19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Bülent Ersoy için verilen Yargıtay kararını Prof. Kocayusufpaşaoğlu yorumladı: Sahıbı < umhuriyrl Maıbaaulık ve Gazeıecılık Turk Aııonım Şırkeıı adına Nadir N»di. 0 Genel Yavın Muduru Hısan Omal, Muessese Vluduru F.mınr Ufalüıgü, \azı Işlerı Muduru Oka> Gonrnsin, 0 Haber Merkezı Vluduru Yl Ba>er. Sa\fa Duzenı Yonelmenı Aü Acar. 0 Temsıkıler ANKARA Dogan. İ7MİR Hıkmrl (, KınVııya. M M N A Mrhmcl Mrrran. TAKVİM 16 AĞUSTOS 1986 tmsak: 4.30 Güneş: 6.07 Istanbul Haberlerr Reha Oz. Dış Haberler Ergaa Bakı, Ekonomı Osman Ulagay, Kültür: Celâl Üsler, Magazın Vılçın Pekjea. Spor Danışmanı. Abdulkadir Yacelmaıı, Duzekme: Rrfik Darbaş, Araşurma. Şahin Alpay, Iş Sendıka: Şaknıı Kctend. HaberAraştınna: Ufuk Goidemir, • Koordınatör AhroH Konılsaa. % Mali Işler Eroi Efkut, Reklâm ve Halkla llışkıler GuMeraı Koşar, Idare: Hasryin Gurer, tjletmc Önder Çdik. BUgı Islem N«H laal. Basan ve Yavan. Cumkuriyet Maıbaacılık ve Gazetecılik T.A.Ş Türk Ocafr C»d. 39'4I Ca&aloğlu 34334 Ist. PK 246lstanbul, Tel:5l2 05 05(20 hat)leks: 222A6 • Burolar Ankan: Zıya Gokalp Bulva/. Inkılap Sokak No: 19/4 Td. 33 II 4147, Tclex 42344 • Izmır H Zıya Bulvarı 1352 Sok 2/3, Td: 25470913 12 30TMex: 52359 • Adan»: Çakmak Cad No 134 Kal 3, Tel. 1455019731 Telex: 62155. öğle: 13.13 Ikindi: 17.02 Akşam: 20.09 Yatsı: 21.40 Isı arttıkça karalar denizin altında kalacak Bilim adamlannın tahminleri doğru çıkarsa, sıcaklığın artması yüzünden New York, Hamburg, Hong Kong, Londra, Kahire, Roma gibi kentler denizin altında kalacak. Danimarka, Hollanda, Belçika ve Bangladeş haritadan silinecek. Kanada ve Orta Avrupa'da iklim ılımanlaşacak, Alpler'in eteklerinde palmiyeler yetişecek, buna karşıhk Akdeniz çevresi çöle dönecek. Tropikal bölgelerdeki aslan, kaplan ve fil gibi vahşi hayvanlar kuzeye göç edecek. Bilim adamlanna göre sıcaklık ortalamasının artmasına, fabrika bacalanndan, egzozlardan, batakhklardan ve yakılan ormanlardan yükselen karbondioksit neden oluyor. Dış Haberier Serrisi Dünyadaki sıcaklık ortaiaması yıldan yıla artıyor. Bilim adamlanna gore bundan sonra da tehlikeli bir biçimde artmaya devam edecek. Uzmanlar, sıcaklık ortalamasının yükselmesinin dünya ikliminin büyük ölçude değişmesine neden olacağını ve sonuçta coğrafi yapının farklı bir görünüm kazanacağını söylüyorlar. Bilim adamlannın tahminleri doğru çıkarsa, 21. yüzyılın dünyası bambaşka olacak. Federal Kimin erkek kimin kadın olduğuna hekim karar verir Kocayusufpaşaoğlu: Iki tane memesi var, erkek cinsiyet organlanndan tamamen yoksun durumda. Siz buna tıâlâ erkek diyorsunuz. Bu kimseyi askere alabilir misiniz? Bu konu tamamen tıp biliminin kapsamına giren bir meseledir. Hukukçular bu konuda gerekli uzmanlıktan yoksundur. Karan hekim verir. CEM HAMULOĞLU Yargıtay'ın, Bulent Ersoy'un, "Nüfus kaydının kadın olarak tasbihi" istemini reddetmesine ilişkin olarak gönlşlerini açıklayan Prof. Necip Kocayusufpaşaoğlu, "Kimin erkek kimin kadın oldııgnna nekimler karar verir. Hukukçuiar bu konuda gerekli uzmanlıktan y»ksundur" dedi. "Turk Hukukunda Iransseksödler Nüfus Kutügüııddd Cinsiyrt Kaydının Dözeitilmesi tçin Dava Aça4ilir mi?" adı altında yazdığı hukuki mütalâa geçen hafta kitap olarak yayımlanan Prof. Kocayusufpaşaoğlu, halen Islanbul Üniversıtesı Hukuk Fakültesi'nde Mukayeseli Hukuk Arastırma ve Uygulama Merkezi'ni yönetiyor. Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı öğretim uyelen arasında olan Prof. Kocayusufpaşaoğlu, Yargıtay'ın, Bttlent Ersoy'un cinsıyetinin erkek olarak devamını öngören karannı şöyle yorumladı: "Yargıtay'ın anlayışına göre, 'Bir kimsenin keyfi olarak, diledigi gibi bir operasyon geçirmek suretiyte dnsiyet degiştirmesi kanunlanmıza göre yasaktır. Bu, Medeni Kanun'un 23. maddesinde Idpük baklannı koruyan hükiımlere ters düşer. Yargıtay bu karannda açıkça betirtmese de kamu diızeni ve genel ahlak ilketerinin rol oynadıgını hissettiriyor. Peki bu kişi, 'Bana hâlâ erkek diyorsunuz' deyip bir kadınla olenmeye kalkarsa, bu kamu duzenini ve genel ahlakı çigneyici biiyuk bir rezalet teşkil etmez mi?" Dünyanın düzeııi altüst olacak OZON TABAKASINDAKİ DELİK BÜYÜYOR Güney Kutbu üzerindeki ozon tabakasının 1979 ve 1965 yılı arasmdakı kaJınlıflı Ozon kalınlıjı 200 Dobson'dan az İ170 Dobson'darı az Yeryüzünün 15 ile 50 km yukseCinde bulunan ozon tabakası biOalen. hayvanlan ve insanlan zararlı uJtraviyote ışınianndan konıyor. Ozon aynı zamanda hucrelere zarar veren ve kansere yol açan ışınlan da suzme özelKOine sahıp.GOney Kutbu uzBrindeki ozon tabakasında 1979 ytbnda otuşan ve giderek buyuyen delik bu nedenle büim adamlannı okJukça en<Sşetendiriyor. Ozon tabakasındaki de«k 1985 yıiında ABD topraklannı kaplayacak bir buyükju0e erişti. Ozon tabakasının kahnlıj ı "Dobson" öiçusuyle tanımlanıyor. Tabaka normaMe 300 ile 400 Dobson kalınlıflında olması gerekjrken 1965 yıiında sadece 170 Dobson kalınlığındaydı. Dışişleri: Türkiye'de kolera yoktur ANKARA, "(a.a.) Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yalım Eralp, Yunan basın yayın organlarmda "Türkiye'de kolera olduğu" yolunda çıkan haberlerin tamamen asıtsız olduğunu bildirdi. Eralp axı. muhabırine verdiğibilgide, "Yunanistan basın yayın organlannda Türkiye'de kolera olduğuna dair haberier çıkması uzerine, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı ile temas eden Dışişleri Bakanüğmuz, bu hususun doğru olmadığını öğrenmiş ve yurtdışı temsilcüiklerine Türkiye'de kolera olmadığını büdirmiştir" dedi Saraylara müdür aranıyor ANKARA. (ANKA) TBMM Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı'na müdür, Beylerbeyi Sarayı'na da müdür yardıması anyor. TBMM Başkanlığı'nın Resmi Gazete'de yayımlanan duyurusuna göre, Millı Saraylar Daire Başkanlığı'nda açık bulunan kadroları doldurmak ve personel açığını kapatmak amacıylasınav açtı. Buna. göre, yüksekokul mezunları arasından saray mudürü ve müdür yardımcısı yamnda, 2 kö'şk ve kasr amiri ve 3 memur, lise mezunları arasından bir daktilograf, bir sağlık memuru, 1 elektrik teknisyeni, 2 mobilyacı marangoz ve ortaokul mezunları arasından da 2 avizeci, 6şoför, 7yangın söndürme eri ile 3 bekçi alınacak. TBMM Başkanlığı 'nın bu sınavı için başvurular 8 eylül gününe kadar yapılacak. Almanya'da yayımlanan "Der Spiegel" dergisi, iklim değişikliğinin sonuçlannı şöyle anlatıyor: "New York, Hamburg, Hong Kong, Londra, Kahire, Kopenhag ve Roma gibi sehirler deniz altında kalacak. İngiltere Krallı ğı, İngiltere, lskoçya ve Galler'den oluşan takımadalara hukmedecek. Denizler, kıtalardaki butun buyük nehirlere doğru ilerleyecek. Böylece Nil, Ganj, Ren ve Amazon'un denize dökuldüğü yerlerde büyük körfezler oluşacak. Tarlalar ve otlaklar su altında kalacak. Kutuplardaki buzlann giderek daha hızlı erimesi sonucu Danirnarka, Hollanda, Belçika ve Bangladeş haritadan silinecek. KİRLtlİK SANAYİ DEVRİMİYLE BAŞLADI, HER GEÇEN GUN DAHA DA ARTIYOR Dünya ısısıııı kîrlîlîk yükseltiyor Havadaki karbondioksit miktarı arttıkça dünyanın ısısı da artıyor. Verilere göre havadaki karbondioksit miktarı sanayi devrimi ile artmaya başlamış. Bu artış 2. Dünya Savaşı ve 197374 petrol krizi dönemlerinde durmuş. ASİYE UYSAL ha çok çekiyor ve tutuyor. Oysa temiz olduğunda atmosfer saydamlasıyor ve ısıyı geçiriyor. Havadaki karbondioksit gazının oranı kirlilik miktannı gösteriyor. Yani havadaki karbondioksit oranı arttıkça, dünyanın ısısı da artıyor. 1900 yıllarının başından bu yana dünyanın ortalama kirlilik ölçüleri her yıl arahksız yapıhyor. Yirminci yuzyıldan önceki ölçümler için de odunlardan yararlanılıyor. Atmosferdeki karbondioksit miktarı bitkilerin oluşmasını etkiliyor. Ve odun halkalan incelendiğinde karbondioksitin hangi zamanda ne miktarda olduğu saptanabiliyor. PETROL KRİZİ VE KARBONDtOKSİT Bir TTN, bir milyon metreküplük havadaki bir metreküplttk karbondioksiti gösteriyor. Verilere göre, havadaki karbondioksit miktanrun artış hızındaki ilk dikkati çeken yükselme, sanayi devrimi sırasında oluyor. tkinci Dünya Savaşı sırasında da artış yok. Bu durum savaşan insanların ısınmak için enerji kullanamamasına bağlanıyor. Petrol krizinin olduğu 197374 yülanndan önce havadaki karbondioksit miktarında yeniden bir azalma görülüyor. Verilere göre 1957 yılının karbondioksit dünya ortaiaması 1 milyon metreküplük havada 315 TTN. Bu rakam 1964'te 320 TTN, 1971'de 326 TTN. Yapılan ölçmelere göre havadaki karbondioksit gazırun artış nedenlerinin başında ısınma geliyor. Karbondioksit gazı en çok ısınma nedenli enerji kullanımı sırasında açığa çıkıyor. Bunu ulaşım ve sanayi izliyor. KURŞUNDAN ZEHtRLENME Havadaki en tehlikeli madenlerden biri kurşun. Kurşun, bi Uydu fotoğraflarına bakıldığında dünya, akciğerleri delik deşik olmuş, hasta, giderek ateşi yükselen bir adama benzetilebilinir. İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölumu öğretim üyelerinden yardımcı Doçent Etoktor Mahmut Celal Baria'nın anlattıklanna göre, hep birlikte ısınıyoruz. Yürüdükçe, dans ettikçe, çahştıkça ısıtıyor ve ısınıyoruz. Hareket halindeki evren ve evrenin bir parçası olan dunya, her geçen yuzyıl "birazak" daha ısınıyor. Yoksa insanlığı çölleşen bir dünya, kurak, bunaltıcı zamanlar mı bekliyor? Yardımcı doçent TRANSBaıia'ya göre, surekli hareket haSEKSÜELLtK lindeki evren, atık enerji veriyor. VE HUKUKÇUProf. Kocayusuf Bu, ısı biçiminde hissediliyor. paşaoglu 'rta gure Ekonomik alanda duymaya alışTurk hukukçutarı transseksuellık ko tığımız özellikle işsiz ücretliler ve sallantıdaki hükümetlerin kornusuna yeterınce ısmmif değıller. kulu rüyası olan bildiğimiz Nüfus kayıllarmda "enflasyon" bu alanda "enerjicmsıyeı duzeHmesıne musaade etmek, nin enflasyonu" "antropi" adı o kışınm loplumla altında karşımıza çıkıyor. Dünuyum sağlamasına ya üzerinde hiçbir uretim olmayardtmct olur. sa da doğada gelişen kendiliğinden hareketler ısı salıyor, diğer Prof. KocayusofpaşaogliL, konuyla ilgili olarak sorulanmızı şöyle yanıt bir deyişle dunyada ısı enflasyonu artıyor. ladı: Yargıtay'ın karannda, boşanaISI KİRLİLİĞt mayan bir erkegin boşanmak için ya Hava, su, toprak, gürultu kirda askertik yapmamak için keyfi olaliliğinden sonra günlük literatürak cinsivel değiştirebüecegi tehlike re bir de "ısı kirtiligi" deyimi gisi, gerekçeler arasında yer alı>or. Siz riyor. Örneğin nükleer santralda bu konuda ne duşunu)orsunuz? kullanılan akarsuyun serin suları KOCAYUSUFPAŞAOĞLU ısıtılarak geri bırakıhyor. KendiBen bu gerekçelerin pratik hayatta liğinden veya insan girişimiyle fazla bir deger taşıdığı kanısında deevrende oluşan tüm hareket ve ğilim. Zannediyorum ki bütün meeylemler sırasında ortaya çıkan sele şundan kaynaklanıyor: Transsekenerji aüğının yarattığı sonuç "ısı suellerin durumunu kavrayabilmek ve onların hukuki durumuna bir çökirtiliği." zttm getirebilmek için önce hukukDünya ısısının yükselmesinin çunun transseksüel kavramına inanbir nedeni de hava kirliliği. Atması gerekir. Siz karşıruzda erkek gö mosfer içindeki kirlilik, ısıyı darünümü ile yer alan kjşinin kadın ruhu taşıyabileceğine hukukçu olarak inanmıyorsaıuz, onun ameliyat olunca 'Ben kadm oldum' diye karşımza çıkması halinde de inanmazsınız. öne sürduğü talepleri de reddetmek sızin için gayet kolay olur. Fakat hukukçulann bu konuda, zannediyoTüketicinin sağlığı ve rum ki, bir seçim hakkı yoktur. Çün güvenliği açısından ku bu konu tamamen tıp biliminin bozuk, hatalı ve kapsamına giren bir meseledir. Kimin erkek kimin kadın olduğuna hekimkullanılması sakıncalı ler karar verir. Hukukçular bu konuürünler toplatılacak da gerekli uzmanlıktan yoksundur. Nitekim usul kanunumuzda da özel ANKARA, (ANKA) Sağuzmanlığı gerektiren konularda helık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, kimlerin bilirkışiye başvurma zorunbozuk, hatalı ve kullanılması saluluğu düzenlenmiştir. Şimdi tıp dünkıncalı olan "tüm" tıbbi malzeyası bu tıp insanların oulunabilecemelere karşı savaş açtı. Tüketiciğini kabul ettığine ve bunlann olabileceğine inanabildigine göre hunin sağlığı ve güvenliği açısından kukçulann "Hayır, biz böyle bir şebozuk, hatalı ve kullanılması sayi kabul etmiyoruz. erkek görtnümünde olan herkes, dış cinsel organlanyla erkek olarak kaydedilen herkes erkektir. Hangi ameliyatı gecirirse geçirsin ben onunruhen kadın olduğuna ve artık bundan böyle kadın muamelesi görmesi gerektigine inanmaın" dıye bır karar vermeye yetkisi yoktur. Bu konuda tıp bilimi uzmanlannın soylediklerine bağh olmak gerekir. Öyle zannediyorum ki yuksek hâkimlerimiz henuz transseksüellik kavramına yeterince ısınnuş değıller. Gerçı hâkım bilirkişi raporlanna bağlı değildir ama bağlı olmaması demek bunun yenne kendi düşüncesinin geçerli olduğunu söyleyebileceği anlamına gelmez. Böyle bir dava ilk kez mi açılıyor? KfX:AYUSUFPAŞAOGLU DoUylı olarak öğrendiğıme göre bu durumda bulunan bazı kimseler, matıkemelerde nüfus kutUğünün duzelmesi ıçın dava açmışlar karar almışlır, fakat kimse temyiz etmedıği için Yargıtay'da inceleme konusu olmanıış ve mesele çözüme bağlanmış. Bizde de mevcut kanun hükümlerini, özellikle nufus kanununda yer alan ve kayıt düzeltme davasına imkân anıyan hükumleri anayasaya uy(Arkası 13. Sayfada) ABD, Çin ve Kuzey Avrupa'nın sahil kısımlannda yer alan bölgeler de denizin altında kalacak. Kanada ve Orta Avrupa'da iklim ılımanlaşacak. Alpler'in eteklerinde palmiye ve selviler boy atacak. Buna karşıhk Akdeniz çevresinde korkunç bir kuraklık başgösterecek, bütün bitkiler ölecek, çeşmeler kuruyacak, birçok yerde çöller oluşacak. Tropikal bölgede sıcaklık daha da artacak ve bölgeye özgü aslan, kaplan ve fil gibi hayvanlar kuzeye doğru yayılmaya başlayacak. Dünyanın hiçbir yerinde rüzgârlar artık alışılmış yönde esmeyecek. Asya'da muson yağmurları ortadan kalkacak. Denizlerdeki akıntılann yönü değişecek. Yeryüzundeki 8 milyardan fazla insan için yaşamak bir ölüm kalım savaşı halini alacak. Hemen her gün içme suyu depoları, sağlam kalabilmiş son birkaç liman ve birkaç kilometre karelik tanm arazisi için savaşlar patlak verecek. Bu felaketten en az etkilenen ise Sovyetler Birliği olacak. Ülkenin kuzeyindeki ve güney Ukrayna'daki birçok tanm arazisinin deniz altında kaknasına karşın Sibirya'da geniş verimli topraklar oluşacak!' Dunyadaki sıcaklık ortalamasının giderek yükseleceğini butun bilim adamlan tartışmasız kabul ediyor. NASA'da çalışan meteorolog Robert VV'atson, genel bir sıcaklık artışının kaçınılmaz olarak iklim koşullannı etkileyeceğini, ancak bu etkilemenin hangi ölçülerde ve ne kadar zamanda olacağının kesin olarak bilinmediğini söylüyor. Dunya çapındaki sıcaklık dalgasının fazla buyuk zararlara yol açmayabileceği gibi, korkunç bir felakete de dönüşebileceği söyleniyor. Bilim adamlannın tahminleri ise son yıllarda özellikle ikinci olasılık üzerinde yoğunlaşıyor. Sıcaklık ortalamasının yükselmesinde başlıca rolü, atmosferdeki karbondioksit miktanmn giderek yoğunlaşması oluşturuyor. Bugün fabrika bacalarından, egzozlardan, batakhklardan ve tropikal bölgelerde yakılan ormanlardan yükselen karbondioksitin, ancak belirli bir bolümü denizler ve ormanlar tarafindan emilebiliyor. Geriye kalanlar ise, güneş ışınlannı geçinnelerine karşın, yeryüzu ısısımn yükselmesine engel oluyor ve tıpkı bir reflektör gibi sıcakhğı yeniden dünyaya yansıtıyor. Suni gübrelerden ve jet motorlanndan çıkan azot oksitleri, pirinç tarlalan ve büyükbas hayvanların dışkılarından havaya kanşan metajL gazı, sprey, buzdolabı ve arabalann Idima cihazlannda kullanılan klorflorhidrokarbüni karbondioksitin yansıtıcı etkisini daha da arttırıyor. Güney kutbu üzerindeki ozon tabakasında oluşan ve yıldan yıla büyüyen delik de, bilim adamlannı endişelendiren konulardan biri. Uzmanların çoğu, ozon tabakasındaki deliği dünyanın ikliminde meydana gelebilecek tehlikeli değişikliklerin habercisi olarak göruyor. Ozon tabakasındaki delik, 1985 yıiında ABD'nin topraklarını kaplayacak bir büyüklüğe erişmişti. Av sezonu ANKARA, (ANKA) Merkez Av Komisyonu 19861987 avlanma mevsiminin bugün açılacağını duyurdu. Tanm Orman veKöyişleriBakanlığı'nın konuyla ilgili sirkuleri Resmi Gazete'de yayımlandu Sirküler uyarınca, güvercin, büdırcın, tavşan, sansar ve tilkı 16 ağustos ile 28 aralık tarihleri arasında avlanabilirken, yaban ördeği ve çeşitli su kuşlannm avlanması 13 Eylül 1986 ile 16 Mart 1987 tarihleri arasında yapılabilecek. Yaban keçisi ise 20 Eylül 1986 ile 30 Ocak 1987 tarihleri arasında avlanabilecek. Yaban domuzu ile kurt ve çakal avının bütün bir yıl içinde yapılabiieceğini kararlaştıran Merkez Av Komisyonu, ayı avlamadönemini 1 Ağustos 1986 ile 31 Mart 1987 tarihleri arasında belirledi. Domuz ve ayı dışında gece avlanmasmı yasaklayan Merkez Av Komisyonu geyık, yaban koyunu, karaca ve ceylan avını da yasakladı. DÜNYA, KÎRLENDtKÇE ISINIYOR Fabrika bacalan, arabalann egzodan, yanan ormanlardan havaya kanşan büyük miktardaki karbondioksit, yeryüzundeki ısının artmasmda en önemli etkenler. Güneş ışınlan atmosferdeki karbondioksit tabakasından kolayhkla geçerken, yeryuzünden yükselen ıst bu tabaka tarafindan bir reflektör gibi yeniden dünyaya yansıaiıyor. Suni gübrelerde, jet motorlaruıda ve spreyierde kullanılan maddeler ve buyukbaş hayvanlann dışkilarmda bulunan metan gazı, karbondioksitin yansıtıa etkisini daha da arttmyor. rinci sırada benzin katkısı olarak, ikinci sırada akümülatör sanayii ve boya sanayiinde kullanılıyor. Insanlar, ulaşım rahatlığı arttığı oranda daha çok zehirleniyorlar. Benzıne belli bir miktarda kurşun ekleniyor. Çünkü kurşun, benzinin yanmasını kolaylaştırıyor. ABD, 1980'li >ılların başında teknolojisini değiştirerek benzinden kurşunu çıkarmış. Fransa'daki çevreciler, 1985 yıiında benzer teknoloji değişikliğinin Avrupa'da da yapılması için gösteriler yapmışlar. Ancak Avrupa ve Türkiye'de halen kurşunlu benzin kullanılmaya devam ediliyor. Kaçınılmaz enerji atığı, beraberınde ısının artışı, hava kirliliğinin artışı ve insanların doğayı değiştirici eylemleri bilim adamlarını dünyanın geleceği uzerine çeşitli model arayışlarına yoneltmiş. Bilim kurgu noktasına varan bu modellerden birı dünyanın giderek ısınacağı, buzullann çözülup, akıntılann ve ruzgârların yön değiştireceği ve dunya haritasının değişeceği yolunda. Bu arada Türkiye'nin bu değişimler içinde kendisini kurtardığını "miijdeleyelim." Diğer modelde ise, dunya giderek soğuyacak. Soğuma modeline göre artık enerji dunyayı saran üçüncu tabaka stratosfere yığılıyor. Yığılan önerji bir ekran yapıp, şemsiye gibi güneş enerjisini tutuyor. Dunyayı sakhyor. Ancak bu arada enerjinin stratosfere geçmesi için bir alttaki troposfer tabakasının yırtılması gerekiyor. Bu da nükleer patlama sonucu oluyor. Bilim adamlannın bu soğumaya verdikleri ad "nükleer kış.." Kültür polisi ANKARA, (a.a.) Kültür ve Tunzm Bakanlığı, Eski Eserler ve Müzelerı korumak için "Kültür Polisi" Teşkilatı kuruyor. Kültür ve Tunzm Bakanlığı Musteşan Prof. Dr. Oluş Arık ÜM. muhabirine yaptığı açıklamada, teşkilatın arkeolojik kazılardan, eski eser kaçakçılığı olaylarım izlemeye kadar herşeyi yapacağmı soyledi. Yüzer OteVin çalışma izninin iptati istendi MUĞLA, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Marmaris Belediye Başkanı Muharrem Elgin Muğla Valiliği'ne başvurarak, Yüzer Otel için verilen çalışma izninin iptalini istedi. Marmaris Belediyesi ve yerel turizm derneklen Yüzer Otel'e çalışma izni verilmesini hukuksal açıdan ve deniz kirliliği açısından sakıncalı bulmuşlardı. Bozuk tıbbi malzemeye karşı savaş açıldı kıncalı her turlu urün toplatılacak ve imha edilecek. Urunün sağlığa zarar verme veya hata niteliğine gore, sorumlu fırma hakkında yasal işlem uygulanacak. Bozuk ilaçların kullanımını önlemek amacıyla TRT ve gazetelerde uyarı mesajları yayımlanacak. Tuketicinm sağlığını korumak ve guvenliğini sağlamak için bozuk, hatalı ve sakıncalı ürünün, "Kısa surede" pivasadan geri çekilmesi ve toplatılmasında uyulması gereken kural, yetki ve sorumluluklan hukme bağlayan yonetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Bütün tıbbi urünlerin imalat, ithalat, dağıtım ve satışını yapan fabrika, laboratuvar, ticarethane, depo ve eczaneleri kapsayan vönetmelık uyarınca, pivasadan toplatma, urunün arzettiği tehlike veva hata göz onune alınarak belirlenecek. Hatalı, bozuk ve sakıncalı ilaç ve oteki malzemelerın pivasadan toplanmasında izlenecek yonteme gore, ciddi ve hayati sağlık sorunlarının çıktığı ve çıkabileceğine dair kabul edilebilir nedenlerin bulunduğu durumlarda tüketici seviyesine kadar inilecek. Bu durumda bozuk ilaçlar evlerden biIe toplatılabilecek. Geçici, tedavi edilebilir sağlık sorunlannın çıktığı durumlarda ise ilaçlar perakendeci düzeyinde piyasadan geri çekilebilecek. Ürünun kullanılmasının sağlığa zararlı olmadığı durumlarda ise hatalı tıbbi malzemelere ecza depolarında el konulacak. Yonetmelik uyarınca tüketicinin sağlığının söz konusu olduğu durumlarda hatalı urünun kullanılmaması için tum kitle iletişim araçlarını kullanarak kamuoyu uyarılabılecek. Geri çekme duyurusundan sonra hatalı urün bulunduranlar, işlem tamamlanıncaya kadar butun önlemleri almakla yukümlü olacaklar. Geri çekmebakanlık karanvla son bulacak ve urün mahkeme karanvla imha edilecek. Kuveyfe işçi ANKARA, (OM.) İçişleri Bakanlığı'nca valiliklere gönderilen yazıda, Kuveyt'e göçmen ışçi gönderme konusunun asılsız olduğu bildirildi Valiliklere gönderilen teleks yaztsında, son zamanlarda Kuveyt'e göçmen işçi olarak gitmek isteyen kişilerle bakanlığa çok sayıda başvuru yapıldığı belirtilerek, valiliklerden bu konunun asılsız olduğunun kamuoyuna duyurulması istendi. Denktaş: Dünya gerçekleri görmeUdir İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türkiye'nin garantisinı kabul etmeyenlerle bır arada yaşarulamayacağını \ urgulayarak, tanıma ve tanıtma çabalannın sürdurulmesınde, her Türkün kendıne duşeni yerine getirmesi çağrısında bulundu. "Dunyayı, Kıbns'taki gerçekleri gonneye" davet eden Denktaş, Kuzey Kıbrıs Turk Cumhunyeti'nin guçlenmesı ve tanınması için gereken her adımın mertçe atılacağını belintı. Rumlann, 14Temmuz 1974'ıebarbarca katledılerek toplu mezarlara gomduğu Taşkent şehitlerini anma törenınde konuşan KKTC Cumhurbaşkanı, "Rumlann acımasız baskısı altında yaşamamak, yeni >etimler, bağrı yanık analar bırakmamak için şchitlere la>ık olunması. birlik ve beraberiik içinde cumhuriyetin jaşatılması gerektigine" ışaret etti. Ampul yutan yılan Yaklaşık 1.5 metre uzunluğunda bir yılana 2 adet elektrik ampulü yutturan Dr. Eltiot Jacobson, çektiği röntgen fUminde hayvanın vucudunda, ampullerm olduğu gibi durduğunu görünce yüana "G.E." (General Electric) aduıı taktı. Yılanlann, avlanm çiğnemeden yutarak vücutiannda ağır ağır sindirmeleri konusunda yapılan bir bilimsel araştırma çerçevesindeki deney sonucu tekrar ormana sahverilen "G.E. "nin be ampulleri nasıl sindireceği meraJc konusu. (Fotoğraf: AP) Bulgar yelkenci aranıyor MUĞLA", (Cumhuriyet Ege Bürosu) Rodos'taki yelken yanşlan sırasında diğer yarışçılardan ayrılarak Türkiye kıyılarına doğru geldiği ileri sürülen Georgi Hristov adlı 19 yaşmdaki Bulgar yelkencinin Muğla kıyılannda jandarma alay komutanhğı ve emniyet mudürlüğu tarafindan arandığı bildirildi. Üç gündür sürdürülen araştırmalarla ilgili olarak bilgi veren Muğla Valisi Yücel Bölgen "Bulgar yelkencinin Türkiye sahillerıne yelken tuttuğu doğrudur. Kaçış olayım Rodos makamlan da doğruluyor. Büyük bir ihtimalle kıyılarımıza çıkması beklenen Georgi Hristov adlı Bulgar gencinin aranmasını sürdürüyoruz" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle