Katalog

Cumhuriyet Sahıbı Cumburiyrl Malbaacılık ve Gazetecılik Turk Anonım Şirketi adına Nıdir Nıdi. # Genel Yayın Muduru Hasan Ccmal, Muessfse Muduru Eminr L'şaklıgil, Yazı Işlerı Muduru Okı> Goafnsin. # Haber Merkezı Muduru \*lçın Bı\tr, Sayfa Duzenı Yönecmenı AK *c»r. # Temsılaler ANK'ARA Vılçın Doftın. İZMİR Hikntl Çetinka>>. ADAN V Mehmcl M r m ı . laanbul Haberleri: Refca Öz. D15 Haberltr Ergun B«kı, Ekonomi Ountn Ulagay, Kllhur: Cdâl listtr, Magazın Yalçın Peltştn, Spor Danışmanı: Abdulkıdir Vucrltoa», Düzeltme: Rcfik D v i n ş , Araştırma. Şafeln Alpıy, lşSendıka Şıtkraa Krtfod. HaberAja^unna: Ufuk GiMeuir, # Koordmatör Ahnet Korutsu. # MaJı (şler EroJ Erkol, Reklâm v» H<ılkla llişküer: Gâldena Kopv, tdare: Haseyin Garer, Işletme: Ömter CcUk. BUgıIşlcm MtS i»«l. Baso/7 ve r a > an. Cumhuriyct Maıbaacılık ve Gaznecilik T.A.Ş. Türk Ocafcı Cad. 39/41 Cagaloglu 34334 Ist, PK 246lsunbul. Tel 512 05 05(20 hat)Telex. 22246 # Burolar Ankara: Zı>a GOkaip Bulvan lnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Telex 42344 • lımir. H Zıya Bulvan 1352 Sok. 2/3, Tel 25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kat 3. Tel: 1455019731 Telex 62155. TAKVtM 21 MAYIS 1986 tmsak: 3.45 Güneş: 5.34 ögle: 13.05 lkindi: 17.02 Aksam: 20.27 Yatsı: 22.08 Pr«f. ö z e m r e : "Panik yaratmamak için halka ayrmtılı açıklama yapmıyoruz, yoksa neyin hangi izotoptan, ne ölçüde geldiğini biz de biliyoruz ve gerekli yerlere bildiriyoruz," ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. Dr. Ahmet Yüksel Özemre, Türkiye'de radyasyon konusunda korkulacak bir durum olmadığını yineledi. Prof. özemre "Inanın, memleketimizde radyasyon bulaşrnış yiyecek ve içecek maddesi yok, herkes rahat olsun" dedi. özemre, dünkü Cumhuriyet Yiyecek ve içecek maddeleri temiz te yayımlanan, NATÖ Bilim Komitesi Başkanı, Nükleer Fizikçi Prof. Henri Durand'ın görüşlerine değındi ve bu görüşlerdeki bazı vanlıslan düzelrmek istediğini bildirdi. Prot. Özemre, önce, radyasyon ölçümlerini hükümetin değil, kendisinin açıkladığını ve bir sorumluluk varsa bunun kendisine ait olduğunu söyledi. "Biz bu sonuçlan bütttn Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. Özemre: Matematik ve Fizik Olimpiyndı aynnblanyla halka değil, gerekli yerlere açıklıyoruz" diyen Özemre, bu yerleri şöyle sıraladı: " Bizden resmen bilgi isteyen devletler.. Örnefin ABD, Federal Almanya, Yunanistan, Avusturya, JtaJya ve diğerleri.. Uluslararası kunıluşlar. Dünya Saglık Örgütü, OECD Nükleer Ajansı, Viyana'daki Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı vb.". Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. özemre, radyasyon ölçümlerinde 20 dolayında birım olduğunu, bunlardan birinin halka yanlış yansıtılması durumunda büyük ölçüde panik çıkabileceğini anlattı ve "Böyk bir panik yaratmamak için halka genel açıklama yapıyoruz, yoksa neyin hangi izotoptan, ne ölçüde geldiğini biz de biliyoruz ve gerekli yerlere bunları bildiriyoruz" dedi. Gazetelerde Edirne ve dolayjarında insanlann, hayvanlann perişan olduğu, sebze, meyve ve sütlerde radyasyon bulunduğu yolundaki gazete haberlerinin asılsız olduğunu bildiren Prof. özemre, "Tekrar ediyorum ve biitiin sorumluluğunu taşıyarak söylüyorum, Türkiye'de bir radyasyon tehlikesi yoktur, kimse paniğe kapılmaan" dedi. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Prof. özemre, dün Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın olağanüstü toplantısına katılmak üzere Viyana'ya gitti. Ajansm, Federal Almanyanın "istegi ve baskısı" üzerine yapacağı olağanüstü toplantıda yalnızca Çernobil'deki nükleer kaza uzerinde durulacak. Prof. özemre Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın Guvernörler Toplantısı'na gözlemci olarak katılıyor. Türkiye'nin bu ajansa üyeIik sırasının 1987'de geleceğini bildiren Prof. Özemre, cumartesi günü Türkiye'ye dönecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Temmuz ayında lngiltere ve Polonya'da yapdacak "Matematik ve Fizik Olimpiyadı"na katılacak öğrenciler dün TÜBlTAK'da duzenlenen törenle belirlendi. Çeşitli okullardan seçilen 33 öğrencinin fınalist olarak katıldığı seçmeler sonunda matematik alanında 6, fizik alanında ise 5 öğrenci olimpiyatlara katılmaya hak kazandı. Fizik datında yarışmaya katılacak ekip Murat Erkut, Deniz Ertaş, Sedat Deveci, Rıfat Sönmez, Mehmet Gencer, matematik dalında ise Ender TopaL, Engin Errin, Arul Aydoğan, Hakan Kapakçıoğlu, Ender Birgül ve Kutlay Karaman'dan oluştu. Okul Sütü Sempozyumu KÖYLÜLER BEKLEYİŞTE Kafaoğlu ve ortaklarmın yapmak istediğiinşaatı engellemek için jandarma ile çatısan Bağyolu köyü halku haklannı sonuna kadar savunacaklannı ve bu satışm oldubittiye getirümesini önlemek için sonuna kadar direneceklerini söylüyorlar. Eski Maliye Bakanı mahkemelik aruziyi satın aldı Kafaoğlu, köylülerle toprak kavgası yapıyor Kafaoğlu 'nurt ortaklarıyla birlikte Çullu Çiftliği'nde yapmaya kalktığı inşaat yüzünden köylüler jandarma ile çatıştı. Adnan Başer Kafaoğlu: "Bütün gürültü ismimin büyüklüğünden çıkıyor. Bu memlekette arsa alma hakkım yok mu?" CELAL BAŞLANGIÇ YÜKSEL GÖRDES MANÎSA Mülkiyeti Hazine, orman, köylüler, Vakıflar ve tapu sahibi olduğunu öne süren Haydar tçin arasında dava konusu olan Muradiye'>e bağlı "Çullu Çiftligi"ni dört ortağı ile birlikte satın alan eski Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu, toprakları mera ve tarla olarak kullanan köylülerle karşı karşıya kaldı. 22 Mayıs 1985'te 23.5 milyon liraya aldığı "mahkemelik" topraklara dava bittikten sonra yatırun yapacağını söylemesine karşın Kafaoğlu1 nun dört ortağı ile birlikte Ziraat Bankası'na kredi için başvurduğu öğrenildi. Kafaoğlu'nun geçen hafta ortaklarıyla mahkemelik topraklar üzerine yapmaya kalktığı inşaat yuzunden köylüler jandarma iie çatışarak çalışmaları önlerken, köylülerin avukatı Tuncay Yener, "Toprakları alanlar mülkiyet davasuun sürdüğünu biliyorlar. Satış geçerliliğini yitirmiş eski tapuyla yapıldr dedi. Kafaoğlu ve ortaklarına satışı yapan Haydar İçin, "Toprakların 150 yıllık tapusu var, köylüler edepsizlik ediyor" biçimınde konuşurken, Kafaoğlu, "Bütün gürültü ismimin büyüklüğünden çıkıyor. Benim bu memlekette arsa alma hakkım yok mu?" diye sordu. 1945 yıhna kadar Çullu Köyünün bulunduğu, ancak Fazlı Necip trde'nin mülkiyet savı üzerine boşaltılarak köylülerin göç ettirildiği topraklar o günden bu yana açılan ve bir türlü sonuçlanmayan çok sayıda davaya konu oldu. Çullu Köyü'nden göçenlerin kurduklan Bagyolu köyü halkının bugün bir bölümünü tarla ve mera olarak kullandıkları toprakların "yeni sahipleri" Kafaoğlu ve arkadaşlan, bina yapmaya kalkınca önce inşaat malzemelerinin inişini engellemek isteyen köy muhtarı Ali Çoban ve kardeşi Salih Çoban jandarma tarafından gozaltına alınmış. önceki gün de inşaat yapmak üzere işçiler getirilince köylülerle jandarma arasında çatışma çıkmıştı. Çatışma sonrası göz altına alınan ve haklarında dava açılanlardan Kadir Adar ve annesi Ümmügül Adar'ın önceki gün yeniden jandarma tarafından gözaltına alındığı bildirildi. Köylülerin avukatı Tuncay Yener yıllardır süren "mülkiyet kavgası"nı şöyle anlattı: "Topraklar uzerinde zaten ormanın hak iddiası vardı ve dava Manisa 1. Hokuk Mahkemesi'nde sürmekteydi. Dava, sürerken kadastro geçince dava tapu mahkemesine devredildi ve kadastroda söz konusu arazinin mülkiyet hanesinin boş bırakıldığı davada köylüler, Hazine, Vakıflar da ormana ek olarak taraf oldu. Arazi sahipleri dava sonucu belirlenecek. Haydar tçin'in Kafaoğlu ve arkadaşlanna satışını yaptığı arazinin şu andaki tapusu bu nedenle geçersizdir. Söz konusu arazinin dayalı olduğunu satın alanlar da biliyorlar, bile bile aldılar." Konuyla ilgili olarak ellerindeki en büyük kanıtın Bölge ldaresi Mahkemesi'nin karan olduğuna değinen Yener, toprakları satan Haydar Için'in geçen yıl Manisa Valiliği'ne başvurarak köylülerin topraklarını işgal ettiğini öne sürdüğünu. bunun üzerine valiliğin köylüler aleyhine aldığı "meni müdahale" karanrun Manisa Bölge ldare Mahkemesi'nin 5 Temmuz 1985 tarih ve 52 sayılı kararıyla bozulduğunu, mahkemenin karan verirken "mülkiyet uyuşmazlıgı"nın şu anda mahkeme konusu olmasına dayandığını söyledi. Ortaklarıyla birlikte aldığı araziye inşaat yapmak isteyince köylülerin jandarma ile çatışması ve söz konusu arazinin "mahkemelik" olmasına iüşkin olarak "Cumhuriyet"in sorulannı yanıtlayan eski Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu, "Bu arazi tapulu. 1951'de de bir kadastro geçmiş. Süren bir mahkeme var. Bizim aldığımızın hepsi 55 dönüm. Daha doğrusu arkadaşlar böyle bir yer alıyorlardı, bana da ortak olup olmayacağımı sordular. Ben de kabul ettim. Köylüler, araziyi satın aldığımız Haydar tçin'in kiracılarıymış. Haydar Bey yaşlı oldugu için 1982, 83 ve 84 yıllannda (opraklann olduğu yere gidememiş. Gidemeyince kiracüar paralan ödememiş. Haydar Bey ortakçıdan kurtulmak için satışı yapmış. Yer davalı ama ilk davaya konu olan Hazine avukatı bile biz aldıktan sonra davayı izlemiyor. Dava bitinceye kadar biz bir yatınm yapmayacağız. Davanın bitmesini bekleyeceğiz. BUtün gürültü ismimin büyüklüğünden çıkıyor. Benim bu memlekette arsa alma hakkım yok mu?" Haber Merkezi 1958 yılından beri dünyanın pek çok ülkesinde kutlanan Dünya Süt Günü nedeniyle Ankara'da "Okul Sütü Sempozyumu" düzenlendi. Bugün, Milli Kütuphane Konferans salonunda yapdacak olan Okul Sütü Sempozyumu 'nda uikemizde okul çocukiarının beslenme sorunları, sutün okul çağı çocuklannın beslenmesindeki önemi ve A vrupa 'daki okul sütü uygulamalan hakkında tebliğler sunulacak. Üniversiteli güzeller Haber Merkezi Güney Kore'nin başkenti Seul'de yapıian "Dünya Üniversiteler Güzeli" yarışmasmda Türkiye'yi temsil eden iki güzelimizden ODTÜ güzeli Eren Hattatoğlu "Fotojeni", Bursa L'ludağ Üniversitesi güzeli Sibel Göksel de "Davranış Güzeli" seçildiler. Batı basını SSCB'ye karşı ijtira kampanyası başlattı MOSKOVA, (AP/ajL) Moskova'daki bazı Batıb diplomatlar, Kiev'e gitmeleri için Sovyet hükümetinden gelen resmi daveti reddederken, Sovyetler Birliği'nde Sovietskaya Rossiya gazetesi, ilk kez Çernobil kazasından sonra Kiev halkının kenti terketmek için telaş içinde tren istasyonlarına yığıldığını kabul etti, ancak bu olguya neden olarak "düsman radyolanmn" halkı korkuya veren iddialar ortaya atmalannı gösterdi. Gazete, Moskova'nın suskunluğu sırasında halkın Çernobil konusundaki haberleri, Batı radyolanndan aldığını da ima etti. Sovyetler Birliği Başbakanı Nikolay Rizkov, Batüı basını, Çernobil kazasından sonra Sovyetler Birliği'ne karşı bir "ifüra kampanyası" ve "edepsizlik fnryası" başlatmakla suçladı ve kınadı. Ispanyol gazetelerinde yer alan habere göre, beş günlük resmi bir ziyaret için Moskova'da bulunan Tspanya Başbakanı Felipe Gonzalez onuruna verdiği akşam yemeğinde konuşan Rizkov, Çernobil kazasını kastederek, "Herkesin baştna gelebikcek bir fdaketten sonra Baü basuunda Sovyetler BirHfi'ne karşı ifüra kampanyası baslatıldı" dedi. Moskova'daki bazı Batılı diplomatik misyon şefleri, Çernobil Nükleer Santralı'na 130 km. uzaklıktaki Kiev kentine gitmeleri için Sovyet hükümetinden gelen resmi daveti reddettiler. Diplomatik kaynaklardan öğrenildiğine göre, bu yoldaki çağrı, Moskova'daki bütün büyükelçiliklere üetildi, ancak bazı ülkelerin büyükelçileri bu daveti geri çevirdi. Moskova'daki ABD Büyükelçiligi sözcüsü, AFP'ye, bu konuda henüz kesin bir karar alınmadığını, ancak verecekJeri cevabın olumsuz olabileceğini ifade etti. Federal Almanya Büyükelçiligi sözcüsü ise, Sovyet çağnsım reddettiklerini açıkladı. Fransa ve lngiltere Büyükelçüikleri adına yapılan açıklamalarda da, Sovyet davetinin reddedildiği kaydedildi. ÜRDÜN tTHALATI DURDURDU Ürdün hükümeti, Doğu Avrupa ülkelerinden bal, süt ve süt Urünleri ile Romanya'dan et ithalatını durdurdu. Ürdün Donatım Bakanı Recai El Mnaşer, kararın radyoaktivite tehlikesine karşı alındığım belirterek, Romanya'dan ithal edilen 350 baş hayvana radyoaktivite bulaştığmm belirlendiğini ve hayvanlann imha edildiğini söyledi. SSCB Başbakanı Çernobil kazası için konuştu: FransaTürkiye Uişküerine Ermeni lobisi karşı çıkıyor SABETAY VAROL PARİS Fransa'da Erraeni lobısinin onde gelen kuruluşlarından "Ermeni Davasını Savunma Komitesi", Dışışleri Bakanı Jean Bernard Raimood'a gönderdığı mektupta, Chirac hukumetınin "Türkiye yanlısı" politikasına karşı çıktı. 21 mayıs tarihli "Le Monde" gazetesinde de geniş şekilde yer alan mektupta, Fransa'daki Ermeni topluluğunun, Başbakan ve Dışişleri Bakanı1 nın son açıklamalanndan "hayal kınklıgı ve burukluk" duyduğu ifade ediliyor. Ermeni Davasıru Savunma Komitesi'nin (CDCA) mektubu, Chirae ve Raimond'un son günlerde yaptıkları açıklamalarda, "Ermeni soykınmı" cabınni kullanraaktan kaçındıklarına dıkkati çekerek, bu unutkanlığın, tekran halınde, Fransa'nın soykırım ıddiasını kabul etmekten vazgeçtiği anlamına geleceği soyleniyor. Komite, Paris'te, Paris Belediyesi tarafından açılması kararlaştınlan, geçen yılın 24 nisan günü, Belediye Başkanı Chirac'ın yardımcısı tarafından açılış töreni de duzenlenen Ermeni Arutı hakkında, Fransa Başbakam'nın sarfettiği bazı sözlere de değinerek, Ermenı toplutuğunun, söz konusu anıtın yalnızca "Fransa için ölen Enneniler"in anısına tahsis edilmesini kabul etmeyeceği de vurgulanıyor. FransaTürkiye ilişkilerine de deginen mektupta, Türkiye'nin geçmışte, "Ermeni davaa" konusunda Fransa'ya şantaj yapmak için, bu ülkeyle ilişkilerini zayıflattığı iddia edilerek, "Türkiye ile ilişkiler sadece Ermeni sorununa indirgenmemeli. Kıbns'ın askeri isgali ve Batı demokrasisi kurallanna uygun otmayan Tüıiuye'deki ana>asal ve toplurasal diızen de besaba kaülmalı" deniyor. UŞAK (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Baskanlığı 'na dilekçe ve İnsan Haklan Evrensel Bildirisi'ni vermek amacıyla lzmir'den Ankara'ya doğru yola çıkan öğrencilerin yürüyüşü sürüyor. 9 Eytül Üniversitesi lİBF'den 8 öğrenci dün Uşak'a vardı. Öğrenciler yürüyüşleri sürerken, il ve ilçelerde bazı parti örgütlerini ziyaret ediyor. SHP'nin ilçe örgütünden sonra iki kız öğrenci SHP Uşak İl Başkanı Ali Kara ile göruştüler. Öğrenciler Uşakha Uluslararası Af Örgütü 25 yaşında Totocu Koç Lotocu Ekener ANKARA (OM.) PTT Genel Müdürlüğü, Bırınci Atatürk Uluslararası Barış Ödülü Anma Pullarını satışa çıkardı. PTT Genel Müdürlüğü tarafından hazırlatılan ve üç ay süreyle satışta kalacak olan ilk gün zarflan pullu ve damgalı olarak 150 liradan satılıyor. Barış Ödülü anma pulları Büyük ikramiyeleri birer kişi kazandı Loto 83 milyon verdi Haber Merkezi Spor Toto bir kişiyi daha milyoner yaparken, 2 hafta önce oynanmaya başlayan Spor Loto'nun ilk milyoneri de Izmit'ten çıktı. Spor Toto'da 13 ve 13 artı bir bilen 110 milyon lira kazanırken, Spor Loto ise talihlisine 85 milyon verdi. Spor Toto'da 13 ve 13 artı bir bilen Trabzon'un Of ilçesinden Alaattin Koç öğretmenlik yapıyor. Koç, önce 6 kolon oynadığını, 13 artı l'i ise sonradan ilave ettiği kolonda yakaladığını söylüyor. Izmit'te bir şirkette muhasebe müdürlüğü yapan Hasan Ekener de Spor Loto'nun ilk talihlisi. Tütünçiftlik'te 8 beraberliği bulunca 83 milyon 865 bin 548 liranın sahibi oldu. "Ben en fazla 100 bin lira ödül bekliyordum" diyen Ekener, sevincini şöyle dile getiriyor: "Aslında maçlar ve alınan sonuçlar normaldi. Ama ben talih oyunlarında şanslıyım. 1982 yılında da SporToto'dan 1.5 milyon lira kazanmıştım. Işimden aynlmayacağım." Toto 122, Dış Haberier Servisi Ulndanırası Af örgütü'nün (Amnesty International) kuruluşundan bu yana tam 25 , yıl geçti. Bir hafta sonra gümüş >ıldönümünü kutlayacak olan Uluslararası Af örgütü ile ilgili olarak Le Moade gazetesinde yayımlanan bir özel ekten yararlanarak, bu sevilen ve kızılan, adı çok duyulan, ama az tanınan örgütle ilgili bazı bilgiler vermek istiyoruz. Uluslararası Af örgütü, halen 150*den fazla ülkede 500 binin üstunde taraftar, ya da sempatizana sahip. Faaliyetinin özünü, öncelikle siyasal tutukluları, duşuncelerinden ötüril "SBçta" bulunmuş kisileri ve tutukluluk koşullannda işkence görenleri, hapishanelerde kötü davraıulanlan korumak, hukuk dışı uygulamalaıda bulunan yönetimleri teşhir etmek oluşturuyor. Günlük siyasetin üstunde kalmaya özen gösterdiği ve hukuk dışına düşen hiçbir devlet ya da siyasal mücadeleyi şu ya da bu gerekçeyle kollamadığı için birbirine taban tabana karşıt göruşlerde olan devlet ve çevTelerin de sırasında ortak saldınlanna, suçlamalanna hedef oluyor. Batı çizgisindeki askeri dikla yönetimleri, Uluslararası Af örgütü'nü, *iduslanuası komunizmin bir pryonu'' olarak nitelerken, SSCB ve benzeri devletler ile Uçüncü Dunya'mn bazı ilerici yönetimleri de, eleştiriler kendilerini hedef alınca "ClA'nın kuklast" yaftasını yakıştırmaktan kaçınmıyorlar. Kimi devrimci çevreler de, örgütün sansasyondan uzak kalmaktaki özeruni "p«sifiznı" biçıminde değerlendirerek yürüttüğü çalışmaya dudak büküyoıiar. Bununla birlikte 1980*1^, çok politize bır dönem olan 1970'lere oranla örgtlt için büyük bir atılım yıh olmuş. 1977'de Nobel Barış ödülü'nü kazanmasından kısa bir süre önce 100 binin altında olan üye sayısı bugün 500 bin dolaylarında. 1986 yıh uluslararası butçesi 7.2 milyar Türk Lirası düzeyinde. Batı çizgisindeki dikta yönetimlerince "uluslararası komunizmin bir piyonu", Doğu Bloku ülkelerce "ClA'nın kuklası", kimi devrimci örgütlerce "pasifıst" olarak adlandırılan Uluslararası Af Örgütü'nün bugün 500 bin üyesi, 7.2 milyar lira da bütçesi var. masıru sağlamak. tkincisi, insan haklannı hiçe sayan yönetimleri teşhir ederek, keyfi hareketlerini olabildigince sımrlamak. Her vaka için 68 kişinin Uzerinde çalışugı bir "dosya" tutuluyor ve dosya, ancak hedefe ulaşüdığı zaman kapatılıyor. Yani ya tutuklu özgürlüğüne kavuştuğunda ya da haklanmn çiğnenmesine son verildiğinde... Anlaşıhr nedenlerle uyulan bir ilke de, tutuklu kişinin savunmasında eylemli bir rol almamalan. Bunu başka ülkelerdeki üyeler üstleniyorlar. Duruşmalara gözlemci göndererek, hapishaneleri ziyaret ederek, mahkumlarla, aileleriyle, avukatlanyla veresmiçevrelerle görüşerek dayamşma, ya da protesto mektuplan yağdırarak, telgraf çekerek, mitingler, yürüyüşler düzenleyerek tutukluya yardımcı olmaya çalışıyorlar. Ancak bazı devletler, örgütün gözlemcilerinin incelemeler yapmak üzere gelmesine, hele hapishaneleri ziyaret etmesine kesinlikle izin vermiyorlar. Genel Sekreter, bu devletlerin bazılannın adlarını şöyle sırahyor: SSCB ve öteki Doğu Avrupa ülkeleri, Güney Afrika, lran... BagKur Genel Kurıılu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın Ankara'da duzenlenen bir seminerde yaptığı konuşmada 1985 yılında ilaç endüstrisinde 50 milyar liralık antibiyotik uretildiğini belirterek, "Antibiyotik üretimi tüm ilaç üretiminin yuzde 30'unu teşkil edivor" dedi. 50 milynrlık antibiyotik Kimseden para almıyoruz örgütün bir yetkilisı, konumlannı şöyle anlatıyor: "Bazı kimseler, bizi bir partinin uzanüsı gibi göstermeye ve şu rejimi degil de bu rejimi tutmakla suçlamaya bayüıyorlar. Tamamen yanlış; biz, örgütümüz tarafından insan hıMınnm çignendigi haber \erilen tüm ülkderde eykme geçiyonız. Ne partilerden, ne de hökıimeUerden kesinlikle para almıyoruz. Kaldı ki boyle bir öneriyi bagunsztagunızı ve kamuoyundaki guvenUiriigimizi, saygınügımızı konunak için reddederiz. Biitun paramız, üyelerimizin aJdatlınDdan, kamuoyunca yapıian bagışlardan, yayın ve çeşitli gösterilerimizden sagladıgımız geürierden kaynaldanıyor. Gücümüz, bıituniiyfc üyelerimizin güveniliıiiginden ve davamızın tarafsubfından Ueri geUyor." örgütün şimdiki Genel Sekreteri tsveçli Tbomas Hammarberg, "CIA ya da KGB besabına çalışma" suçlamalannın artık pek tutmadıgını ve önümüzdeki > 1larda çan lışmalanm engellemek için çok daha "geliştirilmiş", "İDceJÜImis" yanıltıcı bilgi verme (desenformasyon) tekniklerinin kendilerine karşı kullanılmasını beklediklerini belirtiyor. Devletlerin, uluslararası düzlemde saygınlıklanna giderek daha çok dikkat ettiklerini kaydeden Hammarberg, bu yuzden birçogunun sözgeümi lekelenmektense işkenceye son vermek yerine dışanya bilgi verenlere karşı daha sert önlemler almayı seçtiklerini belirtiyor, "Dogu Almanra'da çok lusa bir süre önce, özdUkle insan haklan alanında yurt dışına bilgi vermeyi cezalandıran yeni bir yasa çıkartülar" diyor. örgütün Genel Sekreteri, ele aldıklan ve uluslararası kamuoyunun dikkaüni çektikleri her vakayı uzun ve titiz bir araştırma sonucu, doğruluğuna emin olduktan sonra seçtiklerini belirterek, bazı ölçütlere dikkat ettik Jerini vurguluyor. "SözgeUmi, birteröristintuluklanmasnı, bele başvurdugu şkJdet eylemi cana mal olmuşsa kınamıyoruz. Ama bu tavnmız, bizi ona «dil bir yargüama saglanması için çahşmaktan aukoymayor. Teroristlerin de herkes gibi işkence görmemek ya da öldnriUmemek haklan vanhr." Yılda 5 bin vaka Genel Sekreter'in verdiği bilgilere göre, Uluslararası Af örgütü, yılda yaklaşık 5 bin vakayla ilgileniyor. "tlgilenmek", somut olarak şu demek: Salt görüşlennden ötürü ve siyasal nedenlerle hapse atılmış kişilerin, şiddete karışmış olsa da işkence görmüş olanların, urafsız bir mahkemede yargılanmayanlann durumlannın tek tek incelenmesinden sonra en temsili örnek olusturan, ses getirecek vakalar saptanıyor. Bu kişılerle ilgili uluslararası bir kampanya açılırken, mektup yazarak, ziyaret ederek onlarla bağlantı kurulmaya da çalışılıyor. Bunun başlıca iki nedenle önemi var. Birincisi, tutukluya yalnız olmadığını ve uğradığı eziyetlere karşı dünya çapında tepki gösterildiğini duyurmak ve onun dört duvar arasında unutulmuş bir halde çürüyüp gıttiğı izlenimine kapılma örgüt, bu yıl, bir önceki yıla ilişkin bir rapor hazırlıyor. Uzmanlar tarafından kaleme alınan, 120 bin kadar basılan ve 400 sayfa kaJıniığındaki "Uludararaa Af Örgütn Yülık Raporu", bir bakıma insan haklan alanında dünya çapındakı acıklı durumun aslında gerçeğin oldukça berisinde kalan bir radyoskopisi gibi. Rapora geçirilen tüm olgular, doğmluğundan yüzde yüz emin olunanlar. Bu durumda sözgelimi Arjanjin cuntası dönemınde "kayıp" 6 bin kişinin adı geçiyor. Oysa herkes biliyor ki, gerçek rakam 15 bin dolaylannda. Ne var ki, ötekiler yadsınamaz kamtlar bulunamadığı için anılamarmş. Genel Sekreter Thomas Hammerberg, mücadelelerinde belli başanlar kaydetmiş olmalanna karşüık, dünyada insan haklanmn geleceği konusunda pek iyimser konuşmuyor: "Birieşmiş Milletler'de işkenceye karşı olmadığını söyleyen var mı? Kimi dinleseniz bepsi karşı. Ama bunlann çogu, kendi ulkelerinde goz yummak şöyle dursun, işkenceyi birçok başka yasadışı uygulamanın yanı sıra bir iktidar tekniği olarak surekli uyguluyor" diyor Gerçekten de, Uluslararası Af örgütü'nün dosyalan da hiç azalmıyor. Uyelerinin başlarını kaşıyacak zamanlan yok. Ancak kimi yerde karşılaştıklan güçlüklerin artışı, kimi yerde baskının, hukuk dışılıgın eskisi kadar kayıtsızca yapılamayışı. doğru yönde olduklarının da bir işareti oluyor. Yılhk rapor ANKARA, (Cumhuriyet) BağKur Genel Kurulu bugün SSK Genel Müdürlüğü Konferans salonunda yapdacak. Açılış konuşmasını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli'nin yapacağı genel kurulda Esnaf ve Sanatkârlar Konfederusyonu Genel Başkanı Hüsamettin Tiyanşan ile Odalar Birliği temsilcileri de konuşacaklar. Açıklama Gazetenizin 14 Mayıs 1986 tarihli sayısmda yer alan Türkiye'deki tranlılarla ilgili bir röportajda, tercüme hatası nedeniyle benim Türkiye'ye dağdan kaçarak girdiğim yazılmıştır. tran'dan Türkiye'ye dağdan kaçarak girenler üçüncü bir ülkeye sığmmışlardır. Türkiye'de şu anda bulunan Iranlılar ise yasal yollardan girmişlerdir. Ben 28 Temmuz 1980 tarihinde Tahran Havalimanı'ndan kalkan THYuçağıile Yeşilköy Havalimanı'ndan Türkiye'ye yasal yollardan giriş yaptım. Bu yanlışlığı düzeltmenizi rica ederim. Saygılarımla. Muhammed Ali Adaleti.