28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 NtSAN Ozetle 1986 KÜLTÜR YAŞAM CUMHURÎYET/5 FarabVnin müzik kitabı Özbekistanhn başkenti Taşkentte uzun süredir Farabı 'nin müzikkonuhı bir kitabı uzerinde çalışan araştırmacılar, sonunda kitaptaki notalan çozmeyi başardılar. TASS Ajanstnın haberine göre, Farabı'nin Doğu Müziği1 ni incelediği kitapta şimdiye kadar bttinmeyen bir nota yontemi kullanıldığı, bu yönteme göre seslerin muzik aletlerinin resimleri çizilerek ve kaçıncı tele badldığı açıklanarak gösterildiği •lirtiliyor. (THA) Sertel, ölümünün 38. yılında Sabahattin Alf yi anlaüyor Zekehya Sertel, 1 Mayıs 1977 günü Sabahattin Ali'yle ilgili amlarım Filiz Ali'ye ve Atillâ özkınmlı'ya anlattu Hiçbir yerde yayımlanmayan bu anılan, ölümünün 38. yıldönümünde yayımlıyoruz. ATİLLÂ ÖZKIRIMLI Zekeriya Sertel, yurt dışına çıkışından 25 yü sonra uzun uğraşlar sonucu, Danıştay'da açtığı davayı ka/anarak 3 Nlart 1977'de Turkiye'ye dönebilmişti. Halet Çambel'in Arnavutköy'deki evinde kalıyordu geçici olarak. Tanışma fırsatım olmamıştı kendisiyle. Ama Filiz Ali'yi tamyordu çocukluğundan. Türkiye'de bulunduğu bu ilk günlerde geçmişteki kimi olaylara ilişkin görüşlerini anlatmak istemiyordu pek. Yine de Filiz'in konuşma isteğini geri çeviremedi. Ahnan randevu uyarınca 1 Mayıs 1977 pazar günu Filiz'le birlikte Halet Çambel'in evine gittik. Zekeriya Sertel yalruzdı ve bizi bekliyordu. Konuşmamızın konusu Sabahattin Ali'ydi. Aşağıda, yaklaşık bir saat suren ve bugüne dek yayımlamadığım bu konuşmanın bir bölümunü, Zekeriya Sertel'in arüatımına, sözcüklerine dokunmadan olduğu gıbi yayımlarken, 2 nisan 1948'de yurt dışına çıkmak isterken hunharca öldürulen Sabahattin Ali'yi saygıyla anıyorum. A.Ö. Sayın Zekeriya Sertel, Sabahattin Ali'yi nerede, nasıl tanıdınız? Bize önce bunu anlatır mısınız? bir adam olarak kendisini tanıtmaya başlamıştı ve o (gazete) yıkılmasaydı o alanda daha ileri hamleler yapabilecekti ve kendisini daha iyi gelişıirmiş olacaktı politik sahada. "Marko Paşa" A.Ö. Sonra Konya'ya gidi da vaziyeti kafi derecede beliryor ogretmen olarak. liydi, ama günlük gazete de taZ.S. Bizimle pek teması ol bii daha elvenşli bu iş için. Onun madı bu zaman içerisinde. Yal yolu kesildi gazetenin yıkılmanız işitiyoruz ki orada bazı öğ sıyla. Şanssızlık oldu onun için. retmenler tarafından pek ıyi kar Çırpınıyordu böyle bir şey yapşılanrruyor, serbest fikirlerinden mak için halbuki. dolayı, ilerici fikirlerinden dolaF.A. Hapisteyken siz gidip yı. Orda onu jurnal edenler de olmuş olacak kı mahkemeye görtişüyordunuz değil mi onunduştu, hatta hapishaneye duştu. la? "Marko Paşa"daki bir yazıAma ben o kısrmnı iyi bil dan ötiiru hapse girmişti ya hani. Z.S. Hapisteydi. Seninle de gittik ziyaretine, hatırlar mısın? HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ KİM KÎME DUM DUMA BEHîç AK $j hafı «fıPEK ulmak vof. ond NOT ¥N4V£ Sanatçılardan Afrikcfya ynrdım Andy Warhol, Roy Lichtenstein ve daha birçok ressam vefotoğraf sanatçısı, Afrika'daki kıtük kurbanlanna yapıtlarıyla bağışta bulundular. .\ew York'taki Hard Rock Cafe'deyapılan açık arttırmada 400 bin dolar gelir elde edildi. Açık arttırmada ayrıca Bob Dylan'ın yaptığı bir resim ve Mick Jagger ile Tına Turner'ın geçen yıl Philadelphia'daki Afrika 'ya yardım konserinde çekilmis fotoğraflan da alıcı buldu. O\ur /»<• Kardfym ? &en Turfcum &ana TuRİST muamekii • " " ^ Akademi Kitabevi ödülleri Akademi Kitabevinin heryübeş dalda verdiği edebiyat ödüllerine katılma süresi 31 mayısta sona eriyor. Şiir, roman, öykü, çocuk yazını, deneme, inceleme, eleştiri, gezi dallannda genç yazarlann kitap halinde basılmış ya da basılmamış ilk yapıtlanyla katılabilecekleri ödüller için, kademi Kıtabevı/Nışantaşı ad. esine basvurmak yeterti. miyorum. A.Ö. Sonra ne zaman karsılaştınız? Z.S. Tekrar lstanbul'a geldjfi zaman, tabii tekrar bizimle münasebet kurdu. A.Ö. "Marko Paşa" dönemini yakından biüyorsunuz öyleyse... Z.S. O daha sonra. "Marko Pasa"yı Aziz Nesin'le beraber çıkardılar. Her yazısını yazışta gelir bize okurdu. Ama "Marko Paşa"da uzun muddet oturmazdı. Bilmiyorum neiçin. Yazısını yazar, çıkardı ordan. Ahbaplanyla dolaşır, kendisi için malzeme toplardı, an gibi. F. ALİ Bir de Cami (Baykurt) Beyle bir gazete çıkartmaya başlamışlardı, neydi o? Z.S. Cami Bey'i tanıyorsunuz değil mi? Eski Roma elçisi. Parden,mılpardcn abıcım Hanı boy vazıyerlen. Hahrıno ' mac/tm REHBEP.SIN ZÇOOdotar / J Jâı^ çoo'ude sernn F.A. Bir keresini hatırlıyorum. Mtidüriin odasına mı girmiştik, ora\a getirmişlerdi galiba. Z.S. Müdurün odasına getirmişlerdi ve baban sana âşıktı. Yani evlat sevgisinin ustunde bir sevgiyle severdi seni. Hapishaneye gittiğimiz zaman, bilmem hatırlar mısın, senı oturttu kucağına, kokladı sevdi, kokladı sevdi, başka hiç kimseyle konuşmadı, seninle de konuşmadı, yalnız sevdi, sevdi, sevdi, çıkıncaya kadar sevdi. Ben çok duygulandım. A.Ö. Hapishane nasd etkilemişti onu? \4aa, Desene be abtam, he abıcm. Çoçe inrakıucnrn Tuf ama t>ak htşır ntiır CİPOİ ? Ülan b>z de Togısı O f l / a r / o r d < y e gsrıeHtn ıPEK t t e d h H e f i fe TufitÇü &ttı/k iRLH'ır)tenıdtğı.ne aniarktr ı P f #c t e n , d u d Hakkında 12 dava vardı Z.S. Hapishane hayatı onu bıktırmıştı. Çünkü birinden çık, berikine gir, arkandan mütemadiyen polisin kovaladığını duşun. Hayat yaşanmaz, çekilmez bir hal alıyor. Ben kendi şahsımda da aynı şeyi tecrübe ettiğim için Sabahattin'in o duygusunu benden iyi anlayan olmaz. Benden ve Nfizım'dan. Biz polisin kontrolü altında yaşadığımız için. O etkiyle, artık poîisten kurtulayım etkisiyle gıtti saklandı hatta Sabahattin, Suphi Nuri tleri'nin evinde. Bu ruh haliyle zaten daha sonra kaçma teşebbusünde bulundu. Müthiş tedırgindi. A.Ö. İçinde bulunduğu psikolojiyi haklı buluyorsunuz yani. P İ K N İ K PtYALE MADRA OTKEKPINI TEO4V1' ETTÎD. Atillâ Dorsarhn 2 sinema kitabı Atillâ Dorsay'ın geçen yıl çıktp Yapanlar" kitabımn ikinci baskısı önümUzdeki günlerde çıkıyor. Dorsay'ın fantastik sinema üstüne yazılarından oluşan yeni kitabı, "Beyazperdede Kırrnızı Filmler" ise önümuzdeki haftalarda çıkacak. tükenen "Sinemayı Sanat Çevre Sorımları ve Insan Yanşması Ankara Fotoğraf Sanatçıları Derneği (AFSAD) ile ODTÜ Çevre Mühendisliği Bölümü, "Çevre Sorunlan ve İnsan" konulu bir fotoğraf yarısması düzenledi. Son katılım tarihi 26 mayis olan yarışmanın fotoğrafları çeşitli yerlerde sergilenecek. tKİESKlDOSTZekeriya Sertel (solda), çok eski dostu olan Sabahattin AU için, "Ikiye ayvmavh buankan, düpnanau dtnler, düşmanıyla da konufurdu" dtyor. Z.S. Sabahattin Ali'yi biz ilk defa 'Resimli Ay"dayken tanıdık. Biz Nâzım Hikmet ve daha bazı arkadaşlarla beraber "Resimli Ay"ı çıkardığımız zaman ilerici hareketin liderleri dunımundaydık. Sabahattin Ali de Almanya'dan gelmış, hikâyelerini neşredecek yer anyordu kendisine. Tabii, "Resimli Ay"ı bulmuş olacak ki bize geldi doğrudan doğruya. Biz tanımıyorduk onu. Bize geldi ve benden evvel Nâzım'ın çalıştığı odaya gitti, Nâzım'la tanıştı. Nâzım'ın yanında da eşim Sabiha vardı. Onlar getirdiler sonra bana Sabahattin'i, ilk defa böyle tanıştık. Bize anlattı Almanya'dan yeni geldiğini, hikâye yazdığını. Nâzım da aiakadar oldu onunla, görelim hikâyelerini, dedi. Hatırlamıyorum hangi hikâyeyi gösterdiğini o zaman. Nâzım pek beğendı onun hikâyesini, aman dedi, sen bize hikâye getir, dedi. Böyle kuruldu munasebet. Sonra devam etti bize gelmeye. Zannediyorum ki ilk hikâyeleri onun "Resimli Ay"da çıkmıştır. Bu bizim için bir imtiyazdı, Sabahattin Ali'nin ilk hikâyelerini neşretmek, Nâzım'ın ilk şiirlerini olduğu gibi. ÇİZGİLİK KÂMtL M4SAK4C.1 Banıı Sözüar resitali Piyanist Banu Sozuar yarm 16.00'da ODTÜ mimarlık anflsinde bir resital verecek. Sozuar resitalinde Brahms, Ulvi Cemal Erkin, Rachmanınov ve Lıszi'in yapıtlarını seslendirecek. htanbul Belediye Konservatuvan'nı, Özen Veziroğlu'nunpiyano, Raşit Abeı'in armoni sımflarında bitiren Sozuar, daha sonra öğrenimini Viyana'da tamamladı. Bu arada katıldığı uluslararası piyano kurslarında A. Brendel, Paul Badura Skoda ve J. Demus ile çalıştL Turkiye'den başka Avusturya, Çekoslovakya, Kıbrıs, Yunanistan, F. Almanya, Belçika, ovyetler Birliği, Mısır, Kenya ve öirleşik Arap Emirlikleri'nde konserler veren Sozuar, 1980'de Istanbul Festivali'nin açılış konserini verdi. Suluboyn Resim Yanşması Sinaide Ghi adb İtalyan vakfı bir suhtboya resim yansması düzenledL Son katılma tarihi 30 Haziran 1986 olarak belirlenen yanşmada birinciye 2 milyon, ikinciye 1 milyon, uçuncuye de 500 bin italyan lireti verilecek, 35 yaşından küçük sanatçüarın katılabileceği yansmaya bugüne kadar hiç sergilenmemiş suluboya yapıtlar gönderilebilecek. Türk sanatçılar yapıtlarını Ankara 'daki İtalyan Kültür Merkezi araahğıyla iletebilecekler. (a.a.) Saddam Hüseyin portresi Resim çalışmalarını çakıl taşları ve kumlarla gerçekleştiren sanat çı Fehım İbrahim Hakkıoğlu, Irak Devlet Başkanı Saddam Huseyin'in isteği üzerineyaptığı portreyi gotürmek uzere önumüzdeki günlerde Irak a gidecek. Yapıtlarında Anadolu insan manzaralarına yer veren, bugüne dek birçok devlet başkanının da lablosunu yapan sanatçı, kumları ayrı ayrı boyayarak birbirine karıştırdığını ve boylece '°ğişik renhler elde ettiğini betiyor. Çakıl taşlarını ise hiçbir işlem yapmadan doğal renkleriyle tuvale yapıştırdığını söyleyen Hakkıoğlu, yurt içinde açtığı kişisel sergilerin yanı sıra Belçika1 da da bir karma resim sergisine katıldı. Bu hafta ki 'u okudunuz mu? Z.S. Saklandığı günlerde geceleri kendini sokağa atıyor. Bomba gibi adam, nasıl oturur Atatürk zamamnda tçişleri Ba evde? Niçin hapishaneden korkanı, çok namuslu, çok temiz, kuyor? Aynı yerde oturmaktan çok efendi, kibar bir adamdı. bıkıyor. Canlı adam, cıva gibi Cami Bey'i benim vasıtamla ta adam, bir yerde duramayan nıdı Sabahattin Ali. Cami Bey adam. Hapishaneye tahammül hayatının son senelerini benim edemeyen adam, nasıl gider kenle geçirdi daha çok. Matbaaya di kendini bir evde hapseder. da, evime de mutlaka, hiç ol Dayanamaz, kaçacak. (...) Hakmazsa haftada bir gelirdi. Bu ge kında çıkanlmış tevkif müzekkelip gitmeler sırasında Sabahat releri vardı. O sırada on iki datin'le tanıştı ve Sabahattin'le fi va var hakkında açılmış. O dakir ortakhğına vardılar, bir ga valar munasebetıyle arıyorlar. zete çıkarmaya karar verdiler ve Mahkum etmek için dava açmış"La Tnıtjuie" isminde bir gazete lar zaten, başka bir şey için değil. Bıkmıştı, gir çık, gir çık. Seçıkardılar. A.Ö. Bu gazete de " T a n " ninle ziyaretine gittiğimizde de rahatsızdı. Halbuki biz hapishaolaylannda yıkılmıştı... nede rahatsız olmazdık. EğlenirZ.S. Tabii, onu da yıktılar. dik. O tabiatta insan değildik de Onların idarehanesi Beyoğlu'nonun için. Uydurmaya çalışırdık da Tunel yanında bir yerdeydi. kendimizi. O uyduramazdı. HaF.A. Bir de "Yeni Dün>a" reketli bir adam çunku. Bir yerdiye bir gazetenin afişleri basıl de duramaz. Onun için hapıste dıydı, onu hatırlıyorum. O hiç yaşaması güç. çıkmadan rnı yıkıldı, yoksa bir • nusha mı çıktı, ne oldu? Z.S. Bir nusha çıktı galiba Ikiye ayırmazdı o. F.A. O da Cami Beyle be insanları raberdi. A.Ö. Kimi anılannız olmaZ.S. Kınlmasaydı o iş, Sa lı... Bir de kişiliğiyle ilgili kimi bahattin için de çok iyi olacak görüşleriniz... tı. Siyasi yolunu zaten bulmuşZ.S. "Sırça Köşk"u bizde tu Sabahattin. Yalnız bir hikâokuduğu zaman Sabiha, " B u yeci olarak değil, ileri düşunceli 'Sırça Köşk' yıkılır ama, ondan ev>el onlar bizi yıkıyorlar" dedi, "Asıl onu bir hikâye y a p " dedi, öyle bir şey soyledi. Sonra, mesela şey gibi, bizim o zamanki solcu edip ve şairler gibi sekter değildi. Asıl guzel tarafı bence buydu. Herkesle dostluk edışinin sebebi de o\du. Duşmandır diye duşmanına kızmaz, duşmanını da dinler, duşmanıyla da k'onuşurdu. Ikiye ayırmazdı ınsanlan. Bizim o zamanki solcular ikiye ayırırlardı insanları. Ya solcudur, ya düşmandır veya pohstır. O ayırmazdı boyle. Insanı insan olarak gorurdü. O bakımdan olgun adamdı, çok olgun. A.Ö. Zekeriya Bey, bildiğime göre, o zamanki siyasal örgutlerle pek ilişkisi olmamış. Z.S. Hayır, hayır. Hiç ilgisi yoktu, panıyle alakası yoktu. Yani nasıl sağ dostlanyla konuşursa sol dostlanyla da konuşurdu. Sol dostlarını belkı tercih ederdi. Çunku fikir anlaşması vardı onlarla. A.Ö. Peki, vazarlığını nasıl degerlendiri>orsunuz? Z.S. O kabilıyet ve zekâsına gore az yazdı. Nâzım her gun bir şiir yazardı en az, her gun mutlakd şiir yazardı. Şıırleri sayılsa Nâzım'ın, hayatı boyunca çıkar. Sabahattin toplar toplar, birıktirir, sonra hikâye halıne sokardı. Daha once soyledim, an gıbı, her çiçeğe konar, topladığını arının bal yapması gıbi hikâye halıne getirırdı. A.Ö. Sizi yorduk Zekeriya Bey. Verdiğiniz bilgiler için teşekkur ederiz. AGAÇ YAŞKEN EGIUR KEMAL GÖKHAS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKA.\ tS89 '&) SUGÜN, SİNAN PAÇA İKİNCİ KEZ SADHA2AM OUHJ. İRAN £AWiÇl(1S?3)SieASINC>A SESDAZ VESAD. RA2AM OLAM LALA MUSTAFA PAÇA'VI g£C£RiKSİ2UICLE SuÇLfYAJ&K, PADl$AH ST MURAr'l eTKlL£M/f VE OtJüN YB&NE SEÇMEYl BAÇAEMlŞn.. ANCfik. İISAN SAI/AÇ/NDAM HİÇ BİR VARLK GĞŞTEREMEPEN PĞNMUŞ, fHDİŞAHA DA gtR SURÛ y/UAM SÖYLEUIÇTİ. siş süee SOU/SA GEIZÇEK ANLAÇtL IfJCA GÖREyİNPEH AZLEDIIMİÇ, Sue6ü NE GÖMDE&LMİÇrî. BUTÜN BUNLARA ttAgÇlMf SlNAM PAfA, 6 YIL SON&) IKİNCl K£2 SAPA/ZST MAKAMl /ÇıN ÇjOGHSltMlÇr/.HEM OE AYAIt PAP/ŞAH TAfSAFIAJDAAJ f. Solda,yaşhlığı nedenıyk "Koca''takahıyh anılan Sınan rhsa'nın Avrupa'da ycu>ıhn bir poHresi. Sağda rx.,padı^aUm UuzxjnınJa g&J 2 \isan SADRAZAMIN YAIANL4R/.. 50 YIL ONCE Cumhıırivet Sen Jermen mııahedesi de yırttldı Vıyana 1 fa.a.J Mecburı askerlık kanunu dıyet meclisme tevdi edılmiştir. SaıntGermaın muahedesı mucibınce, Avusturyada kura efradı toplamak memnudu. Diyet meclisı 18 den 22 yasına kadar olan butıın Avusturya vatandaşlarının mecburi askerlık hızmetine tabı olduklarma dair kanunu, bu sabah, alkışlar arasında kabul etmiştır. Bu kanunun birınci maddesi, beden ve zihin kuvvetleri yerınde olan butun yurddaşların muayyen bir muddet için askerı veya sivıl mecburı hızmetı ifaya davet edebıleceklerini amırdır. Hukumet, hizmet müddetını ve aıdatı tesbıt ıçın ileride bir emirname neşredecektir. 2 Kisan 1936 parlamentosunun saylavlar meclisı, Norveç kadmlarma davletin butun idari memuriyetlerıne tayin olunmak hakkını bağışlayan kanun taslağını 38 reye karşı 64 reyle tasdik etmiştır. Şımdiye kadar Norveç kadınları hukümet, harıcıye, kilıse ve ordu hızmetlennden uzak tutulmaktaydılar. Müzakere esnasmda birçok hanpler, şayet kadmlardan papaz layın edilecek olursa, bunu halkın dını duygulannı rencide edeceğinı soylemıştır. 19361986 oiŞLERINIZİN MACUNLARILE Sorree kadınları Oslo 1 (a.a.) Norveç BayrıAvşar sergisi Mimar Sinan L'niversitesi Heykel Bölümü son sınıf öğrencüerinden Erim Bayrı ve Alı Osman Avşar'ın ilk kişisel sergileri Beyoğlu Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde açıldı. Heykellerinde taş, ahşap, demir gibi malzemeleri çağdaş bir yorumla kullanan sanatçıların sergisi 14 nisan tarihine kadar izlenebilecek. YABAM3 DİL KURSLARI MET İLAN SEFERİHİSAR TAPULAMA HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1980/129 Es. 1985/59 Ka. Davacı Orman Işletme Mudürluğu \e Hayrıye L'nlü tarafından davalılar Arslan tri ve Hatıce Iri aleyhine Ulamış koyu 1324 nolu parselın tesbıtıne ıtiraz edilmış olup mahkememizde yapılan yargılama sonunda: Nızalı Ulamış köyü 1324 nolu parselin davacı Hayriye Unlu adına tapuya tesçiline karar verilmış olup Arslan ve Hatıce Iri, mirasçıları Mehmet Nevzat İn, Sebahat İn ve Necatı Sunetçioğlu'na karar tebliğ edilemedığınden bu şahıslar adına lebligat yerine kaım olraak uzere ilanen tebliğ olunur. 3.2.1986 (Basın: 15396) BIRLEŞİK BAHAR YAZ PROGRAMI 4 ayda 6 aylık Eğitim 2 aylık Yaz Tatili ayrıntılı bilgi için Telefon : 160 22 61 161 61 96 160 37 79 KAYITLAR DEVAM EDİYOR. MET Abacı Latıf Sok 11 Vahdeçeşme'MAÇKA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle