29 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAM1 2 NİSAN 1986 Şaka Değil. (Baştarafi 1. Sayfada) yın müdüru olarak künyeye yarın yazdır, 2 msanda çıksın..." Gülüştük; 1 nisan tarihinden vazgeçtik... Aradan beş yıl geçmiş. Ve dün, 1 Nısan'da, Nadir Nadi'nin başyazarlığının 50. yılını kutladık. Cağaloğlu'ndaki bınamızın Pembe Konağa, Nadir Beyin ilk Başyazısını kaleme aldığı tarihsel yapıya bakan terasında Cumhuriyet çalışanları bir araya geldik, Başyazarımızın çevresınde toplandık. Elli yıl önce, 1 Nisan 1936 tarihli başyazısının yer aldığı Cumhuriyet'in birinci sayfasından yaptırttığımız bir plaketi bütün çalışanlar adına Nadir Nadi'ye armağan ettik. Gözlerindeki pınltılar bizleri mutlu etti. "Bak, Hasan Cemal" dedi, "Bilirsin ben konuşmayı, hele uzun konuşmayı hiç sevmem. 0 yüzden sen de uzun uzun konuşup, beni uzun yanıt vermeye mecbur etme, lütfen." Kendisine, kısaca, beş yıl önceki "1 nısanı" anımsattım. "Bakm" dedim, "Bugün de 1 nisan ve SH zin Başyazariığınızm 50. yıtını kutiuyoruz..." Gülmeye başladı... Ve tabıi hemen ekledim arkasından: "Ama bu 1 Nisan şakası değil!" Gerçekten şaka değil, elli yıl kesintisiz Başyazariık yapmak ve gazete yönetmek. Dıle kolay, tam yarım yüzyıl* Hele Türkiye gibi bir ülkede, yarım yüzyıl boyunca çağdaş uygariık çızgisinden sapmaksızın, bıkmadan usanmadan kalem sallamak... Nadir Nadi bunu başardı. Cumhuriyet çalışanları olarak böyle bir Başyazara sahip olmaktan onur duyuyoruz. Teşekkür ederiz Nadir Bey. Ham petrol 9.90 dolar Ekonomı Servisi Ham petrol fı yatları serbest petrol pıyasalarmda dun 10 dolann da altına ınerek sen sekız yılın en dusuk değennden ışlem gordu. Ham petrol fiyatlarındakı hızlı duşUşe, sıcak hava koşulları nedenıyle talebın ıyıce azalması \e pı yasalann ıstıkrara kavuşacağına daır beklentılenn gıderek zaynflaması neden oldu. Oncekı gun New York ve Londra tıcaret borsalannda petrolun vanl fiyatının 11 dolann da altına ınmesı uzerıne 10 dolarlık bır duzeyın artık kaçınılmaz olduğu göruşu bırçok çevrede ağır basmıştı Ancak bır gun içınde serbest pıyasalarda petrolun 10 dolann da altına duşerek 9 90 dolardan ışlem gormesı buyuk bır şaşkınlığa yol açtı öncekı gun OPEC uyesı Bırleşık Arap Emırlıklerı'nın Petrol Bakanı Mana Said ElOteyba, örgut içınde ve dışındakı tum petrol uretıcılennın ışbırlığıne gıtmemesı halınde fıyatların 8 hatta 5 dolara kadar ınebılece Son 8 yılın en düşük düzeyinde CONEYT ARCAYÜREK (Baştarafi 1. Sayfada) şirket kurmak, şırket batırmak elbette alabildiğınce serbest gunumuzde. örneğm kurulan ve batan şırketler arasmdaki oran kamuoyuna bır kıvanç nedenı olarak sunuluyor. TRT'nin 25 Mart 1986 günku bultenlennde konuyla ilgili bır haber yer aldı, Başbakanhğa bağlı Devlet Istatıstik Enstıtusunun saptadığına gore geçen ay toplam sermayelerı 26 mılyar olan 1399 yeni şırket kuruldu. Bu şirketlenn çoğu bayındırlık ve mşaat alanlannda çalışacaktı. 71 şırket 3 mılyar sermaye artırımına gıtti ve.. toplam sermayelerı 158 mılyon olan 170 şırket de kapandı. TRT'ye göre, şubat 1986'dakı durum buydu. Kısacası, yenı şırketler kuruluyor, kımılerı buyuyordu, ama küçuk sermayelı, orta boylu şırketlerse "batıyordu".. Haberdekı rakamlar, mılyarlar karşısında mılyonluk şirketlenn göçup gıttiğinı vurguluyor, demek oluyor kı ekonomımız gıderek buyuyordu. Toplam sermayelerı 158 mılyon olan 170 batık şırketın içinde, örneğın kuçuk bir ılımızde, Bılecık'te her turlu tesisinı tamamlayıp uretime geçemeden batan bir kâğıt şırketı, bır konserve fabnkası, bır seramık tesısi de vardı. Aslında TFT'nın haberı kuçuk ve orta sermayelı kışilerin gunumuzdekı serencamını yansıtıyordu. Hele yenı kurulan 1399 şirket yürurluktekı modelın ana çızgısini yansıtmıyor muydu? Elbette yansıtıyordu. Varsın olsun, batan batsın, kalan sağlar kuşku yok, özalızmındı. Bu arada, magazm basınında yer alan kuçucuk bır haber, ne çare, ekonomıdekı gtdışı renkli çızgılerle kamuoyuna sunan basının gözünden kaçtı. Oysa ulkemizyenı bir "iş kadını" kazanıyordu. Her davramşı manşetlere çıkan "popüler bir insanın" son girişimıyle ılgdiydı haber. Kuçük bır mceleme kımı sonuçlar verdi: Ülkemız geçen şubat ayında kurulan 1399 şırketle birlikte beş mılyon sermayelı, geleceğı parlak yenı bır şırket daha kazanmıştı. Şirket, 13 Şubat 1986'da kurulmuştu. Kuruluşu Sıcillı Tıcaret Gazetesı'nm 1478 numaralı 24 Mart 1986 tarihli sayısının 141. sayfasında açıklanıp resmıleşıyordu. Şırketin adı "Zeytas Giyim Sanayi ve Tıcaret Anonim" şırketıydı. Merkezı tstanbul'daydı. Tuzuğune göre amacı, "Her türlü yunlü, sentetik giyim eşyast ve ayakkabı seri yapunı, giyim aksesuarı, her çeşit spor malzemesi ve giysisi urerip satmaktı" Yurt ıçı ve yurtdışı gıyım sanayımde faalıyet gösterecektı Şirketın sermayesı yuz paya ayrılmıştı. Bu paylar uç kışi arasında bolunmuş, en yuksek pay yuzde 60, sonrakı yuzde 30, uçuncu kışı ıse yuzde 10'la sermayeye katılmıştı. Zeytaş şırketmın kurucuları Sicılli Tıcaret'te yazıldığı gıbı pay sırasıyla aynen şoyle: Serife Zeynep Ekrtn (Özal) Bostancı, Bağdat Caddesı 444/2 Tüfan Turan Teşvıkıye Ihlamur Yolu 17/6. Astm Ekren Bostancı, Bağdat Caddesı 444/2. Şırket sermayesının yuzde 25 'ı ödenmıştı. Pay dağılımına gore, Zeytaş şırketmın "patronu"yuzde 60 la Savın Zeynep Ekren (özal)'dı Böylece, konfeksıyon, tekstıl gıbı konularda dış ulkelere, ozellikle ABD'ye açılışta verdığtmız savaşımda Turkıye, kuçuk sermayelı, ama kuşku yok ki, gucunu kanıtlayacak bır şıkret daha kazanmış oluyordu. Sayın Başbakammızm sayın kerimelerı ış dunyasında yerını alıyordu. Devler arasında bu şırket, bakalım nasıl bır gelışim gosterecek? Sermaye dunyamız açısından oldukça onemlı bır oyku. Fakat, Sayın Zeynep Ekren özal'ı cesaretmden dolayı kutlamak gerek. "Zeytaş "ın yakın gelecekte Sayın Zeynep Ekren özal'ın çabalarıyla mılyarlık şirketler arasında yer alması ıçten dileğımız. Yenı kurulan şırketlere başanlar... POLTT1KA VE OTESI MEHMED KEMAL Bizim Yokuş... Kısa adı THA olan Türk Habeıier Ajansı, kuruluşundan bu yana kaçıncı kez kapanma aşamasına geldi ve her kertesinde atlattı. Bu kez kapanışını kendi bildirerek defteri kapattı. Bana sorarsanız, THA kapanma kertesine gelmede şerbetlidir, bir fırsat daha çıkar yeniden yayın yaşamına kavuşur. Bildiğım kadarıyla THA Bedıi Faık, Sacit Öget, Kadrı Kayabal, Nurullah Banman ve daha birkaç kişi tarafından 1949 yılında kuruldu. 1950 yılında Demokrat Parti iktıdara geçince bu ajansa sahip çıktı. Kurucular olduğu gıbı kaldılar, buna Bülent Danışman ve Mekki Sait eklendı. Bıraz da ödenek verıldi Askerden yeni dönmüştüm. THA'da iş buldum, meclis muhabirı oldum Posta caddesinde Şaban Han'da bir kat kıralandı, genel müdürlük İstanbul'dan Ankara'ya taşındı. Sanıyorum Bedii Faik bu sırada ayrılmrştı. Demokrat Parti iktidannın ilk aylanr&da THA'yı tutarken, CHP de başında Kemal Zeki Gençosman'ın bulunduğu ANKA' (Ankara Ajansı)yı destekliyordu. Her ıki ajansta da bugün gazeteciliğimizın en önde gelen adları vardı. İlkın ANKA'dan başlayalım: Kemal Zekı Gençosman, Nihat Şazi, Necdet Baytok, Çetın Altan, Şınası Nahit Berker, Cüneyt Arcayurek, Fethi Giray, Doğan Kasaroğlu, Oktay Ekşı. . Bir de Mekki Saıt'in Resmı Gazete muhabın diye takıldığı Tevfik F'ıkret vardı. THA'dan ise kuruluş aşamasında olduğu ıçın birçok kışı gelip geçiyordu. Ancak kuruluşun, Anadolu Ajansı'nı örnek aldığından daha değışık bir çalışması vardı. Genel Müdürlük'te Bülent Danışman, hemen sonra Mekki Saıt Esen, başyazaıiık ve yazarlık kadrosu vardı. Fazıl Kurtış ve Ihsan Cemal Karaburçak başyazardı. Aynı zamanda değerli bir ressam ve hariciyecı olan İhsan Cemal'le Fazıl Kurtiş durmadan sürtüşürierdi. Nusret Baban istihbarat şefiydi. Ben meclis muhabıri, Muzaffer Yılbar hem meclise bakar, hem de serbest muhabirlik ederdi. içimızde DP'nin güvenılır adamı ıdi. Istanbul'dan özel olarak Ankara'ya getırılmişti. Daha birkaç arkadaş vardı, ama şimdı unuttum, geçmiş zaman... Hukumetın içınde kimı bakanlar THA'dan yana ıdi Ancak o donemin başbakan yardımcısı nedense THA'yı dışlıyor, Anadolu Ajansı'na güç vermek ıstıyordu. Bu çekışme epeyce sürdü. Sonunda ödeneği kesildığı için THA yalnız başına bırakıldı. DP'nin güvenilir adamlan da yavaş yavaş ajanstan ayrıldılar. Kimi de milletvekıli oldu. Muzaffer Yılbar Ankara Radyosu'na alındı. Ben Anadolu Ajansı'nda görev ıstemıştım, izmir'de görev verdiler, gidemedım. Bundan sonra ajans Kadrı Kayabal'a kaldı. Genel merkezi, zaten tükenmişti, Ankara'dan Istanbul'a taşıdı. Ankara temsıtcısi olarak İlhamı'yi bıraktı Bu söytediklerım 1950 ile 1954 arasında geçen olaylardır. Sonra ajans türlü aşamalar geçirdi. Parlak zamanlan olduğu gıbi, çok tıkanık zamanları da oldu. Aradan demek otuz yedı yıl geçmiş Otuz yedı yıl önce (1949da) kurulmuş olan ajansa, Okay Gönensin arkadaşımız, "Türk basınının amatör heyecanını hep korumuş delıkanlısı" dıyor, doğrudur. "Çok sayıda gazetecı için ilkokul olmuş" diyor kı, gene doğrudur Türk Haberler Ajansı kapanırken bir 'veda mesajı' yayımladı. Tarih ıçın önemli bir belge olan mesajı köşeme almak ısterım, şöyle"Flaş... Flaş... Raş... Türk Haberler Ajansı, biraz önce geçen 300 numaralı haberiyle otuz yedi yıllık bir geçmışi noktalıyor. Otuz yedi yıl, zamana karşı verilmiş bir mücadelenin 'şimdılık' son haberidir. Bütün çalışanlann, ortak ve yüreklerınde bır tükenışi vurgulaya vurgulaya yazdıkları 'son haber'dır. Otuz yedı yıllık bır kurumun haber binminin bız çalışanlann elınde 'ölmesinı' kelımeleıie anlatmak mümkün müdür? Tesellımız Babıalı çalışanlannın, tüm yokuş ustalarının, bu tür olaytann yoğunlaştırdığı acılardan geçmiş olmasıdır. Ulusal gelirden alınan payın her gun duştuğü bır ülkede bu tür acıların daha çok kapılan çalacağına ınanarak ve bugünluk sıranın Türk Haberler Ajansı'na getdiğıni bilerek bır son günü yaşadık. Bir başlamantn ilk vuruşlan ne kadar rttmık, ne kadar coşkulu, ne kadar umut doluysa, biz THA çalışanları, bır bitişin son gününü de aynı coşku ile tukettik. Tek amacımız vardı THA diri bir otuz yedi yılın son noktasını koysun.' Söyieyeceklerimiz çok. Ama ilkamiz, ajans habercıliğinın ilkesi son haberimizde de kaybolmasın ıstedik. Yaiın ve doğru. THA çalışanları. 30 Mart 1986, saat 19 30." Babıalı çok şeyler görmüş, çok şeyler geçırmiştir. Güçlü insanlar tarafından gazeteler suresız kapatılmış, zengın kışilerce gazeteler satın alınmış, ajanslarm kapılarına kılıt vurulmuş, kâğıtsız, murekkepsız kalınrttış, mal alır gıbı bır gazeteden bır gazeteye yuksek ucretlerle elemanlar aktarılmış, adamlar kayınlmış, hızıpler oluşturulmuştur. Gazete emekçılerının harman olduğu koca Babıalı yaşlı gözlerle bunları seyretmıştır Korkutan ve korkan yokuş! . Neler gördü, neier geçırdı! Daha da neler görecek, neler geçirecektir... ğı uyarısı da son duşuşte etkılı oldu. Ote yandan ham petroldekı duşuse paralel olarak petrol urunlen fıyatlan da hızla aşağı suruklenıyor Gelecek aylar ıçın yapılan ısınma yakıtı ahm sozleşmelennde fıyatlar ikı gun içınde yuzde 25'lık bır azalma gosterdı Pazanesı gunu 3.58 lıtreden oluşan bır galon fıyatı 42.78 sentten ışlem gören ısuıma yakıü dun 33 30 sente duştu ABD'de havanın gıderek ısınması talebi de oldukça duşurduğu ıçın bu cins akaryakıtta daha fazla duşuş bekleniyor. Bu arada Londra pıyasasında Kuzey Denızi petrolunun vanl fiyatınm 9.70 dolara indiği kaydedılıyor Öte yandan a.a 'nın habenne göre Bırleşmış Mılletler ekonomi uzmanları tarafından gerçeklestınlen bır araştırmada, petrol fiyatlanndaki düşuşün Türk ekonomısını canlandıracağı ve Turkıye'nın büyume hızını arttıracağı bıldınldi. UĞUR MUMCU (Baştarafi 1. Sayfada) runun yarattığı telaş, çatışmanın nedenlerinden biridir. Siyasette yarışma esastır. Kimse kımseyi "sen parti yöneticisi olmak ıstıyorsun" dıye suçlayamaz. Önemlı olan bu yarışmanın dernokratik ilkeler çerçevesınde yürümesıdır. Mahalle delegelerı, il ve ilçe delege seçimlerinde "naylon kutükler" kullanıldığı savı, çatışmanın görünür nedenlerinden biridir "Nayton delege olayı" CHP içınde de çok sorun yaratmtştı. öylesine yaratmıştı ki, partınin çeşitli kanatları, birbırlerını "naylon delege" lısteleri düzenlemekle suçlartardı. O günlerde, Ankara'da beş yüzü aşkın naylon delege adı saptamış ve bu köşede yayımlamıştık. Bu bir eskı hastalıktır. Ve tedavısı çok güçtür. Ülke çapında genel seçımlerin "naylon kütüklere" göre yapıldığı bir ülkede partı seçmenlerım behrleyecek olan ön seçımlerin "nayton detege'ierle yapılmasını kımse yadırgamamıştır. O eski hastalık, anlaşılıyor ki, yıne kendistni belli etmiştir "Naylon delege" yazımına karşı çıkan partililer, yerdengoğe kadar haklıdırtar. Bu olgulan göz önüne alırsanız, parti ıçinde "sağ" ya da "sol" ayrımı yapmak çok yanlıştır. Kim, kimden sağcı ya da solcudur? Bellı değildir. SODEP kurulurken, Sayın Ecevit, "eskihiziplerin bupartide canlanacağtm" söylerdı. Kabul etmek gerekir ki, CHP eskı genel başkanı bu gözlernlerinde haklı çıkmıştır. Son yılların çalkantısı, çelışkilerı de beraberinde getiriyor. 6 kasım seçimlerinde "taktaktak" formülü ile tanımlanan "üç partıye de hayır" kampanyasına öncülük edenlerin bir kısmı, bu üç partiden bırı olan HP ile bırleştiler. Bir kısmı da "muvazaa partisı" diye suçlayıp, aşağıladıklan HP'den mılletvekılı devşırerek sözüm ona "taban partileri" kurdular. Şimdı de sağı ve solu olmayan bir yelpazede kışısel çalkantılar yaşanıyor Aziz Nesin'ın ünlü tekerlemesını bilirsıniz: "Ne sağcıyız/ne solcu/futbolcuyuz/futbolcu.. Ve Elhamdülıllah, sosyal demokrat! BELGELER ORTADA Papa suıkastı davasının ömer Bağcı dışındakı sanıklar ıçın "kanıt yetersızlığı" nedenıyle beraat ile sonuçlanması üzerıne Tercüman Gazetesı'nde Ergun Göze kendıne özgu yorumlar yapıyor 1 Dünku yazımızda dava ile ılgılı gözlem ve bıigılerı yenıden de&ert©ndırmtşlik Kendılenn© "ulkücü" adı veren gençlerin bu yaaıyt özeHikie oKumalannı salık veririz. 2 Bu davada, ulkuculer ile Agca'nın ılişkılefi "ülkucu tanıkların itadeten" ile bırkez daha kanıtlanmıştır Bir örnek verelim: Ağca'ya yurt dışında yardım edenlerın başında Fendun Akkuzu bulunmaktadır. Akkuzu, Ankara'ya gelen Roma Ağır Ceza Mahkemesı Savcı ve Başkanına Ağca'ya Zürıh ve Otten'de nasıl yardımcı otduğunu açık açık anlatmıştır. Yurt dışında Mahmut inan pasaportu ile yaşayan ulkücu Akkuzu'nun ZürtfVtekı 2513745 numaralı telefonunun sık sık Ağca tarafından arandığı ve ÜGD Başkanı Abdullah Çatlı ile göruşulduğu yıne mahkeme önünde Akkuzu tarafından ıfade edılmıştır Akkuzu'nun "ülkücülüğü"ne gelince.. Bunu en lyı bılecek olan Tercüman Gazetesi'nın Genel Yayın Mudürü Taha Akyol'dur Goze, zahmet edıp, Ankara Attındağ 2 Ağır Ceza Mahkemesı'nm 12 71984 gun ve 1961/194 esas ve 1984/121 sayılı gerekçelı kararına bakarsa, adam yaralamaktan yargılanan ülkücu Akkuzu'nun MHP yönetıcılerinden Taha Akyol tarafından savunulduğunu görür' 3 ÜGD Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Catlı'nın Avrupa'da "karanhk ışler yaptığı" ülkucu ömer Ay tarafından Italyan Savcı Mannı'ye, Elazığ da, 26 Temmuz 1986 günü anlatılmıştır. Ifade tutanağı da dosyadadır Göze dıterse, bu tutanağı da kendisine gönderebıhrız Belkı o zaman ulkücülerın kendı arkadaşları hakkında neler söyledığını de ögrenır 4 Agca'nın suç ve eyiem arkadaşı Mehmet Şener, Isvıçre'nın Basel tentınde uyuşJurucu madde kaçakçılığı yapmak suçundan mankum olmuştur (Staatsanvvaltschsaft des Kantons Basel Stadt, \£6i99/84Anklageschnft, Gagen 25 October 1984). Göze'ye bu kararı da gönderebılınz Göze bu kararı okursa, ülkücü Oral Çelık ile ÛGD Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Catlı'nın aynı suça karıştıklarını da anlayabılır 5 Ülkücü Mehmet Şener, 22 Şubat 1982 günü Zurıh'te Çatlı ile bırlikte yakaJanmış, Türkıye'ye "ladesi" ıstendığınde "Kürt olduğunu" ılerı sürerek, ıstemın reddedılmesını sağlamıştı Bu "Kürtçüülkücu" ile ılgılı isvıçre Federal Mahkemesı kararı p 455/82/kı sayılı ve 22 Mart 1983 tarıhlıdır. 6 Ülkücü Gençlık Dernegı Genel Başkanı Yardımcısı Çatlı, Ankara Sıkıyonetım Komutanlığı Sıkıyönetım Asken Mahkemesı'nın 2012 1981 gün ve 1980/437 sayılı gerekçelı kararına göre 9 Ekım 1978 günü evlennde eterle bayıltılıp, Eskısehır yolunda öldürülen 7 TIP'lı gencın katıllerınden bırtdır Göze'ye bu kararı da okumasını öğütlerız. 7Doç Bedrettın Cömert'ı öldurmek suçundan aranan Rıfat Yıldınm, Frankfurt polısınce üzennde uyuşturucu madde ile yakalanmış ve soruşturmayı yuruten savcı Dr. Korner'e "kaçakçılığı ülkücü örgüt adına yaptığını" itıraf etmiştir Göze'ye bu dosyayı da ızlemesını salık venrız. 8 Çatlı ve Rıfat Yıldırım gıbı ülküculen "karanhk ışler" yapmakla siiçlayan ömer Ay'ın Malatya 2 Nolu Sıkıyönetım Askerı Mahkerrjesı'nın 28.11985 gün ve 1985/5 sayılı gerekçelı kararı ile adam öldCrmek eylemınden 24 yıl ağır hapıs cezasına çarptırıldığını da amnsatırız. Genel olarak "ulkücülük" ile ülkucülerın bu gıbı "karanhk ışlere karışanlannı" bırbınnden ayırt etmeye çalışıyoruz Ergun Goze de böyle yaparsa, daha gerçekçı olur ve genel olarak "ülküculen" savunmaya çalışırken, bu gıbılen de savunmaktan kendısım kurtarmış olur. Şımdı soralım Uyuşturucu madde kacakçılığına kanşan Mehmet Sener'ı, Abduteh Çath'yı, Oral Çelık'ı, Ağca'ya yardım eden Fendun Akkuzu'yu kanuoyu önünde açıkça savunuyor musunuz? Mertçe yanıt venn &«t mı? Hayır mı? GOZLEM Halefoğlu (Baştarafı 1. Sayfada) meler sırasında A6D Dışışlen Bakanı Georgt Shultz tarafından kabul edildığını de bildirdi Halefoğlu, bu durumu Shultz'un ziyaretı hakkında bılgı vermek üzere dun TBMM'de yaptığı gündem dışı konuşma sırasında açıkladı Bu arada Shultz'un, Ankara'dan aynlırken Halefojlu'na bir veda mesajı bırakarak, üsler anlaşması göruşmelerınde en yakın zamanda bir anlaşma sağlanacağı umudunu beürttığı behnıldı ShuJlz1 un "SevgUi Valıit"(Dear Vahıt) dıye başlayan bu mektubunda, kendisine göstetüen konukseverlığe teşekkür ettığı ve zjyaretının yararh geçtığını belırttığı öğrenıldi Halefoğlu ıse, dün TBMM'de yaptığı konuşmada, ABD yönetımının Türkıye'ye yapılan yatdımlann ve koşullannın arttırıldığını söylemesme karşılık, bu yardımlann Turkıye"nın beklentılenm karsılamadığıru söyledı. Halefoğlu, "Bu v«rthml»nn TurV Silahlı Kuvvetleri'ıuD modernizasyo•o için ycterii se\i>e>f ulaşmadı^ı bir vakıadır. Diger taraftan anlaşmanm ekonomik ışbiriiği ile ügili kısmma yelerincf içerik \e işleriik kazandınldıgı so>l«nemez" şeklmde konuştu. YONETtM KONGRE'DE DAHA ÇOK ÇABA SARFETStN Halefoğlu, Turkıye'nın ABD'den beklentilennı açıklarken de yönetımın Kongre'de daha çok çaba sarfetmesıru ısteyerek bu beklentılerı şöyle sıraladı • Yonetim daha ryi şartlaria yudımda bulunnuk uzere Kongre'de çaba gostenneve devam elmelidir. 7' 10 oranınr kırmak için daha )ogun ga>rel sarfetmHidir. Yabancı unsurtann Turk Amerikan ilişkilerine kanştınlmasına karşı koymalıdır, • \önetım dığer taraftan kongre 1 den geçmeden gerçekleştırebılece|ı bususlarda da azarnı desteği sağlamalıdır, • Aalafmanın ekonomik tşbirligi ile ilgili kısmına daha geniş muhleva ve islerlik kazandınlmalıdır. Yonetim. Turkiye'nin ABD'ye ibracatım arttırmasını sağlayacak, Turki>e'ye ABD yaünmlannı teşvik edecek ve savuıuna sanajıinde •şbiıiiginı geliştirectk ledbirleri almalıdır ORTADOGU KONUSLNDA GORUŞ BİLDtRDtK Halefoğlu, göruşmeler sırasında Shultz'un ABD'nın Ortadoğu'dakı barış sürecıne ne şekılde katkıda bulunabüeceğıne üışkın Turkıye'nın görüşlennı aktardıklarını da bildirdi Halefoğlu'na yakın bir kaynak, bu konuda Cumhuriyefe, "ShulUa ArafalÜrdun mutabakatına yeterli destefi vermemesının bolgede yaraltıgı sakıncalar anbtülmışur. ABD'nio bu lutumu sonocu bugnn bolgede kendtane yakın en yakın ikı nder, Crdun Kralı Huseyin ve Mısır Devlel Başkanı Mobarek guç durumdadırlar" dedı. Aynı kaynak, Halefoğlu'nun, Shultz'dan ABD'nın Kral Huseynn ve Mubarek'ı guçlendırecek bır uıüım ızlemesmı ısıedığını bildirdi. Daha sonra MDP grubu adına konuşan Ali Bozer. dış pohtıkanın Mechse dayandınlmasını ısteyerek, "Hukumeı dış politikasındaki kararsu tutumunu degıştırmelidır" ıfadesını kullandı ANAP Grubu adına konuşan Ismet Ozaslan da hukumeun dış polıtıka başarısını savundu SHP'lı Paşa Sanoglu, Shultz'un SHP Genel Başkanı Gurkan'la goruşturulmemesını eleştırerek, hukumetın dış polıtıkada suskun, şaşkın ve kararsız olduğunu one surdu Sarıoğlu, ABD'nın Tuıkıye'den ısteklennı açıklaması gerektığım vurgulayarak, ABD ile Savunma Işbırlığı Anlaşması'nın öneraıne rağmen hukumetın Shultz ile goruşmelerde daha çok tekstıl kotası gıbı onemsız konular uzerınde durduğunu anlattı Dışı^lerı Bakanı Halefoğlu, N\TO dergısıne vazdığı bır yazıda da Turkı\e'nın AET uyelığım sıraıejık açıdan değerlendırdı ve Turkıye'nın bır N V TO u>esı olarak aynı ıttıfak ulkelenrun bır ara\a geldıklen Avrupa ekonomik butunleşmesının dışında kalamayacağını vurguladı. SİSAV seminerinde TürkiyeABD ilişkileri tartışılacak Dts Haberler Senisi Siyasi ve Sosyal Araşıırmalar Vakfı (SISAV) tarafından duzenlenen • TurkiyeABD ilişkileri kırk YıBık DevanıMık ve De|i$m«kr" konulu semıner bugun Istanbulda baslıyor Semmere katılmak üzere htanbul'a gelen, Ulusal Guvenlik alanındakı araştırtnalan iie tanınan Hudson Enstıtusu'nun mudur yardımcısı ve görevi ger«ğı ABD yonetımi ile yakın tema<. içınde olan Jed Snjder, Dışışlen Bakanı George Shultz'un ge>,en haftalarda Turkıye'ye yapuğı zıyaretın sonuçlannı değeriendırdı. Snvder, Türk ışadamlarının htanbul'da Shultz'un onuruna verdıklen bır yemekte tek^tıl konusunu gündeme getırerek ABD yönetımme çatmalarının dıploması ile bağdaşmayan bır davranıs oldueunu vovlcdı Sn\deT şövle konuştu "shultz. Turk H»damlannın bu lutumuna çok kı/dı. Başbakan Turgul Ozal. Turk ısadamlarını. Shultz'u kııdırınumalan için daha omeden uyarmalı>dt." ABD Pışıslerı Bakanı üeorge Shultz'un Yunanıstan'a yaptığı 7İyaretm sonuçlarmdan, Tlırkıye've \aptığından daha cok memnun kaldığını da beltrten Sınder. "Y'unanistan Başbakanı Papandreu, İtalya Basbakaaı Cra\i ya da Ispanya Başbakanı Gonzakz bu lur sert bir da>rantşta bulunsa\dı Washingt(»n'u şaşırtmazdı. Ama itiraf edeyim ki. Turklerin bu davrantşı, <i*«rge Shultz'u ve ABD jonetimini kızdırdı" dedı ABD Kongre heyetı dun Ktanbul'a gelmeden once Ankara'da Başbakan Turgui Ö/al \c DMM lerı Bakanı Vabit Halefoğlu I;L görüştu Heyei uyelerı ayrıca TBMM Dı> Ihşkiler Komısyonu uyelerı ılc bir toplann >aptılar. Heyetin dun hukumet ve TBMM ile yurutıüğu tema^larda TurkiyeABD ılışkilerınin geniş bır şekilde eözden geçirıldığı ve Ankara'nm uslcr aniasmaMiıa üışkın goruşlerının Kongre uvelerıne avrıntıh bır şekılde antatıldığı bıldınldi. Ozal'a göre Türk toplumu (Baştarafi 1. Sayfada) Hupe'nın komıte uyelerıne, "Turkive'de demokrasiye doğnı ilerleyişin sonımlusu Turgut Ozal'dır" dedığı ka>dedılmış ve Strausz Hupe'nın, "Ö/al hukıimetinin duşme<>i halinde Türkiye 1980 oncesi anarşisine doner" şeklınde konuştuğu ıddıa edılmışti. Raporda aynca, Turkıye'dekı ABD elçiliğı mensuplarının, "Turkler, işkence iddialarına ne kadar du>arlı olduğumuzu bildiklerinden uvduruyorlar" kanısında olduğu da one surulmuştu. Helsınkı VVatch Komıtesı, ulkelerın 1975 Helsinkı Nıhaı Belgesı'ne uyup uymadıklarını denetlemek uzere 1979'da Amerıka'da Amerikan yaırttaşlarınca kuruldu Turkıye raporu ıse, Komıte Muduru Jeri Laber tle Mudurler Kurulu uyesı Alice H. Henkin'ın 198S aralık ayında Turkiye'yi ziyaretı sonrasında kaleme alındı. ABD Dışışlen Bakanlığı belgelerine atıfta da bulunarak hazırlandığı bıldirılen rapor, ABD'nın 1980 sonrası Turkıye dıplomasısı hakkında ilgınç ıpuçlan \en\or Raporun genış bır ozeti 29 mart tarihli Cumhuriyet'te yayımlanmıştı Ozal, gruptakı konuşmasında, sağın ANAP'ta bırleşmesı çağrısını yıneleyerek, "Fikrıyatımıza uyanlar varsa buyursun gelsin" dedı. Siyasi Partıler ve Seçım yasalanndakı değişiklıklerle Mecliste temsil edilecek partı sayısının azalacağını da belirten Ozal, 9 değil 15 partı kurulsa bunun bir şey ıfade etmeyeceğını savundu. Turgut Özal, son yasa değışikliklerinde, muhalefetın gerekli tavrı koyması durumunda Meclisten geçememesının soz konusu olduğunu bildırerek, milletvekillerinı Meclise devam etmeleri konusunda uyardı. Dıaleli plaka satışı başhyor ANKARA. (Cumhuriyet Burosu) Şoforlere ihalevle ticarı plaka satışını öngoren kararname hazırlandı Başbakanhk tarafından hazırlanan ve dun akşam Ozal tarafından onaylanan kararname uyarınca, ıhale gelırlerinın yuzde 9O'ı tıcarı plaka sahibı şoforler arasında paylaştırılacak. Ihaleli satışlar tıcarı plaka kısıtlaması olan illerde aylık olarak yapılacak. Orneğın Istanbul'da satışa çıkanlacak 100 tıcari plaka, tanesi 5 milyondan alıcı bulursa, bu gelırın yuzde 10'luk bolumu, yanı 50 mılyonu Polıs Vakfı'na venlecek, kalan 450 nmlyon, 12 bın dolayındakı tıcarı plakası olan şofor arasında eşıt bıçımde pay edilecek. Işkenceci 3 komisere (Baştarafi 1. Sayfada) Mahkemesı'nde jargılanan \e halen Istanbul Emnıyet Vludurluğu 1 Şube'de gorevlı Başkomıser Lmit Bavb«k, Komıser Mehmet Vetiş, Komıseı Muavını Orhan \aman, 10'ar >ıl 8'er ay ağır hapıs cezalarına çarptırıldılar Mahkeme, emnıyet gorevlısı 2 kışı hakkında da "suçu işlediklerine iltşkjn yeterli kanıl" bulunamadığından beraat kararı verdı Hem mahkumıyetler yonunden. hem de beraat kararı vonunden "muhalefet şerfıi" bulunan kararda, ceza alan *&nıkların "tukuklanması" ıstemı, uye Yargıç On yuzbaşı Nuh Çelinkayanın ıstemıne karşın o> çokluğu ile reddedıldı. 16 Kasım 1982 tarıhınde Istanbul Emnıyet 1 Şube Mudurluğu gorevlılerınce Ha\darpaşa \skeri Hastanesı'ne "bir olu" getırılmesı ve hastanenın "şupheli oluyu" Istanbul Sıkıyönetim komutanlığı Askerı Savcılığı'na bıldırmesı uzenne soruşturma açılmıştı Soruşturman.n tamamlanması uzenne 2^ Şubat 1984 tanhlı ıddıaname ile 5 sanık hakkında dava açüdı Iddıanamede, 14 Kasım 1982 gunu saat 12 4O'ta bır ıhbarı değerlendıren emnıyet gorevlılerının, Mustafa Asım Hayrullahoğlu1 nu gozaltına aldıkları, ve Adlı Tıp Kurumu'nun 1 Şubat 1984 tanhlı goruşunde de belırttığı gıbı, 5 emnı\et gorevlısının işkence yaptığımn behrlendığı a«,ıklanmıştı Iddıanamede sanıklar, Istanbul 1 Şube K Grubu'nda görevlı Emnıyet Amırı \e Şube \Iudur Muavını Ali Can Ozgenler, Başkomıser l'mit Bavbek, komıser muavınlen Orhan Vaman, Mehmel Yetıs. Beyoğlu Vlerkez Askerı Inzıbaı komutanlığfnda .\steğmen Engin Devran hakkında 1C\ 'nın 452/1 maddesı uyarınca en az 15 \ ıl ağır hapıs cezası ıstenmıştı SaruUann yargılanmalanna 7 Mayıs 1984 tarıhınde Istanbul 1 Nuraaralı Sıkıyönetım Askerı Mahkemesinde başlanmış \e mahkeme, sanıkların "can guveniiği" açısından dava ya yayın yasağı koymuştu 20 Şubat 1985 tarıhınde esas hakkında goruşunu açıkla>an Sıkıvonetım Komu tanlığı Asken Savcı Yardımcılarından Niyazi Aygen, dosvadakı delıl durunıur.a go.v MusUfa AMin lla>rullahoglu'na ışkence yapıldığının belırlendığını ve sanıklardan Ali Can Ozgenler dışındakı 4 sanığın ölume neden olduğunu belırtmışıı Asken M\cı, sanıklar t m i l Bavbek, Mehmet Yetiş, Orhan Yaman, Krgın Devran hakkında en az 20 vıl ağır napıs cezası, Ali Can Ozgenler hakkında ıse beraat kararı verılmesını ıstemışti. Sanıklann katümadığı dunku oturumda. ıddıa makamındakı değışıklık nedenıyle yenıden asken savcılık, esas hakkında göruş büdırdı Sıkıyönetım Komutanlığı Askerı Savcı Yardımcılarından Yasar Atilla Cengız. sanıklann cezalandırılmaları ıçın >eterlı delıl bulunmadığını belırterek, 5 sanık hakkında "beraat" karan verılmesını ıstedı Soz alan mudahıl avukat Ergin Cinmen. dos\ada bulunan raporlara ve tamk ıfadelerine değınerek, "Adalet istiyoruz, karar verebilecek yargıçlar da vardır denilmesini istiyoruz" dedı Sanıklann avukaüan Zeki Hacı tbrahimoğlu ve Tank Erkek, asken iavcılığın son goruşune katıldıklarını \e sanıklann beraatlerıni ıstedıklerını belıntıler Daha sonra karannı açıklayan Duruşma Başkanı Kıdemh \lbay Tahsin İnce, Duruşma Yargıcı Onyuzbaşı Naci Gurkan ve u\e Yargıç Onyuzbaşı Nuh Çetinkaya'dan oluşan mahkeme heyetı, halen Istanbul Emnıyet Mudurluğu 1 Şube'de gorevü Başkomıser Ümit Bavbek, Komuer Mehmet Yetis, Komıser Muavını Orhan Yaman hakkında, Mustafa Asım Hajrullahoğlu'nu "işkence ile oldunnek" suçundan 10ar \ıl 8'er ay ağır hapıs cezası venldığını bildirdi Mahkeme. mahkumıyet karanna Duruşma Başkanı Kıdemh Albay Tahsin İoce'nın katılmadığını açıkladı Engin Devran hakkında beraat karan verıldığjnı, bu karara da uye Yargıç On\uzbaşı Nuh Çetinkaya'mn katılmadığını belirten mahkeme Ali Can Ozgenler hakkında da oybırlığı ile beraat kararı venldığını açıkladı. Sanıklann tutuklanması ıstemi ıse, mahkemece o> çokluğu ile reddedıl Buhaftaki 'u okud.unuz mu? Demirel ve (Baştarafi 1. Sayfada) Sulevman Demirel ve SHP Genel Başkanı Aydın Guven Gurkan'm konuşamaşacaklarına ıhşkın Cumhuriyet Savcılığı uyarısımn basına vanlış yansıdığırıı soyledı ve semınerde Demirel ve Gurkan'ın da bırer konuşma \apacaklannı avikladı Bursa Barosu Başkanı, Bursa Cumhuriyet Savcısı Aydemir Turhan'ın kendılerıne bır u>arıda balunmadığını belırterek Bursa Vahlığı'nın de bu konuda bır engellemesı olmadığını bildirdi. Baro Başkanı Ergın. savcının sıyasılerın konuşmalanndan sonra kendılerıne bır dos>a ıntıkal etmesı durumunda harekete geçıleceğını anıııısaiııgıiıı sovıcaı. TANSIYON SORUNLNL'ZA ÇOZLM Basıt kullanımlı, elektronık tansnon aletlerı, ıthalaiviMndan 145 (X) "1 I4S 00 72 I En az 100 Türk öldürüldü (Baştarafi 1. Sayfada) Türkltre dışarıdan gelen mektupların "bfliıuuyor" damgası ile geri gönderildiği, telefon kmuşmalanna mudahale edilerek Turkçe kullanürrüması uyansmda bulunulduğu belirtıliyor. Görpi tanık.lannın ıfadelerine dayanan Uluslararası \f örgütü'nun raporunda, guvenlik güçlenninbazen kışkırtma oltnadığı halde, banşçı gösteriere ateş açtığı, kimı zaman da şiddet olaylanna iönüşen protesto gösterilerinde Türklenn gtvenik güçlerince açılan ateş sonucu ölduklerı bildinii. Raporda, bır gorgu tanığının ıfadesine dayanıarak belirtildığıne göre, 23 Aralık 1984'te Gorsk Izvor kasabasında banşçı protesto gösterisi yaan Türklere guvenlik güçlerince ateş açılması sınucu bir kadmla 2 yaşındakı çocuğu dahıl obnakizere altı Turk yasamıru yitırdı. Rapora göre, buslaydan bir gün önce de Gorski Izvor kasabas polis ve asken birhkler tarafmdan çevrıldi ve yetkıliler kasabadakı tum Turk asıllılara yeni ısimlerine düzenlenmiş kımlik kartlan dağıttı. Karşı koyan 5 kişı de tutuklandı. Uluslararası Af örgütu, kimljk değiştirmek istemeyen birçok Turk asılhnın da sürgune zorlandığını belırterek, Bulgar zulmüne şu örneği verdi: "tsminin d«giştirUmesine karşı çıkan bir Turk iki ay hapsedildi. Donuşte ise ailesi başka bir bölgeye zorla yollandığmdan e\ini bomboş buldu." örgut, Bulgar yönetıminın Turk dılını de yok etmeye çalışüğıru belirterek, Türkçe konuşan herkese 5 leva (5 dolar) ceza verildığinı. Turk asıllıların Türkçe isimlerine yollanan nıektuplann da geri gönderildığını, telefon konuşmaları Turkçe yapıldığı takdırde mudahale edildığini belırttı Af Orgutu, Muslumanların âdeti olan sunnetın de yasaklandığını kaydederek, sunnet konusunda ısrar eden Türklerın 1000 leva (1000 dolar) para ve 3 ay hapis cezasıyla cezalandınldığını belirttıler. Başyazarlıkta (Baştarafi 1. Sayfada) armağan edildi. Dun gazetemizin CağaJoğhı'ndaki merkez binasmda duzenlenen toren, Genel Yayın Yonetmenimiz Hasan Cemal tn konuşmasıyla başladı. Hasan Cemal, daha sonra \adir SaaTye Cumhuriyet çauşanlan adına hazırlanan plaken verdı. \adir \adi de plaketi aldıktan sonra kısa bir teşekkür konusması yapn. ı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle