19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 /4ĞOS7OS 79S6 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 GÜLGEÇ SÎNEMA ÂTİLLADORSAY HAYVANLAR İSMAİL PİKNİK PtYALE MADRA /1/L£ GEZtSt Macaristan'ayapılan "aile gezisi "nde Türker tnanoğlu 'nun yanında eşi ve oyuncu Gülşen Bubikoğlu da vardı. Bubikoğlu'nun oynadığı "Vahşi Gelin"in, Türk Filmleri Haftası listesine nasıl girdiği merak konusuydu. "DERMAN" DA GÖSTERİLDİ Şerif Görenfn "Dermari" filmi, Macaristan'daki Türk Filmleri Haftası'nda gösterilen ilginçfılmlerdendi. "Derman"da başrolleri Tarık Akan ve Hülya Koçyiğit paylaşıyordu. Macaristan'a dostlar alışverişte görsün gezisi HIZU GAZETECİ NECDET ŞEIS Güneşli bir cjundu .. SütiJn yğ 5evimli yumurcak, ustümdeyâi Camın önünde ımrenme pıiıcmi yerken l beltren o mufcluluk duygularıy/a pıiiçlere bokan çocuğu görünce. in5onhk domonfni ipodestnı omür boyu tufcfcu... { unutomom herholue. Sesim t i t r e y e r e k &oğazttrıa bi şey aüğümlendi; ağhycam, ağlıyamıyorum... Size iyi yolculuklar beyler da olmak, onlarla tanışıp fikir ahşverişinde bulunmak gereğini duymadığı için, Nejat Gökçe'yi tanımıyor, dış ülkelerde bizi nasıl temsil edebileceğini bilemiyoruz. Ama onun yanı sıra gidenlerin hep tnanoglu ailesinden, şirketinden, en azından yakınından olması neden? Bu tür gösteriler için kimin seçtiği bilinmeyen filmlerin sinemasal kalitesi bir yandan... Bu filmlerin kopyalannm teknik kalitesi öte yandan... Ve bu gezilere katılan "tnanoglu ve yakınlarT'nın sinema sanatına, Türk sinemasının gelişmesine, dış ülkelerde tanınmasına katkısı da başka bir yandan, hep tartışma konusu, bize sorarsanız... Bu tür tanıtma gösterileri için, adısanı belli uzmanların seçtiği kaliteli fılrnler olmadan ve gönderilen kişiler, yakınlık nedeniyle değil, sinemamızı ve ülkemizi gerçekten temsil edecek nitelikte olanların arasmdan seçilmeden, biz bu tür temasların istenilen sonucu vermeyeceğine, giderek geriye tepen bir silah gibi yabancıları bize olsa olsa güldüreceğine inanıyoruz. Ve bu dış ülkelerde yapılan bitmez tükenmez "Türk Sineması Haftalan"nın filmleriyle, katılanlanyla, günün birinde Meclis düzeyinde ciddi bir soruşturma konusu oluşturmasını da beklivoruz. bi, tam bir "dostlar alışverişte görsün" gezisi... Buna bir "aile gezisi" de diyebiliriz. Çünkü Türker İnanoğlu, Sinema Dairesi Başkanlığı'yla hep içli dışlı, al gülüm ver gülüm olmayı bilmiştir. Yalnızca şimdikiyle mi?.. Hayır, hemen hepsiyle... Nitekim bir dönemin ünlü Daire Başkanı Emekli Albay Cihat Çiftçili dostumuz da, bakanlıktan aynldıktan sonra kapağı hemen ınanoğlu'nun Ulusal Video'suna atmıştır (hâlâ da orada)... Kim seçiyor? Evet, zahmet edip Istanbul'a gelerek sinemanın gerçek sahipleriyle, yönetmen, oyuncu, yapımcılarımızla veya sinema yazarlanyla bir kez olsun bir ara 2 Macaristan 'da film haftasına, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın satın alıp ülke ülke dolaştırdığı filmlerden bir paket katıldı. Bu, tam bir dostlar alışverişte görsün gezisi. Buna bir aile gezisi de diyebiliriz. Çünkü Türker İnanoğlu, Sinema Dairesi Başkanlığı'yla hep içli dışlı, al gülüm ver gülüm olmayı bilmiştir. Macaristan'daki film haftasına, Kültür ve Turizm Bakanlığı1 nın satın alıp ülke ülke dolaştırdığı filmlerden bir paket katılmış. Aralannda "Dertnan", "Amansız Yol" gibi ilginç olanar, "Askerin Dötıüşü" gibi ilginç, ama oldukça eski olanlar, "Vahşi Gelin" gibi bu listeye nasıl girdiği (bizce) bir türlü anlaşılamayıp tüm dünyayı görme şansını elde edenler var. Ve Türk heyeti de şöyle: Yapımcı Türker İnanoğlu, eşi oyuncu Gülşen Bubikoğlu ve Bakanlığın Sinema Dairesi Başkanı Nejat Gökçe... Ne diyelim? "Yediğiniz içtiginiz sizin olsun, bize gördüklerinizi anlatın" mı? Bu, son yıllarda bu tür dış temaslarda pek sık görüldüğü gi Ve tnanoglu ne diyor? Bu yazıyı gazete için hazırladığım gün Türker tnanoglu'nu, çağnsı üstüne ziyaret ettim. Kendisiyle ilk kez tanışıp konuştuk. Bana sinema ve video alanlannda yaptıklannı, yapmak istediklerini anlattı, büyük yatırımda bulunduğu Ulusal Video kompleksini gezdirdi. Kendisine açık kalplilikle, Macaristan gezisi için düşündüklerimi söyledirn, yazdığım yazıdan söz ettim. Inanoglu, eleştiriden hiçbir zaman korkmadığını, eleştiriye açık olduğunu belirtti, bana kendim, sayfam ve gazetem üstüne övücü sözler söyledi. İnanoglu'nun yukarıda yazılanlar konusundaki yanıtları da şöyle: tnanoglu, ilk kez bakanlık kanalıyla bir dış geziye katılmaktadır. Şimdiye dek gönderilen ve Erler Film yapımlanmn yönetmenleri olan Osman Seden, Halit Refiğ gibi isimlerin seçimiyle kendisinin en küçük bir ilişkisi bile yoktur. O, tersine, gitmek istememiş, ancak gönderilecek kimse bulunamamıştır. Atıf Yılmaz çekimi olduğu, Tank Akan "çıkış hakkını ziyan etmek istemediği" için çağrıya olumsuz yanıt vermişlerdi. Şerif Gören'in zaten pasaportu yoktur Zeki Ökten'in gitmesi, bilinmeyen güçler tarafmdan engellenmiştir. Ömer Kavur, yakın bir tarihte gittiği için çağrılamamıştır. Burada Sayın tnanoglu yanılıyor, çünkü Omer Kavur gerçi Taşkent Şenliği'ne gitti (birlikteydik) ama bakanhğın çağnlısı olarak değil, kendi parasıyla!). Bu nedenle, tnanoglu ve eşinin gitmesi, bir "vatan görevi" olmuştur!.. İnanoğlu, ayrıca Macarlarla sinemasal ilişkileri olduğunu, geçenlerde Türkiye'ye gelen Macar Sinema Dairesi sorumlularını devletin değil, kendisinin ağırladığını açıklamıştır. İnanoğlu, ayrıca Macaristan'da bulunduğu süre esnasında, Kanuni döneminde geçen ve iki ulusu da ilgilendiren bir ortakyapım konusunda Macarlarla ilke anlaşmasına vardığını ve bu filmin önümüzdeki "Kanunî Yıh"na yetiştirilmesine çalışılacağını eklemistir. İşte benim eleştirilerim ve işte Sayın Türker tnanoğlu'nun bunlara yanıtları... Yargıda bulunmak kamuoyunun hakkı... *TTT ÇİZGİLİK KÂMtL MASARAC! Devlet, sinema sanatı konusunda ne zaman uyanacak? Yanıtlamaya utandiğun sorular Sınemamızın sorunları, bu sorunlar için çözümler, Türkiye'de ölmekte olan sinema ve sinemacılığın durumu, Türkiye'nin dış tanıtımında sinemamızdan yararlanma olanaklan üstüne sayısız yazı yazdım. Okurlardan yanıtiar, düşünceler geidi.. Ama sorumlu kişiterden ne bir ses, ne bir nefes... Kimse üstüne almadı, kımse ilgilenmedi, sorumlu kişi ve kurumlardan en küçük bir yankı bile yok!.. Önümde yabancı bir kültür ataşeliğinin basıh soruiarını içeren bir dizi kâğıt var. (Adlannı vermeyeyim, neme lazım, başları derde girer). Kendi ülkelerinin sinema ve TV yapımlarının Türkiye'deki durumu hakkında bir rapor düzenlemek için ilgilikre sorular yöneltmişler. Bu arada ülkemizin sinema \e TV ortamını da saptamak amacıyla sorulmuş sorular var. Özellikte yapımcılık \e sinemacılık konularındaki devlet yardımının biçimlerini, türlerini sapıamak için.. Devlet yardımı olduğunu mutlak sayıyorlar da, biçimini saptamaya uğraşıyorlar'.. Ben bu sorulara yantt vermekıen, hep olumsuz yanıt vermekten yoruldum, giderek utandım'. Bakın, bunları Mze de nakledeyim de, eloğlu sinemasına nasıl yardım ediyor, destek oluyor, siz de görün. tşıe söz konusu yabancı kültür merkezinin soruları: 1) Yerli film yapımcılarına ne lür vergi kolaylıkları saglanmakladır? 2) Dolaysız hükumet yatmmı vey» kredi biçtminde vardım. ulusal film yapımcılan için var mıdır, varsa işlerae biçimleri nasıldır? 3) Sinema salonlanna devlet destegi veya vergi ve kredi kolaylıkları var mıdır, varsa nasıl işlemektedir? 4) Film dağıtımcı/işletmecilerine vergi *«ya kredi veya benzer ticari koiaylıklar saglanmakta mıdır? 5) Sinema ve TV fümi sanayilerine ve onların saglıklı biçimde işlev görmelerine, ytıkardaki soruların kapsadıgı alanlann dışında kalan yardım biçimleri ve yöntemleri vmr mıdır? 6) Ulusal film sanayilerinizi desteklemek ve geliştirmek için haogi hükumet kurum ve makamları vardır? Lütfen her kuruluşun isim ve adresini, başlıca etkinlik, sorumluluk ve maddi olanaklarını yazınu. 7) Hükümetiniz ulusal şiıtemanızı yabancı ülkelerde nasıl destekler? Örnegin Cannes Festivali gibi uluslararası önemli elkinliklerde sinemanız için ne yapar? Bakan düzeyinde katılım olur mu, hükumet desteği bu elkinliklerde nasıl somutlaşır? Bu konuda hatırlanan örnekler varsa, lütfen ekleyiniz. Hükümetiniz dış ülkelerde sinemayı kültürel, ekonomik, egitsel ve hatta sivasal amaçlı etkinliklerde kullanmış mıdır ve bu konuda alınmış sonuçlara verebilecefiiniz örnekler var mıdır? AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 29 Ağustos Önümde yabancı bir kültür ataşeliğinin bastlı sorutannı içeren bir dizi kâğıt dunıyor. Bu arada ülkemizin sinema ve TV ortamını saptamak amacıyla sorulmuş sorular da var. Devlet yardımı olduğunu mutlak sanıyorlar da, biçimini saptamaya uğraşıyorlar!.. Evet, işte bana yollanan kâğıttaki sorular bunlardı. Bu soruları dikkatle okumaya ve yanıtlamaya başladım, ama " N o " (hayır) veya "None" (hiçbiri) yanıtlarını vermekten bir süre sonra yoruldum ve utandım. Kalemi bıraktım ve düşünceye daldım. Kendi sinemasına, kendi sanatına bu denli yabancılasmış yönetimleri hak etmek ve yıllar boyu merkezi veya yerel yönetimlerden hiçbir ilgi, destek, anlayış görmemek için sinemamız ne suçlar, ne kabahatlar işlemişti acaba? Türk devleti bu konuda ne zaman uyanacak, en Batıdan en Doğuya, her uygar devletin çağın en güçlü sanatı sinema konusunda kendi sanatçısı, emekçisi ve sermaye sahibine gösterdiği kolaylıkları benimsemeye başlayacaktı? Ne zaman, ne zaman? INGRID BERGMANÛOĞDUVEÖLDÜ! SueuN ÜAJLÜ AKTRIS /A/s/e/p ge&£MAN (Böee MlN) tSl/eÇ'TE OO6DU. 1982 'D£ YlNE AMl <SÜAJ ÖC£CBKTİ. 193O'LU YtLLA££>A ISV£Ç'TE YAPT76I FlUH tee.L£ Bie&SAj PARLAYAU OYUÜCÜ, I9S3'OA NOLLT. WOOO 'DAA1 DAVET ALMtÇ, BiRKAÇ Y/LDA İUC OÇCA2.'tMI ALACAK KAMe. g4Ç4£/U GIMOÇTU. 1949' OAN SOHRA, ÖZEL YAŞAkAiNDA FtertNALt BİR DĞKieM eeçieMiş YöfjETMeM Rogeeıo gosseuHt İLE AŞKI P£/>/MZ)Pü£A£A YOLAÇM/ÇT/. 19S?'P£ " " PlLMiYLE IKlNCj, "ŞAEKEHSPR££İNPE " ÎLE pe(i974) ÜÇÜAICÜ OSCAR ÖPÜLÛMÜ KAZAMMtÇTf, ÖNEMLİ FİLML£ISİ A~/2A£WDA\ *fiAZAgL4A/£A "y "ÇAUL4IZ &M/A1 tÇİN ÇALIYOR", "JAM DAetcYsoLOA), "Sreoıuecü*, "SÛLPA APLI BiR. MDIN* SAYILA8İLİR,. 50 YIL ÖNCE CUMHURİYET Yarım asırlık resinı ve heykel sergisi açıldı Dim Fındıklıda Güzel Sanatlar Akademisinde kalabahk bir davetli önünde "Yarım asırlık resim ve heykel sergisi" açılmışlır. Sergi üç kat üzerinde hazırlanmış bulunmaktadır. En alt katt eski sanatkarlara ayrılmıştır. Burada 14'üncü asırdan kalma sanatkarları meçhul bektaşi portreieri, hafıfçe minyatür nevine kaçan çok güzel eserler vardır. Bundan başka Londranın Biriıiş müzesinde bile eserleri bulunan merhum Muzeler Müdürü ve Sanayii Nefise mektebi müdürü sanatkar Hamdi Beyin 1910 senesine kadar yaptığı dörı eseri, ressam Ali Rızanın yağlıbova manzaraları ve sanatkarları ölmüş bazı modern eserler de bu salonda yer almıstır. İkinci katta Güzel Sanatlar Birliği ressamlanmn eserleri bulunmaktadır. Buradaki resimlerin ekserisi Akademı 29 Ağustos 1936 hocalanna aiddir. ikinci katı çıkarken de merdivenlerde gene merhum Namık İsmailin tstanbul Halkevinden getirilen Lale Devri isimli büyük panosu bulunmaktadır. İkinci katm diğer bir salonu müstakil ressamlann eserlerine tahsis edilmiştir. Üçüncü kat memlekette en yeni sanaı cereyamm temsil eden D grubu sanatkartarma ayrılmıştır. Bahçede de bütün bu grup ve birüklerden ayrı kalmış ressamlann ve istidadlann 19361986 eserlerini teşhir etmek için ayrı bir salon hazırlanmış bulunmaktadır. Tatil yapmayan sinematekler MEHMET BASUTÇU PARtS Sinemateklerin koruyucu anaç kollan olmasa, yedinci sanat öksüz kalırdı. Köklerini geçmişin derinliklerine salamayınca cıhzlaşır, yozlaşırdı... Nice filmi unutulmaktan, nice kopyayı yok olmaktan kurtaran sinematekler değil mi? İşte Fransız sineması, değerini kabul ettirmiş, Abel Gance 1 tan François Truffaut'ya dek birok usta yetiştirmiş bir sinema. ÛL Fransız Sinematek'i? O da değişik ülkelerde çeşitli girişimlere örnek olan başarısını sürdürüyor. Bugün Paris'te Chaillot ve Beaubourg Salonları'nda etkinlik gösteren Fransız Sinematekine Toulouse ve Marsilya gibi büyük taşra kentlerinde gelişen yeni sinematekler de eklenmiş bulunuyor. Ve bu sinematekler, yaz kış demeden kapılarını açık tutuyorlar. Dahası tatile çıkan sinemaseverlere bile hizmet götürüyorlar. ın filmlerini izleyen ve çoğunluğu gençlerden oluşan meraklılar arasında Fransız sinemasının tanınmış çehreleri de var. Gösterilerden birinde, Amerikan sineması üstüne kitaplar yazmış eleştirmen MicheJ Ciment'la karşılaşıyoruz. Uzmanlık ciddi bir iş. Görmenin, düşünmenin, incelemenin sınırı yok. Beslenmeyen yeteneklerin söneceği, tazelenmeyen bilgilerin fosilleşeceği, dışarıya açılamayan kültürün kavruk kalacağ] apaçık ortada... Cooper'ın filmleri yanında, Paris'teki Sinematek salonlarında her hafta programlanan kırk değişik yapıt arasında, eski Fransız filmIerine de önemli bir yer aynlmış... Gönül isterdi ki, Fransız Sinemateklerınin etkinlikleri bir yazı konusu oluşturacağına, yerini büyük kentlerimizdeki sinemateklerin düzenkyecekleri gösterilerin tanıtımma bıraksın. Sadece gönlün istediği değil, aklın gerektirdiği de bu. Sinematek salonları ağustosun boş Paris'inde dopdolu Çkol.U lezzettnde netiı bir mefrubıt olan COCOMALT (MoflMtt) Yöıde 70 ARTIR1R. ILAN İSTANBUL 8'iNCİ ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN 1985/642 Davacı Hacer Taykıner vasisi Nezahat Taykıner tarafından davalılar Zikri Akın ve Mahir Nuh Emiroğlu aleyhlerine Satışın İptali davası açılmış Beşiktaş, Ihlamurdere Caddesi Birlik Apt. No: 153 Daire 3 Istanbul adresinde ikamet ettiği bildirılen davalı aleyhine Satışın İptali davası açılmış 600.000r TL. kıymetindeki Beşiktaş, Abbasağa, Ihlamurdere Caddesi'nde 45 pafta 122 ada 74 parsel 10/300 arsa paylı 153 de 3 numaralı dairesini geçersiz ve yasal olmayan vekaletle daha önce anlaştığı Mahir Nuhemiroğlu'na değerinden düşük fiyatla 250.000 liraya satılmış, halen kendisine para da ödenmcdiği vekalet aktinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı bildirılen büıün adreslerinde zabıta marifetiyle araştınlmış, bulunmadığı bildirildiğinden dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; duruşmanın bırakıldığı 18.9.1986 saaı: 10.00'a bırakılmıştır. HUMK.nun 377. maddesi uyarmca layin edilen günde ve saatte mahkemede hazır hulunmanız tebliğ olunur. Hazır bulunmadığınız takdirde yargılamaya yokluğunuzda devam edileceği ve hüküm verileceği tebliğ olunur. 18.7.1986 Basın: 9573 ÇİFTELER TARIM İŞLETMESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN (SAFKAN ARAP YARIŞ TAYI SATILACAKTIR.) 1 İşletmemiz yetiştirmesi, Angajmanlı koşulara kayıtlı Safkan Arap 1984 doğumlu (14) baş erkek Tay açık arttırma usulü ile birer birer satılacaktır. 2 Satış 15.Eyliit.1986 Pazartesi günü saat 10.30 da İstanbul Hipodromunda yapılacaktır. 3 Taylar 9.Eylül.l986 Salı gününden ilibaren İstanbul Hipodromu yanındaki Yüzatlılara ait Tavialarda görülebilir. . 4 Satışa iştirak edeceklerin saıın almak istedikleri beher Tay için (750.000.) (YEDİYÜZELLİBİN) TL. temina» nakit olarak satış saatinden önce Komisyona yaurmaları şarttır. 5 Satış şartnamesı; Ankara'da Tanm Işletmeleri Genel Müdürlüğü ile Ankara, İslanbul, Izmir ve Adana Hipodrom Müdürlükleri ve Mahmudiye'de İşletme Müdürlüğünde görülebilir ve bedelsiz olarak sağlanabilir. 6 İşletmemiz 2886 sayılı Kanuna tabi olmadığından, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. İlan olunur. Basın: 26230 COOPER'A OSCAR GETtRMlŞTt Yaz aylarmm boş Paris'inde sinemaseverler Sinematek salonlarını dolduruyor. Paris Sinemateki'nin yer verdiği programlardan biri de Gary Cooper Toplu Gösterisi. Cooper, Stanley Kramer'in 19S2'de çevirdiği ve Grace Kelly'nin de oynadığı "High SoonKahraman Şerif fîlmindeki rolüyle En tyi Erkek Oyuncu Oscar'ını almıştı. Paris'e dönüşte geniş bir Gary Cooper toplu gösterisiyle karşılaştık. Arnerikan sinemasının yıldız oyuncusu Frank James, yanı Gary Cooper'ın (19011961) rol aldığı doksan bir filmin büyük bir bölümü haftalar boyu Chaillot'da sinema meraklılarına sunuluyor. Kentteki sanat ve deneme salonları da programlarına birkaç Cooper filmi almışlar. Sinematek salonları ağustos ayının boş Paris'inde dopdolu... C.B. de Mille, K. Vidor, R. Aldrich ve O. Preminger gibi yönetmenlerle çalışan Gary Cooper'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle