16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
\2 EKİM 1987 * * * * HABERLERİN DEVAMI CVMHURİYET/13 TİP Genel Başkanı Aybar, Sovyet işgaline karşı çıkar, "Gü/er yuzlu sosyalizm"den söz eder. Boran, işgali Milliyet gazetesinde yayımladığı şu yazısı ile kınar. ScvyeVer Biriiği'nin varşova Paktı dört üyesl ile birlikte Çekoslovakya'ya yaptığı askeri müdahalenin hiçbir yönden haJdı, hatta gerçekçi politika bakımından geçerli görulebilecek bir yani yoktur... Sovyetler Bihiği'nde işçi sınıfı diktatörtüğü, parünin, hatta parti içinde belitii bir kadronun gitgide tek bir kişinin keyfi idaresi şeklini almıştır. Aybar Boran ikilisinin yolları bu tarihten sonra ayrılır. Aybar ile Boran'ın yolları Çekoslovak işgali nedeniyle ayrılmış değildir. Yojlar daha sonra Aybar ve Boran'ın Marksizm konusunda birbirinden çok farklı görüş aynlıklan nedeniyle ayrılmıştır. Kaldt ki Boran 1986 mayısında bana Almanya'da Çekoslovak işgali konusunda, "Zaman kafamdaki duğumü çözdü. Çekoslovak Komünist Partisi ve toplumsal sisteminde sağlıtdı ve sağlam unsuriar bulunmasa 1968 krizinden sonra böyie çabuk toparianmazdı. Ben partideki bu sağlıkJı ve sağlam unsuriann kimler olduğunu teshtste yanılmısım" diyerek bir özeleştiri yapmış ve Sovyetleri eleştiren o günkü tavnndan geri döndüğünü bildirmişti. Boran, Aybar ile giriştiği savaşı kazanır ve 1970 yılında TİP Genet Başkanlığı'na seçilir. Daha sonra 12 Mart dönemi gelir. Boran ve TİP yöneticileri, Ankara Sıkıyönetim Mahkemesi'nde ağır hapis cezaları ile cezalandırılıriar. Sonra '74 affı", daha sonra da 1975 yılında TİP adryta örgütlenme çabalan ve 12 Eylül... Yeniden soruşturmalar, tutuklanmalar, "sekiz yıldan on bes yıla kadar" ceza yaptırımlı davalar... Boran, yedi yıldır yurtdışındaydı. Düsseldorf'taki o uzun yürüyüşlerimiz sırasında bana, İstanbufu öyfesine özluyonım kf demişti, "Ama biliyorum, ömrüm yetmeyecek Turtdye'ye dönmeye." Behice Boran'ın yurtdısına çıktktan sonra yapbkJannı beğenmeyebilirsiniz... TKP ile birieşmesini yanlış ve "dramatik" bir gelişme olarak da görebilirsiniz... Hangimiz hayatta yanlış yapmıyoruz ki? Dostu ve düşmanı şunu kabul etmelidir ki Boran, sosyalizm kavgasında en soluklu ve direnci olanlardan biriydi. Sosyalizm inancından bir an geri dönmedi. Uzun savaşım yıllannın son günlerinde çeliskili çizgiler de çizse, genel doğrultusunda hiç ödün vermedi. Inançlı ve dirençli yaşadı, çileli ve acılı ötdü. Bir bakıma, "1 Mayıs" olan dogum tarihi, Boran'ın Marksizm ile bütünlesen siyasal ve tdeotojik çizgteini de belirlemiş okJu. Boran'ı saygryta anıyor ve onu yurdundan, Ruhi Su'nun "Dursun Bebek" türküsüne konu olan oglundan, dostlanndan binlerce kilometre uzakta ölmeye mahkum eden şu yasakçı duzenin bir "demokrasi, uygariık ve insanlık ayıbı" olduğunu bir kez daha vurgulamak istiyorum. Makul Olan.... (Basturafı 1. Sayfada) lığıyla açıkladığı eğiliminden sonra, artık bu kez, Medis Başkanı'nın toplantı çağnsını gecikmeksizin yapacağına inanmak istiyoruz. Nitekim Ankara'dan dün gelen işaretler, Sayın Karaduman'ın bu seter MUIet Meciisi'ni olağanustutopiantryaçağıracağını haber vermektedir. Muhalefetten gelen ortak önerge doğrultusunda TBMM'nin hafta içinde ojağanüstü toplanması, otumlu bir getişmeyi vurgulayacaktır. Bunalımın aşılabilmesi ve en azından sryasal tansiyonun makul bir düzeye düşürütebilmesi için, meşru bir kapı aralanmış oiacaktır. Eğer Iktklar ve muhatefet, erken seçimin yeni tarihi ve koşullan üzerinde uzlaşabilirlerse, bunaitm aşılacak ve Türkiye, siyasal normalleşme yotunda önemli bir aşamayı geride bırakmış oiacaktır. Ülkemizin fazla gecikitmeksizin bir erken seçime ihtiyacı oiduğu kanısındayız. 12 Eylül'ün olağanustO koşullannda seçilmiş bugünkü parlamento, halkın eğilimlerini yansıtmaktan uzak kaidığı gibi, saygınlığını da büyük ölçüde gölgelemiştir. Aynca anayasanın geçici 4. maddesinde yer alan yasaklann 6 Eylül'de kalkmasından sonra bir erken seçime gidilmesi, politika sahnesindeki taşların biraz daha yerli yerine oturmasını sağlayacaktır. Ancak, erken seçimin 1 kasımda yapılması olanaksızdır. O yüzden de Başbakan özal, hukukla, siyasal gerçeklerle inatlaşmaktan vazgeçip, muhalefetle erken seçim için yeni bir tarih ve takvimde uzlaşmaya yönelmelidir. Sayın özal, geçen cumartesi günü İstanbul'da yaptığı basın toplantısırida şoyle demiştir: "Medis toplansa dahi 183 mUetvekUim var. Usteye koymadığtmız arkadasfann 4ffı da bizden yana; yani bu 220 eder. Her istediğimizi yapanz." Bu durumda, Sayın Ozal'ın Meclisin toplanmasına bu denli karşı çıkmasının anlamını kavramak zorlaşmıyor mu? Ama yine de ANAP liderinin, "Her istediğimizi yapanz" havasından artık sıynlmasını diliyoruz. Çünkü, olmuyor... Gerekçe (Bastarafı 1. Sayfada) Onar, "Karar metni 14 ekim larihinden önce yayunlanır mı?" sorusuna, "Bir şey söyteyemiyorum" karşıhğını verdi. Anayasa Mahkemesi'nin kimi üyeleri de Anayasa Mahkemesi'nin kararlannın geriye doğru yurüyemeyeceğini ;u ana kadar adayların kesinleşmesi dahil, atılmış tüm adımların bu karardan etkilenmemesi gerektiği göruşunü savundular. Bazı uyeler de seçimin bir siıreç olduğunu belirterek, "Bu sürecin kesinleştncsi 1 kasımda seçimleriı» yapılmasıyla tamamlanır. Adaylar kesinleşse bile, bu usulune gore yapılmamış oldugundan, daha seçim işlemi lamamlanmadıgından derhal düzellilmeli ve anayasa uygun hale gelirilmeüdir" dediler. Seçim Yasası'nın 8. maddesinin "parti içi demokrasi kunülanna aykın" oiduğu gerekçesiyte anayasaya aykın bulunduğu da ögrenildi. Bu yönde oy kullanan uyeler, "Anayasanın 69. maddesiyle, parti karariannın parti içi faaliyetlerioin demokratik Ukelere uygun olmak zorunluİDgunnn getirikUgini" de belirttiler. Yüksek Seçim Kunılu'nun dünkü toplantısından sonra, Ba$kan Muammer Elçin, partilerin televizyonda yapacaklan propaganda konuşmalarına ilişkin kuraların normal prosedttr gereği bugün çekileceğini ifade ederek, şöyle konustu: "Kura çekileoek. Daha evvd de ifade ettigfan gibi, dün (önceki gün) söyIrdigjmiz hususlar sakhdır. 'Şuna inanıyoruz' dediginüz busus saklıdır. Anta, Anyasa MahkoiKS karan benöz Tanmlaıımadıgı için, hakaksal oiarak btz, bunun bagiayıabgına girmcdigiıniz için yine yasadan otarii 'Seçim takvimirün ışletilmesi gerekir1 dDşüDceınJz yine sakbdır. Yani, Anaymsa Mahkemesi karan yayunlandıgında tarbşma h«kltmnT, dü^iDccierimiz saklı kalnutk kaydıyla seçim takvinıini işletiyoruz." Yüksek Seçim Kurulu, dün TRT Haber Dairesi Başkanı Cafer Demiral'dan bugun çekılecek kuralara ilişkin teknik bilgi de aldı. G O Z L E M UĞUR M M U U C (Baştarafı 1. Sayfada) mın zahirelertn toplandığı halde dükkânı vardı. Bursa ile ilçeleri arasında zahire ticareti yapar, ara sıra Izmir ve Istanbul'a kadar uzanırdı. Zengin değildik... Boran, Istanbul Amavutköy Kız Koleji'ni 1931 yılında bıtirmtş... 1934 yılında Amerika'ya gitmiş; 1938 yılında Michigan Üniversitesi'nde sosyoloji alanında "dikine sosyal hareketlilik" konulu doktorasını tamamlamış... O sözünü ettiğim tesaduf olmasaydı ben Marksist olmayacaktım. Boran'ın sözünü ettiği rastlantı, Amerika'da sosyoloji profesörterinden birinin oğlunun kendisine Maıicsizmi okumasını salık vermesiymiş... Marksizm Ue tanışmam bana bHdifftn bir şeye yeni bir açıdan bakmamı da öğretti. (...) Marksizmi öğrenmeye devam edince, anladım ki, bireylerin inandıklan fikirteri yaşamlarma geçirmeleri, evet, ama toplumu değiştirmek ve geliştirmek tek başh na bireyin yapacağı iş değil, örgut işidir. Yani parti işi... Donünce, Ankara'da DTCF'de sosyoloji doçenti olarak çalışmaya başlamış Boran... Pertev Naili Boratav, Niyazi Berkes ve Adnan Cemgil ile birlikte "Yurt ve Dunya" adlı birdergide yazılar yazmış... Daha sonra da Muzaffer Başoğlu ile birlikte "Adımlar" dergisini çıkartmış... Kırklı yıllar, bütün dünyada faşizm rüzgartarının estiği yıllardır. Boran ve arkadaşlan Türkiye'de bu rüzgârla karşılaşmışlar. Arkasına devieti almış olan bu faşizm ruzgârı 1948 yılında Boran ve arkadaşlarını üniversite dışına sürüklemiş... Boran, "Türk Banşseverter CemryetT'nm Menderes hükumetinin Kore'ye T B M M kararı olmadan asker göndermesini eleştiren bildirisi nedeniyle yargılanmış ve mahkum olmuş. Daha sonra "51 tevklfatı" diye bilinen TKP davası nedeniyle tutuklanmış, yargılanmış, sonunda aklanmış Boran... 27 Mayıs sabahının erken saatterinde haberi duyduğumda içimde hem bir ferahlama, hem de kaygılanma duydum... Ülkenin 27 Mayıs arifesinde içine düşmüş bulunduğu durumun öyte devam etmeyeceği de aşlkârdı. Radyoda okunan açıklamada "NATO'ya, CENTO'ya bağhlık" cumlesi hoşuma gitmemişti, ama başka turlü olacağını da bekdememiştim... 27 Mayıs'ın getirdiği özgüriük ortamında kurulan Türkiye işçi Partisi'nin üyeleri arasına katılmış Boran; o günlerde Parti Genel Başkanı M. Ali Aybar ve Boran, yan yana ve omuz omuzadırlar. TİFin kuruluşu olayı çok anlamlı ve önemli bir gelişmenin ifadesidir. Kurucuların işçi sınıfından gelişi, bu sıntfın sendikal örguttenme ve mücadele bilindnden poiitik düzeyde örgütienme ve mucadefe bilincine yükselmesinin belirti bir beUrtisi ve sonucudur... Daha sonra Aybar ile Boran'ın yolları ayrılır. Yıl 1968'dir. Sovyetler Birliği Çekoslovakya'yı işgal etmıştir. CONEYT ARCAYÜREK yaz.yor (Bastarafi 1. Sayfada) özal hemen karşı çıktı, YSK'mn öherisini, "baskaıun kisisel beyanı, görüsu" diye niteleyiverdi. Oysa YSK Başkanı, kurul üyeleriyle saatler süren görüşmelerden sonra bu kısa demeci vermişti. Anayasa Mahkemesi'nin karanmn yürürtügt girmesiyle ortaya çtkacak durumun 'kesın ve tartışmasız' çözümünün Meclisten geçtiğıni kurulun ortak görüşü olarak söyluyordu. Ne hazırlanan yasalan ne yasalann getirdiği yanlişlıkktn araştırmadan mühendıs hesabıyla yargılara varan özal, bu ktsa demeci Ozenle inceleseydi, YSK Başkamnm "akıla yotu, tartışmalann uzayıp gitmesini önlemeye yönelik demokratik bir yöntemi" önerdığıni anlayabilirdi. YSK Başkanı Elçin, bu demeci vermeden sekiz on saat önce bize "süantıyı"dile getiriyor, "EğerBafbakan MecUsi topUonamakta dtrtntrse hukuksal durumu inceUyip genif tartifmalann çıkmasma neden olaeak bir sonuca varmaya zorlanacaklanndan'' yakmıyordu. de yer alacaktı. Seçim tarihi Bir başka dalgalanma başlamıştı. Yeni anlamsız tartısmalann çıkmaması için Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı en geç salı sabahına kadar Basbakanlığa göndermesi, I kasımm artık adaysız bir seçim olduğunu vurgulayan mahkeme kararına uyarak YSK'mn aday listelerini "bekimtfye" aiması öngöriilüyordu. tnadını pekiştiren sözlere karşın özal liderler topianttsım izletiyordu. özellikle üçpartinin seçim için hangi tarihi düsündüğüniı önceki gün liderler bir aradayken koridorlarda ' 'cana yakın Özal 'ctlar "özenle arastınyordu. Liderler henuz yeni seçim tarihi aşamasına gelmemişierdi. lnönu'nün "bir ay süre iıtemi" daha çok önseçimin gereken hazıruklanyla ilgili görünüyordu. ötekiler ortak bir tarihi yadsımazlardı, belki bahar aylarını "tercih ederlerdi". Nisan ayı, Özal için "çok gecikmis" bir dönem olacaktı. 1 kasım hesabıyla ekonomiye yeni yönelişler vermeyi programlamıstı. Ülkeyi üç bes ay daha seçim ekonomisiyle yönetmesi olanaksızdı. Asıl kapana sıkıştığı nokta buydu, 1 kasım ıçın açıklayamadığı gerekçe ashnda buydu. Olaylara yeni yönelişler pazartesi günü başlayacaktı. özal ne ölçüde yumuşayacak, Cumhurbaşkanı özel konuşmalarda Başbakana neyi "telkin edecek ">o da muhalefetin Meclis başvurusu nasıl karşılanacak?.. Kuşku yok, mantığın, hukukun, sağduyumtn kabul etmeyeceği "direnmeler" gerginliği daha arttıracak. Inat duvarlannı aşıp aşmayacağımızı bu hafta göreceğiz. YSK 'Meclis' diyor YSK, Medis diyor. Anayasa Mahkemesı aldığı karardan sonra "uygulamayla ilgili görüs" bildirmemeye Ozen gösteriyor. Ama uzel söyleşilerde üyeler "önseçtm yapumadan sandığa gidiUmeyeceğini", bu nedenle 1 kasım tarıhini ıptal etmediklerinı söylüyorlar. Hukuk, akıla siyaset Meclisi gösteriyor, Başbakan özal ise hâlâ "Mahkeme karanmn geriyt işiemeyeceğinden, önseçtm yapılmasmm gereksiztiğinden, dileyen girer olmazsa tek basıma seçim yaparm" diye tasra avukatlarından aldığı "tüyolaHa"ortaltğı birbirine katıyor. özal'ın beklentisi neydi? özal, üç muhalefet partisinin ortak bir görüşte birleşeeeklenni sanmıyordu. Tersi çıktı. Sözcükleri tartan Inunü, liderler toplantısının "çok"olumlu geçtiğinisöyledi. Mu~ halefet ilk aşamada Meclisin toplanmasım sağlayacaktt. Şimdiden boykota gideceklerini elbet söyleyemezlerdi. özal'ın Malatya inadı hafta başında Meclisin toplanmasım engellerse, ikinci kez bir araya gelecekler, seçime girmeyi tartıstp karara bağlayacaklardı. Liderlerin aynı çizgiye gelemeyeceğini hesaplayan özal'a kutiste söylenenler bir ölçüde umut verebilirdi. Üçlü toplantıda Ecevit, bir kaygısını dile getirmis, lnönu'nün vardıklan sonuçlan parti meclisinden geçirme karannı kuşkuyla karşılamıştı. Liste başlanna oturan parti meclisi üyelerinin Meclis toplantısına evet, ancak özal icadı yeni tersıne işleyişler ortaya çıkarsa seçime "gtrmemeyi" gerı çevirmeleri olasılığını dokundurmuştu. tnönü'nün olası gelişmeleri göz önünde tutarak parti meclisinden daha önce "yetki aiması" belki doğru bir davranıs olabilirdi. Neçare, lnönu'nün doğasındaki demokrat yapı "tek elde yetkiyi toplayıp davranmaya" elverisli değildi. tnönü, toplantıda Ecevit'in bu dokundurmasına parti meclisinden kesinlikle beklediği karann çıkabileceği yolunda yanıt vermedi. Fakat, SHP lideri tersine bir kararı beklemediğini, "kendinden emin davranıs ve sözlerle" liderlere duyumsatu. Mecliste özal dayandığı çoğuniuğa dilediğini yaptınr, seçimleri gene bulacağı formüllerle oldubittiye getirirse, sandığı dışlama karanmn ancak üçpartinin ortak eylemiyle anlam tastyacağı kuskusuzdu. YUVANIZA KAVU$MANIN GUVENLl YOLU GOODYEAR GPS Goodyear teknolojisi, yepyeni bir çelik kuşaklı radial sunuyor şimdi: Goodyear GPS Uzun süreli araştırmalar ve bilgisayar çalışmalan sonucu yaratılmış ideal lastik... Özel deseniyle, her tür hava koşulunda, yol kavrayışı tam; frende ve virajda güvenli. Esnek, yumuşak sürüş kabiliyeti ile konforlu, dayanıklı ve ekonomik! Gerek şehir trafiğinde, gerekse uzun yollarda direksiyon rahatlığı mükemmel... Goodyear GPS: Güzel, keyifli yolculukları seven... evine güvenle kavuşmayı özleyen sürücüler için! GOODYEAR YUVAMA ULASTIR EvrenÖzal görüşmesi Başkentte dun sabah bu hesaplar yapıhrken siyasal ve hukuksal bütün nirengi noktalanyla köprüleri alan özal, tstanbul'daki programım iptal ediyor, Ankara'ya dönen Cumhurbaşkanının pesine takılıyordu. önceki gece Evren'lc özal arasında Harbiye Orduevî'nde bir görüsme yapıldığından söz ediliyordu. Gerektiğinde "devreye gireceği" açıklanan Cumhurbaskammn, özal'a köprüleri onarma tavsiyesmde bulunup bulunmadığı elbet bilinmiyordu. Ama kulis, "özal niçin hemen dönüs karan aldı" sorusunu tartısıyordu. özal, muhalefetten çok hukuk otoritelerine, anayasa gereklerine "savas açmıstı". Demirel, toplantıda "sorunu baska kanailara yaymadan 8. maddenin iptali üzerine oturtmayı" önermiştı. İptal edilen maddeye dayalı bir olağanüstü toplantı kamuoyunda daha geçerli olacaktı. Hele özal'ın 'seçimden kaçıyorlar' vurgulamalannı önleyecek tersine kesin açıklamalar üçpartinin dün hazırladığı ortak çağrı metninKadıköy Acıbadem'de 8 yaşında kız, 15 yaşında erkek çocuğa bakacak bayan aranıyor. Tel: 336 68 21 GOOD'fYEAR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle