28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 EKİM 1987 HABERLERİN DEVAMI CUMHURIYET/13 Kadına dayağı protesto (Baştarafi 1. Sayfada) CHP'liydiler. 12 Eyiül öncesi, lider olarak Ecevit'i bellemişlerdi. 1983'te Halkçı Partiye oy atmışlardı. Referandumda kimi "evef kimi "hay/r" oyu kullanmıştı. Bugün SHP'liydiler, Erdal İnönü'ye sempati v© saygıyia bakıyorlardı. Neden DSP değil de, SHP? Niye Ecevit değil de, İnönü? Dinlediklerimi kâğıda geçiyorum: "1974te geldtğinde bir liralık buğdayı iki lira yeptı. Unutmayız onu. Bizler için çok şeyler yaptı Ecevit. Ama sonra yüzüstü bıraktı bizi." "Çiftçye çok iş yapmışbr. LJderimizdi o bh zim. Reyimizi hep ona verdik. Ama geimedi, birieşmedi..." "Buralan, her taraf yağ fabrikasıdır. Buralarda yağ bulunduramadı başbakanken. Bak bu skjarayı bulamadık. VWc arük, denedik onu bir defa. Reyimiz inönü'nün..." "Onun peşinden çok gittik. Bu defa hayırl Hem o tek başına ne yapacak ki? Kadrosu yok etrafında..." "Geiip katılsaydı, birieşseydi. Partiler kurulurken haber gönderdik, parti kurulsun istemedi. Şaşırdık kaldık. Bugün de bötüyor" "Ağıriık, kuvvet bugün burada. Reyimin boşa gitmesini istemem. Bundan Özal k&riı çtkar" Ecevtt'e karşı son birkaç yıldır izlediğımiz burukluk, terk edilmişük duygulannın daha da yoğunlaşlığı dikkatimizi çekti. Hatta bu durum yer yer aktablmış, ihanete uğramış insanların psikolojisine dönüşmüş. Çoriu'nun Cumhuriyet Alanı'nda, aynı meydanda, 1973 ve 1977 seçim kampanyalannda umutta, heyecanla, coşkuyia Ecevit'i destekleyen, oyuyla CHP'yi iktidara tırmandıran o kasketli adam, bugün niye ona yüz çevirmişti? Neden DSP'ye oy verirse, bunun Ozal'a yarayacağını düşünme noktasına gelmişti? Bir zamanlar tüm umudunu bağladığı liderinin sonradan yarattığı düşkırıklığından mı? "Yani'Y1 "esW"ye yeğlemek, "denenm/s'ien kaçınmak mı? Ozal'a karşı yeni bir siyasal ağıriık yaratmanın, bugün için bir başka çaresini göremediği için mi? Hangisi? Soruları uzatmak olası. Belki de bu sorular, tek tek kendi başlarına ya da toplu halde yanıtlan da içermektedir. 1 Kasım'a, siyasal tarihimizin en ilginç genel seçimlerinden birine doğru gidilirken, sosyal demokrat kesimde iç hesaplaşmalar, durum saptamaları gittikçe yoğunlaşacaktır. ANAP'ın, liderinden Meclis Başkanına kadar, hukuk devleti kurallarını bu denli hiçe saydığı bir dönemde solun, sosyal demokratların bütün bunları ciddiyetle düşünmelerinde hiç şüphesiz sayısız yarar vardır. • SHP'nin meydan gösterisi canlı ve coşkuluydu. Bir yıl öncesiyle, ara seçimlerle karşılaştırılamayacak kadar profesyonelce örgütlenmişti. Ses düzeni, otobüsler, minibüsler, kalabalığın lidere hazırlanması vs. SHP'nin de artık gittikçe partileştiğini göstermekteydi. Bir başka gösterge de, Sayın İnönü'nün hitabet grafiğinin yükselmeye devam etmesiydi... Ne olur? Kampanyanın daha başındayız. Günler geçtikçe, daha sağlıklı öngörüler yapılabilecektir. Şimdilik bekleyip izlemekten başka çare yok. Sağduyusundan mı?.. (Baştarafi 1. Sayfada) Aralarında bırçok yazar ve sanatçı ünlülerin de bulunduğu şerüikte toplanan kadınlar, ülkemizde kadına dayağın kökeninde tarihsel ve toplumsal bir çok nedenin bulunduğunu. vurguladılar. "Kadın Çevresi ve Aynmcdığa Karşı Kadın Dernegi"nin ortaklaşa düzenledikleri, "Kadına Dayagı Protesto" şenliği, dün Edirnekapı'daki Kariye Müzesi bahçesinde gerçekleştirildi. Şenliğin açılış konuşmasını yapan Düzenleme Komitesi Başkanı Doç. Dr. Şirin Tekeli, şenliğin, 17 Mayıs 1987 tarihinde İstanbul'da yapılan protesto yürüyüşünden sonraki ikinci dayanışma eylemi olduğunu belirtti. Konuşmasına "Kadına dayak nasıl bir Gazetecflere yapılan saklınlar kınandı Haber Merkezi Çağdaş Gazeteciler Derneği ve Parlamento Muhabirleri Demeği, gazetecilere yapılan saldınlan kınadı. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Sekreteri tsmet Demirdögen, SHP Parti Meclisi üyesi Cahit Angın'ın Hürriyet gazetesi muhabiri Emin Koç'u tokatlamasıyla İstanbul'da Cumhuriyet gazetesi muhabiri Fahrettin Kerim Avcı'nın polis tarafından görevini yaparken dövülmesi olaylannı kınayarak, "Artık bu tür ilkel davranışlann son bulmasını diliyoruz" dedi. Parlamento Muhabirleri Derneği Başkanı Ercan San da, Koç'a yönelik saldırı konusunda, "Saldın sahibinin ana muhalefet partisinde karar organı üyesi olması da endişe vericidir. Saldırganın, 'Bu kişi hak ettıgi muameleyi görmüştür' şeklindeki açddaması ise, ilkel bir düşüncenin arünüdür. Bn, dognıdan dognıya basın özgürlüğüne yoneltitaniş bir darbeden başka bir şey değildir. SHP'nin gerekli idari tedbiıieri alacagına iltşkin inanamızı muhafaza etmek istiyoruı" dedi. Angın: Kaçmadım Bu arada, Cahit Angın, bir açıklama yaparak, gazeteci Koç'u tokatladığı için aranmadığını ve kaçmadığını söyledi. Yayımladığı haberin gerçek dışıhğını öğrenen ve durumdan rahatsızlık duymayan, gerekli doğru lamayı yaparak kişi onuruna saygı göstermeyen kişilerin gazetecilik kimliğini yitirdiğini öne süren Angın, "Kaçtığım, arandığım gibi gerçek dışı haberle gazetecilik ilkelerinin yeni bir ihlalini esefle karşıladım" dedim. den bir eşitler ilişkisi kurulması olduğunu anlatan Şirin Tekeli, çözümün zorunlu bir mücadeleyi gerektirdiğini söyledi. Yaşlı genç çok sayıda kadının büyük ilgi gösterdiği şenlik boyunca, kadına dayak konusu çeşitli sohbetler ve pano sergilerle kınandı. Kadınların evlerinde yapıp şenliğe getirilen sandviç ve poğaçaların yendiği Türkiye'nin ilk "Kadına Dayagı Protesto" şenliğinde, başta uıhuş olmak üzere kadınların diğer sorunlan tartışıldı. Gülbeniz Şentay, Ayşe Tütüncü, Sumnı, Maria Rita Epik ve Deniz Türkali'nin birer CUMHURİYET'E PROTESTO Kadın senüjtinde Cumhurivet'te konser verdikleri şenlikte, kermes ve çeşitli el ürünieri sergiledün yaytmlanan, "Kadınlan dövmeyin beyler" başlıkh haberi açıldı. Latife Tekin, Duygu rin, mayolu bir kadın fotoğrafmm altında yer alması eleştirildi. Sennur Sezer'in gazete ile birlikte astığı duyuruda, yaytnın kınanması Asena, Inci Aral, Zeynep Oral, Füruzan, Pınar Kiir, Nezibe Meiçin katüanlardan da imza istendi. riç, Işd Özgentürk ve Sennur Sezer'in de katıldığı toplantılarda duğu için tek tannlı dinlerin en şenlige konu oiabilir?" diye sorarak başlayan Tekeli, "Sözde ilerisi sayılır. ama o din ki, kadı çeşitli konularda söyleşiler yapıldı.Bu arada, aralarında yazar ve yasalar önünde erkekk eşit, söznın varhgını cinselligine indirger. de özgür kadınlar, asiında örfle'Size itaat eımiyorsa dövün' di sanatçılann da bulunduğu bir rin, âdetlerin yani kültürün tutye öğütler. Amacım burada öz grup kadınca, Cumhuriyet gazesagı olmaktan kurtulamamışlargül olarak din üzerinde durmak tesinin dünkü sayısında yer alan dır" dedi. Tekeli, sözlerini şöydeğil. Kadınlar laikleşmiş top şenlikle ilgili haber yazısının le sürdürdü: lumlarda da dayak yiyorlar. üstündeki mayolu kadın fotoğDin, dayağı meşrulaştıran daya rafının yayımlanması nedeniyle "Tutsagı olmaktan kurtulakınandı. Ozan Sennur Sezer'in naklardan sadece biri." madıklan kültür, kökleri yüzyılyaptığı kınama konuşmasında, lar öncesinde patriyarkal toplum Amaçlarının, kadınların aley Cumhuriyet gazetesi eleştirilirdizeniyle uyumlu olarak ortaya hine işlemiş ve hâlâ işlemekte ken, hazırlanan kınama metnine çıkan bir ideolojiye, dine dayaolan iktidar ilişkisini kırmak, şenliğe katüanlardan imza atmanaa bir kültürdür. O din ki, kicinsler arasında iktidara dayan ları istendi. mfterinin gözünde, sonuncu olmayan, dolayısıyla şiddeti redde dınları dövmeyın beyle YSK'nın yeni kararı (Baştarafi 1. Sayfada) n e g ö r e iki ayn biçimde secilmelerinin söz konusu olmadığını; dolayısıyla yürürlükteki seçim sisteminin karma yapısını vurgulayan Anayasa Mahkemesi karannın da anılan kanunlardan sonra geçerliligini yitirdiğini öne sürmekte ve 3377 sayüı kanuna ilişkin teklifın gerekçesinde yer alan bir cümleyi kanıt olarak göstermektedir. kili çıkartan bir seçim çcvresindc barajı aşan A ve B partüerinin sırasıyla 99.000 ve 75.000 oy aldıklan varsayüdığında, A partisinin kontenjan adayı da 99.000. oy almış olacağı için, tartışma konusu gerekçe uyannca bölme işleminin sonuçlan ve milletvekilligi tahsisi şöyle görünecektir: ÖRNEK 1 Kontenjan Adayı da "Bölme tsleminc DahU " Ediien d'Hondt Sistemi Bölen A partisi kontenjan adayı A Partisi B Partisi 1 99.000 (1) 99.000 (2) 75.000 (3) 2 49.500 (4) 37.500 (5) 3 33.000 (6) 25.000 4 24.750 18.750 Bu durumda A partisi kontenjan adayı "dahil" olmak üzere toplam 4, B partisi ise 2 milletvekUliği kazanmaktadır. Asiında 3377 sayılı kanuna Uişkin teklifın gerekçesine verilebilecek anlam budur. Dolayısıyla bu gerekçe, 3377 sayılı kanunla kontenjan adayhğı kurumu ile izlenen amacın değiştiğini göstermekten uzaktır. Nitekim yukardaki ömek, kontenjan adayı çoğunluk sistemine, diğer adaylar nispi temsü sistemine göre seçilmiş kabul edilerek hesaplansaydı, Wa7amlan mületvek^Uiği sayılan bakımından yine aynı sonuca varüırYüksek Seçim Kurulu ise kontenjan adaylanmn da "bölme işlemine dahil" edilnıesini bu işlem sonucunda yapüacak mületveküliği tahsisi sıralamasına "datai" edilme biçiminde anlamlandırmaktadır. Daha açık bir deyişle Yüksek Seçim Kurulu, benimsediği yoruma hukuki dayanak yaptığı gerekçenin açık sözüne aykın olarak, geçerli oylann en çoğunu almış partinin kontenjan adayını "bölme işlemine" değil, bölme işlemi sonucunda ortaya çıkan sıralamaya "daha" etmektedir. Yüksek Seçim Kurulu'nun verdiği anlama göre yukardaki örnek. şu duruma gelecektir: ÖRNEK 2 Yüksek Seçim Kurulu'na Göre' Kontenjan Adayn d'Hondt Sistemi Bökn A Partisi B Partisi 1 99.000(1) 75. 000 (2) 2 49.500 (3) 37. 500 (4) 3 33.000 (5) 25 .000 (6) 4 24.750 18. 750 Göriildüğü gibi, Yüksek Seçim Kurulu'nun kabulüne göre yukardaki örnekte A partisi 3, B partisi 3 mil letvekilliği kazanacaktır. Bu sonuç, sanki kontenjan adayhğı hiç dikkate alınmamış gibidir . tste bu noktada Yüksek Seçim Kurulu, kontenjan adayhğına yeni bir anlam vennektedir: A partisinin kazandığı birinci milietvekilliği kontenjan adayina tahsis edilecektir. Böylece A partisinin d'Hondt usulü nispi temsü sistemine göre hazırlanmış aday listesindeki 1. aday 2. sıraya, 2. sıradaki aday 3. sıraya kayacak; 3. sıradaki aday ise nispi temsü sistemine göre kazandığı halde seçimi kaybetmiş olacaktır. Bu sonuç, sadece Yüksek Seçim Kurulu'nun getirdiği yoruma hukuki dayanak yaptığı 3377 sayılı kanuna ilişkin teklifın gerekçesine degil, aynı zamanda ve en önemlisi, Siyasi Partiler Kanunu'nun yine 3377 sayılı kanunla yeniden düzenlenen ve kontenjan adayının "parti tüzögunde gösterikn digtr nsnllcrlc beUricaen adaytann sıralamasımı dahü" edümeyeceğini belirten 38. maddesinin 1. fıkrasına aykındır. Gerçek şudur ki, kontenjan adayının d'Hondt usulüne göre yapüacak sıralamada "öacelikie" yer alacağı veya listenin başına geçeceği, hiçbir yasada öngörülmüş değildir. Bu, tamamıyla Yüksek Seçim Kurulu'nun buluşudur. Yüksek Seçim Kurulu, bir yandan Siyasi Partüer Kanunu'nun 38. maddesi üe Mületvekili Seçimi Kanunu'nun 34. maddesinin kontenjan adaylığına Uişkin hükümlerini fıilen Uga ederek Anayasa Mahkemesi işlevini, öbür yandan da bu hükümler yerine yorum yoluyla fülen yeni bir düzenleme getirerek yasa koyucu işlevini üstlenmiştir. Anayasamn 79. maddesine göre "k«rarlan alejhine başka bir meroe" başvurulmayan kurul, böylece büyük bir sorumhüuk altına girmiştir. dı • Sol oyu bölmeyîn (Baştarafi 1. Sayfada) nü, il başkaıüığı sorunu nedeniyle aralarında gerginlik buiunan il yöneticileri ile bir süre görüştü ve sohbet etti. Yöneticiler, bu görüşme sırasında MYK'nın aldığı karara dayanarak Hıkmet Çetin'i il başkanlığına getirmek istediklerini belirttiler. Gerek Genel Sekreter Sağlar gerekse Inönü, tüzüğe uygun olarak il başkanını il yönetiminin kendisinin seçeceğini belirttiler. Daha sonra Inönü, beraberindekilerle birlikte Yenibosna'da kendisini bekleyen yaklaşık 700 araçlık konvoyla buluştu. Ancak daha önceden partililere Bakırköy'de buluşulacağı ve genel başkanın da buradan otobüse bineceği bildirildiği için çoğu partili uzun süre konvoyu aradı. Yol üzerinde zaman zaman kalabalıklar gören Inönü, otobüsü durdurarak halka el salladı. Silivri'nin içinde tur atıldıktan sonra Inönü, Değirmenköy'de seçim kampanyasımn ilk konuşmasıru yaptı. SHP'nin belediye başkanlığını kazandığı Değirmenköy'de İnönü, "tlk seçim mitingi konuşmamı burada sizlere karşı yapıyorum. Elbirli4i ilc iktidara geleceğiz" dedi. Inönü, beraberindeki konvoya yol üzerinde zaman zaman katılımlar nedeniyle yaklaşık 3.5 saatte Çorlu'ya ulaşabildi. Çorlu Cumhuriyet Meydanında CHP'nin ahı ilkesini simgeleyen "alö meşale" önünde kalabalık ve heyecanh bir topluluğa hitap eden İnönü, konuşmasınm büyük bölümünü ANAP iktidan ve Özal'ı eleştirmeye ayırdı. Inönü'nün konuşması sırasmda, polis vatandaşlara müdahale ederek iki kişiyi karakola götürdü. Bunun üzerine İnönü, durumu kendisine iletenlere "Giivenlik giiçlerinin ne yaptıklanna Genel Sekreter bakıyor, merak etmeyin" yanıtını verdi. Genel Sekreter Fikri Sağlar da beraberinde kalabalık bir partili grubu ile Çorlu Emniyet Amirliği'ne giderek, Emniyet Amiri Cevat Tak ile görüştü. Daha sonra, polisçe karakola götürülen iki kişi serbest bırakıldı. İnönü, mitingdeki konuşmasında, çiftçi ve köylünün büyük sıkıntı içinde bulunduğunu, buğday taban fiyatının düşük olduğunu belirterek şunları söyledi: "Türkiye'nin gdeneginde hiç olmayan bir şey. Seçim Yasasını degiştirdi. Sayın Başbakan'ın arkasından koskoca Meclis Başkam da gitti. Bütün bunlar, bu şaşkın iktidann >aptıgı şeylerdir. Başbakan'ın soylediklerinin hepsi yalandır, hepsi asılsızdır. 4 yıldır ne yaptı? Üreticiye kostek oldu, destek vermedi. Özal demek zam demektir. Özal yoksa, zam da yok demektir. Özal'ın iktidardan düşmesi ile enflasyon beklentisi de ortadan kalkacaktır. Meclisi çalıştırmıyor, herkesi baskısuun altına almaya çalışıyor." ANAP'ı, Türkiye'yi kendi şirketleri gibi 4 yıldır yürüttüklerini, Özal'ın bütün ortaklanna ve vatandaşlara kazık attığını, bunun hesabını soracaklannı belirten SHP Genel Başkanı İnönü, "Özal, iktidara geidiginde bu kadar pahalüık var mıydı? 1980'de 6 liraya aldığımız ekmeğe bugün yüz lira veriyoruz. Özal iktidannda. yalnızca pahalüık ve işsizlik arttı. Baskı ve işkence bu iktidann getirdikleridir. Ziraat Bankası, kiiçük çiftçüerin bankasıdır diye kunılmuştu. Ama ANAP'ta şirketleri kurtarmak ve hayali ihracat için kullanıldı" şeklinde konuştu. Konuşmasında Türkiye'nin komşu ülkelerle ilişkilerine de değinen Erdal İnönü, Ege sorunu hakkında şunlan söyledi: "İktidara gelioce, ilk çözecegimiz iş, Ege sorunu ve Yunanistan'la Uişkilerdir." 'Kendi haklarımızı korumak için, biz artık daha fazla taviz veremeyiz' deyince, karşı taraf, konunun ciddiyetinin farkına vardı. Ve bir mektuplaşma dönemine girildi. Şimdi seçim bekleniyor. Biz gelince bu sorunu da çözeceğiz. Haklanmızdan ödün vermeyecegimizi göstereceğiz." Başbakan Turgut Özal'ın pahalılıkla uğraşacak halinin kalmadığını, eğer seçimi kazanırsa ilk işinin dünya kadar zam yapmak olacağını belirten Erdal İnönü, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Dul ve yetimin, enflasyon karşısındaki durumu yiirekler acısıdır. Özal, eğer isteseydi, dengeli bir ücret artışı sağlayabilirdi. Kamu Koordinasyon Kurulu diye bir şey kurdu, kamu kuruluşlanna işverenleri de ortak etti. tftihar ederek, TUrkiye, ucuz emek cenneti' diyor. Bunu söylemek bir basbakana yakışır mı? Her gün zammı bindir, mabsule taban fiyatını düşük ver. Üstelik Ofis'e gidince, daha da düşük ücret alıyorsunuz. Kızılacak insanlar, hükümette olan insanlardır. Anarşiyi isteyen bugünkü hükiimettir. Anarşinin nedeni, zenginin daha zengin, fakirin daha fakir olmasıdır. Partizanlık yapan devlet gorevlilerinden hesap soranz. Bana yolda gelirken Tekirdağ'da çıkan bir gazeteyi gösterdiler. 'Görevliler ve daire müdürleri, ANAP baskı yapıyor, çalışamıyoruz' demişler. Bunun hesabını sorarız." bevesle kabul edecektir. Anarşi döneminden kalan pek çok yaralar var. Geniş kapsamlı af getirecefiz. Gençlerin özgürce örgütlenmesini sağlayacağız. YÖK, üniversiteleri baskı altında tutan bir düzendir. Dış borçlar 35 milyar dolan buldu. bize borç verenler bir gün ödunier isteyecekler. tş bia'ricilik bu değildir, vatandaşın işini bitirmeyecegiz. Devletin hastaneleri parasız olacak. 'Sosyal demokrasi gelirse anarşi gelir' diyenlere kanmayın. Kadın hakları bakanlığı kuracağız. Köyişleri bakanlığuıı yeniden kuracaİnönü, Özal'ın oy pusulalarına adaylann isimlerini yazdırmadığını belirterek, "Ama siz adaylannızı tanıyorsunuz. Oylan bölmeyin, SHP'de birleşin" dedi. Ve Türkeş de genel başkan (Baştarafi 1. Sayfada) ve rubJarı üzerine yapüacak yatınmlar Türkiye'yi kurtaracak olan en önemli yatınmlardır" dedi. "Başkalanıun verecegi reçetelerle Türkiye'nin yönetilemeyecegini" söyleyen Türkeş, şöyle devam etti: "12 Eylülden önce birtikte, aynı partide, aynı kutsaJ ülküler yolunda hizmet etmiş olan bir kısım eski arkadaşlanmız şartlann baskısı dolayısıy la başka partilere gitmişlerdir. Nereye giderlerse gitsinler bizimdiıier. Ergeç mutlaka mensup oldukları ocaga döneceklerdir. Birçok partilerde yapümış olan son aday lespitleri ülkücü ve milliyetçilerin nasıl horlandıgını ve harcandığını meydana çıkarmıştır. Büyük milliyetçileri, ülkücüleri, bütün arkadaşlanmı ve evlatlanmı yuvalanna dönmeye çağınyonım." Genel Başkan Yardımcısı), Faruk Demirtola (MHP Grup Başkan Vekili), Metin Ergüç (işadamı), Hüseyin Ünlüer, Dr. Selim Kaptanoglu (MHP davası sanıkIarından), Süleyman Soysal, Leyent Şehsuvaroglu (avukat), Ömer Izgi (MHP Disiplin Kurulu üyesi), Muzaffer Kayhan, Hasan Tokuşla (emekli albay). Faruk Keskinkılıç (MHP davası avukatı), Mefamet Pak, Şefik Bu arada, MÇP'nin MKYK listesinde yer alamayan Karlsruhe eski başkonsolosu Bilge Erol hem partiden istifa ettiğini, hem de milletvekili adaylığından çekildiğini kurultaydan sonra gazetecilere acıkladı. Erol, ANKA'ya yaptığı açıklamada istifasına neden olarak Türkeş tarafından söz verilmesine karşın MKYK üyeliğine alınmamasını gösterdi. Kurultay'da Türkeş'ten daha çok alkış toplayan ve "Bozkurt Bilge" sloganıyla karşılanan Bilge Erol, eski dava arkadaşlarının Türkeş'i teker teker terk ettiklerini, Almanya'da Ülkücülerin de Türkeş'in tutumundan rahatsız olduğunu söyledi. Erol, şunları ekledi: "Serdar Çelebi (Ağca davası sanıklanndan ve Papa'ya ateş edilmesi olayında yardımcı olduğu belirtilen kişi), Türkeş için, önce bizi kullandı sonra da Belçika'da suçlayarak sattı, demiştir. Şu anda Türkeş'in parti içinde hiçbir gücü yoktur." Bilge Erol, kurultaydaki konuşmasında Başbakan Ozal'a çatarak şunları söyledi: "Özal Türkiye'ye çağ atlattım diyor. O birkaç holdinge ve kendi ailesine çağ atlatmıştır. Türk milletine ip bile atlatamadı. İkinci karann degerlendirilmesi Her şeyden önce 3403 sayılı kanunun 5. maddesiyle Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 34. maddesinin 2. fıkrasına eklenen "Altı milletvekili çıkartan secinı cevrelerindc bölme işJemi bir eksifei ile yapılır" hükmü artık kontenjan adayhğı ile baglantılı olmadığı için onu inceleme dışında tutmak gerekir. 3377 sayılı kanuna ve ona ilişkin teklifın gerekçesine gelince; bu konuda bir hatırlatma ile baslamak yennde olacaktır: Bılındiği gibi, 3377 sayüı kanunla Türkiye'de bir seçim çevresinin çıkaracağı en çok milletvekili sayısı 7'den 6'ya indirilirken, Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 34. maddesinin 2. ve 3. fıkralanna 28.3.1986 tarih ve 3270 sayılı kanunla eklenen, "Kontenjan adarı gösterüen seçim çevrtlerinde bölme işlemi, bir eksigi ile y«ptlır" cümlesi de kaldınlmış; daha doğrusu, 34. maddenin 2. ve 3. fıkraları bu cümleye yer vermeksizin yeniden kaleme alınmış; böylece 3270 savüj kanundan önceki metne dönülmüştür. Bu değişikli|in gerekçesi, 3377 sayılı kanuna ilişkin teklifin gerek;esinde şöyle açıklanmıştır: "tllerin çıkaracaklan miIklvekiUerinin tespiti için daha önce kontenjan adaylan bö'me işlemine dahil edilmez iken yapılan bu degçiklikle konteni«D adaylan da bölme işlemi ne dahil edileceklerdir" . önce şunu söyleyelim ki, yasalann gerekçeleri değil, yürürlükteki metinleri uygulanır. Gerçi bazen bir yasa hükmünün anlamını tam olarak belirlcyebilmek için yasama süreci içinde geçirdiği asamalan, bu arada yasa tasan veya önerisinin genel veya ilgili maddesinin gerekçesini, komisyon raporlarını ve genel kurul tutanaklanm incelemek de yararh, hatta yasa hükmü yeterince açık değılse gerekli oiabilir. Ama hiçbir zaman bunlardan yasa metniyle çelişen veya yasanın amacına ters düşen sonuçlara vanlamaz. Imdi bir yanda Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 34. maddesinin 3377 sayılı kanunla yeniden düzenlenen 2. ve 3. fıkralan ile daha önce 3270 sayılı kanunla eklenen ve kontenjan adayı gösterilen seçim çevrelerinde "gecerli oylann en çogunu almış olan siyasi partinin" kontenjan adayının "seçim çevresi baraj aşıp aşmadıgına balotanaksmn miUetvekilligini kazanmış" olduğunu belinen son fıkrası, öbür yanda Siyasi Partiler Kanunu'nun 38. maddesinin yine 3377 sayılı kanunla yeniden düzenlenen ve kontenjan adayının, "parti (üzügünde gösteriien diger usnlleık bclirleoen adaylann sıralamasına dahil edilmeyerek aynca oy pusulalanna koatenjan adayı olarak sıra numarası verilmeden" yazılacağını öngören 1. fıkrası olmak üzere; kontenjan adaylığına ilişkin hükümlerin hepsi bir arada ele alındığında, kontenjan adayının çoğunluk sistemine, diğer adaylann ise nispi temsil sistemine göre milletvekili seçileceği açıkça bellidir O nedenle asiında burada yasa gerekçesine giderek yo rum getirmeyi gerektirecek bir durum söz konusu degüdir. Zaten Yüksek Seçim Kurulu'nun 24.9.1987 tarih ve K.428 sayüı karanna gelinceye degin ortada böyle bir sorun da yoktu. Sorun, bu kararla yaratılmıştır. Meşale yandı (Baştarafi 1. Sayfada) Türkeş, MÇP stratejisinin 4 ilBu sırada CHP'nin 6 meşale keden oluştuğunu söyleyerek şöyle devam etti: si, miting alanında ateşleniyor. CHP'nin "devtetçilik, milliyetçi"Birincisi. meşruiyetçilik ve lik..." diye başlayan 6 ilkesi, dakanun çerçevesi içerisinde çalışvullann üzerine yazılmış. Davulmak olacaktır. tkincisi, hukucular ellerinde tokmak, davullan kun üstünlüğünü esas alan hürgümbürdetiyorlar. riyetçi çok partili demokratik Her şey güzel. Afişler, panyönetim ideali ve yönetimi olakartlar, sloganlar.. Genel Sekrecaktır. Cçüncüsü. insan haklanter Yardımcısı Ali Dinçer, seçim nı korumak ve savunmak olasloganlarını bize bir metin halin caktır. Dördüncüsü ise, hiçbir de sunuyor. "Çoğunu ben hazır aynm gözetmeksizin bütün vatandaşlanmıza karşı sevgi ve ladım" diyor. Ama bunlar slogan saygıyı temel alan gönül seferdeğil, koca bir metin galiba. ' Sosyal demokratların, iktida "Sosyal demokratlar ne istiyor? beriigi faaliyeti, tutumu olacakra gelebilmesi için oyların bölün Güçlü Türkiye, güzel Türkiye, tır." memesi gerektiğini vurgulayan gülen Türkiye." MÇP Merkez Karar ve Yöneİnönü, bu konuda da şunları Demirel "Büyük Türkiye", tim Kurulu'nda boşalan 14 üyesöyledi: Özal, "Çağ atlayan Türkiye" islik için de seçim yapıldı. MÇP "Solda, sosyal demokrasinin tiyor. SHP'de "Güçlü Türkiye." MKYK'dan boşalan üyeliklere iktidara gelmesi için çare, bütün "Denenmemiş tek lider" deniseçilenler şöyle: sosyal demokratların bir araya lince "Başbakan İnönü" haykı"Mehmet Innak (MHP Genel gelmesidir. Başka bir sosyal de rışları.. Muhasibi), Tahsin Ünal (MHP mokrat partiye oy verirseniz, o Trakya'nın üç Uinde "evet" oyparti barajı aşamaz. Oylar bölii larının çokluğu bir ölçüde, köynür, bu da iktidara yarar. Oyları lünün bu yaz buğdaydan yediği bolmemeliyiz. İktidar isteyenler süne darbesine bağlanıyor ya SHP'de birleşmelidir." İnönü de hep bunu işledi. Köy (Baştarafi 1. Sayfada) İnönü'nün konuşması sırasın lünün buğdayına 102 lira taban diğini belirten eski Ankara Sıkıyönetim Komutanı Recep Erda, kalabalık içinden önceki gün fiyatı verip 80 liraya alan Özal'ı gun'un anlatımlannda hukuka İstanbul'da sanatçılarla yapılan "yalancr, "şaşkın" sözcükleriyle çok saygılıyım şeklinde beyanlan toplantı sırasında Esin Afşar'ın suçladı. üzerine sizinle bir söyleşi yapmış ezanla ilgili sözleri hatırlatılınca, "Özal'ın takımını alaşagı İnönü, "Türkiye'de her zaman edecegiz" dedi: "Özal gidince ve bu şahsın hak ve hukukla iiezan okunacaktır. Kimse bunu pahalılık, işsizlik, baskılar bitegisinin bulunmadığını üzülerek değiştiremez. Biz, dinimize bağ cek." de olsa açıklamıştım. Açıklamalı ve saygılı insanlarız. Dini duylarım, gazetenizde yayımlanırÜreticilere maliyetin Ustünde gulan, en yuce duygular olarak bir taban fiyatı vereceklerini ve ken, Türkiye gazetesinde şahsıgöriiyoruz. Onun için siyasette peşin ödeme yapacaklarını söymı hedef alan tamamen uydurbahsetmiyoruz. Dini istismar İüyordu. İnönü, acaba 1974'teki ma iddialan çıktı. Bu defa gazeetmiyoruz" dedi. İnönü, bu sıra Ecevit iktidan döneminde 1 liratenize yolladığı açıklamada ise da ikindi ezanı okunmaya başla lık buğdayın 2 liraya çıkanlmaeski üç siyasi parti liderleri ile ilyınca konuşmasına bir süre ara sının yarattığı "zenginliği" kengili yapılan soruşturmalara ait verdi. anlatımlarıma da tamamen mesdilerinin de getireceğini mi vurnetsLz ve asılsız cevaplar vermişErdal İnönü, konuşmasının guluyordu? son bölümünü, iktidara gelince İlk mitingin gösterişli geçme tir. yapacaklarına ayırdı. ANAP ik si için her şey yapılmıştı. Bir ekip Siyasete atılyken eski siyasi tidannı ortadan kaldıracakları Trakya'yı toparlarken, İstanbuFparti mensuplanna hoş görünme nı belirten SHP Genel Başkanı dan büyük bir koıfvoy Çorlu'ya gayretinde buiunan bu şahsın hiç İnönü, şunları söyledi: yola çıkmıştı. Ama aksilik bu ya çekinmeden imzası buiunan ya"Demokrasiyi dognı diirüst Istanbul konvoyu ile İnönü'nün zıları inkâr etmesi; beni karalagetireceğiz. Enflasyonu durdura birbirlerini kaybetmesi, Trakya mak için 41 savcı yardımcısını cagız. Işçi, çiftçi ve üreticinin konvoyunun kendilerini bulamayok farzetmesi ve hatta "Albay emegini veren bir sistem kuraca ması, herkesi telaşlandırdı. Sokim oluyormuş, ben o şahsı üç ğız. Hızla gelisen, hakça bölüşen, nunda înönü'nün, Ecevit'in ilk yıl içinde ikiüç kere gördüm. güçlü bir Türkiye kuracağız. kez "Toprak işleyenin, su kullaKendisini tanımam" diyebilmeÇiftçiye peşin ödeme yapacağu. nanın" dediği Değirmenköy'de si karşısında eski bir Silahb KuvBunlan havadan söylemiyoruz. tur attığı öğrenildi. vetler mensubu olarak ytizümün Bizim inandığımız, üreticiye dakızardığını belirtmek isterim. Kalabalık mı? yalı bir ekonomidir. Borçlarınız Milletvekili olabilmek için bu haEvet, temmuzdaki Özal'dan, var. Kredi faizlerini bir defaya ağustostaki Demirel'den çok faz le düşen bir kişinin şahsımı hemahsus affedeceğiz. Stopaj ver laydı. Çünkü, üçü de aynı alandef alan karalamalanna aile fertgisini kaldıracağız. Çok kaza da konuşmuşlardı. lerimi de sokmaya çalışması ise nandan çok. az kazanandan az İnönü, meşaleyi Çorlu'da yak gayeye varmada her şeyi meşru vergi alacağız. Ziraat Bankası tı. Referandumda "evef'lerin gören duşünce mahsulü olduğunı çiftçinin hizmetine vereceğiz. çokluk olduğu bu bölge İnönüL nu ortaya çıkarmaktadır. Bu şahKooperatif birliklerinde çiftçiyi ye kaç milletvekili verecek? SHP sa cevap vermeme kanısındayım. söz sahibi yapacağız. Pahalılığı Ancak Cumhuriyet okurlarmı ortadan kaldıracağız. Zam yapıl üç ildeki 11 milletvekilliğinden aydınlatmamın gereğine inandı6'sını bekliyor. masına izin vermeyecegiz. Güçğım için bu açıklamayı size suYağmur yağmadı. Hava açtı. lü bir Türkiye yaratacağız. Böynuyorum. le bir Türkiye AT"ye girmek is İnönü mutlu, ancak 2 kasım sabahı neler olacağını kestirmek 1) 12 Eylül'den sonra siyasi tediginde, herkes onu en büyük zor. parti merkezlerine bir ay süreyle arama için emir vermediğini söyleyen bu kişinin kendi imzası buÇOCUKLARI GÜLDÜRÜNÜZ Kİ, GÖNLÜNÜZDE iunan 14.9.1980 gün ADMüş. SEVGİ ÇİÇEKLERİ AÇSIN 19805100 sayı ve aramalar konusunda Genelkurmay ve Milli Güvenlik Konseyi Başkanlığı'na ATATÜRK YETİŞTİRME YURDU VE KOHUNMAYA başlığını taşıyan gönderdiği yaMUHTAÇ ÇOCUKLARI KORUMA DERNEĞİ zıyı size sunmakla yetineceğim. 2) Milli Selamet Partisi yöneTEL: 358 46 77 ticilerinin tutuklanmamast üze Soyer'in Ergıın'a yanıtı rine, savcı olarak mahkeme karanna itiraz edeceğimi, kendilerinin de komutanlık olarak itiraz etmelerinin 12 Eylül'ün ruhuna ve o güne kadar yapılan tatbikatlara uygun düşeceğini belirttiğimde, "hayır efendim" diyerek teklifimi kabul etmedi. Ancak mahkeme, savcılığın itirazını yerinde bularak tutuklama kararı vermiş idi. 3) Ecevit'in tekrar gözetime alınması olayının iki tanığı da hayattadır. Ben Ankara'da değildim şeklindeki beyanı kesinlikle doğru değildir. 4 Bazı konularda uzman olduğu anlaşılan Ergun'un, ben sadece hukuk dışı işlemleriyle ilgili bir kısım gerçekleri belirtrniştim. Ama aile fertlerimi de tartışma içine çekme tehdidine de gülüp geçtiğimi, Ankara Tıp Fakültesi Dekanı Celal Sungur ile olan ilişkilerinin nedenlerini bile sormaya lüzum görmediğimi yetinmekle kalacağım. Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savalığı'nda 12 Eylül'den sonra 26'sı sivil, 16'sı asker 42 sava görev yaptı. Sırf beni karalamak için 41 savcı arkadaşı yok farzetmesi, hatta savcılığın sadece sağ örgütler üzerine gittiğini belirtmesi, utanç verici bir açıklamadır. İki yıl süre ile her gün yüz yüze veya telefonla görüştüğüm Recep Ergun'un ve yandaşlannın iddialarını ciddiye almamaırun gerektiğine inanmış bulunuyorum. Saygılarımla. Not: Recep Ergun'un oğlumla ilgili bir soruşturma dosyasını ortadan kaldırdığıma dair iddiası, tamamen yalandır. Bunu ispat edemediği takdirde kendisini şerefsizlikle itham edeceğimin bilinmesini isterim. 198182 öğrenim dönemi sonunda Marmara Üniversitesi BYYO'dan aldığım çıkış belgesini yitirdim, geçersizdir. FAHRİ BOZBAŞ 3377 sayılı kanunun gerekçesinden ne anlasılır? 3377 sayüı kanuna üişkin teklifın gerekçesinde yer alan ve Yüksek Seçim Kurulu'nun ikinci karanna hukuki dayanak yaptığı yukanda verdiğimiz ikinci cümle, gerçekte Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 34. maddesinin 2. fıkrasına göre seçim çevresi barajmın bundan böyle bir seçim çevresindeki geçerli oylar toplamının o çevreden çıkacak mületvekili sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanacağıru, başka bir deyişle, bölme işleminin artık milletvekili sayısının bir eksiğiyle yapümayacağını; bu arada 34. maddenin î. fıkrasında aynı yönde bir hükme yer veren, ancak d'Hondt usulü nispi temsü sistemine göre kazanılan milletvekili sayısının belirlenmesi bakımından yetersiz, hatta gereksiz olan cümlenin de kaldınldığını anlatmak isteyen, fakat son zamanlarda çıkartılan çeşitli yasalann gerekçelerinde, hatta metinlerinde sık sık rastlandığı gibi kötü yazılmış bir ibaredir. Nitekim 3377 sayüı kanuna ilişkin teklifi görüşen TBMM Anayasa Komisyonu "2839 sayıh Mflletvekili Seçjmi Kanunu'nun 34. maddesinin ikinci ve uçüncü fıknüaniMİaki 'kontenjan adayı gösterilen seçim çevrelerinde bölme işlemi bir eksiği ile yapılır' cünüderi fıkra melİDİerindcn çıkanlmışbr" biçimindeki teklifin 9. maddesini asıl amacı anlatmak bakımından uygun görmemiş ve 34. maddenin 2. ve 3. fıkralannı sözü geçen cümleye yer vermeksizin bu fıkralann 3270 sayüı kanundan önceki metnine uygun olarak yeniden kaleme almıştır1'. Anayasa Komisyonu'nun raporunda bu konuda şu açıklama yapılmıştır: "Bu değişikliklerin açık olarak yazılmastnın daha uygun olacağından birieşilmis ve madde bu şckil14 de yazüarak kabul edilmiştir" '. Daha sonra Anayasa Komisyonu'nun metni, TBMM Genel Kurulu'nda herhangi bir degişikliğe uğramaksızın 10. madde olarak kabul edilmiş ve öylece yasalaşmıştır'". Genel kuruldaki görüşmeler sırasında ise ana muhalefet partisi sözcüsü, "büyük Ulerde avantajb durumu ol»n" iktidar partisinin kontenjan adayhğı yoluyla bundan yararlanmak, 16 "avantaj lemin etmek" istemesinden yakınmaktadır '. 3377 sayılı kanuna ilişkin teklif, bu anlayış içinde görülmüş ve kabul edilmiştir. Üstelik MiUetvekUi Seçimi Kanunu'nun 34. maddesinin 2. ve 3. fıkralannı değiştiren 3377 sayılı kanunun 10. maddesinin yasama süreci içinde Anayasa Komisyonu'nda uğradığı değişiklikten sonra teklifın iik metnine ait bir gerekçenin, 34. maddenin 2. ve3. fıkralan ile son fıkrasına ne d'Hondt usulü nispi temsü sisteminin niteligi, ne kontenjan adayhğı kurumunun amaa ile bagdaşmayan yeni bir anlam kazandıracak bir yoruma hukuki dayanak yapüması güçtür. Kaldı ki eğer Uk teklifın gerekçesi, bir yasa hükmü gibi uygulanacak olsa bile Yüksek Seçim'Kunüu'nun verdiği anlamdan tarklı bir sonuca varmak olanağı vardır. Gerçekten eğer "kontenjan adaylan da bölme işlemine dahil edilecekkr" ise; bu, kontenjan adaylanmn aldıkları oyların da tıpkı 25.5.1961 tarih ve 306 sayılı Milletvekili Seçimi Kanunu'nun 32. maddesinde bağırnsız adaylar için öngörüldüğü gibi d'Hondt usulü "bölme işlemine dahil" edilmesi demektir. Örnegin 6 milletve Günümuzdeki bunalım ve çıkış yolu Ne yazık ki Türkiye, son gürüerde siyaset ve hukuk alanında demokratik parlamenter rejimin saygınlığı ve geleceği bakımından kaygı verici gelişmelere sahne olmaktadır. Mületveküi erken genel seçimi konusunda abşümış, yerleşmiş usuller dışına çıkmakJa başlayan bir hatalar dizisine her gün yenileri eklenmektedir. Bu arada bir yanda Yüksek Seçim Kurulu başka organlara ait işlevleri üstlenirken; öbür yanda TBMM Başkanı, Anayasa' nın 93. maddesine göre "üyelerin beşte Mrinin yazdı istemi özerine, Meclisi toplanbya" çağırmakla yükümlü olduğu,(boyle bir durumda hiçbir takdir yetkisi olmadığı halde şimdi toplantı çağrısı isteminde bulunanların davranışı siyasal ahlak bakımından kınanacak nitelikte de olsa Anayasa ve Millet Meclisi lçtüzüğü'nün cevap vermediği bazı değerlendirrnelerle bu istemin gereğini yerine getirmekten, dolayısıyla görevini yapmaktan kaçınabümektedir. Türkiye'nin kısa zamanda bir hukuk ve giderek yeni bir rejim bunalmuna sürüklenmemesi için herkesin, özellikle bütün anayasal organ ve kuruluşlaruı öncelikle dikkat etmesi gereken şey, hukuk kuraUannın tam olarak işlemesini sağlamaktadır. Sorunlar hukuk kurallan içinde çözülmelidir. nr Bk.Cumhuriyet, 3.10.1987, S.1,11 "Kontenjan Tar tışması Bitmiyor". TBMM, Dönem 17, Yasama Yıh 4, S.Sayısı 577 "Niğde Mületvekili Haydar özalp ve 12 Arkadaşının, 298 Sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanunun, 2839 Sayüı Mületvekili Seçimi Kanunu'nun ve 2820 Sayılı Siyasi Partiler Kanunu'nun Bazı Hükümlerinde Degişiklik Yapıimasına Dair Kanun Teklifi ve Anayasa Komisyonu Raporu (2/457)", S.2. Krş. TBMM, Dönem 17, Yasama Yüı 4, S.Sayısı 577, S.9. TBMM, Dönem 17, Yasama Yüı 4, S.Sayısı 577, S.3. TBMM Tutanak Dergisi 1987, C.41, S.325 vd. TBMM Tutanak Dergisi 1987, C.41, S.324 (Pasa S«noglu). Bk. Hikmet Sami Türk, "Seçim Hukukumuz ve Sorunlan", Cumhuriyet, 20.9.1987, S.10 "örnek 4.1 ve 4.2". Bk. Türk, agy, "örnek 3.1 ve 3.2". Bu konuda aynca bk. Hilonct Sami Türk, "Parlamenter Boykot", Mülıyet. 18.6.1969. S.2.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle