Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ARALIK 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Ataşe sınavı ANKARA (ANKA) Çalışma ve Sosyal Cüvenlik Bakanlığı, yurtdışı örgütünde görevlendirilmek üzere ataşe ve ataşe yardımcılığı sınavı açtı. Bakanhkta ve bağlı kuruluşlannda en az 3 yıl görev yapmış personelin katılabileceği sınavla, 10 Almanca, 5 Ingilizce, 4 Fransızca, 4 de Arapça bilen personel almacak. Adaylar, 8 Aralık 1987 tarihine kadar Yurtdışı tşçi Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne başvurabilecekler ve yabancı dil ile mesleki ehliyet sınavma tabi tutulacaklar. \ Her iki sınav da yazılı ve sözlü olarak ikişer aşamada yapılacak. Fransızca, Almanca ve Arapça dillerinden yazılı yabancı dil eleme sınavı 1617 aralıkta, Ingilizceden ise 1718 aralık tarihinde yapılacak. Sözlü yabancı dil sınavı ile mesleki ehliyet yazıh ve sözlü sınav tarihleri ise daha sonra yapılacak. Sınavlarla ilgili aynntıh bilgi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 'ndan edinilebilecek. \ SEÇİM 87 ANAP'ın dışpolitika gündemv Once dış ekonomik ilişkfler ve Yunanistan'la sorunlar Bir 5 yıl daha iktidara gelen Başbakan özal ve ANAP'ın dış politika gündeminde ekonomik sorunlar ilk öncelikli gündem maddesi olma özelliğini koruyacak. Ozal ve dışpolitika kurmaylarım en az ekonomik sorunlar ve dış borçlar kadar uğraştıracak bir diğer sorun da TürkYunan ilişkileri. SEMÎH İDİZ ANKARA Başbakan Uırgul Özal'ın ANAP iktidarının yeni döneminin orta vadeli dış politika gündemindeki bir numaralı konu, ÖzalPapandreu zirvesi olacak. Başbakan özal'ın, ocak ayının < sonundan başlamak üzere sırasıyla Avrupa Sevk ve Idare Forumu'nun yapıldığı lsviçre'nin Davor kenti Mısır, Tunus, Libya ve Avustralya'yı ziyaret edeceği Dışişleri çevrelerince belirtildi. ANAP iktidarının ikinci beş yülık döneminde, dış politikaya yaklaşımının anahatlarının büyük bir değişikliğe uğraması bekIenmiyor. Bu çerçevede, ABD ile olan siyasi sorunların sürmesi, Avrupa ile olan ilişkilerin zaman zaman gerginliklere yer vermesi, Körfez konusunda da "aktif tarafsızlığın" sürdürülmesi genel beklentiler arasında. Başbakan özal'ın sağlık kontroltt için bugün gideceği ABDde önce, dünyanın mali merkezi diye nitelendirilen New York'a uğrayıp işadamlan, bankacılar ve maliyeciier ile görüşmesi, "ekonomik konuların yeni dönemde de dış politikanın ayrılmaz bir unsuru olacagı" şeklinde yorumlanıyor. Gözlemcüer, özal'ın seçimlerde büyük bir başarı elde etrniş olmasının dış finans kuruluşlarınca Türkiye'de "isükrar" ve "ekonomik polilikalarda siirekliliğin sağlanacağı" şeklinde değerlendirileceğini belirtiyorlar. Bunun farkında olan Özal'ın da, dış finans kaynaklarından "daha uygun şartiı krediler" istemesi için gerekli güvene sahip olacağını bildiriyorlar. ANAP'ın tekrar işbaşına gelmesi ile dış politika alanındaki bazı onemli beklentileri şu şekilde sıralanıyor: 1. TürkYunan ilişkilerinin orta vadede ön plana çıkması bekleniyor. Yunan Başbakanı Andreas Papandren'nun baştan beri Türkiye'deki olası seçim sonuçları hakkında bilgi alması ve önceki gün Başbakan özal ile görüşebileceği yolunda bir açıklamada bulunması, dikkatleri yakın gelecekte gerçekleşebilecek bir ÖzalPapandreu zirvesi konusuna çevirdi. Başbakan özal'ın, seçim gecesi konutuna çağırdığı yabancı gazetecilere, bu konuda bir karara varılmadığım, ancak kendisinin baştan beri Papandreu ile göriişmeden yana olduğuna ilişkin mesaj vermesi; söz konusu zirvenin gerçekleşeceği yoiundaki kanıyı kuvvetlendirdi. Sözü edilen zirvenin gerçekleşme tarihi konusunda, Dışişleri Bakanlığı çevrelerinden bilgi edinilemezken, diplomatik gözlemciler, her iki başbakanın ocak sonunda Avrupa Sevk ve tdare Forumu için gidecekleri lsviçre'nin Davos kentinde biraraya gelebileceklerini ifade ediyorlar. Aynı gözlemcüer, Özal ile Papandreu arasında yapılacak bir zirve toptantıstnın bazı somut sonuçlar vermemesi halinde "durumun eskisinden de kötii" olmasından kaygılanıyorlar. 2. TürkABD ilişkilerinde yaşanan sıkıntıların kısa dönemde sürmesi bekleniyor. Bu sorunların başında, Türkiye'ye yapılan askeri yardımlann yetersiz kalması ve Kıbrıs koşuluna bağlanması, Türkiye ile Yunanistan'a yapılan askeri yardımların 10/7 oranına bağlanması, her an tekrar Kongre'nin gündemine yeniden getirilebilecek "Ermeni tasansı" ile Türkiye'ye karşı ticaret alanında uygulanan kısıtlamalar geliyor. ABD, seçim sonuçlarından memnun bunun nedenlerini şu şekilde açıklıyorlar: "Seçimleri izlemek üzere Avrupa Parlamentosu'ndan Türkiye'ye gelen heyet üyelerinin bir kısmı, >aptıklan açıklamalarda, seçimlerin tam demokrasiye doğru atümış bir adım olmasına rağmen gene de \etersiz olduğunu bildirdiler. Özellikle sosyalist ve komünist üyeierin, tüm sendikalann ve komünist partisinin serbest bırakılması durumunda, Türkiye'de tam demokrasiden söz edilemeyeceğini söylemeleri, Avrupa Parlamcntosu'nda bir kesimin takınacağı tutum açısından belirieyicidir." Aynı gözlemcüer, son seçimlerin ve Özal'ın tekrar işbaşına gelmesinin Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'na başvurusu ile ilgili süreci hızlandırması için bir neden olmadığını belirtiyorlar. Türkiye'nin başvurusunun komisyona sevkedilmesinin en az iki yıl alacağını belirterek, "Aslında böyle bir süre, Başbakan Özal'ın yeni dönemde uygulayacağı ekonomik ve toplumsal politikalann netleşmesi açısından gerekli" görüşüne yer.veriyorlar. 4. Türkiye'nin, İranlrak savaşında sürdürdüğü "aktif tarafsızlık" politikasında bir değişiklik beklenmemesi gerektiğini bildıren Dışişleri çevreleri, şu görüşlere yer verdiler: "Türkiye, bu pahalı ve anlamsız savaşı sona erdirmek için elinden geleni yapma>a devam edecektir. Türkiye'nin bundan sonra da arabuluculuga soyunması diye bir şey söz konusu değil. Arabuluculuk, her iki tarafın rızasına bağlı olduğu için, Tahran ve Bağdat'ın irade beyan etmemesi halinde, Türkiye bu roliı üstlenemez. Ancak, fırsatlan değeriendirmek için 'açık kapı' politikası izleyeceğiz." WASH(NGTON (Curahuriyet) ABD, pazar günü yapıian gene! stçimlerde Türk hklkımn demokrasiveolan bağlılığını bir kez daha gösterdiğini bıldirerek seçim sonuçiannı memnuniyetle karşıladığım açtkladı. Dısişieri Bakanbğı Sozcüsü Charies Rednıaa mutad dışisieri bakanlığî brifingjnde Türkiye'deki seçim sonuçlan De ılgıli bir sonı üzerine yeni hükumetle tekrar mesai yapmayı içten umut eıtiklerini \urguladi ve "Ba^bakan ÖzaTın yeni hukümfinle iki UlkevehatBanmilttfakvedostluğuııo güçktutinnevi arza cdiyoruz" dedi. 'Inönü, Ozal'ın çetin rakibi haliııe geldT t t a l y a : Ankara şimdi Avrupa'ya daha yakın. Fransa: Turgut özal büyük zafer kazandı. B e l ç i k a : Türkiye'de demokratik sistemin işlerliğinin kanıtı. Ingiltere: ANAP, ileride ancak umulandan daha küçük bir çoğunlukla. F.Almanya: ANAP'ın açık farkla iktidara gelmesi Avrupa Parlamentosu için uyarı niteliğini taşıyor. ABD: Batı'ya dönükpolitikalann zaferi ve eskiye dönüşün reddi. Yunanlstaa: özal, 1980 müdahalesinde başarılamayanı başardı. Haber Merkezi Erken seçimler Batı basınında ilginç değerlendirmeler ve yorumlarla karşılanıyor. Yunan basını, Başbakan Turgut Özal'ın bir beş yıl daha iktidan garantilemesinden sonraYunanistanlı meslektaşı Aodreas Papandreu ile şubatta Davos'ta bir araya gelmesine hemen hemen kesin gözüyle bakmak gerektiğini bildirdi; ayrıca seçim sisteminin de küçük partilere şaıis tanımadığını vurguladı. Batı'nın basınında, radyo ve TV'sinde seçim haberleri şöyle yer aldı: kiyor. Corriere della Sera, referandumdan bu yana geçen kısa süre içinde oyların yuzde 20'sini alarak siyaset sahnesine dönduğunü söylediği Demirel için, "Bu seçimL>r Türk politikasının garip mucizesi Suleyman Demirel'in kendini bir kez daha kamUamasına fırsal verdi" dıyor. ATIBASININDA SEÇİMLER • • • Chirac'tan kutlama Fransa Başbakanı Jacques Chimc, Başbakan Öıal'a bir mesaj göndererek »eçımlerdeki başarıstm kutladı. özal'ın 29 Kasım seçimlerinden "pariak blr zaferle" çıktığını belirten Chirac, mesajında şoyie dedi: •'Zaferiniz, Türkiye'je baikrar içindf ve çagıınuın sorunlanıta kar>ı kovacak ilkeler doğraltusunda >6nelilme olanağı sagla>acaklır. Şimdiyt kadar harcadıftınu çabalar vc pazar gunkü s«çirnlerde el<k ettiginu sonuçlar, ülkenbin kaydelmekte olduğu ileriemelcrin kanılHİır. Aldığınu sonuçlar, Türk ulusunıın izlediginu yola gtıten duyduğunun da göstergesidir." Hındisian Başbakanı Rajiv Gandi Özal'ı bir nıesajla kutladı, KKTC Başbakanı Dr. Der>fc> troglu ise gönderdiği kutlama mesajında "tkinci Türk drvleti oian KKTC tte anavafan Türkiye'nin tnevcnt işbirliği >e da>anışmayı her alanda stirdarerek, birlikte daha mutlıi ve guvcali gunlert ulaşacaklanna olan iıtancıım jinelerim" dedi. Yeni Demokrasrnin lideri Konstantin Milsotakis Özal'ın başarısını bir mesajla kutladı ve TürkYunan UişkUerimn düzelmeii konusunda Atatürk ve Venızeloi. döneminde olduğu gibi kararhlık gostermesıni ıstedi. Avusturya dan 4 adet burs ANKARA (ANKA) Avusturya hükümeti, 19881989 öğretim yılı için Türk hükümeti emrine 4 adet burs verecek. Burs olanağı, Avusturya'daki bir üniversitede, sanat akademisinde veya araştırma kurumunda kendi konularında bilimsel araştırma ve çalışma yapmak isteyenlere tanmacak. Ekim 1988 tarihinden itibaren 9 ay süre ile verilecek burslara güzel sanatlar alanında başvuranlar, aday seçildikleri takdirde, Avusturya'da çalışmak istedikleri alanda sınava katılacaklar. Milli Eğiıim, Gençlik ve Spor Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, burs şartlannı taşıyan isteklilerin istenen belgelerle birlikte doğrudan veya bağlı oldukları kurum aracılığıyla, en geç 25 Aralık 1987 tarihi mesai bitimine kadar bakanhğın Yurtdışı Eğitimi ve Dışilişkiler Dairesi Başkanlığı'na başvurmaları gerekiyor. 9 Bu çerçevede Türkiye tarafından askıya alınan Savunma ve Ekonomik Işbirliği Anlaşmasına ek mektubun canlandınlnıası da diplomatik gCzlemciler tarafından beklenmiyor. Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı George Shultz tarafından geçen mart ayında parafe edilen ek mektup, Türkiye'ye yardımın Kongre tarafından Kıbns koşuluna bağlanması ve 132 sâyılı Ermeni tasarısının yine Kongre'ye getirilmesi üzerine askıya alınmıştı. 3. Dışişleri çevreleri, Fransa, Federal Almanya ve Ingiltere gibi ülkelerde Turgut Özal'a "sempati duyan" muhafazakâr iktidarların işbaşında bulunduğuna işaret ederek, Avrupalı ülkelerle olan ikili ilişkilerin ANAP 1 ın ikinci beş yıllık iktidar dönemi sırasında daha da pekişmesini bekliyorlar. Avrupa Parlamentosu ile olan ilişkilerin zaman zaman çalkantılı dönemlerden geçmesi bekleniyor. Diplomatik gözlemcüer Fransa ve Belçika Dun sabahki Fransız gazeteleri seçim haberlerini ajans mahreçleriyle verirken Belçika'da yayımlanan "Le Solr" gazetesi seçimlerin Türkiye'de demokratik sistemin işlerliğinin kanıtı olduğu göruşune yer verdi. Le Soir aynca Ecevit, Erbakan ve Türkeş'in partilerinin ülke genelindeki barajı aşamadıklanru, dolayısıyla da parlamentoya giremediklerini vurguladı. Gazete, SHP lideri Erdal Inönü'yü çizgi roman kahramanı Prof. Nimbus'e benzeterek, "Nükteer fizik uzmanı olan İnoniı, zaman geçlikçe özal'ın çetin bir rakibi haline geldi" dedi. Paris'ten Sabetay Varol'un bildirdiğine göre Le Monde gazetesi de "Bir koalisyon hükümetine tavır alan Türk seçmeni istikrarlı bir yönetim lehine tercihini kullanmış oldu" diye yorum yaptı. Fransız haber ajansı AFP de haberi, "lurgul Özal böyük zafer kazandı" sözleriyle verdi. Seçim sisteminin ANAP'a çok sayıda milletvekili çıkarma imkâru tanıdığma dikkat cekilen ajans haberinde "Özal, beş yıl daha iktidarda kalma olanagını dde etti" dendi. ttalya Roma'dan Nilgun Cerrahoglu'nun bildirdiğine göre ıtaJyan basını, 29 Kasım seçimlerinde terör yıllanna dönmemek kaygısının egemen olduğu göruşünde birleşiyor. Italya'nın en çok okunan gazetesi "La RepnbbUca" terör yıllannın halkın belleğinde hâlâ çok canlı olduğunu yazıyor. Corriere della Sera ise "özal zaferc doğnı*' başlığıyla verdiği seçim sonuçlarını "Aakara şimdi Avrupa'ya daha yakın" diyerek yorumluyor. Gazete ayrıca lnönü, Ecevit arasında bolünen sol oyların ANAP'a yaradığım ve Demirel olgusuna dikkat çe Özal'ın başağrısı: Ekonomi özal'ın kararıru beklediği ifade edıliyor. Edinilen bilgiye göre, Tekel üriınANKARA Seçimlerden sonraki yeni dönemde de Türkiye'nin te lerine yuzde 50'nin üzerinde zam yarael hedefi, "ekonomiyi istikrara pılacak. Halen 300 lira olan kısa fikavuşturmak" olacak. Seçimlerde litreli sigaraların 450 lira, 2 bin 800 parlamento çoğunluğunu kazanan lira olan 70'lik yeni rakırun 4 bin 500 Başbakan Turgut Özal'ın önündeki veya 5 bin lira olması bekleniyor. en önemli sorunun döviz cephesinde Çay ve şeker fiyatlarının da yüzde olduğu gözleniyor. Başbakan Turgut 4050 oranlannda arttınlması bekleÖzal'ın sağlık kontrolü için bugün çı niyor. kacağı ABD gezisinde döviz sorununun çözümü için önemli görüşmeler yapacağı bildirildi. önce referandum, ardından da genel seçimler nedeniyle ertelenen KtT zamlannda geri sa>ma başladı. Memur maaşlanna M v t c : 1988'de 6.5 getirilecek artışla ilgili çalışmaların milyar dolarlık dış borç surdüğü bildirildi. Başbakan Turgut ödemesi yapılacak. özal özal'ın yeni hükümeti kurduktan sonra, yeni bir istikrar programı uy önümüzdeki yıl en az 4.5 milyar dolar yeni dış gulamaya başlayacağı belirtiliyor. Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe borç bulup eski Alptemoçin'in,raeraurlaraseçime 2 borçlann taksitlerini gfln kala verdiği "yüzde 50'lik maaş ödemek zorunda. anışı" sözünün boş bir seçim vaadi Flyatlar: Piyasada mi, gerçek niyet mi olduğu önümüzdeki günlerde anlasılacak. Yeni dözamlar seçimle birlikte nemin ekonomi gündemi, ana başhkboy gusterirken KÎT'ler larıyla şöyle: de zam için gün sayıyor. 1. Döviz Sorunu: Bu yılın ilk 11 Sırada sigara, içki, çay, ayında 4 milyar doların üzerinde dış borç odemesi yapıldı. Aralık ayı için şeker, benzin, mazot, de de I milyar doların üzerinde bir fueloil, elektrik zamlan ödeme yapılması gerekiyor. Şimdiye var. kadar borç ödemelerinde herhangı bir tıkanma olmadı. Merkez Banka Btttçe: Erken seçinr 1988 yılı bütçesinin sı, birtakım çok kısa vadeli kredilerle döviz bütçesini denkleştirerek, ode yapılmasmı engelledi. meleri aksaksız yerine getirdi. Ancak Ozal, en geç aralık ayı 1988 yıbnda ise, ödenecek dış borç sonuna kadar bir rakarnı; 3.5 milyar doları ana para "geçici bütçe" yapmak taksidi, 2.7 milyar dolan faiz ve 300 milyon dolan da IMF ödemesi olzorunda. Daha sonra ise mak uzere 6.5 milyar dolan buluyor. 1988 bütçesi Söz konusu 6.5 milyar dolarlık ödehaztrlanacak. menin Türkiye'yi döviz dengesi yönünden oldukça kritik bir döneme Bftyfaaei Son yıllarda soktuğu beürtiüyor. Bu borçlann duaşın ısınan ekonominin zenli biçimde odenebilmesi, herhangı soğutulması ve büyüme bir ödeme darboğazına düşülmemesi htztnm düşürülüp, için önümüzdeki yıl içinde en az 44.5 milyar dolar tutarında yeni dış enflasypnun frenlenmesi kredi bulunması gerektiği hcgündeme gelecek. Bu saplandı. 4 kiralık katil htanbul Haber Servisi Aksaray'daki UFİ mağazasınm sahipleri Nahit Uzeyfe Perek ile Namık Hıfzı Perek'i adam tutarak öldürmek istediği savtyla mağazanın hissedarlarından Avni Aral ve olayla ilgisi görülen dört kişi gözaltına alındı. tstanbul Emniyet Müdürlüğit'nden verilen bilgiye göre, UFt mağazasınm ortaklanndan Avni Aral (60), 15 milyon liraya Hasan Yiğitkurt (38), Kani tlyek (40), Abdullah Tiyek (23) ve Murat Balta'yı bu iş için kiraladı. Şikâyet üzerine 2 tabanca ile yakalanan sanıkların sorgulamalannda suçlarını itiraf ettikleri bildirildi. Avni Aral ise işsiz olduğu belirlenen suç ortaklartnı 15 milyon liraya kiraladığını belirterek, "Başka çarem kalmamıştı. Tuttukları fedailerle beş kuruş kazanmamı bile engelliyorlardı" dedi. BtLAL ÇETİN NELERBAŞDÜ AĞR1TACAK? TAYÂDhn açıklaması htanbul Haber Servisi Tutuklu ve Hükümlü Ailelert Yardımlaşma Derneği'nden yapılan açıklamada, "Çeşitli başvuru ve mücadelelerine karşın, cezaevlerindeki yaşam koşullarımn düzeltilmediği, aksine cezaevi yöneticilerinin "keyfı" uygulamalarmın arttığı öne sürüldü. özellikle Sinop, Diyarbakır, Amasya, Burdur, Eskişehir ve Mersin Cezaevi yöneticilerinin sorun üstüne sorun çıkardıkları belirtilen açıklamada, Sinop Cezaevi'nde 3 tutuklunun başlattıkları açlık grevinin 26. gününü doldurduğu belirtildi. Açıklamada açlık grevi yapan Ahmet Erhan, Hasan Müslüm Çepik ve Mustafa Çepik adlı tutuklulann yaşamlarından endişe duyulduğu da kaydedildL Otomobillş Genel Sekreteri gözaltında tsSendika Servisi Bağımsız Otomobillş Sendikası Genel Sekreteri Celal özdoğan gözaltına alındı. Otomobillş Sendikası Başkanı llhan Dalkılıç dün yaptığı yazılı açıklamada, sendikanın genel sekreteri Celal Özdoğan'ın önceki gece saat 02'de evinden hiçbir gerekçe gösterilmeden gözaltına alındığını bildirdi. "Seçim öncesinde halkımıza ve işçi sınıfımîza sevimli gözükmeye çalışan ANAP yönetimi, yeni iktidann daha ilk gününde, gerçek yüzünü gösterdi" dedi. Başbakan Turgut Özal, Hazine ve Dış Ticaret Müstesan Yavuz Canevi, Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu ve DPT Müstesar Yardımcısı Ali Tigrel'den oluşan ekonomi kurmayları ekibi ile birlikte New York ve Washington'da yapacağı görüşmelerde, döviz sorununa çözüm arayacak. özal ve ekonomi kurmayları, ilk olarak New York'ta uluslararası bankalann üst düzey yöneticileriyle bir toplanp yapacaklar. Bu göruşmede, yeni dönemde Türkiye'nin uygulayacağı ekonomi politikası ve kambiyo rejimi anlatılacak. Dövizde serbest kura geçileceği açıklanacak. Bu programın başarısı için bankalardan kredi desteği istenecek. Özal'ın Washington'da da Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Dünya Bankası'nın başkanlanyla birer göriişme yapması bekleniyor. Heyette yer alan Hazine Musteşan ile Merkez Bankası Başkanı da IMF ve Dünya Bankası'nın Türkiye ile ilgili direktörleriyle görüşecekler. Bu görüşmelerde de, önümüzdeki dönemde uygulanacak yeni istikrar programına IMF ve Dünya Bankası'nın açık desteğinin sağlanmasına çalışılacak. 2. KtT Zamlan: Referandum ve seçimler nedeniyle uzun süredir bekletilen KtT zamlannın, önümüzdeki günlerde peş peşe açıklanması bekleniyor. Birçok üründe zam oranlarıyla ilgili teknik çalışmaların sonuçlandığı ve uygulamanın Başbakan amaçla özal'at kamu yatınmlannı frenleyîp, vergi sisteminin yeni vergilerle güçlendirmesi gerekecek. Akaryakıt zammı konusunda da değişik seçenekler hazırlandı. Teknisyenlerin çalışmaJarına göre, akaryakıtta iç piyasa fiyatlarının dış piyasa fıyatlanyla eşitlenebilmesi için yüzde 100'e yakın oranda bir zam gerekiyor. Ancak hazırlanan zam senaryosunda, ilk etapta, yüzde 2025 civarında bir zamla yetinilerek, sonraki aşamada da rıyatların her ay yuzde 5 civannda arttınlması öngürüluyor. Akaryakıta yapılacak zam oranına yakın bir oranda da elektrik fiyatları ve kömür fiyatları arttınlacak. PTT, THY ve Devlet Demiryollan'nın yük ve yolcu laşıma ucretlerine de bu kuruluşların maliyeı yapılan dikkate alınarak, yüzde 30 civannda zam yapılması bekleniyor. 3. Memur Maaşlan: seçimler nedeniyle 1988 yılı bütçesi normal süresi içinde hazırlanamadığı için, katsayı ve yakacak yardımı artışlan ile memur maaşlanna yapılacak zam oranı da henüz kesinleşmedi. Memur maaşlarında ilk olarak, 40 bin liraiık net yakacak yardımının 50 veya 55 bin liraya yükseltilmesi bekleniyor. Ayrıca, hazırlıkları suren memurlann durumlarının iyileşürilrnesi paketi çerçevesinde, gösterge rakamlarımn arttırılması ile ek maaş yükselmesi sağlanacağı kaydedildi. Mart ayında çıkanlması beklenen 1988 bütçesi ile de katsayı artışı getirilecek. Maliye ve Gümrük Bakanı Kurtcebe Alptemoçin'in seçimlerden iki gün önce yaptığı açıklamada, memurlara verdiği, "Efİasyonun 10 puan üzerinde, yüzde 50'lik maaş zammı" sözunün, "boş bir seçim vaadi" mi, ANAP'ın gerçek niyeti mi olduğu da önümüzdeki dönemde anlasılacak. 4. Butçe: TBMM Başkanlık Divam'nın oluşmasından sonra çıkarılacak ilk yasa da ekonomik içerikli olacak. 1988 Bütçe Yasası henüz çıkmadığı için, 1987 bütçesinin 2 veya 3 aylık bir sure için 1988'de de uygulanabilmesi için TBMM'den yetki yasası çıkanlması gerekiyor. Eğer bu yasa, 31 Aralık 1987 tarihine kadar çıkarılamazsa, 1 Ocak 1988 gününden itibaren hükümet hiçbir şekılde harcama yapamayacak, memur maaşlarını dahi ödeyemeyecek, ayrıca vergi tahsilatı da yapılamayacak. Böyle bir durumun soz konusu olamayacağını beurten yetkililer, TBMM'den üç aylık geçici bütçe için yetki yasası çıkarılarak, 1987 bütçe ödeneklerinin dörtte bir tutarında bir ödeneğin 1988 yılı ocakmart döneminde kullanılabileceğini söylediler. Geçici butçe uygulanırken, 1 Mart 1988'de yürurlüğe girmesi planlanan yeni butçe ile ilgili hazırlıklann da süreceği belirtildi. 5. Bü>üme ve Yatınmlara Fren: Yeni dönemde, ekonomide hızlı büyume ve hızlı yatınm artışından çok, enflasyonun önlenmesi ve istikrann sağlanmasına dönuk politikalann ağırlık kazanacağı belirtildi. Halen hazırlıkları süren 1988 ekonomik programında da bu yıl yüzde 6.8 düzeyinde gerçekleşmesi beklenen kalkınma hızımn yuzde 5'e, enflasyon oranının da yüzde 20 veya 25'e çekilmesi hedeflenecek. Kamu yatınmlan önemli ölçüde kısılacak. Özal'ın seçim meydanlannda vaat ettiği yatınmların pek çoğu programa alınmayacak. 6. Sıkı Para: Bütçe ve kamu kesimi açıklan nedeniyle bu yıl yüzde 60'lan bulan para arzı ve emisyon artışı kontrol altına almacak. Merkez Bankası, 1988 yılı için bir parasal programlama yapacak ve bu programda öngörülen emisyon ve para arzı artışlan sınırlı tutulacak. Enflasyon ve büyüme hızı hedeflerinin üzerinde bir para arzı artışına gidilmeyecek. Piyasalar, Türk Lirası'na sıkıştırılacak. 7. Vergi Sistemi Gözden Geçirilecek: Butçe açığının azaltılması ve vergi tahsilatının arttınlması için yeni önlemler getirilecek. Yaygın ve etkin vergi denetimlerine hız verilecek. Temel gıda maddelerine yuzde 3 veya yüzde 5 oranında KDV getirilecek. Devlet tahvili, Hazine bonosu ve gelir ortaklığı senetlerine yuzde 10 oranında stopaj uygulanması düşünülüyor. Ayrıca, vergi iadesi uygulamas\ da gözden geçirilerek, yüzde 20'lik iade oranı düşurulecek. Gelır Vergisi dilimlerinde ucretliler lehine yeni düzenlemcler yapılacak. 8. Taban Fiyallar: Hububat, şeker pancarı, pamuk, ayçiçeği ve destekleme alımlan kapsamındaki diğrr ürünlerin taban Hyatları ilan edilecek. Ancak bu ürünlerin ureticilerinin seçime iki gün kala yüzde 100'un üzerinde artışlarla fiyatları açıklanan tutün ureticileri kadar şanslı olmadığı bildiriliyor. Açıklanacak taban Hyatlannın hedeflenen enflasyon oranımn birkaç puan üzerinde tutulması bekleniyor. Hububat la pesin ödeme uygulamasına da son verılmesi tartışılıyor. Seçim sonuçlarının toplumsal profili Türk seçmenin geleneksel ayrışmasının bu seçimlerde de kendini etkin bir biçimde gösterdiği söylenebilir. SHP daha çok 12 Eylül ile bastırılmış, sindirilmiş kendi geleneksel tabanım harekete geçirerek onun oyunu toplamış görünmektedir. Nitekim SHP ile DSP'nin oy oranlarının toplamı bu geleneksel tabanın varlığını ve ağırlığını koruduğu izlenimini güçlendirmektedir. İLHAN TEKELİ GENCAY ŞAYLAN Anavatan Partisi'ne önümüzdeki beş yıl için büyük bir çoğunlukla, rahat bir iktidar sağlayan seçimlerden sonra oy dağıhm haritasına bakıldığında Uk göze çarpan nokta referandum sonuçları ile paralelliktir. Kuşkusuz ANAP, referandumda çıkan "h»yır" oylarının tamamını toplayamamış, bu orana göre bir hayli geride kalmış bulunmaktadır. Ancak referandumda "hayır" oyu çıkan yerlerde ANAP'ın diğer partilere göre açık bir üstünlük kazandığı görülmekledir. Nitekim referandumda yüksek "hayır" oyu veren İç Anadolu Bölgesi'nin bu seçimlerde ANAP için gerçek bir oy deposu sağladığı ve partinin başarısında önemli rol oynadığı söylenebilmektedir. Sosyoekonomik açıdan daha gelişmiş olan Ege ve Trakya bölgelerinde ise partiler birbirlerine oldukça yakın sonuçlar almışlar; bu bölgelerde hiçbir parti açık bir üstünlük sağlayamamıştır, Pazar iüşküerine ve dış dünyaya en fazla açılmış olan bu yörelerde ANAP'ın başarı sağlayıp, öne geçememesi ilginctir. Iktidar partisinin izlediği ekonomi politikaları açısından en büyük desteği bu bölgelerde görmesi beklenirken rakiplerini geçememesi, buna karşılık göreli olarak daha kapalı bölgelerde büyük bir etkinlik sağlaması üzerinde düşünülmesi gereken bir sonuç olma özelligi taşımaktadır. Oy dağılımı haritasında gözlemlenen diğer ilginç bir sonuç DYP'nin kentlerde silinmesidir. 28 Eylül 1986 ara secimlerindeki başarısını tekrarlayamayan DYP, esas olarak kırsal kesimlerden ve kasabalardan oy toplamış gözükmektedir. Bunun yanında, özellikle büyük şehirlerde ANAP'ın egemenliğinin önemli ölçüde azaldığı ve solun hatırı sayıhr bir sıçrama yaptığı anlaşılmaktadır. 1980 öncesi seçimlerde sol geleneksel olarak kentlerde etkinlik sağlarken bu üstünlük ANAP'ın eline geçmiş bulunmaktaydı. Ancak bu eğilimin son bulduğu ve solun tekrar büyük kentlerde öne geçmeye başladığı ileri sürülebilmektedir. Bu bakımdan henüz ne zaman yapılacağı bilinmeyen yerel yönetim seçimlerinin beklenenin üstünde önem taşıyacağı açıktır. yörelerde sol önemli bir atılım sağlamış ve bu kesimler üzerinde etkinliği yüksek olan DSP'nin bölme işlevi, söz konusu bölgelerde daha açık ve belirleyici hale gelmiştir. özellikle Zonguldak'taki seçim bölgeleri bu durumu çok açık bir biçimde ortaya koymaktadır. Sol yüzde elli civanndaki potansiyeline karşın Zonguldak'tan hiç milletvekili çıkaramamıştır. DYP'nin kırsal alandaki etkinliği ülkemizde iyice popüler hale gelen kamuoyu yoklamalan açısından da ilginç bir durumu ortaya koyar gibidir. Kamuoyu yoklamalan, hemen hemen hepsi, DYP'nin gençlerden oy alamayacağını ileri sürmüşlerdi. Halbuki şu andaki sonuçlara göre, DYP'nin kırsal alana dayalı olarak geçen yüki ara seçimlerinde aldığı oranı koruduğu anlaşılmaktadır. Bir başka deyişle DYP gençlerden de oy almış gözükmektedir. Çünkü özellikle kırsal bölgede oy verme kararı bireysel düzeyde değil aile içinde verilmektedir ve aile büyüğü hangi partiye oy verileceğini belirlemektedir. Kamuoyu yoklamalarında tercih bireysel esas üzerinde araştırılırsa başarılı olamayacaktır ve öyle gözükmektedir ki kollektif oy davranışı henüz araştırmalarda kolayhkla yakalanamamaktadır. Hiç kuşkusuz seçimin galibi sistemdir. Soldaki bölünme ve sistem iktidar partisinin zaferinin mimarı olmuştur. tlk hesaplamalara göre, DSP'nin sol oylan bölerek SHP'nin seksen kadar mUletvekilliğini kestiği söylenebilmektedir. Aynca yüksek barajlar ve keyfi bölgelendirmeler şimdilik olağanüstü bir biçimde ANAP'a yaramış gözükmektedir. örneğin ANAP, Van'da yüzde yirmi iki oy ile beş milletvekilliğinin tamamıru almıştır. Seçim bölgelerinin düzenlenmesinde kentier, özellikle büyük kentler geri plana itilmiş, Orta ve Doğu Anadolu'daki küçük yöreler agırlıkh temsil olanağı bulmuşlardır. örneğin, tstanbul birinci bölgede bir milletvekiline duşen oy 87.000, Ankara birinci bölgede 80.000, tzmir UçOncü bölgede 73.000 iken Van'da bu rakam 38.000'e, Elazığ'da 44.000'e, Bitlis'de 29.000*e inmiş bulunmakudır. İngiltere Londra'dan Edip Emil Öymen'in haberine göre lngüiz gazeteleri genel seçimlere önemli yer ayırdılar. Mali çevrelerin gazetesi olarak canınan "Flnancial Times", Ankara muhabiri David Barchard imzasıyla verdiği haberinde şu ifadeyi kullandı: "ANAP ileride, ancak umulandan daha kuçük bir çogunlukla... Son öç yıl içinde Türkiye'\e getirilen seçim sistemi oylann yüzde 35 veya daha fazlasıru alan partinin pariameotoda mullak çoguolugu aJmasını da saglıyor. Sosyal demokratlar, lahmin edilenden biraz daha fazla başan elde edebildiler ve o\lan. eski liderleri Ecevit'in başmda olduğu parti tarafından bölündü. Demirel'in ise hayal kınklığına uğramak için haklı nedenleri var. Seçim, Ecoit'in siyasal yaşamını söndurdü. Sonuç, Başbakan için tatmin edici olmakla birlikte yüzde 40'a ulaşamadıgına hajnflanacaktır." Almanya Bonn'dan Enis Berberoglu'nun bildirdiğine göre ANAP'ın birinci parTi olması Alman Hıristiyan Demokratları'm (CDU) soindirdi. CDU'lu parlamenter ve TurkAlman Parlamenterler Birliği Başkanı Heinz Schwarz, "ANAP'ın açık farkla iktidara gelmesi Avrupa Pariamentosu için uııın niteliğini taşıyor. Bu Özal hükümetine ÜUC katacak," dedi. ABP Ufuk Giildemir'in Washington'dan bildirdiğine göre, seçim sonuçlan ABD'nin bellibaşlı gazetelerinde "Babya dönük politikalann zaferi" ve "eskiye dönüşün reddi" diye nitelendirildi. ABD'nin dev TV şirketleri ise her zaman olduğu gibi Türkiye'deki seçimlere ilgj göstermeyerek haber bültenlerine almadı. "W»shington Posf'un Roma burosundan Loren Jenkins'in Istanbul çıkışlı haberinde şu ifade kullanıldı: "1983'te yapılan 6 Kasım seçimlerinde yine Özal kazanmışü ama A\rupalılar ve bazı Turkler bu zaferi. eski politikacılar seçime kaHlamadıkUn için yasal saymamtştı." New York Times'ın Atina büro şefı Alan Cowell'ın Ankara'dan yaptığı değerlendirmede ise ilk kez büyük bir ABD gazetesinde Haydar Kutlu ve Nihat Sargm'ın adlan geçti. Yazıda şöyle deniyor: "Haydar Kutlu ve Nihat Sargın Türkiye'ye döner Jönmez gözalüna ahndı. Türkiye gözlemcfleri bu olayı Turklerin oloriter reflekslerinden bir türiu kurtulamadıklanoın kanıtı olarak gösterdi." Sayın özal, DSP'nin solu bölerek kendisini iktidara taşımış olması tezine karşı RP ve MÇP'nin de kendi oylannı böldüğünü ileri sürYerel yönetimler için yapılan seçimlerin eğilim müştür. Bu görüşün oldukça tartışmah olduğu leri tam aksettirmediği ve büyük ölçüde iktidar açıktır. ANAP, Sayın özal'ın ifadesi ile merkez tarafından etküendiği bilinmektedir. Ama yine bir sağ partidir. MÇP ve RP ise özgün ideolojide önümüzdeki yerel seçimlerin siyasal denge leri olan uç partilerdir ve bir siyasal hareket lerin gelişmesi açısından iyi bir gösterge sağla olarak her zaman varüklannı sürdüreceklerdir. yacağı düşflnülmektedir. Nitekim iktidar bele DSP ile SHP arasında ise ideolojik bir farkhhk diye başkanlarının blok halinde seçilmesini ön yoktur ve bu aynşmaya sadece kişisel kariyer eğigören bir düzenlemeye giderek bu alandaki ge limi neden olmuş gibidir. Bu bakımdan sağdalişmelerden duyduğu endişeyi ortaya koymuştur. ki ve soldaki bölünmelerin birbirlerinden yapısal olarak farklı olduğu söylenebilmektedir. Seçim haritasına bakıldığında akla gelen bir Son olarak Türk secmeninin geleneksel ayrışdiğer husus da dinsel kesimlerin henüz ANAP masının bu seçimlerde daha etkin bir biçimde tan çözülmediğidir. tktidar, buğdaya iyi bir fi kendini gösterdiği söylenebilmektedir. örneğin yat vermemekle beraber buğday bölgesi olan Or seçim sonuçları, ileri sürüldüğü gibi "limon" ta Anadolu'da büyük bir başarı sağlamıştır. reklamının SHP'ye yönelmeyi değiştirdiğini ve Gözlemcilerin ifadelerine göre son derece etkin oyunu arttırmasına neden olduğunu kanıtlamabir kampanya sürdüren Refah Partisi beklediği maktadır. SHP, daha çok, 12 Eylül ile bastırılbaşarıyı elde edememiş, aksine kesin bir düş kı mış, sindirilmiş kendi geleneksel tabanını harerıklığına uğramıştır. Bu iki olgu beraberce ele kete geçirerek onun oyunu toplamış gibi gözükalındığında ANAP'ın tek tek orta düzey önder mektedir.Nitekim SHP ile DSP'nin oy oranlaler ile anlaşmayı başarıp dinsel kesimlerin des rının toplamı bu geleneksel tabanın varlığını ve ağırlığını koruduğu izlenimini güçlendirmekteteğini sürdürmeyi sağladığı akla gelmektedir. Beklendiği gibi işçi kesiminin yoğun yaşadığı dir. Yunanistan • Atina'dan Slelyo Berberakis, Yunan radyo TV'sinin yanı sıra Yunan basınının da seçimlere büyük yer verdiğini bildiriyor. Gazeteler aynca Özal'ın seçimleri kazanması üzerine, iki ülke başbakanlannın buyük olasılıkla önümüzdeki şubatta Isviçrenin Davos kentinde bir araya gelecekleri olasılığı üzerinde duruyor. Gazeteler, bu haberlerine gerekçe olarak Yunan Başbakanı Papandreu'nun önceki gün Patras'taki konuşmasında "Özalla goriişeblecegiııe'' değinmesini gösteriyorlar. tktidar yanlısı gazetelerden "Eleftherotypia", Özal'ın 1980 müdahalesinde başarılamayanı başardığını ve "üç eski siyasi lideri saf dışı ettiğini* bildirivor. . *