15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER lanmakta \e hatta bu uygulama "Ozal ekonomik modeh" halıne getırılmış bulunmaktadır 24 Ocak gınşımınden sonra ulkemızın 12 Evlul yaşamına gırdığı bılınmektedır Bunun butun )oıkunu çekecek olan halkımız da olayları urkek ve kararsız bır durumda ızlıyordu Bovlecehakve çıkarları çığnense bıle ses etmeyerek buyuk bır sabır \e meta net orneğı gostermekteydı Bu ortam ıçınde yapılan bırçok >e nı yasal duzenlemeler \e 1982 Anayasası da Ozal ekonomik modelının gunumuze kadar gelmesınde onemlı rol oynayan etmenler oldu Bu modelın gunumuze kadar gelebılmesı, nelere mal oldu, bır de onu açıklığa kavuşturalımU>gulanmakta olan ekonomik modelden en çok ışçüerımız zarar gormuşlerdır \ apılan hesaplamalara gore 1980'den bu yana ışçmın ucretı 6 kat artarken, buna karşılık enflasyon 12 katlık artışla ışçının gelırını çok gerılerde bırakmıştır Bu gerıleme aşağı >ukarı memurlar ve emeklıler ıçın de soz konusudur 198Oyılında ışçımız 1 kg ekmek ıçın 18 dakıka çalışırken, bugun 32 dakıka çalışmak zorundadır Başka bır örnek verecek olursak bır çekı odun ıçın 1980 yılında 19 saat çalışması gerekırken, bugun 26 saat çalışmak zorunda kalmaktadır Çıftçımız ıse 1980 yıünda urettığı buğdayın kılosunu 12 lıradan satnordu Bugun 80 lıradan satabılmektedır Urununden elde ettığı gelır 7 yılda 6 7 kat artmışken, zıraı gırdıler ıle geçun gıderlerınde 12 katından fazla artış olmuştur Bu koşullar altında çıftçımız yoksullaşmıştir Trak>alı çıftçı kolay kolay toprak satmazdı Toprak satmak ayıp gelırdı adeta Ancak mıras taksımlerı sırasında toprak satışlarına rastlanıvordu Son ıkı yıldır koy kahvelerının duvarlarında "satılık tarla" yazıları sıkça gorulmeye başladı Tohum ekmek ıçın erkenden kalkan çıftçılerın koy meydanında bırbırlerınden odunç para bularak traktorlerı nın gunluk mazotunu sağlayabıl dığını yakından bıhyoruz Çıftçının ekonomik yonden nasıl hızlı bır şekılde gerıledığını an latabılmek ıçın bır ornek daha verebılırız 1980 yılında 70 ton buğdayla bır traktor alınırken, bugun 90 ton buğdavla bır traktor alınabılmektedır Işçılenmızın, çıftçılerımızın, memur ve emeklılerımızm kısacası dar gelırfılerın bu durumlarının >anında meydana gelen en buyuk sorun ıse ışsızlıktır Çunku 1980 yılından gunumuze kadar ışsız savısında bır mılyona yakın artış gozlenümektedır Işsızlık sıgortasının bulunmadığı ulkemızde ışsızler ordusu >aratılması sorunun başka bır yonunu gostermektedır Butun bunlardan sonra mıllı gelır payına baktığımızda, 1979 yılında ulkemızde kışı başına duşen mıllı gelır payının 1446 dolardan 1985 vılında 1006 dolara duştufu anlaşılmaktadır TOPLLM DERIN YARALAR ALrYOR Işçımızın, çıftçımızın, memurumuzun, emeklımızın, kuçuk esnafımızın gelırlerının son yedı yıl ıçınde "Ozal ekonomik modelı" sayesınde nasıl gerıledığını sayılarla sıralayabılı>oruz Bu tıp karşılastırmalı orneklerden bınlerce verebılırız Bunun artık su goturur yerı kalmamıştır Halkımız buyuk bır azap ıçınde yaşamaktadır Toplum, yıllarca gıderılemeyecek derın yaralar almaktadır Hatırlayacaksınız, bugun dağılmış olan MDP'nın bır mılletvekıh TBMM'de "Hayat kadını sayısı yuzde beş yuz arttı" demıştı Bu sozde gerçek payı buyüktur Ozal ekonomisinin yarattığı geçım sıkıntısı nedenıyle >oksul aıle kızları, kadınlar fuhuşun batağına suruklenıyorlar Turk toplumunun en sağlam yanı aıle, bozulup gıdı>or Bu çok derın bır yaradır kı yuzyıllarca sarılamaz Aıle duzenımızın aldığı ıkıncı bır yara ıse ozellıkle geçım sıkıntısının neden olduğu ıntıharlardır Bunların goze batacak bır duzeye geldığını renklı gazete sayfalarında uzulerek goruvoruz 1980'den sonrakı beş yılın ıstatıstıklerıne gore, ıntıhar olaylarında yuzde yuz artış meydana gelmıştır 1980 yılında 750 kışı canına kıyarken, 1985 yılında ıse 1500 kışı canına kıymıştır Toplum sağlığı ıstatıstıklerı \e genel sağlık taramalan Turkıye' de yaşamsai sağlık sorunlannın ortaya çıktığını apaçık vurgula maktadı Ozellıkle yetersız bes lenme nedenıvle bırçok hastalık sankı kıtlık yılları yaşıyormuşuz gıbı honlamış bulunmaktadır Her gun gazetelerde oku>oruz Evıne ekmek goturemeyen, çocuğuna okul harçlığı veremeyen babaların çıldırdığı yazılıyor Yokluktan aılelerde geçımsızlıkler arttı Bınlerce ınsanımız boşanmak ıçın adlıye korıdorlarını dolduruyor D1E (Devlet Istatıstık Enstıtusu) verılen de boşanma olaylarının onemlı olçude arttığını doğruluyor SONUÇ 24 ocak gunu doğan bebekler okula gitmeye hazırlanıyor Ozal ekonomik modeline dönuşen bu istikrar programının gunumuze kadar getınlrnesı ıle toplumumuzun neler yıtırdığı ortadadır Bu bır ekonomıpolıtıka değıl, Turk halkının dramıdır Buna Özal ekonomisinin dramı da dıyebılırız En buyuk dıleğımız bu o\unun bitmesi ve perdenin kapanmasıdır (1) Turkıve de 1970 le 3 6 mıl>on ton olan pelrol ureıunı 197""de 2 7 mılyon tona düşerek gereksınmemızın ancak r ı 19'unu karşılavabılıyordu (2) Programlarla ılgılı bılgıler Emin Ço laşan ın 24 Ocak Bır Dönemın Perde Arkası * adlı kıtabından alınmıştır Özal Ekonomisinin Dramı 24 ocak giinü doğan bebekler okula gitmeye hazırlanıyor. özal ekonomik modeline dönüşen bu istikrar programının günümüze kadar getirilmesi ile toplumumuzun neler yitirdiği ortadadır. Bu bir ekonomipolitika değil, Türk halkının dramıdır. Buna özal ekonomisinin dramı da diyebiliriz. En büyük dileğimiz bu oyunun bitmesi ve perdenin kapanmasıdır. PENCERE Şeriat Nedir?.. 24 OCAK 1987 GÜNGÖR MAZLUM Eski Edirne Belediye Başkanı uzun sureden ben en sorumlu yonetıcısı ıken, bu durumdan yakınan da kendısı olu>ordu 14 Ekım 1979 seçımlennden sonra Ecevıt hukumetınm çekılmek zorunda kalması ıle Suley man Demırel'ın tekrar Başbakanlık koltuğuna kavuştuğunu gormuştuk Işte bu sırada adeta karaya oturan gemıyı yuzdurebılmek amaayla adını du>uru tanhınden alan \e "24 Ocak Kararian" olarak bılınen ekonomik dengeleme programının uygulandığını gorduk Ve sonra da sureklılık kazandırılarak "Özal ekonomik modeh" halıne getırılen bu kararlann alınmasındakı etkenlere (bu karann 7 yılında) şımdı şoyle bır göz atabılırız Şu bır gerçek kı, 1970'hyıllardan sonra petrol ıhraç eden ulBu unlu sözun henuz kullanılkeler orgutu OPEC, uretımı kımadığı donemde buyuk bır dösarak dunya pıyasasında petrol vız sıkıntısı yurdumuzu kasıp kafıyatlarının yukselmesıne neden vuruyordu lspan>a'nın bır banolmuştur Bır yılda urettığı petkasında 70 sentımız çıkışmadığj rolu 2 5 ayda tuketen, gerı kaıçın çekımız gerı donmuştu Bu lan gereksınmesını satın almak arada dov ız bulamayan bır grup zorunda olan ulkemız dışsatım hacı adayı Merkez Bankası'nı gelırlerının tumunu petrol fatubasmış, daha sonra da Ankara'• nın ana caddelerınde Kavaklıde rasına yatırmak zorunda kalıyordu(l) 1974 yılına kadar herre'ye doğru yuruyuşe geçmıştı hangı bır önlem alınmayarak Bır >andan dovız yokluğunda petrol fiyatlannın duşmesı bekçekımız dönerken, bır yandan lenıyordu Hele 1974 yılından hacı adaylannın dovız ıçın kazan sonra ta kı 1977 yüma kadar gekaldırmaları o gunun başbakaçen sure ıçınde koahsyonlar dönını ofkeJendırıyordu Suleyman nemınde hükumetler ekonomik Demırel 1980 öncesı, ışte böyle önlemler almak yerıne adeta bır atmosfer ıçınde o unlu sozuekonomik dengesızlığı köruklernu söyluyor ve " 7 0 sente cesıne sorumsuzca uygulamalar muhtacız" dıyordu Ulkenın Yakın sıyasal geçmışımızde devlet adamlarının bazı çarpıcı ve anlamlı sozlerı vaıdır kı, kolay kolay unutulamaz Ismet tnönu'nun "Yenı bır dunya kurulur, Turkıye oradakı yerını alır", Turan Guneş'ın "Ayşe latıle çıksın" sozlerı örnek göstenlebılır Bunlar sıyası lıtaraturumuzde bırer ozdevış olarak hatırlanıp gıdecekıır Sulevman Demırel'ın de "Dun dundur, bugun bugun", "Nurlu ufuklar", "Buyuk Turkıye" gıbı sözlennın yanı sıra, "70 sente muhtacız" en ılgı uyandıranıdır Gunumuzun Başbakanı Turgut Ozal bıle daha dun denecek kadar vakın da, 28 Eylul seçımlerındekı mıtıng alanlannda "Memleketı 70 sente muhtaç edenler" dıyordu ıçıne gırdıler Ne zaman kı dovız transferlerı yapılamaz, ıthal ettığımız malların parası odenemez, dış borçlarımız karşılanamaz duruma geldı, ekonomımızın tam manasıyla tıkandığı ancak anlasılabıldı Bu nedenle 1977 yılından başlamak uzere 24 Ocak 1980 tarıhıne kadar beş ıstıkrar programının (denge programı) aşağıdakı tanhlerde uygulandığını görujoruz 11977 yıb ağustos ayında Demırel hukumetı tarafından uygulanan "Enflasyona karşı mucadele paketı " 2 1978 vuı mart ayında Ecevıt hukumetmce hazırlanıp uygulanan "Yapısal değışım programı 3 1978 yılı eylul ayında yıne Ecevıt hukumetı tarafından yururluğe konan "para kredı tedbırlerı paketı " 4 1979 yılı mart a>ında yıne Ecevıt hukumetı tarafından getırılen "Ekonomıyı guçlendırme programı" ve en son 51980 yılı ocak ayında Demırel hukumetı tarafından alınan "24 Ocak Kararlan" (2) "24 Ocak Kararları"nın uygulanmasından en çok ışçı, çıftçı, memur, emeklı, kuçuk esnaf gıbı dar gehrlı halkımız zarar görecektı Buna karşın geçıcı bır donem ıçın ulusumuz bunu da hoşgöru ıle karşılayabılırdı Fakat alınan o kararlar bugunun başbakanınca yedı yıldır uygu EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN Eğitim sistemimiz sevincinden, dtnamızmden yoksunluk ve yaygınlaşan psıkolojik bunalım, • Oğrenim duzeyinin gerektırdiğı sınırlar içınde, sorunlara bılimsel yontemlerle yaklasma yetkmu'ğmden yoksunluk, • Çağdas dunya goruşu ile çelısen davranışlann yaygınhk kazanması gıbı olumsuzluklar, daha çok eğitim amaçlannın beklenen duzeyde ve nitelikte gerçekleştırilemeyışinden doğan sonuçlardır. Bunlar, eğitim sisteminın yapısında, dayandığı kuramsal temeüenn algılanışında, analızınde, uygulamaya konuluşunda ve yontemlerinde hemen çozum bekieyen problemlerin varlığının açık gostergeleridır. Bu çarpıklıklar surup gıderken, siyasal ıktidarlar da, kendi eğılımlerı yonunde zaman zaman sıstemde değısiklikler yapmaktadırlar. Bunun, laik cumhunyet ilkelerine de yonelen sonuçlar doğurduğu ve gelecekte de doğuracağı kuşkusuzdur. Işlevlen, bır noktada sıyasal iktidarın tercihlerıyle sınırlı da olsa, bu fakultelerde ulkemız eğıtimmi daha mtelıkli ve etkın kılacak dinamızjn ve değerler vardır. Omeğın, Ankara Lnıversıtesı Eğitim Fakultesı'nin kuruluşundan, bugunku duzeyıne gelinceye dek, ozverilı çalısmalan ınsanı duygulandıran Prof. Dr. Fatma Varıs ve arkadaşlan, oğretım yapma, arastırma ve bılım uretme gorevlerinde işlevsel omeklerdır. Her bilim adamının boylesi bir sorumluluk bilınci taşıması, toplumumuzun onemli gereksınımidır. Toplumuna karşı bu bilmçten yoksunsa kişi, bilim adamı da olsa onemlı değildir. Aydın kışı, çevresine karşı kendisini görevli sayan; topluma özveri ile yonelen, msancıl ve evrensel duşunebilen, davranabılen kışıdır. Uzulerek belirteyim kı, unıversıte çevrelerinde bu nıteliklerden yoksun bilim adamlarına az da olsa rastlanmaktadır. Konuyu omeklemesi bakımından bir gozlemimi sunayım. Oğretmenlerin uygulamalarmda yararlanmalan için bir araç gelıştırılmektedır. Bunun başarılabilmesi içın bazı bilgilere gereksinim vardır. Bu amaçla, konu uzerinde çalışan eğitim teknisyeni bir fakulteye gidıyor. llgili uzmanlık alanmın bolum başkanına başvuruyor. Şimdi bakınız, baş uzman insana, bir soruna nasıl yaklasıyor. O, yazılı soruları incelemeden, konuyu genel çerçevesi içinde kavramadan, yardun isteyenin konuya ilişkın yeterlilik duzeyini bilmeden, "Sen bu çalışmayı yurutemezsin, bunu başaramazsm" diyor. Hıç yardıma yanaşmıyor, bilgi vermiyor. Üstelik karşısındakini kuçumsuyor da. Bu mudur aydın kışının davranış orneğı, onun erdemı? Bu mudur bılimsel ozveri; toplumu aydınlatma, üretilen bilgiyı ya da bılgı bırikımmı topluma sunma, onun yaranna kullanma ışlevinin gereği? Bu olumsuz ornek olay da diğerleri gıbı eğitim sistemimizin bir urunudur. Kalkınmamızın dinamiği, temel aracı olan bu sistemı kim, ne zaman bir bütun olarak ele ahp ulke gerçeklerine ve gereksinmelerıne gore, bılimsel bır yaklasımla yeniden duzenleyecek, bilinmez. AHMET RAHMÎ ERCAN EĞİTİM UZMANI ANKARA Olanaklara gore, kalkınmayı geçerli olarak planlayıp başarıyla uygulayabılecek guç, kuşkusuz eğitilmiş insan gucudür' Kalkmma alanlan ve sorunlan ozeUiklerine gore, Prof Dr Neda Armaner'ın Ocak 1982'de "Çağdaş Eğrtım" değifik duzeyde yetenekler, dergısınde çıkan bır yazısı elıme geçtı "Ûğretım Bırlığı Yasası bılgı ve becerikr, değişik ve Okulda Örtunme " Sayın Armaner'ın yazısı güncellığını kodavranış modelleri rumuş Beş yıl onceden, tehlıkeyı bır bılımcı gözuyle görmuş, ıstemektedir. Ancak, bu belırtmış Bu yazıyı oldugu gıbı yayımlamak yararlı, çok yararlı değerleri kazanmış insan olacaktı, ne çare kı daha once bır dergıde çıktığından gazetekalkmmada ulusal mızde yayımlanması danaksız Ben de bu ılgınç yazıdan önemlı beklentilerimiü parçaları okurtanma sunmak ıstıyorum gerçekleştirebiUr. Kisiyi bu Armaner dıyor kı niteüklerle donatma ıse, "öğreöm Bırlığı Vasas/, 3 Mart 1924'te onayianmasından sonra eğitimle olasıdtr. Eğitim bunu yanm yüzyılı çoktan aştı Anayasamızda değışmezhğı guvence yeterince başardığı zaman altına aJınmtş beUı devrım yasalartndan bırı olarak eğıtımımızt kalkmmamız hızlanacak, maddi ve manevı başıbozukluklardan kurtarıp dısıplme sokan sorunlarımız bılımsel bır bu yasa, ne yazık kı özalltkle son on yıldır sınsı sınsı tepetaklak çozume kavuşmuş olacaktır. edılerek yorumlanmaktadır Buna paralel olarak başka bır çaAma bugun, eğitim sistemimiz ba da, şaşırtıcı ters yorum ve açıklamalarla laıklığın bır kavram bu yonden ne ölçude kargaşasına ıtılmesıdır Buradakı amaç, bulanık suda balık avıışlevseldir? Kalkmma surecini na çıkarak, böyle bır ortamda bıle ışlerı yürutebılmektır" olumlu bır temele oturtma bakımından başarıyla Elımdekı gazetede bır başlık "Herkes Evet, ANAP Hayır" işlemekte, beklenen mtelıkli Meclıste ırtıca olayları ıçın bır somsturma açılmasını öneren insan gucunu vermekte mıdır? SHP'lılere yanıt veren Bay Guzel, bakın ne dıyor "Irtıca cıddı Bu soruları olumlu bır teblıke değıl " Başbakan da ANAP grubunda, "Vamınle söyyanıtlamak oldukça guç. luyorum, ırtıca Iran'dan gelmez " Bu denlı guvenlıler' Ama bır Çunku: yerierden kaynaklanan gerıcılık akımları, eylemlerı var' Bunu herkes göruyor Dın okulları bırer medreseye donuşmuş Sa• Ortaokuldan universıteye kallı, başörtulu gençler sokaklara dökulmuş Iran Radyosu, gadek giderek artan oğrenci zetelerı, mollaları, Turkıye'yı, Ataturk'u hedef alan en ığrenç basansızlıklan, saldırıları sürdurmekte Boyle ıken ANAP bu konularda so• Mesleğe yonelısıe geçersiz ruşturma açılmasını ıstemıyori Tum muhalefet ve bağımsız uyetercıhler, ler 'açılsıri oyu verırken, ANAP 'Hayır' dıye dırenıyori • Gençlerde gozlenen yaşama Ustelık Başbakan, yazariara çatıyor bır kez daha "Ben bunlara sol amıgo dıyorum Bu yazaharın çoğu demokrası sınavında sınrfta kalmışlardır lyı de olmuştur, çunkü kımın ne olduğu ortaya çıkmıştır fbktan bır ırtıca meselesı çıkarmaya çalışıyorlar, olduğundan fazla büyutmeye çalışıyorlar" Yıne Sayın Armaner'ın yazısını okuyalım "Ataturk devnmlennı ıçlerıne sındırememış olanlar zaman zaman sözde dını koruyup kollama görevı kendı tekellerındeymış gıbı bır tavır takınıp yayın organlarıyla da tozu dumana katmayı bıryöntem halıne getırmektedırler Bu reaksıyoner davranışın altında yatan düşuncenın asla Muslümanlık olmadığı guneş gıbı açıktır Çünku savundukları hususların gerek ılahıyat gerekse bılım alanlannda sağlam dayanaklan yoktur Bunlar Islam dını kaynaklarından haberdar olmadıklan gıbı Islam tarıhı, dın sosyolo/ısı ve dın psıkolo/ısı venlenne de ıltıfat etmezler" Prof Dr Neda Armaner, Ilahıyat Fakultesı oğretım üyesı olarak yıllardır oğrencılerıne gerçeklerı anlatmaya çalışıyor Ona gore, Kuran derslerınde bıle başın ortulmesı gereksızdır 7 Aralık 1981'de Mıllı Eğıtım Bakanlığı bır kıyafet yonetmelığı çıkarmıştır, bunda kız öğrencılerın okulda başlarını ortmelerı, erkek öğrencılerın sakal bırakmaları yasaklanmıştır, ama sözu geçen yönetmelığın 12 maddesınde "Imam hatıp lıselerınde kız öğrenoler yalnız Kurarfı Kenm ders saatlennde başlannı ortebılırler" denılmektedır Sayın Armaner, bu konuda da şu goruşü belırtıyor "Okunan dersler ıster fen ıster sosyal ya da meslek alanında olsun, hepsı de oğretme ve eğıtme amacına yönelıktır Kuran'ı Kennriı okuma saatlennde de boyledır Sınıf dua yen değıldır Okumayı öğrenme yerıdır O halde abdest almadan özürtu olarak sınıfta oturan bu gıbı oğrencılerın saçlannı örtmelerının anlamı yoktur" Armaner, "Ihyaya çalışılan hedef Islamcı Osmanlıcılıktır" dıyor ve sözü Ataturk'e getırıyor "Ataturk, dının hıçbır zaman mıllı olamayacağını söylemıştır Bır dın psıkolo/ısı hocası olarak bunun gerçek olduğunu, ınançların bıreysel ve toplumsal bır olay olduğunu açıklıkla ıddıa edebılırım Türk kulturü ıçınde ıse Islam kultüru sadece bır bölumdür, ulusal olan dıldır ve tarıhtır llerıyı çok lyı gören eşsız devlet buyuğümuz Ataturk, ulusunun bırlık bılıncını dınde gormüş olsaydı Türk Tanh ve Turk Dıl Kurumları yanında bır de Turk Dın Kurumu kurar, mırasını ona da bölerdı" Bahrtye Uçok, Neda Armaner gıbı aydın Türk kadınları, "Bız ılle de kole olacağız" dıye dırenen genç kızlara ınandırıcı açıklamalarla gerçeklerı gosterıyorlar "Sınıf Dua Yeri Değildir..." İnsan kullandığı sözcüklenn tam anlamını çoğu zaman bıl mez ya da bır sözcuğun bırkaç anlamı bulunduğundan, kışı nın hangısını amaçladığı bellı olmaz "Şenaf" sozcuğu de boyledır Mıllıyet gazetesının DATA arastırma kurumuna yaptırdığı bır ankette yurttaşlara sorulmuş "Şenat düzenı ıstıyor musunuz?" Sonuç olumlu Ulkemızde şeriat düzenı ısteyenlenn oranı yuzde 7'de kalıyor, ıstemeyenler yuzde 80'e ulaşıyor Yalnız gençlık kesımınde şenat duzenıne özlem daha yüksek, yuzde 11'ı buluyor, ama devlet ve Mıllı Eğıtım Bakanlığı elıyle şenata bunca yatırıma karşın ortaya çıkan sayısal bulgular yıne de lyı sayılır Pekı, şenaf nedır? • Şenat, Kuran'ın ayetlerı ve peygambenn hadısienyte oluşan Islamıyet kurallarının toplamıdır, Tanrı buyruğu, Muslümanlık hukukudur Insanla insan, ınsanla toplum, ınsanla Allah arasındakı ılışkılerı şenat düzenler, kamu hukuku, devietın anayasası, ıktidann bıçımlenmesı ıle bu dunya ve ötekı dünya konusunda akJa gelen ne varsa şenatın kapsamındadır Atatürk'ün kuriduğu laık cumhurıyet, şenatın ınsanla Allah arasındakı bölümune ılışmemış, ama ötekı bölümlertne ılışkın çoğu kuralını geçersiz saymıştır Daha açıkçası, Turkıye'de ayetlerın ve hadıslerın belıriedığı kımı buyruklar yururlukten kaldınlmıştır Olayın bu yanı karanlıkta kaldıkça, Turk ınsanı da bılınçsızlik ıçınde kalacaktır • Eskı Adana Müftüsü ve şımdı Almanya'da şenat düzenı fetvacısı Cemalettın Kaplan Hoctfya Türkıye'den elestırı çoktur, ama adam tutarlı konuşuyor "Kuran'ın anayasa, şenatın kanun, Islamın devlet olması tek amacımızdır. Mahkemelere, cemryete ve devlete Kuran'ın nızamı h&kım olmalıdır Laıklık, dını devletsız, devletı dınsız bırakmıştır Irtıca ise bır tehlıke değil, selamet ve emnıyetın ta kendısoV Hakımıyet kayıtsız şartsız Allarfındrr yanı kanun koyma yetkısı Allah'a mahsustur ve onun hakkıdır Devlet, Islam dınının bır parçasıdır Islam heryönüyle sıyasetin kendısıdır Şenat demek genelde dın demekbr" (Hürrıyet, 22 11987) Evet, şenat budur Laık Turkıye Cumhurıyetı, şenatın temel ılkelerını bır yana ıterek kurulan devlettır ve Islam dunyasında en buyuk devrımın gerçekleştırılmesıdır • Aydınlığa kavuşmak ıçın neyın ne olduğu en açık ve seçık bıçımde devietın televızyon ve radyosundan halka anlatılmalı, Mıllı Eğıtım'ın okullarında çocuklarımıza belletılmelıdır Televızyonda dınsel programlar, kapalı, bulanık, sısiı sözlenn ve tümcelerın bırbırı ardına sıralanmasından başka bır ıçerık taşımıyor Şenatın bütün kuralları kesınlıkle ortaya konulduğunda, Turkıye'de şeriat özlemı noktalanacaktır Hele kadınların şenat ıstemelerı, benlıklerını sılmelerıyle eşanlamlıdır, ancak köleleşmek ısteyen bır kadın Islam hukukuna özlem duyabılır Yapılacak ış 163'uncu maddeyı kaldırmak, dernokrasıyı Batı ölçülennde genışletmek, fıkır özgürluklerını tam anlamında sağlamaktır Cemalettın Hoca, Türkıye'ye gelebılmelı, şerıatı ıstedığı gıbı savunabılmelı Cemalettın hocalardan çekınmeye gerek yoktur. Çunku Turk toplumu şeriat duzeyini aşmıştır Korkutucu olan, ırtıcanın ANAP ıktıdannda devietın ıçınde yuvalanması ve Cumhunyet'ın eğıtımını, Hazınesını, devlet yetkılerını kullanabılme olanaklarını ele geçırmesıdır Sevgili Şule Söntnez bir yıldır aramızda yok. 25 Ocak Pazar gunu saat 12'de Karacaahmet Mezarlığında mezan başında toplanıp onu komtşacağız, anacağız. VEFAT ANMA HALUKUYSAL (19561980) Senı yıtırışımızın 7 yılında saygıyla anıyoruz Kemaliye eşrafından Karabeyzade merhum Mustafa Zihni Bey ve merhume Feride Hanımın oğlu, Ahmet, Ayşe ve Nilgün'ün çok sevgili babaları, llhan Malkoç ve Hülya Baykara'nın değerli kayınpederleri, Sırma, Zeynep ve Mehmet Zeyyad'ın biricik dedeleri, Nurettin Baykara, merhum Reşat Baykara, merhume Neyyire Kızıltan ve Ulviye Yarbay'ın kardeşleri, Malkoç ve Dilmaç ailelerinin dünürleri, Fevziye (Fatoş) Baykara'nın çok sevgili eşi AİLEN VE ARKADAŞLARIN VEFAT ve BAŞSAĞUĞI Vakfımız kurucularından, mutevellı heyetı başkanımız, okulumuza unutulmaz hızmetlerı bulunan değerli buyuğumuz, eskı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı, İSTANBUL ERKEK LİSESİ 19341935 MEZUNU ZEYY4D BAYKARA'yı ka>betmış olmanın denn uzuntusü ıçındeyız, kendısıne Tanrıdan rahmet, kederh aılesıne ve tum SarıSıyahlılara başsağlığı dılerız VEFAT Malı>e Bakanlığı eskı mensuplarından ve Sayıştay Başkanlığı Hesap lşlerı Müdürlüğü'nden emeklı, GEYAS Koll Ştı ortaklanndan 22 Ocak 1987 tarihinde Hakkm rahmetine kavuşmuştur. Aziz naaşı 25 Ocak 1987 pazar günü Erenköy Galip Paşa Camii'nde kılınacak öğle namazını müteakip Karacaahmet Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verilecektir. ZEYYAD BAYKARA AtLESİ Çelenk göndenlmemesı, arzu edenJerin TEV'na bağışta bulunmalan nca olunur. İSTANBUL ERKEK LİSELİLER EĞİTİM VAKFI TEŞEKKUR Oğlumuz Ozan'ın anı hastalığı ıle yakından ılgılenen müşfik insan, SSK Okmeydanı Hastanesı Başhekımı Sayın Dr. EMİN İSTANBULLU'ya gerek teşhıs ve gerekse tedavıde buyuk özen ve ılgı gösteren, Çocuk Servısı Şefı şef yardımcısı Müt.Dr FİGEN PEKUN'e ve Müt.Dr HUSEYtN TOPÇUBAŞI'ya, Müt Dr BERŞAN AYTAÇ'a, Mut Dr MUJGAN OZSARUHAN'a ve Asıstan Dr JALE ÇOL'e, Asıstan Dr FEYZA CANTUTAN'a, hemşıre Murvet, Nevin, Sevgi, Gulsevil, Gul ve Hurkan'a, hastabakıcı Semra ve SebUe'ye ve Çocuk Servısı'ndekı dığer görevlılere teşekkurü bır borç bıhyoruz Sağolsunlar, varolsunlar Müt.Dr. MÜNİRE ÇAM'a, M. ŞERİF TÂNSAL 22 1 1987 gunü Sıvrıhısar yakmında geçırdığı trafık kazasında vefat etmıştır Cenazesı 24 1 1987 cumartesı gunu memlekeıı olan Antakya'da toprağa verılecektır YÜCELMAN ve TUNA aileleri AİLESİ Dorı \a>ında anaokuluna gıden kızımıza baka^ak e\ ışlerı \apacak, nerAtığı zaman vatılı kalabıleı.ek bavan eleman Tel 161 34 39 (Iş saallen ıçınde) ELEMAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle