19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER si, son 80 yıl içinde üçüncü seçmecilik dönemine mi giriyor? Bilindiği gibi Birinci L'lusal Mımarı 19. yüzyıl sonu ile 1930'lara uzanan dönemi içerir. İkinci Ulusal Mimari 19401950 yıllan arasındaki mimarimizi etkilemiştir. Bu akımlann çıkışmdaki nedenler ayn ayndır. Birintisinde, o günün politik yapısına koşut olarak eski OsmanlıSelçuk yapıtlannın mimari dekoratif öğeleri yeni binalann biçimlenişinde egemen olmuş, ikincisinde Cumhunyet mimarisine bilimsel bir kışılık kazandrrmak amacıyla ve 19301940 yıllan arasında Turkiye'deki Avrupa mimarisinin etkisine bir tepki olarak, özellikle TurkOsmanlı sivil mimari ornekleri mimari biçimlenmede esas olmuştur. Her iki seçmecilik doneminde de, çıkış noktalan farklı da olsa, eskiyi anımsatma geçerli olmuştur. Ancak bu dönemler hiç bir zaman kendilerinden sonraki donemlere yön verememiştir. Bunun, kanımca başlıca nedeni, salt biçimin ağırlık kazanması ve bu biçimin mimariyi oluşturan öteki oğelerle bağıntısının günun rasyonelliğiyle bağdaşamamasıdır. A>nca bu biçimcilik, Birinci Ulusal mimande yeni kurulan Türkiye Cumhuriyetinin ilkelenyle de ters düşmüştur. ikinci Ulusal Mimarlıkta bu anlamda bir durum izlenmemekle birlikte. 19301940 yıllarında yabana mımarlarla ağırlık kazanan Avrupa mimarlığı ve genç Türkiye mimarlannın çeşitli nedenlerle bu ağırlığa karşı koymaları Türk mimarlığının gelişimini nesnel verilerden uzaklaştırmıştu. Genç Turk mimarlanna iş bulrna, kendilerine olan güvenlerini arttırma endişesi gibi nesnel, ekonomık ve nitel amaçlar ikinci Ulusal Mimarinin çıkış nedenleri arasındadır. Goruldüğu gibi, bazen politik, bazen ekonomik nedenler mimarlıkta ağırlık kazanarak, mimari yapıtlann biçimlenmesini etkiler. Dolayısıyla mimarlık bir kultur sorunudur. SONUÇ "Günümuz mimarisi uçüncü seçmecilik dönemine mi giriyor" endişesinı dile getirirken "acaba günıimüzdeki sosyoekonomik politikalar bizî salt eski yapıtlann simgesel özelliklerine mi gotüniyor!" gerçeği ve "yoksa bu davranış biçimi, bizi çağdaş olmayan bir yola mı >öneitiyor?" sorusu aklımıza geliyor. Çevre duzenlemesinin en onemli oğesi olan mimarlığı bu gozle değerlendirmek, kanımca her aydının görev idir. Salt, "oh ne gıizel, bazı çöpliiklerden kurtulduk" dıye, her yapılan fiziksel duzenlemeyi onaylarsak acaba gerçek bir Batılı olabilir miyiz? Çevresıne kritik gözle bakan ve toplumun eğitimini kendi öz çıkarlarına yeğleyen kişi gerçek aydındır. Özellikle, bu günlerde tstanbul'umuza bu anlamda yardım etmek ve Türkiye mimarlığını üçüncu seçmecilik tehlikesinden kurtarmak gerek. Değer sistemi, bir mimarlık urünunün ortaya çıkışmdaki her turlu amacı içerir. Mimari urunle ilgili bir değer sisteminde temel oğeler; taşıyıcı sistem, fonksiyon, ekonomi ve estetiktir. Bu öğelerın birbirleriyle etkileşimi çağıDeğer sistemi bir mimarlık ürününün ortaya çıkışmdaki her türlü amacı mıza uygun yapılamazsa, ya da özellikle estetiğin dili olan biçim içerir. Mimari ürünle ilgili bir değer sisteminde temel ögeler, taşıyıcı köhne, şoven ve günlük politikasistem, fonksiyon, ekonomi ve estetikîir. Bu ögelerin birbirleriyle lara dayanır ya da kısıtlı kuitur eîkileşimi çağımıza uygun yapılamazsa, ya da özellikle estetiğin dili olan birikiminden kaynaklanan hoşbiçim köhne, şoven ve günlük politikalara dayanır ya da kısıtlı külîür gorüsüzlukle çağdaşhktan uzaklaşırsa, biçimin yukarıda birikiminden kaynaklanan hoşgörüsüzlükle çağdaşhktan uzaklaşırsa değinilen temel ögelerle olan babiçimin yukarıda değinilen temel ögelerle olan bağlantısı da çağdaş olamaz. ğıntısı da çağdaş olamaz. Burada, anımsatıimasında buyuk >arar gordüğümüz, Atatürk'ün şu sozlerini unutmamahyız: Son gunlerde hepimizin izledı mak, ulkemizde mimarlık ala daki değerler urunü biçimlendir"Dünyada her şey için, madği gibi Türkiye mimarisi yeni bir nında eğitimciliğin ne kadar bü diğinden, bu değerlerin "yanlış" de ile ilgili işler için, fizikotesi işolması, her zaman urunün de seçmecilik dönemine giriyor. Bir yuk bir sorumluluk taşıdığının ler için. yaşam için, başan için en yanlış olması sonucunu getirır. kamu yetkilisi rahatlıkla "Bun en guzel kanıtıdır. Öğrencinin gerçek önder bilimdir. tekniktir. Ne var ki "dogru" bir değer sisdan böyle bu yörede Osmanlı yaratıcı gucunü "doğru"ya yöYalnız bilim ve teknigin yaşadımimarisine benzer yapılar yapı neltmek, ona bir sistem bütun temi de her zaman "dogru" bir gımız her dakikadaki evrelerinin sonuç getirmez. Ancak, bu dulacak artık" diyebiliyor. Yine bir lüğü içinde mimarlığın temel ilgelişmelerini kavramak ve ilerlerum "dogru" bir sonucun on koyetkili mi yoksa bir yetkili kurul kelerini vermek, her mimarlık melerini anında izlemek zorunşuludur. mu, bilmiyorum, Osmanlı done oğretim üyesinin amacı olmalılulugu vardır. Bin, iki bin binlermi mimarisinin çizgilerini taşı dır. Ancak bunu verirken öğrenGoruldüğu gibi, mimarlık ce yıl önceki bilim ve teknikle ilyormuş gibi görunen, ancak tam ciyi biçimsel kalıplarla boğmaürününün oluşumu salt bir sengili ilkeleri, kurallan, şu kadar bir "kitsch" olarak değerlendıri mak, onun yaratıcıhğının zenginbin yıl sonra oldugu gibi uygtılebilecek çeşmelerle İstanbul liğini gemlememek, kanımca, yi tez olgusu değil, sentezin veri tabanı olan değerlerin, sentez onlamaya kalkışrnak hiç kuşkusuz kentini suslediğini sanıyor. Ya ne her öğretim üyesinin üzerincesi analiz ve kararlarının bir işbilim ve teknigin içinde bulunbelli bir dönemin guzelim sağlam de titizlikle durması gereken bir mak degildir." (Atatürk'ün 22 levi (fonksiyonu) dir. O halde, binalanmn yerle bir edilmesine konu olmalıdır. Eylul 1924'te Samsun ili öğretmimarlıkta "dogru", iki alanda ve onların yerine Arap mimarimenleriyle yaptığı konuşma. açıklanabilir. Bu alanlardan bisini anımsatan mermer kaplama MİMARLIKTA DOĞRL' Hakimiyeti Milliye Gazetesi. ri analiz çalışmalanru kapsarken, lı yabancı banka binalannın ure KAVRAMI Bingol, Atatürk'ün Milli Eğitiöbüru sentez çalışmalannı içerir. tilmesine ne demeli?. Mimarlıkta "dognı" kavramı mimizle ilgili Düşünce ve BuyGerçekten öğretim uyesi ola ne anlatır? Önce mimari bir ürüYine yukardaki açıklamalardan rukları, Ankara, 1970, s.31) rak büyük çıkmazlar içindeyim... nün "doğru" olması, o urunden anlaşılabileceği gibi, değer sisteGenç zihinlere verilmek istenen beklenenin 'dogru" olmasıyla minin ortaya çıktığı analiz çalışÜÇÜNCÜ SEÇMECÜJGE Mİ? le, o genç zihinlerin eğitildiği or koşuttur. Başka bir deyişle, mi malan, mimarlık etkinliklerinde tamın farklılığının bilincinde ol mari ürünün ortaya konmasm ağırlık kazanmaktadır. Acaba Anadolu Turk mimari Mimarlığunızda Üçüncü Seçmecilik Dönemı ıttî? PENCERE 20 MA YIS 1986 Eden Pastora'nın Acıklı Öyküsü... 1940'larda Amerika Birieşik Devletleri'nde çok moda olan bir şarkının sözleri Nikaragua adındaki üç milyonluk küçük ülkenin çekiciliğine ilişkindir: Managua, Nikaragua Harika bir yer Kahve ve muz bol Üst&lik hava sıcak Şımank ve zengin Yankee'ler için Nikaragua, Amerika'nın güneşli arka bahçesiydi. Sermaye düzeninin patronlan bu küçük ülkenin kahvesine, muzuna ipotek, insanlarına da el koymuşlardı. 1912'de ABD deniz güçleti Nikaragua'ya çıkarak yapmadıklannı bırakmamışlardı. Halk direnişi de bu karanlık dönemde başladı. Gerillacı General Sandino tam yedi yıl Amerika'ya karşı savaştı. Sonunda öldürüldü. Vashington 30 yıl sonra Nikaragua'dan görünüşte çekilirken bu küçük ülkeyi Somoza ailesinin güdümüne bıraktı. Somoza'nın diktatöriüğü de kırk yıl sürdü. Ne var ki General Sandino'nun bayrağını taşıyan sandinist gerillalar ABD'ye dayanan karanlık rejimin ancak savaşla yıkılabileceğini biliyorlar ve halka dayanıyorlardı. İşte Eden Pastora adı bu savaşım sırasında duyuldu. Pastora, Somozistlere karşı sürdürülen kavganın parlak bir yıldızıydı. "Komutan Sıfır" adıyla ünlendi, Nikaragua sınırlannın ötesinde bile efsaneleşti. Pastora, Sandinistlerin başarısından sonra kurulan devrimci yönetimde Savunma Bakanlığı yaptı; ama, arkadaşlanyta arasında çıkan anlaşmazlık, onu yeniden dağlara sürükledi, "Komutan Sıfır" bir kez daha gerilla savaşının bayrağını açtı. Ne var ki bu kez olayın anlamı değişikti. • Kimi insan yalnız savaşmasını biliyor. Pastora bu türdendi. "Komutan Sıfır" bilınçsiz ve namuslu bir ahmaktı. Onun gibilerin yıldızı yalnız savaşlarda pariar, banşta sönerdi. Çünkü diktatöre karşı savaşırken yol açık, tutum belirgindi. Diktatör yıkıldıktan sonra ne olacaktı? Eden Pastora bu sorunun yanıtını bilemiyordu. Bilinçsizliğin karanlık kuyusundan bir türlü çıkamadığı için kışisel kurtuluşunu yeniden savaşmakta aradı. Diktatör Somoza'ya karşı savaşırken Eden Pastora'nın ardında Nikaragua'nın slyah ve kırmızı derilileriyle melez halkı vardı. Devrimci Sandinist yönetimine karşı savaşırken "Komutan Sıfır" yanında kimleri bulacaktı? ABD ile CIA'dan başkasını bulamayacaktı. Nitekim Eden Pastora'nın adı ihanet cephesiyie birlikte anılmaya başladı. "Komutan Sıfır" devrimciyken karşıdevrimciye, gerillayken kontrgerillaya dönüşmüştü. Hondurus'ta silahlandırılarak Nikaragua'nın devrimci yönetimine karşı kullanılan "kontralar" için ABD Başkanı Reagan, Kongre'den 100 milyon dolar ıstemış, amacına ulaşamamıştı. Nikaragua'nın demokratik yeni rejimıne karşı ABD'nin desteklediği kontgerilla birlikleri lanetle anılıyordu. Bunlar, CIA'nın bütün dünyada elinin altında bulundurduğu kiralık haydutlardı. Eden Pastora bilinçsizdi; ama namussuz değildi; bu hain(Arkası 10. Sayfada) Doç. Dr. METE TAPAN İTÜ. Mimarlık Fak. HESAPLASMA BURHAN ARPAD OKURLARDAN Açık Öğretim Fakültesi 4. stnıf öğrencisiyim. A.Ö.F. bizlere yüksek öğrenim yapma 14 Mayıs 1950 Olayı. Sınav giınü eyiüle alınsın •• Genç Türkiye Cumhuriyetinin kısa geçmişinde görülmemiş bir olay yasandı. Dortte bir yüzyıl tek bir partinin, daha doğrusu tek kişinin yönettiği Türkiye'de, yığınların oy çoğunluğuyla, ülkenin gidişi değişiverdi. Hem de hiç beklenmezken. San Francısco Antlaşmasını imzalamış bir ülke olan Türkiye'de, hiç değil bir görünüm olarak, demokratlaşmayı uygulamak zorunluğu vardı. 1946 seçimleri silik ve gönülsüz geçti. Fakat 194750 arası politika toplantılanna ve olaytara yığınların katılışı, ilgisi, tepkisi canlı, istekli ve anlamlıydı. Büyük olayı sezdiriyordu. Bayar ve arkadaşlan, uğradıkları her ilde, ilçede ve köylerde bir kurtarıcı gibi karşılanıyor, omuzlarda taşınıyoriardı. Oysa DP önderleri, yığının coşkulu temposuna ayak uyduramıyorlardı. Ya da ayak uydurmak istemiyorlardı. Yığınları kışkırtmaktan çok yatıştırmak isteyen bir görünümdeydiler. Zorunlu görev almış kişilerin isteksizliği ve gevşekliğiyle ülkeyi dolaşıyorlar, yığını kışkırtmaktan kaçınan demeçler veriyorlar. önemsiz sorunlan dile getiriyorlardı. Yol parasını kaldıracağız, hayvan vergisini almayacağız, köyünüze çeşme ve yol yapacağız, cigarayı ucuza alacaksınız gibilerden. Ne'var ki, yığın kararlıydı. Üç liralık yol parası için yorganı satılmış, candarmalar halkı zora çekmişlerdi. Hatta Senirkent'te koylünün ağzına gübre tıkadıkları yazılmıştı. ,,,Bayar ve arkaşlannın uğradtklan yerler "Yaşa, varoH" ses(ArkasılO. Sayfada) fırsatı verdiği için sevinçliydik fakat, son senede organizasyon bozukluklan hissedilir derecede kendini göstermeye başladı. Mart ayı sonlanna doğru girdiğimiz vize sınav sonuçlarından hulâ haberdar değiliz. Daha önemlisi yıl sonu sınavlarına az bir sure kaldığı halde kitaplarımız bizlere ulaşmadı. Fakulte yönetiminin kitap T.C. İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ İSTANBUL SU VE KANALİZASYONIDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN İSKİ DUYURU tSKİ NO. T. 1990 harçlannı tahsil ederken gösterdiği hassasiyeti onlardan beklememiz bizim en tabii hakkımızdır. Bazı oğrenci arkadaşlarımızın iki dersten borçlu ve toplam on dersten sorumlu ve kalan sürenin yaklaşık bir ay olduğu düşunülürse, bu zaman arahğında kompütüre bile gereken bilgüer zor programlanır. Ayrıca, televizyon programlarıyla aramızda yaklaşık 10 derslik fark var. Kitap desteği olmadan bu dersler bizlere nasıl fayda sağlayabttir. Yetkili merciden isteğimiz sınav gününün eskisi gibi eyliil ayına alınmasıdır. TURGUT AKTEPE/tSTANBUL İDAREMtZ IHTİYACI OLAN ÇEŞİTLİ YUVARLAK VANA KAPALI TEKLİF USULÜ İLE SATIN ALINACAKTIR 3.6.980 Salı günü yapılacak olan ihalenin lahmini tuUn 120.000.000. TL. geçici teminat 3.600.000.TL.dir. thaleye ait teklif janname ve teknik şaıtname, ücreti kaışüıjında idaremiz veznesinden temin edilebilir. thaleye iştirak edecek firmalar, teklif zarflannı en geç 3.6.986 Salı günü saat 11.00'e kadar Aksaray tnkılap Caddesi No. 34'te idaremiz Genel Evrak Müdürlüğüne vereceklerdir. Basın: 19716 Kartpostal Serglsl 18 Mayn 2t Mayn BILSAK Sıraselvıler. Sogancı sok 7 NOSTALJİ Doç. Dr. ÜNSAL YÜCEL'İ yitirdik Cenazesi 20 mayıs salı günü (bugün) öğle namazını müteakip Şişli Camii'nden kaldırılarak Feriköy mezarlığında toprağa verilecektir. EŞt VE OGLU İşini bilen titiz insanlar, sunulan görüntülere değil, yapılan hizmete ve sonuca önem verirler. Etkin hizmetle sonuca ulaştıran bankacılarla, Teb'le tanışın. • TÜRK EKONOMİ BANKASI AŞ. "Bankacılık'r İSTANBUL • İZMİT • ANKARA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle