21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURtYET/2 Ytiz Yıl Sttren Işkence! OLAYLAR VE GÖRÜŞLER eder etmez, 1930'lu yıllarda, 194O'lı yıllarda Anadolu'ya bır aydınlar ordusu çıktı Once yazarlar, şaırler, ressamlar, sonra bılımcıler ulusla yakın dan "temasta btllundu" Ata'nın ıstedığı gıbı Daha sonra Anadolu'nun ıçınden çıktı bılımcıler, şaır ve yazarlar Anadolu ıçın şıırler romanlar öyküler toplumsal araştırmalar Ne var kı Ataturk göremedı bugunlerı Dıyelım ONUN yokluğundan yararlanan egemen guçler, yönetıcıler, hemen dosyalar açıp, bılımcılerı, sanatçıları, yazar ve şaırlerı fışlemeve başladılar Ata'nın ıstedığı AYDINLARI toplum dışı, ulus dışı etmeye gırıştıler Daha Ataturk hasta yatağındayken Nâzım'ı ıçerıye aldılar, Nâzım, orduyu, donanmayı ısyana teşvık etmedığını, yazdığı mektupla Atatuık'e bıldırmek ıstedı ama mektup Ata*nın elıne geçmedı Ortalığı bır komunızm gelıyor' Komunıstler geldı1 korkutmacasıdır aldı Yoneticilere gore, her a>dın kişi, her eli kalem l'jtan komunıslti. Ote yandan Turkıye'de sosyalist hareket 1900'lerde başlamış, zaten soluk aldırılmamıştı Toptan aydınlar, komunısttır dıye gozaltıntaydı Bu olup bıtenlerı hep bılırsınız Ben de bır ıkı örnek vereyım Rahmetlı ünlu gazetecı Nacı Sadullah Danış anlatmıştı Gazetecılığe otuzlu yıllarda başladığında, bır yazısından oturu emnıyet mudurluğune çağırmışlar, bır haylı sıkıştırmışlar "Bız senın komunıst olduğunu bılıyoruz, a>ağını denk al" demışler Nacı "Vallahı komunızmı, komunıstlığı bılmıyordum Çıktım Sansaryan Hanı'ından, vurdum Babı Âlı'ye, o zamanlar satılıyordu, butun kıtapçıları dolaşıp, Marks'tan Lenın'e ne kadar kıtap varsa aldım, okudum " demıştı, bır gun bana Benım de ılk kıtabım Tellıkavak çıktığı 1941 yılında, tstanbul Emnıyet Muduru Haluk Nıhat Pepeyı ıdı Pepeyı şıırler yazardı Hem de o yıllann yazar, şaır, bılımcılennın cumartesı gunlerı toplandığı Beyoğlu'ndakı Nısuvaz Pastahanesı'ne gelırdı Bır cumartesı gunu, öfkeyle, soluk soluğa pastahaneye girdım oturdum, Haluk Bey'ın yanına oturmuşum "Ne o 9 Pek sıkıntılısın''" dı>e sordu "Arkamda gunlerdır bır adam dolaşıvor Buraya gelırken de arkamdaydı " karşılığını ver dım "Pazartesı gunu emnıyete gel de konuşalım " dedı Gıttım soyledığı saatte "Şımdı senın yenı, ılk bır kıtabın çıktı Formalıte gereğı sana bır dosya açıldı O adamın da ışı bıttı Artık ardında önunde dolaşmaz'" dedı Aradan otuz yıl geçtı, 12 Martta, Sansaryan Hanı'nda bu dosyayı, parmak ızlerımı alarak, goğsume numaralı tabela asıp resmımı çekerek, sonra da hucreye atarak tanıamladılar Şımdı ellı yıl sonra bu dosva mın bır eksıği var mı, bılmıyorum 28 KASIM 1987 z. Amerika Birleşik Devletleh Ulııslar Topluluğunda (!) bulundukça, aydınlanmız baskıdan kurtulamaz. tlle kapitalist düzenle yaşayacağız. Halk için sosyalist bir düzene yüz yıldan bert Aslal Bu zihniyet, bir sınıfınkapitalistlerin başka bir sınıfa baskısı değil, işkencesidir. PENCERE Yann... Günlük siyasal konuşmalarda kullanılan çoğu sözcüğün yeteriı tanımırn yapmak kolay değıldır, çünkü kavramlar zaman ve mekân ıçınde degışıyorlar Pariamentoculuk btınlardan bıri . Burjuva devnmının urtjnlennden sayıhr partamentoculuk (parlamentanzm), kısaca "Bir hükümetin seçtimiş bir mecHse karşı sorumlu o//nas/"dır; ama tarihseJ kökenınde kavram çok dar ve sıg boyutlardaydı Hükümetin hesap vermek durumunda bulunduğu meclıs, yalnız soylulardan ve variıklı kjşilerden oluşursa, o sısteme demokrası denebılır mı? Geçmış yüzyıllarda pariamentoculuk boyle başladı Zaman ıçınde pariamentoculuğa halkın katılımı yoilan zorlanarak açıldı, burjuva sınıfının ardından emekçı halk, ağıriığını meclıste duyurdu, siyasal demokrası, sosyal demokrasiye dönüştü Bugün sosyalist partılenn bulunmadtgı bır pariamentoyu çağdaş dıye nrtelemek, kavramı ıcenğınden saptırmak demektır Pariamentoculuk kavramından soyutlanamayacak bır sözcük de "bütçe"dır Ne demektır bütçe? Halkın temsılcılennın hükümetten devlet harcamalannın hesabını sorması demektır Butçenın oluşması da tarihsel sürecte nıce savaşımdan sonra gerçekleşebıldı Tannsal iktidann buyurganı sayılan kralın hazınesını, seçılmış halk temsılcılennin denetleyebılmesı ıçın yuzterce yıl geçmesı gerekryordu. Bugün partamentarızmın temel koşulu, meclisın hükümetı mah açıdan gözaltında bulundurmasıdır • Parlamentanzmın tanimı aydınlanınca, Batı demokrastsinin ne olduğu anlaşılır, Türkıye'nın demokrasıden ne kadar uzaklastığı da belırgınleşır 12 Eytül darbesıyle ülkemızde kurulan rejımın adına demokrası demek ıçın bın tanık yetmez, çağımızda güdümlü, sınıriı, dar pariamentoculuğa demokrası adı yakışmaz 1983 seçımlenyle ortaya çıkangorüntüye belkı btr açtdan parlamerrtarızm denebılırdı, ama Ozal yonetimının *utumu yıllar boyu bu olanağı da ortadan kaldırmıştır. Sayın uzal, 12 Eylül faşızmının sağladığı yasalardan yararlanarak Meclıs'ı hıçe saymış, pariamentoyu dışlamış, "kararnameler"\e ülkeyı yonetmıştır İktidann kurgusu, değil demokrasryi, pariamentarızmı bıle yansrtmıyordu özal yönetımı pariamentarızmı dışlarken "butçeT kavramını da yok etmıştır. Butçenın yarısı tutarında devlet gelın "fonlar" adı altında bır havuzda topjanmıştır. Yuvariak sayıyia 4 tnlyonluk parasal güç "merkezı hükümet"\n tam buyurganlığı altında ANAP'ın siyasal ıktıdarını pekıştırmek amacıyla kullanılabılmıştır Pariamentonun denetımı dışında harcanan devlet gelııiennın hesabını sormak olanaksızlaşmıştır • Demokratık koşullardan çok uzakta, eşıtsız, adaletsız bır seçım kampanyası sürecı yaşandı, ıktıdar partısı seçım yasasını keyfınce değıştırdı, muhalefetın olanaklannı sonuna dek kıstı, televızyonu tapulu malı gıbı kullandı 12 Eytül darbesryte devlet güçlennı ellenne geçıren odaklar, halkın bılıncını körietmek, toplumu "depolıtze" etmek yolunda yıllarca yatınm yapabildiler; bu yolda dışardan sağladıklan parasal destek çok büyuktur Yıne de 29 kasım sonrasının öncesınden daha kotü oiabileceğını kımse soyleyemez Bu seçım yasaklı çok partill rejimı ve kısıttı pariamentahzmi demokrasiye donüştürecek yolda bir adım olabılirse, amaç sağlanmış demektir Halkı "depolfttze" etmek ısteyenlerın sandıkta başan kazanması ıse demokrasının basarısızlığı sayılmalıdır Sol kesımdekı halk kıtlelerı, seçim sandığına bolünmeden gıdebılırse, Batı'da yüzyıi önce ulaşılrnış sonuçlara biz 1987'de yaklaşmış olacağız Çağ atlamayı bır yana bırakalım, çağımıza yetışmek ıçın yann yapılacak ış bellıdır, ınsan olmanın kaçınılmaz bır koşulu gıbı somutlaşmıştır Dileyelım kı yann, yannlarımıza tştk serpebte SAMİM KOCAGÖZ Akvaryumda renklı bahklann dolaşmasını ya da suslu bir kafeste cıvıl cıvıl oten kuşlann, bir tuneme çubuğundan öbürune atlamasını seyretmeyı sever mısınız7 Böyle evcıl hayvanları beslemekten, seyretmekten hoşlanan çok ınsan v ardır Be nım çocukluğumda, evımızın bahçesınde dolaşan, kanatlan yolunmuş, dılının bır yanı kesılmış, konuşan bır saksağan vardı. Dılı, papağan gıbı koîiuşsun dıye kesılmıştı Insanın karşısına geçer, (\raba et' Araba et') dıye bağınrdı Bız de ona, 'Arap taş yesın 1 ' dıye takılırdık Cıyak cıyak ba ğınr, zıp zıp zıplardı Bızım çıftçılerın tarlalarındakı bu kuşlar eğlencesıydı Bır yaşa gekiım, okur yazar oldum Akvaryumdakı balıklar, kafestekı kuşlar, benı çok çok sıkmaya başladı, onları sevretmek benı bunalımlara gotunır oldu Onların suyun ıçınde dört donmesı, kafeslerdeçırpınması, soluğumu keser oldu Bu bayvanların özgurluklerı yoktu Benım kendı oz gurljğumun elımden alınmasuıı her an, her dakı ka, bana anımsatıyordu Bu yuzdendır kı bırkaç yıl önce, bana bır suslu kafes ıçınde armağan edıien, balbuller gıbı oten renklı ıkı kuş, neredeyse yureğımı daralttı daralttı, benı bunalımlara sok tu Çıkardım bahçeye kafesı, açtım kapağını, sahverdım kuşlan gıttıler, özgurluklerıne kavuştuJar Oh ! Rahat bır nefes aldım kuşlann hesabına Sonra da bu kuşlann öykusunu yazdım (Gecenın Soluğu, öykuler, S 45) Gerçı, HAYALI "Cıhan ârâ cıhan ıçındedır ârayı bılmezler / O mahıler kı derya ıçredır deryayı bılmezler" demış Evet balıklar der>a ıçınde ozgurluklennın farkında olmasalar da, bıze göre uçsuz bucaksız deryada özgurdurler Ne var kı bır kavanoza, bır akvaryuma konulduklannda, özgurluklen elınden alınmış kışıler ıçın dayanılmaz bır ışkence görunrusune donuşurler Kuşlar da kafeslerde ozgurluklennın ellennden alındığının farkında değıldırler Ne kı yıne ozgurluklennın ellennden alındığını bılen kişiler ıçın uzunç kavnağı olurlar Nedır o kavanoz ıçınde dort dönen balıklar' Nedır o kafeslerde çırpınan kuşlar 9 Acaba keyıflerınden mı öterier' Baskı değil, işkence! Bu orneklen kendımızden, dostlarımızdan verdık ama butun aydınlar ıçın, okur >azarlar ıçın geçerhdır Butun suçumuz, Akbal'ın dedığı gıbı INSAN olmak, yazar olmak ve de yonetıcılerımız gıbı duşunmemek Ilhan Selçuk da "Ozgurlukle bağımsızlık bır butundur 1 " dıyor Bız, Amerika Birleşik Devletlerı Uluslar Topluluğunda (!) bulundukça, aydınlanmız baskıdan kurtulamaz IIle kapitalist duzenle vaşayacağız Halk ıçın sosyalist duzene yuz yıldan ben Asla' Bu zıhnıvet, toır sınıfın kapıtalıstlerın başka bır sınıfa baskısı değil, işkencesidir Geçen gun, Sayın Suleyman DemırePın TV'dekı bır konuşmasından oğrendık Ulusal gelınmızın "Io 57'sını nufusumuzun ıkı bu çuk mılyonu alıyormuş, gen kalan "!o 43'nu ıse bız ellı mılyon kışı pa>laşıyormuşuz Aşkolsun Sayın DemırePe, o da yenı oğrenmış olacak kı, bıze de haber verdı Şu ellı mılyon ınsanımızı savunacak sosyalist, komunıst partıler kurulsa, Melıh Cevdet'ın dedığı gıbı acaba polıslenmız ne ış >apar 9 Bunca dosya ne olur 1 1900'lerden berı suren aydınlara yapılan ışkenceler bıter mı 7 Ata'nın isteğini, aydınlar yerine getirdi, ama... Ataturk "Siyasal ugraşların çoğu basfttir. F«kat toplumsal çalışmalar her \akit için verimlidir. Bizım avdınlarımız buna çalışmalı. Neden Anadolu'ya gelıp uğraşmazlar? Neden ulusla doğnıdan temasta bulunmazlar? Ulkeyi gezmeli, ulusu tammalı, eksıği nedir gorup goslermeti. Ulusu sevmek boyle olur. Yoksa, sozie sevginin hiçbir yaran yoktnr." (Soylev ve Demeçlerı II, Ekım 1929) demış Ataturk bu sözlerı 1929'da söylemış, söylemış ya, sağ olsaydı, bugunlen görseydı, söyledığıne so> leyeceğme pışman olurdu O, bu sözu EVET/HAYIR OKTAY AKBAL SONBAHARA EKjPLE GİRİN... HALI 12.000. TL/m' DUSAKABİN GERFLOR AKORDEON KAPI STOR/DIKEY PERDE DUVAR KAGIDI K D İ DAHIL Açıklıktan Deçjil, Gızlilikten Kofkmalı SOSYALİST ADAYLARI DESTEKLİYORUZ! Turkıye ışçı sınıfı ve emekçı halkı 29 Kasım seçımlennde kendı siyasal partılerıyle temsıl edılemeyecek Oysa kapitalist sömürü koşullarında, kıtlelerın karşısına en köklü alternatıf olan kapitalist sömurunün yokedılmesı nı çıkartmak her zaman bır görev bır sorumluluktur Bu sorumluluk, sosyalıstlere düşüyor Türkıye sosyalıstlerının bır kesımı 29 Kasım seçımlennde seçmenlerın önune Istanbul da beş Ankara da br bağımsız adayla çıkıyorlar 5 aday etrafında farklı göruşlerdekı sosyalist yayın ve çevrelerın bır ortak platformu oluşturması, sosyalıstler arasında birleşik eylem yönünde bır ılk adım olması açısından da önem taşıyor Sağımsız sosyalist adaylar, bu seçımlere • sosyalızmın varolan butün duzen partılerınden farklıhğını vurgulamak ıçın sosyalızmın, yıllardır kesılmeye çalışılan sesını tüm ülkede duyurabılmek ıçın, • ışçı sınıtı ve emekçı halkımızın sorunlarının kapıtalızmde ve burjuva parlamentosuyla çözulemeyeceğını anlatabılmek ıçın, • kadınların ve gençlerın, ulusal ve şoven baskılara ugrayanların. kendı kaderlerını belırleme hakkından yoksun bırakılanların her tür ayrımcılıkla ezılenlerm sorunlarına kapıtalızm koşullarında bulunamayacak olan gerçek ve kalıcı çözümlerı önerebılmek ıçın katılıyorlar Bu gerekçelerle, bız aşağıda ımzaları bulunanlar, aday oldukları her yerde bağımsız sosyalist adaylara oy vermeyı, kampanyalarına her yonden destek olmayı savunuyoruz Tüm sosyalıstlen devrımcılerı ve demokratları, ışçılerı ve emekçılerı tum ezılenlerı bu tutuma katılmaya çağırıyoruz ... Ankara Gazetecıler Cemıyetı'nı zıyaret eden Sayın Evren, "Devlet büyuklennın ozel yaşamlan" ve "devlet büyuklennın oğulları ve kızları" ıle ıkjılı yayınlann doğru olmadığını soyledı Bu gıbı haber ve yazıların önlenmesı ıçın Basın Şeref Dıvanı ya da Yuksek Basın Konseyı gıbı denetım kuruluşlarının oluşturulmasının çok yararlı olacağını da.sozlenne ekledı Bır ınsan polıtıkaya gırmışse, hele polıtıka yoluyla ulus yonetımınde etkın bır göreve gelmışse, onun kamuoyundan gızlı hıçbır yanı yoktur, ormamalıdır Hukumet yönetıcılerının yada devlet yonetımınde on yerierde görev almak ısteyenlerın özel yaşamlan halktan gızlenemez Devlet ve hukumet 'buyuklen^ nın ve onların yakınlarının her davranışı her konuşması kamuoyunca önemle ızlenır, onların kendı ış ve meslek alanlarındakı durumlan ıncelenır Dunyanın her yerınde boyiedır bu Polıtıkacıların, hukumet ve devlet yönetıcılerının, "Bu benım özel yaşantım, bu benım çocuklanmın, yakınlarımın özel ışlerı, sıze ne7" demelen, bundan kaçınmalan, basının da bu konulara değınmesını ıstememelerı, hatta yasal önlemler getırmeye kalkışmaları yanlıştır Böyle davranışlar busbütün Kuşku yaratır ABD'nın guçlu başkan adaylarından Gary Hart'ın geçırdığı bır aşk serüvenı ona polıtıka yolunu kapatmadı mı'' Amerıkan basını Nıxon'ın ışbaşından ayrılmasında etkılı olmadı mı? Ingıltere'dekı Savunma Bakanı Profumo olayını da unutmayalım Batı basını yuksek yerlerdekı gorevlılerının butun yaşamlarını, en gızlı yerlerıne kadar bılır dıdık dıdık eder, okurlarına açıklar Bundan kaçınmak ıstemek bır şeylerden korkmak anlamına gelır Basın, kamuoyunun sözcüsudur Dorduncu guçtur Gorevı, bır ulkenın yönetım sorumluluğunu yuklenmış ınsanları lanıtmaktır, en gızlı yerlerıne kadar, yaşamlarının en kuçuk ayrıntısına kadar bu kışılenn lyı kötu yanlarını halka açıklamaktadır Devlet büyuklennın ve onların yakınlarının ozel yaşamları ıle ^ a s ı n ılgılenmesın dıye bır sav ortaya atmak her turlu kamu **denetımınden kaçmak demektır Bır başbakanın kızı, oğlu, damadı bır ıkı yılda buyuk olanaklara kavuşmuşsa, bır anda ulke zengınlennın arasına karışmışsa, basın bu konuyu gundeme getırır, getırecektır Bır devlet başkanının, bır başbakanın, bır bakanın elıne geçen para bellıdır O kışılenn oncekı yaşamlarındakı durumlan da ortadadır Emeklı bır kışı, asker olsun sıvıl olsun, gelmış onemlı bır devlet gorevıne seçılmış, bır de bakıyorsunuz çrfter çıfter apartman daırelerı edınıyor, 'kızı oğlu, damadı en lüks arabaları satın alabılıyor', tecım evlen kurabılıyor, buyuk ortaklıklara gırebılıyor Basın sormayacak mı, ner7 den gelıyor bu servetın kaynağı dıye Devlet ve hukumet buyuğudur ya da onların yakınlarıdır dıye susacak mı? O zaman nerde kalıyor demokratık denetım, basının gucu, ozgürlük' Basın durup dururken, haksız yere. yalan yanlış haberler yayamaz, yaymamalıdır elbet Devlet adamlarına ıftıra atmamafıdır Olmadık, gerçekdışı suçlamalarda bulunmamalıdır Ortaya attığı her savı kanıtlamak zorundadır Suçlu duruma duşurulen. kamunun gozunde lekelenmek ıstenen kışının adalet onune gıderek hak araması, o zaman doğal olacaktır Mahkemeler de o yanlış yazıyı, haberı yazanı elbette mahkum ede,cektır Buna kımse bır şey dıyemez, ama hıçbır devlet ve hu•kümet adamı, özel yasamını halktan saklayamaz Her davranışının hesabını açıkça vermek zorundadır Eğer gorevınde kalmak, halk karşısında etkılı olmak ıstıyorsa Sayın Evren, Ankara Gazetecıler Cemıyetı'nde, "basının kendını denetlemesı" gereklıhğı uzerınde durmuş "Basın kendını kontrol edemezse uzucu olaylar cereyan edebılır" demış Şunları da eklemış "Kurallara uymayan gazetelen teşhır etmek gerekır Ben ceza verılsın demıyorum, hapse atılsın demıyorum, ama ertesı gün boyle olmadığını söyleyen bır kurum olmalı" Buna cemıyet başkanı ezelı ve ebedı başkan' Cenkçı şu yanıtı verıyor "Hatta bız bunu daha ılen göturerek basın kartının elınden alınmasını duşunuyoruz ' Sayın Evren lyı bılmedığı, gereğınce ıncelemedığı konularda konuşmakla un kazanmış bır kışıdır Bunu kendısı de acıklıyor zaten* Bır gazetede ıkı buçuk mılyona kıraya verdığı bır daıreden soz edılmesı sanırım lyıce canını sıkmış Boyle bır şeyın açıklanması fena mı oldu, kendısı de gereken duzeltmeyı yaptı, kulaktan kulağa dolaşan soylentıler de boylece kapandı gıttı General Şahınkaya olayında da boyle olmadı mP Gızlı kalan şeylerdır tehlıkelı olan Açıklıktan hıc kımse korkmamalı Basının kendını kontrol etmesıne gelınce Ben öteden berı böyle denetım organlannın gereksızlığıne ınanınm O kadar cok denetım altındayız kı bır de basından seçılecek kıştlerın o kışıler kımler olacak, o denetım organı ılerde kımlerın elıne geçecek, bılınmez denetımlerını kabul etmek basın ozgurluğunu ortadan kaldırmakla eş olacaktır Gazetecının, yazarın ozdenetımı var bır, gazete sorumlularınınkı var ıkı, savcılarınkı var üç, en onemlısı de okurun, yanı kamuoyunun denetımı var dort1 Yetmez mı? 1 SATILIRDOSENİR ODEME KOLAYUKLARIYU ELEMAN ARANIYOR Şantıye Oeneyımlı Inşaat Muhendısı veya Teknıkerı Yukleyıc Operatoru TraKtor Surucusu OİSTAfOCNILİM«AAT*413 2 6 e 173 2 Bayanlar, çocuk bakarak lngılızce öğrenmeyı, ancak Aupaırhk yaparak gerçekleştırebılırsınız 158 53 42 TİYATROYA sınavla ucretlı oyuncu ve muzıs>en * alınacak Tel: 172 78 13,130 65 64 Devren seramık atölvesı 156 19 38 Sekreter 525 30 09 13 5 1976tarıh, 362136 nolu şofor ehlıyetımı kaybettım hukumsuzdur MUAMMER BİLGtN Şebekemı kaybettım, hukumsuzdur TU!\CAY AKDOĞAh 17 27 yaşlannda bayanlar Ingıltere'de çocuğa bak karşılığında lngılızce oğren 158 53 42 Eski Öğretim Üyeteri, Yazarlar Sanatçılar, Gazetecıler Erhan Acar, Fahrı Aral, İsmaıl Beşıkçı, Recep Cüre Arjnan Ekşıgıl, Ümıt Fırat, Mehmet Alşeker, Emır Babakuş, Ceylan Göllücü, Gencay Gürsoy, Yılmaz Işınselı, Ertuğrul Kürkçü, Murathan Mungan, Şadı Ozansü, Erdal Demırkan, Rıza Durak, Özcan Öktem, Serhan Özdemır, Naıl Satlıgan, Gülnur Savran Yücel Sayman Semra Somersan, Kapoglu, F,^n Kaya, Mete Sönmez, Mustafa Sönmez, Emın Tanrıyar, E.Ahmet Tonak, Denız Türkalı Servet Ulusoy İbrahım Tokta, Malık Türk, Muhlıs Turk, Cuma Yıldız Metın Turkoğlu, İrfan Yalçın, Mustafa Yavuz, Bekır Yıldırım, Mahmut Yıldız, Savaş Yılmaz, Gulalı Yurdakul, Metın Yurtseven, İhsan Zafer VEFAT Kıbns eşrafından merhum Doç. Dr. Cemal Pektaş'm eşi, Av. Nalan Banu Akdeniz ve Belgin Dölay'ın anneleri, Av. Altan Akdeniz ve Faruk N. Dölay'ın kayınvalideleri, Sinan, Selim, Yaman ve Mehveş'in sevgili nineleri, merhum Dr. Enver Pektaş ve Münevver Pektaş, Nil Dedezade ve Neylan özdemir'in yeğenleri Emekli öğretmen Sendikacılar ve İşyeri Temsilcileri Mehmet Demır, Cıhan Akkaş, Osman Akınkay İlhamı Aras, Müfıt Ankan Ayhan Arslan, Cıhan Arslan, Cevdet Aşkın, Muammer Başkan Erhan Buldanlığlu, Irfan Cüre, Y.Kemal Çoban, Leman Fırtına, Mustafa Köksal Zekı Dağlı Adem Demırcı, Bahattın Elalmış, Erhan Fıratlı, Nebı Gümüşlu, Erhan Günçıner, Murat Karabulut, Hüseyın Korkut, Recep Kotıloğlu, Mustafa Kurukafa, Salıh Oda, R,fat Kendırhgıl, Tutuklular ve Hükümlüler Adem Oz, Hamı Özer, MehmetÖzgen Cengız Özkan A.İhsan Özkök, İsmet Öztürk, Mustafa Öztürk, Vehbı Paksoy, Tuncer Sarptunalı, Alı Galıp Sayılgan, Hasan Taşdemır, J SALİHA PEKTAŞ 25 Kasım 1987 günü vefat etmiştir. Cenazesi 28 kasım cumartesi günü (bugün) Teşvikiye Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Zincirlikuyi' Mezarhğı'na defnedilecektir. SEÇİM YARIN GEÇ KALMAK İSTEMİYORSANIZ BU KİTABI M TURKER SOYATA Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Yurtdışından İsmaıl Metin Ayçıçek, Ergun Aydınoğlu, Esra Koç, Şakır Erkut, Suleyman Kırteken, Melahat Sarptunalı Mahır Salıh Sayın, Muslüm Şahın, Bulent Uluer YOK AŞLINDA BtRBIRtNİZDEN FARKINIZ TURKIVED€ AL*TURKAMEI)K*M P*RTUR PO.ITIUCI./U) VE KnCMİ&J» VEFATLAR İÇİN Yurtıçı, yurtdışı cenaze nak ledılır, cenaze ılaçlama, malzeme, tabut, butun ışlemler, hassasıyetle, suratle yapılır Işletmede ayrıca, 18 ambulans mevcuttur Cenaze ılanlarında, hızmet bedelı alınmaz İSLAM CENAZE IŞLERI 147 20 06 140 68 86 İSTANBUL 5. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN GAİBE VE 3. ŞAHISLARA DUYURU Mahkememızın 1985/484 esas sayılı dava do^vasında, Hazıne ta rafından açılan davada Emınonu Saravishak Mah Değırmen So kağında kaırı 699 ada, 10 parsel sayılı 39 m mıktarındakı Kadıasker Elhaç Omer Efendı tarafından icarelı arsanın tamamı Huse>ın oğlu Mehmet Alı adına kavıllı olduğu, tapuda ısmı vazılı bu şahsın adre sının tespıt edılememesı nedennle kayvumlukla vonetıldığı ılen surulup, kayıt malıkımn M K nun 530 maddesı uvarınca gaıplığıne karar verılmesı ıstenılmekle \e hakıralığımız».e vapılan tahkıkatın so nucu ıddıayı destekler nıtelıkte gorulmekle, ışbu ılan larıhınden ıtı baren 1 yıl ıçınde gaıbın, >a da gaıbı tanıjanlann mahkememıze muracaat ederek bılgı \ermelerı aksı halde adı geçenın gaıplığıne karar verıleceğı ılanen duvurulur Basın 30008 ŞİŞLİ 2. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN ifGUR VAVINLARI BU6ÜN MUTLAKA OKUYUNUZ Dosva No 198^ 103 Yasef Dovadva taratından gaıpler Isak Franko Adela Franko Zumbul Franko alevhıne a<,ılan gaıplık davasının vapılan yargıla masında Beyoğlu H a a Mımı MahellesıGalata/Istanbul ıkamet eden davalılar kak Franko Adela FrankoZumbul Franko tum aramalara rağ men bulunamadığından kendılennı tanı\anlann \eya açık adreslerını bılenlenn keza mırasçı Isak Franko'nun ^ocuklan da kızı Ester, oğ lu Nesım ın şahıt olarak dınlenmelen n,ın >argılamanın bırakıldığı 19 2 1988 saat 9 ' 0 dakı duruşma gununde hazır bulunmalan, da valılann a«,ık adreslerını bılenlenn hakımlığımızın 1987/103 esas sa vılı dosvasına asik adreslerını duruşmanın bırakıldığı 19 2 1988 saat 9 30 a kadar bıldırmelerı ılanen teblığ olunur 24 11 1987 Ba^ın 11934 T.C MALİYE VE GUMRUK BAKANLIĞI GELİRLER GENEL MUDURLUGU STAJYER GELİRLER KONTROLORLUGU GİRİŞ SINAVI Malıve \e Gumruk Bakanhğı Gehrler Genel Mudurluğu'nce 9 10 11 Aralık 1987 tanhlerınde saat 9 00'da başlamak uzere \nkara, Istanbul ve Izmır de Staj>er Gelıder Kontrolörluğu gırış sınavı ayilatakıır Sınavı kazananlar, uç vıllık staj donemı sonunda vapılacak "yeterlık sınavı"nı da kazandıkları takdırde gelırler kontrolöru olarak göreve devam edeceklerdır Sınava katılabılmek ıçın a) Devlet Memurlan Kanunu nun 48'ıncı maddesındekı nıtelıklere sahıp olmak, b) 1 1 1987 tarıhı ıtıbarıyla 30 >aşım doldurmamış olmak, c) Siyasal bılgıler, ıktısat, ışletme, hukuk, ıktısadı ve ıdan bılımler fakultelerını (YÖK Teşkılatı hakkındakı 41 sayılı kanun hukmündekı kararna me ıle fakülteye dönuşturulen ıktısadı ve tıcarı ılımler akademılerınden mezun olanlar dahıl) ve>a yukanda ısımlen sayılanların benzerlerı ıle bunlara YOK Başkanlığı'nca denkhğı kabul edılen ulkemızdekı ve vabancı ulkelerdekı fakülte \e yuksek okulların bırını bıtırmış olmak gerekır Isteklıler, sınav ıçın gereklı belgeler ıle sınav konulannt belırten 'smav broşuru"nü Gelırler Genel Mudürlüğu Gelırler Kontrolörlen, Sanayı Cad Alsancak Işhanı Kat 5 UIus/ANKARA adresınden veya Gelırler Kontrolörlen Ankara, Istanbul, lzmır ve Adana Grun Başkanlıklan ıle Ankara'da kı Gelırler Konırolörlerı Eğıtım Grup Başkanlığı'ndan sağlayabılırlrr Başvurulann en geç 20 Kasım 1987 Cuma gunu mesaı bıtımıre Kadar vukarıda belırtılen adrese gereklı belgeler .le bırlıkte yapılması ve>a posta ıle gönderılmesı (posladakı gecıkmeler kabul edılmez) gerekmeuedr Basın 3240? BAŞSAĞLJĞI Petroltş Sendikası Mersin Şube Başkaru Sayın Haluk Kırma'nın sevgılı oğlu TEK S.S. BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MUESSESESİ İLAVE ŞOFOR MAHALLİ YAPTIRILACAKTIR 14 adet kamvonete ılave şofor mahallı tadılatı kapalı teklıf usulu ıle >aptılavakur 2Ihaleye katılmak ı^ın şartname almak mecbundır şart namele SEKIAÇ KIRMA'yı kaybettik. Yavruya rahmet, kederlı ailesine başsağlığı dileriz. AKKO TÜKETİM KOOPERATÎFİ AKDENİZ GÜBRE SPOR KULÜBÜ TEK S S Bogazivi Elk Dağ Mues Md luğu Meşrutıyet Cad Asmalımesut Sok No 63 K a t l . O d a N o 104, Tel 152 3400 22o TepebaşıBeyoğlu Istanbul adresınden bedelsız olarak ahnabılır 3Teklıfler en gev 9 12 1987 gunu saat 10 00 a kadar aynı adreste I kat 110 nolu odadakı muhaberat «ervısıne verılmelıdır 4Kurumumuz 2h86 ia\ılı De\let Ihale Kanunu'na tabı olmavıp, ıhale\ı >apmakta ve\a dıledığıne kısmen ve\a lamanen vermekte ser besmr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle