Katalog

CUMHURİYET/4 KÜLTÜRYAŞAM / ARALIK 1987 TELEVtZYON 07.00 Açıköjretim 08.00 Gfinaydın Türkiye Protramda TUrk Halk MOaği TBrk Sanat MOagi ve TOrk HafifMuziği smatçılannaı yani stra, çizgiJVm ve dai fllm yer ahyor. Juan Goytisola, Paris'teki göçmen işçileri anlattv Dünyayla tek bağ TV TRT'NIN ICINDEN MAHMUT T. ÖNGÖREN Savaş kışkırtıcılığı yapan ABD kaynaklı "Amerika" adlı dizinin niçin TRT Televizyonu'nda gösterilmemesi gerektiğini 22 Eylül 1987 günkü yazımda belirtmıştim. "Amerika "nın televizyonda yayımlanacağı gün ve saat TRT tarafından kamuoyuna duyurulmuştu. Ama TRT'nin gücü "Amerıka"yı yayımlamaya yetmedi. Aynı zamanda Sovyetler Birliği'ni de küçük düşüren "Amerika"nın TRTTelevizyonu'ndan gösterilmesıne karşı çıkan bu ülkenin yetkilileri, hükümotimize başvurarak dizinin yayımlanmamasını istediler. Kısacası, Sovyetler'in ricası yerinde bulundu ye TRT'ye buymk verilerek "Amerika" yayımdan kaldırıldı. İyi mi oldu? Bugüne dek TRT Televizyonu, Hollyvvood'un eskiden beri "soğuk savaş" gereği ürettiği çok sayıdaki niteliksiz sinema filmine yer vererek dünyanın bir Sovyet nükleer savaş saldırısıyla nasıl yok olmanın eşiğine geldiğini ve sonunda da öyküdeki bir Amerikalı kahramanın bireysel çabası ve Amerikan Silahlı Kuvvetleri'nin olağanüstü gücüyle dünyanın nasıl kurtarıldığını çekincesizce sergilemişti. Sinemalanmızda gösterilen "Rocky IV" ve "Kızıl Şafak" gibi filmler de Hollyvvood'un hem kolay para kazanma hem de "soğuk savaş" gereği Sovyet karşıtlığını ucuz yoldan gerçekleştirme amacını gütmekteydi. Sinemadan çok daha büyük izleyici kitlelerine ulaşan televizyonda aynı amaca yönelik Amerikan filmlerini ve bu arada da "Amerika"yı yayımlamayı kendine ilke edinen TRT'nin "soğuk savaş"a katkısı da artık adamakıllı anlaşılmıştı. Türkiye için önemli olan, bu gibı fılmlerdeki Sovyet karşıtlığından daha çok Amerikan yöntemleriyle "barışı korumak için ABD ile beraber savaşmak gerekır" düşüncesinin, daha doğrusu kışkırtıcılığının kamuoyumuza yerleştırilmeye çalışılmasıdır. Son yıllarda "nitelikli fılm gosterdiğı" için TRT'yi övgülerle göklere çıkaranların herhalde üzerinde durup adamakıllı duşunmeleri gereken bir nokta... Ama yine de "Amerika "nın gösterilmesinden vazgeçilmesi TRT'nin ne denli zayıf bir kurum olduğunu gösteriyor. Sovyetler istediği için, Sovyetler'e karşı bir tutum içindeki TRT, Sovyetler'e karşı bir anlayışla hazırlanmış '"Amerika"nın yayımından vazgeçiyor. Zayıflığın ilk belirtisi bu... Sonra diğer belirtileri görüyoruz... Nasıl vazgeçiliyor "Amerika"nın yayımından? Yukardan gelen buyrukla... TRT her konuda yukardan gelen buyruklarla yönetiliyor. Salt zayıflığın değil, aynı zamanda da bağımlılığın bir belirtisı. Yukarısı niçin her dönemde savaş kışkırtıcılığı yapan filmler yayımlayan TRT'ye şimdi "yapma" diyor? Çünkü o sırada günluk politıkaya göre Sovyetler'le iyi ilişkilerin sürdürülmesı gerekh, her ne denli Amerika'nın kucağında oturuyorsak da Eğer "Amerika'nın TRT Televizyonu'nda yayımlanmasını engelleyen yetkililerimiz içtenlikli davranıyor olsalardı, Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) Türkiye Temsilcisi Abu Firas'ın çağrısına da kulak verirlerdi. Abu Firas da TRT Televizyonu'nda israil politikasını destekleyen Amerikan filmlerınin gösterilmesinden ve bu filmlerde İsrail ve Sivonist toplu katliâmlannın Filistin halkına mal edilmesinden yakınmıştı. Demek kı, "Amerika'yı günluk politika gereği yayımdan kaldırmak yetmiyor, bu tür filmlerin tümden yayımını engellemek gerekh. Böyle bir anlayışı uygulamaya sokmayan, sokmak istemeyen TRT'nin ve ona yukardan buyruk verenlerin zayıflığı ve zavalhlığı "Amerika'nın önce gösterılmek üzere seçilmesi ve sonra da yasaklanmasıyla adamakıllı sırıtmıyor mu 1 ' 10.00 Kapanış 15.00 AçıhşHabcrier 15.15 ögleden Sonra Propamda "Doktorunuz Diyor ki" adlı sağhk kOşesi, TBrk Sanat Maaği, Tarihimizden Bir Sayfa. çizgi fıbn ve Ahmefin CünJaju yer ahyor. . 17.00 Haberler 17.15 Rözgfir Gölü Profiumın Bir Kilap Okuyahm köfcsinde, GamOş Patenkr adlı kitap, Doğafuma bötamunde ytmek yapma komau, Magezin bOİOmunde YeUegirmeni adlı film yer ahyor. Protramda aynca, Duffy Duck ve Arkadaflan adlı çizgi film yaymtkmıyor. 17.50 Hammlar Sizin tçin Program dıs kaynaklı dai Lucy ile baslıyor. Şeker Sokak sakitUerinin jünnastik hanketlerinden sonra Uali Uifkiienle Deniz Gokçer Zafer Ergin yer ahyor. Yümaz Kafadar ilk yardan konusunda kua bilgiier veriyor. Doç. Dr. Hahık Yavuzer parçalanmtf eilekrin çocuklar Ozerindeki etkisi konusunda annebabalarta sohbet ediyor. Sandıktan çıkan eski ejyalardaki motifleri günOmüzdeki ipek üzerine uygulayan Zuhat Ankdal ile rOportajdan sonra Avukat tna Allı evlat edinme konusunda bügi veriyor. Program defüe, Metahat Galsesien üç şarkı, Dedem ve Btnodkdiaiie sona eriyor. 20.00 Haberler ve Hava Dununa 21.00 Avrupa'da Bir SulUn Osmanlı Padifahı AbdüUaiztn 1867 yılında Avrupa'ya yaptığı gezinin anlatıldıtı belgesel programın Uk bötamOnde, bu gezi Ğncesi imparatorlugMn içinde bıttundufu genel durumun bir değerlendirihnesi yapıhyor. 1SS4 yılında Kırtm Savaşı strasmda Sultan AbdHlmeddin ve 1867 yümda Para Ulusiamrası Sergisuıin açıhf tOrenleri doleyaıyla Suttan Abdalavztn Fraaa'ya davet editisieri anlatıiıyor. Bu arada, Ktnm Savast sonrasuıda buyük devktierin OtmanJı tmparaloriugumı yOnetik emeUtri, Suveyf Kanah'nuı oçüması ile Ugili girisimler, kanal kazım çahsmaian, Onadogu'nun böylece Onem kazanmas üzerine tmparalortuğun bu bölgesinde, Once Cidde'de anhndan Suriye ve Utbnan'da yamtuan oiayiar, zamanında çizümif resim ve betgeterle sergikniyor. Ftiris'te yaşayan Ispanyol yazar ve gazeteci Juan Goytisolo, Ispanyol TV'sine hazırladığı îslam ülkeleri dizisinin çekimleri dolayısıyla Türkiye'de. Goytisolo, geçenlerde, Avrupa Konseyi'nin Strasbourg'da düzenlediği "Avrupa Günleri" sempozyumunda Paris'teki göçmen işçi ve mültecilerin yaşamı üstüne bir bildiri sundu. Kültttr Servisi Bugünlerde ülkeraizde bulunan ünlü Ispanyol yazar ve gazeteci Juan Goytisolo, geçen hafta sonu Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi çercevesinde Strasbourg'da düzenlenen "Avıupa Günleri" adlı tartışma toplantısına bir bildiri sundu. 1957'den bu yana Paris'te, özellikle göçmenlerin ve mültecilerin yerleşik bulunduğu Sentier mahallesinde oturan Goytisolo, sunduğu bildiride de bu insanların sorunlarını ele aJdı ve şimdiki durumlanna ilişkin çeşitli veriler sundu. "Meydanın karşı Urafındaki dairelerde caüşan Tttrkleri görmem için, penceremin kanatlannı açmam yeterli. Burada esas olartk size onlardan, içinde bulunduklan fiziksel ve ruhsal koşullardan söz etmek isliyorum." Evet Goytisolo yaklaşık son on yıldır, Paris'te yaşayan Türklerle sıkı bir Uişki içerisinde. Birçok Türk dostu var. Bunlann çoğunluğunu da, çevredeki yüzlerce konfeksiyon atölyesinde çalışan göçmen işçiler ve mülteciler oluşturuyor. Goytisolo bütün bu dostlukları, kendi deyişiyle "dil konusundaki sabırlı ve azimli çırakhgı" sayesinde kurabilmiş. Göçmen ve mültecilerin durumları konusunda genel geçer bakış açılanndan değil, gündelik hayatta karşılaştığı somut olaylann tarukhğından ve bilgisinden yola çıktığını belirten Juan Goytisolo, tartışmaya sunduğu bildirisini altı ana başlık altında top Sırıtan Ne? Tîyutro Yazarları Derneği'nden protesto Kültür Servisi lstanbul Şehir Tiyatroları'nm düzenlediği Haldun Taner'i anma haftası dün başladı. Şehir Tiyatrolarinca sahnelenen Taner'in, "Keşanh Ali Destam"nm dün akşam gerçekleştirilen galası, Tiyatro Yazarları Derneği tarafından protesto edildi. Tiyatro Yazarları Derneği Başkam Recep Bilginer, bir açıklama yaparak, "Haldun Taner, derneğimizin bes kurucusundan biriydi. Demek 20 yıl önce kuruldu ve Taner, derneğimizde yönetim kurulu üyesi ve başkan olarak da görev yaptı. Şehir Tiyatrolan, Haldun Taner'i anma haftasını düzenlerken bütün bunlan göz ardı ederek, etkinliklerde bir tek tiyatro yazarına bile yer vermedi" dedi. Bilginer, Haldun Taner'in kisiliğine ve oyunlarına saygılarınm büyük olduğunu, ancak bu durumu protesto etmek amacıyla Tiyatro Yazarları Derneği Yönetim Kurulu üyeteri Reflk Erduran, Sabahattin Kudret Aksal, Recep Bilginer, Turan OJlazoğlu, GüngOr Dilmen, Tuncer Cücenoğlu ve Nezihe Araz'm, dün akşam gerçekleştirilen galaya katılmadıklarım belirtti. 21.35 TV'de Sinema: Fetaket Yolu T O M O J B I U VMON lÜŞttİDE İspanyol yazar Juan Goytisolo, son on yıldır Paris'te yaşayan Törk göçmen işçilerte yakın bir ilişki içinde. Bunlann çoğunluğunu, yuzterce konfeksiyon atötyesinde çalışan işçiler oluşturuyor. Goytisolo'ya göre, konfeksiyonda çalışanlann çocukJarı için dış dünyayla tek bir iletişim olanağı var, o da televizyon. lamış: İBulunulan ülkenin dılini öğrenme. 2 Siyasi mülteciler. 3 Konfeksiyon işçilerinin durumu. 4 Oturma koşullan. 5Konfeksiyon işçilerinin çocukları. 6Okul ve eğitim sorunları. Goyiisolo >Bbancı dil konusunun oldukça büyük bir zorluk ortaya çıkardığını, dil kurslarıyla çalışma saatlerinin çakıştığını, gece kurslarının ise, bütün gün boyu çalışmış işçiler için verimli olamadığını, gündüz kurslarının da paralı olduğunu belirtiyor ilk bölümde. Bütün bu engellerle karşılaşan insanlar da aileleri ve vatandaşlarıyla sırurlı bir çerçeveye sıkışmak durumunda kalıyorlar. Siyasi mültecilerin durumu da pek parlak değil. Devletten ayda 1400 frank alıyorlar, ama Pariste küçük bir odamn aylık kirası bile en az 1000 frank. Konfeksiyon işçilerinin ise hiçbir toplumsal güvencesi yok. Kanunen yasak olmasına rağmen, parça başına iş sistemine göre çahştınlıyorlar. Aylık ücretleri ise brüt 4000 franka zor ulaşıyor. Tatil günleri de çahşmalarına rağmen, prim ve mesai almıyorlar. Paris'teki emlakçılann ve ev sahiplerinin de ev kiralamak isteyen yabancılardan banka garantisi dışında talep ettikleri iki şey var: "Çok gelir, az çocuk." Konfeksiyonda çalışanlanp' çocukları için tek bir iletişim olanağı var dış dünyayla: Televizyon. Goytisolo'ya göre bu çocukların entelektüel kapasiteleri ne olursa olsun, akademik gelecekleri tıkanmış durumda. Yabancı çocuklann bir sorunu da, ana dillerinin bulunulan ülkenin eğitim kurumlannca yok sayılması. Kültürel ilişki hep tek yönlü: yani hep göçmen ailenin çocuğunun öteki tarafa yaklaşması gerekiyor. Bazı mahallelerdeki Fransız ana babalar da çocuklarının göçmenlerle ilişki kurmasmdan hoşlanmıyor. İslam ülkelerini tanıtıcı bir belgesel filmin çekim çahşmalarına katılmak üzere Türkiye'ye gelen Goytisolo, sunduğu bildiriyi şu cümleyle noktalamış: "tşte benim mahallemde gördüklerim. Bunlardan çıkacak sonuçları tartışmak da size duşüyor sayın baylar ve ba>anlar." Yönetmenlitmi Otto Premmger'in yaptığı bofroUerini John Wayne, Kirk Douglos, Poıricie Neal'in paylastıgı film, Joponya'mn, ABD'de Peari Harbor baskuıın Oncesi ve sonrasmı konu ahyor. 'Fetaket Yotu"nda savas, perde arkast ve Onttyle, içerdigi askeri, siyasal ve psikohjik gerçekligin tumüyle değilse bile en azından Onemh bir bolamttyle beyazperdeye getuiliyor. 00.20 Haber DosyasıKapamş ÎKtNCt KANAL 18.58 AphşHaberier 19.10 Merfaaba Çocuklar, Çocuk Tiyatrosu "Ese ue Köse" adlı oyunun 3. bölümü, KOse kâhya olabilmek için beyin sorulanna cevap veriyor. Bu amoçia kendine yantıma olabileceğini zanneitifi kisüeri arrnnak için Tepekoy* gkUr. Yolda Ese ile karsılasır. Haldun Taner Haftası Kültür Servisi tstanbul Şehir Tiyatrolan 'nın 30 kasım 5 aralık günleri arasında düzenlediği "Haldun Taner'le Bir Hafta" adlı kültür etkinliğinde, geçen yıl yitirdiğimiz Taner'in çok yönlü ve renkli kişiliği ele ahnacak. Ferhan Şensoy'un yönettiği "Keşanlı Ali Destanı"nın galası ve "Haldun Taner'e Saygı" sergisiyle başlatılan hafta kapsamında bugün saat 16.00'da Harbiye'deki Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu'nda "Haldun Taner'den Bir Aktöre Öğütler" adlı fılm gösterilecek. Yine bugün saat 17.00'de aynı yerde "Keşanlı Zaman TünelV'nde konulu bir söyleşi yapılacak. Geçmiş yıllarda sahnelenen "Keşanlı Ali"lerde oynamış bazı sanatçıların anılannı anlatacakları ve Ani tpekkaya'nın yöneteceği söyleşiye Ayla Algan, Semiha Berksoy, Engin Cezzar, Genco Erkal, Nurseli tdiz, Gülriz Sururi ve Şener Şen katılacak. 19.35 Besteciier ve Yorumcular Programa piyanıst Ann Karamünel katüıyor. Sanatçı SJtachmaniofun piyano tanatmdan Oç bolüm seslendiriyor. Program danıjmanı: Prof. özer Sezgin. 20.00 Sazlarta Başbaşa 20.15 Sflper Piramit Protramda, yaylı tanburda Sadun Aksttt ve arkadajlanndan afafıdaki garkılar icra ediyor: Başka söz sOykmem. Çlçek nedir. tçin içüt yanıyor, Ankara rüzfin. KOntm kicazkâr longa. Propamda Kemal ve Cengiz Atejti kardejkrie, Tamer ve Oner Emirvğlu kordejler k ü r . Aynca istanbulTa Ugili bir soruyla Çetik Gütenoy katüıyor. Federico Garcia'nm yonettiğt Adol/o Laurado, Ricardo Tosso ve Belisa Sakaar'ın bajrollerini paylaşlıklan Oç bOlOmlük dizinm ilki geiiyor ekranlara bu gece. Büyük Okyanus kıyısmda, eski KızılderUi uygarlıklanna sahne olon 20 müyon nüfustu Peru'da yttz yıl Onct kauçuk uretiminde çaltstınlan yerii halkın baskı ahmdaki insanhk dısı yaşannst; kauçuk uğnına aamasaca Oldürulen iffiler, kauçuk pazarmı bahalamak amactyla çevrilen dolapiar "Ortak" adlı mini dizinm konusunu ohtjturuyor. 20.50 Haftanın Dizisi: Ortak 2130 Haberler 22.12 Süpervizyon Programda aşagıdaki parçalar ytr ahyor: Grup Gündoğarken: Tek basma. Nilufer: Aynkmlar ıçtn, Okay Temiz Arto Tunç: Modus Operandi, DJXBand Siyah beyaz bir dans. Türkiye Emlak Kredi Bankası REFIK EPIKMAN Retrospektif RESİM SERGİSİ 121 Aralık 1987 Adres: Tunalı Hilmi Cad. No. 104 Kavaklıdere/Ankara ŞairRüştü Onur'u 45 yıl önce 22'sinde yitirmiştik "Bütün şiirlerimi yoksulluk içinde yazdığım halde onlar neden mutluluk kokuyor? Mutluluğu ömrümde bir kez olsun tatmış değilim. Ve bütün insanlara haykınyorunv Ben sizi düşünüyorum!" SALÂH BİRSEL Rüstü Onur'un kısa bir şiir yaşantısı oldu. Ne ki, bu süre içinde adını unutturmayacak şiirler yazdı. Her gün sıtma geçirirdi. Süleyman Efendi'yle akraba Benden zarar gelmez Kovanındaki anya Yuvasmdaki kuşa, Ben kendi halimde yaşanm Şapkamın aJtında. Sebepsız gulüşum caddelerde Memnuniyetimden;. Ve bu çılgınlık delicestne jçimden galıyof. Dilsız değilim susamam Öyie Ğlüler gibi Bu guzel dünya ortasırtda. Şiir sıtması. Yani şiir delisiydi. Ona gönderdiğim "Garip" adlı kitabı aldığı gün (o zamanlar Zonguldak'taydı) düğün bayram eder. Çünkü bir şairin, daha doğrusu üç şairin Oktay Rifat, Melih Cevdet, Orban VeU şiirleriyle kucak kucağa gelmiştir. Ona kendi kitabı gözuyle bakar, sokaktan gelip geçenlere "Garip"i dağıtmak ister. Sonra da limana koşmayı, yeni çıkan yolculara da birer kitap vermeyi tasarlar. Kendisinde olduğu gibi, herkeste de "Garip" bulunması dileğindedir. O gün bana yazdığı bir mektupta şöyle der: "tnan Salâh, şiirden hiçbir zaman bu kadar söz etmedim. Ve beni bugün saat dörtte caddeden bir çocuk gibi koşarak, harta nplayarak geçtiğimi göraüer 'garip' buldular. E\et. artık ben 'Garip^ im. Süle> man Efendi'yle akrabahgımız anadan geiiyor." Dünyayı ve insanlan da delice severdi. Her çiçeği koklamak her meyveyi tatmak, insanlarla omuz omuza yaşamak için çırpınırdı. Bunlan düşündükçe de: "Ben ölecek adam degilim" derdi."Çıldırasıyaseviyorum işte / Kuşu kuş bikli / Agacı ağaç. / Ağacı agaç bileli / Gölgesinde mesut >aşıyonım / Kendimi kendim bileli / Şaşırdım ne yapacağınu..." lnce hastalığın boğazına sanldığı, devlerin onu yere çalmak için saldırdığı zaman ise: "Biz hastayız (işin içinde Muzaffer Tayyip de vardır). Bakılmak lazun. Hani para, faani sanatoryum, hani sevecenlik? Altı aydır sıra bekliyorum" diye bağınyordu. Diyeceğim, yaşam kendi yasasını sürdürüyordu. Tuttuğu "her kapının kulpu elinde kalıyor, gttvendigi tüm daglara kar yagıyordu." Gelin görün ki bunlar onu yine yıldırmıyordu. Bir mektubunda da şöyle diyecektir: "Ve ben bütün şiirlerimi yoksulluk içinde yazdığım halde onlar neden mutlutuk kokuyor? Mutluluğu ömrümde bir kez olsun tatmış adam değilim. Ve bütün insanlara haykınyorum: Ben sizi düşanüyonım. Sizin beni düşonmediğinizi bildigim halde." Kısacası, bir elinde şiir bayrağını tutmaya bakarken, öbür eliyle hastalığını yere düşürmemeye çalışırdı. Sonunda, 2 Aralık 1942'de, daha yirmi ikisinde, amansız düşmana yenik düşer. Beşiktaş'ta Şair Leyla sokağında ciğerlerinden çokça kan gelmesiyle boğularak ölmüştür. "Bir avuç toprak sana / Bir avuç toprak bana / Duayada değilse de / Karanlıkta yan yana." Uzunca boyluydu. Esmerdi. Yağız ve kemikli bir yüzü vardı. Az konuşurdu. Kendi içinde yaşar, kimseyi kırmak istemezdi. Olümü de dünyadakileri çokça rahatsız etmemek istediğinden doğmuş olabilir. Şiirleriyle Tannyı da tedirgin ettiğine inanır, kendisini bağışlaması için ona yalvarırdı. 23.00 Kanun Namına: Kimse Ölümsüz DegUdir Crockett, Brenda admda hoş ve zengin bir kaia beraberdir. Onun yUzUnden isini • ihmal etmeye baslar. 23.45 HaberlerKapanış tZLEYİCİ GÖZÜYLE Biraz dilbügisi Emekli bir edebiyat Oğretmeniyim. Teievizyonda sık stk tekrarlanan; son derece beiirgm dilbîlgisi hatalan beni ne kadar rahatsa, ediyor anlatamam. tş sözcük yasaklamaya geiince, pek titiz olan tetevizyonculanmız neden aym titizliği çok basit dilbilgisi kurallan için de gOstermezler? De ve da nerede nasıl kullanıhr, hangi farkh anlamlan taşır bu bile doğru dürüst bilinmiyor. Geçenlerde ıkinı kanaldaki hâberlerde "Varşova Paktı da" yaalması gerekirken "Varşova Paktı'da" yazıyordu sunucunun arkasında. Bu çok basit bir ömek. Daha nktkri var. Makbul* Sttim / lstanbul EMLAK/ sınıt KREDİ /lalerisi RADYO T R T I KM Açıbş, program ve kısa haberler. «S.OS Ezgi kervuu. 05J* Şarkılu ve oyun luvılan. 06.00 Köye haberler. 0İ.M Guıurydın. 0 7 M Haberler. 07.4» GOnün içinden. 9*A> Arkası yann. 10M Kua haberier. 1MS Reklamlar. İLM Kısa haberler. 11JS Okul redyosu. 12J0 Kua baberier. lUSSeUamlar. U.M öjte Oreri. 1ZS5 Reklamlar ve ndyo progranüan. 1 3 J t Haberler. 13.15 MOzik. 13JI BfltgeMİ yaym ve reklamlar.. 14^5 Hukuk k6»en. U J M Kua haberler. 15J8 ÖJleden sonra. 1«JW Kua haberler. İMS Okul ndyonı. 17JM Kua haberier. VM KOyOmOz, kOyiOmOz. 17J5 Bölgesel yayın ve reklamlar. 1S.00 Çocuk bahçesi. 11.15 Haftamo çocuk tarkıtL 112* Acemajiran fash. 18Jt Hafıf müzik ve reklamlar. 19J0 Haberler ve olayUno içinden. M M Şarkıur. 2*J0 TOrkçe sOzlO hafıf müzik. 3»M Yeni seder. 2LM Kua haberler. tlM Konulann içinden. 2L35 Türk halk maaji dinkyici Utekleri. 22M ÇefüJi mflak. 22J0 SoUstlerden «eçmder. 23J* Haberler. 23.15 Oecenm içmden. W55 G t o t o ç G haberierirKkn ozetler. 0LM Program ve '''p*"'! t M 5 4 S J t Gece yayını. T R T IIr7JIAcıluvepro|ram.«7J2Solittlerde eçmder. WİM Haberler. 07^4» TDrkOler ve oyun havalan. UM tki soliftten »arkılar. M J * Sabah kooseri. •»M TBrküler. M.15 Çocuk bahçesi. 093» Dvnd Rogen tOyiuyor. UM Şarblar l » J 0 TBrkoler geçidi. MM TOrkçe sözlfl hafıf mOzik. İLM KüçOk k o m 1L3» TOrkOler. l\AS Hafıf mOzik. İZM Beraber ve solo jarkılar. 1130 Yurttan setkr kadmlar topluluju. 13J0 Haberler. 13.15 Hafıf muzik. 1X39 Caı duygusu 14.M Turkukr geçidi. 14J0 Yabaoa dil deni. 15J0 Barok mozik. 16.00 Şarkılar. 16J0 Aıkası vann. 1 M 0 GonlOmüzün düinden sazımızuı tdinden. 17M KDcOk koro. 17 J 0 Çeşnlı mOzik. 11M Yurttan wfcr. 113» Din ve ahtak. » J M Haberler ve olaytann içinden. 2M0 TOrkuler geçkH 20J0 Yabana dil dera. 21J0 HaTıf mOrik. 21^5 Beraber ve solo jarküar. 22.15 Hafıf müzik. 22M Bir roman / bir yazardan hikâyeler. 22.4S TOrkOler. 23JM Haberler. 23.15 Solistler gepdi 23.40 Hafıf müzik. 2335 Salı konseri. 0035 Program ve kapanış. T R T I H 07.00 Açılı; vc program. 07.02 Hafıf mOzik. 07J0 Sabah konseri. 01.00 Sabah için mOzik. M.O0 Haberler. 09.15 Muzikli dakikalar. 10.00 Rock danyasından. 11M öftlejc dogru. 12.00 Haberler. 12.12 GünOn konseri. 1 M 0 tki solistten jarblar. 13J0 TnrkSler geçidi 14M Konser saaıi. 15J0 SoBstkr geçkB. 15J5 tki aolistten TDrtuler. 1&25 rUflanm çocuk sarkısı. 16J0 Caz sanaü. 17J0 Haberler. 17.15 Sotijtlertopluluklar. 1M0 MOzik ydpazen. U J 0 Haberler. 19.15 MOzik ve yorumcular. MM MOzik demdi. 1\M Çoksesli müzik dünyasından. 22M Haberler. 22.15 Cecenin getirdikieri. 23JO Sata kooseri. UM Gece ve müzik. 01.00 Program ve kapanu. Oistemin içinde yaşamak ya da sistem kurmak... a Kültür Servisi lstanbul Dev/et Operası sanatçılanndan bas Attila Manizade, New York'taki Carnegie Hall'de 11 aralık günü bir resital vermek üzere ABD'ye gidecek. "1987 Türk Tanıtma Yılı" ve "Muhteşem Süleyman Sergisi" etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilecek resitalde, Manizade'ye Amerikalı piyanist Alexander Ryukin eşlik edecek. Manizade, resitalinin ilk bölümünde, Mozart operalarmdan aryalar, ikinci bölümdeyse Adnan Saygun, Ulvi Cemal Erkin ve Okan Demiriş gibi Türk bestecilerinin yapıtlanndan örnekler seslendirecek. Attila Manizade New York'ta letışım çağında yaşryoruz. Güderek küçülen dünyayı.ayaktatutan teknolojilerdenhabersiz yaşamak mümkün değil artık. "Grafik SanaU*nın 9. saytsı Kültür Servisi İki ayda bir yayımlanan "Grafik Sanatı" adlı plastik sanatlar dergisinin dokuzuncu sayısı çıktı. Genel Yayın Yönetmenliği ve Sorumlu Yazı Işleri Müdürlüğü'nü Ali Akdamar'm üstlendiği "Grafik Sanatı"nın Danışma Kurulu Yurdear Altıntaş, Bülent Ermen, Cemalettin Mutver, Mehmet Pesen ve Emre Senan 'dan oluşuyor. Türkçe ve tngilizce paralel metin olarak yayımlanan "Grafik Sanatı"nm yeni sayısında Sadık Karamustafa'nm "7. Grafik Ürünler Sergisi", Yugoslav grafik sanatçısı Stane Jagovic'in "1986 Uluslararası lllüstrasyon Bienali'nden Gözlendiği Haliyle Günumüz lllüstrasyonu", Vecdi Sayar'm "Film ve Afış: Görsel Bir Metni Görselleştirme Çabası" ve Tan Oral'ın "Gabrovo'da ÇiziMizah Şenlikleri" başlıkh yazıları yer ahyor. Dergide aynca üç genç grafıkçimiz, Akan Kor, Ali Doğanlı ve Çetin Ceylan yarattıklan grafik ürünlerinden örneklerle tanıtılıyor. BULMACA SOLDAN SAĞA: 1/ XX. yüzyılda Fransa1 da ortaya;ıkan resim akımı... Birpda maddesi. 2/ Modern Yunanca. 3/ Bir çeşit krermlı pasta... Bir içki. 4/ tler. sürülerek savunulan dusünce.. Tanrı'ya yakarış. 5' Seslerin gittikçe en yutaek bir noktaya doğru kuvvetleneceğini aıılatan muik terimi. 6/ Alaz... Z«ybek. 7/ "S«j> tab" aniımında kuilanılan sportfrimi... Bir nota. 8/ Eski Har'da bir tann... Orta AnaJolu'da bir göl. 9/ Oymu... Bir cetvel turu. YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Yeni iT'anmış bir duvar üzerine suda karümış boıilarla resim yapma tekniği... Mesafe. 2/ Oriye, halayık. 3/ Gürilltü, bajrtşma. 4'Bir bağlaç... Kötü ve fesat kimse. 5/ Ağaçsaısan da denilen, postu degerli bir hayvan. k Manganezin simgesi... Oğütülrnüş tahıi.. Tepkili uçak. 7/ Bir işi yapıp . yapmamai belirleyen iç güç. 8/ Yankı... Bir baskı yösiemi. 9/ Cehennem... Irlanda Cumhurieti'nin resmi adı. lektronik, Ekonomi, Yönetim Bilimleri, Sanat Bankacılık, Toplumsal Bilimler.BiHmkurgu, Otomasyon. VE BİLGİSAYAR! SİSTEM için bilgısayarda.teknoloji de bir "kültür işi", bir yaşam tara... ı V ikrobilgisayar piyasasından sistem programlamaya, çok kullanıalı sistemlerden genel sistem kuramına, pazar araştrmalarırKİan 21. yüzyıl spekülasyonlanna, yaztlım endüstrisinden sistem tasanmına: geniş bir alanda "SlSTEM'atik bir kılavuz var artık, Aralık'tan itibaren her ay. BİLOİ8AYAR KOLTORO DEROİ8İ