23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 KASIM 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ISMAİL GVLGEÇ CUMHURIYET/5 r Konıı gider, geriye eser kalır m wt Yeni bir dönemı yaşar Îzer 1960'lar soyut resmın Turkıye'de tartışılmaya başlandığı bir dönemdır Îzer ıse 1961 'den ıtıbaren çelışkılı görulebılecek yapıtlar vermışse de daha 1947'de başlangıcına şahıt olduğu soyut resım anlayışını araştırarak yarım kalmış düşunce ve amaçlarını sonuçlandırmaya gıder 1963 'te ıse Uzakdoğu sanatını tanıyarak, Japon, Çın, Türk ve İslam eserlerınden kaynakianan desen anlayışını gelıştırır 1971'de emeklı olarak Pans'e gıden sanatçının 1974'ten 1976'ya kadar >apmış olduğu kolajlan form ve renk araştırılmasının yapıldığı yenı bir dönemı oluşturur 1976'dan ıtıbaren ıse televızyon ekranından çalıştığı hareketlı formlann yıne Nıce'te doğadan yaptığı çoğunluk çızgı desenlerden bir dönemı, 1982'de realıze ettığı halılar dönemı ızler Bu halılar ıse desen, form, renk ve ntmlen ıle Parıs'te yaptığı kolajların bir sentezı ve sonucudur Sanatçı, "Soyut, bir gaye mıdir?" dıye sormakta "Yoksa bir tablo, bir gulun taswri mıdir? Yapılmıştır, ama ga>e >alnızca o degildır. Tabiı kı bir vaka'ı hikâ>e etmek ıçin yapılmış çok eser vardır. Konu bir sanat eseri ıçin hareket noktasıdır, vesiledir. Lakın bir gaye, bir bedef degildir. Asırlar, devirler, memleketler değişmiş, ınsanlar birbirlennı kırmış, gucendırmış, suçlamış, hatta çatışmalara yol açmıştır. Bu çarjşmada'n ancak sanat degerını taşıyan plastik unsurlar kalmış, konulann tesın silinmiştir. Ancak eser, insan duşuncesi, hassasitetı, ifadesi olarak bugune kalmıştır." "Aynca soyut eser yapmakla mesele hallolmuyor, mesele ortaya tam bir eser çıkarmak. Bunun ıçin ıse ıkı taraf lazım. Yapan ve seyreden onların kultur ve anlayışı. Bu ıkı kışı hazır olmadıkça soyul resmi anlamaya imkân yok. Ben de bir donem Kandinsky'ı tanıyıp, so\u( resim yapıp yine de onu tam olarak anlamamıştım." Bir başka göruşmede Zeki Faik Izer desenı tanımlanı>ordu "Desen doganın şeküiennın taklidi ve\a benzerı çızgılerının bir araya gelmesı demek degildır. Desen dogadan alınıyorsa oradaki çizgılenn, yahut so>ut yapılıyorsa doğrudan doğruya çizgilerın bırbırıyle uvumu yahut kontrast halinde çatışmasıdır. Vakaa kontrast halinde çatışması da ayn bir uyumdur." Kontrastın da ayn bir uyum olduğunu söyleyen "genç" Izer, buna ntmle varmış Atonal muzığın tanımlamasını bugun bıle yaparken bıraz zorlanmıyor muyuz? "Akadernık kurallarla çizilen desende ritmi bulmak mumkun degildir. Ritmi muzelerde bu>uk tablolarda, hevkellerde gorduın, oğrendım. Doğada bu sayede nasıl nlmlendiğını anladım... Çızerken bınlerce resım gozumun onunden geçer. Gunluk duşunduklenm, tesaduflenn verdıgi formlar vardır. ama sanatçı ışini tesaduflere bırakmamalı." Bir sanatçı olarak yaşayan, çalışan, yaratan, bugun bıle balkonundakı çıçeklerın arasına kendı kelebeğını koyma >aşam guç ve heyecanını devam ettıren Zeki Faik Izer'ın verımlılığı ve yaratıcılığı, butun sanatçılara gerçek bir sanatçıyı örnekhyor Yağlıboyadan desene, desenden kolaj ve halıya Zeki Faik Izer: sergisini Ankara BeymenBedesten'de açan Zeki Faik îzer, konunun bir sanat yapıtı için bir hareket noktası, bir vesile olduğu kanısında. îzer'e göre, "Asırlar, devirler, memleketler değişmiş, insanlar birbirini kırmış, gucendirmiş, suçlamış, hatta çatışmalara yoı açmıştır. Bu çatışmadan, ancak sanat değerinı taşıyan plastik unsurlar kalmış, konuların tesiri silinmiştir. Ancak eser, insan düşunçesi, hassasiyeti, ifadesi olarak bugüne kalmıştır..." KİM KtME DUM DUMA BEHIÇ AK Sı TflNe DESBILBltYLE ZBd FAİK tZER Yapıöarını geçen yıl istanbul'da Mımar Sınan Clnıversttesı Osman HamrJı Salonu'nda ve Yeşdköy Sanat Merkezı 6alerısı'nde sergıleyen Zeki Faik Izer, bu kez desenlenne Ankara BeymenBedesten'de yer venyor le desenlen aracıhğıyla tanıma fırsatı bulmuştum Yağlıboyadan desene, desenden kolaja, halıya geçerek çok sayıda yaptığı resmı görmek, onlan dönemlenne göre gruplayabılmek ve nıhayet Ankara Beymen Bedesten galerısındekı sergıyı hazırlamak verımlı bir çalışma sonucj gelıştı Bir sanatçının sanatına en samımı ıpuçlan olan desenlen ızleyerek, konuşarak, dönemlere ayırarak, çalışmalar gunlerce sürdüriıldu Her bir bo>a, resmın altında yatan desenın gucu bir kez daha netleştı Ankara'da 5 Araük 1987'ye kadar ızlenebılecek olan sergı bunun bir kanıtı Somut ya da soyut yaptığı desenler Izer'ın tüm dönemlerınde onemlı aşamalara yol açmıştır Önce Batı, sonra Doğu, özellıkle Japon, Çın, Turk, İslam sanatına olan ılgısı onun desenlerınde yennı bulurken, İzer'ın sanatını besleyıp güçlendırdı 192930'da sıyahbeyaz form çalışmalannı, 1931'de rengeyönelışı ızler 1933'te başlayan neoklasık usluplaşma, 19371943 yıllannda hocalığı nedenıyle afış ve fotoğrafla olan yakın ılışkı, Avnıpa'ya görevh olarak seya hatlerı, 19461947 yıllarındakı buyuk tablo çalışmalarıyla sonuçlanır tDGSA'dakı eğıtım ve ıdarı görevlerıne rağmen, 1953 ten ıübaren yan fovıst empresyonıst resımlerı gerceklestırdı&ı zMint/p», sevoe TOMUR ATAGÖK D grubunun kurucularından Zeki Faik tzer (1905), kuşkusuz Türk resım sanatının buyukle nndendır Onun doğuştan sanatçı kışılığı, samımı ve araştıncı tavn ıle gelışmış Türk resmınde soyuta yönelışın en güçlü ıfadelennı oluşturmuştur tzer, sürekh bir arayış ve çalışma temposu üe anıtsalhğı lınzmle butünleştırmış, rıtrruk, hareketlı fırçası ıle devıngen kompozısyonlar yaratırken, soyut resım dılını "Izer'leştirmiştir." 1987 vazında 2Lekı Faik Îzer ve Sevim îzer ıle yaptığımız çalışmalarla tzer'ın sanatını özellık P İ K N İ K PhALE M4DRA ^ AMDEM KA/BETTIN 06REN aUCALIM \f HIZLI G AZETECİ l CM!/* K NECDET ŞEA ÇAUŞlYORuM, AMA (5 SUÇLÜİUK PUY6USU OZEUlKLE OE *U OPON VSRMEKLe UATA ETTtK GALI0A YA GEur reeeuEş otuesA ? KOYMAK S 4 y0Kt ? MA NASU OLANLA £STEKkoSTEK OU OLSUN 5ANA ayta resımlen Gaien Lebnz'de sergılemyor 1941 yıty y Samsurnja dofian sanatçı Istanbul ftobert Koleı'den sonra 1965 yılında Roma Güzel Sanatlar Akademısi'ni bitrdi Bundan sonra yaşamını serbest çalışarak surdüren ve 19771990 yıllan arasında Görsel Sanatfar DerneOı Başkanlığı da yapan Orhan Taylan, resım dışırtda afiş ve sahne düzenlemesi çalışmalan da gerçeklestirdi Oünya Sendıkalan Federasyonu Uluslararası Afiş Yansması'nda bırincılık odulu kazanan, resımlennı Istanbul, Ankara, izmır'de pek çok kez sergıleyen Taylan, figuraüf çalışt ve ınsanı resımiennın başlıca konusu yapt Sanatçının son kjştsel sergısı Lebnz'de 7 aralık tarihıne kadar surecek. Ovi ÇtZGİLtK KÂMtL MASARACI Fikir ve Sanat eserlerinin korunması konulu sempozyumda TRTde eleştirildi Hukukçıdar koniıştu, sanatçılar dinledi Türk ve yabancı hukukçularm konuşmacı olarak katıldığı "Türkiye ve Dünyada Fikir ve Sanat Eserlerinin Korunması" konulu sempozyuma, konuşmacı olarak hiçbir sanatçı davet edilmedi. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Aziz Nesin, "Bizim canımız yanıyor, hukukçular konuşuyor" dedi. dı Sempozyuma konuşmacı olarak katılan Jack Boncompam, telıf haklannın insan hakların dan avrılmayacağını, Turkıye'de sanatçılann örgutlenmesının ya rarlı olacağını belırtırken, Cevdet Turkeroglu da meslek kuruluşla rının yabancı ulkelerle eser alış verışınde de koruyucu rolu ustleneceğını söyledı Daha sonra söz alan Prof Dr Reha Poroy, TRT'nın eserlen ıs tedığı gıbı kullanacağı duşüncesının yerleştığım, TRT'nın fazlaca kollanmış olduğunu söyledı Sempozyuma Ingıltere'den ka tıian M J Freegard, meslekrku ruluşlann butun hak sahıplennı temsıl etmesı gerektığını savuna rak, "Drvletin destegi çok onemlidir. Samyorum Turkıye'de bu kuruluşlann meydana gelmesini devlet desteklemektedir" dedı Prof Dr Nuşın Ayıter ıse modern sanat akımlannın eser kavramlarında değışıklıkler yarattığını belırterek, "Hukukçu, eserın ne olduğunu bilemez. Hukukçunun guzeldir, çirkindir gıbı yargılardan mutlaka sıjnlması lazım" dedı Ayıter, ayrıca Fıkır ve Sanat Eserlen Kanunu'nda yer alan çevırıyle ügılı maddelerı de eleştırerek, aradan 10 yıl geçtıkten sonra, esenn Turkçe^ ye telıf hakkı odemeksızın çevnlebıldığını, bu nedenle vıtnnlerı ucuz edebıyatın doldurduğunu söyledı Sempozyuma dınleyıcı olarak katılan bestecı A. Adnan Saygun, "Çağdaş anlamdakı Turk kompoasvontennı TRTden kaldırdılar Bunu sadece telıf hakkı odememeye bağlamak ıstıyonım, ama asd maksat başka. Bugun TRT'nın herhangı bir >a>ınını dınlersenız asd maksadın ne olduğunu anlarsınız" dedı Saygun, telıf hakkı konusuyla 40 senedır uğraştığını, şımdıye kadar bir netıceye bağlanamadığını, bunun nedenmın, sanatçılarla ış bırlığı yapılmamasından kaynaklandığını söyledı ClSAC'nın 2 Başkanı Freegard, sanatçının bu sözlerıne karşılık "40 yıldır copyright konusuyla ugraşan bir buyuk bestecınin artık umidıni kestıgını duımak çok uzucu" dedı AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GOKHA\ Kultur Servisı Turk Ekono mık Hukuk Araştırmaları Vakfı tarafından duzenlenen "Turkiye'de ve Dunya'da Fikir ve Sanat Eserteri'nin Korunması" konulu sempozyumda, 1952 yılında yururluğe gıren 5846 sayılı Fıkır \e Sanat Eserlen Kanunu'nun neden olduğu aksaklıklar ve TRT'ye telıf konusunda tanınan genış haklar eleşunldı Istanbul Unıvensıtesı Hukuk Fakultesı'nden Prof Dr Halid Kemal FJbir'ın yönettığı sempozyuma, Uluslararası Fıkrı Haklar Kunıluşları Konfederasyonu CISAC'nın 2 Başkanı MJ. Freegard, en eskı tıyatro yazarlan kunıluşu olan SACD'nın Uluslararası İlışkıler Muduru J. Boncompain, l.U Hukuk Fakultesı'nden Prof Dr Reha Poroy, Ankara Ünıversıtesı Hukuk Fakultesı'nden Prof Dr Nuşın Aviter, Kültür ve Turızm Bakanlığı, Fıkır ve Sanat Eserlen Daıre Başkanı Cevdet Turkeroglu ve Muzık Eserlerı Sahıplerı Meslek Bırlığı Başkanı Nozat Suner konuşmacı olarak katıldı Sempozyum'akonuşmacı olarak hıçbır sanat çının davet edılmemesını Turkıe Yazarlar Sendikası Başkanı Aziz Nesın, "Bizım canımız yanıyor, hukukçular konuşuyor" dıyerek eleştırdı Sempozyuma dınleyıcı olarak katüan Nesın, teLf hakları konusuyla 15 yıldır uğraştıklarını, meslek bırlıklerının ıse bu gece ıçınde kuruldu ğunu bıldırerek "Bu orgutler, kulture yabancı bir iktıdar doneminde kunıluyor. Amaç yazarlan ve kitaplan denetlemektir" de TARtHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKA>\ 1909'DA SU6UAJ, UNLJJ INGILIZ R£SSAMI BACON (SeYKIN) PO6MUÇTV Y/RMtMC/ YUZYfUN IKJHCI YAfUStNDA ÇOk. OıKKAT 7&PLAYAN SACON (fuRREALlZM^ ETKfLSNMlÇ AMA oZGÛM BlR. 28 Kasım KABUSLARIN RESSAM/.. KAPILAR.IMI AÇAfJ gılZ MBTOTTZJ/S " p/YEN 6ACOAJ, Bu OUŞuMC£SıM( YAPtTLA&N&A YANS(TM(ŞTI& "ACIMA "OAN "ÛEHÇETE PEĞt/V HER İNSAN /ZeAKStYOMU ONUN TlJVALLE&U&E YER ALtorŞTttZ DAHA ÇOK g/g kÂ8USL/lR TA8LOLAR/, /A/CE Su7/ fjj\ Bacon ve 1372 de 8ACON'A 28 Kasım 1937 makamlnrn ızahat vernıış ve Halıcde yenı kurulacak lersanenın esaslan uzerınde temaslarda bulunmuştur Halıcde denız ınşaıvealığıınız ıçin yapılacak buyuk lestsat •uzerınde Ankarada hummah bir şekılde tetkıkler 19371987 vapılmaktadır Bu hususta buıun projeler hazırlanmış ve yapılacak ışlenn ılerlemış şek ıllerı tanzım edılmiştır Yenı sene butçesmı bu muazzam lesısat ıçin ılk tahsısat konulmuş olacaktır. 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Reha Poroy Nuşın Ayıter M J Freegard Denız ınşaıvealığıne aıd butun projeler hazırlanmış ve butçeye tahstsat konulmuştur lenı sene butçe ve kadrosu dolayısuve Ankarada bulunan Yeni Deniz Tesisaü Iktısad Vekâletı Fabrıka ve Havuzlar Muduru Cemıl dun Ankaradan şehrımıze dönmuştur Oğrendığımıze gore, Cemıl, Ankarada bulunduğu sırada fabrıka ve havuzların faalıvetı hakkında da alakudar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle