27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 MA YIS 1986 CUMHURİYET/7 Anayasa için sagla uzlaşma ANKARA. (Cnmhuriyet Burosn) Kapatılan CHP'nın eskı Genel Başkanı Bulent Ecevil 5 yıl Siyasette askerden 8 ay 6 gunden sonra ılk kez bir sıyası partının resını toplantısında konuştu DSP'nın ıkıncı Kurucular çok askerciden Kurulu toplantısında konuşan Ecevıt, demokrasakınmalıdır. Askere tik uzlaşma çağnsında bulundu Ecevıt, anayasayoynayan, sırtını la ve rejımle ılgılı bazı temel konularda demokratik solla demokratik sağın, bakış açılarımn gıaskere dayayan, derek yakınlaşmasının bıle "umut verici" bir gekendi yapmak isteyip lişme olduğunu vurgulayarak, "Hazırianacak anayasa, demokratik sag ve demokratik sola açık de yapamadıklannı olmalıdır" dedı askere yaptırmaya SHP'yı ve onun anayasa konusundaki tutumukalkışan nu eleştıren Ecevıt, yeni bir anayasa onerdı. 1982 Anayasası'nın ulusal ıradeyı yansıtmadığını, anapoliükacılardan ve yasanın totalıter devlet anlayışı uzenne kurulduçevrelerden sakmmak ğunu öne suren Ecevıt, "Ergin Turk toplumu bu anayasa iie ustune gecirilen rejim giysisine sıgmıgerekir. Askeri >or. Giysinin dikişleri sokuluyor" dıye konuştu politikaya çeken veya Ecevıt, demokratik bir devlet ve toplum felsefeiteleyen onlardır. sıne dayanan ve ulusal uzlaşmayı yansıtan bir anayasamn artık zorunlu olduğuna dıkkat çektı. Seçım sıstemını eleştırerek, ıkı partılı sıstemın 12 Eylül öncesinin sakıncalarını anlatan Ecevıt, Türkiye'de sos>al demokrasıden daha solda bir partinın kunılmasınpartileri beğenilmedi, da yarar görduğunü kaydettı "Ben hâlâ inanmakkapatıldı. 12 Eylül ta direniyorum ki, eger 12 Eylul 1980den once bir buyuk koalisyon kurulabilseydı, 12 Eylul olmazpartileri ise kendi dı, oidunılamazdı" dıyen Bulent Ecevıt, ırticanın kendilerini bile 12 Eylul ıle ıktıdara geldığını ve şımdi sıyasal yabeğenmiyorlar. şamda ük kez kıtle transferlenne guildığmı bdıntı Ecevıt, yalnızca ANAP'ın anayasaya sahip çıkııÇözülüp, dağılıp ğını belirterek, ANAP'ın anayasayı delık deşık etyeniden oluşmaya tıginı kaydettı. uğraşıyor, 12 Bülent Ecevit, "Bu siyasal duzenin tutmadıgını, daha 4 yüı dolmadan tum kunımlanyla ve parEylül'de döküldükleri tileriyle dokuldugunu" one surerek, "Askeri nikalıptan am anJaytşı üe sıyasal duzen kurtıhnaya çahşılırsa, DSP TOPLANTISI Bülent Ecevit, 5yıl8ay6gün sonra ilk kez bir topluluk önunde siyasi nitelikü sonucun boyle olması kaçınılmazdır. Kusuru, askurtulabilmek için bir konuşma yaptı. Demokratik Sol Parti 'nin Kurucular Kurulu toplantısında konuşan Ecevit 'e toplankere yuklemek de haksızlık olur" dedı çırpınıyorlar. tıya katüanlar büyük sevgi gösterilerinde buhındular. (Fotoğraf: a.a.j Ecevıt, "askere oynamaktan hâlâ vazgeçemeyen politikacüar bulunduğunu'' kaydederek, "Si'Anayasadeğışıklıklen'nden degil, 'yeni bıranaEcevıt, sozlennı şoyle surdurdu yaset alanını oncelikle çızmedlerden anndırmak gerçekleşmesme katkıda bulundugum işçi hakla>asa'dan soz ediyonım. Gerçi bazı çevrder, o ararının çıgncnıp gecılmesı karşısında suskun kalır"Eger demokratik sagla, demokratik sol degerekir" dedı. da Sosyaldemokrat Halkçı Parti, yeni bir anayasam kendi kendimi inkâr etmiş olurum. Yaşanumı mokraside anlaşamamışJarsa. de>leti veya demokBUM.ARIN HEPSİ YASAK rasiyi > aşatabılmek için başka konularda uzl&gma sanın gerekmedigı, yururluktekı anayasada bazı Konuşmasına "Beni u)e > azamazsınız, aday adadıgın^demokrasinin kolu kanadı yolunurken degişiklıklerle. duzeltmelerle yetinilebilecegi, yelan gerektıgı zaman onu da başaramazlar. 11legosteremezsiniz, bana birgorev veremezsiniz. Bun suskun kalırsam, boşuna yaşamış olurum. Yirmi tinilmesi gerektigı goruşunde. yılı aşkın suredir emek terdigim demokratik sol lik kendılen çogunlukta olsalar bile dumeni gideiann hepsi yasak. Ama, bana bugun çok degerii Bir bakıma. Sosyaldemokrat Halkçı Parti'nin rek sagın da solun da sivri uçlanna kaptınrlar. Bu bir şey veri>orsunuz, topiantınızda konuşma hakkı birikim, bazılannca, 12 Eylul duzenının kazanında bu noktaya gelebilmiş olması da bir aşama sayısivri uçlar, onları surekli kutuplaşmaya ve çatışveriyorsunuz, sizlere teşekkur ederim" bıçımın sulandınlırken konuşmazsam, onca emegi boşulabilir. Çunku bu partinin bazı onde gelenleri, yamaya zorlar. Ama eger, demokratik sagla, demokde başlayan Ecevıt, "Benim için onemli olan. na >ermiş olurum. kın zamana kadar, yanı birleşme aşamasında karatik sol demokraside anlaşabilmişlerse, bunun Demokratik Sol Parti, demokralik sol harekeTurki)e'nın demokraükleşmesıne. demokratik sol muoyunun zorlamasıyla anayasa degışikliklerinlam tersi olur. Her iki kanadın da sıvri uçları hte hakkını verecek ve onu halkın ondeıiiginde geharaketin gelışmesine, demokratik sol duşuncenin den soz etmeye başlayıncaya kadar, degişiklik usler istemez merkeze dognı çekılirler ve giderek sivliştirecek biçımde yapılanıyor. Bu harekete boryayılmasına katkıda bulunabilmek" dedı. tunde durmaktan bile kaçınıyorlardı. Hatta, bariliklerini yittrirler. Yitirmezlerse. zaten eriyip gicum olan bir konuşmayı da, şimdi, Demokratik alan, Madem kı yeni anayasa yürurlüktedır, dederler. Demokraside anlaşıp, birleşebilmek, onSol Partinin bir konugu olarak. bir halk toplanmokrasıye geçılmış demektır1' diyerek, bu celikle anayasada uzlaşıp. birleşmeyi gerektirir. tısında yapabıldigim için mutluyum. demokrasiyle bagdaşmayan anayasayı. demokraŞimdi, boyle bir uzlaşma egilirainin niizlenmeye Konuşma. yazma hakkımı. duşuncelerimi açıkdaha: DSP'nin, kapısını sinin varlıgına kamt gibi gosterıyorlardı. başladıgı bir donemdeyiz. lama hakkımı. bu hak elimden alındıgında da kulbacasını daha soldan sızmalara landım %e kullanırun. Çunku bence bu, doieti \oO bakımdan, şimdi, onlann da, anayasada 1982 Anayasası, ulusal iradeyı yansıtan bir anakapalı tutabilmek için ne kadar netenlerin kısabilecegi bir siyasal hak degildir. Bu. yasa degildir. Llusal iradeyi yansıttıgını duşunmek "değışıklık" ve 'duzeltme' gereginden soz etmeye kimsenın dokunamayacağı kendi kendinı aldalmak sıkıntı çektiğini herkes biliyor. Çunku insanı insan \apan. bir insanlık hakkıdır. anayasaya yuıĞe doksanınolur. Halkoylamasında başlamalan sevindiricidir. Ancak yelerli degildir. ınsanı başka yaralıkEger Turkiye'de gerçek bir demokrası ıstiyorustunde 'evet' oyu çıkSHP'nin 'açık kapı' politikası lara ustun kılan. uygarlıgı \e kultur binkımini sagsak, bu anayasanın gidip, bir başka anayasanın mış olması da bir anlam taşımaz. Tartışma ozgurlayan yetenek, duşuncelerini başkalanna iletebilgelmesi gerekir. Çunku bu anayasa bir totaliter lugunun bulunmadıgı, ulusal iradenin baskı altıise bir çözüm değil. Tutarsız me yetenegidir" devlet anlayışı uzerine kuruludur". na alındıgı hemen her ulkede, bu lur oylamalar bir yapıyla iktidara Anayasanm hukumete, parlamentoyu aşan yaaynı sonucu verir. "SİYASAL H.AKLARIM İÇİN MtCADELE gelmektense hiç gelmemek sama yetkılen tanıdığını, bu anayasa ıle ıktıdarın VERMEM" 1982 Anayasası halkoylamasına sunulurken, ıller arasında seyahat edecek yurttaşlara bıle vıze karşı goruşlerin açıklanması engellenmiştir; hele Ebnden alınan siyasal haklan ıçın mucadele verdaha hayırlıdır. Parlamentoda uvgulaması getırebılecegını kaydeden Ecevıt, bir bir aşamadan sonra tumuyle ya^aklanmışlır. O meye gerek görmedığını, bunu on plana çıkarmayı temsil şanst olmasa bile, sosyal demokrat partının anayasada bazı degişikaşamaya kadar çok sınırlı olçude açıklanabilen doğru bulmadığınj bıldıren Ecevıt, Tlırk toplumulıklerle yetinilebilecegi ıddıasının cıddıye alınamademokratik soldan, sosyal karşı gonışler de, ancak. halkın kuçuk bir kesinun çok genış kesımlennı etkıleyen siyasal vasaklar yacağını belirterek, "Ya bu ıddıa cıddıye alınamine ulaşabilen gazete sutunlannda kalmışlır. gölunde, kendısıne uygulanan yasaklann ancak bir demokrasiden daha solda bir maz ya da bu iddıada bulunan partinin sosyal deRadyo, televizyon ve alan veya salon toplantıladamla olduğunu soyledı partinin kurulmasında yarar mokrathğı cıddıye alınamaz" dedı. n, anayasaya karşı çıkan goruşlere sımsıkı kapalı Kımlerın sıvasal haklarınm nasıl ve ne olçude Turk ulusunun anayasaya sığmayacak kadar detutulmuştur. kısıldığını örneklerıyle anlatan Ecevıt, "Okuyan görürüm. Bülent Ecevit, DSP kürsüsünden yeni bir anayasa için demokratik sağa çağrı yaptu Askerciler: 12 Eylül kahbı: Daha solda bir parti tınlamayacagını, her geçen gun, daha iyi degerlendiriyor. Bu da. demokratik sagla demokratik sol arasında. rejim ve anayasa bakımından, hatta belki bazı sosyal politikalar bakımından, uzlaşma olanaklannı artlınyor sanınm. Tarihsel bir fırsat olan uzlaşma egilimi. rejim konusunda ortak davranışa donuşebılecek midir ve ulusal uzlaşmayı yansılan bir demokratik anayasanın ortaklaşa hazırlanması gibi bir mutlu sonuca nlaşabilecek midir; demokratik sag, bu konuda, kendi yan çevrelerinden gelen bazı engellemderi asabilecek midir? Flenuz belli degil. Ama anayasa konusunda, anayasayia ve rejimle ilgili bazı temel konularda, eskı karşıtlann, yanı demokratik solla demokratik sagın, bakış açılanıun giderek bırbırine yakınlaşması bile, umut verici bir gelişmedır: V e umanm ki, ergeç, bazı somut sonuçiannı vereceklir. Belirli konularda, sagın da solun da , kendilerine ozgu, birbirinden farklı. halta belki bağdaşmaz bazı amaçlan \e polıtikalan olması dogaldır. Hazırlanacak anayasa. bence. bu farklılıklara açık olmalıdır. Bir yandan bu fariıiıklara açık olurken, bir yandan da, çogunlugun yonetme yetkisiyle, azınlıgın haklannı dengeli biçımde guvence altına almaiıdır. Lzlaşma, demokrasının tammında ve kıırallannda aranıp saglanmafıdır. Toplumdan kaynakianan, daha demokratik bir anayasa ve rejim istegını, yunırlukteki anayasayı hazırlatmış olanlann ve kendilerini ona sahip çıkmakla yukumlu sayanlann da, olumlu bir gelişme olarak degeriendirmelen beklenir. Hele dunun karşıtlan arasında. bugun bir uzlaşma ortamının belirmeye başlamasım sevinçle karşılamalan gerekir. Turk toplumu, belli ki kondugu yerde duramayacak, dur denien yerde duramayacak kadar canİı, dinamık, değişime. ilerlemeye yonelik bir toplum. Bu, kıvanç duyulacak birşeydir. Dunun karşıtlanm, şimdi, bir demokratik uzlaşmaya dogru yonlendiren de, yine Turk toplumudur" tKİ PARTİLİ SİSTEMİN SAKINCALARI Yünırlüklekı seçım yasasının sıyasette uzlaşmaya değıl, kutuplaşmaya yol açacak nıtelıkte buİunduğuna dıkkat çeken Bulent Ecevıt, ıkı partılı sıstemın geçmışte denendığını ve ıstıkrar sağlanamadığını anlattı. Koalısyonlarla ıstıkrar ve huzur sağlanamadığı goruşunun gerçekk ılgısı bulunmadıeını kaydeden Ecevıt, ıkı partılı sistemın sakıncalı sonuçlar doğurduğunu belırttı Şımdıkı seçım sıstemiyle bir azınlık partısının parlamenıo ıçınde buyuk çoğunluk sağlayarak, ıktıdara gelebıleceğını ıfade eden Bulen: Ecevıt, şöyle devam ettı "DSP'nin kapısını. bacasını daha soldan sızmalara kapalı tutabilmek için ne kadar sıkıntı çektiğini herkes biliyor. SHP'nin açık kapı' politikası ise, bir çozum degil. Tutarsız bir yapıyla iktidara gelmektense. hiç gelmemek daha hayırlıdır. Parlamentoda temsil şansı olmasa bile. demokratik soldan sosval demokrasiden daha solda bir parlinin kunılmasında yarar gorurum" Ecevıt, 12 Mart mudahale donemınden ıkı buyuk partının ışbırlıği ıle çıkış >olu bulunabıldığıne dıkkat çekerek, "Ben hâlâ inanmakta direniyorum ki, eger 12 Eylül'den once bir buyuk koalisyon kurulabilseydi, 12 Eylul ounazdı. oldurulamazdı. Llkeye zarar koalisyonlardan degil, cephdeşmelerden gelmiştir" dedı. Ecevıt, şımdıkı seçım sıstemının sağlı, sollu birer buyuk partıyı cepheleşrr.eve surukleyıcı sıstem olduğunu savundu. 12 Eylul mudahalesının gerekçelennden biri olarak kullanılan inicanın her yonuyle ıktıdarda clduğu göruşunu de ılen suren Ecevit, şoyle konuştu "Yine 12 Eylül'den once, zaman zaman birkaç ya 'devnma'ler, hayaJ edip de gerçekleştiremedikleri 'reform'lan askerierden beklemişlerdir. Kimi sagcılar da isteyip gerçekleştıremedikleri anayasa degişikliklerini askere yaptırtmaya kalkışmışlardır. Sonunda reform t'ilan yapılamamış, yapıldıgı kadan da uygulanamamış >e reform projeleriniaskere ihale edebileceklerini sananlar, çok çileli bir donem geçırraişlerdir. Sagcılar ise, ıstedikleri anayasa degişikliklerini askere ihale elmenin bedelini iktidardan olmakla odemişlerdir. Ama bu ve benzeri acı deneyimlerden hâlâ ders alamayanlar gorulmektedir. Hatta kimi 'solcu'lar, 'devrımcı'ler arasında, 'Ah, 12 Mart'ta falan takjm değıl de fılan cunta yöneti1 meel koyabılseydı, neguzel reformlar yapılırdı ', diye geçmişe donuk hayaller kuranlar vardır. Sağda da askere oynamaktan hâlâ vazgecemeyen politikacılar az degildir. 12 Mart doneminde bir ara, reform laflan. 'Asker geldı, reform yapacak' beklentileri, o kadar* yaygındı ki, 'reform' kavramı ayağa duşmuşlu.' Nitekim, bir gun, bir Ankara çarşısında, bir çiz, mecı dukkâmmn ustunde, yeni bir tabela gormuştum. Tabelada 'Reform çızmeası' yazılıydı. Turkiye'de demokrasinin saglıklı ve surekli işleyeme~ yişinin baş sorumlulan arasında. sagın da, solun da 'çızmecı' politikacılan. seçkinleri yer alN maktadır. Fakat, siyasetin çizmecıleri, ardından koştuklan çizmelerin altında. ergeç kendileri de ezilmekledirler. Kimi 12 Mart doneminde, kimi de 12 Eylul doneminde ezilmışlerdir. Kendileriyle bifiikte, demokrasinin aksamasında hiçbir kusuru, sonımlulugu bulunmayan halkı da ezdirmişlerdir. sonuçları: Tarihsel bir fırsat olan uzlaşma eğilimi, rejim konusunda ortak davranışa dönüşebilecek midir ve ulusal uzlaşmayı yansıtan bir demokratik anayasanın ortaklaşa hazırlanması gibi bir mutlu sonuca ulaşabilecek midir, demokratik sağ bu konuda kendi yan çevrelerinden gelen bazı engellemeleri asabilecek midir? Henüz belli değil. Anayasayia ve rejimle ilgili bazı temel konularda, eski karşıtlann, yani demokratik solla demokratik sağın bakış açılarımn giderek birbirine yakınlaşması bile umut verici bir gelişmedir ve umanm ki, er geç bazı somut sonuçlar verecektir. Dünün karşıtlarını, şimdi bir demokratik uzlaşmaya yonlendiren de yine Türk toplumudur. Turkiye'de rejimi kesinlilerden, askeri mudahalelerden kurtarabilmek için, oncelikle, siyaset alanını çizmecilerden anndırmak gerekir. Siyasetin çizmecileri, bunalım donemlerinde 'tş başa duştu' deyip daha sorumluca davranacaklan yerde, aralannda uzlaşıp bunalımdan el birliğiyle çıkış yollan arayacak yerde, 'Nasıl olsa asker gelır. durumu kurtarır' diye beklemeye başlarlar. Hatta bazılan da, daha işbilir davramp, 'Nasıl olsa asker gelıp duruma el koyacak, ban ben Onceden gıdıp davet edeyım, boylece goze gıreyım' diye, Genelkurmayın kapısını aşındırdılar. 12 Eylul oncesimn son pariamentosunda da her partiden kimi milletvekillennın oyle davrandığını. bızzal zamanın Genelkurmay Başkanı. yani şimdiki Sayın Cumhurbaşkanı açıklamıştır. Allah bu milleti, sorumlulugunu bilmeyen bu tur polilikacılardan ve onlann da olesinde kendi yapmak isteyip de başaramadıklannı askere yaplırmak için, onlan ikide bır siyaset aianııu iteleyen politikacılardan kurtarsın! O zaman millet kendi kendini kolayca kurtanr. Y oksa, bazı guçlu etkili sıvıl politikacılann ve seckjnlerin kafaian sivilleşmedikçe, zuiniyetleri demilitarize olmadıkça, rejımin sivilleşmesi. demilitarize olması kolay saglanamaz. Asker askerdir. belli bır yetişme larzı vardir. O yetişme tarzı da demokrasi kurallan içinde devlel yonetmeye, bazı istisnalar bir yana bırakılırsa, pek yafkın degildir. Ama askerin askeriigini bilmesi için. oncelikle sivilin sivilligini bilmesi gerekir. Şunu da ekleyeyım ki, siyasette askerciliğe karşı olmak, antimılılarısl olmak, demokrat olabilmek için gereklıdır. zorunludur, ama yeterli degildir. Dunyada pek çok antimilitarısl dikktaıoriukler de gonılmuşfur. Ornegin, komunist ulkelerın hepsinde dikta rejimi vardır: ama son yıllann Polonyası dışında hıçbirinde, yonetime askerler egemen degildir. Antımılıtanst' olduklannı, 'sıvıl voneumden yana' olduklannı soyleyenlerin, demokrat da olup olmadıklannı anlayabilmek için, nasıl bir sivil yonelım istediklerinı biimek gerekir. Ornegin. eger herkese, her kesime ve her ideolojive eşit anlatroı ve orgutlenme ozgurluğu tanımaya yatkın degillerse. isledikleri kadar 'antımılıtanst' olsunlar, yine de demokralik sayılamazlar. Bu. bence. sagcısı için de geçerlidir, solcusu için de... 'Ilerıcı'si için de geçerlidir. tutucusu için de..." "DESTEĞİM SİZLERLE" Gerçek demokrasıve erışebılmek ıçın asılması gereken bır haylı engel bulunduğunu. ancak halkın de\re>e gırmesıvle engellenn daha kolay aşılacağını anlatan Eceut, DSP'nin, depolıtızasyon polmkasıvla polıtıkanın da busbutun dışına ıtılmek ıstenen halkı etkılı ve vapıcı biçımde polıtıkanın ıçıne çekmek, oncusu durumuna getırmek ıstedığını bıldırdı Asıl buvuk engelin toplumun kalburusıu kesımlenndekı seçkıncılık eğılımı ve siyasal anlamda askercılık eğılımı olduğunu belırten Ecevıt. sozlennı sovle tamamladı "Sosyal demoknırtıgın bir yukumlulugu vardır. Bu yukumluluk, kendınden once toplumu duşunmektır. kendini guçlu kılmaklan once halkı guçlu kılmaktır. Gonlum sızde, ama iki gozum de uzerinizde olacak. Bayrak. DSP'de birleşen ve daha da bırleşecek olan halkın ellerinde kaldıkca içim rahat olacak. Destegim sizlerle olacak. Kaygı verici sapmalar gorecek olursam, açık açık saviemekten de kaçınmayacagım. Anayasaya gore DSP ıle, herhangı bir partiyle baglantı kurmam yasak. Bu baglantısızlık bana,bır kaygım olursa açık açık soyleme ozgurlugunu de »eriyor. Sizi desteklemem. destekledigimi açıklamam ise yasak degil. Hatta yasak olmak »ovle dursun, bir partiyi desteklemem yasa buvnıgu... Çunku seçimlerdeoy kullanmazsam yasava gore su işiemiş olurum. Oyumu kullanacagım parti de elbelte destekledigim parti olacaS>lır." Ecevıt, başka konusmalarında da ıç ve dış dıeer konulara değıneı.eğını sozlenne ekledı. Uzlaşma fırsatı ve s o m t BunJan konuşup yazması ıçın ılla sıyasetın ıçınde bulunması gerekmedığını, konuşup yazmasının yasak olduğu dönemde de bedelını ödeyerek konuşup yazdığını belırten ancak bunları yurttaşlara duyuramadıgından yakınan Bulent Ecevıt sozlerını şoyle surdurdu "Demokrasiye giden yolda daha birçok engeller var, fakat o engeller de halkla aşılacak. Altı yıldır ilk kez, kendi yurdumda, yurttaşianmla. boyle buyuk bir toplanlıda yuzyuze konuşabilmeme de, halkın kurdugu parti, Demokratik Sol Parti. olanak saglamtş oluyor. Elim kalem tuttukça, dilim dudagım oldukça, konuşup yazmak. benim ıçın bir borçtur. Benim de dudakianm varken daha' konuşmak. tarih boyunca. dognı \e gerçek bildUderini, en agır baskılar altında açıklayıp yayabilmek için konuşmuş olanlara borcumdur. İnsanlık için, ozgurluk ve geüşme yolunu. konuşup yazarak açmış olanlara, bu ugurda bazen canlannı vermış olanlara borcumdur konuşmak. Eşitlik ugnında yirmi yılı aşkın suredir Guney Afrika zındanlannda yatan, susması karşılığında salıverilme onerılerini yıllardır reddeden >e, duvarlano ardında da olsa, konuşup sesini dunyaya duyuran, Mandela gibi yurekli Afrikaiı çağdaşlaruna borcumdur koauşmak. Şili'de, Polonya'da. uzerierine tanklarla, panzerlerte yunınurken susmayan, konuşan ozgurluk savaşcılanna borcumdur konuşmak. rejimi kesintilerden, askeri müdahalelerden kurtarabilmek için, oncelikle, siyaset alanını çizmecilerden anndırmak gerekir. Allah bu milleti, sorumlulugunu bilmeyen bu tür politikacılardan ve kendi yapmak isteyip de başaramadıklarını askere yaptırmak için, onları ikide bir siyasete iteleyen politikacılardan kurtarsın. ile 12 Eylül arasında, sıkıyönetimin yetkilerinde hiçbir degişiklik olmadığı halde 11 eylüle kadar sağlanamayan iç güvenlik 12 Eylül'den itibaren nasıl sağlanabilmişti? Kamuoyunun soruşturup tartışmasına da fırsat tanınmadı. Çizmeciler: Türkiye'de l Anarşi ve halk: 11 eylül gururu: 12 Eylül'den önce zaman zaman birkaç milletvekilinin şu veya bu nedenle parti değiştirmesi 'ahlaksızlık' gibi gösterilirdi. 12 Eylül rejimi de buna karşı, aşılmaz sanılan anayasal ve yasal bnlemler getirdi. Oysa şimdi, siyasal yaşamımızda ilk kez kitle transferleri dönemine girmiş bulunuyoruz. Bunu da yadırgamamak, 'Mecliste milletvekili pazarı açıldı' gibi küçültücü laflarla, 6 Kasım seçimlerine girmiş olmaktan başka bir günahı olmayan kimselerin gururuyla oynamamak gerekir. Ben, Ataturk çagında. onun Cıunhuriyeti gençliğe emanet eden sozleri bilinçaltıma işlenerek yeöştim. Gençligini gerilerdc bırakmıs olsa da o emanetin sorumlulugunu omur boyu taşıyacak bir kimse olarak, Ataturk'e borcumdur konuşmak. 12 Eylul doneminde, Ataturk'un >asıyeti çiğnenir. Ataturk'un kurdugu parti >e başka kurumlar kapatılırken, Ataturk'un sivilleştirdigi yonetim askerileşliriKrken de, o borcu vicdanımda duydugum içindir ki, yasaklara karşın konuşup yazdım, bedelini de seve seve odedün. Y urdumda ezilenlere, somurulenlere, haklan ozgurlukleri ellerinden alınanlara borcumdur konuşmak. Çift surecek dermanı bırakılmadıgı için çiftini çubuğunu Hden çıkartmak zorunda kalan Turk koylusune; tum haklan çiğnenip emeği ucuzlaştırılarak, yerli \e yabancı sermayenin soraurusune sumılan Turk işçisine borcumdur konuşmak..." 'KENDİ KENDİME BORCLM" Konuşmak, bir bakıma. benim kendi kendime de borcüm... Çunku eger 1960'larda Çalışma Bakanı olarak MilletvekUlerinin RAHŞANECEVtTEALKIŞLAR Bulent Ecevit, dün kattidığı Demokratik Sol Parti'nin 2. Kurucular Kurulu toplantısında esi ve DSP Genel Başkanı Rahşan Ecevit 'in konusmasuu da dinledi. Ecevit, Rahşan Ecevit tn konusmasuu stk sık alkısladt. gençligin partilere uye olması. ogretım uyelerinın siyaset yapması. ufaktefek suçlardan bir yıla mahkum olanlann yaşam boyu seçilme hakkından yoksun bırakılmas, çaiışan halkın orgul temsilcilerine millettekilliğinin yasaklanması, partilerin koy ve mahallelerde orgutlenmesi, meslek kuruluşlannın goruş açıklamasr'nır, va<^ak olduğunu sıraladı Ecevıt, "Ben, onceligi geniş toplum kesimlerinin siyasal haklan, hatta mesleki haklan uzerindeki bu kısıntılann kaidınlması için mucadele veriyorum" dıye konuştu Ozgur yaşamak ıs,te>en bir ınsanın, kendi ozgurluğunu toplumun ozgurluğunden soyutlayamavacağını Ataturk'un anlattığını kavdeden Ecevıt, "Ozgurluk bencillikle bagdaşmaz" dedı Ecevıt, şoyle devam ettı. "Yalnızca kendi haklanyla, ozgurlukleriy le ilgilenmenin toplumsal orgutler ve toplum kesimleri için de olumsuz sonuçlar \erdigini son yıllarda kendi ulkemizde yaşadık ve yaşamaktayız. Ornegin. basının ve politikaciiann sesi kısılırken, işçı sendikalanndan bir tepki geimedı. Hatta bazı sendikacılar. politikacılaıia ilgili olarak 'Oh olsun Onlar bunu hak etmıştı' havasuıa girdüer. Hemen ardından ne cMu? Sendika ozgurlugu de. topiu sozleşme «e gret haklan da fiılen işlemez hale getirildi. Bu olurken. universitelerden ses çıkmadı. Sonuç ne oldu? Lnıversitelerın de ozerklığı kaldınldı. Eğer, 'Benı sokmayan yılan bin yaşasın' dersem. sırası gelince o yılan benı de sokar. Bu ornekler gosterryor ki, demokra»! ve ozgurluk bencillikle bagdaşmaz. Demokrası bir uzlaşma ve dayanısma rejimidir. Ustelik, yalnızyandaşlann degil, gereginde karşıtlann da haklar »e ozgurlukler için dayanışmasıyla yaşayan rejimdir" YENİ BİR ANAYASA Ecevıt, demokrasıyı vaşatabılmek ıçın bır çok konularda ayn duşunebılenlerın, hatta bırbırlerıne tam karşıt olanlann devlet telsetesınde ve demokrasının tanımı ve kuralları uzennde uzlaşıp. anlaşmaları gerektığını ^oyledı Boyle bır uzlas ma ıstemeyenlenn çıkabıleceğıne dıkkat çeken Ece\ıt, "Demokrasi şiddele başvurmamalan koşuluyla onlara da yaşama hakkı. soz hakkı, orgutienme hakkı tanıyan rejimdir" dedı. YENİ ANA YASA Bülent Ecevit, uzun konusmasmda, "Eğer Türkiye 'de gerçek bir demokrasi istiyorsak, bu anayasanın gidip bir başka anayasanın gelmesi gerekir. Çünkü bu anayasa totaliter devlet anlayışı üzerinde kuruludur" dedi. (Fotoğraf: RIZA EZERJ mokrasıye alıştığını da vurgulavan Ecevıt, "Abdulhamid doneminde bile gorulmemis bir uygulamayla turkuler sansur ediliyor, işçi haklanna yeni sınırlamalar getiriliyor" dıye konuştu kamuo\u baskısmın sağladığı olumlu gelışmelerle yonetimden gelen olumsuzlukların, ılenye açılmamalada gerıye donuşienn yarış halınde oldu|unu, ışıkla karanlığın yarıştığını belinen Ecevıt, "Y'anşı ışık kazanacak. Bundan hiç kuşkum yok" dedı Haklar ve ozgurluklerın şımdı toplumdan surgun verdığinı, bundan kıvanç duyulması gerektığını anlatan Ecevıt, şoyle devam ettı "Ergin Turk toplumu bu anayasavla ustune geçirilen rejim giysisine sıgmıyor. Dikişlerı sokuluyor giysinin. Demokratik bir de>let ve toplum felsefesine dayanan ve ulusal uzlaşmayı yansıtan bir anayasa artık zorunlu olmuştur. Anayasanın yalnızca yapısının ve içeriginin demokralik olması yelerli degil. Yapıiış bicimi de demokratik olmalı. Y alruzca solu tatmin eden bir anayasa, sola da yar olmuyor. Y'alnızca sagın isteklerine gore hazırlanmış bir anayasa ise sagı bile rahatsız ediyor. Demokrasi konusunda devlel anlayışı konusunda şimdiye kadar hep birbiriyle çatışmış kesimler şımdı 1982 Anayasası'nın neden oldugu çileler ve çeItşkiler karşısında ilk kez bir uzlaşma zemımne yonelmiş bulunuyorlar" Bugunku anayasanın 24 Ocak 1980 kararlannın, o kararlarla uygulamaya konan ekonomık polıtıkanın rejimi ve anayasası olduğunu vurgulayan Ecevıt, bu gerçeğı gormeyenler arasında SHP'nin de ver aldığını one surdu. Bu partının, "Bu ekonomik politikayı daba iyi uygulayarak yunıtebiliriz, anayasada bazı duzeltmeler yaparak demokrasiye erişebiliriz" dedığıni anımsatan Ecevıt, "Anayasa veekonomi konusunda boyle biryaklaşımın sosyal demokratlıkla ilgisini pek goremivorum. Belki TLSİAD gorebılıvordurj' dedı Ece\ıt, sozlennı şoyle surdurdu UZLAŞMA "Fakat onemli olan şu ki, ariık halk, batta bazı sagcı partıler, bu anayasayia da, bu ekonomık politıkayla da demokrasi olamayacagını. toplumda huzur saglanamayacağım ve refahın yaygınlaş Anayasa için 'evet° propagandası teşvik edilmiş, ama 'hayır' propagandası yasak edilmiştır. 'Havır' denmesi lelkininde bulunanlar gozaltına alınmıs, hapse atılmıştır. t'stelik, anayasaya 'hayır' oylan agır basarsa, askerlerin yonetimden gitmeyecegi re>men açıklanmıştır. Bu durumda, birçok kimse. askerın yonetimden bır an once uzaklaşması ve asıl gorevine donebilmesi için, anayasaya 'evet' oyu vermiştir. Aynca, anayasa oylamasından once, iki yıl suren tek yanlı yogun bir propagandayla, kargaşadan ve şıddel eylemlerinden 1961 Anayasası'nın sonımlu oldugu. onun tersi yonde bir anayasa hazırlanması gerektigi yayılmı>: kamuoyunu ona gore ko;ullandırmak için, teror şokundan da yararlanılarak, elden gelen yapılmış ve bazı gerçekler gozden saklanmıştır" Şıddet eylemlerınde tum gençlığın suçlu gibi gosterıldığını, vıne gençlık eylemlerinden partilerin gençlık kollarırun sorumlu tutulduğunu anlatan Ecevıt, 12 Eylül'den once 20ay ulkenın buyuk bolumunde sıkıyonetım olduğunu anımsatarak, "11 eylul ıle 12 Eylul arasında »ıkıyonetimin yelkilerinde hiçbir degişiklik olmadığı halde 11 Eylul'e kadar sağlanamayan iç guvenlik 12 Eylül'den itibaren nasıl saglanabilmişti? Kamuoyunun soruşlunıp. tartışmasına da fırsat tanınmadı" dedı. Bu koşullar aJtında, bu koşullandırmalar surerken ovlanan anayasanın ulusal ıradeyı vansıtmadığını bıldıren Ecevıt, sozlennı şoyle surdurdu ANAP \.NAY ASAY1 DELIYOR "Partilerden yalnızca Anavatan Partisi bu anayasaya sahip çıkıyor. Yalnızca o 'Bu anayasayı deldırımem' diyor. Ama, iktidarda bulunmasaydı, herhalde o da bu anayasaya karşı olanlar arasında yer alacaktı. Kaldı ki, Anavatan Partisi iktidan, 'deldırtmem' dedigi anayasayı delık deşık ediyor. Bu anayasaya karşı, bu anayasanın karşısında, geniş bır kamuoyu oluşluğuna gore, yeni bır anayasa uzennde bır ulusal uzlaşma saglama olarıagı, siyasal yaşamımızda ilk kez nrtaya çıkmış demektir. Bu olanagı zamanında ve la>ında degerlendırmek gerekir. milletvekilinin şu veya bu nedenle parti değiştirmesi 'ahlaksızlık' gibi gosterilirdi. 12 Eylul rejimi de. buna karşı, aşılmaz sanılan anayasal ve yasal onlemler getirdi. Oysa şimdi, siyasal yaşamımızda ilk kez. kitle transferleri dönemine girmiş bulunuyoruz. Bunu da yadırgamamak, 'Mecliste milletvekili pazarı açıldı' gibi kuçultucu laflarla, 6 Kasım secimlenne girmış olmaktan başka bir gunahı olmayan kimselerin onuruyla oynamamak gerekir. 12 Eylul doneminın tum yapıları. partileri çokerken. politikada kalmak isteyen milleHekilleri de elbette kendilerine uygun birer yer arayacaklar. 12 Eylul oncesinın partileri begenılmedı. kapatıldı. 12 Eylul partileri ise kendi kendilerini bile beğenmiyorlar. Çozulup. dağılıp yeniden oluşmaya uğraşıyor, 12 Eylül'de dokuldukleri kalıplan kurtulabilmek için çırpınıyorlar. Tl/TMAYAN SİYASAL DUZEN Belli ki tulmadı bu siyasal duzen... Daha dort yıiı dolmadan, tum kurumlanyla, partileri»le dokuluyor. Askeri nızam anlayışıyla siyasal duzen kurulmaya çalışıursa, sonucun boyle olması kaçınılmazdır. Ben başbakanken piyade lalunnamesi hazırlareaya kalksaydım, nasıl bir talimname ortaya çıkar idı ise, 12 Eylül'den sonra da. işte oyle bir siyasal duzen ve yapı ortaya çıkmıştı. Ama bunun kusunınu askere yuklemek de haksızlık olur. Siyasette, askerden çok, askerciden sakınılmalıdır. Askere oynayan, sırtını askere dayayan, kendi yapmak isteyip de yapamadıklannı askere yaptırmaya kalkışan politıkacılardan ve çevrelerden sakmmak gerekir. Askeri politikaya çeken veya ileleyen de onlardır. Eger bizde asker, siyasal iktıdar hırsıyla siyasel alanına giriyor olsaydı, bir kez gırdikten sonra kolay kolay çıkmazdı. Askeri politikaya çeken veya iteleyenler hem sagda hem solda vardır. Aynca bir de. ne sagı ne solu belli olan fırsalçılar >ardır. Bu fırsalcılann başında, mudahale donemlen polirikacılıgının profesyonelleri gelır. Askeri polılıka\a itelevenlerin. nasıl çelişkilere ve tanılgılara dusebılecekleri. 12 Mart doneminde gorulmuştur. Kimi solcular ve
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle