18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet General Namphy yönetimi, yeni seçimlerin 17 ocakta ve yeni bir yüksek seçim kuruluyla yapılacağını açıkladı. Muhalefet ise, bu yönetim altında yapılacak seçimleri boykot edeceğini bildirdi. Sahibi: Cumhuriyet Matbuolık ve G»ıeteri)ik Türk Anonim Şirketi adına N»*r NwU • Gend Yayın MOduru: i b o a Ceaul, MOessese MudOrfl: Eatac Ufakkffl, Yaa tfloi MOdurO: Otaç G t a o d ı , • Haber Merkeri Mudurtt: Y«lcn Hnyer, Sayf» DOzeni Yönetmeoi: A l A o r , • Temâkıier: ANKARA: Yalcn D O * M , İZMIR: HJkjaet Çcdakajra. ADANA: Cebl I tflanbul Haberieri; Efkaa Akj*ta, D15 Haberier: E r g n M a , Ekooomi: O n u ı Ll»g«y, KaltUr: C«W Üstar, Spor n.nı t m«nı AbdUkadtr Ytccimu, Duzeltme: Rrflk Darbaf, BüımEJıtım Ş«kU Alpay, lşSendıka: Ştkraa Kctaad, Yun Haberteri: Nccriet Dotaa, Dizı YazıUr. Kcren Çahıkaa, Bursa Leveat Geacdli, • KoordinatOr: Akaet Koralna, • MaU l*ler: Eroi Erint, • Reklam. Aj*e T o n a , Ek Yayırüar: H i l j ı Akyot • tdare: Htejria Gürcr, Ijleune: öader Çcük. BilgHjlenı: Nall l « ü . Basan «• Yajm. CumhunyB Mubudık «c Gamecdik T J\ Ş. Tork Oa|ı Cad. 34334 ln PK 246lstubul Td: 312 05 05 (20 hju). Tda. 22246 F«x: (1) 326 60 72 • BOnlar. Aakan: Zıyı Oakılp BN Inkılap S No: 19/4, Td' 133 11 4147, Tda: 42344 F.u: (42133 82 64 0 tnrir H. Zıya Blv 1352 S.2/3. Td: 13 12 30. Tdex: 52359 Fu. (51) 13 12 J0 InCnO C*d. 119 S No 1 Ku l.Td. 1455017731. Tdex: 62153, Fu. (711) 2< 056 TAKVİM 11 ARALIK 1987 Imsak: S.39 Güneş: 7.11 öğle: 12.02 Ikindi: 14.22 Aksam: 16.42 Yatsı: 18.09 Seçim 17 ocaUtaz HaitiYle Duvalier'nin terör mirası KÎMLİK KARTI HAİTİ THY Tahran seferleri İSTANBUL (AA) Turk Hava Yollan'mn 19871988 kış tahfesinde belirtilen Tahran seferleri 20 aralıkta başlayacak. Türk Hava Yolları'ndan yaptlan açıklamada, salı ve pazar gtinleri IstanbulTahran, pazartesiçarşamba gunleri de Tahrantstanbul arasında seferler yapılacak. Seferlerdt Airbus310 tipi uçaklar kullanılacak. Diktatörün çiftliği Yüzölçümü: 27.750 kmJ Nüfusu: 5.800.000 Etnik yapısı: Afrika kökenliler <> 95 R Dili: Fransızca (resmi) Başkenti:PortAuPrince (550 bin) Kişi başına gelir: 300 dolar Okuryazarlık oranı: "la 30 Ortalama omür: 53 yıl Ekonomik biiyüme hızı: V» 1,8 Enflasyon oranı: % 11 (1984) Haiti'ye Batılılaı ilk kez Cristoph Colomb'la 1492'de gittiler. Ada, 1677'de Fransız sömürgesi oldu, Bağımsızhğını 18O4'te bir ayaklanma sonucu elde etti. İç karışıklıklann ardından ABD'nin işgali altına girdi (19151934). François Duvalier, 1957 yılında başkan seçildi. 1964'te ömürboyu başkan ilan edildi. 1971'de ölünce yerine oğlu JeanOaude geçti. Duvalier sülalesi yaklaşık otuz yıl boyunca ülkeyi tam anlamıyla bir çiftlik gibi yönetti. 1986 şubatında şiddetli başkaldın eylemlerinin önü alınamayınca Duvalier, ABD'nin de baskısıyla ülkeden kaçtı. Amerikan deniz piyadesinden oluşan amfıbik bir birlik, ABD'lileri ülkeden çıkarmak için üslenmiş durumda. Dış Haberter Servisi Haitide General Namphy'nin yönetimi, yeni bir yüksek seçim kurulunun atanacağı ve iptal edilen seçimlerin 17 ocakta yapılacağını açıkladı. 29 kasım günü yapılması gereken seçim, cıkan olaylar gerekçe göstenlerek iptal edilmişti. Cunta yönetiminin yeni seçim karannı ülke içinden ve dışından, özellikle de ABD'den gelen baskılar sonucu almış olduğu belirtiliyor. Ancak muhalefet partileri, cunta yönetimi altında yapılacak bir seçimi boykot edeceklerini, hükümetin yeni atadığı yüksek seçim kurulunu da tanımayacaklarını bildirdiler. 7 Şubat 1986'da diktatör JeanClaude Duvaüer'ye karşı düzenle nen protesto gösterileri bir iç savaşa dönüşmeye yuz tutunca, ABD yönetiminin baskısı sonucu Duvalier Ulkeden kaçmış ve ordu yönetime el koymuştu. General Henri Namphy başkanlığında oluştunılan üç kişilik askeri geçici konsey, en kısa zamanda demokrasiye gecileceği ve özgür seçimlerin düzenleneceği konusunda söz vermişti. Aradan geçen sürede, askeri yönetimin yerini sağlamlaştırma çabası ici ABD Birliğİ: 1500 UMCEFten aşı kampanyasına övgü ANKARA (AA) UNICEF'in yayımladtğı "Dünya Çocuklarımn Durumu1988" raporunda, Türkiye'nin 1985 yılmda başlattığı aşı kampanyasmda • büyük başarı sağlandığı, 22 bin dolayında çocuğun ölmesinin önlendiği belirtildi. Zebur'un el yazması KAHİRE (AA) Davud Peygamber'e indiğine inanılah Zebur'un, 1984 yılında bir çocuk mezarmda bulunan eski Mısır diliyle yazümış en eski el yazmalarından birinin onanm çalışmaları tamamlandı. El Ahram gazetesi, M.S. 5. yüzyılm son çeyreğinde Beni Sueyf bölgesindeki bir Kıpti mezarlığında bulunan el yazması Zebur'un Almancaya çevrilmesi çalışmalannın devam ettiğini duyurdu. General Henry hampny mutlaka yapılacağını açıkladı. Siyasal gözlemciler, yoğun ABD baskısı karşısında cunta yönetiminin 17 ocakta seçime gitmekten başka seçenegi olmadığı görüşunde birleşiyorlar. Her şeyerağmenhalkın büyük çoğunluğu ısrarla özgür seçimler yapılmasını istiyor. Feshedilen Yüksek Seçim Kurulu'nun bir görevlisinin şu sözleri, aslında Haıtililerin büyük çoğunluğunun düşüncelerini de yansıtıyor: "Yüzlercemiz katledilsek de seçim istegimizden geri dönmeye ASKBt A&MJKLJ NOKOMET General Henry Namphy'nin hukümeti. Duvalier diktatörlüğü gibi yine terör ve yıldırma faktörleriyle ayakta duruyor. ne girdiği ve Duvalier yandaşlanyla işbirliği yaparak demokrasiye geçilmesini isteyenlere karşı terör uyguladığı gözlemleniyordu. Askeri yönetimin, seçim kampanyası sırasında kanlı olaylar çıkmasını gerekçe göstererek seçimi iptaJ etmesi, Washingtonun sert tepkisine yol açtı. Newsweek dergisinde, Haitideki son gelişmelerin aynntılı biçimde ele alındığı bir yazıda, ABD'nin askeri müdahalesi bir olasılık olarak anılıyor, ancak Haiti'de kan gövdeyi götünnedikçe bunun söz konusu olmayacağı vurgulanıyor. Amerikan yönetimi şimdilik General Namphy'yi, ülkesinde demokrasiyi kurmak üzere "ciddi ve güvenüir" adımlar atmaya cağırdı. Bununla da yetinmeyerek Haiti'ye yaptığı yılda 62 milyon tutanndaki yardımı da kesti. Kaldı ki gözlemciler, ABD'nin Haiti'ye müdahalesinin normal olarak Grenada'ya yaptığına benzer türden "cerrahi bir operasyon" biçiminde olamayacağını belirtiyorlar. 1500 deniz piyadesinden oluşan bir Amerikan amfibi birliği gerekirse Haiti'de yaşayan Amerikalıları ülkeden almak üzere barekete gecmeye hazır olarak yakınlarında üslenmiş durumda. Haiti Silahlı Kuvvetlerinin Amerikan deniz piyadelerine direnmeleri düşünülmüyor, ancak ülkenin dağlık ve engebeli yapısının bir harekâtı güçleştireceği, Tonton Macoute olarak arulan Duvalier'nin eski polisi ile askerlerin ise karanlığa kanşacaklan tahmin ediliyor. Bir tanesi dışında Namphy'nin hasımlan bile Amerika'nın askeri müdahalesini istemiyorlar. Çünkü ABD'nin 28 yıl boyunca Duvalier'yi, ondan sonra da eski cuntayı desteklemiş olduğunu kimse unutmuyor. Orta sol, halkçı başkan adayı Sylvio Qaude ise "sflahsu bir çokuluslu dış müdahaleden yana" olduğunu açıkladı. Bir başka deyişle, seçimlerin özgürlük ve güven ortamında gecmesine olanak verecek bir tür uluslararası gücün denetleyici görev yapmasını yeğliyor. 29 kasımda yapılması gereken seçimlerin, kanlı olaylar patlak vermesi üzerine iptal edilmesi de bu tür isteklerin gerekçesini acıklıyor. Olaylar başlangıçta ve esas olarak Duvalier yanlıları ile muhalefet partilerinin yandaşlan arasında geçti. Ama askeri hükümet, olayları bastırmak üzere çaba göstermek şöyle dursun, Duvalier'cilere destek olarak çatışmalann daha da büyümesine göz yumdu. Hükümet, bir hafta içinde otuzu aşkın kişinin öldürülmesini, yüzlerce kişinin de yaralanmasını bahane ecierek seçimleri iptal etti. Ancak daha sonra özellikle ABD'nin tepkisi üzerine seçimlerin geçici olarak iptal edildiğini ve 7 şubattan önce cegiz." ABD'Ii yenî elçiden 'ÂTile iüşkiler yumuşayacak' iki toplııma eşit tavır Brüksel'de Dışişleri Bakam Halefoğlu ile WASHINGTON (Cumhuriyet) ABD'nin yeni Kıbrıs Büyükelçisi Bill Perrin'in atama kararının onaylandığı Senato Dış tlişkiler Komitesi oturumunda, üyelerin sonılanm yamtlayan yeni büyükelçinin Kıbns'ta iki topluma karşı eşit bir tavır içinde olduğu dikkati çekti. Diplomatik kariyerden gelmemesine karşın Senato'nun ağır toplan Biden, Helm ve Sarbanes'in sorulan karşısında iyi bir perfonnans veren Perrin, "Türklerin adadan cekUmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?" sorusuna "Bu, iki loplumun iizerinde konuşarak karara varacagı bir olgudur" yanıtını verdi. "Türk ordusu haklı nedenlerden dolayı mı Kıbns'ta bulunuyor?" sorusuna "en azından Kıbnslı Türkler öyle düşunüyor" karşılığını veren Perrin, "Peki siz ne diişünüyorsunuz?" diye sorulması üzerine de "Kendi kişisel düşiincelerinin topyekun sorun karşısında deger taşımadıgım" sözlerine ekledi. ABD Başkanının askeri birliklerden arındınlmış Kıbrıs düşüncesini destekleyip desteklemediği sorusuna, "taraflann iizerinde konuşarak karar verecegi her yaklaşımı benimsedigi" karşılığını veren Perrin, "Okuduğu raporlara göre Türk ordusunun garanti anlaşmasına da\^narak adaya çıkarma vaplıgını" söyledi. Washington'daki Kıbrıs gözlemcileri, Perrin'in her iki topluma eşit yaklaşan bu tutumun adaya ilginç gelişmeler getirebileceğini kaydetti. Kıbrıs HalefoğluCheysson'la BrükseVde görüştü Hükmederiler şiiri sevmez YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM "Sanat, özellikle yann ve öncelikle de şiir, tek başına olan insana yönelir ve aracılann olmadığı, dolaysız bir ilişki oluşturur. Bu yiizdendir ki ortak çıkarlan koruyan, yıgınlara hükmeden ve tarihsel gerekiiliği savunanlar, genel olarak sanatı, özel olarak yazını, öncelikle de şiiri sevmezler." 1987 yıh Nobel Edebiyat ödulü'nü almak üzere Stockholm'e gelen Rus ozanı Joseph Brodsky, Isveç Akademisi üyeleri ve kalabalık biı dinleyici topluluğu önünde yaptığı konuşmasında yukardaki görüşlere yer verdi. 1978'den beri New York'ta yaşayan ozanın kendi anadilinde sunduğu konuşmada, sanatın iktidarlar karşısmdaki işlevi, dilin rolü ve etikestetik ilişkiler ana temaları oluşturdu. Sanatın estetik seçme açısından her şeyin öncülü olduğunu vurgulayan Brodsky, her yeni estetik gerçekliğin insan için etik gerçekliği beürlediğini savundu ve şunları söyledi: "Çünkü estetik, etiğin anasıdır. İyi ve kötü gibi kavramlar, doğnı ya da yanlış kategorileri önünde öncelik taşıyan estetik kavramlardır. Tanıraadığı bir kişiyi ağlayarak bir yana iten ya da aynı kişiye sığınan bilinçsiz küçük bir çocuk, bu eylemleri gercekleştirirken, sezgi gücüyle ahlaki değil, estetik bir seçim yapnıış olur. Estetik seçme daima bireyseldir, estetik duyumsama da daima özel. Her yeni estetik gerçeklik, onu duyumsayan kişiyi daha da özel kılar. Bireyin estetik deneyimi ne kadar zengin, beğenisi ne kadar gelişmişse, ahlaki seçimi o kadar kesin olur. Özgürlüğü de aynı ölçüde artar. Mutluluğu artmasa bile..." Sanata karşı işlenen suçlann en büyüğünun yâzarlara karşı uygulanan baskı yöntemleri, sansür ya da kitapların yok edilmesi olmadığını öne süren Brodsky, "Daha kötü suçlar vardır, kitaplardan nefret etmek. okumamak, sanatı umursamamak gibi. Çünkü bu suçlann bedelini insan tüm )'asamıyla oder. Eger bu suçu bir ulus işliyorsa, bedel bu ulusun tarihidir" dedi. Yazının insanın "ahlaki seçme"sinde "mutlak" rol oynadığını kaydeden Brodsky, "Dickens'i okumuş olan bir insanın ideoloji uğruna bir başka insanı oldünnede. Dickens'i okumamış bir insandan çok daha fazla zorluk çekeceğini düşunu>orum. 1987 NOBEL ODULUNU ALAN BRODSKY görüşen ATKomisyonu Akdeniz Havzası Sorumlusu Claude Cheysson seçimlerden sonraki siyasi gelişmeleri "mükemmel" olarak niteledi ve ilişkilerin "kesin olarak yumuşayacağını" belirtti. HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Dün Brüksel'de Dışisleri Bakanı Vahit Hakfojlu ile beklenmedik bir görüjme yapan AT Komisyonu Akdeniz Havzası Sorumlusu CUndc Cheysson, seçimler ertesindeki son siyasi gelişmeleri "mükemmel" olarak tanımlarken, Türkiye AT Ortakiık Konseyi'nin yeniden bakanlar duzeyinde toplanması konusundaki "çekingenligiııi" korudu. Cheysson, Komisyon Baskanı Jacques Dckm'un "Türkiye Ortak Pazar'a tam üye olamaz" şeklindeki "gafını da", diplomatik bir lisanla Vahit Halefoğlu nezdinde "lamir et ti". Eski Fransa Dışişleri Bakanı, Ankara'nın tam üyebk perspektifı konusunda da son derece ihtiyatlı bir dil kullandı ve "bazıian, Türiuye'nin Müsluman dun>usııu, (vocaıion), baotan Orta Dogu'ya, bazıian Balkanlan, bazüan da Dogo Akdeniz'e ait oMugann ön plana çık»ıiması gerektigini düşünuyoriar. Türkive Ue Avrupa'ya ait olmak göruşundedir ve bu kendi lercihidir" şeklinde konuşarak kendi yorumunu getirmekten kaçındı. Aynı Cheysson, Komisyon Baskanı Delors'un sözlerini yorumlarken de "Türkiye, AT açısndan, bir Porlekiz ya da bir YunaaisUn kadar kolay bir alke detii dir. Nufvs Kibanyla Ingütere'ye tekabül eder. Üsteük, Kopenhag zirvesinin de ortaya koyduğu gibi, tophıhıktaki işler de kolay yüriimemektedir." Son derece sıcak bir hava içinde geçen dünkü Halefoğlu Cheysson görşümesinde, taraflar genel olarak Türkiye AT Uişkilerini değerlendirdiler ve karşıhklı tutumlarını iletüler. Ankara temsilcisi, bakanlar düzeyinde yeni bir ortaklık konseyinin "dzem oldugunn" ve bunun siyasi bir anlam tasıyacağuu ifade ederken, Komisyon tarafı, Türkiye talep ettiği takdirde bunun gerçekleşebileceğini fakat "içerikten yoksun" olacagını vurguladı. Claude Cheysson, seçiınlerin gerçekleşmesiyle birlikte ilişkilerin de "kesin olarak yamnşayacagınj" belirtirken, damşma organı, Avrupa Parlamentosu'nun tutumu hakkında Türk tarafını bile şaşınan bir iyimserlik içinde gözüktü. Milyarhk saatler Dünyanın en pahalı saatleri önceki gece Sheraton Oteli'nde düzenlenen bir defileyle tanttıldı. İki milyar lira değerindeki saatlerden oluşan diinyaca ünlü Cristian Dior ve Vacheron Canstantin fırmalarmm koleksiyonunda 520 milyon liralık fiyatıyla Lord Calla ile 365 milyon lira değerindeki Lady Calla adlı saatler, dikkat çekti. Hülya Avşar'ın koluna takılan bu saatleri inceleyen Sakıp Sabancı'nın eşi Tiirkân Sabancı, "Bunları alacak gücüm yok" dedi. ANAP Genel Başkan Yardtmcısı tbrahim özdemir'in de katıldığı defılede Lösemili Çocuklar Vakfı yararına yapılan açık artırmada da muteahhit Metin Aşık 10 milyon lira vererek satın aldığı bir seti vak/a bağışladu Moda defılesi de yapılan geceye çok sayıda işadamı da katıldu (Fotoğraf: Süleyman Sarılar) Estetik, özgürlüğü arttırtr: Bireyin estetik deneyimi ne kadar zengin, beğenisi ne kadar gelişmişse ahlaki seçimi o kadar kesin olur. özgürlüğü de o kadar artar, mutluluğu artmasa bile... Sözünü ettigim şey Dickens, Stendhal, Dostoyevski, Flaubert, Balzac, Melville ve digerlerini okumak, yani yazm üriinlerini okumaktır; okumayazma bilmek ya da ögrenim görmüş olmak degildir şeklinde konuştu. Czanın, dilin varlığım sürdürmesinde bir araç olduğunu söyleyen Brodsky, şiirin doğumu ve işlevi konusunda şunları söyledi: "Bir insan birçok nedenle şiir yazmaya başlar Sevgilisinin kalbini kazanmak, kendisini kuşatan gerçeklikle Uişkisini dile getirmek, o anda içinde bulunduğu ruhsal durumu kalıcı kümak ve yeryüzünde kendisinden bırakmak... Şiir vazan, sonradan kazanacagı ünün umudu içinde degildir, ozan, kısa süreli de olsa, şiirlerinin kendisinden daha uzun ömürlü ounasuu ister. Şiir yazan, dil kendisme sufle edildifi, daha doğrusu dil o andaki dizeyi kendisine dikte ettirdiği için şiir yazar. Ozan şiir yazmaya başlarken o şiirin nasıl bitecegini genel olarak bilmez. Kimi zaman elde ettiği başarı şaşırtır onu: Şiir beklediginden daha iyi olmuş, düşünce konulan sınırian aşmısür. Şiirin yazılmasında öncelik taşı>nn neden, bu eylemin bilinç, düşunce ve dünya göruşü için dev bir ivme aracı olmasıdır. Bu ivmeyi bir kez duyumsayan insan, artık aynı deneyimi tekrarlamaktan kacınamaz; tıpkı uyuştunıcu ve alkol auşkaniıgmda oldugu gibi, bu işlemin müptelası olur. Dile böylesine bir alışkanlıkla bağlı olan kişiye, kanımca, şair denir." 1987 Nobel Banş ödülü'ne layık görülen Kostarika Devlet Baskanı Oscar Arias Sanchez de, dün Oslo'da ödülünü törenle ödül komitesi baskanı Egil Aarvik'den aldı. Orta Amerika banşı için gösterdiği çabalardan dolayı kendisine Nobel Banş ödülü verilen Arias, törende yaptığı konuşmada, süpergüçlerin Orta Amerikahlan rahat bırakıp çatışmalarını kendilerinin çözümlemesine olanak vermesini istedi. Kostarika Devlet Baskanı, "Beninı uiusumun sahip olmayı umut bile edemeyecegi kadar çok güç >e kavnaga sahip Dogu ve Batı ülkelerine sesleniyorum: Bırakın Orta Amerika'nın gelecegini Orta Araerikahlar belirlesin," dedi. Oscar Arias, "Orta Amerika'daki savaş güçlerinin yerine banş çabalannı destekleyin," dedi. Ertem'in sohbeti tstanbul Haber Servisi Odakule'de açılan Av ve Avcılık Fuan'nda bugün gazetemiz avcılık yazan Raif Ertem bir sohbet toplantısı yapacak. Saat 15.00'teki toplantıda Raif Ertem, "Av sanayi ve av turizmi" konularmdaki düşüncelerini açıklayacak. yapan AWACS'lar daha uzun sııre ittifak uyelennin vazgeçemeyecekJeri anlaşılan kuşlara benziyorlar. Erken Uyan Sistemi clarak da tanımlanan sistem gereği geliştınlen AVVACS'lar şu anda esas olarak Amerikan Boeing firması tarafından üretîltyor. Bir Ingiliz firması olan Nimrod'un urettiği modelin Ingiliz Kraliyet Hava Kuvvetlerı tarafından bile kabul edilmemesi, Boeing E3'leri bu alanda rakjpsiz bırakmış durumda. Ûzerterinde "Frizbı" olarak anılan tekertek şeklinde ve 10 metre çapında dev b\r radar taşıyan «NACS'lar, son derece gelişmiş elektro NATO'nun vazgeçemediği nik sistemteri yanjımtyia rtüfaka Oye utketerin hava sahalannı ve uluslararası hava sahasını 24 saat tarıyorlar Varşova Paktı'nın muhtemel bir saldırısını anında tespit etme amacına yönelik bu hava denetlemesı sırasında saatte 200 milin üzerınde hızla seyreden her türtü cisim anında tespit ediliyor GenellikJe 1113 kişilik bir personelin katıldığı uçuşlar, guçlü bilgisayarlar yönetımınde tamamıyia elektronık tarzda gerçekleştiriliyor Alçaktan uçarak düşman radartanndan da korunan AVVACS'ların, halen savunma sistemlerı içinde vazgeçılmez bir yerı var ingiltere 1991'de teslim almak üzere, 1 milyar sterlın harcayarak bunlardan tam 7 tane daha ısmarladı. Lodos, Menderesie înîşi aksatıyor İDRİS AKYÜZ • MUSTAFA BALBAY THY uçaklannın Izmir, Adnan Menderes Havalimanı'na inişlerinde bazı hava şartlarında ortaya çıkan aksakhklara, meydanın yakımndaki askeri hava trafığinin neden olduğu öğrenildi. "Adnan Menderes HavaUmanı"mn, yambaşındaki Gaziemir Hava Egitim Komutanlığı'nın sivil ucaklara kendi hava sahasında "manevra" izni vermeyişinin, rüzgârın güneyden estiği ve görüş uzakhğının "limit" altı olduğu zamanlarda, inişleri güçleştirdiği belirtildi. 17 Kasım 1987'de Başbakan özal tarafından hizmete açılan, ancak bazı "eksikleri" olduğu gözlenen "Adnan Menderes Havalimanı"nda en önemli problemi, "lodos" ve "saganak yagış'Mı havalarda uçakların inemeyişi oluşturuyor. Rüzgânn güneyden estiği ve görüş uzakhğının "limit" altı olduğu koşullarda THY'nin bugüne kadar 7 uçağı îzmir'e inemeyerek geri döndü. THY yetkilileri, Adnan Menderes Havalimanı'nın "1735" sayıh pistinin "17" basında "alcalınayaklaşma" Izmir Menderes Havaalanı'na inmek isteyen uçakların lodoslu havalarda yakınlardaki Gaziemir askeri havaalanı sahasmdan geçmelerinin yasak olması nedeniyle zorlandığı belirtiliyor. planı olmadığını belirterek, "Özellikle, riizgann güneyden sert estiği ve göruş mesafesinin 4 bin 800 metrenin altında olması halinde Îzmir'e inmemiz çok zordur. Hiçbir pilot, kendisini ve volcularını tehlikeye atacak şekilde davranmaz ve pas geçerek ya geri döner ya da havanın düzelmesini kısa bir siire bekledikten sonra inmeye çalışır" şeklinde konuşuyorlar. Bazı pilotlar ise söz konusu hava koşullarında piste, "35" başından yaklaşıp meydanın batısından döncrek "17" başından inmek zorunda olduklarını belirtiyor. Devlet Ha\a Meydanları İşletmeleri (DHMl) Genel Müdüru Mustafa Ozatamer, Gaziemir Askeri Havaa lanı trafiği ile ilgilı olarak Hava Kuvvetleri Komutanhğı ile aralarında bir "anlaşma mektubu" bulunduğunu belirterek "Her iki meydanın da hava sahalan ayrıdır. Bize göre meydan, son derece modern ciha/larla donatılmış ve ber tüıiü iniş kalkış guvenligi olan bir havalimanıdır" dedi. Ozatamer, meteorolojik koşulların zaman zaman uçakların iniş ve kalkışlarını engellediğinin bir gerçek olduğunu da vurgulayarak, "Bu olumsuzluğun, Adnan Menderes Havalimanı'nın konumundan ya da teknik yoksunlugundan ka> naklanmadığım" söyledi. DHMl Genel Müdürü Ozatamer, Adnan Menderes Havalimanı'nın yeni bir tesis olduğunu ve bazı eksiklikleri olabileceğini de hatırlatarak tüm aksaklıkların en kısa zamanda giderilmesine çalışıldığını bildirdi. öte yandan eski adıyla Cumaovası olan yeni "Adnan Menderes Havalimam"na inişlerde "İT' nolu pist başının kullanılabilmesi için Hava Kuvvetleri Komutanhğı, THY ve DHMl ile Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri arasında görüşmeler yapıldığı öğrenildi. Görüşmelerde THY'nin, meteorolojik koşulların "17" nolu pist başından inilmesini gerektirdiği hallerde, Gaziemir Askeri Havaalanı sahasını kullanabilmeyi talep ettiği belirtildi. Liz Taylor Aida oldu Haber Merkezi Ünlü Amerikalı film yıldızı Liz Taylor, Franco Zeffırelli'nin yönettiği "Genç Toscanini" filmindeki rolü gereği teninin rengini değiştirdi. Ünlü orkestra şefi Toscanini'nin yaşamını konu alan filmde, Verdi'nin aynı adlı operasındaki Mısır prensesi Aida rolünü oynayan 55 yaşındaki Taylor'un yüzü, kolları ve "dekoltesi" siyah boya ile esmerleştirildi. Taylor, daha önce de 1963 yılında Richard Burton 'la başrolü oynadığt "Kleopatra" filminde yine "esmer" biı rolü canlandırmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle