16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 TEMMUZ 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 Nvcon'ın Sovyet başkentine ReaganGorbaçov zirvesi için gittiği öne sürülüyor ABD ve Libya karşıhklı tatbikat yapıyor ABD'nin haftalardan beri Libya açıklarında hava ve deniz manevraları yaptığı bildirlldi. Amerikan gazetelerinden "tVashington Post"un bir yetkiliye dayanarak verdiği haberde, söz konusu manevralardan Libya'nm önceden haberdar edümediği belirtildi. Gazete, Amerikan savaş uçaklannın "ölüm hattı" yakınlarmda uçtuklarım, ancak hattı geçmedikleri gibi, herhangi bir ' 'tahrik' 'te bulunmadıklanm kaydetti. Öte yandan, Llbyahaber ajansı "JANA " Libya ordusunun önceki gün Sirte Körfezi'nde manevralara başladığmı açıkladu (a.a.) Esrarengîz Moskova gezîsi Dış Haberler Servisi ABD'nin eski Başkanı ve Watergate skandalı kahramanı Richard Nixon'ın beş günlük özel bir gezi için Moskova'ya gitmesi diplomatik çevreleri kanştırdı. Nixon'ın Moskova gezisi sırasında Sovyetler Birliği'nin eski Washington Büyükelçisi Anatoli Dobrinin ve Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'la da görüşeceğinin açıklanması, eski Başkan'ın Gorbaçov Reagan zirvesi için aracılık yaptığı yolunda söylentilerin yayılmasına yol açtı. BBC radyosu, Nixon'ın Moskova'ya hareket etmeden önce, geçen cuma günü Başkan Reagan'a telefon ederek uzun süre ABD Sovyet ilişkileri konusunda görüştüğünü bildirdi. Nixon'ın sözcüsü John Taylor ise Moskova gezisinin kimin tarafından düzenlendiğine ilişkin soruları karşılıksız bıraktı. Nixon da, Moskova HavaaJanı'na indikten sonra gazetecilerle görüşmeyi reddederek, doğruca kendisini bekleyen otomobile binerek kendisine ayrılan resmi konuk evine gitti. ABD eski başkanmm Moskova'da Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'la görüşeceği haber verildi. Nixon, Moskova Havaalam 'nda gazetecilerle görüşmeyi reddetti. IVixon 'ın sürpriz gezisini, SSCB'nin eski ABD Büyükelçisi Anatoli Dobrinin 'in düzenlediği bildirildi. Gözlemciler. Nixon'm gezisinin, Reagan Gorbaçov zirvesinin tehlikeye düştüğü bir sıraya rastlamasına dikkat çekiyorlar. Richard Nixon Arabulucu mu? 73 yaşındaki Richard Nixon Moskova'ya son olarak 1974 haziranında giderek SSCB eski Devlet Başkanı Leonid Brejnev'le buluşmuştu. Richard Nixon ABD ile Sovyetler Birliği arasıni detant politikasının mimarı olarak tanınıyor. Siyasal gözlernciler, Nixon'ın Moskova gezisinin ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki silahsızlanma görüşmelerinin cıkmaza girdiği ve 2. Reagan Gorbaçov zirvesinin tehlikeye düştüğü bir sıraya rastladığına dikkati çekiyorlar. AP Ajansı Nixon'ın Moskova gezisinin gerçekleşmesinde, Sovyetler'in eski Washington Büyükelçisi Anatoli Dobrinin'in önemli rol oynadığını belirtiyor. Deneyimli bir diplomat olan ve NVashington'da 24 yıl büyükelçilik yapan Dobrinin ABD Sovyet ilişkilerinde uzmanlığı ile tanınıyor. Dobrinin, halen Batı ile ilişkiler konusunda Gorbaçov'un bir numaralı danışmanı olarak kabul ediliyor. Nixon'ın 1974 Moskova ziyaretinde ABD ile Sovyetler Birliği arasında ticaret, konut yaptmı ve enerji konularında işbirliği yapılmasını öngören dört anlaşma imzalanmıştı. Ancak Nixon, iki ay sonra VVatergate skandalı yüzünden istifa etmek zorunda kalmıştı. Beyaz Saray'dan ayrıldıktan sonra uzun süre gözlerden uzak ve sessiz biçimde yaşayan Nixon'ın son zamanlarda yıldızı tekrar hızla paıiamaya başladı. Eski Başkan konferanslarda, resmi davetlerde ve Beyaz Saray'da sık sık görünürken, Başkan Reagan'ın da bir dizi dış politika konusunda, Nixon'a danıştığı gözlendi. POLTltKADA SORUINLAR ERGUN BALO Filipinler ve Peru... Filipinler'de fiyasko ile sonuçlanan geçen haftaki isyan girişimi, ilk bakışta gayri ciddi bir olay şeklinde değerlendirilebilir. 75'lik Arturo Tolentino, Manila'mn en lüks otelinde Marcos dönünceye kadar başkan vekili olarak ant içiyor. Manila'ya Marcos dönmüyor ama ülkenin güneyınde bulunan Devlet Başkanı Corazon Aquino dönüyor ve isyancılara teslim olmalan için 24 saat süre tanıyor Bunun üzerine ihtiyar darbeci, "Içimde bir kötülük yoktu; halktan çok baskı geldi, onun için bu Işi yaptım" diyerek, yelkenleri suya indiriyor... Halk dediği de, ant içtiği otelin önünde toplanan çogu parayla tutulmuş 5 bin kadar gösterici ve 500 dolayında asker. Bu askerlerin büyük çoğunluğu zaten ilk gün teslim oldular. isyancılar, oteli terk ettikten sonra gelen haberler de ilginç. Otelde iki gün tatlı hayat yaşamış darbeciler: İçkiler su gibi içilmiş, yemekler o biçim yenmiş. Bu arada oteldeki tüm gümüş takımlar da kayıplara karışmış. Evet, tam anlamıyla gayri ciddi bir olay görüntüsü var. Ancak bu gayri ciddi görüntünün altında bazı ciddi yanlar da bulunuyor. İsyancı Arturo Tolentino, başkan vekili olarak ant içer içmez, Savunma Bakanı Juan Ponce Enrile'yi başbakanlığa atadığını açıklamıştır. Bilindiği gibi, Ferdinand Marcos'un Savunma Bakanı olan ve Marcos döneminde büyük bir servet yapan Enrile, son anda Genelkurmay Başkanı Fidel Ramos'la birlikte diktatöre isyan ederek Aquino'nun safına geçmişti. Aquino, iktidara geldikten sonra, Enrile'yi, Savunma Bakanlığı'nda tutmuştu. Belki de tutmak zorunda kalmıştı. Enrile ile Aquino arasında giderek büyüyen görüş ayrılıklan bulunduğu bildirilmektedir. Enrile, Aquino'nun komünist Yeni Halk Ordusu (NPA) gerillalarına karşı tutumunu fazla yumuşak bulmakta, orduya gerillalara karşı savaşta daha fazla yetkı verilmesini istemektedir. Enrile, bazı eski Marcos yanlılarına karşı insan hakları konusunda yürütülen soruşturmalardan da tedırgindir. Çünkü insan hakları konusunda kendi slcili de pek temiz değildir. Ayrıca Aquino yonetimi, Marcos döneminde bazı büyük servetlerin nasıl kazanıldığını da araştırmaktadır. Enrile'nin kendisi de Marcos döneminde büyük servet yaptıgından, Savunma Bakanı, Aquino'nun bu girişiminden de hoşnut değildir. Arturo Tolentino bunları hesaba katarak, ant içer içmez Enrile'yi başbakan olarak atamıştır. Tolentino'yu destekleyen askerler de teslim olduktan sonra aldatıldıklarını ve Enrile ile General Ramos'un Aquino'ya başkaldırdıklarını sanarak isyana katıldıklarını söylemişlerdir. Sonuç olarak, isyanın bastırılmasında Enrile ve General Ramos kilit rolü oynamışlardır. Eğer Tolentino'nun kumarı tutsa ve Enrile isyanı desteklese idi, Corazon Aquino çok güç durumda kalabilirdı.Çünküordunun kilit noktalarındaEnrile'nin adamları vardır ve bu subaylardan birçoğu Aquino yönetiminin NPA gerillalarına karşı yeterince sert davranmadığı görüşündedir. Bu bakımdan Arturo Tolentino'nun fiyasko ile sonuçlanan iki günlük isyanı, aslında Aquino'nun orduya ne kadar bağımlı olduğunu ve Enrile'nin gücünü ortaya çıkarmıştır. Filipinler ordusu, hâlâ Aquino'dan bağımsız bir güç merkezi olup General Ramos'la Ponce Enrile'nin emrindedir. Aquino, demokratik rejim gereği orduyu sivil yönetimin denetimi altına almaya çalışmaktadır. Ama gerillalara karşı savaşmak için de orduya gereksinmesı vardır. Gerıllaların faalıyetı yoğunlaştıkça Aquıncv nun orduya bağımlılığı artacaktır. Benzer bir olguya Peru'datanık oluyoruz. Sosyal Demokrat Başkan Alan Garcia, Lima Cezaevi katliamı ile ilgili olarak 9oruşturma açtırmış ve 100'e yakın görevliyi tutuklattırmıstır. Arna katliamın cezaevi muhafızlarından çok Peru Deniz Kuvvetleri'ne mensup askerler tarafından gerçekleştirildiöi yolundaki iddialar yoğunluk kazanmaktadır. Bu olgu ise Garcıa'yı güç durumda bırakmıştır. Peru Devlet Başkanı da, Bayan Aquino gibi orduyu sivil yönetimin denetimi altına almaya çalışmaktadır. Ancak onun da Aydınlık Yol gerillalarına karşı savaşmak için orduya gereksınmesı vardır. Mao'cu gerillalann faaliyetleri yoğunlaştıkça, bu gereksinme daha da artacaktır Demokrası geleneği olan ülkelerde böyle bir sorun yoktur. Sivil yönetimin denetimi altında olan silahlı kuvvetler, hükümetin talimatına uygun olarak hareket eder ve siyasal kararlara karışmazlar. Ama Filipinler ve Peru gibi genç demokrasilerde, bağımsız güç merkezi niteliğini koruyan ordu ile sivil yönetim arasındaki çekişmeler gerılla faaliyetlerinin etkisi ile daha da sertleşirse, sonunda demokratik rejim tehlikeye düşebilir. Corazon Aquino ile Alan Garcia'nın görevleri çok ağırdır. Batı dünyası, yeni askeri darbeler istemiyor ve demokrasiye gerçekten inanıyorsa bu iki lideri herhalde sağlam biçimde desteklemelidir. Yunan basını: ABD'deki Türk lobisi güçlendi Yunan basını, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki Türk lobisinin gücünü iyice arttırarak, geçmtş yıllara oranla önemli bir sıçrama yaptığtnı bellrtlyor. Atlna'dayayımlanan "Anti" gazetesinin haberinde, 1982'de kurulan "Türkiye'nin Amerikalı Dostları" adlı demeğin etkinliğine değinilerek, "Bu derneği oluşturan kişiler, Washington ve fVall Street'te etkinilğe sahiptir" deniliyor. Söz konusu derneğin genel kuruluna, yaklaşık 30 çokuluslu şirketin katumasını, "Türk faktörünün Amerikan iş alanındaki katkısına" bir kanıt olarak gösteren "Anti"gazetesi, TürkAmerikan lobisinin "sahne arkasından" faaliyetlerini yoğunlaştırdığım belirtiyor. (AfNKA) Yaser Arafat'ın sürpriz önerisi: Dış Haberler Servisi Filistin Kurtuluş örgütü lideri Yaser Arafat, lsrail işgali altındaki Batı Şeria'nın Birleşmiş Milletler denetimine geçmesini önerdi. Ordün yönetiminin, ülkede bulunan El Fetih bürolannı kapatmasından sonra, lsrail işgali altında yaşayan Batı Şerialı Filistinlilerin FKO'süz bir " b a r ı ş " anlaşması sonunda Ürdün yönetimi altına girmekten kaygı duydukları bildirildi. UBA Ajansı'nın haberine göre Federal Almanya'da yayımlanan haftalık Der Spiegel dergisine bir demeç veren FKÖ lideri, "tlk kez işgal altındaki Filistin topraklanıun BM'ye devredilmesiıii öneriyorum" dedi. Viyana'da bulunduğu sırada Der Spiegel'e verdiği demeçte, Arafat, Kral Hüseyin'le olan ilişkileri konusunda durarak şunları söyledi: "Ürdün sürekli olarak bölgede Filistinsiz bir çözüm anyor. Ancak Filistin ve Ürdiın halklan kardeştir. Hiçbir güç bizi bölmeyi başaramayacaktır." öte yandan, AP Ajansı'nın J BM denetimine 3 Batı Seria* verilsin FKÖ lideri, aniden gittiği Sudan'da yaptığı açıklamada, Ürdün yönetimini "ABD'nin baskısına boyun eğmekle" suçladı. Arafat'a göre, Hüseyin'in tüm amacı "FKÖ'süz bir çözüm" kotarmak. Batı Şeria kaynaklı haberine göre, lsrail işgali altında yaşayan Filistinliler, Urdün'ün FKÖ'ye ilişkin son politikasmdan ötürü kızgın ve kaygılılar. Batı Şeria'da yaşayan 800 bin kadar Filistinli Ürdün uyruklu oldukları için bu ülkeye bağımlı durumdalar. Çok büyük çoğunluk FKÖ'yü ve Arafat'ı desteküyor ve FKÖ'nün devre dışı bırakılacağı bir "çözüm" olasılığından kaygı duyuyor. Bu arada geçen cuma günü Viyana'dan Irak'ın başkenti Bağdat'a dönen Arafat, Ürdün'den sınırdışı edilen askeri yardımcısı Ebu Cihad ile birlikte Irak Dışişleri Bakanını ziyaret etti. Daha sonra FKÖ lideri aniden Sudan L ın başkenti Hartum'a gitti. Sudan Haber Ajansı Suna'nın haberini aktaran a.a!ya göre, Arafat, Hartum'da yaptığı açıklamada Ürdün'u suçlayarak, "t)rdun, son karan Araplar arası yumuşamaya izin vermeyen İsrailABD baskısı altında vermiştir" dedi. Arafat, 5 ay önce Kral Hüseyinle ortak barış girişimleriyle ilgili görüşmelerden sonra ÜrdünUn böyle bir giris. imde bulunacağını tahmin ettiğini de belirterek şöyle konuştu: "Ürdün'iin bu hareketini baştan beri bekliyorduk. Ürdün rejimi, Ürdun Filisün isbirliğini koparmaya karar vermiştir." Arafat, Der Spiegel dergisine verdiği demeçte de Urdün'ün Filistinlilerden kolayca kurtulmasının mümkün olmadığını belirtti. Kral Hüseyin'le kişisel hiçbir sorunu olmadığını kaydeden FKÖ lideri, "Kral Hüseyin sürekli olarak ABD'ye bagımlı olmadığını yineliyor. Ancak bizim Ortadoğu sorununun çözümii için sundugumuz üç öneri ABD'nin baskısıyla benimsenmedi" şeklinde konuştu. Arafat, derginin, Lübnan'a ne zaman dönmeyi düşündüğü biçimindeki bir sorusunu, bu konuyıı henüz planlamadıklarını söyleyerek yanıtladı. Reagan, hayran ABD Başkanı, Açuino'nun Filipinler'deki isyanı bastırma şeklinden ö'vgü ile söz etti. VVASHINGTON (a.a.) ABD Başkanı Ronald Reagan, Filipinler Devlet Başkanı Bayan Corazon Aquino'ya bir mektup göndererek, hükümetine karşı düzenlenen son isyan hareketini halletme şekline "son derece hayran kaldığım" belirtti. Reagan 8 temmuz tarihli mektubunda, "Bu hafta sonu Manila'da meydana gelen siyasi olayla basa çıkmak için takındıgınız sagduyulu ve banşçı yaklaşım son derece hayranlık vericidir" dedi. Filipinler Devlet Başkanı ile eylül ayında VVashington'a yapacağı ziyaret sırasında görüşmeyi dört gözle beklediğini de kaydeden Reagan, "Bir kez daha liderliğiniz, hükümetin iyi niyetini ve halktan aldığı destegi kanıtlamıştır" dedi. Filipinler'de geçen hafta eski Devlet Başkanı Ferdinand Marcos yanlısı Arturo Tolentino, hükümete karşı bir isyan başlatmış ve Marcos yanlısı askerlerle başkent Manila'daki bir oteli ele geçirerek yeni bir hükümet kurduğunu açıklayarak, kendisini de devlet başkanı vekili ilan etmişti. İsyan, hükümetin Tolentino ile yaptığı görüşmeler sonucu kan dökülmeden sona erdirilmişti. HinduMüslüman çatışması: 40 ölü Hbtdistan'da Hindularla Müslümaniar arasındaki çarpışmalann beşinci gününde ölü sayısının en az 40 olduğu bildlrildi. Hindistan Haber Ajansı PTFnin dün verdiği habere göre, çarşamba günü başlayan olaylar sırasında sadece Ahmedabad kentinde 34 kişi öldü. (a.a.) Şevardnadze Londra\la Sovyetler Birliği'nin Dışişleri Bakanı Eduard A. Şevardnadze'nin Londra'ya gittiği bildirlldi. Resml haber ajansı TASS, Dışişleri Bakanı'mn Londra'ya gittiğini tkl cümleyle vererek, hiçbir aynnttya girmedi. Şevardnadze'nin Londra'da tngiltere Başbakam Margaret Thatcher ile görüşmesi beklenlyor. SııriyeIrak yakınlaşması daha uzak ŞAM, (AP) Suriye Devlet Başkan Yardımcısı Abdül Halim Haddam, ülkesi ve Irak arasındaki sorunların çözülmesi için gerekli şartlann henüz sağlanamadığını belirtti. Haddam, Suudi Arabistan gazetelerinden "Al Charq Al Awsat"a verdiği demeçte, her iki tarafın da sorunların üstesinden gelmeyi istediğini, ancak bu durumun çok uzun sürecek görüşmeler gerektirdiğini kavdetti. Kral Hüseyin, iki ülke dışişleri bakanlarının 13 haziranda yapmaları gereken toplantının iptal edilmesinden sonra bu konudaki çabalarını yoğunlaştırmıştı. Hüseyüı'den, Sovyet önerisine destek AMMAN, (Ajaaslar) Ürdün Kraiı Hü»eyin, Filistin Kurtuluş örgütü lideri Yucr Arafat'ın Ortadoğu'da kalıa banstan yana olmadıguu öne sürdü. Kral Hüseyin, Ürdün'de bulunan "Ei Fetilı" bürolannın kapatdması ve örgütün Arafat'tan sonra ikinci adanu durumundaki Eba CIİMd'ın ülkeden smırdışı edilmesiyle ortaya çıkan gerginlik konusunda önceki gün ilk kez yaptığı açıklamada, BM'nîn Filistin sorunuyla ilgili tüm kararlarını tanıdıklannı belirterek, "Ancak FKÖ IklerUgl BM'BÜI 242 ve 338 noln k u v t a n m bogttne kadar kabnl etmekten kaçumuftır" dedi. Yaser Arafat'ın Ortadoğu'da bir barış olmasını gerçek anlamda istemediğini iddia eden Kral Hüseyin, FKÖ'nün uluslararası terorizm konusunda da belirgin bir tavır "l^ndijin? vurgulayarak şöyle konuştu: "BiztaB FKÖ UderUgi ile «teden beri çok yakın ilifkimiz oMu. tfğal aiündaki topraklarda yafayan FUistia halkına her tttrltt yarduna hazunt. FUbtta halkı, yakın bir tettcekte topraknz halk oimaktan knrtulacak." Ürdün Kralı Hüseyin, Ortadoğu'da kalıa bir barışın sağlannuuı amacıyla Sovyetler Birliği'nin ortaya attığı uluslararası konferans öncrisınin de Filistin sorununa çözüm için kaçınlmaması gereken bir fırsat olduğunu belirtti. Ancak, FKÖ'nün simdiki yönetimiyle bölgede hiçbir banş olanağuun olmadığını da vurguladı. Hüseyin, "Sovyetler Btatifti,fflckez G«venllk Koueyi'nin 5 tttrekli üyeiyle bu tip bir konfenuısU bir araya gehaeyt kabnl edlyor" dedi. Anımsanacağı uzere geçen hafta Moskova'da Fransa Cumhurbaşkanı Francois Mltterrand ile SSCB lideri Mlbail Gorbaçov arasında yapılan görüsmede, taraflar, Ortadoğu sorununun çözümü için Sovyetler'in de katılacağı bir uluslararası konferans toplanması çağnsında bulunmuşlardı. Bu çağn ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından reddedilmişü. Reagan, böyle bir konferans toplanabilmesi için Moskova'nın Israil'le yeniden diplomatik ilişki kurması gerektiğini belirtmişti. Thatcher itiraf etti: Reagan ve Yddız Savaşları ABD Başkanı Ronald Reagan, dün Kongre'den "Yıidız Savaşları" bütçesinden önemli kestntller yapmamalarım istedi. Reagan, radyodan yaptığı haftalık konuşmasında programın "hayatt" önem taşıdığtnı belirterek, "YıidızSavaşı"projesinin ABD Için olduğu kadar mütteflklert için de çok önemli oldu• ğunu savundu. Başkan Reagan, I söz konusu projenin savunma amaçlı olduğuna da dikkat çekerek, kısıtlamalara gidilmesinin "trajtk " bir hata olacağınt be1 lirtti. (a.a.) Güney Afrika'nm platinine bağımlıyız Dünya kulisi ABD tngiltere 4 sayfa elyazmasına 40 yıllık müzik ziyafeti l.Smilyarlira Dunyanın en zengm msanlarından mılyarderj. l'aul Getty Jr. 13. vuzyıldan kalma 4 sayjalık bir elyaznıasma 2.07 mılyort dolar (yaklaşık 1.5 milyar TL) ödedığini açıkladı. Geçen salı günıi Londra'da gerçekleştırılen açık arltırma sonunda söz konusu elyazmalannı satm alan Paul Getly Jr. bunu tngiltere'ye hızmet olsun dıye yaplıjfmı söyledi. Elyazmalartnın ıngı lızce olduğunu belirten, cımriliğıyle de lanınan ünlıi zengın "tngilizce olan tngiltere'de kalmabdır; o dort sayfa ülke dısına çıkartılır kaygıuyla satm aldım" dedi. VANCOUVER (ANKA) lngiltere Başbakam Margaret Thatcher, ırkçı beyaz azınlığın yönetimindeki Güney Afrika Cumhuriyeti'ne karşı ekonomik önlemler almaya yanaşmamalarında, bu ülkenin halkının çıkarları ile en ufak bir ilişki olmadığını itiraf etti. Başbakan Thatcher, lngiliz savunma sanayiinde kullanılan bazı hammaddelerin sadece Güney Afrika'dan sağlanabildiğini söyledi. Thatcher, "örneftin platin gibi lngiliz savunma sanayiinde kullanılan bazı hammaddeler sadece Güney Afrika ya da Sovyetler Birligi'nde bulunuyor. Ekonomik onlemleri isteyenler, lngiliz savunma sanayiinin bazı hammaddelerini saglamasını engellememeye dikkat etsinler" şeklinde konuştu. i Pakistan'da bomba patladı: 10 ölü . Pakistan 'ın sınır kasabalanndan ; Teri Mangel'de Afganlı mültecllerin kaldığı bir otele cuma günü girişilen bombalı saldırıda 10 kişinin olduğu bildirildi. Pakistan basınında çıkan haberlere göre, bombalı saldırı sonucu otelde kalan 15 kişi de yaralandı. Pakistanlı yetkililer ve basın, sınır yerleşim bölgelertnde aylardır süregelen patlamalardan Afgan gizli servisi ajanlarım sorumlu tutuyor. (a.a.) ABD \Jebbie Reynolds ve Donald O'Connor'un 34 yıl once MGM film şirketı hesabına oynadıkları "Singing in the Rain", bazı eleştırmenlerce "bütün zamanların en iyi müzikal filmi" olarak nıtelendirilmiştı. İki sunatçı şımdı geçmıştekı bu buyük başarılarını ve ona ek olarak dığer unlu parçalarını tekrar sergılemeye hazırlanıyorlar. ÖnümUzdekı kış başlayacakları 8 aylık ABD, tngiltere ve Avustrulya turnesınde Debbie Reynolds ve Donald O'Connor geçmtste birlikte soyledıklerı unlu şarkıları ve yaptıkları danslarlu seyırcılerın karşısına çıkacaklar. İki sanatçınm showu 40 yıllık nıuzıği kapsayacak. Bugun 60 yasındu olan Donald O 'Connor şöyle dıyor: "Hâlâ genç olduğumuzu iddia etmiyoruz. Sadece genç düşunuyoruz. 30 yıl önceki Donald O'Connor'la rekabet etmeye niyetim yok." 54 yaşındaki Debbie Reynolds'ın goruşu ıse şöyle: "Insan dansı bırakamıyor. O kadar zevkli ki..." "Görünnuypn" uçakların uçuşları dıırduruldıı ABD'de, radar tarafından saptanamaması nedeniyle "görünmeyen" uçaklar olarak adlandırılan "F19" uçaklarından birinin geçen cuma günü Kaliforniya eyaletinde düşmesi üzerine, program yeniden gözden geçirilecek. BBC radyosunun haberine göre, pilotun ölümü İle sonuçlanan kaza, "F19" uçağı programım yüruten ABD Hava Kuvvetleri'nin simdiye kadar yapılan 30kadar "F19"uçağtnın uçuşlarını durdurmasına neden oldu. Tüm F19'lar yeniden gözden geçirilecek. (ANKA) Irwin tekrar Türkiye'ye geliyor O Hazıran 'da bir kalp krizi geçıren eski astronot James Irwin, buncı rağmen tekrar' Türkiye'ye gelıp Ağrı Dağı'nda Nuh'un gemısım arayacağını açıkladı. !rwin'in bu hafta, <sekiz ktşilık bir ekıple Türkiye'ye gelecegı bildirildi. Doktorlan Jame<; lrwın'e 3 bin metreden daha yukseğe çtkmamasım, tavsive ettıler. Ancak Invın bu tavnyeye pek uymak ıstemıyor. Eski astronot A BD 'de yaptığı açıklamada "Oksijen aygıtımı yanıma almak şartı ile, belki doktorlar daha yükseğe tırmanmama izin verirler" dedi. Nancy Reagan anılannı yazacak ABO Başkanı Ronald Reagan, Reagan'ın eşı Nancy Yeni Kuveyt hükümetinde "aşırı reformcu" bakana yer verilmedi KUVEYT (Ajanslar) Ku veyt'te yeni hukumet kuruldu. Eski Milli Eğitim Bakanı'na "asırı reformcu" görüşleriyle lslamcı ilkelere ters düştüğü gerekçesiyle yeniden görev verilmedi. Bakanlık sayısının 15'ten 21'e yükseltildiği yeni hükümeti 1978'den beri başbakanhk görevini yurüten Veliaht Prens Şeyh Saad kurarken, "geleneksel" Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şeyh Sabah El Ahmed de yerini korudu. İki hafta önce Kuveyt Parlamentosu dört bakan hakkında gensoru istemişti. Bu bakanlardan Milli Eğitim Bakanı Dr. Hasan El tbrahim dışındakilerin yeni hukUmette de görev almaları yerel siyasal gözlemcilerce emir Şeyh Caber'in "Parlamento ile aynı görüşte olmadıgının yeni bir göslergesi" olarak yorumlandı. Kmıtrn ^zey îrlonda'da çoğunluktaklProriUVgU testonlorla azmlıktaki Katoükler orasında yıllardır suren catışmalara önceki gun bir yenisi eklendl. trlanda'nm, lngiltere'nin egemenliğine girmesini sağlayan 1690 Boynes savaşının yıldonumunde önceki gün büyük bir gösteri düzenleyen Protestanlar, Katollklerin mahallelerini taslayınca, çıkan çatışmada 28 kişi yaralandı. Beyaz Saray'da tuttuğugunceyı yayımlamak uzere sözleşme ımzaladı. Nancy Keagan'ın basın sözcusıt F.laine Crispen, basına yaptığı açıklamada, kitabın I989'da liaşkan Reagan 'ın gorevden ayrılmasından sonra yayımlanmastnın tasarlandığını söyledi. Yayınevı ve basın sözcusunun yaptığı açıklamaya göre, Nancv Reagan'a kitabın yazılnıasında bırisı yardımcı uiucak ve Bayan Reagan kocusı buşkunlık gorevtnden ayrılıncava kadar kıtap karşılığmda para almayacak. Sri Lanka'da iç savaşı sona erdirme çabaları COLOMBO, (a.a.) Sri Lanka Devlet Başkanı Junius Jayewardene dün Tamil siyasi liderleriyle, ülkenin kuzeyinde uç yıldır sürcn iç savaşa son vermeyi amaçlayan göruşmelerde bulundu. Ülkedeki en büyük Tamil partisı olan Tamil Birleşik Kurtuluş Cephesi'nden 6 kişilik bir heyetin Jayevvardene ile bu sabah yaptıkları göruşmenin "samimi, dostça ve umut vericı bir havada" gectiği belırtildi. Tamil Kurtuluş Cephesi'nin bir yetkılisi, görüşmelerin birkaç gun sureceğini, her iki tarafın da soruna bir çözüm bulmak için çaba harcadıklarını belirtti. Tamilli liderler Devlet Başkanı Jayewardene'nin 25 haziranda yaptığı önerileri görüşmek üzere önceki gün başkent Colombo'ya gelmişlerdi. Jayewardene bu önerilerinde, Tamillerin yaşadığı kuzeydeki 9 ilde seçimle işbaşına gelecek il konseyleri kurulmasını ve bunlara kısmi özerklik verilmesi görüşünü belirtmişti. Radikal Tamiller ise kuzeydeki Jaffna Yanmadası'nda ayrı bir Tamil devleti kurulmasını istiyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle