17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 HAZİRAN 1986 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 Başbakanhk, kaisayıyı savundu Başbakanhk basırun sonkatsayt artışma Uişkin yorumlanndan yakındı. Başbakanhktan yapılan yazılı açıklamada, "Artışlann 1 Ocak 1986 'da yürürlüğe giren ilk bölümü adeta unutuldu" denildi. Başbakanhk açıklamasında, iki aşamada yapılan düzenlemeîer sonucunda en düşük aylıklı kamu görevlisinin maaşında geçen yıla oranla yüzde 36.2 artış sağlandığt, öncelikli yörelerde çahşma, uzmanhk, kıdem ve yetkiye göre söz konusu artış rakamının daha da yükseleceği kaydedildi. Açıklamada, "memur maaşlarmda yüzde 3649 oranında artış yapudı." Toplıı kıyıma örtülü af Ceza Yasası tasansı toplu kıyımı yönetenlere verilecek cezalarda değişiklik getirmemekle birlikte, kıyımı tahrik edenlerin ve bu eylemlere katılanlann cezalannda indirim içeriyor. Tasarınm yasalaşması halinde MHP davası sanıklanyla K. Maraş, Çorum, Sıvas ve Tokat olaylan sanıklannın kesinleşmişkesinleşmemiş cezalarmda indirim yapüacak. UĞUR MUMCU ANKARA Hazırlanan yeni Ceza Yasası'nda "halkın bir kısmınj dn ğer bir kısmına karşı silahlandırarak birbirini oldurme>e tahrik edenler"le ılgili ceza yaptınmian indiriliyor. Yeni yasada aynca işkenceli sorgu sonunda adam ölduraıe eyleraınin cezası da indiriliyor. Din görevlilerinin hükümele hakaret eylemlerinin cezası ise artınlıyor. Yürürlükteki yasamn 149. maddesındeki toplu kıyım için "20 yıldan aşagı oimamak" kaydıyla verilen ceza yeni yasa ile "15 yıldan 24 yıla kadar hapis" olarak değıştiriliyor. Bu durumda, ceza yasasının ikinci maddesindeki, sanık yaranna olan "sonradan neşrolan kanunun tatbik ve infaa" kurah uyannca halkı toplu kıyıma kışkırtma eylemi nedeniyle mahkum olanlann cezalannda indirim yapüacak. Ceza Yasası'nın 149. maddesinde bu eylemleri "sevk ve idare edcnkrie" • ilgili ölüm cezası yaptmmı yeni metinde de yer alıyor. Yeni Ceza Yasası tasansı işkence suçuna daha az ceza öngörüyor DIYDIK/GÖRDİK YALÇM PEKŞE1V ABD'ye yolculuk (V) Los Angeles'ta bütün yollar Disneyland'a çıkıyor demek pek yanlış olmaz. Haftasonu tatillerinde hem turistler hem Amerikahlar bir zorunlulukmuş gibi bu kendine özgü "ülke"nin yolunu tutuyorlar. "Disney'in Ülkesi"ne gerçek bir ülke gözüyle bakmak gerekiyor. Giriş kapısında ülkenin nüfusu 250 milyon olarak gösterilmiş ve yalan da değil. Tirne dergisinin yazdığına göre 1985 yılı içinde Disneyland'ı ziyaret eden insan sayısı tam 255 milyon... Kapıda aynca şunlar yazıyor: "Burada bugünü bırakıp, yanna, düne ve hayal dünyasına giriyorsunuz." Bilet ücreti olan 17.95 dolarlık ücret gerçekten bugüne ait son gerçek oluyor. Ondan sonrasını dün ve yarm oluşturuyor... Disneyland'ı ayrıntıları ile anlatmak olacak iş değil. Ayrıca gerek de yok... Bu konuda sadece şunu söylemekle yetineceğim: İçerde bir süre dolaştıktan sonra "böyie bir şey nasıl olabilir" diye düşünmeye başlıyorsunuz. Ben olayı şöyle yorumladım: ABD'de her seyin ölçüsü haddinden fazla büyük ve daha önce de belirttiğim gibi büyüklük en makbul şey kabul ediliyor. Herhalde VValt Disney adlı işadamı da önce "bir çocuk parkı yapayım" diye yolaçıkmış... Ne ki, büyüklük merakı yüzünden ipin ucunu kaçırınca ortaya Disneyiand denilen güzel bir "hilkat garibesi" çıkmış... Disneyland'ı bir gün sabahtan akşama kadar dolaştık ve elimize verilen programa göre üçte birini bile göremedik. Zaten bu yüzden giriş kapısındaki tek günlük biletlerden başka üç günlük komple biletler de satılıyordu. Bir farenin (Micky Mouse) altın yumurtlayan bir tavuğa dönüştürülmesi ancak ABD'de olacak bir şey. Üstelik Disneyiand sonradan kurulan Epcot adlı eğlence merkezinin yanında çok küçük katıyormuş. Allah bizi orayı da görmekten korudu... • • • Los Angeles'ta yaşayan Türkler, "Buraya kadar gelmişken Universal stüdyolarını görmeden olmaz" dediler. Oraya da gittik ve şunları yaşadık: öğrenmeye hazırlanmanız... Fakat bu iş sanıldığı kadar zor değil... Her nasılsa Amerikahlar ingilizceye biraz aşina... Bazı benzerliklerden yararlanarak sizin de derdinizi anlatmanız olanak dışı değil... • • * Normal bir Amerikalıyı tanımlamak gerekirse şunlar söylenebilir: Bir oturuşta küçükbaş bir hayvanı yiyebilen, günde yaklaşık 1 galon (5 litre kadar) Coca Cola icebilen ve boyu, bosu, kilosuyla yediklerini, içtiklerini asla inkâr etmeyen, 8 saal çalışan, 8 saat uyuyan, 4 saat araba kutlanan, geriye kalan 4 saati de TV seyrederek geçiren insandır... Inönü'nün genelgesi SHP Genel Başkam Erdal tnönü, parti örgütüne bir genelge göndererek partinin poUtikalannın saptanmasına ilişkin görüşlerinin bildirilmesini istedi. Inönü 'nün genelgesinde ü ve üçe örgütlerinin bildirecekleri görüşlerde yerel ve genel politikalara Uişkin konularm da yer alması gerektiği belirtildi. tl ve ilçelerden gelecek parti polirikasına ilişkin görüşlerin parti politikasınm saptanacağı MKYK toplantılannda birincil olarak göz önünde bulundurulacağı öğrenildi. Yeni Ceza Yasası tasansı aynen kabul edilirse, yuzlerce yurttasm ölümüyU sonuçlanan K. Maraş olaylan davasvun pek çok sanığınm cezalannda önemli bir indirim olacak. 149. maddede bu eylemlere katılanlann "6 seneden aşağı oimamak üzere" cezalandınlmaları öngörulmüşken, tasarı taslağında bu eylemlere verilecek cezaya "15 yılük" bir üst sınır getiriliyor. Bugünku yasaya göre "toplu kıyıma kaUlma" eylemi nedeniyle İS yıldan fazla bir cezaya çarptınlan hukümlü çıkacak yasadan yararlanacak. Türk Ceza Yasası'nın 149. maddesinde yeralan "Silahlar vc diger maddeler yalnız bir yere depo edilmiş olsa dabi isyan silahlı sayüır" hukmu yeni yasaya alınmadı. Bu fıkra geregince cezalandınlaaların da cezaları yeni yasa ile kaldınlıyor. 149. madde, Kahramanmaraş toplu kıyım olayına uygulanmış; 103 yurttaşımızın ölümü ile sonuçlanan bu olaylar nedeniyle "topln kıyım" eylemine katılanlar hakkmda ölüm cezalan ile çeşıtli ağır hapis cezalan verilmiş; verilen bu hükümler kesinleşmişti. 1980 öncesindeki, Sıvas, Yozgat ve Malatya toplu kıyım olaylannda davalar 149. madde gereğince açılmıştı. MHP ve yan kuruluşlan ile ilgili davanın iddıanamesinde de sanıklann 149. madde uyannca cezalandınlmaları istenmişti. 149. madde yerine hazırlanan bu yeni maddenin bu haüyle yasalaşması halinde 149. maddeden yargılanan ve mahkum olanlar bu indirimlerden yararlanacaklar. DtN GÖREVLİLERİNE VERİLECEK CEZALAR Prof. Dr. Sulhi Dönmezer başkanhğındaki komisyon tarafından hazırlanan yeni Ceza Yasası tasan taslağında adi suçların cezalannda indirimler sağlanırken, siyasal nitelikli suçlann yaptınmları da artınlıyor. Bu arada, "imamhatip, vaaz, rahip ve haham" gibi din görevlilerinin "devlet idaresini ve kanunian veya hukumet icraaünı" kötulemeleri ve asağılamaları eylemleri için bugünkü yasadaki "1 aydan 1 yıla" kadarlık ceza, yeni yasa ile "6 aydan 2 yda" çıkanlıyor. Din görevlilerinin, devlet yönetimini kötulemeleri ve aşağılamalan ve halkı emirlere ve yasalara karşı gelmeye kışkırtma eylemlerinin " 3 tydan 2 yıla" kadarlık cezasının alt sının î aydan 6 aya yükselüliyor. İŞKENCE Taslakta, "soçu soyletmek için işkence ve kötıi muamete" evlemlen için "1 yıldan 5 yıla kadar" ceza öngörülüyor. Bugunkü yasa maddesinde bu yaptınmın alt sının belirtilmiyor. tşkenceli sorgularda sanığın ölmcsi halinde görevlilere verilecek ceza "6 yıldan 12 yda kadar" hapis. Ceza Yasası'nın işkence ile ilgili 243. maddesine göre ölüm ile sonuçlanan işkence eylemine en az 8, en çok 15 yıl öngörüyor; aynca bu cezalar "üçle birden yanya kadar" artınbyor. Bugünku yasa maddesi uyannca işkenceli ölüm olayı için 20 yıl ceza verilebilirken yeni yasa ile birlikte bu ceza en çok 12 yıl olabiliyor. İşkence ile ilgili maddede eylemin cezasına indirim sağlandığı için daha önce işkence sonucu adam öldurmek suçundan mahkum olan gtivenlik görevlilerinin de bu yasadan yararlanma yolu açılıyor. İşkence ile ilgili maddede aynca bugunkü madde metninde olmayan "Suçnn amirin etkileyici mudahalesi ile işlendigi sabit olan hallerde faUe verilecek cezanın altıda beşi indirilir" hukmu de getirihyor. Bu fıkra gereğınce, söz gelişi, işkenceli sorgu sonunda adam öldüren polis memurunun bu e>'leminde "anirin etkili müdahalesi" kanıtlanırsa verilecek 6 yıl ceza 1 yıla indirilebüiyor. Yeni madde metni gerekçesinde şöyle tanımlanıyor: "Bir kişi üzerinde doğrudan dogruya veya kamu görevlisinin leşviki ile, o kisiden suç hakkında bilgi, delil elde etmek için uygulananfizikve manevi nitelikte şiddetli acı ve ızdırap verici her türlu hareket." "Haysjyet kıncı muamele" için getirilen tanım da şöyle: "Kisinin şöhretine. nefsine karşı saygısuu saldınyı befirleyen ber türlü hareketler." Gerekçede "kişiyi çınlçıplak soyarak sorguya çekmek" onur kırıcı eylem olarak niteleniyor. Aynı gerekçede, amirinin "etkili müdahalesi*' ile işkence yapan güvenlik görevlisıne indirim sağlamrken "azmettiren amiri"in de "tahrik ve teşvik" suçu nedeniyle yargılanacağı da belirtiliyor. Özal lat'ta Yozgc Başbakan Turgut Özal, bugün Yozgat'a giderek dört tesisin temelini atacak ve halka hitap edecek. Özal, bu sabah karayolu ile Yozgat ya gidecek. Yozgat Cumhuriyet meydanında halka hitap edecek olan Özal, daha sonra Yozgat Küçük Sanayi Sitesi, şehir içtne suyu ve kanalizasyon şebekesi Sorgun Küçük Sanayi Sitesi ve Gelingüllü Barajımn temel atma törenlerine katılacak. Başbakan Özal, bu gece Ankara'ya dönecek. Amaç çabuk yasa' mı? TCK Komisyonu nasu çahşıyor? ANKARA, (Cumhnriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı rıın Türk Ceza Yasası'nın yenilenmesi amacıyla 23 kişi seçerek oluşturduğu Türk Ceza Yasası Komisyonu çalışmalan 1985 yılında başladı. Komisyonun Başkanhğını yüruten Ord. Prof. Sulhi Dönmezer komisyon uyelerine çalışmaların amacıru anlaürken, yasamn tamamen yenilenmesi gerektiğini vurguluyor ve komisyonun hazırlayacağı taslak üzerinde bakanlığın çok büyükdeğişiklikler yapmayacağı konusunda güvence vermeye de özen gösteriyordu. Ancak komisyonun 1516 Mart 1985 tarihlerinde yaptığı toplantılarda ölüm cezasının kaldınlıp kaldırılmaması tartışması gündeme geldi. Doç. Nevzat Toroslu. Doç. Eralp Özgen, Kd. Albay İsmet Onur ölüm cezasının kaldırılmasını savunurken, Prof. Faruk Erem ölüm cezasının seçimlik ceza haline getirilmesini istedi. Kurul sonunda ölüm cezasının mahkemelerde oybirliğiyle verilebilmesi ilkesini benimsedi. Aslında bu ilke kararı ile birlikte komisyonun Adalet Bakanhğı'nın istediği doğrultuda bir tasan hdzırlamayacağı ortaya çıkmaya başladı. TCK Komisyonu'nun iki ayda bir yaptığı toplantılar sürerken bu kez Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yankılar uyandıran TBMM'yi açış konuşması ile konu bir kez daha kamuoyunda gündeme geldi. Evren, TCK'nın "suç ve ceza adaleti bakımından aksayan yönlerinin bulunduğunu ve sosyal yapırnıza uymadığından" söz ederek, komisyonun çalışmalarını bir an önce tamamlamasını istedi. Cumhurbaskanının bu konuşmasından sonra Adalet Bakanlığı'nda tam bir telaş başladı. Bu telaş, komisyona da bakanlık temsilcileri aracılığıyla yansıtılarak, komisyonda alt komisyonlar oluşturulması ve bu komisyonlann hazırlayacaklan bölümlerin daha sonra birleştirilmesi yöntemi benimsendi. Bu arada, Adalet Bakanı Necat Eldem de, Cumhurbaşkanının uyansının yerine getirileceği ve taslağın geçen yasama dönemi sonuna kadar TBMM'ye sunulacağını açıklıyordu. Ama tüm gayretlere karşın bu istek gerçekleştirilemedi. Komisyonlar, büyük bir hızla yeni yasa hazırlığını yürütürken, artık neredeyse asıl amaç iyi bir yasa ortaya çıkarmak yerine "çabuk bir yasa çıkarmak" biçimine dönüşuverdi. Birkaç ay geçtikten sonra bu kez başta Prof. Sulhi Dönmezer'in ağzından olmak üzere, " P a r a cezaları artıyor". "Hazırlıklanmızı bit i r i y o r u z " , " B a z ı cezalar hafifletiliyor" biçiminde demeçler çıkmaya başladı. İlk toplantılarda olum cezası kararının basına sızmaması için komisyon üyelerini uyarma gereği duyan Prof. Dönmezer, bu kez komisyon uyelerine karşı kendi sorumluluğunu unutarak, her seyin olup bittiği havasını vermeye başladı. "Oldubitti" havası Prof. Dönmezer'in açıklamalanyla da kalmadı, Bakan Eldem de aynı doğrultuda demeçler vermeye başladı. Oysa bu sırada kurul uyelerinin çoğunluğu taslağın nasıl birşey olduğunu bile bilmiyorlardı. Eldem, taslağı yeni bir af olarak nitelerken, bazı suçlardaki ceza indiriminden hükumlu olanlann da yararlanacağını söylüyor, taslağın kısa sürede tamamlanacağıru söylemekten geri kalmıyordu. Prof. Dönmezer başkanlığında toplanan alt komisyon Prof. Dr. Faruk Erem, Prof. Dr. Sahir Erman, Yargıtay üyeleri Ayhan Kılıççıoğlu ve Muharrem Dinç ile Askeri Yargıtay İkinci Başkanı Hakkı Erkan, Yargıtay Başsavcı Yardıması Kemal Esin, Adalet Bakanlığı Kanunlar Genel Müdürü Engin Doğu'dan oluştu. Tasannın ozel kısım hükümlerinin yazılmasından sonra bu kısım taslak bolümlerini biraraya getirerek metinleri 18 haziranda öbür üyelere gönderdi. Üyelerin metinleri kısa sürede inceleyerek, 23 haziranda yapılacak toplantıya k a t ı l m a l a n istendi. Oysa Türk Ceza Yasası gibi önemli bir yasamn yaklaşık 330 maddeden oluşan taslağının 35 günde incelenmesinin mümkün olamayacağı komisyon yöneticilerince de biliniyordu. Gelişmelerden sonra Doç. Eralp Özgen, "Ceza Yasası gibi temel bir yasa sekiz günde incelenemez" diyerek, komisyondan istifa etti. Komisyonun 22 üyesi 23 haziranda Ankara'da biraraya gelerek taslağı gözden geçirdi. 18 eylülde nihai toplantının yapılması kararlaştırıldı. Bu toplantı büyük bir olasılıkla son toplantı .olacak ve. taslak son şekliyle Adalet Bakanlığı'na sunulacak. SHP'nin bütçesi ANAPhnkinin 4He biri ANAP'tan sonra SHP'de 1985 yılı kesin hesap bilançosunu Anayasa Makkemesi'ne sundu. SHP'nin bütçesi 548 ntilyon lira olarak beürlendt ANAPhn 2 milyar 98 milyon tiralık bütçesi karşısında SHP'nin bütçesinin yaklaşık 4 misli küçük olduğu göriildü. SHP'nin 1985 hesap bilançosunda 37milyon lira bağış topladığt görülüyor. ANAPhn 2 milyar 98 milyonUtk bütçesi içinde 342 milyonluk bağış yer alıyordu. Bu durumda ANAP, SHP'den 9 misli fazla bağış toplamış oldu. HUKUKÇULARDAN TEPKİ Palaoglu 18 yaşa oy hakkı istedi SHP Sıvas Milletvekili Mustafa Kemal Palaoglu, 18 yaşını dolduranlara oy hakkı tanınmasını isteyerek, yasama yüı başmda bu konuda anayasa değişikliği önerisi getireceğini açıkladı. Palaoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 18 yaşını bitirenlere oy hakkırun yeni bir olay olmadığuu, 1924 Anayasası'nın 18 yaşını bitiren erkek yurttaşlara oy hakkı tanıdığını söyledi. Amaç, 4bize özgü' dikta mı: Hukukçu Turgut Kazan, tasanyı hazırlayan komisyonun üyeleri arasmda, bir yazı için idam cezası önermiş bilirkîşiler olduğunu söyledi ve "Buntarın hazırlayacağı tasarı başka türlü olamazdı" dedi. Ankara Barosu Başkam Mahir Can Ilıcak, duşunceyi cezalandıran hükümlerin Ceza Yasast'ndan ayıklamp çıkarüması gerektiğini söyledi. Haber Merkezi Yeni Ceza Yasası Tasansı konusundaki tepkikr sürüyor. Hukukçu Ttargnt Kuaa, "Ulasal bir yasa baarfavMmtu diyortanfa. Hcriudde, bonu söylerken Trize özgü' bir dflctsyı »mayiamı^İT» şekiinde konustu. i Bugün yasaklarla dolu bir anayasamız ve ancak veto barajını aşabilmiş kişilerden oluşan bir parlamentomuz olduğunu, bu lasannın da boyle bir konuma çok uygun olduğunu söyleyen Avukat Turgut Kazan yasa tasansına Uişkin görüşlerini şöyle açıkladı: "Nitekim, tuanyı hazırtayan alt komisyon dHşoaceyi soç sajru insanlardaa olofmaatBr. tçterinde bir yan Jçin idua. cezası ÖBermiş bilirldşBer var, düşiaceye en afff cezayı reva görmâş yargıçter w . Elbet, bunlann kazuteyaty tasan bsaka tttrln otamazdı. Bir yaadao demokrasiye dojrn Ueriedi^imiz sdyteniyor, öte ymndaa sryasal saçlar ayaca koranuyor. Hatta, yeni baa snçiar otaftoraJuyor. Cezalar agıriaftınhyot. Sen dertce kaypak knrmUar getiriliyor. Soçlarda yasailık Bkesi çigoeoryor. Ulusaİ bir yua hanriayacagu dryoriardı. HernaMe, b u e sdylerken 'bize özgâ' bir dürtjtyı amaç• Evet, nepinüz a z a yasasnıa ttmiyie degiştirilmesini isÜyonu. Ama, yeni raetin entemelOkeieri hiçe sayıyor. Demokraaiyle bagdasouyor. Crrta, bir toplom lçnı ceza yasası anayasadan bfie öneaüdk. Ve aacmk daha demoknıtik bir ortam içtaMİe eie abmnaa gerekir. • Yasadıguniz yasaklan büryonu. PariaaMntoyn görüyomz. Seçaae gJrebUnü; partfler, girenMmif partOer. Bbteden ötekJne çok yogan mflktrekfli transferi. Tam kaygaa bir zemin. Ba dmnunda, eger baa degiffld&leri geıcUİ gortyortana, oalan yapsiBİar. Ama, yasanın tamöoe doknnnusuüar. Ba M ilk gend seçimdea sonngra bmksmlar. Yoksa, demokrasiaize vc faManfcmmm yank oiar." aiCAK'IN TEPKİSİ Ankara Barosu Başkanı Makir Can Ihcak, yeni Ceza Yasası taslağının çafdaş anlayışa uygun bir duzenleme olarak nitdenemeyeceğini bUdirdi ve "Vmi yasa hazBianırkeu ölim cezasnm kaktınlmaa döaüümeii, özeüikJe riyari seçiarda ö l n a cezası kaldınlmabdu" dedi. Yürürlükteki Ceza Yasası'nda cezalann çok yüksek olduğunu kaydeden ILcak, cezalann İDsanileşürilnıesi ve <p$Aqş ceza hukukuna uygun bir düzenlemeye gidilmesi geregıni anımsatu. Ilıcak, özellikle siyasi suçlarda cezalann düşuk tutulmasına özen gösterilmesini istedi w "Diisaficeyi cezauudmuı httkttmlerm ayıklaup Ceza Yans'Bdaa çıkanlauuı gereldr" dedi. Ankara Barosu Başkanı, Ceza Yasası'nın toplum düzeniyle doğrudan ilgili, temel yasalardan biri olduğunu ve boyle bir yasa hanrlanırken yöntem hatası yapılmaması gerektiğini söyledi. Taslağa son seklini vennek üzere özel komisyona tanınan yaklaşık on gunlflk sureyi az bulan, 350 maddelik taslağın on gfin icinde göruşulüp, sağhkb bir sonuca ulaşüamayacağmı beiirten Mahir Can Ihcak, çok önemli olan bu yasamn aceJeye getirümemesi ve kapsamlı bir çahşmayU hanrlanma«nın şan olduğunu a&lattt. Ilıcak, "Koanjte Bgfli çahfoudar aaâaka kaÜMya yaaimaa, barolanB gorüfleri ahantata w tariafa ozel kombyoada raı Meteİ «erflneden önce kamojr* &nlade tarofnaya açdaabdır" dedi Ankara Barosu Başkanı, yeni yasa hazırlanırken "Kanu* mx saçTCceza obnaz" ilkesine kesinlikle uyulmasını istedi. HDP 30 Ude ÖFgütlendi HDP Genel Başkan Yardımcüanndan tbrahun Çetinkaya partinin 30 Ude örgütlenmesini tamamladığım, yapüacak ilk olağan MKYK toplantısına kadar 50 Ude örgütlenmenin tamamlanacağını söyledi. Kuruluşlan MKYK tarafmdan onaylanan illerin il başkanlan şöyle: "Adana (Mustafa Bozer), Afyon (BerkiAbi), Ağn (Mehmet Şerif Bulan), Antalya (M.Fuat Kardan), Aydm (Mehmet Leblebici), Balıkesir (Selçuk Kabakçı), Bursa (ZiyaGüney), Çanakkale (Muhsin Özçelik), Çorum (A vni Şahin), Çankın (Ismail Su), Erzincan(Erdoğan Kargı), Erzurum (Naci Nardemir), Eskişehir (Yenal Ünseli), Gaziantep (Rüştü Oral), Hatay (Yahya Bulgurcu), Içel (Hamdi Uğur), tstanbul (Mükerrem Sarol), Kars (Temel Yüdtrun), Kayseri (Ziya Silahtaroğlu), Kocaeli (AliKoç), Diyarbakır (Fahrettin Bukarlı), Kütahya (Kemal Yıldınm Şenel), Muğla (Ünal Toksaz), Muş (Hacı KadriAsya), Ordu (Servet Şahin), Sakarya (Yusuf Güreş), Siirt (Tayyip Sevgili), Sinop (Cengiz Göksel), Tokat (Ö. Faruk Altuntaş), Van (C. Adnan Özen)." Akbıdut: Düşünce suçlanna verilen cezcdar sürmeli İstanbul Haber Servisi İçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, Türk Ceza Yasası'nın 141, 142, 159 ve 163'üncu maddelerinde suç olarak kabul edilen kavramlara verilen cezalann surdürülmesinden yana olduğunu söyledi. Ablası Ayten Aras'ın oğlu Hakan Aras ile Ordulu işadamı Yaşar Şen'in kızı Ayşen Şen'in, Tarabya'daki Palet2 Restoran'da yapılan düğünlerinde Cumhuriyet muhabiriyle konuşan Yıldırım Akbulut, "Bu suçlara verilen cezalann devamından yanayım. Türkiye'nin şartları bunu gerektirmektedir" dedi. Hazırlanmakta olan yeni ceza yasası ile ilgili metinleri gazetelerden ızlediğini ve siyasi suçlara verilen cezalann arttırılmasını öngören metinlerin eline geçmediğini beiirten Akbulut, şunları söyledi: "Bunlar, Türkiye'nin giindeminde senelerden beri olan konulardır. Hassas konulardır. Bunları siyasi suç olarak nitelemek de bir bakıma doğm degildir. Bunlar acaba siyasi suç olarak mı kabul edilmelidir? Yani bunlann içinde biliyorsunuz eyleme dönüşmiiş olanlar da var. Propaganda yasağı konusuda ceza tertip edilmiş hususlar da var. Azaltılmaşı veya hafifletilmesi ne getirir? Yani kanunu hazırlayanların da mantığını bir tespit etmek lazım ki, bir okuyalım. tespit edelim ki onun mantığına göre biz de bir hükme varalım. Ama bu suçlara verilen cezalann, ben devamından yanayım. Türkiye'nin şartlan bunu gerektirmektedir. Bu hususlann suç olarak devamından yana olduğumu söyleyebilirim." Kapıda 15.95 dolar ödedikten ve Drakula ile el sıkıştıktan sonra bir trene bınerek kenti dolaşmaya başjadık. "Kent" sözcüğü yanlışlıkla kullanılmış bir söz değil. Universal film stüdyolarının adı aslında "Universal City... Yani "Evren Kenti" Trenden görülenlere gelince... Sürekli yanan •bir evin çevresini dolaştıktan sonra, yıkılmak üzere olan Kwai köprüsünden geçiyor, daha sonra bir Meksika köyünde uğradığınız sel felaketinden kıl payı ile kurtuluyorsunuz. Daha sonra küçük bir sahil kasabasının yanından geçerken yeni bir tehlike beliriyor; Javvs'ın hücumu... Buradaki sahil kasabası da size yabancı gelmiyor. Çünkü, kıyısındaki evleri, geniş plajı, denlzi ve üzerinde balık avlayan insanlanyla Javvs filmindeki kasabanın ta kendisi... Bu türden yuzlerce köy ve mahalle dolaştıktan sonra kapalı bir stüdyoda film hilelerinin nasıl yapıldıgını öğreniyor ve büyük bir düşkırıklığına uğruyorsunuz. Özellikle kurgubilim filmlerini bir daha hiç izlememeye yemin ediyorsunuz... 5 saatten fazla süren ve yapay tehlikelerle dolu bir gezinti sonunda korkmaktan çok şaşırmış, tabii epey acıkmış ve susamış olarak yiyecek içeceklerin satıldığı alana bırakılıybrsunuz. Burada herkes bir jumbo cola ve ancak KingKong'u bile doyurabilecek öîçüde dev bir hamburgerin peşinde... Beslenme faaliyeti sırasında da boş bırakılmıyoruz. Frankenstein, Conan, Rambo gibi film kahramanlan aramızda dolaşıyor... En az 200 kiloluk Amerikalı bir hatun, Frankenstein'in iri gövdesini hayretle izliyor. Biz de her ikisini birden. Vücudu oldukça gelişmiş bir genç (Conan kılığında) genç kızların hücumuna uğruyor vs. Bu film ortamında bir tek eksik var... Seyirci, dekor ve atmosfer tamam. Fakat oyuncular yine ortada yok... Sanırım Universal stüdyolannda bir film oyuncusuna rastlamak Istanbul'un göbeğinde (örneğin Taksim alanında) bir file rastlamaktan daha şaşırucı olurdu... Üniü oyuncular beyazperde dışında görülmekten nefret ediyor olmalılar. Stüdyoda çalışan genç kız ve erkeklerin güzellikleri de şaşırtıcı... Yine bir tahmin yürütüyorum. Şüyük bir olasılıkla bu gençler artist olmak için buralara gelmişler... Ne ki, sonunda tren makinisti, şoför, garson, temizlikçi, biletçi, hamburger ve coca c t l a satıcısı olabilmişler... KISA KISA NOTLAR Ünlü tiyatro yazarı Bernard Shaw "Amerikalılar ve İngilizler ortak bir dilin ikiye ayırdığı tek bir ulustur" demiş... Biraz şaka yani olmakla birlikte bu sözde gerçek payı epey fazla... Eğer İngilizce bildiğinizi iddia ediyorsamz (ama bu dili ABD dışında öğrenmişseniz) size önerimiz, bu savınızdan vazgeçmeniz ve Yeni Dünya'da yeni bir dilı Bu arada yemek için zaman ayrılmaması sizi şaşırtmış olabilir. Açıklayayım. Bir Amerikalı uyku saati dışında iki işi birden yapabiliyor... Yani çalışırken, araba kullanırken ve TV seyrederken durmadan yiyip, içebiliyor. Amerikalıların sanırım en büyük sorunu, uyurken yemek yemenin şimdilik olanaksız oluşu. Kimbilir uygarlık belki yakında bu soruna da bir çözüm bulabilecektir. Aslında yemek işini bu kadar genellemek haksızlık olacak. Doğru yoldan çıkarak nasılsa zayıf kalabilm'iş birkaç yüz Amerikalı da sinema ve TV filmlerinde oyuncu olarak kullanılarak, tüm dünyaya Amerikalıların normal ölçülerde insan oldukları imajını yaymaya çalışıyorlar. • • • "Ne Mutlu Türküm Diyene" nin Amerikancası "l'am proud to be an American" olmalı.. "Amerikalı olmaktan gurur duyuyorum" anlamına ge^ len bu cümle Amerika'da en çok kullanılan sözlerden biri... * • • ABD'de en ucuz maddelerden biri de benzin. Bir galon (5 litreye yakın) benzinin fiyatı 1 dolar bile değil... Genellikle 0.98 veya 0.99 dolar... Buna karşılık yarım litrelik Coca Cola 115 dolar arasmda satılıyor. • • • Kendileriyle konuştuğum birkaç Amerikalıya Türkiye ve Türkler hakkında ne düşündüklerini sordum. Bir ikisi "Asya'da bir ülke" diyebildi. Genellikle söylenen "hiçbir fıkirleri olmadığıydı..." Ancak Türkiye'ye döndükten sonra Amerikalıların bizim hakkımızda ne düşündüklerini öğrenebildim. Süha Arın'ın TÜRSAB dergisinde yayımlanan "Çağdaş İletişim ve Türkiye'nin • Tanıtılması" başlıklı araştırmasında Amerikalıların Türkler hakkında neler düşündükleri açıklanıyordu. Ve sayılan vasıflar arasmda bir tek olumlu taraf yoktu. Araştırmaya göre şöyle görüyorlardı bizi: Zalim, çok dindar, zevke düşkün, cahil, sinsi, pis, saldırgan, hain, çabuk öfkelenen... * * • ABD gezimiz burada noktalandı. İki haftayı bile bulmayan bir gezi çerçevesinde koca bir ülkeyi anlatmanın olanaksızlığını biliyorum ve böyle bir savım yok... Tersine uçsuz bucaksız gibi görünen bu ülkeyi anlamak ve anlatabilmek için hatta bir ömrün bile yeterli olmayacağını düşünüyorum. O yüzden gördüklerimin ve yaşadıkiarımın "Amerikan gerçeği" ile hiç bir ilgisi olmayabileceğini bile düşünüyorum. Belki bir görmezin el yordamıyla fili tanımlamaya çalışması gibi, yanlış ve bütünü anlatmaktan uzak gözlemler yapmış olabilirim. Ne ki, kısa sürede de olsa görülenler hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde şunu gösterdi: ABD haddinden fazla gelişmiş bir ülke... Ne sokak soygunları, ne dilenci bolluğu, ne de ortalıkta görülen pislik bu saptamayı değiştirecek olgular değil. Gelişmişliği eleştirmek ise pek mantıklı bir davranış olmaz. Belki eleştirilebilecek tek nokta, bu gelişmenin faturasının biz ve bizim gibi az gelişmiş ülkelerin önüne konması olabilir. Ne ki, sömürme sömürülme konusundaki ayıbın hangi tarafa ait olduğu epey tartışmalıdır. Sonuç olarak 'Amerika nedir?" derseniz, bir izlenim olarak şunu söyleyebilirim: "Medeniyet" adlı iyi huyları da olan bir canavarla aynı çuvala girmek gibi geldi bana... BITTI BEBEK BAKICISI TurkAJman çift haftada 12 saat için boş vaktini değerlendirmek isteyen kültürlu bayan arıyor. Tel: 332 06 85 (Anadolu Hisan) 15EK araçlan tefedlere tahsis edUiyor'' SHP Edime Milletvekili Muhittin Yıldınm, Edirne 'de Süt Endüstrisi Kurumu fabrikasmm araç ve gereçlerinin tefedlere tahsis edilerek, haksız kazanç sağlandığım bildirdi. Yıldmm, Tartm Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğan tarafmdan yamtlanmasını istediği soru önergesinde, üreticiden 85 liraya toplatılan sütkrin kurum fabrikasına aracılar tarafmdan 110 liradan toplandığını belirtti. Sayı: 1984/324 Meryem Saçıkara'ya ait 01 DC 0 7 2 plakalı araç ile Ünal Şahin'e ait, Veli Erdem yönetımindekı 31 AN 556 plakalı aracın yanşması sonucu Karavollarına ait 23 AE 463 plakalı araca carparak hasar meydana geldiğinden dola\ı Da\acı Kara>ollan Genel Mudurluğu tarafmdan davah Mcryem Saçıkara \s. aleyhine açılan 21.239.39 TL. tazminat davasında, adresı bilinmeyen davalı Unal Şahın \onunden ılanen lebligat vapılmasına kavar verilmekle, Adı geçen davalının ibraz etmek istediği delil belgelenni Mahkemonize gondermesi ya da tum dclillerıyle 26.8.1986 gunu saat 9.00'da mahkemede hazır bulunması. gehp de beyanda bulunmad\ğı takdirde yokluğunda yargılama >apılıp karar \enleceğı H.U M.K.nun 509510. maddeleri uyannca dava dilekçesi ve venıleme dilekçesı yerine geçerli olmak uzere ilanen teblığ olunur. Basın: 22557 İLAN MERSİN 2. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN SATILIK Gumuşyaka'da yeni ikiz dublex villa. thtiyaçtan. Telefon: 575 45 58 Öğretmene test ve yayın çalışmalarında ek iş 158 28 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle