14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 1987 • * • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Suriye ile karşılıkh güven arayışı Baştarafı 1. Sayfada) nda Cumhurbaşkanı Yardımcısı •bdülhaUm Haddam, Ozel Birlik:r'in komutanı Ali Aslan, istihbarat rgütünün bası Ali Duba gibileri yer lıyor. Hindavvi olayı ile ismi arasına bağlantı kurulan Hava Kuvvetlei tstihbarat Başkanı Muhanuned dloli de yukarıdakiler kadar onemli ıir isim olarak addediliyor. Lübnarilaki Suriye kuvvetlerinin istihbarat laşkanı Gazi Kenan da onemli isim:r arasında. Manzara bu olunca, Suriye'nin bır jlkeyle ılişkılerinin bıçimini ve yonulu saptamak konusunda karar nasıl .e kim tarafından alınıyor? Elbette ri, soz konusu ısimlerden, hukumee ve ıktıdardakı Baas Parıisi'ne kalar çeşitli kumeler karar alma sure:ınde belirli olçulerde rol oynuyorlar, ıma karar sonuçta "Sonsuza dek öniır"in, Hafız Esad'ın iradesiyle belirleniyor. Bu yuzden, Türkiye ile Suriye arasında iyi ilişkiler kurulması karannın sorumluluğu da esas olarak Devlet Başkanı Hafız Esad'a ait. "Türkiye dosyası"nı Suriye rejımınde takip eden Başbakan Abdülrauf elKesm. Geçen yıl şubat ayında Turkiye'ye yaptığı ziyaret, ikı ulke ihşkılerınde bir kilometre taşı olarak algüanıyor. Bu ziyareti bu yıl içinde Turgut Ozal'ın da iade etmesı ile ıkı ulke arasmdaki ilişkılerde bir hayli mesafe katedileceği inancı yaygın. Türkiye ile ilişkilerin yurutülmesmden Başbakan elKesm sorumlu gorunse bile, bu sorumluluk Hafız Esad'ın ıradesı doğrultusunda gerçekleştıği içın Suri>eü yetküiler, Türkiye ile ilişkilenne ilişkın bır kaygı içinde gerçekten görunmuyorlar. Turk kamuoyunda zaman zaman Suriye'ye dönük esen olumsuz ha\aya, burada, Turkiye'ye dönuk olarak rastlanmıyor. Türkiye Suriye ilişkilerinin ıyi yonde seyredebilmesinin nufus temelı de mevcut. Şam'ın en eskı ve bugun en itibarlı mahallelennden birinin adı ElMuhacirin. Goçmenler anlamına geliyor. Bu semt, Çerkesler \e Osmanlı devleti donemınde Anadolu ve Rumeli'ye dönmekten vazgeçip, Şam'da yaşamaya karar verenler tarafından kurulmuş. Birkaç kuşak öteden Şamlı olan bu insanlar arasında Türkçe bılene rastlanmamakla birlikte, kökeninin Turk olduğunu anlatan hatta övunen çok sayıda Suriyeliyle karşılaşabiliniyor. Şam'da gözlenen bu olgu, kuzeyde ulkenin ikinci buyuk şehri Halep 1 te hayli hayli geçerli. Haleplilerin hatın sayılır bir bolumu karşılıkb evlenmeler nedeniyle Turklerle akraba. Türkiye halkı ile Sunye halkırun onemli bir bölumü, bir anlamda ayrı dil konuşan aynı halk bile sayılabilır. Bu demografik ozellıkler, ozellikle ulke nufusunun yüzde 80'ini oluşturan Sunni kesim içın Turkiye'ye karşı olumlu duygular beslenmesine kaynaklık edıyor. Siyasi iradenin yaru sıra demografik unsur da Türkiye Suriye ilişkilerinin olumlu bir seyir izlemesinin guvencelerinden biri. GAP UNSURU Bu olguların yanı sıra coğrafı unsur da, iki ülke ilişkilerinin geleceğine donük olarak, iktisadi ufuklarla birleştirilerek kalıcı, sağlam ilişkilerin zemini gibi özellikle Turk diplomatik çevrelerince değerlendiriliyor. Bu konuda, Şam'daki Türkiye Büyükelçiliği yetkililen GAP projesinin gerçekleşmesı halindeki ufuklara değimyorlar. Bır Türk kaynak, bu konuda şunları söylüyor: "Suriye'niıı kuzeyinde, Türkiye sınınna yakın yerierde doğal gaz bulunması ihtimali var. GAP projesi gerçekleşlikten sonn, Suriye'ye ihtiyaçlınoı karşılayacak ölçiıde su verdikten başka Suriye dogal ga/ını kullanabiliriz. GAP'tao sonra Güneydogu bölgemizde tanm. Hollanda lanmı duzeyine >ıikselecek. Suriye'de fosfat bulunuyor. Giineydoğu'da tanm için gerekli suoi gübreyi Suriye fosfatından ucuza dde edebüiriz." TurkiyeSuriye ılişkileri böylesıne potansiyel parlak ufuklara sahip. Ancak, iki ulke ilişkilerinin uzerindeki bulutlar tumüyle dağılmış sayılmaz. Bunlann biri Türkiye'nin güvenlik endişelerinin giderilememiş olmasıyla ilgili. Turk tarafının elindekı bilgiler, Ermenı ve Kurt örgütlerinin Lubnan'ın Bekaa Vadisi'nde üslenmiş olduğuna ilişkin. Gerçı, Suriyeliler, Lubnan'daki binbir sorunla ve en önemlisi Israil ile boğuşurken Türkiye'yı uzmemek konusunda ıçtenlikii bir tutum içındeler ama Bekaa Vadisi'ndeki denetimleri de tartışılacak gibi degıl. BEKAA'DAKİ SL'RİYE SuriyeLubnan sınırında Suriye topraklanndan Lubnan sınır kapısı Masnaa'ya kadar süren birkaç kilometrelik alanda fark edilen yoğun Suriye askeri varlığı, Lübnan sınır kapısından içeri girildiğinde sona ermiyor. Lübnan'a girdiğiniz anda Bekaa Vadisi'ne de adım armıssıruz demektir. Sınır kapısımn iki kilometre kadar sağında yani kuzey yönunde, sırtıru AnüLübnan dağlanmn çıplak tepelerine yaslamış Anjar koyü var. Anjar, bir Lübnanb Ermeni köyu. Turkiye'ye donuk Ermeni faaliyetlerinin bu köyde ve köyun onünde uzanan Bekaa Vadisi'ne serpilmış Ermeni ve Kurt örgütlerinin kamplarında düzenlendigi kanısı Turk yetkililerinde yaygm bir kanı. Ancak, Masnaa'dan, Bekaa'yı sona erdiren batıdaki Lübnan dağlarının eteğindeki Ştura kasabasına dek en az beş Suriye kontrol noktasından geçince, hatta bir o kadarını da dağın tepesinde artık Beyrot'un gorundüğu Sofar kasabasına dek ardınızda bırakınca, Suriye'nin Lubnan'ın doğu kesimindeki çelikten denetimirü de hiç kuşkuya yer bırakmayacak biçimde fark edeceksiniz. Beyrut'un 20 kilometre yakınına kadar uzanan Suriye askeri yığınağırun Lübnan sınır kapısımn yanıbaşındaki Anjar'a ve çevresine uzanamaması imkânsız. Turk yetkili çevTelennin endişesi de bu noktada başlıyor. Gerçi Suriye yetkililerinin Turkiye'ye guvenlik konularında sürekli güvence vermelerindeki samimiyete inanılıyor, ama yazının başında degınilen yani bir yanda iktıdann Hafız Esad'da merkezileşmesine dayanan, ne var ki, onun hemen altında iktidar odaklarının yatay biçimde yayılmasına dayanan ve bu anlamda merkeziyetçilığin de bir hayli dağıldığı yapı, Türk yetkililerinde Ermeni ve Kürt unsurİarın merkezi denetimden sıynlabilecekleri endişesine yol açıyor. Türkiye ile Suriye arasmdaki bulutlann tumüyle dağılmamış olmasının bir başka nedeni, jeostratejik hesaplarla ilgili bulunuyor. Sovyetler Bırliğı ile Suriye arasmdaki yakın askeri işbirliğınin bir uluslararası bunalım döneminde Türkiye aleyhine işleyebileceği duşüncesini de beraberinde getinyor. Elbette, Suriyelilerin de Türkiye1 ye dönük kaygıları var. Türkiye1 deki Amerikan üslerinin başta İncirlik varlığı, aynı şekilde, bir uluslararası bunalım halinde Suriye için bir kaygı kaynağı. Hatta uluslararası bunalım boyutlanna ulaşılamayan durumlarda bile hrail'ı kollayan Amerikan poliııkası sonucu, tncirlik'e Amerikan savaş malzemesi ve askerlerinin konuşlandınlabilmesi, Şam'da yakından, dikkatle ve tabii kaygıyla izleniyor. TürkıyeSunye ilışkilerinin uzerindeki bulutlar tümuyle dağılmamış olsa da, Suriye'nin Türkiye ile iyi ve guvenilir ilişkilere sahip olmaya muhtaç bulunması da bir gerçek. Suriye, Lubnan'daki sorunların ve Israil ile savaş tehdidinin yanı sıra ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Ulkenin 4 milyar dolar tutarındaki ithalatına karşı, ihracatı 2 milyar dolayında. Vaklaşık 1.8 milyar dolar açık venyor. Bu açığın kapanması için başta Suudiler, Körfez ülkelerinin taahhudu 500 milyon dolan aşmad:. Ayrıca, butçenin yüzde 6070 dolayında inanılmaz bir bolumu savunma harcamalarına gidiyor. Ortalama memur maaşı 2000 Suriye Lirası. Tercihli teşvik kurundan 100 dolar karşılığının, 2200 Suriye Lirasına eşit olduğu goz önunde tutulursa, ekonomik sıkımının boyudan da anlaşılabilir. Döviz sıkıntısı da cabası. Suriye otellerine gıren yabancılar.dolarla ödeme yapmak zorundalar. Kuzeyde S, güneyde 4 ila 6 saat arasında değişen elektrik kısıntıları Türkiye'deki GAP projesinin gerçekleşmesinin hesaplanmasıyla, Suriye1 nin kuzeydeki büyük komşusuna iyi niyetle bakması için yeterince bir neden oluşturuyor. Suriye ile iyi ilişkilere sahip olmak benzerı nedenlerden öturu Türkiye içın de geçerli. Bir tarafında savaşan iki komşu, kuzeyinde bir super devlet, batısında da sorunlu iki komşu Yunanistan ve Bulgaristan ile çevrili bulunan Türkiye için, bir de Suriye ile sorunlara sahip olmak istememesinde her türlu makul neden var. Zaten, her ikı ülke yetkilileri de, zaman zaman basına yansıyan ya da yansıtılan tum nifak sokucu haberlere rağmen, bu jeopolitik ve siyasiiktısadi gerçeğin bilincinde davranıyorlar. I987'ye girdiğimiz gunlerde TürkiyeSuriye ılişkileri açısından taraflann başını ağrıtacak olağanustu bir gelişme yok. Devlet Kızılay hayraü değil (Baştarafı I. Sayfada) tavsıye" olduğunu belirtti. Taşçıoğlu, artışlann yüzde 40'ın biraz altında ya da üstünde de olabileceğini belirterek, "Nitekim bazı yerierde yüzde 35, bazı yerierde de yüzde 40'ın üzerinde zam gerçekleşti. Bu da hükumetin hiçbir müdahalede bulunmadıgını serbest pazarlıkla zamlann beliriendigini gösteriyor" dedi. Artışlann enflasyonun üstünde olduğunu da ileri süren Taşçıoğlu "Kim ne derse desin enflasyon yüzde 30 olmuştur" şeklinde konuştu. Kamu işverenleri sendikalarının 1%3'ten beri bulunduğunu ancak kendi hükümetleri döneminde kurulmuş gibi yorumlandığını kaydeden Taşçıoğlu şöyle devam etti: "Dünyanın birçok yerinde kamu işverenleri sendikalan var. Listesini çıkarttırdım. Buna karşı çıkılmasını anlayamıyorum. Adam işveren. Dünyada herkes örgütknirken onlar niye teşkilatlanmasın. Devlet teşekkülleri Kızılay hayratı değil ki. Kânnı, zarannı, verimliliğini düşünecek tabii ki. Toplusozleşme görüşmelerine KİT Genel Müdürii'nün girmesi şart mı? Adamlann bir sürii yapacak başka işi var. Şimdi buna göre toplusözleşmelerde bu işi bilen uzman adaralarırfı bulup, işçi sendikasının karşısına çıkıyoriar. Doğrusu da budur." Kamu işverenleri sendikalarının Türkiye dışında sadece İngiltere'de bulunduğunun Taşçıoğ.lu'na hatırlatılması üzerine "Öyle değil. Diyelim ki öyle... Hatta isterse dünyada hiç olmasın. Ne fark eder. Dünyada olmayan birçok farklı uygulama, artık Türkiye'de oluyor. Başkalarını taklit etmek zorunda değiliz" karşılığını verdi. Kamu işverenleri sendikalarımn, TISK'e üyeliği konusunda da "Tabii işveren teşkilatı bir üst kuruluşa girebilir. Buna niye karşı çıkılıyor, bunu anlamıyorum. Girince ne olmuş, tstiyorlar ki bekâra kan boşamak gibi ücret artışı olsun" yanıtım verdi. İnönü:DSP (Baştarafı 1. Sayfada) uşbğımız demokraük çerçeve aynı. O halde iierlemeyi nasıl açıklıyoraz? DSP, bunu halkın isteğiyle açıklıyor. Halkın isteği kendi kendine ortaya çıkmaz. Halk, toplumsal demokrasi istemiştir. 12 Eyliil'den önce de istemiştir. 12 Eyliil'den sonra da... Ama halka hizmet vermek için ortaya çıkmış siyasal gıiçler görevlerini yapmadığı zaman halkın bu isteği sonuç vermiyor. Onun için, demokraside bugün yasalar, anayasal düzen degişmediği halde bir ilerleme olmuşsa, bundan halkın isteğinin ve üç yddır faaliyette olan muhalefet partilerinin, bu arada önce SOOEP ve Halkçı Parti, sonra bir ara da SHP'nin biiyiik katkısı olmuştur. Bunu inkâr ederek yola çıkanlar kimseyi kandıramazlar. Daha başından inandıncüıklarını ortadan kaidırırlar. Onun içinrauhalefetinkazandıgı başanlan kabul etmezseniz, yok farzederseniz, sizin yaptıgınız muhalefetin ne amaçla yapüdığını kimse anlayamaz." " D S P N İ N TUTARSIZLIGI" Erdal İnönu, SHP örgütünün "DSP'nin tutarsızlığının ortaya konulması isteğini" nasıl değerlendireceklerine ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, bu tutarsızlığı ortaya koymanın sadece bildirilerine yanıt vermekten ibaret olduğunu söyledi. İnönü, "Çiinkii her bildiri (utarsız bir bildiri. Özel bir cevap vermjyonım ve bildirilerde tutarsızhğın açıkça belli olduğunu dttşünüyorum" dedi. Partililerin istekleri doğrultusunda "fırsat buldukça" DSP'nin suçlamalanna yamt vereceğini bildiren İnönu, "Yapılacak tek şey, herhangi bir bildirilerini akp tutarszkklannı sergileraekten ibarettir. Tutarsızlıklarını sergilemek için fazla bir çalışmaya gerek yok. Çiinkü baştan aşağı tutarsız" diye konuştu. AJNKARA'dan ÜALÇIN DOĞAN (Baştarafı 7. Sayfada) zetesi'nde çıkan yazı.. Belki de iyi otdu Böylece kimler demokrasiye ne kadar inanryor, bu ortaya çtkıyor." önceki gün Başbakan Ozal ile ayakustü sohbet sırastnda kendisinin söytediği bu sozler yanlış anlaşılabilır düşüncesiyle bir açıktık getirmenin yaranna ınanıyorum. Başbakan özal bu sozleri söyterten Sabah Gazetesi'nde yayımlanan yazıdan sonra basının demokrasi karşısında nasıl bir tavır takınacağını merak ettiğini söylüyor. Bır başka deyisle, Sabah Gazetesi'nde Guneri Civaoğlu tarafından yayımlanan yazıdan sonra basının bu tür olaylar karşısındaki tutumunu yargılıyor. Yani, Sabah Gazetesi'nde ç>kan yazının "Demokrasiye aykırı dup olmadığını değil". Ama bu yazıdan sonra gelışen olaylar karşısında basının ne gıbı bir tutum takınacağını ızliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle