16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 HAZİRAN 1986 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 Fellermaier ve Haensch, muhalefet liderleriyle görüştü Demireh, temmuzda tstanbuVda Eski başbakanlardan Süleyman Demirel'in "geleneksel tstanbul ziyareti" 1 temmuzda başlıyor. Demirel'in Tltzla'daki tatilini Kurban Bayramı sonrasına kadar uzatması bekleniyor. Demirel dün Ankara'da DYP MKYK üyesi Abdullah Sişancı'nın kızı Süheyla Nişancı 'nın nikâh tanığıydu Diğer nikâh taruğı ise DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk oldu. AET nabız yokluyor dı. Göriişmenin başlangıcında, tnönü ve Fellermaier'in basma açıklama yapmalannın ardından ileriye atılan ve konuşan Çakıroğlu'nun bu tavn karşısında SHP'nin eski ve yeni Genel Başkanları lnönü ile Gürkan ve Tokat Milletvekili Enver Özcan şaşırdılar. Ancak Çakıroğullan'nın sonradan durumu toparlayarak, görüşme için kendilerini baş başa bırakacağını söylemesi, ortaya çıkan gergin havayı bir ölçüde yumuşattı. Görüşme için Federal Alman parlamenterler ile SHP'Iileri baş başa bırakacağını söylemesine karşın odada oturan ANAP'lı Çakıroğulları'nı SHP Genel Başkanı tnönü, "Bizi bırakacaktınız galiba" biçiminde uyardı. Çakıroğullan bu durum karşısında, zoraki bir gülümseme ile odadan ayrıldı. TürkiyeAET Karma Parlamento Komisyonu'nun eski başkanı olan Fellermaier de konuşmasında, İnönü'yu SHP Genel Baskanlığı'na seçilmesinden dolayı kutladı. Kurultayda seçilen yeni yönetime Avrupa Parlamentosu sosyal demokrat grubun selamlarını getirdiğini söyledi. Fellermaier beraberindeki parlamenter Haensch'in, Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyonu'nda sosyalistlerin sözcüsu durumunda bulunduğunu belirterek, Türkiye'ye geliş nedenlerini, "giderek hareketlenen siyasi ortamda göriiş alışverişlerini sürdünnek" olarak dile getirdi. Fellermaier, Haensch'in TürkiyeAET Karma Parlamento Komisyonu yeniden işlemeye başlamadığı surece Türkiye'yle ilgili konularda bütün yetkiyi elinde bulundurduğunu belirterek, "Dolaytsıyla bu ziyaret esnasında keııdisinin oldukça ilginç bir zamanda Tiirkiye'den pek çok intiba edineceği beni sevindirmektedir" dedi. Haensch ve Fellermaier, saat 10.30'da DYP Genel Merkezi'ne gelerek Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk ile görüştü. Görüşmeye DYP'nin bazı Genel Başkan Yardımcüarı da katıldılar. Edinilen bilgiye göre, görüşmelerde, DYP Genel Başkan Yardımcısı Mebmet Dülger, Avrupa Parlamentosu'nun Türkiye'ye karşı ikiyüzlü davrandığını, DtSK ve Barış Demeği davalannın Türkiye"de demokrasi olmadığının kanıtı olarak gösterilmesine karşıhk, siyasi partilerin kapatılması TBMM'nin feshi üzerinde fazla söyledi. durulmadığını Fellermaier antidemokratik tum uygulamalara karşı çıktıklannı, 12 Eylul hareketini benimsemediklerini belirterek, "Biz çok geniş bir biçimde tepki gösterdik, ama anlaşıhyor ki size uiaşmamış" dedi. Fellermaier'in, "erken seçim" düşüncesine katıidığı öğrenildi. YAZARI ZİYARET Konuk parlamenterler HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar'ı Meclisteki odasında ziyaret ettiler. Fellermaier, ziyaretten önce gazetecilere yaptığı açıklamada, "1983 seçimleri sonrasında generallerin getirdiği kısıtlamalarla kurulan parlamentonun bütün siyaseti yansıtmadıgını" belirtti. Fellermaier, bu nedenle günumüzde değişik siyasi partilerin ortaya çıktığına işaret ederek, sosyal demokratlarla, hür demokratlann daima diyalog içinde olduklarını söyledi. HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, Türkiye'de demokrasinin eksiksiz uygulanabilmesi için gerekli çalışmalann gerektiğini bildirdi ve "Biz Türkiye'deki demokrasiyi yeterli görmüyoruz. Türkiye'deki tüm görüşlerin parlamentoda yansımasını istiyoruz" dedi. Haensch ve Fellermair öğleden sonra TBMM Başkanı Karaduman, Dışişleri Bakanı Halefoğlu ve Türkİş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir'i ziyaret ettiler. Haensch, Karaduman'ı ziyareti sırasında bir espri yaparak, "Avrupa'da bize 'O kadar Türkiiye ile uğraşıyorsunuz. Turkiye sizin seçim bölgeniz mi oldu yoksa?' diyorlar" şeklinde konuştu. Türklş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir de, konuk parlamenterlerle göruşürken, sonbaharda işçi hakları konusunda önemli gelişmeler olacağına inandığını bildirdi. Çeşitli sorular üzerine Türkİş ve DİSK ilişkileri konusunda özetle şunlan söyledi: "Biz Turkİş olarak sırf sendikacılık çalışmaları yuzunden kimsenin yargılanmasını istemeyiz. Yalnız DISK davasında mahkemcler çok uzamıştır. Geciken adaletin iyi bir adalet olmadığını kabul edersiniz. Ancak suçlular varsa cezalandırılmaları kadar da doğal bir şey olamaz. Bu arada yasalanmız devam eden bir mahkeme üzerinde bundan fazla bir şey söylememi engelliyor. Tabii bir de şu var. DİSK konusu çok abarulmıs bir konudur. 12 Eylül'ün en önemli hatası testiyi kıranla, dolduranı bir tutmasıdır." Fellermaier, son olarak DSP Genel Merkezine kısa bir ziyaret yaptı. Fellermaier çıkışta sosyal demokrat bir partinin Türkiye'deki durumla ilgili görüşlerini öğrenmek amacında olduğ\ınu belinerek, "Sosyal demokrat bir partinin başına bir bayanın gelmesi, Türkiye'de bazı özgürlüklerin geliştiğinin bir ifadesidir" dedi. Rahşan Ecevit ise görüşmeye üişkin herhangi bir açıklama yapmadı. ANKARA TASI Kapı komşusunu kutlamış meğer... SHP'li Hasan Altay, büromuza telefon ederek, Ankara Taşı'nda çıkan ve kendisinin DSP GenelMerkezi'neyaptığı ziyaretle ilgili bilgilerin gerçekleri yansıtmadıgını söyledi. Altay, üzüntülü bir sesle, "TBMM'deki halkla ilişkiler binasında kapı komşum olan DSP Genel Sekreteri Nuri Korkmaz, (beni makamımda kutlamadın) diye sitem edince, ben de Korkmaz'la birlikte DSP Genel Merkezi'ne giderek kendisini kutladım'' arkadaşlarına kendisine oy dedi. vermedikleri için küskün olmaAltay, SHP olağanüstü ku dığının bu köşede yayımlanrultayında 7 değil 21 oy aldı masını istedi. Altay, oy ğını da düzelterek sayısı artan sayısındaki azlığın, "Kongre14 oya karşın da milletvekili nln genel yapısmdan gefen bozukluklar ve çarpıklıMar"dan kaynaklandığını öne sürdü. Hasan Altay, "SHP'den /«tifa etti, ediyor" biçimindeki haberleri de üzüntüyle karşıladığını belirterek "Istfaedeceksem ederim. Örgütümün karan olmadan hiçbir partlye gitmem'' diyerek sözlerini tamamladı. Altay'ı rahatlattık mı bilemiyoruz. Yineleyelim: Altay, kuruttayda MKYK üyeliğine aday olunca 7 değil, 14 oy aldı. DSP Genel Merkezi'ne, kapı komşusu Nuri Korkmaz'ı kutlamak için Korkmaz'la birlikte gitti, transfer için değil.. Duyurulur... Evren, Arıkanh kabııl edecek Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Vatandaş Partisi Genel Başkanı Vural Arıkan'ı bugün saat 16.30'da kabul edecek. VAP Genel Başkanı Ankan, Cumhurbaşkanı Kenan Evren 'e partisinin programı hakkında bilgi verecek ve ülke sorunlanna üişkin görüşlerini sunacak. Isveç hükümetinin iltica hakkı tanıdığı Süleyman Yağız adlı Turk terörist, Danimarka'dan HoUanda'ya giderken, srnırda Alman polisi tarafından yakakmdu Süleyman Yağız, 1979 yıhnda, Ankara'da tabanca ile bir kişiyi ağır yaralamak suçundan arantyordu. Alman polisi, Türk Interpol'ünün, Süleyman Yağız1 m Türkiye'ye iadesini istediğini ve bu başvurunun incelenmekte olduğunu bildirdi. Süleyman Yağız'ın avukatlan, Türk hükümetinin başvurusunun reddi için harekete geçtiler ve adı geçenin DevSol mensubu olduğunu, Türkiye'ye iade edilirse nakkmda "gerçek dışı" ithamlar ileri sürüleceğini iddia ettiler. Yağız,Almanytı 'da yakalandı ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Fellermaier ve Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyon Başkanı Kalus Haensch dün SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, ardından da HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, TBMM Başkanı Necmettin Karaduman iie DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit'le ayrı ayrı birer göruşme yaptı. Konuk parlamenterler, ilk olarak SHP Genel Başkanı Erdal İnönü'yu ziyaret ettiler. Eski SHP Genel Başkanı Aydın Güven Gıirkan ile AET Komisyon üyesi Tokat Milletvekili Enver Özcan'ın da bulunduğu göruşmenin başlangıcına TürkiyeAET Karma Parlamento Komisyonu Türk Grubu Başkanı ve ANAP Denizli Milletvekili Aycan Çakırogullan'nın da katılması SHP'lilerin şaşırmasına yol açtı. Avrupa Parlamentosu üyesi Federal Alman Parlamenterler Fellermaier ve Haensch'in SHP Genel Başkanı I n ö n ü ' n u n TBMM'deki odasına gidişlerinde ANAP'h Çakıroğlu da yer al Bit yeniği ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda geçen günlerde iş müfettiş yardımcıları, doktorlar ve mühendisler yeterlilik sınavına girdiler. Sınav sonucunda tüm iş müfettiş yardımcıları, doktor ve mühendisler yeterliliği alamadılar ve "evrak memuru" yapıldılar. Teknik eleman oldukları halde kendilerine teknik kadro da verilmedi. "Gülmeyin sayin bakan...'1 Maüye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin'in "gülmesi" TBMM'de neredeyse tatsız birblay çıkmasına neden oluyordu... Bakanın, muhalefetin deyişi ile "mustehzi" gülümsemesi milletvekillenni çok sinirtendiriyor. Alptemoçin galiba bunun biraz da farkında ve gülümsemesini sürdürüyor. Bütçe Komisyonu'nda bakan gülümserken eski bağımsız yeni DYP'li Cafer Tayyar Sadıklar'ın "Sayın bakan gulmeyiniz" biçiminde yüksek sesle ikazına bu kez bakan sinirlendi ama gülmeye de devam etmişti. Geçenlerde Maliye Bakanı 'yla bir söyleşi yaparken laf arasında bu konuya değindik ve "Siz bunu maksatit mı yapr/orsunuz? Yoksa..." sorumuza şu yanıtı aldık. "Ben aslında güleryüzlü bir insanım, gülmesini seven bir insanım. Bu bir, ikincisi, bakınız siz o görüşmede var mıydınız bilmiyorum. Aşağı yukan 78 tane üye konuştu. Herkes büyük bir saygıyla üyelerin konuşmasını dinliyor. Kimtsi eteştiriyor kimisi tasannın lehinde konuşmalar yapıyor. Sayın Türkân Arıkan söz aldı konu tütün tekeliyle ilgili, Türkan hanımefendi konuşuyor, hatııiadığım kadarıyla diyor ki bu kanun değişikliğini yaptıran birtakım sigara imalatçısı holdinglerdir. Bu hokjingler daha önce maliye bakanlığı yapmış birisine gelmişlerdir. Memleketimize çok faydalı oiduğunu söylemişlerdi. Sigara fabrikası kurmanın ve bunun üzerine sayın bakan (madem ki memleketimize çok faydalıdır diyor bu fabrikalar, siz böyle faydalı bir tesis yapıp bize hediye etmek istiyorsunuz, kazandırmak istiyorsunuz o halde ben size müsaade veriyorum. Yapınız ve Türkiye'ye hediye ediniz) bu söz üzerine holdingler sigara fabrikast yapmaktan vazgeçtiler. Gene aynı holdinglerden bir tanesinin temsilctsi İstanbul'da bir yerde (Bu sayın bakan üç ay sonra ayrılacak göre vinden. Biz üç ay sonra bakan görevden aynlınca kanunlarda filan değişiklik yapıp fabrikalan kuracağız) bu sözlere gülünmez de ne yapılır Allah aşkına? Tütün tekeli kaldınldı ama bir yazıhanede veya artık neresiyse sigara imalatçısı dedi diye sayın bakan ayrılmadı. Sayın bakanın ayrılışı kamuoyunun gözleri önünde cereyan etti. Buna ben gülersem, birilerinin de bana gülme diye kanşmaması lazım. Gülünecek söze gülünür. Herhalde herkesle beraber ben de güldüm." Harika Avcı'ya hakaret ettikleri Iddiası ile yargılanan tbrahim Tatlıses ve Hafta Sonu Gazetesi Yazıişttri Müdürü Savaş Kalafat beraat ettL "Diyarbakır Karpuz Festivali'nde otelde Harika Avcı ile yattım" şekttndeki haber nedeniyle Harika Avct tarafından hakkında hakaret davası açıian Tatlıses, gazeteye böyle bir demeç vermediğini söyledi ve "Ashnda olay gerçekleşmiştir" dedl tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıklar Tatlıses ve Savaş Kalafathn beraatine karar verdL Tatlıses ve Kalafat beraat etti Dokuz yıl sonra yeni soruşturma liyesi dün hareketli bir gün yaşadı. Habipler köyünde bir süre önce yüze yakuı koyununu yakarak telef eden Bayram Karataş\ koyunlann sahibi Lütfiye Altın mahkeme için geldikleri adliyenin önünde evire çevire dövdü. Saat 15.30 sıralannda meydana gelen olayda, Lütfiye Altın, aralanndaki bir anlaşmazlık nedeniyle koyunlannı yaktığı gerekçesiyle Bayram Karataş *ı mahkemeye verdL Her ikisi de dün adliyeye geidiklerinde kapının önünde karşüaşnlar. Bir süredir koyunlannm hıncını içinde taşıyan A Itın, sanki eline geçen fırsatı değerlendirircesine, çantayla Bayram Karataş'ın kafasına vurmaya ve dövmeye başladu yieye uğradığım şaşıran Karataş, kaçmaya çahştıysa da Lütfiye Atnn'ın çanta darbelerinden kurtulamadı. Bu arada Bakırköy Adliyesi'nde görevli bir güvenlik görevlisinin dışanya çıkmasıyla kavga engellendi. Ancak Lütfiye Altın halen, "Paralanmı yedin, paralanmı yedin" diye bağınyordu. S H p A n a y a s a 'Royunlarunı yaktuı, paralarum yedin Bakanlık yetkilileri, bir yandan müfettiş sayısının arttırılacağını, bir yandan da denetimlerin sıklaştırılacağını savunurken, tecrübeli elemanlarına yeterlilik vermiyorlar. Ama ANAP iktidarı dönemînde göreve alınan personelin hepsi pırıl pırıl bürokrat olmalı ki, hemen yükseliveriyor. Bu işte bir bit yeniği var... DİSK tarafından 1977 yüında düzenlenen ve 37 kişinin ölümüyle sonuçlanan "Kanlı 1 Mayts" olaylan hakkında dokuz yıl sonra, yeniden soruşturma açüca. tstanbul Soruşturma Savcısı Enver Özdemir, soruşturmaya başlandığınt ve olayın gerçek sanıklannın ortaya çıkanlması için, soruşturmanm genişletilerek surdüruleceğini belirttL Soruşturma sonucunda olayın gerçek sanıkları ortaya çıkarılırsa, aynı olaylann sanıklan olarak halen tstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan 90 sanıkla ilgili dava düşecek. Mahkemesi'ne başvurdu Polisten dayak yiyen kız öğrencinin babası: Korkuyoruz 'Jbprağunızın gerçek 9 bedeti şehit kanıdır SHP Grup Başkan Vekiller'v Iktidara gelince satılan toprakların geri alınması için yasa çıkaracağız. Hukukun üstünlüğünü tammayan parmak çoğunlukları kaba kuvvetten başka bir şey değildir. özellikle toprak satışı halinde bu hükümet için Yüce Divan yolunun açılması mukadderdir. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) SHP Grubu, daha önce Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen ancak, Meclisten ikinci kez çıkarılan yabancılara mülk satışıyla ilgili yasanın iptali için yeniden Anayasa Mahkemesi'ne dün başvurdu. SHP'nin başvuru dilekçesinde yeni çıkarılan bu yasanın iptali halinde, iptaJ karannın eski yasanın iptal karannın yurürlüğe girdiği 24 Ağustos 1985 tarihinden itibaren geçerli olması konusunda karar alınması istendi. Grup Başkan Vekilleri aynca, iktidara geidiklerinde satılan topraklann geri alınması için yasa çıkaracaklarını açıkladılar. SHP Meclis Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay, dün Mecliste düzenlediği basın toplantısında hükümetin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilen yasadaki hükumleri ikinci kez aynen getirdiğini belirterek, "Bu haliyle TBMM Anayasa Mahkemesi karannı tanımamış ve ortadan kaldırmışür. Böylece hükümet Anayasa Mahkemesi karannı gözardı etmiştir" dedi. Oktay, şunları söyledi: "Burada kuvetler aynlıgı prensibi hiçe sayümıştır. Gerek yüriitme gerekse vasama kendilerini yargının üzerinde birer organ olarak kabul etmislerdir. Hukukun üstünlüğünü tammayan parmak çoğunlukları kaba kuvvetten başka bir şe> değildir. ANAP iktidarı anayasaya aykırılığı saptanmış bulunan hükümleri bilerek ve yeniden yasataştırmıştır. Bu, hukukun iistünlüğüne 'hayır' demektir. Demokrasiye saygsızlıktır. ANAP iktidarı kanımızca parmak çoğunluğu ile kaba kuvvet uygulaması yapmıstır". Seyfi Oktay, başbakanın GAP'ı sahiplenerek yeni bir avunma ve sahte bir görüntü sunma yolunu seçtiğini savunarak, basbakan özal'ı demokrasiye saygı göstermeye davet etti. Oktay, "Topragı satacaksınız, bedelini alacaksınız. O toprak ki, devletin vazgeçilmesi olanaksız temel unsuru, bagımsızlığın simgesi. Toprağımızın gerçek bedeli şehit kanıdır" diye konuştu. Oktay, yasayı fiili şeriye olarak niteledi ve iktidarın Araplara şirin görünmek ve birkaç dolar için ülke topraklarını sattığını kaydederek, "Özellikle toprak satışı halinde bu hükümet için er veya geç Yüce Divan yolunun açılması mukadderdir" biçiminde konuştu. Basın toplantısında görüşlerini açıklayan Grup Başkan Vekili Cahit Tutum ise, "Korsan usülü yasa yapmayı meziyet sanan bir iktidarla karşı karşıya bulunulduğunu" belirterek, iktidarın devlet anlayışını simgeleyen bir yasayı Anayasa Mahkemesi'ne yeniden getirdiğini vurguladı. Tutum, eski yasanın Anayasa Mahkemesi'nce iptal gerekçesinde, "Mütekabiliyet şartından bazı ilkelerin lehine tek taraflı vazgeçilemez, vasama yetkisi yürütmeve devredilemez" denildiğini anımsattı. Tutum, daha önceki iptal karannın 7'ye 4'le alındığını. iktidarın azınlığın gorüşunü benimsediğini belirterek, "Son derece ciddi hukuk ve mantık sakatlığı ile karşı karşıyayız" dedi. Tutum, iktidann yasama anlayışına yargı yoluyla bir fren getirmek istediklerini kaydederek, "Bunun gelecegine inanıyorum" biçiminde konuştu. Oktay ve Tutum, dun saat 16.00'da Anayasa Mahkemesi'ne giderek başvuru dilekçelerini verdiler. 'Validen bile çatla nahoş sesler çıktı' İZMİR, (Cumhuriyet Ege Burosu) Dokuz Eylül Üniversitesi'nde okula askılı elbiseyle geldiği için görevli polis memurundan dayak yiyen oğrenci Deniz Nencan'ın babası avukat Nuri Nencan, polis memurunun göreve iade edilmesi üzerine yaptığı basın toplantısında, "Biz olayın kapanmasını arzu ederken, polis teşkilatının tahrik edici bir tutum içine girdigini göruyoruz. Ben ve aile efradım polisten korkuyoruz. Polisin tertiplerinden şu andan itibaren endişeliyim" dedi. Dokuz Eylül Üniversitesi Iktisadi İdari Bilimler Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Deniz Nencan'ı ladığını söyledi. Nuri Nencan, polısın basın toplantısı île ilgili haklannda soruşturma yapacağı düşüncesiyle konuşmaları banda alacağını belinerek, "Biz polisle kavga değil, barış istiyoruz. Hedefimiz polis teşkilatı değildir, ancak uğranılan bu feci tecavuze ragmen en yüksek kademeden en ufak kademeye kadar yetkili hiç kimse bizimle ilgilenmemişlerdir. Başta İzmir Valisi olmak uzere bazı nahoş ve çatlak sesler çıkmıştır" biçiminde konuştu. Emniyet Müdürlüğü'nün olayla ilgili birtakım tertipler içine girdigini de vurgulayan Nuri Nencan, gazetecilere "Polisin yaptığı işkencelerie ilgili" Vfuk HeybetU gözaltında tnfaz Yasası'ndan yararlanarak cezaevinden çıkan yeraltı dünyasının tanınan adlanndan Hasan Heybetli'nin kardeşi Ufuk Heybetli'nin adı, Kumburgaz'da bir yaralama olaytna kanştu Jandarma yetkililerinden edinilen bilgiye göre, bir otomobüin içinde bulunan Ufuk HeybetU ve arkadaşlan ile Ahmet Doğan adlı kişi arasında tartışma çıktu Hız yapma ve hatalı sollama nedeniyle çıktığı belirtilen tartışma sonunda, otomobilde bulunan kişüerden birinin Ahmet Do1 ğan a bir el ateş ettiği ve Doğan m kamından hafif biçimde yaralandığı öğrenüdL Prof. Gökserîn sorgulaması yapıldı ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Gazetemizde yayımlanan bir yazısı ile süren bir ceza davasıyla ilgili "adli sırrı" açıkladığı gerekçesiyle hakkında dava açıian Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Hüsnü Göksel'in sorgulaması yapıldı. Husnü Göksel sorgusunda, "Ölüra cezasına karşı olmamın şu veya bu vesilelerle dava konusu olmasını üzüntü ile karşılıyonım" dedi. Hüsnü Göksel'in gazetemizde 24 Ocak 1986 tarihinde yayımlanan "Doktorlar Davası" başlıkh yazısıyla TTB Merkez Konseyi üyeleri hakkında açılan ceza davasında, dava konusu olan ölüm cezalanna karşı çıkan bildiriyi açıklayarak, yargıca etki ettiği gerekçesiyle Yazı Işleri Mudürumüz Okay Gönensin ile birlikte hakkında tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılmıştı. Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dün talimat uyarınca sorgulanıası yapılan Husnu Göksel, yargılamasına gerekçe olarak gösterilen dilekçenin hem dergilerde hem de gazetelerde daha once yayımlandığını belirterek, "Ben yazımı Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bu bildiriyi yayımlayan TTB Merkez Konseyi üyeleri aleyhine açıian davanın ilk duruşmasından sonra yazdım. Henüz ceza davası açılmamıştı ya da benim haberim yoktu" dedi. Gazete ve dergilerdeki yayımlarla, Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki duruşma ile bildirinin gizliliğinin kalmadığını da öne süren Göksel, "Bu durumda ne gizli bir belgeyi açıklamak, ne de ceza davası açdmış olan bir mahkemede yargıca etki vapmak söz konusu ola maz " şeklinde konuştu. HASTANE CÎNAYETİ 'Dayakçı Polis'in göreve iade ediimesi ve 'aniden' şark tayininin çıkması üzerine Deniz Nencan'ın babası ayukat Nuri Nencan basın toplantısı düzenledi ve "Biz polisle kavga değil barış istiyoruz. Ben ve aile efradım polisin tertiplerinden korkuyoruz" dedi. okula askılı elbise ile geldiği gerekçesiyle döven polis memuru Mesut Ozgün, hakkında idari soruşturma açılarak açığa alınmıştı. Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, 10 gün önce açığa alınan polis memuru Mesut Özgün'ün göreve iade edildiğini ve şark hizmeti çıktığı için tzmir Emniyet Müdürlüğu'nden ilişkisini kestiğini bildirmişlerdi. Dayak yiyen kız ögrenci Deniz Nencan'ın babası, İzmir'in tanınmış avukatlarından Nuri Nencan, dün yaptığı basın toplantısında, basının olaya ve kızı Deniz Nencan'a sahip çıkarak Atatürk ilkelerine bağhhğını kanıtgazete kupürlerini de göstererek sözlerini şöyle sürdürdü: "Kızınıı döven polis memurunun göreve iade edilmesinden sonra başımıza her türlü olayın gelebileceği düşüncesine girdik. Ben ve aile efradım polisten korkuyoruz. Polisin tertiplerinden şu andan itibaren endişeliyim. Polis teşkilatının içine girdiği tertiplerden ilki, olayın olduğu 4 haziran günü adliyede kızunı döven polis memurunu, yanında tek yıldızlı bir komiser muavini ile birlikte gördüm. Polisin sağlığı milkemmeldi, elinde yuzunde çizik ve bere yoktu. Ancak kendisini yönlendirenler adli labibe girmeden tırnaklanyla tah Hayden Atina'ya gitti Resmi bir ziyaret nedeniyle bir süredir yurdumuzda bulunan Avustralya Dışişleri Bakanı Bill Hayden temaslanm tamamlayarak ülkemizden ayrıldı. Konuk bakan saat 11.15'te THY'ye ait bir uçakla Yunanistan'in başkenti Atina'ya geçti. Savcı: Ipııçları değerlendiriHyor tZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişilerce öldürtllen 23 yaşındaki Çigdera Bandırma ile ilgili olarak soruşturmayı yurüten güvenlik güçlerinin sayısının arttınlarak S hekim ve görevO linin ifadesinin alındığı bildirildi lzmir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Cinayet Masası Şefı Mehmtt Uysr'ın yönetiminde sllrdurülen soruşturmaya Bornova Emniyet Amirligi'nden de çok sayıda resmi ve sivil memur katıldı. Hastanenin giriş ve çtkı$lannda güvenlik gOçleri yuntaşlann da üzerlerini arayarak kımlik soruyorlâr. Ortopedi poüklinijine tedavi oimak üzere başvuran Çi|dem Bandırma'nın kimliği hendz belirlenemeyen kiji ya da kisilerce öldürülmesinden sonra onopedi, dermatoloji, radyoloji polikliniklerinde görevli 50 hekim ve görevlinin ifadesinin alındığı bildinldi. Emniyet MüdürlüğU yetkilileri olayla ilgili olarak gözaluna alınan 6 hastane görevlisinin sorgusunun sürdürüldügünü açıkladılar. Tıp Fakültesi kamptisünde gtlvenlik gOçlerinin sayılaruun arttırılacağını vurgıüayan Emniyet MUdürlüğü yetkilileri Tıp Fakültesi kampüsü içinde poliklinikiere gelen hastalann para ve eşyalannı çalan sabıkab yankesici ve hırsızlarla raücadele edileceğmi vurgulayarak konuyla ilgili olarak şunlan söyledikr: "AAmia bugâDka •UBMI 25 Moi gcfca ânivenite kampü» içerisiode bir kankolamaz, Tıp Fıkoltesi huUoestode de acü olaylaI U flk »orj^amaaıu yspan Mr potUmiı w . Anc«k geaif bir aianı kaplayıuı kampitate dakn etkfli görer |mpd>ttMk M« kadro «rtünmı ytpdaauı vt rivü ttmter olt^tvracain. Hastaacdeki daayet olayı soo dercce özöci bir oUydbr. Bn otayta kaataw«iatomİBİklrieten katfl reya k*tfBeı er gtç cezaiaBdtniaoklaıthr." Ote yandan sonışturmayı yurOten Bornova Cumhuriyet Savcısı Hlkmei Gtaerl de Çiğdem Bandırma'nın ölümüyle ilgili olarak bazı ipuçlannın ele geçirildiğini, ele geçen ipuçlaruun değerlendirilmeye bailandığmı söyledi. Verem Savaş Derneği Kongresi Türkiye Ulusal Verem Savaş Derneği'nin 39hıcu Genel Kurulu 20 haziran cuma günü yapüacak. 21 haziran cumartesi günü de devam edecek olan genel kurul Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü konferans salonunda yapılacak. rip yapmayı uygun görmuşlerdir, bu çizikler arkadaşlannın ya da kendisinin yaptığı çiziklerdir. İkinci tertip ise, polisin canının istediğini şahit olarak dinlemesi, istemediğini listede adın yok diye geri çevirmesidir." Basın toplantısı yapmadan önce İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Atiila Sezgin aracılığı ile lzmir Emniyet Müdüru ile diyalog kurmaya çahştığını vurgulayan Nuri Nencan, "Emniyet Müdürü, Dekana, 'Ben yanımda çalışan polisi korumak mecburiyetindeyim' demiştir. Polis memuru adam öldürdüğünde o zaman da mı koruyacak? Polis, usta hırsız ev sahibini bastırır misali, üzerimize geliyor, tahrik ediyor. Karakollarda nelerin dondüğünu biliyorsunuz. Türkiye'de polisten kim korkmuyor?" biçiminde konuştu. Nuri Nencan, dayakçı polis memuru Mesut Özgün'ün kendilerinden özur dilemesi halinde davalarından vazgeçeceklerini ve olayı kapatacaklannı belirterek şunlan söyledi: "Yapılan tahkikat sudan bir tahkikattır. Polis mutlaka tarafsız bir adliyeye sevkini sağlayan bir karar almak zonındadır. Dayakçı polis memuru, güvenliği ihlal etmiştir ve Emniyet Müdüriinün koruması altına alınmıştır. Polis memuru başkasının tırmıklama olayını itiraf ederse olay bizi m için kapanmıştır. Emniyet Müdürü'ne sesleniyorum. Polis memuru oruçlu olabilir, bir başka zihniyet sahibi olabilir. Gelsin bizden özür dilesin, davamızı geri alacağız. Yoksa Başbakan'a kadar bütün yetkilileri şahit göstereceğim ve bu olay Türkiye'nin gündeminde uzun yıllar calkalanacaktır." KAYBIMZ Düzce Halilbey Köyü kurucusu merhum Halil Bey'in torunu, merhum Rauf Berkan ile merhume Zekiye Berkan'ın oğlu Necla Berkan'ın kıymetli eşi, İsmet ve Melih Berkan'ın sevgili babaları, merhum Adil Tümay ve Zübeyde Tümay'ın sevgili damatları, ODTÜ kuruluş balosu ODTÜnün 30'uncu kuruluş yüdönümü nedeniyle tstanbuVda düzenlmecek baloya ODTÜ mezunu bakanların da katılacağı öğrenildL ODTÜ Mezunlar Derneği tstanbul Şubesi tarafından 21 Haziran 1986 günü Gümüşkapı gemisinde yapüacak baloya Maliye Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, Tanm Orman ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Doğanın da katılması bekleniyor. SAFFET BERKAN Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 18 haziran çarşamba günü (bugün) Nuruosmaniye Camii'nde kılınacak öğle namazına müteakip Düzce Halilbey Köyü aile mezarhğına defnedilecektir. AİLESİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle