17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 KASIM 1987 HABERLER CUMHURİYET/9 •RU SEÇİM 87'YE DOĞRU lü "Tiirkiye'ııİB miman" başlıklı kâğıtlara yazılmıs Turgut özal resimlerinden edinenler.. Kazılmış caddelerden atlaya, zıplaya DYP ilçe merkezine doğru yürüyoruz. Sokaklan kaplamış "Ceddin deden, ceddin baban, bep kahraman Türk'milleli.." diye mehter marşlan arasında basamaklan tırmanıp ilçe binasına giriyoruz. Bir kalabalık da burada. Genel Başkan Yardımaa Hnsamettin Cindonık da burada. Akşam için kahve toplantısına çıkmak üzere hazırlık yapıyorlar. 8 numaralı seçim çevresinden 3 milletvekili seçilecek. Bu bolgenin kayıtlı seçmen sayısı 256 bin. Yüzde 85 seçirne katılma oranı ile seçimlerde partilerin bir milletvekili çıkarması için gerekli olan oy 7072 bin civarında hesaplanıyor. Yani 72 bin kadar oy alan parti, bir milletvekili çıkaracak. Ya diğerlerini kim çıkaracak? tşte, kritik soru da bu. Çünku üç milletvekili üç parti arasında bölüşülebilecegi gibi 21 de olabiliyor veya daha da ilginç olanı 256 bin seçmenden 95 bin civannda oy alabilen bir parti üç milletvekilinin üçünü birden alabiliyor. Yani bu bölgede ya ANAPSHP ve DYP'nin birer milletvekili çıkarması ya da SHP ile ANAP'ın üç rrulletvekilligini 21 paylaşması yahut da bir partinin üçünü birden göturrnesi söz konusu. DUYDLK/GORDUK YAIJÇMPEKŞEN Bakırköy: Ağır topların savaş alaıı Istanbul, Türkiye'nin 450 millctveIdlinin 45 tanesini çıkaracak en büyük il. Bu en büyük ilin en büyük ilçesi de Bakırköy. Bakırköy ilçesinden 9 tane milletvekili seçilecek. Yani Zonguldak kadar, Manisa kadar, Hatay kadar milletvekilini tstanbulun sadece Bakırköy ilçesi çıkaracak. Bakırköy ilçesi de seçim yönünden iki bölgeye aynlmış. 8 numaralı ve 7 numaralı seçim çevreleri, sadece Bakırköy'ün seçmenleri için. 8 numaralı seçim çevresı 3 milletvekili çıkaracak. Bakırköy'ün merkezini ve Ataköy, Yeşilköy, Avcüar gibi genellikle E5 karayolunun ahında kalan bölgeleri kapayor. tstanbul'un 8 ayn seçim çevresine yaptığımız yolculuğa önce 8. bölgeden başlıyoruz. Bakırköy'ün merkezine neredeyse bir yıla yakın zamandır gelmemişiz. Bu, her gün on binlerce, ytiz binlerce kışınin gelip geçmeye çahştıgı caddeleri görünce, seçim öncesi acaba ANAP'h Belediye Başkanı Dr. Nad Ekşi, muhalefeti mi destekliyor diye düşünmekten kendimizi alamıyoruz. Tam seçim öncesinde Bakuköy gibi en kalabalık üçenin merkezi bö>'lesıne köstebek yuvasına çevrilebilemez. Ne tstasyon caddesi kalmış, ne Istanbul caddesi. tki üç adam boyu derin çukurlar açılraış caddelerin orta yerine, etrafında da çoluk çocuk veya akşam karanlıgmda büyükler düşmesin diye hiçbir önlem alınmamış. Bakırköy*ün merkezi allak buUak. tstanbuVda bölge bölge seçim FÜSUN ÖZBİLGEN 8. bölge lerinı bir yana bırakıp biraz insanlarla sohbet ediyoruz ki, daha büyük bir dert dökülüyor ortaya. Susuzluk. Çağ atlayan Türkiye'nin en kalabalık ve lüks semtlerinden Ataköy'de, meğer 15 gündür sular akmazmış. "H»BJ BttyökÇekmcce barajı lörealerie apldı ya" diye soruyoruz, "B«nuta fataur akınadıktan sonra.." diye omuz silkiyorlar. Bir başka Bakırköylu tSKİ'den sızmış bir dedikodu olarak şunlan anlatıyor: "Efendim, Bakırköy'ün bizim buIaDdugBmaz nerkez bölgesi 3 milletvekili çıkancak, ANAP ise 6 milletvekili çıkaracak olan 7. bölgeye agıriık veriyor, 9 milletvekili çıkarmak üzere iki ayn seçim çevresine aynlmış olan Bakırköy ilçesi, milletvekili sayısı bakımmdan Zonguldak, Manisa, Hatay gibi büyük illerle başabaş yanşıyor. İstanbul'un 8 numaralı seçim çevresi Bakırköy'ün merkezini ve Ataköy, Yeşilköy gibi deniz tarafmdaki semtlerini kapsıyor. Bu gelişmiş yörelerde bugünlerde sular akmıyor, Bakırköy'ün ortası arkeolojik araştırma merkezi gibi derinine kazılmış, belediye araçları ise ANAP'ın seçim konvoylannda. Avcüar Gümüşpala Mahallesi Kardeşler Kıraathanesi'nde konuşan SHP birinci sıra adayı Mehmet Balkaya, "özal her aileye bir araba vaat edecek yerde her aileye kömür göndersin; tonu 50 bin liradan kömür alabilen var mı?" diye soruyor. Kahve halkı "60 bine yükseldi, üsümemek için buraya geldik.." yamtını veriyor. hı. Soo bombalama olaytan nedeniyle önlemler arttınlmış. Kapıdan binaya eirip çıkan herkesi anyor polisler. Ust kau çıkıp ANAP Bakırköy ilçe merkezine giriyoruz. Kalabalık ve canlı bir hava var seçim öncesi ilçede. Giren çıkan, akşamki kahve toplantılan için hazırlık yapan, bayrak, rozet, broşür hazırlayan, kendine iş icat etmeye cahşan bir yığın insan. Kadınlar da aktif bir biçimde çahşıyorlar. Bu arada kahvelere gönderilmek üzere ses ve video kasetleri hazırlayanlar, bu kasetleri yürütenier, yürütenlere karşı önlem almaya çaİışanlar, ANAP amblemleri ile süs Prof. Cemi Demiroğlu, "Can boğazdan gelir" suzunün tamamen yanlış otduöuna inanıyor, 'Türtderin sorunu yağlı yemeklerin çokluğu" diyor (Fttotraf: Ufar Sa««r) İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ceml Demiroğlu'na göre: 'En İyisi Hastalanmamak...' Bütün mallyetl koyduğunuz zaman, Türklye'de bugünkü şartlarda 10 mllyona çıkar bir amellyat. Blzlm hastanelerimlzde devlet sübvanslyonu olduğu İçin ucuz oluyor.. Yapılacak en lyî şey hastalanmamak.. Bunun da yollan blllnlyor, uygulayacaksmız." Geçen haftayı Batı Almanya'nın çeşitli kentlerinde (Münih, Giessen ve Frankfurt'ta) kalp hastalıkları üzerine bir dolu açıklamayı dinlemekle geçirdim. Giessen ve Frankfurt'ta kalp hastası Türklerin sorunlarını yerinde gordükten sonra, Münih'te yapılan "Lipid Metabolizması Üzerinde 2. Avrupa Çalışması" adlı sempozyumda kalp ve damar hastalıklannın tedavisi konusunda en son gelişmeleri izledim. (Ve tabii pek bir şey anlamadım). Bu çalışmaya Cerrahpasa Tıp Fakültesi adına 4 bilim adamımız da (C. Demiroğlu, S.E. Demirelli, H. Bulur ve R. Olga) bir biîdiri sundular. İstanbul Üniversitesi Rektörü Cemi Demiroğlu'ndan bu çalışmaları okuriarımız için özetlemesini istedik.. Sayın Cemi Demiroğlu, bize bu çalışmalann bir özetini yapar mısınız? Bu çalışmalar, önce damar sertliğine neden olan kandaki yağ maddelerinin tetkiki ve bunlara karşı al/iacak önlemlerin rolü hakkında Avrupa Topluluğu içinde geliştirilen araştırmaların topluca sunulması oluyor.. Kanda yağ neden oluşuyor efendim? Kanda tabii olarak yağ bulunur. Ancak bunun aşırı artması kalp ve damar hastalıklarına neden oluyor.. Bunun nedenleri arasında önce ırsiyet geliyor. Irsi olarak kanda yağ yüksek olabiliyor. Bunun dışında beslenmeyle de kandaki yağ seviyesi zararlı bir şekilde artar. Yine stres gibi asap bozucu bazı olaylar da kandaki yağların yükselmesine neden olur. Hareketsizlik ve sigara gibi faktörler de kanda yağ oranının artması na neden oluyorlar. Kanda yağ fazlalaşınca ne oluyor? Bunu şöyle açıkiayabilirim: Nasıl ki, su borulannın içi kireç tutar ve boruyu daraltırsa, koroner damariarda aşırı yağ bulunması da tıkanmalara yol açıyor ve sonucta enfarktüs dediğimiz olaylar başlıyor. Bu iş beyinde olursa felç dediğimiz hastalıkları geliştirir. Efendim bu soruna bulunan çözümler nelerdir. Münih'teki toplantı bir yenilik getirdi mi? Fazla bir yenilik yok.. Bu konuda çok şey biliniyordu zaten. Yalnız son zamanlarda en gozde çalışmalar, balık yağında bulunan serbest asidin kanda yağ oluşmasını önlediğine dair çalışmalar.. Burada da bu konu üzerinde çok duruldu.. Uzun süreden beri Eskirnoları inceliyorlar. Çünkü Eskimoların kanında kolesterol oranı en düşük seviyede.. Neden böyle oluyor?. Araştırılıyor, Eskimoların sadece balık yedikleri görülüyor. Bundan sonra çok ciddi şekilde araştırmalara girişiliyor. Gerçekten balık yağının öz maddesi konsantre edilip kapsül halinde hastaya verildiğinde sorunun azaidığı görülüyor.. BaJık yağı değil.. Sadece özü mü? Evet... Konsantre edilmiş balık yağı.. Balık yağının içindekı maddeler ayrılarak özü ilaç haline getirilmiş.. Yoksa sorunu çözmek için çok fazla miktarda balık yağı içmek gerekirdi.. Bu da imkânsız.. Bunun mekanizmasını açıklayabilir misiniz? Balık yağı neden diğer yağları yok ediyor.. "YANLIŞ BESLENİYORUZ" Yok etmiyor, ama çoğalmasını önlüyor. Kanın pıhtılaşmasını, bilhassa trombositlerin birbirine yapışmasını ki esas olay odur önlüyor. Cemi Bey, kalp hastalıkları açısından Türklerin durumu nedir?.. Biz çok yağ tüketen bir ülkeyiz. Bilhassa köylerde devamlı olarak hayvandan elde edilen yağlar yeniyor. Biz şehirde belki yağı alınmış peynir yerken, onlar tam yağlı peynirle besleniyor. Sonra yağdan ve kolesteroldan çok zengin bir gıda olan yumurtanın sarısı.. Biz çocukluğumuzdan beri çok yumurta yiyen bir ulusuz.. Bunun yanlış bir beslenme tarzı olduğu ortaya çıktı.. Fakat biz fakir bir ülkeyiz.. Zengin ülkelerde bunlar daha çok tüketilmiyor mu? Tüketiliyor,. Zaten koroner hastalıklarına da bilhassa zengin ülkelerde rastlanıyor. Onun için bunun bir adı da "menecer hastalığı"dır. Yani adam yer, içer, oturur, şişmanlar ve bu hastalığa yakalanır. O zaman bizde fazla olmaması lazım.. Çünkü genellikle kötü besleniyoruz.. Bizde sorun yağlı yemeklerin çokluğu.. Ve bilhassa hayvanı gıdayla beslenmek.. Mesela kuyruk yağı yenilir bizde.. Dünyada başka bir yerde yendiğini sanmıyorum. Belki bazı Asya ülkelerinde de vardır.. Yağın cinsi çok önemfi.. Hayvani yağlarda doymamış yağ asidi çok azdır.. O bakımdan zaraıiıdır. Nebati yağlardan katılaştırılarak yapılan margarinler de hayvanı yağların aynıdır. Sıvı yağlarda ise doymamış yağ asidi fazladır.. O yüzden damarlar için faydalıdır.. Fakat en faydalısı tabii balık yağıdır ama p da gıda maddesi olarak kullanılamamaktadır. llerde ıslah edilip kokusu değiştirilirse belki de kullanılır. Şimdilik mısırözü yağı, ayçiçeği yağı, zeytinyağı pibi yağlar sırasıyla faydalıdır.. Kısacası katı yağları gıdadan çıkarmak lazımdır. Bunun dışında sigarayı kesmek, hareket etmek ve streslerden kaçınmak gibi tedbiıier şart.. ARTIK CAN BOĞAZDAN GELMİYOR Hocam eskiden kalp hastalıkları bu kadar konuşulmazdı.. Birdenbire çok sözü edilmeye başlandı. Ne oldu? Ne değişti? İnsanlar çok fazla mı besleniyor? Tabii bunun çoğalması daha iyi beslenmeden olabilir.. Fakat bir söz vardır "can boğazdan gelir" diye.. Bu yanlış mıydı tamamen?. Tamamen yanlıştı.. Ama yanlış olduğu bilinmiyordu.. Çünkü teşhis azdı.. Elektro mesela.. 45'li yıllardagirdi Türkiyeye.. Eskiden "yemek yedi, çatladı" denirdi. İnsan çatlamaz hiç bir zaman.. Ya beyin damarı çatlamış ya da kalp damarlanndan biri çatJamıştır.. Enfarktüsten veya beyin kanamasından gitmiştir. "Eceli geldi" denirdi. Şimdi biliyoruz ki, damariarında bir sorunu vardı.. Peki efendim dünya star.dartları açısından Türkiye'de kalp hastalıkları normaJin altında mıdır, üstünde mi? Türkiye'de bu konuda ciddi bir araştırma yapılmamış. Ama zannediyorum ki fazla bir fark yoktur. Aynı şekilde beslenen dünyadaki diğer bölgelerden farklı değildir durum.. İyi bir araştırma yapılsa, hemen hemen aynı çıkar. Korrtrol olarak ne yapmak lazım efendim? Türkive'deki hastanelerin durumu malum.. 45 ay sonraya gün veriliyor. Hatta bir yıl sonraya bıle gün verildiği oluyor. Hayır, o kontrol için değil.. Kontrol için sıraya gerek yok.. Bir hafta içinde, nihayet 10 gün içinde olur. Ama hastalık çıkmışsa o zaman biraz sıra var.. Gerçekten şimdi bir ameliyat için 45 ay sonraya gün veriliyor.. Çünkü acil vakalar gelmeye başladı.. Hastayı önce enfarktüsten kurtarmak lazım.. O zaman acil olmayan bekliyor. Yetişmiş eleman sıkıntısı çekiyoruz.. EN İYİSİ ÖLMEK Mt? ~ Ayrıca ameliyatlar çok pahalı.. Neden bu kadar pahalı.. Çünkü kullanılan malzemelerin büyük çoğunluğu atılıyor. Bu malzemelerin yüzde 90't dışardan ithal ediliyor. Fiyatları çok yuksek. Dolar, durmadan artıyor. Onun için bir ameliyat 455 milyona çıkıyor. Şimdi ona da çıkaramıyoruz... Bu, işin maliyeti midir yani? Maliyeti.. Hatta devlet bir ölçüde sübvanse de ediyor.. Bunu özel bir hastane yapsa, kâr da edeceği için daha yüksege yapacak.. Bir anjiyo cihazı birkaç milyar lira.. Bir ampül bugün 3040 milyon TL.. Bozulduğu zaman onu hangi hastanın hesabına yazacaksınız. Bütün ma onan için baradan kısüklan vanalan o yana çevirip eskiden hic sn gitmeyen o bötgetere biraz su vererek seçün yatınmı yapmaya çalışıyoriar, böytece biz de susuz kaüyoruz." Bomba önlemleri Bunlar, halkın arasındaki seçim dedikodulan. Biraz da partiler ve partililer ne yapıyor diye dolaşmaya çıkıyoruz. ANAP binası mınibüs yolu üzerinde, binanın dışı bayraklarla (anlı ve petekli kuşkusuz) dösenmiş. Kapının önünde polis arabaları ve silahlı nöbetçi polis timleri. Apartmanın yandan girişine yaklaştığınızda bir karavan, içinde polis kararga ANAP'h talihsiz şöhretler 8. bölgede ANAP'ın adayları biraz talihsiz bulunuyor. Antalya'dan milletvekili iken bakan olduğu halde, kendini o bölgede şanslı görmediği için adayhğını Bakırköy'e kaydırmış Sudi TürH ile (daha önce Bakırköyde tapucu Sudi olarak ünlendigi de anlaulıyor) yine başansız bir bakan olarak kabineden uzaklaştınlmış ve Mardin olan seçim çevresini bu bölgeye taşımış Necat Eldem, 8. bölgede ANAP listesinin ilk ikinci sırasında yer alıyor ve Bakırköylü ANAP'lılann bile tepkisini çekıyor. Türel, bugünlerde "yogun işleri nedeniyle Ankara'da" bulunuyormuş, birkaç gün sonra bölgeye gelebilecekmiş. Daha önce gelip buralarda bir tur atmış. Bu arada Avcılar'da bir kahvehanede olanlar da arkasından tatlı tatlı anlaulıyor. Turel'e kahve halkından biri demiş ki, "Bakan Bey, seçinıden seçime gdiyorsunuz aıamıza.." Türel şöyle bir bocalamış ve cevap vermiş, "Eb siz de seçimden seçinc oy veriyorsunuz.." Vananın yönü degişti Ya merkezden kcnar semtkre doğnı dagılan caddeler ve sokaklar? Onlardaki çamur ve perişanligl anlatmaya biç gerek yok. Sokak ve çamur iş SECÎMKULM Aytaç Durak'ın titizliği Adana (Ufnk Tekin) Belediye ba$kanlan arasında, "basm topfauıüsı düzenleme rekorn"nu elinde tutmaya devam eden, "başkanlar başkanı" Aytaç Dnrak, geçenlerde bir basm toplantısı daha düzenledi. Belediyeye siyaseti sokmadığjnı her defasında yinelemeyi adet edinen Ehırak, son toplantıda da 1984 yılında göreve ilk başladığında bir gazeteye verdiği, "Belediyeye siyaseti sokmayacagun" başlıklı demecinin yer aldığı büyütülmüş fotokopiyi gösterdi. Yine belediyeye siyaseti sokmadığını söyleyen Durak, Başbakan özal'ın siyasi amaçlı Adana gezisinin ön haberini belediyede düzenlediği basın toplantısıyla veriyor, ertesi gün aynı konuda ANAP'ta düzenlenen basın toplantısının da "onur konuiu" oluyordu. Durak'tan randevu almaya çalışan gazeteciler, "ANAP'ın mahalle toplantısına, köy gezisine gidecek vakti yok" yarutını alıyorlar, belediyenin henüz tamamlanmamış konutlar için üst üste dağıttığı tapularla ilgili törenlerin baş konuklan ise ANAP'hlar oluyordu. OSEÇMDENBUSEÇIME yerli Aday, durmadan bağmyordu: "Bu adam benden öğrendiklerini sattyorf "öyle olacak, benim bildiklerim yerli yerinde duruyorT Aklı gellrse "Bizim Ahmet Bey'i aday göstereceğiz." "T&hu, bekle de akh başına gelsin:' "Aklı başına gelirse hiç aday olmaz." Beaüt »daylıkta gftgflm var "Ne düşünüyorsun ustat?" "Senin düşündüğünü:' "Demck adaylıku gozun varT P a r a y ı lcat edeaüm Avukat, güzel ve genç adayın davasını kazanmıjü. Aday çok seviniyordu: "Size olan borcumu bihnem ki nasıl ödesem?" "Ah, parayı icat edenin gözü kör oUun." Isınmak için kahveye Refah Partisi ve DSP, bu bölgede etkin degil. SHP ise tüm ağır topları ile asılıyor. SHP'nin ilçe merkezinde ka^^ dınlar oturmus, güçsüz oldukları mahallelere brosürler hazıruyor ve postalama çalışması yapıyorlar. Avcüar Gümüşpala mahallesindeki Kardeşler kıraathanesine, sohbete katılmak üzere takılıyoruz peşlerine. &. bölge adayları Mehmet Balkaya, Mehmet Tuncalp ve Ayla Akbal^ ın yani sıra Metin Tuzun'ler, Erhan Işıl'lar konuşmacılar arasında. 7. bölge adayı olmakla birlikte eski ilçe başkanı Yüksel Çengel ve yeni ilçe başkanı Baki Darmus da bölge halkının sevip alkışladığı isimler. SHP'nin birinci sıra adayı Balkaya, gayet pratik bir biçimde açıklıyor düşüncelerini: "özal, her aileyi araba nhlbi yapacagıu söylemiş, her aileye kömür «»t*«w»"ı üşöroeyeliııı yeler" diye başlıyor söze. Kahveyi tıkhm tıklım dolduran Avcılar'uı gecekondu kesimi insanlan hemen söze kanşıyorlar: "Ne arabası sahibi edecekmiş bizi. d arabaa mı?" veya "Kömiinin tonu 60 bine dayandı, uşumemek için kahveye çıkıyoruz, evde komur yok.." Konuşmacüan dinlerken bir yandan da cin gibi bir küçük oglanla sohbet ediyonız. Necip, henüz 13 yaşında. Babası at arabası ile kumçakü taşıyonnuş. Anası ev kadını. Üç karde$i daha varrmş. "tlkokulu bitintim, şimdi okumuyorum. berber yanında çalışıyorum, bahşis alı>orum" diye özetliyor yaşamını. Çağ atlayan Türkiye'nin en büyük kcnti tstanbulun hallice semtlerinden Avcüar'dan bir insan manzarası. Necip'in annesi, özal'a oy atacakmış, babası Demirel'e. Kendisi ise bu işlerden anlamıyormuş, zaten ilkokulu bitirmiş, ama daha okumayı yeni söküyormuş, berber dükkânına alınan Tan gazetesinin büyük başlıklannı heceliyormuş. Çağlar çağ atlattı Barsa (Levent Gençeili) Kışın yollan 2 ay kapalı kalan, 1950 model otobüslerle ulaşım sağlanan Bursa'nın 2. seçim bölgesinde yer alan beldeler, 29 Kasım öncesinde çağ atladılar. Ama bu kez ANAP'hlann değil, en çağdaş ulaşım araçlarını köylulerin ayağına getiren DYP'liler sayesinde başardılar. DYP'nin 2. bölge 1. sıra adayı Cavit Çaglar'ın, helikopterli seçim ediyoruz. Çağlar ve DYP'üler, helikopterli şovlannı Eşkel'den başlattılar. Eşkel'e fyelikopter ile inen Çağlar, 500 SEL propagandasından söz Mercedes ile taşlı topraklı köy yollanna daldı ve köylü gençlere, "faizsiz dügün kredisi" vaadinde bulundu. Deniz kıyısındaki ilçelerde helikopterli propagandayı tamamladıklannı söyleyen DYP'li yöneticiler, sıranın şimdi dağ bölgesindeki ilçelere geldiğini aktanyorlar. Hasatım halen daha ilkel araçlarla toplayan Keles'li, Harmanak'h ve Orhaneli'li, seçmenler önumüzdeki günlerde Nergis Air'e ait helikopterin, pervane sesleriyle günlerine başlayabilirler. OkouMi y k f r Adayın kopeği kaybolmujtu, OzulOp duruyordu. "Neyin var?" "Köpegnn kayboldu." "Üzttlme gazeteye ilan veririzT "Okuması yok ki?.. Kttr dileaei tatU yapıytr Aday, dilenciyi gördu: "Aaa, siz kör degil miydiniz?" diye sordu: "Kördum ama bugun tatil yapıyonım." \aıgıç sert bir sesle adaya sordu: "Suçlu olduğunuzu kabul ediyor musunuz?" "Bflmiyonun sayın yargıç, henfiz ' " " H » n dinlemedimr DSP'liler bozuk Manisa (Yüksel Gördes) Bnlent Ecevit'in Sultanönü'ndeki açıkhava toplanüsına ilginin azlıgı, DSP milletvekili adaylannın moralini bozdu. Ecevit'i dinleyenler arasmda SHP ve DYP'üler, DSP'lilerden fazlaydı. Kendi aralannda topluluğun değerlendirmesini yapıyorlardı: İSTANBUL SEMİNERLERİ OSMANLI TOPLUM YAPISI TARTIŞMALARI Konuşmaci: Haiil BERKTAY BILAR Eskkten y»mefc yedi, çatiadı' denirdi.. Insan çatlamaz hlçblr zaman.. Eskiden •eceilgekir denirdi. Şlmdl biliyoruz kl, damarlannda bir sorunu vardı." liyeti koyduğunuz zaman Türkiye'de bugünkü şartlarda 10 milyona çıkar bir ameliyat.. Bizim nastanelerimizde devlet sübvansiyonu olduğu için ucuz oluyor.. O zaman garibana ölmekten başka care , kalmıyor. 5 milyonu kaç kışi verebilir?. Yok, o kadar değil.. Sigortalı işçi ise sigorta karşıhyor ameliyat masraflannı. Memursa aynı şekilde.. Ama tabii yapılacak en iyi şey hastalanmamak.. Bunun da yollan biliniyor, uygulayacaksmız.. Aman hocam, bir kere daha sayar mısınız bu konudaki önlemleri?.. Dediğim gibi önce diyet, başta geliyor.. Hayvani gıdalardan kaçmak, nebati/vejetal (sebze) rejime geçmekte büyük yarar var.. Et olarak balık ilk tercih olacak.. Sonra yağsız tavuk eti, daha sonra yağsız sığır eti.. Diğerleri hiç mi yenmeyecek? ALKOL V»R AMA AZ... Hayır, yenecek tabii. Bilhassa gençlerde büyüme için gereklidir protein.. İyi beslenmezse beynin gelişmesi geri kalabilir.. Gençlerde proteine önem vereceğiz.. Ama muayyen bir yaştan sonra bilhassa erkeklerde kalp, damar hastalıkları, kadınlarda daha az görülüyor bunlara dikkat etmek lazım.. Sonra hareket edilecek.. Ama bu hareket en fazla yürüme şeklinde.. Çünkü ağır sporlarda, hatta koşmalarda ölümler görülebiliyor.. Belli bir yaştan sonra yapılacak tek spor hızJı yürüme... Son olarak hocam.. Alkol konusunda tıp uzmanları fikir değiştirdiler mi? Yoksa hâlâ alkolün kalp ve damar hastalıklarına iyi geldiğine inanılıyor mu? Alkolün bu hastalıklara iyi geldiği falan yok.. Hele çok alındığındatam tersine zararlı.. Kanı sulandınr derier alkol için.. Evet içtiğiniz zaman sulandınr, ama sonra idrar çıkartarak vücuttan suyu çeker.. Yalnız içkinin bir iyiliği var kan yağları üzerinde.. Az içikJiği zaman bunun altını çiziyorum • az içildiği zaman yüksek dansiteli yağları arttırryor.. Yüksek dansrteli yağlar da koruyucu yağlardır. Zaten damar ilaçlarının da işlevi budur aşağı yukan. Nedir buradaki ölçü Hocam? "Az" ne kadardır? Kilo başına yarım gram.. Mesela rakıda yüzde 40 alkol vardır. Yani 100 gram rakı içerseniz 40 gram alkol almış olursunuz ki, işte 80 kg'lık bir insanın günlük alabileceği azami doz budur. KİTLE İLETİŞİM Konuşmacılar: Engin Alçora, Yazgülü Aldoğan. Veysel Batmaz, Murat Belge, Turgut Çevıker, Özcan Ertuna, Tuğrul Eryılmaz, Uygur Kocabaşoğlu, Cüneyt Koryürek, Oktay Kurtboke, Nılüfer öktem, Cetin Özek, Ersin<5alman, Haluk Şahin, Hıfzı Topuz, Sezgin Tuzün, Hıncal Uluç, Erdal Yavuz, Hılmı Yavuz vd. "Ecevil bitmiş!" DSP Manisa 2. bölge 1. sıra adayı Avukat Hüseyin özdogan, genel başkamn 2. bölge olan Salihli'de de bir konuşma yapmasını istiyordu. Salihli'ye daveti kabul etmeyen Ecevit'in, "Siz çalışm, kazanın, ben sizi Ankara'da bekliyorum" yanıtı, özdoğan'ı gücendirdi. DOĞA BİLİMLERİ VE TEKNOLOJİ Konusmacılar: Turtcay Altuğ. Murat Belge, Reşıt Canbeylı, Adnan Ekşıgil, FiKre» Kortel, Metın Özek, Iskender Savaşır, Semra Somersan vd. HAK VE ÖZGÜRLÜK Konuşmacılar: Rona Aybay, Fatmagül Berktay, Orhan Dilber, Yıldırım Koç, Murathan Mungan, Özcan Öktem, Naıl Satlıgan, Gülnur Savran, Sungur Savran, Yücel Sayman, Bülent Tanör vd. İNSANKÜLTÜRUYGARLIK Konusmacılar: Asaf Savaş Akat. Murat Belge.Faruk Birtek,Reşıt Canbeyli, Adnan Ekşigil,iskender Savaşır Yücel Sayman vd. KAOIN ARAŞTIRMALARI Konuşmacılar Duygu Asena, Zeynep Avcı, Fatmagül Berktay, Yıldız Ecevıt, Nükhet Sirman Eralp, Stella Ovadia, Ayşe Öncü, Ferhunde Özbay, Gülnur Savran, Yücel Sayman, Semra Somersan, Şirin Tekeli, Yaprak Zihnioğlu vd. Denizli (Ömer Yartseven) Başbakan largut Özal'ın aniden rahatsızlanması DYP'lileri de rahatsız etti. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dnlger, özal'ın bir an önce iyileşerek seçim arenasına gelmesini istediklerini belirtti, "Kendisiyle gflreşmek istiyornz. Ama önce saglıkiı obnaa lazım. Eşit koşullarda güreş tutmak için bu şart" dedi. Dülger, Ozal ile son iki yıldır boks maçı yaptıklarmı da savunarak, "Maçımız bennz bitmedi. Birinci ynmmğa referandumla yedi. Şimdi sıra iidnci yumnığu Ynracagımız 29 Kasım «eçimkriade. Tahmin ediyorum ki, bn kez nakavt olacak" diye espri yaptı. DYP'nin kurucu genel başkanı ve Denizli 1. sıra milletvekili adayı Yıldınm Avcı ise özal'a acil şifalar düeyerek sabırsızlıkla kendisini beklediklerini söyledi. 'Özal'la maçımız sürüyor BİREY VE TOPLUM Konuşmacılar Erhan Acar, Murat Belge, Halil Berktay, Atila Eralp, Sirman Eralp, Gencay Gürsoy, Orhan Koçak, ilber Ortaylı, özcan Oktem, Ferhunde özbay, İskender Savaşır, Gülnur Savran, Semra Somersan, Şahika Yüksel vd. Ne sağa ne sola yaranabiliyor DYP'nin birinci sıra adayı Uhaaz ,\ Hastörk, eskiden i \ Halkçı Parti'nin 11 Genel Sekreteri ve 'J Necdet Calp'in sağ kohı olan Yılmaz '•'a. **Hastürk'ün U kendisi. Parti değiştirdigi için şimdi ne sağa ne sola yaranabiliyormuş. Bu nedenle 8. bölgede DYP'nin pek kuvvetli olmadığı anlatüıyor. Buna karşın Refah Partisi'nin eski MSP döneminin müsteşarlarından Yahya O£nz, kuvvetli bir aday sayılıyor, ama bu 8. bölgede de Refah'ın parti olarak gücü yok. Dar bölge sisteminde adaylann etkisinin ne ölçüde olacağı da ayn bir merak konusu. Yani partiye göre mi, yoksa aday ismine göre mi oy dağuimı olacağı henüz kestirilemiyor. ŞAĞLIK VE SAĞLIK İDEOLOJİSİ Konuşmacılar: Erdal Atabek, Gencay Gürsoy, özdemır İlter, veli Lok, Özcan Öktem, Coşkun Özdemır, Metin Özek, Burhan Şenatalar, Nejat Yazıcıoğlu vd. EMEK SERMAYE ÇELİŞKİSİ Konuşmacılar: Cengız Arın, Tülay Arın, Çağlar Keyder, Naıl Satlıgan, Sungur an, E. Ahmet Tonak vd. SİYASET Konuşmacılar Asaf Savaş Akat, Rona Aybay, Haluk Gerger; Çağlar Keyder, Cemıl Oktay, Çetın Özek, Naıl Satlıgan, Gülnur Savran, Sungur Savran, Gencay Şayian, Şirin Tekelı vd. SAVAŞ VE BARIŞ Konuşmacılar: Yazgulü Aldoğan, Reşit Canbeylı, Uğur Celasun, Ferıt Edgü, Mengü Ertel, Tan Oral, Metın Özek, Ali Sırrnen, Gencay Şayian, Alaaddın Şenel, Ali Taygun, Şınn Tekelı, Haluk Tosun vd. KONUT, KENTSEL YAŞAM, ÇEVRE SORUNLARI Konuşmacılar: Erhan Acar, Ihsan Bilgin, Burak Boysan, Aydan Bulca, Erım Mehmet Karaören, Mine Kazmaoğlu, Şemra Somersan vd. CİNSELLİK Konuşmacılar: Halıl Azizterli, Reşit Canbevli, Ferit Edgü, Mengü Ertel, Tan Oral, Öget Öktem, Çetın Özek, Metın Özek, llhan Selçuk, Turhan Selçuk, Alaaddın Şenel, Şahika Yüksel vd Resmi plakah araba Bakırköy'ün Osmaniye mahallesinde konuşan Necat Eldem'in ne diyecegine bakmak üzere o yana gidiyoruz. Sokaklar girilmez bir halde. Siyah resmi plakalı araba seçim gezisine gelmiş, ama çamura saplanmış, çıkamıyor. Bu arada son model beyaz bir Mercedes de "Size selam getirmiüsemnı" diye dolanıyor ortalarda. ANAP'ular, özal selamı ile işi bitinneye çalışıyoriar. İKTİSAT POLİTİKALARI ALTERNATİFLERİ Konuşmacılar: Asaf Savaş Akat. Seyfettın Gürsel. Kayıtlar sürmektedlr. Semlnerler 30 Kaaıırfda başlayacaktır Mres: ilk Belediye Cad. Kuçük Tünel Han No: 5 Kat 2 Daire 5 TÜNEL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle