış... 1980 yıhnda ulusal gelirden yüzde 33 dolayında pay alan ücretli ve maaşlılann bugünkü payı yüzde 17 düşürülmüş... Bu böylesine giderse 1988 yılında yüzde 15in altına inecekmiş... Siyasal iktidar, sesleri kabaran sendika liderierini gözüne kestiımiştir. Seslerinin çıkmaması için elinden ne gelirse yapacaktır. Çünkü örgütlü muhalefetler arasında bir Türkiş kalmıştı. Demokratik muhalefet gösteren her örgüt, zaten iki seçim öncesi baskı güçlerine ezdiriimiştir. Türkfş yöneticiİeri boşuna şöylesi bağırtıları içindeier: "...Hemen her konuda görüş sahibi olduğu bilinen çevreler, Türk halkımn büyük çoğunluğu ezilirken, gelir dağılımını adaletli bir yapıya kavuşturabilecek tedbirler doğrudan ya da dolaylı olarak engellenirken, anayasa açıkça çiğnenirken, neden hâlâ sessiz kalma yolunu seçmektedir?" Yeniçeri, sokağın ortasında, herkesin gözü önünde adamın birini dövermiş. Adam dayağı yedikçe, durmadan: "Müslüman yok mu?" diye bağırırmış. Karşıda, cumbanın altında kahvesini içmekte olan Müslüman da olayı seyredermiş. Neylesin, Yeniçeri ile baş edecek yerde kahvesini löpürdetirmiş. Aşağıda adam, "Müslüman yok mu?" dedikçe, öteki kahve löpürdetirmiş... Sonunda adam, bir daha: "Müslüman yok mu?" diye bağırası olmuş. öteki camı açmış, cumbadan: "Müslüman var, ama gelemez" demiş. Türkiş yöneticiİeri sendikalara çubuk sokuldukça boşuna anayasanın kefilini arıyor. O da cumbadaki Müslüman gibi gelemez... Şimdi SHP listelerinden Meclise giren sendikacılar var. Bağırışlara bir yanrt bekleniyorsa, yanıt onlardan gelecektir. Çünkü idam altında yargılanmaların, sonuna değin işçi haklarını aramanın ne olduğunu onlar bılirler. Sendikaların nasıl el değiştirdiğini, kayyum oyunlannı, sendika variılığına el koymaları bize ve dünyaya onlar anlatacaktır. Daha sırası var. Türkİş yöneticilerini bu karmaşadan belki onlar kurtaracaktır. Ne diyor halk şairi: Yükseklere kar yağıyor üşümedin mi? Sen bu işin sonunu düşünmedin Her şeyin başı olduğu gibi, bir de sonu vardır. mi? Yeni Meclis, Yeni Dönem... (Boştorafı 1. Sayfada) kararnamelerle ve devlet harcamalarını bütçe dışına kaçıran fonlarta Meclisi dışlayan Başbakan özal'ın, dört yıl boyunca parlamento içi çalışmayı önemsediği söylenemezdi. Acaba Sayın Özal, yeni yasama dönemine bu alışkanlıklanndan sıynlarak girebilecek mi? Dileğimiz, girebilmesidır Çünkü geçmişten çıkanlacak derslerin en başında, pariamentonun yeniden çözüm üretebilen, toplumun beklentilerini karşılayabilen bir temel kurum haline dönüşlürülmesi gelmektedir. Komisyonlarıyla, gruptarıyta, genel kurulu ve başkanltgıyta kamuoyunun saygınlığını kazanacak bir Meclis, demokratik rejimin temel güvencesi olacaktır. Yeni Meclisin oluşumu, 1983'e göre hiç kuşkusuz çok daha demokratiktir. Seçim sistemindeki engellerin, yüksek barajlann ve bazı yasakların altı çizilebilir, çizilmelidir. Ancak Batı kriterlerine göre bazı antidemokratik özellikleri gözden kaçırılmasa da, 29 Kasım seçimleri demokratikleşme sürecinde geri bir adım değildir. Bu adımı yenileri izleyecek mi? Bu sorunun karşılığı en başta yeni Meclisin sergileyeceği performansta yatıyor. Yüzde 36 oyla sandalyelerin yüzde 64'ünü toplamış olan iktidar kanadı, "dediğim dedikçi" bir çizgiye yönelebilirse... Meclisi, 1950'lerin ünlü deyişiyle, "dikensiz gül bahçesi" gibi görmeye kalkışırsa... Çoğunluğun "/ıerşeyoWu$L/"sanısına kendini kaptınrsa... Bu kuşkulanmızı neden dile getıriyoruz? Zira geçmiş deneyimler ve Sayın Özal'ın yapısal özellikleri, bu olasılıkları aklımıza getiriyor da ondan... Türkiye'nin çetrefil sorunlarıyla yönetilmesi gerçekten kolay olmayan büyük bir ülke olduğunu iktidar hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır; 'te/f kurtancıhk" gibi bir yanılgıdan uzak durmalıdır Bunun bilincinde olarak, gerektiğinde. muhalefetle diyalog arayışına, uzlaşmaya yönelebilmeli, geri adım atmayı içine sindirebilmelidir. Öte yandan parlamentonun Türk siyasal yaşamında yeniden politikanın ana odağı haline gelmesinde belki de en büyük rol muhalefete düşmektedir. Eğer muhalefet, tabii en başta ana muhalefeti temsil eden SHP iktidar uygulamalarını sıkı biçimde markaja alabilirse, laf değil çözüm üretebıleceğini gösterebilirse, bir yandan parlamentonun saygınlığı artacak, öte yandan demokrasimizin daha da gelişmesi güvence altına alınacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin tüm üyelerine, yeni yasama döneminde başarılar dileriz. APye hazırlık (Baştarafı 1. Sayfada) AT birimi genişletüerek, personel eğitimine hız verildi. Aynca Marmara Üniversitesi'nde AT Enstitüsü oluşturulurken, Ankara Üniversitesi bünyesinde de Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Avrupa Topluluğu'na tam üyelik konusuyla ilgili olarak bakanlıklar, kurumlar ve üniversiteler düzeyinde surdürülen hazırlık çalışmalan özetke şöyle: 1. AT ile ilgili Devlet Bakanlıgı: AT Türkiye Masası yetkiüsi JeanJacqnes Shwed'in gecen hafta Türkiye'ye yaptıgı ziyarette, yöntem saptama çalışmalan yapıldı. Buna göre, topluluk ilk aşamada, Türkiye'de iktisadi alanda faaliyet gösteren ana sektörlerle ilgili soru formlannı ay sonuna kadar Türkiye'ye gönderecek. Bu sorular, daha sonra söz konusu ana sektörlerin alt sektörlerine yayılacak ve daha çok detaya inecek. Sorulann en kısa zamanda yanıtlanarak, topluluğa gönderılmesinden sonra, topluluk birimleri gelen verileri ellerindeki bilgılerle kar ' şılaşuracak. Bu bilgilerde tutarsızlık görülraesi halinde laraflar biraraya gelecek ve konuya açıkhk kazandınlacak. Bakanlık aynca, komisyonla teleks bağlantısını da sağladı. " D ö kümanlasyon ve alışveriş merkezi" adı altında yeni bir de birim oluşturuldu. Bakanlık, AT ile ilgili tüm bakanlıklarda belirii Unitelerin oluştunılması yolunda da çahşmalar yapıyor. Bununla ilgili yasa tasanları da hazırlandı. Bir bakanlık yetkilisi, yeni kabinede AT bakanlığinın kurulmasınuı olası olduğunu bildirerek, söyle konuştu: "Bakanlık kurulabUecegi gibi. bir müsleşarlık da oluştunılabilir. Bunlar, yeni hükümet kurulduktan sonra belirfenecek. Devlet Bakanlığı şeklinde de kalabilir. O zaman, bir koordinasyon bakanlıgı olacak. Kadrolar genişletilecek." Bakanbk bünyesinde aynca, özel sektörle her ay toplantılar yapılıyor. TÜSlAD ile de ilişküer sıklaştınldı. 2. Dışişleri Bakanlıgı: Bakanlık yetkilileri, hükümetin kuruluş aşamasmda teknık düzeyde bir projeksiyon yapmanın güç olduğunu belirttiler. Yetkililer, belirii varsayımlann bulunduğunu da kaydederek, şöyle konuştular: "Çok taraflı ekonomik işler genel müdür yardımalıgı ikiye ya da üçe aynlabilir ve bunlardan bir lanesi tamamcn APye ibdas edflebflir. Ancak bunlar, hükümetin kuruluş bicimine baglı, bütün bunlan Başbakan ve ekibi belirleyecek." Bakanlıkta genel müdür yardımcılığı düzeyindeki Unitenin genişletilmesi ve genel mudurlük düzeyine çıkanlması da planlamyor. 3. Devlet Planlama Teşkilatı (DPT): AT'ye üyelik başvurusundan önce oluşturulan "AET Özel lhtisas Konusyonu" çalışmalannı hızlandırdı. DPT uzmanlarmın yanı sıra, özel sektör ve üniversite temsilcüerinin de katıldığj özel ihtisas komisyonu çalışmalarında, Türk sanayinin bir envanteri çıkanlıyor. Bu çalışmalar sonucunda, Türk ımalaı sanayinin hangi dallarda AET ile entegre olabileceği, hangi sanayi dallannın rekabet şansı olduğu, hangi sanayilerin AT rekaberJne dayanamayarak, silinebileceğı de ortaya çıkacak. Bu konuda, özellikle otomotiv sanayinin problem yaratabileceği belirtiliyor. DPT yetkilileri, özel ihtisas koraisyonunun hazırlayacağı raporun 6. beş yıllık kalkınma planına da temel oluşturacağını belirttiler. 4. Hazine ve Dts Tkaret Müsteşarlıgı: Müsteşarlıktan AT hazırlık çalışmalan konusunda verilen bilgiler şöyle: "1972 yıhnda oluşturulan Avrupa Toplulukları ile ilgSi birim, bugün müsteşartığımıza baglı dairc başkanlığıdır. Bu birim. AT konusu ile ilgili olarak bugüne kadar çok sayıda uzman yetiştirmiştir. Müstesariıgımızda yeterii derecede bilgi ve dökuman birikimi mevcuttur. Onümüzdeki dönemde yoğunlaşacak olan TürkiyeAT Uişkileri dikkate alınarak, çalışmalann mevcut AET biriminin genişletümesi, mtısleşarlıgınuzın görev aianına giren konularda bu birimin sonımluluk ve koordinatörlügünde diger birimJere de yaygınlaftınlması duşunulmekledir. Avrupa Topluluğu ile ilişkilerimizin ihracatçılanntızı da çok yakından ilgilendirdigi dikkate alınarak. thracaü Gelistirme Etüd Merkezi (İGEME) ve thracalçılar Biriikleri bünyelerinde de gerekli alt yapı hazırhklan hızlandınlmışür." 5. İİniversiteler: Marmara Üniversitesi bünyesinde bir AT Enstitüsü oluşturuldu. Ankara Üniversitesi. bünyesinde ise Avrupa Topluluğu Araştırma ve Uygulama Merkezi kuruldu. Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde (SBF), müfredata AT ile ilgili dersler konuldu. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Serin, konu ile ilgili şu bilgileri verdi: "Avrupa TopluİDgu Araştırma ve Uygulama Merkezi'nde Devlet Bakanlıgı ve DPT aracıiıgıyla kamu kesiminden seçilen kişilere Avrupa Ekonomik Topluluğu ile ilgili egitim veriliyor. tki lurlü eğitimimiz var: a) DPT ve Devlet Bakanlıgı tarafından bize gonderilen kişileri önce lisan eğitimine tabi tutuyoruz. Burada gelen kişileri bir ön sınava alıyonız. Sınavda 7075'in altında alanlar, yabana dil eğitimine tabi tutuluyor. Bu egitime 100'ii aşkın kisi katılıyor. b) Burada, AT temel egitimi veriliyor. Buraya da 100 kişi katılıyor. Sabancı ve ögrenci gruplanmu var. tktisat. huknk, sanayi gibi konularda. üç aylık bir egitim veriyoruz. Bu konudaki egitim, ekim ayında başladı. Bu egitimi tamamiayanlar, daha sonra AT ile ilgfli uzmanlık eğitimine tabi tutuluyorlar. Burada da gumnıkler. sanayi ve diger konulann detaylanna iniliyor. Bu araştırma merkezimizi YÖK Yasası'nda bir degişiklik yapabilirsek, enstitü haline donüşlürmeyi de düşünüyoruz." Özal sessiz döndü (Baştamfı 1. Sayfada) Başbakan Turgut özal'ın dönüşü nedeniyle Esenboğa Havaalanı'nın büyük şeref salonu kalabalık bir gün yaşadı. Şeref salonundaki partililer arasında bakanlar, yeni seçilen milletvekilleri, ANAP yöneticiİeri, aday olamayan ve seçilemeyen eski milletvekilleri ile eşleri ve bazı bürokratlann bulunduğu görilldü. Özal'ın özel uçağının saat 11.30'da geleceği bildirilmesine karşın uçağın inisi 40 dakika gecikti. Devlet Hava Meydanlan Işletmesi'ne ait "Vatan" ve "Mület" adlarındaki iki helikopter, özal'ın "Başbakaniık Konutu'na helikopterle gitmek isteyebilecegi" olasıhğına karşı pistte haar bulundunıldu. Güvenlik görevlileri, Başbakanın artık konutun arka bahçesine helikopter pisti yapılrnası nedeniyle Esenboğa ve konut arasında helikopter kullanma olanağına kavuştuğunu belirttiler. Partililer saat 12.00'den itibaren pistin kenanna serilen yaklaşık 200 metre uzunluğundaki kırmızı halının kenanna sıralandılar. Protokol sırasının başına Meclisteki en yaşlı mılletvekili olması nedeniyle geçici başkan olan Kamil Tugnıl Coşkunoğlu'nun geçtiği ve eski TBMM Başkanı Necmeltin Karadnınan'ın ise sıranın ortalannda, milletvekillerinin arasında durduğu gözlendi. Eski Adalet Bakanı Necat Hdem'in geçirdigi bir hastalık nedeniyle yüzüne atkı sardığını gören foto muhabirlerinin fotoğraf çektiğini görcn Eldem, yüzünü açtı. Başbakanı getiren özel uçak saat 12.10'da piste indi ve 12.15'te uçağın merdivenleri açıldı. Merdivenden önce, olduğu ameliyat nedeniyle, gözlerini ışıktan koruyan siyah gözlüğünü takmış Başbakan özal ve ardından ellerini eşinin omuzuna koyan Semra Özal indiler. Başbakan önce Coşkunoğlu ile, ardından Başbakan Vekili Kaya Erdem ve eşi, daha sonra da ANAP Genel Başkan Başyardımcısı Mehmet Keçeciler ile tokalaştı. Erdem'in eşi Scvil Erdem özallara beyaz güllerden oluşan bir demet sundu. önceden özal'ın sadece ilk üç kişi ile tokalaşıp yürüyerek şeref salonuna girmesi kararlaştınldığı halde, bu karar uygulanmadı. Özal'ın kendisini karşılayanlarla tokalaşması ve el öptürmesi 23 dakika sürdü. Özal'ın kırmızı halıda ilerlediği sırada özel uçaktan indirilen 23 valiz ve çantalar da bir çekiciye aktarılarak araçlara götürüldü. Gorbaçov'un açıklamasma tepkiler Işık: Türk Siiahlı Kuvvetleri'nin elindeki silahlar SSCB için bir tehdit oluşturmuyor. P a z a r c ı : Gorbaçov'un açıklamasmda yalnızca Türkiye kastedilmiyor. Haber Merkezi Sovyetler Birligi lideri Mihail Gorbaçov'un, "NATO'nun guney kanadııun. SSCB'nin hemen ymnıbaşmda muazzam bir üstttnliiğe sabip olduğu sessizce gizleniyor" şeklindeki açıklamasına tepkiler sürüyor. Eski savunma bakanlanndan Hasan Es»l Işık, Gorbaçov'un açıklamasını Cumhuriyet'e değerlendirirken, "Gorebildiğim kadanyia Gorbaçov, TürViye'dt, Türk hükümetinin muvafakatıyta mcvcul süahlardaıı çok Akdeaiz de dahil ge•d olarak NATO guney kanadı bolgesinde bulunan silahlardan soz etgıiş oimabdır" dedi. Işık, Türk sılahh kuvvetlerinin elindeki silahların SSCB için bir tehdit oluşturacak nitelikte olmadığının SSCB tarafından da bilindiğini kaydetti. Hacettepe Üniversitesi öğretim flyelerinden Prof. Hnseyin Pazarcı da, Gorbaçov'un açıklamasmda yalnız Türkiye'nin kastedilmediğini beSrterek, "Ancak güney kanadında Sovyet suurian yalunında biz yokuz dcmek biraz komik olacaktır" dedi. Pazarcı, Gorbaçov'un sözlerinden sonra, Türkiye'nin yeni stratejik düzende ulusal varlığını nasıl koruyacağırun hesabıru yapması gereğine işaret etti. Yeni stratejik düzende Türkiye'nin stratejik konumunun fyıeminin arttığına da dikkat çeken Pazarcı, "Bu önemin artışı nedeniyle NATO ve özellikle ABD'den Turkiyı'ye birtakım baskılann geleceği keînleşiyor. SSCB de bizi belirii olçüItrde bazı baglantılara girmeme ko•nsunda ikna etmeye çalışıyor. Türklye'yi ziyaret eden son Sovyet yelkifcjnin de amacı bu olsa gerek. Bu iki (askı karşısında Türkiye'nin çok biHnçli hareket ekmesi gerekeîek" dedi. tLAN ÜSKÜDAR 3. ASLİYE CEZA MAHKEMESt NDEN 1986/500 E. 1987/356 K. Mahkemcmizin yukanda sayısı belirtilen kaıan ile sanık Ahmet oğlu Hatice'den olma, 1955 doğumlu Nofel Polat hakkında 83.812. TL. ağır para cezası ve on gün müddetle ehliyetinin geri alınraa cezası verüerek gıyapta verüen karann tüm aramalara ragmen sanığa tebliği yapılamacıası nedeni üe 7201 sayıiı kanunun 28 ve 29. maddeleri uyannca ilan tarihinden itibaren 15 gün içinde kendisine karann tebliği edilmiş sayüacağı ilanen tebliğolunur. 21.10.1987 Basın: 37006 DERS VERİLİR ODTÜ'lüden matematik fizik dersleri verilir. 223 06 22/Zemin28'den Oğuz ANKARA (Baştarafı 1. Sayfada) lur atmak istediklerinl" soyleyince polis engeli kaldınldt. Ancak biraz ileride yolu kapatan bir trafık polisi çekicisi ile karşıiaşıldı. Polis Güneş4'ten yapılan anonslann durdurulması uyansmda bulundu. SHP Genel Sekreteri polise "yüriiyüş yapmayacaklanm" milletvekillerinin "Ankaralılan selamlamak ve bu arada sorunlannı dinlemek için kentte tur atacaklannı" söyledı. Yolu kapatan çekici kaldınldıktan sonra, yolun üçtlncü kez çevik kuvvete mensup polislerce kapauldığı göruldü. Kol kola giren polisler Meşrutiyet caddesinîn çıkışını tamamen kapattılar. Burada bir süre bekletilen SHP'liler daha sonra Atatürk Bulvarı'na çıkmayı başardılar. Bulvardan Ulus'a doğru yunlmeye başladılar. Ancak lsmet İnönu kavşaguıda yolları dördüncü kez güvenlik güçlerince kesildi. Yeniden Kıalay yönüne dönen SHP'liler Ziya Gökaip Bulvarı üzerinden SHP genel merkezine geldiler. Güneş4'ten yapılan sürekli anonslarla halka "Valiligin izin vermemesi nedeniyle yüriiyüşiin yapılamadıgı, bu nedenle Ankaralılar adına SHP'li milletvekillerinin zamlan protesto ettigi" anlatıldı. Gelişmeleri yol kenanndan izleyen başkentülerin milletvekillerinin eylemini el sallayarak ve zafer işareti yaparak selamladıkları ve alkışladıklan gözlendi. SHP Ankara milletvekillerinin yaptıkları ortak açıklamada ise "Zamlann tek gerekçesinin Özal'ın yanlış politikasının ayıbını örtmek oldugn" görüsü savunuldu. Ankara tl başkanı Cengizhan Vorulmaz. "Eylemlerinin sürecegini" söyleyerek, "Her zam karanndan sonra başlannda boza pişirecegiz. Her zamda sosyal demokratlan halkın önunde ayakta gorecekler" dedi. Olayların yatışmasından sonra Ankara il başkanlığının önüne gelen çok sayıda kadın boş tencere ve filelerinı "Hükiimele fletilmek üzere" bıraktılar. SHPTfler IETT, borç batağında (Baştarafı 1. Sayfada) teslim aiınmaya baslanan otobüslerden 1 adedi 13 milyon lira iken bu yıl ortasında teslim alınan otobüslerin fiyatı 80 milyon liraya yükseldi. 1984'te 520 otobüs için 10 milyar lira ödenmesi ön gorülürken, teslim alınan 450 otobüsOn toplam maliyeti 30 milyan buldu. IETT, MAN firmasına 20 milyar lira öderken, 10 milyar lira borcunu hâlâ ödeyemedi. Bu arada mali kriz içinde bulunan MAN firması da İETT'den yeni otobüslerin parasını almadan mal teslim edemeyeceğini bildirdi. tETT son 70 otobüslük partiyi alabilmek için otobüs biletine yapılan yüzde 70'lik zamma bel bağladı. Ancak özal'ın emriyle Dalan'ın yürürlüğe koyduğu otobüs biletlerine yapılan "zam indirimi" ile bu umut da şimdilik "gelecek babara" kaldı. Bu gırişimle iyice açmaza giren lETT'nin düzlüğe çıkabilmesi için Özal'ın "Devlet destegi yaptlacak" sözü verdiği de öğrcnilen bilgiler arasında. İETTnin başındaki borç derdi otobüs parasıyla bitmiyor. Yine dolara ve marka bağlı olarak her gün artan yedek parça fıyatlan, İETT'nin başmda 1.5 milyar liralık ödenemeyen bir borç yükü oluşturuyor. 1800 otobüsü bulunan İETT her gün 1400 otobüsü sefere çıkarabilirken lETT'nin borç çıkraazını hazır, layan yeni otobüslerin sayısı sadece 450. Zamdan önce aylık geliri 6 milyar lira olan lETT'nin mazot gideri sadece 500 milyon lira, personel giderleri ise 1.5 milyar liraya yaklaşıyordu. Yüzde 70'e varan bilet zammından sonra aylık gelir 10 milyar liraya vanrken zamlı mazot gideri sadece 700 milyon liraya yükseldi. Geçen mart ayından bu yana işçi ücretleri artmayan tETT'de personel giderleri aylık gelirinin 3'te birine yakınını götürürken, işçilerin aylık gelirden aldıklan pay yeni zamlardan sonra 5'te bire düştü. fşçilerden önce borçlan düşünen İETT Genel Müdürü Bozkurt Dogan, "Otobüsleri alırken iyi ki dış kredi ile aimamıştım. Eger yüzde 60 faizli dış kredi ile alsaydım, şimdi sadece ayda 20 milyar faiz borcu öderdim. Dolar öylesine arttı ki. Ama yerli otobüslerin de birçok parcası dışardan geldigi için otobüs fiyatlan arttıkça, her ay 3 milyırdan aşağrya borcum düşmüyor. Borç çogalıyor, ama ben zam yapamıyonım" diye konuşuyor. Ermenîlere (Baştarafı 1. Sayfada) gerçekleştiğini bildirdi. Sovyetler Bırliği, Washingtcn'daki uluslararası basın merkezinde SSCB'yi tanıtıcı nitelikte çahşmalar yaparken, Türkleri ağır bir dille suçlayan "Ermenistan" başlıklı bir kitapçık da dağıttı. Sovyetler Birliği'nin resmi haber ajanslanndan "Novosti" tarafından 1987 ynlında basılan kitapçıkta, "Türklerin sistematik olarak Ermenileri katlettiği" iddia ediliyor. Sovyetler'in bu tür yayınlan geçen yıllarda Moskova ile VVashington arasında nota alışverişine uzanan sorunlara yol açmıştı. Kitapçıkta, "larirri Ermenistan'ın sınırlannın Hazar Denizi'nden Karadeniz'e ve güneyde Akdeniz'e uzandığı" ileri sünildükten sonra şu görüşlere yer veriliyor: "1890'lardan itibaren Tiirkler, Ermenikr'i sistemalik olarak katletmeye başladılar. 24 Nisan 1915 gecesi. tüm Erraeni aydınlan, kelimenin lam anlamıyla ortadan kaldınldı. Bunu Ermenilerin soykınmına tabi tutulması takip etti. Niifusun yansından fazlası öldüriildü, kitle katliamından mucizevi olarak kurtulanlar da tüm dünyaya dagıldı. Bu acı anıdan 'Diaspora' adlı sözcük dogdo." Öte yandan dünya Ermenilerinin Sovyet Ermenistan'ında yerleşik dini lideri birinci Vasken de, geçen aylarda ziyaret ettigi Washington'da. Başkan Reagan tarafından kabul edilmişti. ÇAIJŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞtPAL "Devlet b a b a n e verdiyse" SORU: Milli Egitim'de 28 yıl memur olarak çalışıp emekli oldum. Çahşırken de, emekli olduktan sonra da devlet baba ne verdiyse onu aldık. Geçen aylarda bir arkadaşla üç aylıldan irdeledigimizde, onun benden 3040 bin (3 ayda) fazla aldığını gördiik. Sonınu çözemedik. 28 yıl 7 ay 13 gün hizmetle 3. derecenio 8. kademesinden T.C..Emekli Sandığı'ndan emekli oldum. Memuriuga 1954 yüında ortaokui pkışiı olarak bajladım. Sonralan 4 yıllık akşam lisesini, daha sonra 4 yıl siireli bir yüksekokulu bitirdim. Bu arada askerlikte geçen siireyi de borçlandım ve ödedim. Böylece 1980'li yıllara geldik. Bir lisede "iç hizmet şefliği"nin yanı sıra, aynı lisenin akşam böliimiinde ücretli edebiyat ögretmenligjni de sürdürdüm. 1981 yııında zorunlu olarak bir başka okula verildim. Orada yapacak hiçbir işim ve görevim yoktu. Sanki kızağa çekilmiştim. Bu yuzden, çevremdeküerden ve gençlerden utandım. Yapılacak tek sey emekli olmakü ve ben de onu yaptım. 48 yaşında emekli oldum. Bankada karşüaştığımız bir arkadaş var, hanım. 22 yda yakın hizmeti var, 2. derece 2. kademeden emekli. Ben bu arkadaştan daha fazla 3 aylık alıyordum. Sonra giderek fark kapandı. Şimdilerde benden 3040 bin lira daha çok alıyor. Benim sınıfım Genel tdare Hizmetleri, onunki ise Egitim ve Ögretim. Dogal ki artı göstergesi var. Benim ise 6 yıl fazla çalışmam var. Dunımu etkileyen bu artı gösterge midir? Sormak istedikerim: 1) Benim maaşımda, maaşımın dışında neler var? 2) Ben çahşırken artı göstergeler pek yaygın degildi. Acaba ben de artı gösterge alıyor muyum? Alrnıyorsam almaya hakkım var mı? 3) Şu anda elime üç ayda (her sey içinde) net 387 bin lira kadar geçiyor? Bu hesap dogru mu? S.O.İZMİR YANIT: 1Emeklilere yapılan ödeme, aylık ve sosyal yardım zammından oluşmaktadır. 2DevIet memurlarında yanlızca 1. derecenin 4. kademesine uygulanan ek gösterge 2898 sayıiı yasa ile ve 1 Ocak 1984'ten geçerli olarak "hizmet sınıflan ve görev türieri dikkate alınarak" yaygınlaşunlmıştır. Emekli olduğunuz Genel İdare Hizmetleri sınıfının ilk dört derecesine ek gösterge uygulaması yapılmaktadır. Yaptığımız hesaplama emekli ayhğınızın 350 ek göstergeli olarak ödendiğini göstermektedir. 3Aylı|ınızın hesabı: 1.280 (3. derece 8. kademe göstergesi) + 450 (G.l.H. 3. derece ek göstergesi) = 1.730 (toplam gösterge) x 70 (katsayı) x <# 73.66 (28 yıl 8 ay karşılığı aylık oranı) 7 = 89.203 Tl. (emekli aylığı) + 40.000 TL (sosyal yardım zammı) = 129.203 TL (toplam eraekli aylığı) x 3 = 387.609 TL (3 ayiık). MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIGI TASFİYE tŞLERİ DÖNER SERMAYE İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ EDİRNE tŞLETME MÜDÜRLÜĞÜ VASITA SATIŞ İLANI 1. Edirne tşletme Müdürlüğü sundurmasında bulunan ve ayrıntılı dökümü şanname ekindeki listede belirtilen; 71 adet binek oto, 42 adet karnyonet, 20 adet kamyon, 18 adet minibüs, 9 adet T1R çekicisi, 7 adet dorse, 3 adet romork, 2 adet vinçli kamyon, 1 adet otobüs ve 1 adet karavan 18254 savüı 17.12.1983 günlü Resmi Gazete'de yayunlanan "Gümrüğe Terkedilen, Terkedilmiş Sayılan, Müsadere Edilen Eşyaıun Tasfıyesine tlişkin Tüzük"ün 18685 sayüı 5.3.1985 günlü Resmi Gazete'de yayımlanan değişik 11 ila 21'nci maddeleri uyannca açık arttırma suretiyle 1415/12/1987 tarihinde l'inci sırada; satılamayanlann anılan Tüzüğün 19/G maddesi uyannca 30/12/1987 tarihinde 2'nci sırada, 14/1/1988 tarihinde 3'üncü sırada satısı Edirne Halk Eğitim ve Tiyatro Salonunda yapılacaktır. 2. Birinci sıradaki satışta alıcısı çıkmadığı için ikinci sırada satışa çıkanlacak vasıta listesi birinci sıradaki satışın, ikinci sıradaki sauşta alıcısı çıkmayan vasıta listesi ikinci sıradaki satışın tamamlanmasına müteakip ilan tahtasına asılarak ilan edilecektir. Gazete'ye aynca satış ilanı verilmeyecektir. Satışı yapılacak vasıtalar MOdürlOğumüzden yazüı izin almak suretiyle 30.11.1987 tarihinden 11.12.1987 tarihine kadar mesai günleri 09.0012.00 ve 13.0017.00 saatleri arasında görülebilir. 3. Açık arttırmaya konu vasıta satışı yukanda belirtilen günlerde 10.0012.00 ve 14.0016.00 saatleri arasında yapılacaktır. 4. a) 1.8.1986 tarihine kadar sundurmalara giren vasıtanın satış bedelinin ^o 10'u nisbetinde ardiye Ucreti aynca alıcıdan tahsil edilir. Satılan vasıtanın satış tarihini izleyen günden itibaren alıcısı tarafından teslim alınarak görüldüğü tarihe kadar olan süredeki bütün masraflar ve ardiye, yükleme, boşaltma, nakliye, tartı gibi ücretler ilgili tarife uyannca alıcıdan tahsil olunur. b) 1.8.1986 tarihinden sonra sundurmalara konu!an vasıta için tesbit tarihine kadar olan süre ile ilgili olarak aynca ardiye ücreti alınmaz. Ancak, tesbit tarihinden sonra satılan vas;tanın aJıcı tarafından teslim alınarak götürüldüğü tarihe kadar olan bütün masraflar ve ardiye, yükleme, boşaltma, nakliye, tam gibi ücretler ilgili tarife uyannca aynca alıcıdan tahsil edilecektir. 5. Katma Değer Vergisi Mevzuatı hükümlerine göre vasıta ve eşyalann satışta bulduğu değeri üzerinden hesaplanacak KDV alıcı tarafından aynca ödenecektir. 6. Şartname ve ekleri Edirne Belediyesi ve Edirne tşletme Müdürlüğü ilan tahtasında görülebileceği gibi, Satış Kurulu Başkanbğı'ndan bedeli mukabili temin edilebilir. 7. Vasıtalar halihazır dunımu itibariyle satışa sunulmakta olup, ekli listelerde belirtilen hasar oranlan idareyi bağlamaz ve alıcı bu oranlara hiçbir şekilde itiraz edemez veya mahkemeden yeniden tesbit için talepte bulunamaz. Hurda vasıtalar için Trafik Şahadetnamesi verilmez. Hasar oranı V» 60 ve daha yukan olan vasıtalar hurda olarak satılır. Hurda olarak satılan vasıtalar için alıcı tarafından plaka çıkartmak amacıyla mahkemeden yeniden tespit talebinde bulunulamaz. 8. Satışın tamamlanabilmesi için nüfus cüzdanı sureti ve ikarnetgâh ilmühaberi getirilmesi gerekmektedir. 9. Satış şannamesi sözleşme yerine geçer. 10. Satışla ilgili olarak aşağıdaki telefonlardan bilgi alınabilir. Edirne: 30 64 Ankara: 311 17 71 İlan olunur. Basın: 36607 Güvenlik önlemleri Emniyet Genel Müdürü Saffet Ankan Bedük sürekli Ankara Emniyet Müdürü Ali Akan ile birlikte dolaşarak alınan önlemleri denetledi. Akan, Cumhuriyet muhabirinin "SHP'liler protesto için yol boyunca toplanıyor mn?" sorusuna, "Fazla bir şey yok" yarutını verdi. Başbakanın özel doktonı Cengiz Aslan da özal'ın siyah gözlüklerini daha 12 hafta takacağını belirtti. Özel uçakla Başbakanın özel doktoru Aslan ve eşi, Özel Kalem Müdürü Hnseyin Aksoy, eski Özel Kalem Müdürü olan ve milletvekili seçilen Tevfik Ertürk ile koruma polisleri de geldiler. Kutlu V SaTglIl İçİll C (Baştarafı 1. Sayfada) nanlı Öğrenciler Derneği, yapı işçileri, tekstil sana>ii işçileri, Eczacılar Birliği, Muhasebeciler Derneği gibi dernek ve birlikler yayımladıkları bildirilerle Kutlu ve Sargm'ın gözaltında bulundurulmalannı kınadılar. Bu arada Yunan Parlamentosu'ndaki PASOK, Komünist ve İç Komünist, Yunan solu, Merkez ve Sol Birlik panilerini temsil eden milletvekilleri, aralannda oluşturdukları bir komite üe Kutlu ve Sargın'ın serbest bırakılması için "ber yola başvuracaklannı" açıkladılar. Milletvekilleri arasında bulunan Yunanlı Avnıpa parlamenterleri ise Avrupa Parlamentosu'nu da harekete geçireceklerini ve bir paı lamenterler komitesi oluşturacakiannı bildirdiler. Theodorakis'ten Özal'a mesaj Yunanistan'ın ünlü bestecisi Mikis Theodorakis, Başbakan Turgut Özal'a gönderdiği özel mesajında, Kutlu ve Sargın'ın serbest bırakılmasını istedi. Aynı zamanda TürkYunan Dostluğu Komitesi'nin kurucusu da olan Theodorakis, bundan sonra vereceği 22 konserini, Kutlu ile Sargın'ın serbest bırakılmalan eylemıne adadığını açıkladı. Merhum idadi muallimi Mehmet Tevfik Efendi ve merhume Nebiye Hanımın kızlan, merhum Barlalı, Ya^lıkçı, Rıfat Erman'm eşi, merhumlar; Tahir, Mahir ve Osman Ersin'ın kardeşleri, Yüksek MühendisMimar İsmail Tarkan ve Tülin Erman'ın kayınvalideleri,Mimar Gülçin Bil^ç*in anneannesi, Tülay Soysal ve Meltem Erman'ın babaanneleri, Seniha Tarkan ve Yüksek Mühendis Aydın Erman'ın sevgili anneleri, Salihatı Nisvandan Hacı VEFAT 13 Aralık 1987 pazar günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 14 Aralık 1987 pazartesi günü ikindi namazını müteakip Fatih Camii Şerifi'nden kaldınlarak Kozlu Aile Mezarlığı'nda toprağa verilecektir. Allah rahmet eylesin. SAİDEERMAN AtLESt ERDAL EREN Boşuna değil, böylesi ölürcesine sevmek. Ve ölürken bile gülebilmek, boşuna değil! O, direncin ve onurun sembolü, zaferin sesiydi. Saygı ile anıyoruz! 1962/13 Aralık 1980 t.Ü.'DEN ARKADAŞLARI ADINA ZEYNEL GÜVENÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle