23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 14 TEMMUZ 1986 1956, 1972, 1986., (Başlarafı 1. sayfada) nü gördüğümüz kuşkulan kamçılamışlardır. 25 Ekim gunlü "Le Monde" gazetesinde okuduğumuza göre, sıkıyönetlmin ilanından bu yana ilk kez olarak konu gündeme alınmış, Hollandalı sosyalist temsilcilerden Bay Dankert ile Norveçli gene sosyalist delege Bayan Aasen, Türkiye'de insan haklarını dikkate almayan blr rejlm uygulandığını oldukça şiddetli bir dllle eleştlrmişlerdlr. Bunlara Türk temsilcisi Bay Feyzioğlu belki daha şiddetli bir dille karşılık vermiş, konseyli delegeleri yurdumuza karşı anarşistleri savunmakla suçlamıştır. Biri Belçikalı, biri de Isviçreli ikl delegenin yaptıklan ılımlı konuşmalar arasında komisyon üyeleri, yurdumuzdaki durumu incelemek üzere Türk hükümetinin Avrupa Konseyinden bir kurulu Türkiye'ye çağınp çağıramayacağını sormuşlar, ama bu soruya ne Bay Fgyzioğlu, ne de o sırada orada bulunan Dışlşleri Bakanımız Sayın Bayülken olumlu bir cevap vermemişlerdir. Avrupa Konseyi deyip geçmeyelim. Bu kuruluş, bağlı bulunduğumuzu her fırsatta tekrarladığımız Batı dürryasının düşun forumudur. Her siyasal eğilimin serbestçe dile getirildiği bu kuruluş Avrupa kamuoyunun doğrudan doğruya etkisi altındadır, özellikle insan haklarına titizce bağlıdır ve haksızlığın, kanunsuzluğun, işkencenin her türlüsüne şiddetle karşıdır. Bu konuya ilişkin bir anımızı şuracığa yazıverelim: 1956 yılında, zamanın iktidannı eleştirdiği için Adnan Menderes, Prof. Feridun Ergin'e çok kızıyordu. Feridun Ergin de Türk temsilcisi olarak Konseyde üye bulunuyordu. Menderes, Ergin'in bir Konsey toplantısına katılmasını önlemek üzere kendisine yolluk ve ödenek verilmemesini ilgililere emretmiş. Ergin de sanırım Konsey Başkanlığına yolladığı blr yazı ile toplantıya katılamayışının nedenini bildirmiş. Haber, 75 ulustan her partinin temsil edildiği Avrupa Konseyi'nde bomba gibi patlamış, üyeler derhal aralannda para toplayarak cezalandırılmak istenen Türk delegesinin Strasbourg'a gelmesini sağlamak üzere harekete geçtiler. Batı dünyasına rezil olacaktık. Allahtan Menderes durumu çabuk kavradı ve Ergin'in yolluğunu acele verdirerek skandalın büyümesini önledi. Evet, dünyada tek başımıza yasamıyoruz. Buna olanak yok. Bağlı bulundugumuz demokrasi cephesinin eşit, haklı bir üyesi olarak yaşamak istiyorsak demokrasinin temel kurallanna ters düşmemeyi de görev bilmeliyiz." * Nadir Nadi'nin bu başyazısının Cumhuriyet'te yayımından bu yana 14 yıl, 1956'dan beri de tam 30 yıl geçmiş. Arkamızda bunca yılı bırpkmış olmamıza karşın değişen nedir diye düşündüm. Daha geçenlerde istanbul'da yapılan Avrupa Konseyi A s a m b l e s i ' n i n minitoplantısında gene aynı tartışmalara tanık olmadık mı? Daha hâlâ ülkemizde siyasal iktidar, bazı ünlü yazar ve çizerlerimize yurtdışına çıkışı yasaklamıyor mu? Ve hâlâ, yeni bir seçime giderken, demokratik hak ve özgürlükleri, siyaset yasaklarını, insan haklarını tartışmıyor muyuz?.. 1960 kuşağından sayılırım. Genç bir üniversıte öğrencisı olarak 27 Mayıs'ı yaşadık; arkasından 12 Mart ara rejimini, bir on yıl sonra da 12 Eylül'ü. Sanki değişen bir şey yok... Düşünüyorum; aradan yıllar ve yıllar geçtikten sonra ben de, Başyazarım Nadir Nadi'nin 1983'te yaptığı gibi, bir yazımın başına acaba aşağıdaki notu mu düşeceğim: "Bir süredir gazetede yazılarım çıkmıyor. Bunun ruhsal ve bedensel çeşitli nedenleri var. Bir başka neden daha var ki, onu da bir sözcüğünü değiştirmeksizin aşağıya koyduğum eski bir yazımı gören okurlarım kendiliklerinden anlayacaklar ve belki de 'bu adam dünyaya boşuna gelmiş!' diyeceklerdir. Evet, hazin bir yazgı. Ne yaparsınız ki, hazinliği ölçüsünde gerçek!" Bilemiyorum, ama bir seçime daha giderken siyaset sahnesinde olan biteni gördükçe doğrusu bir türlü iyimser olamıyorum Ne dersiniz?.. ŞiMye müyarhk otel ŞUe Belediye Başkant Şecaeıtin Güney, ilki geçen yıl yapılan Şilebezi Şenliği'nin hazırhklanmn tamamlandığını, bu yılki şenlik sırasında 3 ytldızlı turistik bir otelin ve 3 bin kişi alacak bir açıkhava tiyatrosunun temellerinin atılacağını söyledi. İstanbul Haber Servisi Geçen yıl ilki düzenlenen Şilebezi Şenliği hazırhkları tamamlandı. Şile Belediye Başkanı Şecaeıtin Güney, 31 temmuz 4 ağustos tarihleri arasında yapılacak şenliğin hazırlıklannın bittiğini belirterek, şenliğin amacını, "Şile'nin önceki yıllara oranla kaybettiği aktivitesini yeniden sağlamak" şeklinde özetledi. Şile Belediye Başkanı Şecaettin Güney, şenlik programlarınm yapılacağı deniz üstündeki salda dün düzenlediği basın toplantısında, "Şile'nin 6O'lı yıllara göre oldukça azalan aktivitesini yeniden sağlamak amacıyla bu şenliği düzenledik. Aynca Şile'nin ve şilebezinin tanıtılmasını amaçladık. Geçen yılki şenlige bakarek da bunu basardıgımm söyleyebiliriz. Geçen yıl şenliğimiz 3 gün sürmüştü, bu süreyi 4 güne çıkardık" dedi. Güney, şenliğin süreceği 4 gün boyunca yapılacak olan faaliyetleri şöyle anlattı: "2. Şilebezi Şenliği'nin bu yılki programında kultür faaliyetleri daha da oneın kazandı. Bu senligin süreceği 4 gün boyunca, sahile 3 yıldızlı turistik otelin ve limanın uzerindeki tepeye bir açıkhava tiyatrosunun temelini atacağız. Bu temel atma törenlerine Küllıır ve Turizm Bakanımızın da kalılacagını umuyoruz. Ayrıca Şile'de Artistler Kahvesi diye anılan kahvede 'Şiir', 'Yerel Yönetimlerde Kültür', 'Türk Hikâyesi', 'Türk Romanı', 'Türk Sinemasında Şile' ve 'Karadenizde Turizm' konulu panel ve söyleşiler yapılacak. Bunlara ilaveten de yerli ve yabancı folklor gösterileri, şilebezi sergisi ve şilebezinden hazırlanan giysilerden oluşan bir defile, fotograf sergisi ve Şilespor ile Simtel arasında oynanacak şenlik kupası futbol maçı ile tekvando ve minder güreşi müsabakaları yapılacak. Şenlik süresince çok sayıda UnIU sanatçı konserler verecek. Şenliğimiz siiresi içersinde TRT adına Tunca Toskay'a turizme verdikleri önem nedeni ile bir ödül verecegiz. Şenligimizin son gününde de Kemal Özkan 50 çocugu sıınncl edecek. Yine son günde, şenlik finansmanına katkı olması amacıyla düzenlenen eşya piyangosunun çekJUşi yapılacak." Güney ayrıca, şenlikte temeli atılacak olan otel ve açıkhava tiyatrosu konusunda da bilgiler verdi: " 3 yıldızlı turistik otelimiz 52 oda ve 104 yatak kapasiteli. Otelin 1987 mayis ayında bitmesi planlandı ve ortalama 1 milyar liraya mal olacak. Açıkhava tiyatromuz ise 5 bin metrekare alan üzerine kurulacak ve 3 bin kişi alabilecek. Tiyatronun seneye şenlige yetişmesini saglayacagız. Şenlik maliyetimiz de ortalama olarak 35 ınilyon lira civarında olacak." Güney, basın toplantısında bir gazetecinin, "SHP'li bir başkan olarak hükümetle sorunlar var mı? Ve başkan vekilinin ANAPlı olması sorunu yaratıyor mu?" şeklindeki sorusunu, "Hükümetle hiçbir sonınumuz yok. Ne istersek veriyoıiar, ayrım yapmıyorlar. Şile Belediye Meclis üyelerinin tek partisi var, o da Şile^ ye hizmet partisi. Biz tüm kararlarımızı oy birliği ile alıyoruz" şeklinde yanıtladı. Başkan Güney ayrıca, bu uyumun rahat çalışmalarını sağladığını bclirterek, "2. Şile Bezi Şenliği'nin hazırlık aşamasında aksaklık olmaması ve çok yoğun bir şenlik düzenleyebilmemiz bu sayede gerçekleşti" şeklinde konuştu. 2. Şilebezi Şenliği 31 temmuzda başlıyor Mısır Havacılık Bakanı geldi ANKARA <a.a.) Mısır TUrizm ve Sivil Havacılık Bakanı Fuad Abdel Latif Sultan, resmi ziyaretlerde bulunmak üzere dün 13.45'te uçakla Ankara'ya geldi. Konuk bakanı Esenboğa Havaalanı'nda Kültür ve TUrizm Bakanı Mükerrem Tasçıoğlu karşıladı. Taşçıoğlu Esenboğa Havaalanı'nda yaptığı açıklamada "Biz 1968 senesinde Mısır ile bir turizm anlaşması yaprruştık. Ondan sonraki yıllarda zaman zaman bu anlaşma gözden geçirildiyse de bazı sebeplerle istenilen düzeyde ilerleyememiştir" dedi. Konuk bakan ve beraberindekiler, Antalya ve Istanbul'un tarihi ve turistik yerlerini ziyaret ettikten sonra, 20 temmuz günü Türkiye'den ayrılacaklar. Seçime flaş konu: Jaguar (Baştarafı 1. Sayfada) nuşuluyordu. Her telefon, her kısa söyleşıde ikide bir "Jaguar" adı geçiyordu. Başbakan kızmakta haklı. Alt tarafı 52 milyonluk bir armağan! Devlet eliyle 52 milyarlık armağanlar verilip alınıyor, örneğin bir parti genel sekreterinin 6 Kasım genel seçimlerinden önce bir holdingten "yardım" adıyla verilen 34 milyon lirayı cebine indirdiğinden söz ediliyor kulislerde. Devlet bankalarından aldığı 20 milyara yakın krediyi ödemeyeceğini bildiren muflis bir holdingin sahibinin bu durumu Devlet Denetleme Kurulu raporlarına dek geçiyor, Başbakan ise bu kişıyı yanına alıp, "işadamlarının kaymak takımını götürdügünü" söyleyerek Kıbrts'a gidiyor. Milyarların yanında 52 ya da 34 milyonlar, bahşiş gibi bir sey. Nihayet başarılı bir iş kadınına başarısını kutlamak için verilen bir armağan. Bu arada baska olaylar da yeşeriyor. örneğin "Cafer'in durumu" da zor, çok zor. Demirel'i ekrana çıkaran Cafer Deıniral, doğal bir ışlcmmış gibi sozunu ettiği Ecevıt'in ekrana çıkması sorununa nasıl çare bulacak, herkeste bir beklenti. Haıta Bülent Ecevit de bekliyor. Çunkü Bülent Ecevit, TRT ile adı arasındaki altı yıllık buzların 20 temmuz Kıbrıs Barış Harekâtıyla eriyebileceğini sanmıyor. Cafer Demiral'ın kulağına iletilen bu eğilimi herhalde TRT Haber Müdürü duymuş olmalı. Bülent Ecevit, Kıbrıs harekâtı nedeniyle TRT'yle bir ayrı söyleşi yapmayı pek sindirebilmiş değil. Demiral'a duyurduğuna göre, TRT daha önce "haberciliğini" kanıtlamalı, başka bir haberle Ecevit'i ekrana getirmeli, ancak ondan sonra Bülent Ecevit Kıbrıs harekâtıyla ilgili bir "özel söyleşi"ye yanlı olabilir. Cafer kardeşimiz şimdi ne yapsın?.. örneğin, 17 temmuzda siyasal yasakları çiğnedi diye Ecevit'in çıkacağı mahkemeyi ekranda haberleştirebilir mi?.. Yukarı tukürse bıyık, aşağı tükürse sakal. Ama, Ecevit'in mahkeme haberını vermeyi de islernıyor değil anlaşılan, kulisteki bilgiler böyle. Sonrası da var sorunun. Kimileri seçim arifesinde SHP'nın oylarına zararı olur diye Ecevit'in ekrana gelmesini pek istemiyorlar. Sağdan soldan baskı belirtileri gözetiliyor. Bülent Ecevit ise, DSP'nin yapacağı halka acık toplantılarda bulunmaya, konuşmaya hazırlanıyor. Tabii bu konuşmalar açık seçik siyasetten çok, sosyal demokrasinin erdemlerini kapsayacak, fakat Ecevit'in eşine, DSP'ye önemli oranda katkısıyla eşdeğerde olacak. öte yandan bugün Bülent Ecevit'e DSP'nin, SHP'nin oylarını böleceği kaygısından söz edecek olursanız, "ateşli yanıllar" alabilirsiniz. "Sagda altı yedi parti seçime giriyor, hiçbiri sağ oylan bölmek gibi suçlamalar yapmıyorlar birbirlerine. Ama, solda birbirinden ayrı iki parti var, oy bölünmesinden söz eden sözde aydınların DSP'ye saldırmalarından geçilmiyor" diyebilir elbette. Şöyle bir gözlemi aktardığımız zaman suskun kalabilir: Eğer Türkiye'de yaşamdan bezen, iktidarın gidişine bir son vermeyi isteyen kitleleri bunlara anketlerde 'kararsızlar' deniliyor konuşmasıyla, davramşlarıyla alıp göturecek bir muhalefet lideri çıksa, ilk seçimde alacağı oy oranı yüzde 50'nin üzerine çıkacak. Gerçekte bu "Kararsızlar" diye adlandırılan, yüzde 27'lere varan geniş bir kitlenin, özal'a tercih edip "benimseyeceği" bir lider ortalarda görünmediği için muhalefet kampına fazla yaklaşım göstermediği ortada. Belediye olanakları, fonlardan yararlanma, hukumet kaynakların: seferber etme gibi bilinen yöntemlerin dışında ANAP'ın, daha doğrusu Turgut özal'ın "cebinde" seçmeni yanına çekmek için daha ne formüller olduğu belli değil. Mehmet Yazar'ın hararetli gunlerde Kemer'de dinlendiği söyleniyor. Hüsametlin Cindoruk koşturup duruyor. Onun derdi de bir başka. Demirel'in seçim kampanyası sırasında DYP için ne yapacağını düşünüyor olmalı. Kapatılan AP'nin lideri, DYP'nin isim babası ve varlığının önemli etkeni Demirel'in Ecevit gibi davranıp davranmayacağı, en azından DYP'nin birkaç mitinginde görünup görünmeyeceği belli değil. Kimileri "belki bir ilde DYP mitinginin yanından geçer Demircl, Cindoruk'la kucaklaşır, DYP'ye olan katkısını pekiştirir" diyor, ama Guneydoğu'da gördük, Demirel'e olan sevginin, DYP'ye oy olarak yansıyacağı kuşkulu. Demirel, "yasaların olanak vermedigini" söyleyerek DYP mitinglerine açıktan katılmayabilir elbette, fakat siyasal her savaşımın bir "riski" olacağını sanırız herkesten daha iyi bılir. Bir başka yanıyla seçim kampanyasında TRT'den ilginç, eğlenceli eylemler de görebiliriz. Bayrak ya da Milliyetçi Çalışma Partisi gibi, on ilin toplam oylarının yüzde onunu alamayacağını hesaplayan partilerın, özal'ın verdiği olanakla hemen her gün radyoda, ekranda ruşvetlerden, haksızlıklardan söz edip ANAP dışında kendilerıne yakın gordukleri bir diğerine oy vermcye seçmeni çağırmaları olasılığını gözardı etmemeliyiz. Nitekim Cindoruk, bu konu açıldığında gulerek "Neden olmasın, DYP'ye oy verin diye bu partilerden çagrılar duyulabilir" diyordu. Her parti "zaferden" konuşuyor. Ama her biri, ANAP'ın hangi oyunlarla seçmeni çekebileceğini bilmiyor, bu noktaya \arınca söyleşilerde belli belirsiz kaygılar hissedıliyor. Ne de olsa seçim, sandık gununden en çok bir hatta, en az üç gün içinde oluşur. Üç gun once esecek ruzgar, zafer çığlıklarını husrana donuşturebılit. Daha gunler var seçime, fazla heyecan pek yararlı olmayabilir. Sıcak gunler bunlar, kalbe de kat'aya da dokunabilir. Dikkat! GAZETECİLER CEMİYETVNDEN DUYURU TÜRK BAŞIN MÜZESt ÖNÜMÜZDEKt A YLARDA HALKJN HİZMETİNE AÇILACAKTIR Ellennde, cski gazete vc dergi kolleksiyoıılan, tarihi belgeler, fotoğraflar, rnilli mücadele yıllarındaki Anadolu basınından örnekler, cski gazete basjıklan, dızgi, klişe makinclcri, m u r c t t ı p h a r u d c kullanılan araçgrreçlrr vc tarıhı değcri olan bcnzcrı malzemc b u l u n a n l a n n Gazete< iler Cemiyetine m e k t u p veya telefonla başvurmaları rira olıınnr GAZETECİLER CEMİYETİ Türkocağı Caddesi No./i Cağaloğlu istanbul Tel.: 522 12 22 522 54 07 522 54 08 (Baştarajı I. Sayfada) geden aday olması konusunda pek ısrar etmediler. DSP'lilerilçe örgütlerinin daha tamamlanmadığını, kısa bir süre içinde bunu gerçekleştirip, tabanda harekete geçeceklerini söylediler. Rahşan Ecevit, konuşmamız sırasında, Demokratik Sol Parti'nin örgütlenmeyi ağır bir biçimde yürütmesinin nedenini şöyle açikladı: "SHP gibi hızlı orKüÜenseydik eski alışkanlıklarını sürdürenlerle çalışmak zorunda kalırdık." Rahşan Ecevit, DSP olarak bastnla bir türlü diyalog kuramadıklarını da belirtti. DYP, ANAP ve SHP'den çok sayıda yurttaşın DSP'ye girdiğini de vurgulayan Rahşan Ecevit, "Görüyorsunuz ara seçimde İlk startı Ege'den biz verdlk" diye konuştu. Rahşan Ecevit, "DSP, bu seçimde ANAP iktidannı temelinden sarsacak ve halk iktidarının (emellerini atacak" başlıklı açıklamasında ise şunları söyledi: "DSP ara seçimlere girmeseydi, ANAP çok kolay bir başarı saglayabilirdi. (, ıınku halka çektirdiği çileye karşı, muhalefetin yelcrsizligindeıı yararlanarak, seçimden iyi sonuç elde edebilirdi. önde gelen muhalefet partileri, hiçbir konuda soınut çözümlerle ortaya çıkamadılar; iktidarın keyfi uygulamalarından hiçbirini önleyemediler; gunluk polemiklerin olesinde bir şey yapamadılar. Onun için iktidar onların polemiklerini bile ciddiye almadı. Meclis içinde de dışında da varlık gösteremeyen parfilere, hele kendi iç çekişmelerinden zaman ayırıp da ülke sorunlarına yelerince egilemeyen bir ana muhalefet partisine, seçmen neden güç katma geregini duysun? Kendi sorunlarını çöıeıneyen bir ana muhalefet partisinden ülke sorunlarına çöziim beklenemez. DSP (Baştarafı I. Sayfada) mi ziyafetler verilemeyecek. Bu gezilerde makam otoları ve resmi araçlar kullamlamayacak. Yüksek Seçim Kurulu'nun seçimin başlangıç tarihi olarak belirlediği 22 temmuz salı günü törenlere, başbakan ve bakanlara ilişkin yasaklar uygulanmaya baslanacak. Seçimlerin temel hükümleri ve seçmen kütükleri hakkındaki yasanın 64 ve 65. maddeleri törcnler ile başbakan ve bakanlara ilişkin yasakları içeriyor. Ilgili maddelere göre, seçimin başlangıç tarihinden seçim sonuçları ilan edilinceye kadar olan süre içinde devlet, katma bütçeli idareler, il özel idareleri, belediyelerle bunlara bağlı daire ve müesseseler, iktisadi devlet teşekkülleri ve bunların kurdukları müesseseler ve ortaklıklan ile Bankalar Yasası'na tabi teşekküllere ait kaynaklardan yapılan iş ve hizmetler dolayısıyla (açılış ve temel atma dahil) törenler tertiplenıek, nutuklar söylemek, demeçler vermek ve bunlar hakkında her türlü vasıta ile yayınlarda bulunmak yasak olacak. Türkîye'den ha ka Özal'ın son ^ garantör tanunayız KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Inönü şehitleri gününün 28. yıldönümünde yaptığı konuşmada, Türkiye'den başka bir ülkenin garantörlüğünü tantmayacaklarını ve anavatanla köprüleri daha da güçlendireceklerini söyledi. tZZET RIZA YALIN ~ LEFKOŞE KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Türk tarafının, Turkiye'nin garantisinden başka bir garanti tanımadığını, barış isteyenlerin bunu kabul etmesi gerektiğini söyledi. lnönü Şehitleri Günü'nün 28. yıldönümünde konuşan Cumhurbaşkanı Denktaş, Türk halkının Kıbrıs'ta Rum toplumuna eşit bir halk olduğunu ve hakkını koruma kararında bulunduğunu belirterek, "Türkiye'den başka garantör tanınnyız ve bildiğinıiz bu kurtuluş yolunda, anavalanla köprüleri daha da güçlendirerek ilerleyeceğiz" dedi. Barış isteyen varsa bunu kabul etmesi gerektiğini hatırlatan Denktaş, bunları kabul eden herkesle şerefli bir şekilde anlaşmaya razı olduklarını söyledi. 15 Temmuz darbesini yapanların, "Türkleri bir gecede imha etmek için kendisine başvurduklarını ve bunu önlediğini" iddia eden Makarios'un yalan söylediğini kaydeden Denktaş, Türk halkının öldürülmesine, gerçekte Turkiye'nin izin vermediğini belirterek, "Türklye, 1963 aralıgında Lefkoşe üzerine uçaklarını gondermeseydi, 20 temmuzda Türk halkının yardınuua koşmtsaydı, Rumlarca şehitlere yapılanlor tüm Türk halkına yapılacaktı" şeklinde konuştu. Denktaş, Kıbrıs'ta yaşayan halklardan bir tanesinin adayı Yunanistan'a bağlamak istediğine de işaret ederek, "Buna izin vermedik, vermeyeceğiz" dedi. Muhalefetten tepki (Baştarafı I. Sayfada) halefet partileri, bu konulan açıklamak, kendisini suçlamak mükellcfiyetinden sıyrılacaklardır." DYP bildirisinde, seçimin demokratik ve olabüdığince hur geçmesının beklendiğı de vurgulanarak, "İdare tarafsız kalmalıdır" denildi. Turkiye'de iktidarların seçimle gelip seçimle gitmesi gerektiği, milletin hur, csıt, adıl bir genel seçim yolunu bu ara seçimde aşacağının da belirtildiği bildiride, "Yanlış bir seçim sonucu ortaya çıkan yanlış bir iktidar ve yanlış bir başbakan gidecek, doğru bir seçimle, dogru bir iktidar ve doğru başbakan gelecektir" denildi. ARA SEÇİM BÖLGELERİNE GEZİ Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, amaçlarının Başbakanın kızına hedıye edilen 52 milyon liralık Jaguar otomobille ilgilenmek olmadığını, esas meselenin ara seçim öncesinde bu tür konuların kamuoyu gündemini işgal etmesini önlemek için, bu tür dedikodulardan uzaklaşılmasını sağlamak olduğunu söyledi. Dülger bu amaçla Başbakanın mal beyanında bulunması gerektiği yolundaki göruşunü yineledi. Bir başka soru uzerine de Dülger, seçim kampanyaları sırasında belediyelerdeki suiistimal iddiaları ile yakından ilgileneceklerini, eski Başbakanlardan Suleyman Demirel'in belirttiği gibi iktidarın oyunun yuzde 35'in altına duşnıesi halınde halkın bu iktidardan memmun olmadığının ortaya çıkacağını savundu. Dulger, ara seçim öncesinde genel merke7 yoneticilerinden Özden Özebilun'm; Bingöl, Mustafa Derin'in Niğde, Mehmet Gölhan'ın Manisa Baki Tug'un Samsun, kendisınin ise Gaziantep'e gıderek incelemeleıde bulunacaAını bildirdi. SHP Genel Sekreterı Barış Can da, "Bunlar rüşveti özendiren ve yasallaşlıran değişik bir yoldur. Artık ruşvet, sistemin vazgeçilmez bir parçası olmuştur. Kişisel bir yaklaşıma girmek istemiyoruz, ama konunun incelenmesi, başıboş bırakılmaması gerekir" dedi. İstanbul Bağımsız Milletvekili («unseli Özkaya, Turkiye'nin \uzdc Wunun ömrunun sonuna dek bir arada göremediği bir değerin armağan olarak sunulnıasmın vc Zeynep Ekren'in hukumettekı etkınlıği açısından şaşırtıcı olmadığını söyledi. Ozka>a, armağan veren kişinın Maliye tarafından dcnctim altına alınması, geçen yıl odedığı verginin açıklanması ve bu bağışın kariilığındakı beklenti için yakın takıbe alınması gerektiğini kaydeıti. 22 temmuzdan seçim sonuçları ilan edilinceye kadar olan süre içinde, başbakan ve bakanlarla, milletvekilleri yurtiçi gezilerini makam otomobilleri ve resmi hizmele tahsis edilen vasıtalarla yapamayacaklar. Her ne maksatla olursa olsun yapacakları gezilerde, protokol icabı olan karşılama ve uğurlamalarla, törenlcr yapılamayacak ve resmi ziyafet verilemeyecek. Her ay TV'den yayıınlanan "lcraatın tçinden" programının seçim yasakları süresince yayımlanıp yayımlanamayacağı konusundaki kararın TRT yetkililerince verileceği bildirildi. Yüksek Seçim Kurulu'ndan bir yetkili " O konu TRT Yasası'nda var. TRT yetkililerini ilgilendirir. Yüksek Seçim Kurulu'nun bu yönde bir karar alacağını sanmıyorum" dedi. öte yandan seçime katılacakları bilinen 11 siyasal partinin TRT'den hangi ölçütlerde yararlanacağı konusunda dün sabah saat 10.00'da başlayıp 13.00'te sona eren bir toplantı yapıldı. TRTyöneticileri, Yüksek Seçim Kurulu Başkanı Cahit Keskin ile üç saat boyunca görüş ahşverişi yaptılar. Alınan bilgilere göre, bu toplantıda daha çok seçim ve TRT'den propaganda koşulları ile zaınanı üzerinde bilgi ahşverişi yapıldı. Ozal, Jaguar (Baştarafı 1. Sayfada) olmadığı şeklindeki bir soruyu ise "Hayır efendim, nereden çıkanyorsunuz" diye yanıtladı. Başbakan Turgut Özal, dün saat 13.15'te yanında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sudi Türel, tçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli olduğu halde özel uçağı ile lstanbul'dan Ankara'ya döndu. özal, daha sonra şeref saloııuna, yanında bulunan lçişleri Bakanı Yıldırım Akbulut ile konuşarak yürüdü. Şeref salonunda bir süre Kaya Erdem ile konuşan özal, salonclan çıkarken kendisine soıu sormak isteyen gazetecilerin, soru sormalarına olanak tanımadan makam arabasına doğru yürüdü. Bu arada soru soran gazeteciler ile yanındakilerle birlikte yurüyen Özal arasında şu diyalog geçti: Efendim partinize ilişkin soru sorabilir miyiz? ÖZAL Hayır. Basına kırgın mısınız? ÖZAL Hayır efendim nereden çıkanyorsunuz? Jaguar konusunda konuşmavacak mısınız? ÖZAL Hayır bu gunlerde konuşmayacağım. COCUK • Çocuk Evi: 36 yaş çocuklara # Ç o c u k Kulubu: 712 ya$ çocuklara Tam gün Yarım okul sonrası gun eğitımler etüdler Açık bufede çe^illl vemekleri, self servisi ile KONYALI çocuklanmızın hizmetinde •XTRA MRSLIR: • Pıann • Hak • Kapalı drvre IV llc ıocııkların devHinlt konlrolu • Ingllizce dfrslrfl • Yemck ve InRİIİ/ıe drrs. tglllm ucrrllnc dahlldlr • Folklor • Uılgısayar Fakat DSP'nin siyaset alanına bu seçimde faal biçimde girmesiyle, inanıyorum ki çok şey degişecek. DSP ile ilk kez halkın gücü ve sesi siyasete yansıyacak; seçmenin öniinde yeni ufuklar açılacak; ve ANAP iküdarı temelinden sarsılacak. Bu ara seçiınle iktidar elbette değişecek degildir; ama bu seçimde DSP, halk iktidarının temellerini atacaktır." Rahşan Ecevit, lzmir'den aday olacak mı, yoksa olmayacak mı? Bu soru lzmir'de üç gündür siyasi kulislerde dolaşıyor. Rahşan Ecevit ise bu soruya şu yanıtı veriyor: "Ayın on yedisinde eşimin mahkemesi var. Daha sonra Zonguldak örgütiinü ziyaret edecegim. Ay sonuna dogru eşimle birlikte tekrar lzmir'e gelip ilçeleri, köyleri dolaşacagız." Önceki gün tzmir'c gelen Rahşan Ecevit, dün sabah il binasına gelerek il yönetim kurulu üyeleriyle toplantı yaptı. Daha sonra basına bir açıklama yapan Rahşan Ecevit, "DSP ara seçimlere girmeseydi, ANAP çok kolay bir başarı sağlayabilirdi" dedi. Ecevit, daha sonra Karşıyaka ve Eiornova ilçe örgütlerini ziyaret etti. Ecevit, bu L\yaretleri sırasında gazetecilerin adaylık konusundaki sorulanna "İstanbul, tzmir ve Manisa'da örgiit yöneticilerimizin ve iiyelerimizin seçim konusundaki diişüncelerini aldık. Adaylık konusunda hiç görüşmedik. Bu, Ankara'ya döndükten sonra kcsinleşecek" yanıtını verdi. Kalblnlzi konıyıınuz, onu sevgi ve şevkatle doldunınuz. Türtt Kalp Vakfı Çocuk Bıhçrsl. tghscl video banllar. o>un»klat vt kllaplar. tgltndlricl o>uncaklar. alarllcr, Cantt Maıch'lar. Oış tn.ari.t konularında u/man bir banka, .ıçıknak olan >cnı ^ubcsındc görevlendirmek üzere, KONYALI ÇOCUK EVİ v e ÇOCUK KULUBU O M IffOltlmHlınMttlrt A ş Iç Lavenl Sümbül Soklk No 55 T«l 164 16 54 • 164 11 61 MÜDÜR MUDÜR YARDIMCISI 2. MÜDÜR KREDI PAZARLAMA UZMANI MUHASEBECİ KRKDİ ŞEFİ CARİ İŞLEMLER ŞEFİ ITHALATIHRACAT ŞEFİ .ır.ım.ıkl.kiır Ilpk'iıcnk'rdc, konulamukı on az 3 yıllık dcneyım vc crkck adaylann askcrlık gorc\ lcrını tamamlamış olnnılan şartı aranmakljdır. Şulv mudurunun ise, I''nunonu pıyasasında çalısmış veya bu pıyasayı ıvı liılcn olması gcrckmcktcdir. \.\/\\\ b.işMirulaıın V K (ı 1S adrcsıııc \ apılnuM rw.\ olunııı İSTANBUL (6)'NCI İCRA MEMURLUĞU'NDAN İLANEN TEBLİCAT Dosya No: 982/439 Borçlıı: I. Avram Yca^ Marputçular Alacahamam Sokak Nasırzadelet Han No: 30 İstanbul 2. Fahri Konca (Aynı adrcste) 3. Alı Sami Yiş (Aynı adreste) Akbank T.A.Ş. tarafınctan 502.900. lira alacagm tahsılı n»ın alcyhinizc yapılan icra lakibindc gönderilen (49) Örnek No. lu odeıne em'ı ı tebliğ cdilmemiş ve zabıta tahkikalı netıccsinde dc yeni adrcsinizin tesbitine inıkân bıılunmadığından ödeme emrının ılancn tcblıgıne karaı verılmıstır. Yukarıda yazılı borcunuzu masrafları ile birlikte kaıııını sılreyo (15) gün ilâvesile (22) gun ıçinde odemenız, borcun tamamına veya bir kısnııtıa veya alacaklının takibat hakkına veya ımzaya bir itirazınız olursa yine (22) gün içinde açikça bildirmeniz, aksı halde sencdın sızden sadır olmuş sayılacagı, ıınzayı reddettiğiniz takdirde merci önunde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, bulunmadığınız lakdirde itirazınızın kaldırılacağı, 74. madde ınucıbınce mal bcyanında bulunmanı?, borç öddımcz veya itiraz edilmezse cebrı ıcraya devam edilcceği, takibe itiraz ettığiııız lakdirde itirazla birlikıe tebliğ gıderlcrını ödemeniz, aksi halde itira/ etmemi^ sayılacağınız ödeme cmrinin teb ligi makamma kaim olmak üzere ilaııeıı tebliğ ulunur. 9.7.1986 Basın: 7999 Tel: 337 01 28 R0MY SCHNEİDER Filmleri Toplu gösterisi Sen ve Ben Hayat Bağları Şeref Yolu Olümu Beklerken Mado Korkunç Şuphe Söyleşi: Fatıh Özguven 18 Temmuz Saat 17 00 "Romy Schneider "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle