Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 MAYIS 1986 HABERLER CUMHURIYET/il 2 uzman görüşü Limni sorunu ve ötesi Doç. Dr. HÜSEYÎN PAZARCI SBF öğretım Üyesı Osmanlı lmparatorluğu'nun ltalyan ve Balkan savaşlannı kaybetmesı sonucu o tanhe kadar Osmanlı egemenlığmde bulunan Ege adalarının geleceğını saptamak, AvusturyaMacarıstan, Italya, tngıltere, Fransa, Almanya ve Rusya'dan oluşan Avrupalı devletlere bırakılmıştır Nıtekım, 1730 Mayıs 1913 tarthlennde Osmanlılar ıle Balkan devletlen arasında gerçekleştınlen Londra Antlaşması (madde 5) ıle 114 Kasım 1913 tarıhlermde Osmanlüar ve Yunanıstan arasında gerçekleştınlen Attna Antlaşması (madde 15) bu yetkıyı adı geçen altı Avrupalı devlete tammıştır Bunun sonucunda da anılan devletler, başka Ege adalan yanında Lımm'nın egemenhğım de Yunanıstan'a bırukmayı uygun görmüşlerdır. Ancak Avrupalı devletler bunu yaparken bu odalann Yunanıstan tarafından tahkım edılmeyeceğım ve asken amaçlara yönelık olarak kullanıldmayacağını da açıkça kabul etmışler ve bu kararlannı 13 Şubat 1914'te Yunanıstan'a ve 14 Şubat 1914'te Osmanlı tmparatorluğu'na resmen büdırmışterdv Bu durum 24 Temmuz 1923 tanhlı Lozan Barış Antlaşması'mn 12. maddesı ıle Lımnı Adası'nın adı da açıkça belırtılerek yenıden doğrulanmıştır (1) öte yandan, yıne 24 Temmuz 1923 tanhınde ımzalanan Lozan Boğazlar Sözlesmesı'nın 4 maddesı, Çanakkale ve tstanbul Boğazlan ıle Marmara Denızı adalanmn askerden anndmlacağını öngörürken, 3 fıkrasında kımı Boğaz önu adalanm ve Lımnı Adası'm da bu çerçevede saymaktadır (2). 20 Temmuz 1936 tanhlı Montreux Boğazlar Sözlesmesı ıse, Türk Boğazlannın yenıden sılahlandınlmasını ve askerlestırılmesını kabul ederken Lımm'nın stanistine ılışkın herhangı bır hüküm ıçermemektedır Gerçı Montreux Sözleşmesı'nde Lımm'nın askerden arındınlacağını da Onguren Lozan Boğazlar Sözlesmesı'nın 4 maddesı yer almamaktadır Ancak, büytik bır bölümti Türk Boğazlannın askerden anndınlmasını duzenleyen bu hukmün Montreux Sözleşmesı'nde yer alması zaten beklenemezdu Buna karşılık, Montreux Sözleşmesının başlangıcı bu sözleşmenın Türk Boğazlan ıle ılgılı olarak ve Türkıye'nın güvenlığı göz önünde tutularak yapıldığını bıldırmektedır (3). Yıne, sözleşmeye eklı bır protokol, "Türkiye, Isbu sözlesmenin başlangıç kesbninde tantmuuubfı btçimde Boğazlar bölgesini hemen yeniden askerUşttrebiUcektir" (4) derken, Lımnı ve ötekı Yunan adaları ıçm böyle bır olasılıktan söz edılmemektedır. YUNAN TEZİ Hukuksal statüsü yukarıda belırtığımız temel belgelerle koşullanan Lımnı Adası'nın askerden ve asken donammdan anndırılmış statüsü 197O'lı yularda Türkiye ıle Yunanıstan arasında ortaya çıkan uyuşmazlık konularından bınnı ohışturmuştur Nıtekım Yunanıstan, Lımm'nın askerden anndınlmış statusünün Montreux Sözlesmesı ıle ortadan kalktığını ılen sürmeye başlamıştır Yunanıstan'ın bu konudakı ana tezı ıkı ıddıa üzerıne kurulmaktadır (5) Bırıncısı, Montreux Sözlesmesı, Lozan Boğazlar Sözlesmesı'nın yennı tam anlamıyla alarak, Türk Boğazlan ıle Lımnı gıbı Yunanıstan'a aıt Boğaz önü adalan da askerleştırme ve stlahlandırmaya açılmışlardır Zıra, Montreux Sözleşmesı'mn başlangıcı, bu sözleşmenın Lozan Boğazlar Sözlesmesı'nın yerıne geçtığmı bıldırmektedır tkmcı Yunan ıddıasına göre ıse, dönemın Türk Dışışlerı Bakam Tevfik Ruştu Aras, Montreux Sözlesmesı'nın TBMM'ce onaylanması sırasında Lımm'nın statusünün de Türk Boğazlan ıle aynı yönde değerlendınleceğını doğrulamıştır Yunanıstan'ın bırıncı ıddıası ıncetendığınde, Montreux Sözlesmesı ıle Lımnı Adası'nın statusünün Türk Boğazlan ıle aynı bıçımde değerlendınlmesımn gerektığı konusunda hukuksal kuşkular vardır Zıra her ne kadar Montreux Sözlesmesı'nın başlangıcmda bu sözleşmeyı Lozan Boğazlar Sözlesmesı'nın "yerine koymak'tan söz edılmekte ıse de, aynı başlangıçta bu son sözleşmenın, "Turkiye'nın guvenUği ve Karadeniı'de kıyıdas devletlenn guvenUği çerçevesinde" düzenlendığı bıdırılmektedır Başka bır deyışle, Montreux Sözlesmesı'nın amacu özellıkie Türkıye'nın güvenlığınm sağlanması olduğuna göre, bu durumun Türk Boğazlan ıle Lımm'nın aynı statüde değerlendınlmesım hukuksal açıdan gerektıren bır verıyı oluşturması olasılığı zayı/tır Nıtekım, Montreux Sözleşmesı'ne ek protokol de yalnızca Türk Boğazlannın askerlestırılmesını öngörmekte ve Lımnı'yı eie almamaktadır Yunanıstan'ın ıkıncı ıddıasına gelınce, dönemın Dışışlerı Bakam Tevfik Ruştü Aras'ın Montreıvc Sözlesmesı'nın TBMM'ye sunulması sırasında şu cümleyı kullandtğı bır gerçektır "1923 Lozan mukaveUsi ile gayri askeri hale ifrağ edilmış olan komşumuz ve dostumuz Yunanistan'a aid Ltmni ve Samotraki adalanna dair olan hüküm de Montreux mukaveUsi ile KKTC için genel görüşme isteği reddedildi kalkmıs ohtyor demektbr ki bundan da aynca memnunuz" (6). Bugünkü Türk görüşünu zayıflatıcı öğeler ıçeren bu sözlenn gerçekte hukuksal değerı nedır? Bu çerçevede mcelendıklennde Aras'ın sözlen, Lımm'nın statüsüne ılışkın olarak Montreux Sözleşmesı'ndekı boşluğun bır değerlendırmesı olarak ortaya çıkmaktadır Ancak söz konusu değerlendırmemn, hukuksal venlerın buımsel olarak ıncelenmesı sonucu ortaya atıldığı konusunaa Aras'ın sözlennde herhangı bır verıye rastlanmamaktadır Bunun aksıne, Aras'ın yukanda bıldırdtğımızsözlennın devamı Aras'ın bu bıldınsının sıyasal amaçlı bır tyı ntyet göstensı olarak değerlendmlmesını olanaklı kılmaktadır Zıra, T. Ruştü Aras sözlenm aynen şöyle sürdürmüştür "Bu münasebetle yeni Türkiye Cumhunyeti'nin siyasettnin bir vasfını da tekrar kaydettnek istertm: Kemümiz için ıyı gördüğümüzu dostUmmız için de iyi görmek ve hakkımızda nareva telakki ettiğimiz her şeyı yalnız dostlanmız içın değiL fakat hiçbir devlet hakkmda temenni etmemek." YUNAN GÖRÜŞÜ GBÇERLİ OLABİLİR Mt? Hukuksal açıdan anlamı tartışmalı böyle bır bıldınnm tek taraflı bır hukuksal ışlem olarak Yunanıstan lehıne haklar doğurabılmesı ıçm bunun başka verılerle de desteklenmesı gerekmektedır Zıra, uluslararası yargı kararlan, bır devlet lehıne tek taraflı hukuksal ışlemler aracılığıyla bır hakkın doğabılmesı ıçm ılgılı taraflann aynı yönde açık, kesm ve tstıkrarh bır davranış ıçınde bulunmalan gerektığım kabul etmektedır Nıtekım, Uluslararası Adalet Dıvam, Mınguıers ve Ecrehous adalan davasına ılışkın 17.11.1953 tanhlı karannda, anılan adalann Fnmsa'ya karşı tngıltere'ye aıt olduğuna karar venrken Fransa'nın bu konudakı tutarsız ve ıstıkrarsız davranışlan dıvanın gerekçelerınden bırı olmuştur (7) Oysa sorun, belırtılen açıdan ıncelendığınde, en başta Türkiye, T Ruştü Aras'ın sözlenne Yunanıstan tarafından venlmeye çalışılan anlamı doğrulayacak bır tutum ıçınde olmamıştır. Nıtekım Türkıye'nın bugünkü görüşü de bunun aksmı göstermektedır Ama, bundan daha da önemlısı, Yunanıstan da Lımm'nın askerleştmlmesı ve sılahlandmlması konusunaa her zaman tutarlı ve ıstıkrarlı bır davranış ıçınde görünmemektedır. Zıra, bırkaç gün önce TÜrk basımnda yer alan 1969 tanhlı bır Yunan notasmdan anlaşüacağı gıbu Yunanıstan, Lımnı ayırımı yapmadan ve Ege'dekı Yunan adalanmn tümü ıle ılgılı olarak, herhangı bır askerleştırmeye ve sılahlandırmaya gıtmedığını ve anlaşmalanna bağlı kaldığını bıldırmek suretıyle, o tanhlerde Lımnı'ye ılışkın herhangı bır özel yetkı ıddıasında bulunmamıştır Montreux Sözlesmesı ıle ılgılı yukanda behrttığımız verıler karşısında salt bu sözleşmeye dayanan Yunan ıddıalanmn hukuksal geçerlılıklermın tartışmalı olduğu açıktır Buna karŞilık, Lozan Barış Antlaşması'mn 12 maddesı yürürlükte olduğuna göre bu maddede öngörüldüğu gıbı Lımm'nın askerden ve sılahtan anndınlmış statusünün sürdüğünü bıldırmek, hukuksal açıdan yadsmmayacaktır Bu hukuksal tartışmalar nedemyle olsa gerek kı, Yunanıstan bırkaç yıldan berı Lımnı'yı NATO asken planlaması ve manevralan ıçıne sokmak suretıyle askerleştırme ve sılahlandırma gınşımlenm, en azından NATO üyesı devletlerce ve başarabüırse Türkiye tarafından da tanınan bır hukuksallaştırma denemesı ıçındedır Oysa, bu gınşımlenn amacı NATO manevralan ya da savunma planlamasım çoktan aşmakta ve Lımm'nın Turkıye'ye karşı sılahlandınlmasınm sağlanması olmaktadır Bunu da büyuk bır olasılıkla 10 Şubat 1947'de ttalya ve Yunanıstan dahü, müttefıkler arasında yapılan barış anlaşması ıle sılahtan ve askerden anndınlmış statülerı kabul edılen ötekı adaların ve Lozan Barış Antlaşması'mn 13 maddesı ıle askerden anndırılan adaların sılahlanması ızleyecektır Zıra, daha şımdıden Yunan yazarlar bu adalann statüsüne ılışkın olarak temel koşullann değıştığım ve rebus sıc stantıbus ılkesı gereğınce bunların sılahlandınlabıleceğını ılen surmeye başlamışlardır Yönetıcılerımızın ve dıplomatlanmızın bu konuda hukuksal ya da sıyasal açıdan Turkıye'yı zor durumlara sokacak söz ve gınşımlerde bulunmamaya özen göstermelerı Türkıye'nın meşru çıkarlan bakımından çok önemlıdır (1) Bkz. Seha L Meray <çev) Lovın Bari} Konfemnst Tuıanaklar Belgeler Ankara, SBFyayını, takım II. cüt 2, 1973. s.6. (2) Aynı yapıt, s. 60. (îi Bkz. Seha L Meray ve Osman Olcay (çev) Montreux Boğazlar Konferansı, Tktanaklar, Belgeler, Ankara, SBF yayını, 1976, s. 461 (4) Bkz aynı yapıl, s. 476 (5) Orneitn, Yunan Dışışlerı Bakanltğı Hukuk Danışmanı EconomUtt bır makalesınde Ozeilıkle bu venler üzenn de durmakıadır Bkz. "La preltndue obhgetıon dt demilitarisatton de Vtte de Lımnos" Revue He/lenıçue de droıl ınUmatıonal, 1981, s. 715 (6) TBMM Zabıl Cendest. all 12, devre V 81 lnıkad, 317J936 Cuma, s. 309 (7) CU Recueıl. 1953. s. 47 ve devamı. Kıbrıs için destek arayışı Dışışlerı Bakam Vahıt Halefoğlu, dun TBMM'de yaptığı konuşmada, tfstu kapalı bır şekılde Kuzey Kıbns Turk Cumhurıyetı'run tanınması gereğını gündeme getırdı Kıbnslı Rumlann BM Genel Sekreten'nın son belgesını reddederek uzlaşma ıstemedıklennı ortaya koyduklan nı anlatan Halefoğlu "lîluslararası camıa adadakı ıkı halka ve yonetıme uvgulamada adıl ve eşıl dmranmadıkça tunanısten'ın ve Kıbns Rumlan'nın kalıcı bır çozume razı olabıleceklennı tasavvur etmek mumkun değüdir" dedı Halefoğlu'nun konuşmasında "KKTC'ye de eşit davranılması" gereğını vurgulaması, dıplomatık bır dılle "tanınma" mesajını hıssettırdığı şeklınde yorumlandı ANKARA, (Cumhuriyet Bnrosu) tzmır Bağımsız Mılletvekılı Ruştu Şardag ve arkadaşlannca verılen ve hukumetın KKTC ıle ügüı pohtıkası hakkında genel goruşme açıklamasını ısteyen onergelen ANAP'hlann oylan>la reddedildi TBMWTnin dunkü birleşiminde, gündem dışı söz alan Dışişleri Bakam Vahit Halefoğlu, Kıbrısh Rumlann Perez de Cuellar'ın önerılerıni reddettiklerini belirterek, "Uluslararası camıa, adadaki iki halka eşit davranmadıkça, Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarının kalıcı çözüme razı olabıleceklerini tasavvur etmek mumkun değildir" dedi. TBMM'de hükümetin KKTC ile ilgili politikası konusunda genel görüşme açılması isteğiyle verilen önerge ANAP'hlann oylanyla reddedildi. Halefoğlu, "ArOk, konuvla ılgılenen butun devletlenn bu gerçeklen ıdrak etmelen bır zanıret halıne gelmıştır" dedıkten sonra şu değerlendırmeyı vaptı "Kıbns Rumlannın adada kalıcı bır çozume yanaşmamalarının sebebı açıktır. Çunku kendılennı bo\le bır çozum aramaya sevkedecek herhangı bır siyası veya ıktısadı sebep mevcut degıldir. Çunku Kıbrıs'ta anayasavı çığneyerek, Turklen devlet ıdaresınden zorla uzaklaştırarak gaspetbklen ıkudan jenıden Turklerle pa>laşmak ıstememekledırler. Çunku Kıbns'a vonelık yardınüann tumune ve dıger ıktısadı irakânlara sahip çıkarak ulaştıklan refah seviyesini Turklerle paylaşmak ıstememektedırler. Hepsınden önemlısı Kıbns Turklennı kendılen ıle eşit haklara sahıp, devlel ıdaresınde eşit soz hakkına sahıp ortaklar olarak gormek ıstememektedırler. İşte butun bu nedenlerle uluslararası camıa adadakı ıkı halka ve >onetıme uvgulamada adıl \e esıt davranmadıkça Yunanıstan'ın ve Kıbns Rumlarının kalıcı bır çozume razı olabıleceklennı tasavvur etmek mumkun degıldır" Vahıt Halefoğlu, Papandreu nun Dedeağaç'ta yaptığı konuşmada Kıbns sorunuyla ılgılı ola rak sarfettığı sözlerı de yanıtladı Bakan, Papandreu'nun butun Turk askerlennın çekılmesını ve Kıbrıs Turklennın guvenlığmın Rumlann ınsafına terkedılmesı nı ıstedığını anlatarak, "Böyle bir teklifle ortaya çıkmak sagduyuyu hafife almaktır" dedı ve şoy le devam ettı "Bir kere daha tekrar edıyorum, Yunanıstan ve Rumlar bu hayalı gerçekleştırmek fırsatmı hıçbır zaman bulamayacaklardır ve Turkıye adadakı etkılı ve fiıli garantisınden asla vazgeçmejecektir. Yunanistan Başbakanı 1963'de ve 196Tde Turklere karşı silah kullanarak, zor kullanarak elde edemedıklerını şımdı masa başında sağlamaya calısıyor. Turkıve'mn bu taleplen cıddıve alması mumkun degıldır" Halefoğlu, açıklamaları sırasında Kıbns Rum yönetımının BM Genel Sekreten Perez de Cuellar'ın son belgesıne verdığı ya nıtın önerılerın reddı anlamına geldığı hususunda "kuşku bulunmadığını" da vurguladı Halefoğlu, "Kıbns meselesınde vanlan bu aşamada, Yunanistan'ın ve Kıbrıs Rumlarının tutumunu hıç kımsenın makul veya uzlaşıcı olarak takdım etmesı imkânı kalmamıştır. Yapıcı ve sorumlu bır tutum ızleven Kıb nslı Turkler üe Yunanıstan'ın telkıni ile butun banş çabalannı baltala>an Kıbnslı Rumlann terazının avnı kefesıne konulması kabıl defildır" dedı Halefoğl»» bazı Kıbrıs Rum gazetelerıfıın "Turklerin bir zafer kazandığından" söz ederek, kendı hderlerını becerısızlıkle suçladıkiarını da hatırlattı önerge uzennde HDP gnıbu nun göruşlerını açıklayan Trabzan Mılletvekılı Osman Bahadır, hukumetın Kıbrıs konusundakı polıtıkasının yetersız olduğunu belırttı ve "Hukumetın sıstemli bır dış politikası da >oktur. Dış politika Başbakan Ozal'ın duşuncelenne göre şekil almaktadır" dedı Bahadır, hukumetın Kıbns konusundakı ızledığı polıtıkayı çekıngen olarak değerlendırdı ve bu çekıngen polıtıka nedemyle KKTC'nın dun yada yetennce tanınmadığını bıldırdı ANAP adına konuşan Fehmi Çelıkbaş, hukumetın dış polıtıkada başanh olduğunu savunarak, "Hukumet Kıbrıs mevzuunu mıllı bır politika olarak gormektedır Bunu mıllı politika olmaktan çıkartmamaya azamı gayret gostermektedir" dedı önerge sahıbı Ruştu Şardag, Kıbns'la ılgılı olarak hukumetın tutarlı bır pohtıka ızlemedığıne gevşek tutumu nedemyle Ege adalanmn Yunanıstan tarafından sılahlandınldığım anlattı Şardag, "Sayın Ozal Kıbns diye bir sorun olduğunu unutmuşluktan mı gelıjor. Sayın Başbakan'ımızın Kıpnyanu ıle Papandreu'nun sık sık yaptıklan diyalog ve baglantıdan etkelenmesinı dılı>onım. tnanmak ıstıvorum sa\ın Ozal bır gun Yunan polıtikacılanna gosterdiğı nezaket, ilgi ve jestlerinı bırakarak yavnı vatana da eğüecektır" dıve konuştu Daha sonra TBMM Genel Kunılu'nda lzmır Bağımsız Mılletvekılı Ruştu Şardag ve arkadaşlannca verılen hukumetın Kuzey Kıbns Turk Cumhurıyetı ıle ılgılı pobtıkası konusunda genel görüşme açılması yolunda kı önerge ANAP'lılann oylanyla reddedıldı Dışışlen Bakam, konuşmasında bu çerçevede Kıbnslı Rumlann KKTC'ye uyguladıkları ambargonun kaldırıiması çağnsında da bulundu, ve "Kıbnslı Rumlann adada yaşavan Ttırklen iktısaden zayıfla(ma>ı ve onlann dış dunya ıle temaslarını guçleştirmevı amaçtayan ambargo tedbırlennı etkısız kılmak uluslararası camıa açısından bır zanıret halıne gelmiştır" dedı Halefoğlu, sözlenne devamla şunları söyledı "Yunanıstan ve Kıbns Rumlan bır yandan Kıbns meselesının çozumunu ımkânsi7 hale getirmek ıçın her çareye başvuracaklar, bır yandan da onlann vuzunden ortaya çıkan çozumsuzluk dummunu bahane ederek Kıbns Turklennın medenı alem içınde yaşama, gelişme ve dunya ıle lemas etme ımkânlannı engellemeye çalısacaklar ve butun dunyanın da bu ışle kendılenne yardımcı olmalannı bekle>ecekler. Bu mumkun degıldır Bu tulumda ısrar etmek medenı dunvada yaşayan ınsanlann sagdu>usunu cıddıye almamak demektir" Washmgton'da başlayan "Yüksek Düzeylı Istışare foptantılan"nın Türkıye'nın dığer ülkelerle oluşturduğu "Karma Ekonomık Komısyon"lara benzer ışlev yerıne getırmesı amaçlamyor. WASHINGTON, (a.a.) Türkiye ıle ABD arasında tıcaretın arttınlarak, yem boyutlar kazandınlması amacıyla duzenlenen "yuksek duzeyli ekonomık ıstisare toplantıları" dun Washıngton'da başladı tkı ülke arasında, ekonomık ışbırlığı alanında gerçekleştuılen en yuksek düzeylı görüşme nıtelığmdekı toplantılarda, ekonomık ılışkıler kapsarnlı bır şekıl de ele ahnacak Toplantıya katılan Türk ve ABD'U burokratlar, ekonomık ılışkılenn şımdı kı du ABD ile ticaret zirvesi rumu ıle aksayan yönlennı karşılıklı olarak ortaya koyacaklar ve tıcaretın gelıştınlmesme ılışkın önerılerıni açıklayacaklar Ekonomık ıstisare toplantısında Türkiye, Hazıne ve Dış Tıcaret Musteşarı Ekrem Pakdemırli başkanlığında bır heyetle temsıl edüıyor Heyette, Dışışlerı Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Asula, DPT Müsteşar Yardımcısı Bulent Ozturkmen, Llaştırma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Aydın Bolay, Merkez Bankası Başkan Yardımcısı tbra hım Kurt ıle Hazıne ve Dış Ticaret Musteşarlığı lhracat Genel Müduru Uğur Ercan bulunuyor ABD de toplantıya ust duzeyde yedı kışılık heyetle katılıyor Turkıye ve ABD arasındakı "yuksek düzeylı ekonomık istişare toplanülan"nın, Türkıye'nın ötekı ülkelerle oluşturduğu 'Karma Ekonomık Komıs>on"lara benzer bır ışlevı yerıne getırmesı planlanıyor Taraflann ılışkılenn karşıhklî gelıştırılmesı yolundakı çabalarda uyum ıçınde olması ve sonuçlann beklentıler doğrultusunda gerçekleşmesı halınde, aynı duzeyde goruşmelere sureklılık kazandırılması ve her yıl bır ulkede dönuşumlu olarak yapılması öngöruluyor 528 66 29 512 05 05 412 GALERİLER CERCEVE RJtRANSAttr Am FLORANSA ÇERÇEVE BIR ARSLANLI KORNİŞ Vsrak Kanşıiı Antik Tlpte Çerçeveler Te\ 133 06 19 527 40 06 526 89 33 m FUMAUMır AEDPA uuı uiiRisı Salıh Acar Avnı Atbaş Caııt Atmaca Cıhat Burak Alı Demır Gurdal Duyar Leyla Gams^ Necdct Kalay Fıkret KoKerdı Gurol Sozen Selım Turan Burhan Uygur Adnan Varınca FLORANSA ANTIK VARAKLI TABLO ÇERÇEVELERİ FLORANSA TÎPİ PATİNE OVAL ÇERÇEVELİ AYNALAR MODERN RESİM ÇERÇEVELERİ VE PROFİL SANAYİÎ Adres Te$vıkıye Ihlamuı Yolu No ] FLORAMSA iTeşvık.ye Cartıu Arkası) Isl Tel 1330619 5274006 5268<»33 Telex 22627 ISTC TR 547 ASLANLI KORNIŞ SANAYII LIMITED ŞIRKETI kuruluşudur KURULUŞUDUR 40 YILLIK TECRÜBE UZMAN KADRO Tel 133 06 19 527 40 06 526 89 33 a 3g 'Türkiye Harpoon fuzelerini yerleştiremez9 ŞTELYO BERBERAKİS ATİNA Yunanıstan Savunma Bakam Yannıs Haralambopulos, Turkı>e'nın Ege sahıllerıne "Harpoon" fuzeîen yerleştırılmesı ısteğıne karşı çıkacaklannı soyledı NATO Sav unma Bakanları toplantısına katılmak uzere Bruksel'e hareketınden once bır demeç veren Haralambopulos, toplantıda bu konu gündeme gelırse, Yunamstan'ın "veto" hak kını kullanacağını belırttı Yunanıstan Savunma Bakam, ulkesının Turkı>e tarafından surekh tehdıt altmda tutulduğu yolundakı ıddıaları tekrarlayarak, bu çerçevede, Ege'dekı Yunan adalanmn karşısında bulunan Turk denız uslerıne soz konusu fuzelenn yerleştırılmesıne karşı çıkılacağmı belirterek, Savunma Bakanları toplantısında alınacak kararın "o> birlığıvle" kabul edılmesı gerektığım, ancak Yunanıstan'ın buna katılmayacağı m söyledı Haralambopulos, bununla bırhkte Türkıye'nın Kara denız kıyılanna bu fuzelenn yerleştırılmesıne bır dıyeceklerı olmadığını sözlenne ekledı Bu arada Yunan basını, NA TO'nun bu konuda alacağı tav rın ne olacağını Genel Sekreter Lord Carnngton'un Atına zıya retınde edındığı ızlenımlere bağlı bulunduğunu belırtıyor Yunanistan Savunma Bakam: İ Çerçevede yeni dizaynlar lel 133 06 19 527 40 06 526 89 33 C f v K T PASA CAO 376 BEBEK 165 74 96 KARMA SERGİ Cevat Dereb Alı Çetebı Şefık Bursab 20 Nun lycm Cıhat Buıak Nedım Gunsur I1M11M arau jcıkta Mayıs 31 Mayıs Mustafa Esırkuş Tuıan Erol Yaşar Yenıceb Avnı Arbas BATİK Tel 1<J3 ^7 2â Ogrenmek ısteyen herkes başvurabıhr Valıkonağı Oad Pasaı 85 Tel 140 72 81 Karma Resım Sergısı Bjrhan Uygur Ekrem Kuter Muhsın Kut Muzaffer Akyol Unsal Toker Vusuf Katıpoğlu 358 50 29 GALERl|Sl LEBRIZ NA2MI YILMAZ 1 Wf • T U * II 4 GALERİVEPA SMUT DESTEK CIHVIALI Sinü Calerısı ORHAN TAYLAN Resım Sergısı 1031 Mayıs Eytam Csd No 16 Açıkhava Ap Nlfantaşı Tel 1402282 1410984 KAPTAN HEYAMOLA (Ozcan Onur) 146 t3 54 KARMA SER6I 15 Mayıs 5 Sakay k b 45 4 Nısantas IST | 148 31 65 ftımel C«l Bauıa *pt Kr 2 Veı» Majjz» ustu OSMANBfı Te 146 48 59 ElcktronHı Peırtur Stıgısı 29 Nisan 24 Mays Limni çıkmazı HASAN ESAT IŞDt Lımnı konusunda tanık olunan gelışmeler Ege'dekı hak ve sonımluluklarımızı güvenceye almadan Yunanıstan 'ın NA TO asken örgutüne dönuşüne "evet" dememızm ne kadar yanlış olduğunu daha da açık şekılde ortaya koymaktadır 1983'de o dönemın NATO Genel Sekreten Luns, Lımnı üzenndekı anlaşmazlık ortaya çıkttğında, "Yunan tebliğinde Limni adasından soz edumiyor"demıştı. Bu bırbakıma, dolaylı şekılde de olsa, Lımnı adasımn sılahlandınlmamasının kural olduğunu söylemektı Fakat daha o zaman NA TO asken karargâhımn ve Amenkan Kuvvetlen Avnıpa kumandanı şapkasım da taşıyan General Rogers'ın Lımm'nın sılahlandınlmasmdan ve tatbıkatlara alınmasından yana olduklan bellı olmuştu Türk hukümetı bütün uyanlara karşın bunu görmezlıkten gelmeyı yeğledı. Daha sonra. Luns'un yennı alan Lord Car~ rington da Lımnı konusunda Yunan göruşü lehıne bır adım attı. "Limni konusunda iki gorus karşılaşmaktadır, NATO vaziyet alamaz" dedı Bu sözler aslında NA TO'dakı 30 yıllık bır uygulamayı yıkıyordu, aleyhımıze bır gelışme ıdı Fakat Türk hukumetı yem Genel Sekreter'ın açıkça Lımnı sılahlandırılabılır dememesını kendı ıçın bır başan kabul ettı ve hatta "MUüpoMkamızt NATO'ya kabul ettirdik" dıye övündu Lımnı'den ayrı olarak Ege'dekı dığer Yunan adalanmn da sılahlandmlması yolu ıle Ege'de yem bır savunma hattı oluşıuruiması fikn gündeme getınldı NA TO Asken Komutanlığı'nın ve Pentagon'un bu görüşü destekledıklen anlaşıldı. Bu da aleyhımıze bır gelışme ıdı Turk hukumetı bu olumsuz gelışmenın de uzerınde durmak gereğı duymadı Oysa konu doğrudan ulusalguvenlığımız ıle ılgılı ıdı Ege'dekı söz konusu Yunan adalanmn sılahlandınlması uluslararası anlaşmalarla yasaklanmıştı ve NATO'da, yukanda da belırtıldığı gıbı, uygulama, 30 yüdır bu adaların sılahlandınlamayacağı ılkesme dayanmakta ıdı. Turk hükümetımn bu gelışmeye büyuk tepkı göstermesı, hatta "Bu adalar silahlandırümamaları koşuhı ile Yunanistan 'a aittir, bizce NA TO guvenUği açısmdan da zorunlu değüdir, ama bu açıdan zorunlu olduğu kabul edilse bile, bu gerçeklestiribneden once bunlardan hangüerintn Türkıye'nin kontrolune venleceğı uzerinde mutabık kalmak gerekır" demesı doğru olurdu Burada da Yunan hukumetı ıstedığını elde edemedı dedık, konuyu kapanmış addettık, sevındık, hatta "gorüşumüz kabul edildi" dıye övtinmeye kalktık Görülüyor kı NA TO asken karargâhımn, Amenkan makamlarımn Ege sorunlarında Türkiye zaranna Yunan hukumetmı desteklemesı yem değüdir Eskıden bunu çok açık yapmak ıstemezlerdı Şımdı, artık anlaşılıyor kı, bunda bıle sakmca görmuyorlar. Turk hukumetmm Ege'de yanlış bır polıtıka ızlemış olduğu saklanamaz hale gelmıştır Bu durumda hayıflanmak yetmez, söylemek yetmez 1AHİT BÜYÜKİŞÜYEN Çevre Sorunkırı 26Nison 21 Mayıs Gaıc Pa:aı Po'artes dıs»™*1 fıe>9un 11 0& 19 30 aras a ç * t ı AudıoVıîuoi ton tım pfogramı heıgun saor 17 3Cdoa» TE M SANAT G A t E R t S l UMTr SANKT ATILLA TOS Resım Sergısı 322 Mayts tetıkla Ck" Pas^Cahce >anı T° ,cs C k n w ı Vapuır n Kal ı NOSTALJI KartpMtal BİLSAK SıraseMler Sodancı sok 7 GALERI İLANLA.RI HER GUN BU KOSEDE KuyulubOSton Sok 44/2 Nışantaşı fel 147 08 99,147 97 5 Teielon 1İ7 96 33 SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇJ ELEKTRİK DAGlTIM M Ü E S S E S E MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİLDİRİLMİŞTİR Enerjı ve Tabu Kaynaklar Bakanlığı'nın 11 Mart 1982 gün ve 1640562904 sayıh müsaadelenne dayanarak SOkymanıye Küçükpazar, Tahtakale semtlennde 110 volt olan şebeke genlımı 28 Mayıs 1986 tanhınde 220 volta çevnlecegınden bu ışlem sırasında can ve mal emnıyetı korunması ve ışın aksatılmadan gerçekleştınlebılmesı ıçın aşağıda bebrtılen hususlaıa uyulması önemle nca olunuı 1 Genlımı değışecek abonelenmızın tUmüne tebhgat yapılmış ve sayaçları 220 voltluk sayaçlarla degışunlmışur Ancak herhangı bır yanlıslıga meydan vermemek amaa ıle genlımı değıştınlecek abonderuı dektngı 2122 Mayıs 1986günü saat 10 00'da ve 19 50'de 10 ar dakıka süre ıle kesılerek kontrol yapılacaktır Bu kontrol kesınulerde cereyanı kesıldıgı halde önce sayaclan degışürümemış bulunan Süleymanıye Mımar Sman Cad Mehmet Paşa Yokuşu, Fetva Yokuşu Sarı Beyazıt Cad İmaret Sabunhanesı Sok KOçUk Pazar Haa KadınCad Tahtakale Cad Uzun Çarşı Cad Hasırcılar Cad Kutucular Cad Kantarcılar Cad ve bu caddelere bağlı tüm sokaklarda 110 volt olan abonelenmızın tstanbul şubemıze en kısa sürede şahsen başvurmalan gerekmektedır 2 Genhm degışıklığınden bır gun önce 27 Mayıs 1986 günü TRT kanalı ıle son bır haurlatma yapılacaktır 28 Mayıs 1986 günü saat 9'dan ıtıbaren abonelenmızın gerekh hazırlıklan yapmalan cıhaz ve tesısatlarını değıştırmelerı ıçm elektrığı kesılecek ve aynı gün saat 13 0015 00 arası 220 volt olarak tekrar venlecektır Bu ıtıbarla abonelenmızın 28 Mayıs 1986 gılnü saat 13 00'e kadar daha önce yanh olarak kendılenne teblığ edılen hazırhklanm tamamlamış olmalan gerekbdır Aksı lakdırde elektnğın 220 volt olarak venlmesınden doğacak kaza ve hasarlaıdan müessesemız sorumlu olmayacaktır 3 Yapılacak ışler hakkmda herhangı bır tereddüt hasıl olduğu takdırde lstanbul koordmatörluğüne basvurmalıdır BAŞVURULACAK TELEFONLAR: 526 62 74 (S hal) 522 56 91 527 38 81 Basın 19901 BEYKOZ TAPULAMA HÂKtMLİĞt'NDEN Dosya No 1973/184 Davacılar Orman Bölge Şeflığı ve Emıne Kadıoğlu mırasçılan tarafından davaular Fatma, Zehra, Hüseyın, Azız Veznecı, Hamdı özüpek, M Lütfu, Emıne Demırdüek, Melek Gözütok, Ahmet Gözütok, Gülsen Toprakçı, Gulten Güner, Davut Gözütok, Ayşe H Kocatepe ve Sanıye Fatma aleyhlenne açılan tapulama tespıtıne ıtıraz davasının dunışması sonunda Beykoz Bozhane köyu, köy cıvan mevknnde kaın 5300 m1 alarundakı bahçelı ıkı evın tapulamaca 4/24'ünün Mehmet kızı Fatma, 8/24'ünün Mehmet oglu Hüseyın, 8/24'ünün Mehmet kızı Zehra, 1/24'ünün Keskın Mehmet oğlu Hüseyın, 3/24'ünün Veznecı Azız Ağa adına tahdıd ve tesbıtımn yapıldığı, davaya konu teskıl eden S pafta 23S parsel sayılı yenn kısmen orman tahdıdı ıçınde kısmen dı1 şında kaldığı 4736 m alanındakı kısmın orman tahdıdı ıçınde kaldığından 766/46 sayıh kanun gereğınce orman tahdıdııun kayıtlı 1 bulunduğu bırlıgın tapu kütuğüne aktarılmasına, S64 m alanındakı kısmın orman tahdıdı dışında bulunduğundan aynı parsel nosu üe Emıne Kadıoğlu mırasçılan tsmaıl Kadıoğlu, Zıayettın Kadıoğlu, Cemal Kadıoğlu ve Kemal Kadıoğlu adına Bakırköy 1 Sulh Hukuk Mahkemesı'mn 1976/83221 sayılı veraset ılanunda belırtıldığı hısselen oramnda tapuya tescılıne davaya konu teşkıl eden komısvon karannda dosyada mevcut (A) harfi üe göstenlen bınanın orman tahdıdı dışında bulunduğundan kargır evın Resul oğlu Zıayeddın Kadıoğlu'na aıt olduğuna daır beyanlar hanesıne şerh venlmesıne, mahkemece 16 5 1969 tarıh ve 1973/184 esas ve 1979/21 karar sayı h ılam Yargıtay 7 Hukuk Daıresı'nde onanarak gelrnış oldugundan yukanda adlan yazılı davahlara ışbu yargıtay onama ılarnı ılanen teb hğ olunur 25 4 1986 Basın 19590 Genelkurmay'da Türk^ıınan ilişkileri için seminer ANKARA, (a.a.) Genelkurmay Asken Tarıh ve Stratejık Etut Başkanlığı'nca duzenlenen uçuncu asken tanh semınen, bugun Ankara Orduevı Salonu'nda başlayacak Semınerın bu yılkı konusu "Tanh boyunca TurkYunan üişkileri". Uçuncu tanh semınerıne toplam 24 bıldırı sunulacak Senıınerde, başlangıcından 20 Temmuz 1974 tanhıne kadarkı dönemı kapsayan TurkYunan ılışkılerı ele alınacak Aynca, Hellen. Grek. ton. Yunan megaloıdea ve benzen kavramlar tartışüacak Semınerın açılışında, öğretmen Albay Dr Yucel Aktar, "Yunanistan'ın Osmanlı Devletı ve Turkıye Cumhunyetı'ne yonelik gdeneksel polıtikasında temel yaklaşımlar" başlığıyla TurkYunan ıhşkılerının genel bır değerlendırmesmı yapacak Dr. ERDAL ATABEK Hastalannı kabule başlamıştır Bahanye Cad 96/3 Kadıköy Tel 358 23 22336 04 49