Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/4 KÜLTÜRYAŞAM 30 TEMMUZ 1986 TELEVtZYON 18.25 Açılış ,' 18.26 Egitim Önlisans Programı 19.00 Haberler 19.15 Şirinler Şirin Babaya laam olan Ozel manıan toplama işi Korkak'a verilır. Ormanm en karanltk ytrinde yelişen bu mantarlan toplamak Korkak için oldukça zordur. Ormanda bir su perisine rasllayan Korkak, bütün korkusuna rağmen periyi blr çıy damlasmdan kurtanr. ftrı de Odtll olarak bır sürt için elindeki büyülü asayı verır. BUyttlü asa Korkak'm ve diğer Şinnler'in bafma ifler açar. 19.40 Yaşayan Beden Programm bu bOlümUndt yaşiılık konusu işlenıyor. 20.30 21.00 21.15 22.05 Haberler Hava Dunımu Strauss Ailesi 7 Devlet Klasik Türk Müziği Korosu Sanat dergilerinde, günlük gazetelerde yayımlanan müzik yazılarımn, eleştirilerinin, en azından, cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana müzikte hatırı sayılır bir yol almamızda katkısı olduğuna inananlardanım. ÜNER BİRKAN Yalnız besteleriyle, şarkılarıyla, sesiyle değil, sanatı üzerinde düşünmesiyle de seçkinleşen bir müzik adamımızdır Timur Selçuk. Arada bir, sanat dergilerinde, günlük gazetelerin sanat sayfalarında yayımlanan yazılarıyla, düşüncelerini okuyucuya, dinleyiciye aktanr, "diişünen, eli kalem tutan bir müzikçi" nasıl olurmuş, onun örneğini verir meslektaşlarına. "Adam Sanat" dergiiinin temmuz 1986 sayısında, "Müzik Eleştiri" başlıklı bir ya/ısını okudurn Timur Selçuk'un. Her şeyden önce belirteyim: Ülkemizde müzik sanatının bugünkü durumu ile ilgili görüşlerine, gözlemlerine genelde katılıyorum. Katılıyorum da, "Ben olsam böyle yazmazdım" diye düşünmekten de kendimi alamıyorum. Timur Selçuk o yazısında, haklı olduğu davayı biraz yukarılardan bakarak, öğüt verir pozda, arada bir sertçe vuruşlarla savunmaya kalkıyor. Bu tutumu bir hayli yadırgattı beni. Söz gelimi, müziğin "aktif bir ürelim " olduğunu belirtmekle başlıyor yazısına. Sonra da müziğin "devingen, heyecanlı, surprizli" olma nitelikleri, "güzellikleri" karşısında, eleştirmenin kuruluğundan, donukluğundan söz ediyor. Bir de ilginç niteleme yakıştırıyor eleştirmesine; "Yaralıcılıgı olmayan bir kalenışor" diyor. Yazın terimlerimiz arasında bugüne dek hiç rastlamadım; sanırım, "kalemşor" nitelemesi, 1950'lerdeki politika tartışmalarında, polemiklerde çok geçerdi. "Silahşor"a benzetilerek uydurulmuş, sevimli olmayan, küçültıicü bir nitelemeydi. Neyse, "kalemşor'Muğunu bir yana bırakalım da, su "eleştirmenin yaratıcüıgının olmaması" üzerinde bir parça duralım: Müzik eleştirmeninin, yalnızca konser eleştırileri yazsa bile, Ulkemızde muzik anlayışının gelişmesine, bu alanda beğenilerin değişmesine olumlu katkısı olmadığına inanmıyorum ben. örneklerini sorarsanız, cumhuriyetin ilk yıllarından bıı yana dergilerde, gazetelerde eleştirileri yayımlanan pek çok yazartn adını sayabilirim. Onların yazdıkları, yıllar boyu, önyargısız, bıkmadan ıısanmadan yineledikleri olmasaydı, yıllarca öncenin, bugünküyle kıyaslanamayacak ölçüde kuru, cıİız müzik yaşamı içinde neler olup bittiğini öğrenebilecek, değerlendirebilecek miydik? Eleştirmenin, bestecinin güçlUkle yarattığı bir senfoniyi, solistin gecesini gündüzüne katarak hazırlandığı bir yorumu iki satır yazıyla yerle bir eden bir ucuz kahraman, hazıra konmuş, rahatı yerinde, "yaratıcılık'Ma hiçbir ilgisi olmayan bir "kalem erbabı" saymayı. "insafsızca bir degerlendirme" olarak nitelemek zorundayım. Timur Selçuk, birtakım "doğru"ları, yanıtları belli soruları sıralıyor yazısının daha sonraki bölümlerinde: "Ülkemizde gençlerimizi sanat dallanna yönlendirecek bir politika izleniyor mu?" diye soruyor; cumhuriyetin ilk yıllarında çoksesli müziğe ve bestecilere tanınan olanakIarın dışında, bugün yeni eserlerin seslendirilmesinde büyük güçlüklerin bulunduğuna değıniyor. Eleştirmenlerin tutumuna getiriyor sözü gene; "Bütün bunlann karşısında eleştirmenin tutumu nedir? Bu gerçekleri derinlemesine bilerek yaklaşır mı konularına?" sorusunun arkasından müzık eleştirmenine öğütlerini sıralıyor: Müzik mesleğini, ülke koşullarını iyi bilmesi, müzik üreten insanları önyargısız sevip sayması, estetik ve teknik elestirilerde hatanın kaynağını doğru saptanıası, yapıcı, dost, yüreklendirici olması.. gibi özellikler arıyor müzik eleştirmeninde. Kesin bir yargıyla, sert bir vuruşla da bağhyor sözü: "Bir müzik eleştirmeni, müzigi ulkesinin sorunlarıyla birlikte gorebiliyor ve değerlendirebiliyorsa, beslecisine, ieracısına ve halka yarariı olabilir. Bunun dışındaki yaklaşımlar, maç spikerinin maç anlatmasından öteye gidemez." Bugune değin, ülkenıizdeki sanat dergilerinde, günlük gazetelerde yayımlanan müzik yazılarının, eleştirilerinin (sayıca yetersiz de olsa), en azından, cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana müzikte hatırı sayılır bir yol almamızda katkısı olduğuna inananlardanım. Kalemini bu alanda kullananlann, derece derece, bu gelişmede etkileri olmuştur, elbette daha da olacaktır. Bu bakımdan, müzik sorunlarımi7i bilmenin, iyi değerlendirmenin, bunlarla ilgili doğruları yazmanın gerekli olduğuna Timur Selçuk kadar ben de inanıyorum, ama "MUzik eleştirmenleri maç spikeri gibi konser yazısı yazarlar" diye kestirip atmasına da gönlüm bir türlü razı olamıyor. "Maç spikeri" gibi davranmayan, "yaratıcı" müzik adam larımız, bebtecılerimiz, yönetmenlerimiz,yorumcularım:z doğ ruları gösterinceye kadar!.. Kasparov Unvanını koruyacak mı? Müzikte eleştirmenin işlevi nedir? Programda Koro sırasıyla fu eserleri seslendiriyor Kurban olaytm gamzene bin kez nazar eyle, Dil verdiğin ol çeşmi siyah meste Lfitıtm, Bir gun o güzel şad edecek ruhumu sandım, Süzitp süzüp de ey melek, O çeşmı mm ve Sem bın lenhada bulsam. Aynca Milnıp Vlandı şu eserlen okuyor. Dıl yâresım andıracak yâre bulunmaz. Hastayım yalmzım ve Seni yammda sanıp. 22.35 Cinayet Dosyası Kocası Johnny'mn intihar etmesi yüzündtn bunalıma düşen Pamela, halası Jessıka ilt bırlikle gemi yolculuğuna çıkar. An arda gelen bırlakım garıp olaylar Jonnhy'nin yafadığmt düşündürmektedir. Pamela tyıce tedırgın olur. Bu durumun kasıllı yaptldığma inanan Jessika, Pamela'yı korkutan kifinın kım olabıleceğini arafiırmaya baflar. KANLI NtGAR Senaryosunu Sadık Şendil'in yazdığı 'Kanlı Nigâr'ı Ülku Erakalınyonetmi)li. Filmde rolleri (soldan sağa) Selma Guneri, Belgin Doruk ve Suna Pekuysal paylaşmışlardı. Şendil 30 yılda 200'ü aşkın senaryo yazmıştı 23.30 Haberler 23.40 Kapanış RADYO T R T I 05.00 Açılıj, program ve kısa haberler 0S.05 Ezgi kervanı. 05.30 SoliMlcr den birer sarkı. 06.00 Köye haberler. 06.10 OUnaydııı. 07.30 Haberler. 07.40 Günün içinden. 09.40 Arkası yarın. 10.00 Kısa haberler. 10.05 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler 11.05 Haflf mOzik. 11.20 TflrkUler ve oyun havalan. 11.45 Şarkılar. 12.00 Kısa haberler 12.05 Reklamlar. 12.10 Türkçe sözlU hafif mUzik. 12.30 TUrk halk müzıgi loplu programı 12JS Reklamlar ve radyo programı. 13.00 Haberler 13.15 MUzik. 13J0 BOlgesel yayın ve reklamlar. 14.45 TUrkUler. 15.00 Kısa haberler. 15.05 ögleden sonra. 16.00 Kısa ha berler. 16.05 Çejitli mUzik. 16.20 TUrkUler. 16.40 TUrkçe sözlU hafif mll7ik. 17.00 Kısa haberler. 17.05 KövümUz kOylümüz. 17.25 BAlgesel yayın ve reklamlar 18.00 Çocuk bahçesi. 18.15 llaftanın çocuk vırkısı 18.20 Şehnaz faslı. 18.50 Hafif mllzık ve reklamlar. 19.00 Haberler ve olaylann içinden. 20.00 Yurttan sesler. 20JO Yenı sesler. 10.50 Hafif mUzik. 21.00 Kısa haberler. 21.02 Radyo tiyatrosu. 22.00 TUrkUler geçidi. 22.20 KUçUk konser. 22.40 Şarkılar. 23.00 Haberler. 23.15 Gecenin içinden. 00.55 GUnün haberlerinden özetler. 01.00 05.00 Gece yayını. T R T I I 07.00 Açılıj ve program. 07.02 Solistlerden seçmeler 07.30 Haberler 07.40 TUrkUler ve oyun havalan. 08.00 Ikı solıstlen şarkılar 08J0 Sabah konsen 09.00 TUrkUler. 09.15 Çocuk bahçesi. 09.30 Çeşıtlı müzık. 10.00 Şarkılar. 10.20 Türkülerle gelen 10.40 Bır eser ınceleyelım. 11.00 Kadmlar toplulugu. 11.30 Hafif müzik 11.45 TUrkUler. 12.00 Şarkılar. 12.20 Viyolonsel sololan. 12.45 TUrkçe sözlU hafif mUzik 13.00 Haberler. 13.15 Çesitli mUzik. 13.30 KUçUk koro. 14.00 Bir albUm 14.30 Yabancı dil dersı 15J0 TRT Ankara Oda Orkestrası. 16.00 Şarkılar. 16.20 Arkası yarın. 16.40 TUrkUler geçidi. 17.00 Sevkefza fasb. 17J0 KUçUk konser. 18.00 TUrkUler ve oyun havaları. 18J0 Bilim ve teknolojide yeni ufuklar. 1150 Çocuklar şarkı söylüyor 19.00 Haberler ve olayların içinden. 20.00 Beraber ve solo sarkılar. 20.30 Yabancı dıl dersı. 21J0 Bajlama takımından oyun havalan. 21.45 Eğitim önlisans programı. 22.20 Hafif mUzik. 22J0 Bir roman bir / yazardan hıkfiyeler. 22.45 TUrkUler. 23.00 Haberler. 23.15 Beraber ve solo sarkılar 23.40 Hafif mtlzik. 23.55 Çarşamba konseri. 00.55 Program ve kapanış. T R T I I I 07.00 Açılış ve program. 07.02 Hafif müzık. 07J0 Sabah konseri. 08.00 Sabah için mUzik. 09.00 Haberler. 09.12 MUzıkli dakıkalar. 10.00 Tempo. 11.00 Oğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 OUnUn konseri. 13.00 Beraber ve solo şarkılar. 13J0 TUrk halk mllzigi (oplu programı 14.00 Konser saatı. 15.30 Caz mUzığı. 15.55 Haftanın çocuk şarkısı. 16.00 TUrk halk mtlzıgı [oplu programı. 16.30 Ikı solısıten şarkılar. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler ıçın. 18.00 StUdyo 1M. 19.00 Haberler. 19.12 MUzik dünyasından 20.00 Her hafla sizlerle. 20J0 Caz dUnyası. 21.00 DUnden bugUne Batı sanai müziğı. 22.00 Haberler. 22.12 Gecenin getirdikleri. 23.00 Bir konser. 00.30 Gece ve müzık 01.00 Program ve kapanif. Sahneyle beyuzperde arasında 40 yıl Geçen hafta yitirdiğimiz oyun, senaryo, skeç ve gülmece yazarı Sadık Şendil, artık soyu tükenmekte olan çelebi tstanbul efendisi tipinin son temsilcilerindendi. Şendil, Antalya Film Şenliği'nde 3 kez en iyi senarist ödülüne değer görülmüştü. bereketli urun veren, durnıadan yazan bır ya/.ar olarak tam 40 yıl kalem oynattı. I944'te tiyatroyla tanışan Sadık Şendil, on yıl sonra da sinemaya ilk adımını atıyoıdu. CahideSonku, I952'de başrolündc Zoki Muren'i oynatacağı "Beklenen ijarkı" mıı/ikal fılıııı için Sadık Şcndıl'den bır senaryo yaznıasını istedi. Umuiandan buyuk iş yapan bu fılmden son ra Sadık Şendil, yerli sinernanın va/gcçemeyeeeğı bir yazaıı oldu Oyun ya/arlığını ıkinei plana ıte rek kendını sınemaya adadı 10 yılı askın surc ıçınde 2(M)'u askın senaryoya im7asını attı. Bunların çoğu başka adlaıla, ulak de ğısiklıkleıle yeniden çekıldi 1954te"Beklenen Şarkı", 1957'de "Berduş", 1958'de "Altın Kafes ", "Allı Yemeni ", "ÇÜIembik", 1959'da "Aşk Rüyası", VSevdalıGelin", 1960'ta "Taş Bebek", 1961'de "Naciyem", 1962'de "Aşk GUzeldir", 1964te "Kırk Küçük Anne", 1965'te "Kart Horoz", "Kocamın Nişanhsı", 1967'de "Siirtiiğün Km", 1%8'de "Kanlı Nigflr", "Atlı Kannca Donüyor", "İstanbul'da Cümbüş Var", "Inclli Çavuş", "Paydos", 1969'da " G d Desen Gelemem ki", "Gelin Ayşem", "Kınalı Keklik", "Sevdalı Gelin", 1970'te "Berduş Kız", "Zindandan Gelen Mektup", 1971'de "An Bir Zengin Oljam ", "Beklenen Şarkı", "Beyoğlu Giizeli", "Kmine", "Kadifeden Kesesi", "Senede Bir Gün", "Yedi Kocalı Hurmiız", "Feryat", "Gecekondu Rüzgârı", 1972'de "O Agacın Allında", "Sev Kardeşim", "TaÜı Dillim", 1973 te "Canım Kardeşim", "Oh Olsun", "Yabancı Yarim", "Mavi Boncuk", "Neşeli Günler", 1974'te "Evet mi Hayır mı?", "Parasızlar", 1975'te "Hababam Sınıfı" ve bu seriden 6 film, 1976da "Sülkardeşler", "Şeytan Diyor ki", 1977'de "Gülünüz Giildüriinüz", "Sarhoş", "Şabanoglu Şaban", 1981 'de "Gırgıriye", "Gırgıriyedc Şenlik Var", "Gırgıriyedc Cumbüş", 1983'te "Görgüsüzler." Kasparov ile Karpov, 2. kez masa başında Dünya Satranç Şampiyonası 'nın ikinei karşılaşması bugün. 12'si Londra'da oynanacak karşüaşmaların ilkinde, Kasparov, Karpov'un önerisini kabul edince, sonuç beraberlik oldu. LONDRA, (AP) Dünya Satranç Şampiyonu Garri Kasparov ile eski şampiyon Anatoli Karpov arasında önceki gün başlayan dünya şampiyonluğu karşılaşmasının ilk oyunu berabere sonuçlandı. Çekilen kurada bcyazlarla oynama hakkını kazanan Karpov, oyuna alışılmış bir açılışla başladı. Kasparov ise, siyahlarla oynama dezavantajını gidermek amacıyla, oyuna saldırgan "Gruenfeld" savunmasıyla girdi. On ikinei hamlede Kasparov Karpov'un vezirini, on üçüncü hamlede de Karpov Kasparov'un vezirini aldı. Vezir değiş tokuşundan sonra uzmanlar oyunun berabere sonuçlanabileceği, Kasparov'un siyahlarla oynama dezavantajını ortadan kaldırdığı yorumunda bulundular. Nitekim Karpov yirmi birinci hamlede beraberlik önerisinde bulundu ve şampiyon Kasparov da bir dakika kadar düşündükten sonra beraberliği kabul etti. Bunun üzerine iki büyük usta el sıkıştılar ve Park Lane Oteli'nin balo salonunda kurulmuş olan sahneden hızla ayrıldılar. Kasparov'un yardımcılarından Sovyet Büyük Usta Gennadi Timoşenko, sonuçtan menınun olduğunu belirterek, "Garri'nin siyahlarla oynamasına karşı beraberliği bu kadar kolay sağlaması başarıydı. Karpov, Kasparov'un yeni açılışı karşısında şaşırdı. Karpov'un bu durumda temkinli oynaması olagandır" dedi. 10 sterlin ile 20 sterlin (yaklaşık 10 bin lira ile 20 bin lira) arasında bir para ödeyerek salonda yer alan yaklaşık 300 izleyici önünde karşı karşıya gelen Kasparov ile Karpov, karşılaşma sırasında zaman zaman yerlerinden kalkarak dolaştılar ve bazen de sahneden ayrılarak özel odalarında birkaç dakika dinlendiler. Bu arada, sahnenin iki yanındaki büyük ekranlardan oyunun hamleleri anında yansıtıldı. Karpov ve Kasparov arasındaki ikinei oyuna bugün başlanacak. Sadık Şendil TURHAN GÜRKAN Sinema ve tiyatro dunyamı?, lenkli kişiliği olan vcıiınli biı cmckvısını daha yıtırıneıun yasını lutuyor. Tanınmış oyun, .senaryo, skeç, gulnıeee yazarı Sadık Şendil, 42 yıllık onurlu bır sanat uğrasını gcııde bırakarak, kalp yetıne/liğinden 71 yaşında olunıe yenik dustu. Ba/ılarını I'V'de de i^lediğimiz yuzlercc lılmın senaryosunda ım/ası bulunan, bırçok sahneoyununun yaratıcısı olan Sadık Şendil, aılık anılarda yaşayacak. Sadık Şendil sanat yaşanıma, aınator bır lıyalro tutkunu olarak llalkevlerı Sahnesı'nde bay ladı İlk sıralar 40 yıl oncesının moda vapıtlaıı olan operetleı, ınu/ıklı oyıınlaıla ıse gıııstı. Vodvil tııııı hafif muzikalleıi, doncnıin ıııılıı opeıet ve tiyatıo sahnelerinde kapalı gi>e oynadı, ya/ara da buyuk un sağladı Mıılılis Sabahaltin'in nuı/ığını yaptığı ilk oyunu "Fuar V ıldı/ı" 1944'ıe sahnelendı. Uunu, mu/ığını Yavu/ r.ncren'ın yaptığı "leslivar (1946), larık Bulul'un bestelcdığı "Kelebek", F. Kerlen'ın "Kadmlar Adası" (1947), PandeliC'Ta''ııı "Ku>rııklıı V'ıldu" mu/ıklı oyunları ı/ledı. BULMACA SOLDAN SAfİA: 1/ Paranın piyasada azalmasıyla satırı alma gUcUnün artması 2/ MUslünıanlarca belirli zamanlarda okunması âdet olan dinsel dualar ve Kuran ayetlerı... Sınır ıu^anı 3 / ' Bir gemının ba$ka bir gerniden ya du kıyı dan açılması. 4/ Inandırma. . Yapısına gırdıği s,özcüğe "karşıt" anlamı katan yabancı bır öııek 5/ Ortaoyununda Pişekâr'ın kultandıgı talıla maşa... Bir renk. 6/ Iran'ın plaka işarcli... Yumurtaııın bir bölılmü... Çıplak, yoksun. 7/ Ün... Tekirdağ'ın bir ilçesi. 8/ Bir dıleği yerıne getirrne. Meklup. 9/ Uyuşma, anlaşma. YUKARIDAN AŞAClYA: 1/ Bır şeyııı orlam ve knşullarını bulduğunda bırdenbıre niıelık değıştırmesı, ııuılas yon. 2/ Hanc. Sakaryu'nın bıı ılvcsı 3/ Bir Avrupa ulkesinin para bırimi... Satrançta yenilgı. 4/ Yassı gılmUş külçcsi... Bır nota. 5/ Baba... Dingil. 6/ Ü/erine yazı ya/ılaıı lahaklannıii ceylaıı derısı... Valıde 7/ (, ın'ın para hirımı . Tilık ıııü/iğinde bır nıakam 8/ Müstahkem yer. Balık yumurtası ıle ya'pilan bır m e « . 9/ lletkenlık Başlıca Benaryoları Sadık Şendil'in 1954'ten başlayarak başlıca senaryoları şunlar: Bolşoy Balesi 12 yıl sonra Londrada Sovyetler Birliği'nin ünlü Bolşoy Balesi 12 yıl aradan sonra yeniden Londra'da sahneye çıktı. Gala günü Sovyet rejimi karşıtı bir grup, opera binası önünde gösieri yaptı. LONDRA. (Cumhuri>ell ^ Sovyeiler Birliği'nin dunyaca unlu bale '.iyatrosu Bolşoy grubıı, uç hafta süreeek lemsillerı içın Ingiltere'ye geldi. Londra'du "Covenl Garden Royal Opera" Tıyatrosu'nda "Korkunc ivan" ve "Ra>mon<la"yı sergıleyen grup, Ingıli/ eleşıirmenleri tarafından ovgınlc karşılandı. 12 yıllık aradan sonra yeniden Londra sahnelerınev'ikan Bolşoy bale «rubunda bu ke/ genv oyun».ular dıkkai çekiyor. Bu arada gala gunu, opera binası önünde toplanan bır grup Sovyet rejim karşıtı. Moskova yönetımi alevhınde sloganlar atıı. "Dail Telcgraph"ın bale eleslırmenı, "Şabane İvan" başlıklı ya/ısında, Bolşoy grubunu overken, İvan rolunde Irek Muhammedov'un "olaganuaiıi başarısına" dikkat çekiyor. Eleştırmcnlerin övguyle karşıladığı bır basku ycnılik de, oyuııda, Prokolıev'in "F.isenslein'ın aynt isimli filmi için bestelediği müziğin kullanılması. öte yandan, oyun nedeniyle yayımlanan çeşitli ya/ılarda, 16. yuzyıl Rusya'sının /alim çarının, hayatının sonlanna doğru zanıanın tngiltere Kraliçesi I. Elizabelh ile evlenmek istemi» olduğu hatırlatılıyor. Haçh Seferleri döncmınde Macaristan'da geçen bir aşk öyküsünü konu edinen "Raymonda"da başrolu oynaması kararlaştınlan Gediminas Taranda, geçen hafta lrlanda'da, ıstırahat sırasında futbol oynarken ayagını kırdığı için, oyunu seyirci kollugunda izliyor. "5 C> I f= AM L W A Nl « A İolv i İVIA Y AA Müzikal de yapıldı Sadık Şendil'in oyun olarak ya/dığı "Karl Horo/", "Kanlı INİKÛr", "Kocamın "V'edi Kocalı Hurmü/ "Çılgın Yen({f" daluı sonıa lilme de alıııdı. "Kanlı Niyâr" ve "Ycdi Kocalı Hurmu/" ayrıca geçen yıllaıda Uluslararası Sanal Gösteuleri tarafından nııı/ıkal olarak da yenı biı yoıumla sahnelendı. "Kanlı NİKŞr" 1984'te Adil Duldal \e Sacil Dogrııjol laralıııdun '1 V ıçın yeniden çekil dı. Bırçok da skec ya/an Şendılın TV'de yayımlanan "Cem ilv CVmile", "Kadının Kendi" jzıbı oyunlaıı da bulunuyoı Sadık Şendil 191 Vte İstanbııl'da doğdu Galatasaray ve Boğa/ıcı lıseleıınde okudu. Biı suıe nıemuılıık \aptı. Bakııkoy Halkevi Temsıl Kolu'nda ı,alış lı. Avnı Dıllıgıl ve Ses tiyatıolarında yonetmenlık, yazarlık yaptı (,'ocuk ve okııl pıyeslerı ya/dı I vlı, bıı çocııklıı olan ya^ar, saır Sabilı Şendil'in de amcasıydı. Aıtık soyu tukennıekie olan çelebi, Istanbul etendisi tipinin son lemsıkıleıinden olan Sadık Şendil, ııyatro ıle smemayı deııgeleyebılmış ender ya/arlarımı/dandı. O\ıınlaıı ve senaryoları aıasında akı> sağlayaıı sağlanı bır kopru olusiuruyoıdu. Oyunları, o/ellıkle geleneksel tıyaıronuı/dan esınlenen, diıekleıaıası e^leııcelerını, Iurk seyırlık sanaılarından orıaoyunu, karago/, meddah, tıılııat, senıaı kah\esını vansıtan o/puıı vapıtlardı Buııları ralıatlıkla sineınaya da aktaıabılıyoıdu. Daha çok Krleın l'.gilme/ ve Sırrı (.ıılli'kiıı'le valışan, bu yöneıınenleı m tılınleıine senaryolar ya/an Sadık Şendil, Kıfal llga/'dan ııyarlanan uıılu "Hababaın Sınıfı" dı/ı tılmlerının de yu/uı lydı. M A A • • A V A K. A A A B u .VkOmurkı :Açık :»çık : Yimmurkı : Bulutlu : Bulutkı : Bukıtkı .Açık : YkOmurtu :Apk : Bulutlu : Ytfmurlu :A«ık : Bulutlu ; ftflmurkı .•Bukıtkı 27° 34» 41» 22» 21* 20» 25" 28» 39° 22° 37» J7° 20° 1»° 27» 27° 20° 29° 20° 24° 40° 30° 22° 31» 32° 30° 33° 29° HAVA DURUMU Bukıthı Bukıtkı Acık Açık Açık tr FRANCECULTUBE RADYOSU'NUN NEDİM GÜRSEL'LE SÖYLEŞİSİ Ozetle ATİHA ır BtnüN amaıuD cavevm ctooe FHANKFUHT BOMN MOKSO. Yazar bir ülkede değil, bir diide yaşar Bu irajik olaylarduıı so/ geıçekten fasi/mın vaılığını peediyorsıınıı/ ama. aslında yapıkistırıyoı. MKHMET BASUTÇU lını/ "hayımlı edebijal" anla Fransa'da yayımlanan PARİS Erlesı gun, salı vısından ıı/ak. ikinei kilahını/dan, "Komıılugunu, yine aynı saatte, Charles Gİ'RSFI. Eğer "bagımlı nın lavşanları"ndun da sö/ Juliet ile Nedim (iıırsel arasm edcbi>al"tdiı Sarlre'ın deyınıiv edelim bira/. islanbul ıı/erine daki soylesinin on bes dakika le "bir davanın savıınıılıııası" ya/ılmış çok çarpıcı bir o>kıı lık ikiııci boluınu "Franct1 anlaşılıvoısa, toplumdaki esit var icinde; "Sevgili İslanbul". C'ulture" antenlerınde: sı/lıkleıın oıtaya dokulmesı so/ GÛRSEL lstaııbul'un yakonusııysa, "bağımlı Bu}>un kilaplannı/dan samımda çok onemlı bıt yerı so/ edelinı. Bir <>>ku kilabı rdebi)al"ıan u/ak olduğunı \ar. Peşımı bırakmayan biı olan "L'/un Surınuş Bir Va/"ı soNİenebılıı; çıınku benım ıçın kenı tstanbul Fıansa'da onune zaıııuıı yuyıınludını/? lıeı sevden onenılı olan bıı ede nıu/dekı ekım ayında çıkaeak (il'RSKI. Tam olaıak bıı bıyat yapıimııı kendısıdıı, yaolan "İlk Kadın" adlı loına oykıı kıtabı sayılanıaz, ıçınde nı dılıdıı 7alen, "l'/un Surnımda da, ıkı ımpaıatoıluğun bırbııını butunleyen değışık mu> Bir Ya/"ın kahıanıanlaıı başkenıi olnıuş ve bu bakıma u/unlukta metınler \aı Orneda ya/ı ya/ıyoılaı, kendı kubeniıiı alın ya/ımı bclırleven bu ğın, "Akarsu" adlı nıetın vu/ sayla kadaı lutuyoı Oykunun nerede bıtıp, aniatının nerede Gursel'm "İlk Kadın" adlı başladığmı bclırlemek guç. romanı gelecek ekimde Kilabını/ın ilk boluımınFransa'da yayımlanacak. dc bir baskı donemi anlalılıyor. GİJRSEL Lveı, bukıtapGürsel'e göre, bu roman ta, 12 Mart 1971 askeri nıuhtıhem anneyi, hem de öbür rasından sonra başlatılan uvgu kadını, yani fahişeyi laınalaı so/ konusu kıtabın kaluumanlaıı bu baskı doneanlatıyor. nıını kendı o/nellıklerıne goıe vasıyoılar. Onlaıın oznellıkleıınde I'uıkıye'nın toplunisal saklaıımn sorunlarını, duşleıikenıle hesaplaşnıaya gııdıın. durumu kavranmaya çalısılıni anlatıyoılaı; geıçekle olan Ailesi İslanbul kökenli Kavayor Kıtap değişik kentleıdekı bağlarını bıı lurlu sağlanı tel'is'iıı bır >iirinden ilk di/eleri ayıı nıekânları biı aıaya getirımellere oturıamıyorlar. hdebibu kiıabımın bayna aldım: yoı. Bunlann aıasında İstanyat onlaı ıçın de \arolıı>laıını "Bıılaına/sın ne başka bir debul, Ankara, Poıtıers ve Paııs belırleyen bır temel oluşturuni/ / Ne başku bir ıılke / Bu kentlerı de vaı. Kıtabın onenı vor Ya/nıak bir anlamda vaı kenl peşini bınıkınıu senin Iı kısıleıınden bın, ıkı yıl son olnıa, geıçeklıkie dolaylı da. ol Madem ki yasamını bu kentte ra I ransa'dan Istanbul'a donup sa bır bağ kuıııid biçimıdıı > ıklın / Dııııyanın her yeriııdc ııeride bııaktığı dostlaıını aııvıkıldı deınektir >aşaınııı." Ne O\kulerini/de çok uuçlu yoı, anuıonluıın kulleııyle kaıbir he>ecan vcrici >on var. İsleye gıtsenı, yolum haııgi kent>ılasıyoı. Baskı doneuıı boyuıılanhııl ıı/erine çoken ya/ın >aten geçse, Istanbul'un denı/e ca ışkenee görınıış, kışılıkleıı kıcı Mcagı, iHi vcrvn agırlıgı çok ınen daı sokaklaıında buluvo nı yıtırmış bu ınsanlann acısı derinden dtı>umsani)or; gııncs luın kcndımı. On allı yaşındavnı, bıı kıı>,ığın ııajedısmi dıle ve ışık bir olıını iııım'si olıışlıısanı/, İstanbul'da butürı gu/elgetımıek ıstıyoı; bumın için bu rııjorlar. likler u/ağınızdadır; kadınlaı kıtap ya/nıaya karaı veııvoı Gl'RSl.l Lvet, bıı ııııgc orneğin... 2 tr tr ır YkOmunu Bulutlu OİRNE KAHİRt KÛLM UONDM MOtKOVA MONİH NBHYORK OSlu Bulutlu Bulutlu Bulutlu Bulutlu Bukıtkı TT RİYAD HOMA SOFYA ır 14* Bulutlu Açık Açık Vatmurlu Bulutlu TELMİV Açık TDKVO Açık TMBUUSOARP Açık ZÛRİH BukıDu Koınanını/daki "İlk Kadın" bir yerde anne degil mi? GliRSF.L Bu roman hem anneyi hem de obur kadını, yanı fahişeyi anlatıyor. Ama gerçekte ilk kadını, ilk yolculuğu, denizle ilk karşılaşmayı, asıl onemliM de ilk sözcuğu, yani ana dılınızle ıliskini/i anlatıyor. Evei, ana dılımlc ılışkım, Paris'te yaşamakla bırlikie anlatı turundekı kitaplaıımı Tuıkçe ya/makta direnişım, benım ıçın bır anlamda yurdunıda olma bıçımıdıı. Bır ya/ar bıı ulkede değil, bir dilde yaşar... Çarşamba, peışembe ve cuına gunleri de avnı saaite, Nedını (iuısel'le vapılan söyleşınin diğeı bolunıleıı yayımlandı; yine otomobıhtnc ınerek "FranceCullure"ün duğmesine basimı Gııısel, Paris'teki aıaşiırnıa çalışıııalarmdan soz ettı. çağdaş Turk yazarlarının epık anlatı biçımini nasıl kullandıklaıını inceledığını anlattı; iki kultııı, ıki ulke ve ıkı dıldeıı oluşan çılt uçgcne değindı; sınemaya karşı duyduğu ilginin yakında bir senaryo çalışmasıyla sonıutlaşacağını oğrendik; bugun Turkiye'dc başkaldııan sansuı olayının gizli ve açık yanlarıyla demoklası için bıı engel oluşiuımasın dan. I lansı/ dınlevieileıle bıı lıkte ıı/untu dııvduk, dıl soıunlaıı, Iurk edebıyatı, luıkhalk edebıyatı deıken, "Otu/ Beş \aş" şıırı eşlığınde geleeege ve geçmışe Parıs'te bır çau katından bakan bu söyleşı noktalan dı. "Oğlak Dönencesi" duruşması ertelendi Ünlü Amertkalı yazar Henry Miller'ın "Oğlak Dönencesi" adlı romanımn Türkçe çevirisi hakkında "müstehcenlik" gerekçeslyle açılan davaya dün devam edildi. İkinei Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü duruşmasında, mahkeme heyetinin Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'ndan tstediği kitapla ilgili rapor incelenecekti. Ancak Muzır Kurulu 'ndan istenen rapor gelmediği için duruşma 23 Eylül 1986 tarihine ertelendi. O m l «NMOrMM'iKton a*ı»n bllgly gtm, pınlun kutmf kmlmknî buMhı. MamMnTun kutfdcİutu. KtnOfntz, fç Anmöohı'mın kıaftatv t*t*><, (Mjtor ftrit »çık gtçtotk. HMA tlCAKLJĞI: Yuntun kuny klmhıind» ml»o«tı. ROZOM: Kıaf m dodu fönhrdmn ort» kuntm M I I I H . OcntalMri* yıMn m pundoğu •n, §a» n KMctontetf* «, m N ı 10lf jaman a n t n 5» dknta mM /HZte MMMk. Dewtt Mamw>, KndMfa Mdişlı, dMv dMbtorfmb •çık p»ç»c«*. Oante mattöH ıttlgtU okıp, göıOş uaMkgı 10 km. oolaytnda olmctk. Muı OMS'nd* /MM ıçık 0««*c**. ROıpir Inmr M do0u r«n<wdwı ort» kunMM * OoV çırpmbk okıp goX)f ua**0ı «0 km. aottpna» OMeak. mmttonHoH Ayhan Türköz'ün Gökova Andarı" Ressam ve mum sanatçısı Ayhan Türköz. S ağustos günü Yapı Kredi Kâzım Taşkent Sanat Galerisi'nde "Gökova Amlarım" adlı blr sergi açacak. İS ağustosa kadar süreeek sergide, sanatçının 50 kadar pastel tablosunun yani sıra mum yapıtlan da yer alacak. Ayhan Türköz 'ün sergisi daha sonra 1 ekim13 ekim gunleri arasında Bodrum'da Haluk Elbe Sanat Galerisi'nde ve 15 ekim1 kasım tarihleri arasında Aydın'da yeni açılan Güzel Sanatlar Galerisi'nde yinelenecek. İNSAN HAKLARI DOSYASI ERBİL TUŞALP "BİN İNSAN" Tckın Yavınevı Verimli bir yazar Sadık Şendil, AntaUa 1 ılııı Şenliği'nde I97()'ıe "Vuvanın Hekvileri", 1972de "Scv Karde>iın", 1974'te "Oh OKun" l'ılınleınle en ı\ı senaryo odulunu ka/andı Senaı\osunu ya/dıgı "C ıııııııı Kurde>im" l'ılnıi ıse M 1 1 1 1 en ba>aıılı sınenıa yapıtı olaıak olunılu ele>tıııleı aldı. Cnıldııııı Uıetını Merke/ı ya/aıı olalak (iııneş, llurriyet vc Ciunaydın'ın gulınece ekı Lak Lak'a so\le>ıleı ya/an Sadık Şendil, Ella Fitzgeraldhn sağlığı bozuldu Ünlu caz şarkıcısı Ella Fitzgerald, hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. New York Niagara Falls Hastanesi doktorları, sanatçmın kalp yetmezliginden bakıma alındtjkım, ancak durumunun şimdilik iyi olduğunu açıkladılar. /•ırarı 8X0 Tl (KDY dahıl) 5 . BASI ÇIKTI KİTTİ