Katalog

7 KASIM 1987 DIŞHABERLER CUMHURÎYET/3 Fransa, nükleer deneme ynptı SİDNEY (AA) Fransa, Güney Pasifık'teki Mururoa mercanadasında dün sabah bir nükleer deneme yaptı. Yeni Zelandah Sismograf Warwick Smith, 20 küoton şiddetindeki patlamanm, yerel saatle 06.30 sırasmda kaydedildiğini belirtti. Yeni Zelanda sismografî servisleri uzmanı Smith, Fransa'nın bu denemesinin, son 10 gün içinde Mururoa'da yaptığı ikinci nükleer deneme olduğunu söyledi. Fransa, 1975'ten beri Mururoa'da yeraltı nükleer denemeleri yapıyor. Dunkti deneme, o tarihten bu yana yapılan 88'inci deneme oluyor. Prag işgali gündemde Moskova'da MarksizmLeninizm Enstitüsü Yönetmeni Georgi Smirnov, "1968 Çekoslovakya müdahalesini yeniden değerlendirmek gerektiğine inamyorum" dedi. Smirnov, Gorbaçov'un Sovyet tarihinin yeniden gözden geçirilmesi konusunda kendilerine çok geniş olanaklar tanıdığmı söyledi. Dış Haberter Servisi Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov'un, Sovyet tarihinin yeniden gözden geçirileceğini açıkladığı şu günlerde, Sovyetler Birliği'nde 1968 Çekoslovakya müdahalesinin de yeniden ele ahnacağı anlaşılıyor. Iaternatioııal Herald Tribune gazetesinın VVashington Post'un Moskova muhabirine dayanarak bildirdiğine göre, Moskova'da Marksizm Leninizm Enstitüsü Yönetmeni Georgi Smirnov, Sovyet devriminin 70. yıldönümü dolayısıyla düzenlediği basın toplantısında, "1968 Çekoslovakya müdahalesi üzerinde düşünmeye gerek olduğuna inanıyonun" dedi. Smirnov, bu görilşünü, basın toplantısında gazetecilerden birinin sorusu üzerine açıkladı. Bir gazeteci 1968 "Prag Bahan" ve onun ardından gelen askeri müdahale hakkında ne düşündüğünü sordu. Smirnov, sonıyu şöyle yanıtladı: "Bu yerinde bir sonı. Bana kalırsa 1968 olaylan yeniden degerlendirilmelklir. ' Ancak Smirnov, "Prag Bahan" ve askeri müdahale konusunda kişisel görüşünü açıklamadı. Smirnov, Mihail Gorbaçov'un, 2 kasımda yaptığı konuşmaya da degindi. Gorbaçov bu konuşmasında Sovyet tarihinin aydınlık olmayan yanlanrun yeniden gözden geçirileceğini söylemişti. Smirnov, "Gorbaçov, böylece bize, yaratıcı çalışma için çok geniş olanaklar unımaktadır" dedi. Mihail Gorbaçov ise çarşamba günü yabancı delegasyonlar önünde yaptığı konuşmada, Moskova'nın müttefikleri ile olan ilişkilerinde yeni bir esneklik göstererek şöyle demişti: "Başkalannın göriişkrine önem vermeyen küstahça davrantşlan reddediyoruz." Herald Tribune, Sovyet tarihinin bazı bölümlerinin yeniden gözden geçirilmesi işlemi 'egöre, SSCB'de Çekoslovakya'nın işgali gözden geçirilecek DTJ]NYADABUGUN ALt StRMEN Ronald Reagan ile Mihail Gorbaçov'un 7 aralık günü imzalayacakları orta menzilli füzelerin (INF) sıfırlanması anlaşması, NATO içinde bir bunalım yarattı. Ülkemizin örgütteki daimi temsilcisi Büyükelçt Osman Oteay da, TRT'ye verdiği demeçte, bunalımın varlığını açıklıkla dogruladı. Bunalımın ana nedeni, bugüne değin kendi güvenliğini büyük ölçüde Amerikan nükleer şemsiyesine bağlamış olan Batı Avrupa'nın bundan böyle konvansiyonel silahlannı ve güçlerini geliştirme zorunluğu yüzünden yeni yükümlülükler altına girme durumuyla karşılaşmış olması. Bu ülkelerin yöneticileri, sözü edilen yükümlülükJerin ekoromik kalkınmaiannı zedeleyeceğini, geniş topluluklara ağtr yükler getireceğini, dolayısıyla da kendi durumlarını sarsacağını düşünüyortar ve bu yüzden de INF'lerle ilgili anlaşmaya hiç de hoş bakmıyorlar. Bir yandan kendi bağımsız ve yeterii birliğini geliştirip pektştirerek varlığını korurken, hızla odak noktasından çevre böJgesi olmaya doğru kayışı önlemek isteyen Avrupa'nın (tabii ki Batı Avrupa) öte yandan girişimin gerektirdiği tüm sorumluluklardan kaytarması apayrı bir tartışma konusu. Bugün üzerinde durulması gereken sorun ise, Montebello topianiısı ve Monterey doruğunda ABD'nin ve NATO üst yönetimin'n Avrupa'nın nükleer caydıncıltğı ve dolayısıyla güvenliğine yönelik olarak önerdiği yeni önlemler. Bu öntemler şimdilik taktik nükleer silahlar olan Lance ve Cruise füzelen çevresinde yoğunlaşıyor. 200 kilometre menzilli Lance füze sisteminin modemizasyonunun yanı sıra, F16'lara havadan atılımlı kısa menzilli Cruise füzelerinin de konulması isteniyordu ABD tarafından. Bu silahlann konuşlandınlacağı, daha doğrusu konuşlandınlmasının öngörüldüğü ü\keler arasında da F.AImanya ve Türkiye de yer almaktaydı. Dünkü ve önceki günkü Cumhuriyet'te yayımlanan haber ve yorumlar, yapılan açıklamalar bu konuda en ufak bir kuşkuya bile yer bırakmayacak b*r açıklıktaydı. Hemen belirtmek isteriz ki, bu açık gerçekier karşısrnda Dtşişteri Sözcüsü Sayın inal Batu'nun yersiz yalanlaması no denli talihsiz ise, Sayın Osman Olcay'ın Monterey'deki t'itumu ve Ankara'nın yeni nükleer yükümlülük istemediğini kesinlikte belirtmesi de o denli olumlu olmuştur. Türkiye'nin yeni nükleer yükOmlülükler attına girmesi, ülkemizin güvenliğine getirdiği katkı ile orantrtı ofmayan ötçude yeni tehditlerie karşılaşmas: sonucunu da doguracakiır. Kaldı ki iki şapkalı olarak sunulan, yani hem nükleer nrteliği olan hem de konvansiyonel çerçeve içinde ele alınan bu silahlann ülkemizde konuşlandırılması, savunmamız ile ilgili sorunları çözecek nitelikte de değildir. Türk ordusunun nükleer ofmayan konvansiyonel gücünün NATO standartlarına ulaştırılmasının öncelikli sorun olduğunu yıllardır herkes biliyor, görüyor ve yazıyor. Olayın bu yanına eğilip bir çözüm aramak gerekirken, Ankara'yı yeni yükümlülükler altına sokmak sorunları çozmek olmayacak, olsa olsa onlara yenilerini eklemek anlamını taşıyacaktır. Çözümün nerede olduğunu ise, Bonn göstermiş bulunuyor. Bilindiği gibi, bugüne dek NATO içinde VVashington'a en yakın ülke görünümünde olan ve Amerikan nükleer şemsiyesinin sürmesi konusunda en istekli, giderek dirençli görünen Bonn bile yeni Cruise füzelerini istemediğini açıklamış ve çözümün, taktik nükleer silahlar dışında kalan konvansiyonel gücün arttırılmasında olduğunu vurgulamıştır. Bonn bu noktayı özenle belirtirken, böyle bir girişimin büyük harcamaları gerektirdiğini, bunun da anlamsız olacağını açıklayıp, konvansiyonel silahsızlanma görüşlerine ağıriık verilmesini istemiş, ancak bu çerçeve içinde geçici bir dönem için yalnızca sözü edilen alanda yeni tavunma harcamalannı yüklenmeye hazır olduğunu söylemiştir. Avrupa'nın endüstri ve ekonomi devi F.AImanya'nın savunma ve ekonomi sorunları arasındaki dengeye gösterdiği duyarlılığı hem anakaranın hem de örgütün en yoksul üyesi olan Türkiye'nin de göstermesinden daha doğal ne olabilir? Ayrıca hiç akıldan çıkarılmaması gereken bir nokta da, bir yandan konvansiyonel silahlann da azaltılmasıyla oiuşacak yeni bir denge içinde bile artık Türkiye'nin Avrupa savunması içindeki öneminin daha da artacağtdır. Türkiye nükleer ve konvansiyonel silahlanmanın denetlenip azaltılacağı bir dünyada, hem savunmasının ekonomisine yüklediği yüklerin azalması sonucunda elde edebilir hem de bu gelişmeler ışığında bile Avrupa savunması çerçevesinde artan önemi dolayısıyla, bu birlik içinde kendisine daha rahat bir yer ve savunma giderlerine daha haklı bir katkı sağlanmasını isteyebilir. Bu sonuçiara yönelebilmek için politikayı doğru saptamak, bu politikanın haklılığını, yarannı iyi anlatabilmek hem de pazarlığını dirençle sürdürmek gerekmektedir. İşte, NATO'nun bunalımı ve kaçınılmaz olan yeni yapılanması karşısında tutulacak yol budur. NATO Bunalımı ve Türkiye nin şimdılık aksamadan yürUdügünü bıldırıyor. Gazete, buna örnek olarak, "Moskova News" (Moskova Haberleri) dergisinin son sayısında, Leonid Brejnev'in sert biçimde elestirilmesini gösteriyor. 1964'ten 1984'ekadar süren Leonid Brejnev dönemi, Sovyetler'in iç ve dış politikasındaki durağanuğın sorumlusu olarak suçlanıyor. Leonid Brejnev döneminde gerçekleştirilen Çekoslovakya müdahalesi, haberlerin basın tarafından çok sıkı biçimde kontrol edilmesine karşın, Sovyet aydınlan arasında düş kınklığı yaratmıştı. Çekoslovakya olayından sonra Sovyetler Birîiği'nde muhalefet hareketi güçlenmeye başlamıştı. Gorbaçov, çarşamba günü yabana heyetler önünde yaptığı konuçmada, "Tarihimizin bazı bölümlerinde, gerçeklere dcgü, inanmak istedigiıniz seytere jnamtılt. Artık, tarihi sapürma çabalanndan kesinlikle vazgecme zamanı geknistir" demişti. Iran, Körfez'de Panama bandıralı bir ABD tankerini vurdu Tanker savaşına devam Irak da dün Körfez'de bir lran petrokimya tesisine saldırdığını ve bir tanker vurduğunu bildirdi. İran'ın dün uçaksavar ateşiyle düşürdüğü bir Irak uçağı alev alarak Suudi Arabistan karasulanna düştü. TAHRAN/BAGDAT (AP) İran'ın dün Basra Körfezi'nde Panama bandıralı bir Amerikan tankerini vurduğu ve bir Irak uçağmı düşürdüğü bildirilirken, Irak da Körfez'in kuzeyinde bir lran petrokimya tesisine saldırdığını ve bir tanker vurduğunu açıkladı. Ingiltere'nin bölgeye gönderdiği 4 gemi de, dün Körfez'in orta kesiminde mayın tararna çalışmalarına başladı. Körfez'deki denizcilik kaynaklanndan edinilen bilgiye göre, dün sabaha karşı güneyde Dubai açıklannda lran saldınsına uğrayan Panama bandıralı Grand Wisdom tankerinde yangın çıktı. Amerikan Teekay gemicilik şirketine bağiı tankerin mürettebatından ölen ve yaralanan olmadı. îran tarafından dün yapılan açıklamada da, uçaksavar ateşi açüan bir Irak uçağının alev alarak Suudi Arabistan karasulanna düştüğü, MİG 23 tipi uçağın pilotunun bu nedenle aranamadıfc belirtildi. Bu arada lran Başbakanı Hüseyin Musavi, Birleşmiş Milletler'in Körfez savaşıru sona erdirme yolundaki çabalannın basanh olacağı konusunda hiçbir umutlan olmadığını söyledi. lran resmi haber ajansı İRNA'ya göre Musavi, "Ancak tran, kapıyı tamamen kapamayacak ve prensipleri danilinde Birleşmiş Milletler ile temaslannı surdiirecektir" dedi. Musavi'nin bu açıklamasının, Birleşmiş Milletler Güvenlik Yugoslavya Japonyu: Takeşita resmen başbakan TOKYO (A A) Japonya'da eski Maliye Bakanı Noboru Takeşita'nm başbakanlık görevine getirilmesi, parlamento tarafından da onaylandı. Japonya Parlamentosu 'nun her iki kanadında yapıian oylamada da gerekli oyu alan Takeşita, böylece başbakanlık görevine resmen başlamış oldu. İngiliz gemileri geldi Ingiliz yetkililer, dün sabah yaptıkları açıklamada, Körfez'e mayın tarama gemisi göndermenin tamamen Ingiliz hükümetine ait bir karar olduğunu bildirdiler. Açıklamada, bu kararın herhangi bir tarafın isteği üzerine alınmış olmadığı belirtildi. Titoda eleştirUdi ABD'den Irak a ticari kredi ABD yönetiminin, ekim ayında başlayan 1988 mali yılı içinde Irak'a 961 milyon dolarhk tarım amaçlı ticari kredi vermeyi kabul ettiği bildirildi. "Middle East Economic Digest (Meed)" adlı haftalık ekonomi dergisinde yer alan haberde, 961 milyon dolarhk kredinin üç ayn paket halinde verileceği kaydedildi. Meed, 826 milyon dolarhk birinci kredinin temel tanm ürünleri ithalatından kullanılmak uzere 45 milyon dolarhk, ikinci kredinin ise tereyağı, peynir ve diğer süt ürünleri ithalatını finanse etmek amacıyla verildiğini ve her iki kredinin de üç yıl süreli ve düşük faizli olduğunu belirtti. Dergi, 90 milyon dolarhk üçüncü kredinin ise ülkede hayvancılığın geliştirilmesi, hayvan yemi, tütün ve protein konsantresi üretimini arttırmak amacıyla kullanılacağını yazdı. Meed, ABD kredisine ilişkin görüşmelerin geçen günlerde VVashington'da Iraklı yetkililerle ABD Tanm Bakanlığı yetkilileri arasında gerçekleştiğini haber verdi. ABD Tanm Bakanlığı'nın bir yetkilisi, Irak'ın, borçlarını ödemede iyi bir sicile sahip bulunduğunu ileri sürdü. Aynı yetkili, "Ancak Irak'ın artan hampetrol • ihracatının çoğu Türkive ve Brezilya gibi takas ticareti yaptığı ulkelere gidiyor. Bize gore Irak'ın petrolunu nakit para veren ülkelere satması daha iyi olacaktır" şeklinde konuştu. Mozambik'te 87 gerilla öldürüldü MAPUTO (UBA) Mozambik Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı, Devlet Haber Ajansı 'na yaptığı açtklamada ülkenin çeşitli yerlerinde hükümet askerleri ile gerillalar arasında meydana gelen çatışmalarda toplam 87 gerillanın öldürüldüğünü söyledi. Genelkurmay Başkanı son iki haftada meydana gelen çatışmaların, Svaziland sınırı yakınlanndaki Metsaçuenhe, Inhambane Eya Eini, güneyindeki Mabule ve Vilanoulo bölgelerinde cereyan ettiğini belirtti. BELGRAD (AA) Yugoslavya Komünist Partisi'nin önde gelen yetkililerinden FrancStinc, Yugoslavya'nın kurucusu Josip Broz Tito'nun da hatalan olduğunu söyledi. 35 yıl Yugoslavya'yı yöneten Tito'nun politikasını eleştirmek halen suç sayılırken, Komünist Parti'nin Slovak üyesi Franc Stinc'in, Zagreb'de yayımlanan Danas dergisine verdiği bir demeçte, "Tito ntiikemmel fikiıiere sahipti ve büyük başanlar kazandı, ancak diğer insanlar gibi hatalar yaptı" demesi büyük şaşkınlık yarattı. Diplomatik gözlemciler, daha önce Tito'nun politikasının bu şekilde eleştirilmesine hiç rastlanmadığını belirttiler. Son zamanlarda büyük bir huzursuzluğun yaşandığı ^Kosovada, Tito'nun uyguladığı politika konusundaki soruları cevaplandıran Stinc şöyle dedi: 'Tito, Kosova'da neler olduğunu biliyordu, ancak tüm ayrıntıları değil. Kuşkusuz olayların nasıl sonuçlanacağını da bilemezdü' Tito, Sırbistan Cumhuriyetinin bir parçası olan Kosova eyaletine, yakın çalışma arkadaşı Arnavut Fadıl Hoca'nın çabalanyla geniş özgürlükler vermesi nedeniyle, muhalif Sırp aydınlan tarafından eleştiriliyor. Tito'nun tutumunun Arnavutlara, ayrılıkçılık faaliyetlerine girişmek için cesaret verdiği öne sürülüyor. Hükümette önemli görevler üstlenen Fadıl Hoca, Arnavut milliyetçiliğini desteklediği gerekçesiyle geçen ay Komünist Parti üyeliğinden çıkarılmıştı. îspanyu • ABD Ü8 görüşmeleri MADRİD (AA) Ispanya'daki Amerikan üslerinin geleceği ile ilgili görüşmelerin 7. turu, sonuç ahnamadan tamamlandı. Görüşmelerin ardından, sonuç bildirisi de yayımlanmadı. Ancak, ABD'nin Madrid Büyükelçisi ve görüşmelere katılan heyetin başkanı Regimald Bartholomew, tspanya, ABD ve NATO'nun çıkarlart doğrultusunda çözüm aramaya devam edeceklerini ve 8. tur görüşmelerin aralık ayı ortalannda yapılacağım bildirdi. İRAN VURDU İran hücumbotu tarafından vurulan ABD'li bir şirkete ait Grand Wisdom adlı tankenn mürettebatından ölen ve yaralanan olmadı Konseyi'nin 20 temmuz tarihli ateşkes karannın uygularup Körfez savaşında ateşkesin sağlanacağı yolundaki umutları kırdığı bildiriliyor. Güvenlik Konseyi karan, Körfez savaşında derhal resmi ateşkes ilan edilmesini ve lran ile Irak'ın savaş öncesi sınırlarına çekilmelerini öngörüyor. lran ise savaşta önce fiili ateşkese gidilmesini, bağımsız bir komisyonun savaşın hangi tarafça başlatıldığını belirlemesini, daha sonra da resmi ateşkes yapılmasuıı istiyor. lran ayrıca, 20 temmuz tarihli Güvenlik Konseyi karanna, savaşa üçüncü larafların müdahale etmesini engelleyen bir madde eklenmesini istiyor. Gözlemciler, İran'ın bu yolla, ABD ve Avrupa donanmaiannı Körfez'den çekilmeye zorlamayı amaçladığinı savunuyorlar. New York Times DÜNYA KULİSİ ABD, Çad'a Stinger verecek NEW YORK (AA) nin, Çad hükümetine hava hedeflerine karşı kullanılan Stinger füzeleri vermeyi kabul ettiği ileri sürüldü. Kimliklerini açıklamadığı Amerikan kaynaklanna dayanan New York Times gazetesi, Amerikan hükümetinin, önümüzdeki iki hafta içinde, 2 milyon dolarhk 24 Stinger füzesiyle 7 fırlatıciyı Çad'a teslim edeceğini yazdı. Gazeteye açıklama yapan bir Pentagon yetkilisi, "Birleşik Devletler, Libva'nın hava saldınlan sonunda Çad'ın ilettiği istegi kabul etti" dedi. ABD ilk kez, bir Afrika ülkesine Stinger fuzesi vermeyi kabul etmiş oluyor. Gazeteye gore, ABD'nin, Çad'a Stinger vermesine Fransa1 dan henüz resmi bir tepki gehnedi. Ancak Fransız yetkililer, Stinger'lerin Çad'a tesliminin, LibyaÇad gerginliğini tırmandırabileceğinden kaygı duyduklarını Amerikan yetkililere belirttiler. Saltanat sona erdi LONDRA (AA) Caspar Weinberger'ın ABD Savunma Bakanlığı görevinden istifası değişik yorumlara yol açtı. Kremlin'in danışma organlarından biri olarak kabul edilen ABDKanada Enstitüsü Başkanı Georgy Arbatov, VVeinberger'ı, ABD'nin INF konusunda imzalanacak antlaşmanın Senato tarafından onaylanmasına kadar beklenmesi gerektiği yolundaki sözleriyle, "doruk öncesi havayı bulandırmakla" suçladı. Weinberger'ın istifasına tepkiler güne kadar banş döneminde hazırladığı en büyuk yeniden silahlanma programı olduğunu bildirdi. Ancak gazete, Weinberger'ın programındaki 2 trilyon dolarlık savunma harcamalannın Amerikan ekonomisinin müsamaha edebileceği miktarın üzerinde olduğunu belirtti. HaitVde başkan adayına saldırı PORT A U PRİNCE (AA) Haiti'de, başkanlığın en güçlü adaylanndan Haiti Hıristiyan Sosyal Parti Başkanı Gregoire Eugene'in evi, bu sabaha karşı bir grup tarafından silahla tarandı. Eugene saldından, başkanlık yarışına katılan bazı Duvalier'ci adaylann sorumlu olduğunu söyledi. Bu arada, liderleri başkan adayı olan iki partinin genel merkezlerine de silahlı saldınlarda bulunuldu. Olaylarda, can kaybı olmadığı bildirildi. ABD Modada denge: Şapka Göz kamaştıran renkleri ilginç modelleri ve çılgın şapkalarıyla Paris modası New York'ta tamtıldı. Fransız modacı 37 yaşındaki Christian Lacrobt'nın düzenlediği defile, Amerikalı modacılar ve moda meraklılan tarafından büyük ılgiyle izlendi. Lacrobc, "Kadınların onlara sunduğumuz moda içinde kendilerini bulacaklannı umuyonız. Kreasyonlarımızın bazılanna New York'un o çok v sek si tarzı ilham verdi. Burada çok özel bir zarafet var, biz Fransa'da bunu biraz kaybettik" dedi. Lacroix, kreasyonunda büyük yer verdiği şapkarun ise denge için çok önemli bir öğe olduğunu söylüyor. "Insanlar bu şapkalarla mutlu olmah, ciddiye almaya gerek yok, eğlenmeli. Biraz tiyatrovari olsa bile.."diyor. İsveç NVeinberger hakkında yorum yapan İsveç gazetesi Dagens Nyheter, Avrupa'da pek çok kişinin "Weinberger'ın gitmesi ile rahat bir iç çekeceklerini ancak gerçek anlamda rahatlanmanın VVeinberger'ın Beyaz Saray'daki patronu gidinceye kadar sağlanamayacağını" kaybetti. İtalya İtalyan Komünist Partisi yaym orgaru L'Unita gazetesi, Weinberger'ın istifasmdan sonra ortaya çıkacak durum konusunda, "artık Pentagon'da daha esnek ve Sovyetler Birliği'ne karşı daha ıhmlı birine ihtiyaç vardır" ifadesini kullandı. tsrail Rambd'nun sağlığı 1000 metrelik dağa tırmanmak, tank altında sürüklenmek ve Afganistan'da Sovyet birlikleri ile çarpışmak doğrusu kolay değil. Üstelik sağlığa zararlı da olabilir. Bu nedenle vurdulu kırdılı filmlerin ünlü yıldızı Sylvester Stallone, lsrail'de Rambo 3'ü çevirmeye başlayınca, prodüktörler işi sağlama almaya karar verdiler. Ve Sylvester Stallone'un emrine tam teçhizath bir sağlık ekibi verildi. Ekibin en ilginç üyesi ise 17 yaşındaki güzel israil kın Hila Gold'du. Ne var ki, kısa süre sonra Stallone'un genç kızdan tıbbi bakımın sınırlannı aşan isteklerde bulunması işleri kanştırdı. Hadashot gazetesine göre Hila Gold, Sylvester Stallone'un kendisini film setinde görür görmez gülerek yanına yaklaştığını ve oteline davet ettiğini söyledi. Gold'a göre bu teklifi reddetmesi, Stallone'u fena halde sinirlendirmiş ve bir süre ilişkiler gergin biçimde devam etmiş. Ancak Stallone'un kırgınlığı çok uzun sürmemiş ve Hila'nm gönlünü almış. Bundan sonra davetlere birlikte gitmeye başlayan Stallone ile Gold arasında bir aşk ilişkisi bulunduğuna ilişkin söylentiler giderek yayıhnış. Ne var ki Stallone bu söylentileri yalanlıyor. Ünlü yıldıza göre, Hila Gold'la ilişkisi davetlere gitmekten ve arasıra karşılıku birer "kahve içmekten" öteye geçmemiş. Amerikahlara tehdit MANİLA (AA) Filipinler'deki komünist gerillalar, ülkede bulunan Amerikahlara savaş ilan etti. Uluslararası haber ajanslarının Manila bürolanna, Ulusal Demokratik Cephe (NDF) tarafından gönderilen bildiride, "Filipinler'in içişlerine kanşan tüm Amerikalı asker ve sivil görevliler saldınlanmızın hedefı olacaktır" denildi. İngiltere lngiltere'de yayımlanan Financial Times gazetesi, NVeinberger'ın istifasımn Reagan yönetiminin çevresini saran "saltanatın" sona erdiği yolundaki duyguları güçlendirdiğini yazdı. Baltalı hava korsaııı bir Idşiyi rehin aldı SAN FRA^NCISCO (AA) ABD'nin San Francisco kentindeki Uluslararası Havaalam'nda kalkmayı bekleyen bir Kanada yolcu uçağının pilotunu elindeki "balta" ile rehin alan bir kişinin, uçağın Londra'ya götürülmesini istediği bildirildi. Havaalanı sözcüsü, Boeing 767 jetinin pilot kabinine giren kişinin, pilotu balta ile tehdit ettiğini ve uçağın havalanması konusunda FBI yetkilileri ile görüşmek istediğini söyledi. Sözcü, kimliği saptanamayan ancak akli dengesi yerinde olmadığı sanılan hava korsanının pilotu rehin aldığı sırada uçakta yolcu bulunmadığını haber verdi. TATILE GİDERKEN KALBİNİZİ KONTROL ETTİRİNİZ 172 61 43/44 148 58 66 TÜRK KALP VAKF1 AÇIKLAMA Irak yine bombaladı LEFKOŞA (AA) Iran, Irak uçaklartnın, dün "iki sivil hedefe" düzenlediği hava saldırılannda, 1 kişinin öldüğünü, aralannda çocuklann da buluriduğu 13 kişinin yaralandığmı bildirdi. Tahran Radyosu'ndan yapılan açıklamada, han'ın güneyindeki Kuzistan bölgesine gerçekleştirilen saldınların ağır maddi hasara da yol açtığı ve Irak saldınlarma karşılık verileceği duyuruldu. ABD Amerikan pistlerinde bir Sovyet atı Glasnost (açıklık) her yere, müşterek bahisçilerin ofislerine bile girdi. 21 yıldan bu yana ilk kez Washington D.CÎde yapılan uluslararası at yarışında bir Sovyet atı, Amerikan atlannın yanında koştu. 3 yaşındaki Gjatsk, 14 atın katıldığı yanşta 13. oldu. Yarıştaki bir başka yabancı at ise Polonya atı Omen idi. Gjatsk iki aydan bu yana hiçbir yarışa katılmadıgı için Amerikan pistlerine alışık olmadığından aldığı bu sonuç aslında pek şaşırtıcı değil. Gjatsk'ın egiticisi ise, atı kadar yabancılık çekmiyor. Uluslararası Washington yanşın da 8 kez jokey olarak yanşan Nikolai Naibov, 1966'da Aniline adındaki atıyla Fransa'nın Behistoun yarışında ikinci olmuştu. Nasibov, Sovyet yarışseverleri ise şöyle anlatıyor. "Bizde de Amerika'daki gibi çılgınlar var. Insanlar iddiaya girmeyi seviyorlarî' Macaristan Büyükelçiliği Basın Ataşesi, dün gazetemizde yer alan Viyana (AP) kaynaklı haberi yalanlayarak, Macar gazetelerinin, SSCB lideri Mihail Gorbaçov'un konuşmasını 7 sayfa tam metin halinde yayımladıklannı, Stalin'i eleştiren pasajların da yer aldığını bildirdi. Söz konusu Macar yetkih', öteki Doğu Bloku ülkelerinde de, AP'nin haberinin tersine, SSCB liderinin konuşmasının hiç sansür edilmeden verildiğini vurguladı. AP'nin Viyana çıkışlı haberinde, bütün Doğu Bloku ülkeleri basınının Gorbaçov'un konuşmasındaki Stalin dönemiyle ilgili sert eleştirilere hiç yer vermediği öne sürülmüştü. Gorbaçov sansür edümedi Fransa Fransa'da yayımlanan Le Monde gazetesi, Reagan'ın geçen yıla oranla Beyaz Saray'da daha yalnız kaldığını belirtti. Weinberger'ın istifasıyla, ABD Başkanı Ronald Reagan'ın geçen yıl atadığı kabineden sadece bir kişi görevinde kaldı. Federal Almanya Federal Almanya'da sol eğilimli Frankfurten Rundschau gazetesi yayımladığı yorumda, "En başta gelen ilkesi İcomünistlere güvenmemek olan NVeinberger, bu ilke ile Şahin sıfatını kazanmıştf' ifadesini kullandı. Danimarka Danimarka'da yayımlanan muhafazakâr Berlingske Tidende, Weinberger'ı överek, hazırladığı programın ABD'nin bu