18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLERtN DEVAMI Shultz Gelirken... dığı, bu konuda hakça bır dengenın bır turlu kurulamadığı göruşundedır Nıtekım özal hukumetı de aynı goruşten hareketle, beş yıllık bır sure ıçın 1980'de ımzalanan Savunma ve Ekonomık Işbırlığı Anlaşması'nı yenıden muzakereye açmıştır Ve Amerıkan tarafına denılmıştır kı, geçen beş yıllık uygulama sırasında da söz konusu "denge' kurulamamıştır, oturup bunu sağlayalım1 Bır bakıma Turkıye, uzunca bır zamandan berı ılk kez elıne böylesıne anlamlı bır "koz ' geçırmıştır Amerıka ıle "savunma ışbırlığı" ne karşılık kendısıne bırtakım olanakların sağlanması Başbakan özal'ın VVashıngton zıyaretınden başlayaraK kamuoyunda oluşan hava, Turk hukumetının daha çok konunun ekonomık ve tıcarı boyutuna ağırlık verdığı yolunda olmuştur Sayın özal, elındekı kozu, ne daha çok Amerıkan askerı yardımı ıçın, ne de Yunanıstan'ın "genletılmesı" ıçın kullanmaktan zıyade, sankı yalnızca tıcarı kolaylıkların arttırılması yönunde kullanryormuş ızlenımını vermıştır Başbakanın bu yaklaşımını bıçımlendıren bakış açısı şöyle özetlenebılır Kongre faktoru dolayısıyla Amerıkan askerı yardımının daha çok arttırılması olanaksız gıbıdır Bu konuda kredı koşullarının lyıleştırılmesı daha buyuk önem taşır, nıtekım bu alanda zaten mesafe alınmıştır Yunanıstan'la sorunların böyle bır pazarlığa dahıl edılmesı yersızdır Turkıye açısından şu aşamada önemlı olan, Amerıkaya dışsatımın genış çapta arttırılmasını sağlayacak tıcarı kolaylıkların elde edılebılmesıdır, yanı "daha çok yardım" yerıne "daha çok tıcaret " Başbakan Özal'ın bu yaklaşımı, Dışışlerınde farklı göruşler olmakla bırlıkte genel ola rak Ankara'nın tutumu açısından daha belırleyıcı olmuştur denılebılır Turkıye'nın Amerıka'ya ıhracatının artırıl ması kuşkusuz önemlı bır hedeftır Ancak (Baştarafı 1. Sayfada) ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN VVashıngton ıle pazarlıkta ışın yalnız bu boyutuna ağırlık vermek yeterlı olmaktan uzaktır Aynca Turkıye nın pazarlıktakı muzakere pozısyonunu zayıflatıcı bır yaklaşım sayılmalıdır Özal hukumetı acaba tıcaret alanında ıstedığı ödunlert alabılecek mıdır? VVashıngton muhabırımız Tanju Akerson, Amerıkan Dışışlerı Bakanlığı nın adının açıklanmasını ıstemeyen bır ust duzey yetkılısıyle yaptığı goruşme konusunda bıze dun şu notu çektı 'Turkıye'nın ABD'ye tekstil ve demırçelık urunlerınde ıhracatını arttırabılmesi konusunda hıç umut yok Bu durum Pakdemırlı'ye burada açıkça anlatılmış Amerıka, tekstil ve demır çelık dışındakı alanlarda kolaylıklar sağlayacak yolunda haberler çıktığını söyledığımde 'Bu konuda da somut bır gelışme yok, henuz duşunce aşamasında, muzakere edıyoruz karşılığını aldım" ABD Dışışlerı Bakanı Shultz'la haftaya Ankara'da yapılacak göruşmelerden ne çıkar bılemıyoruz Ama şımdılık VVashıngton dan yansıyan hava, Sayın Özal'ın en çok bel bağladığı "tıcarı kolaylıklar" alanında da pek olumlu değıldır Buna karşılık Amerıkalılar, "savunma ışbırlığı" konusunda gayet lyımserler, Tanjunun VVashıngton'dan bıldırdığıne gore anlaşmanın "mutlu son"\a noktalanacağından kuşkuları yok Pek lyı, pek guzel de o zaman söyler mısınız Özal hukumetı Savunma ve Ekonomık Işbırlığı Anlaşması'nı neden muzakereye açt ı 9 Turkıye'nın dışsatımına dönuk anlamlı odunler de eğer alınamıyorsa, alınamayacaksa, o zaman bunca zahmete neden katlanıldı? Kuşkusuz muzakereler henuz sona ermış değıldır Ama noktalandığı zaman, herhalde Özal hukumetı bugun ıçın zıhınlerde oluşan soruları yanıtlayıcı bır açıklamayı kamuoyuna yapacaktır (Baştarafı ' Savfada) rUlmedık bır "kapışmaya" tanık oluyor batkent özal, "yerlı ve yabancı dostları" arasında sıkışmış kalmış bulunuyor, Petrol ışverenlerı, ilgilı bakanları son günlerde başkentte sıra ıle zıyaret edıyorlar Kaya Erdem 'den Kazım Oksay'a, Vehbı Dınçerler'den Sudı Türel'e kadar, ılgılı bakanlara tek tek görüşlennı aktanyorlar. Ucuz petrol ıthalatından ve petrol taşımaalığından pay alabılmek amacıyla özal, belkı yabancıları küstürmez, bununla bırlıkte son gelısmelere bakıldığında Turkıye 'de petrol alanında "Türk buyukleri" yetıştırmek ıstedığıne de kuşku yok Petrol fıyatlarının dünyada ucuzlamasmdan sonra, hükümette "buna karşı ne yapılması gerektiğine" ılışkın arayışlar, bırbmnı ızlıyor Dünyada petrolün fiyatında bır dolarlık düşüş, Turkıye'nın udemeler dengesınde tam 135 mılyon dolarlık ferahlamaya yol açıyor Petrolfıyatları yedı dolar düştüğünde, Turkıye'nın petrol faturasında bır mılyar dolara yakın rahatlama ortaya çıkıyor Dolayısıyla, dünyadakı düsUşe ayak uydurabılmenm yollan aranırken, petroltin ıthalatmdan tutun da dağıtımına ve bu ışlemlerın "kimler aracılığıyla yapılması gerektiğine'' kadar bır dızı önerı anında tartışılmaya başlanıyor Işte tam bu sırada, devreye adı sanı çok lyı bılınen ve özal ıktı darına yakınlıklarıyla tanınan ' 'buyuk holdingler'' gırıyor Yabancı petrol şırketlerının yerlerını almak üzere Ucuz petrol ıçın "yabancı petrol şirketlerinin yerli petrol şirketleriyle yer de&iştlrmesi" for mülıl, gündemden düşmıiş değıl Hükümetın doruğunda özel görtişmelerde bu konu sık sık ele alımyor Petrol olayının böylesıne gtindemde bulunması, sadece "ucuz petrol" aşkma değıl Ucuz petrol, aynı zamanda son alınan ekonomık kararlarm da "iticl btr guciı" olarak değerlendırılıyor Hatta son ekonomık kararlarm, ucuz petrol nedemyle "sisteme daha rahat uyum sağlayabileceğini" savunanlann sayısı çok fazla Ucuz petrol nedemyle Turkıye'nın ödemeler dengesındekı açık, 1986 yılında en çok 300 mılyon dolar dolayında gerçeklesecek Bu kadar küçük bır dış ödemeler dengesı açığını Turkıye, belkı on beş yırmı yıldan berı ılk kez gurecek. 19651969 ytlları harıç, o tarıhlerden bu yana ödemeler dengesı, hıç böylesıne nefes almamışH. Işte şımdı bu fırsat doğmuş bulunuyor Ve bu fırsat özal'a nasıp oluyor 10 nısan tarıhıne dek Ttirkt ye'yeyaklaşık 575 mılyon dolar lık bır dış kredı gelıyor, Dış borç 300 mılyon dolarlık açığı kapattığı gıbı, gerıye 275 mılyon do larlık dafazlası kalıyor tşte bu "fazla dolar" Merkez Bankası tarafından pıyasaya sılnllecek Herhalde tümü sUnllmeyecek, ama en azından bunun bır mık tarı pıyasaya stirUlerek serbest pıyasada "dolar an ve talebt arasında bir denge" sağlanmak ıstenecek Böyle bır denge sağ landığı anda da, 14 mart tarıhınde alınan kararlar, amacına ulaşmış olacak Hükümet ışte bunu hesaplıyor Bu arada dış borçların ödenmesı, beklenen bu kredının dışında tutuluyor Kararları açıkladıktan sonra Merkez Bankası Başkanı Yavuz Canevı, tstanbul'dakı basm toplantısında "Taşlı yollardan geçerken biz tekerleği değistiriyorz" demıştı. Bıze göre, ucuz petrol "tekerlek değişikliğlnin'' ta kendısı tç pıyasayı düzenlemenın ve kararları rayına oturtmamn aracı olarak "tekerleğin kendisi." MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI Çamur Özlemi... 20 MART 1986 ABD ile (Baştarafı I. Sayfada) Genel Müdürü William Rope, Kıbrıs tşlerı Koordınatörü James NVilkinson ve eskı bır gdzeteu olan SÖ/.LÜSÜ Bernard Kalb da yer alıyor Heyette dyrıcd Ulusal Güvenlık Konseyı'nden Turk YunanKıbrıs lşlerı Masası Şefı Peter Sommer ıle Sdvunma Ba kanlığı Turkıye Işlerı Sorumlusu George Bader de bulunacak ABD Dışışlerı Bakanı'nı, pa zartesı sabdhı Ankdid'yd geçnıe sıyle bırlıkte oldukça yoğun bır progranı beklıyor Shultz, Dışış lerı Bakanı Hdlefoğlu'nun yanı sıra, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Mıllı Savunma Bakanı Zeki Yavıi7tiırk ıle dejöı üşecek ve akşam Başbakan özal'ın ve receğı bır yemeğe katılacak Shult7, salı günü Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edılerek ve aynı gun Ankaıa'dan ayrılarak Yunanıstan'a geçecek Shultz'un Ankara'dakı temaslan sırasında TürkAmerıkan ıhşkılerı butun yönlerıyle gözden geçırılecek Ankara'ya göre, Shultz'un zıyaretınm en önemlı yanı, savunma ve ekonomık ış bırlığı anlaşması uzerınde altı ay dan bu yana suren pdzarlıktaİu Amerıkan yaklaşımlarına açıklak getırecek olması Dışışlerı Bakanı Vahıt Halefoğlu, bundan ıkı hafta kadar önce Shultz'a bır mektup göndererek, ABD'nın tıcaret alanında Türkıye'ye sağlayacağı kolaylıklara açıkhk getırmesını ıstemış ve bttylehkle Ankara'ya gehrken be raberınde somut bır formülle gelmesı beklentısını ıletmıştı Görüşmeler sırasında Kıbrıs sorununun da gündeme gclcccğı ve Shultz'un BM Genel Sekreterı Perez de Cuellar'ın önü muzdekı guıılerde masaya getıre ceğı Kıbrıs sorununa ılışkın ye nı plana Ankara'nın desteğını arayacağı beklenıyor Ankara'nın BM Genel Sekreten Perez de C uellar'ın gırışımlerını ılke olarak desteklemekle bırhkte, ıçerığını görmeden yenı belge hdkkındd önceden bağlayıcı bır tavır takın ması beklenmıyor Shultz'un Ankdra'dakı üst du 7ey temasları sırasında lran Irak savaşı ve Ortadoğu'dakı gelışmelerı de değerlendıreceğı, Haş bakan Özdl'ın Irak'tan döner dönmez Shultz'u kdbul edecek olması, görüşmelerın bu bölu münu şımdıden ılgınç kılıyor Montreux'ye (Baştarafı 1. Sayfada) yukumlülukler getırıyor Buna göre, tıim ülkelerın lııa ret gemılerının savaşta ve banş ta boğazlardan geçışı serbest Ancak Turkıye, savaşta, bır ta rafıse, duşman tıcaret genıılerının geçışını engelleyebılıyor Savaş gemıtermın geçışı ıse önce Turkıye'nın, sonra da Karade nız'e kıytsı olan ülkelerın guven lığını guzeten kurallara bağlı Sözleşmenın 14 maddetıne gö re banş zarnanında "Boğazlarda transıt halinde bulunabdecek yubancı deniz kuvvetlerımn azamı tonajı 15 bin tonu aşmayacak ve bu kuvvetler dokuz gemtdenfazla olmayacaktır." Aynca Turkı ye hukümetıne 8 gun önceden bıldınm yapılma<;ı ve gemılerın gıdeceklen yer, adlan, tıplerı, adetlert, gıdış ve dönuş ıcın ge çış tanhlerının belırttlrnesı de zo runtu Türkıye'ye düşen görev ıse bu bılgılen, sözleşmeyt ımzala mış devletlerın Ankara temsılcılertne ıletmek Karadenız'de kıvısı olmayan devletlerın savaş gemüennın ba rış zamanmda boğazlardan gecerek Karadenız'e çıkmaları bırcok kayıt ve sınırlamatara hağlanı yor örneğın bu gemılerın Kara denız'de kalabıleceklerı sure 21 günle sınırlı (Baştarafı 1. Sayfada) Aslında sağdakı bu dokuz partı çok anlamlıdır Bu dokuz partı, once "dokuz ışık" anlamına gelır Bu anlam, başlıbaşına bır ıdeolojık gelışmeyı vurgular Bu dokuz partının bır başka anlamı da şudur Bız "çoğulcu demokrası" ıstemıyor muyuz? ıstıyoruz 12 Eylul'den önce sol kesımde "çoğulculuk" vardı Programı ve tuzuğu bırbırının aynı olan ıkı sosyalıst partı aynı çoğulculuk ıçınde yarışıyorlardı Soldakı "traksıyon' sayısına akıl erdırmek bıle guçtu Şımdı, elhamdulıllah hepımız sosyal demokratız1 Ne antıemperyahzm var ne Amerıkan uslerı, ne NATO, ne şu ne bu Hepımız "NATO kafa, NATO mermer" olduk Eh, "uzum uzume baka baka kararır" Sağcılar da solcuların bu çocukluk hastalığına tutuldular en sonunda Ne dıyelım'' "Acıl şıfalar" dıleyehm "Çoğulcu demokrasi"y\ bır turlu kuramıyoruz, hıç olmazsa sağda ve solda çeşıtlı partı ve fraksıyonlardan oluşan "çoğulculuk" yaratabılırsek, ne mutlu bıze "Sağda sekız partı az" dıye duşunurken sevımlı Vural Arıkan dokuzuncu partıyı kurdu Bu dokuzuncu partı, Peyamı Sefa ustadın "Dokuzuncu Harıcıye Koğuşu' gıbı bır şey belkı de Öyle, oyle ama Turgut Bey'ın sırlarını en lyı bılen adam Vural Arıkan'dır Vergı avukatı Vural Arıkan olmasa, Özal, partı kurarken mılyonlarca lırayı nereden bulacaktı? Ben kalıbımı basarım, ANAP'ın en az 150 mılyonu o gunlerde Vural Bey tarafından sağlanmıştır Yanlışım varsa duzeltsınler 14 mayıs gunu de Mehmet Yazar 'onuncu partıyı" kuracak Boylece sağdakı partı sayısı ona yukselecek Nedır bu partılerın bırbırınden farkları"? Bırı arabesk muhafazakâr, bırı ulkucu mıllıyetçı, bırı lıberal ötekı kapıtalıst, bırı alafranga sağcı, otekı alaturka kapıtalıst, bırı "hareketçı" ötekı "selametçı", bırı dındar otekı kındar1 Ama hepsı de maşallah eskı MC kalıntısı Her bırının "sıyası arkeoloıı"Ğe yerı var Pekı kım bırleştırecek bunları"? Demırel Anayasanın geçıcı 4 maddesı değışecek, Demırel Cumhurbaşkanı olacak ve bu yolla 3 MC kurulacak Sonra ne olacak'' Eskıden ne olduysa onlar olacak Bır dındar partı ıle bır kındar partı bır araya gelecek, arabesk muhafazakâr partı ıle alafranga lıberal partı yan yana oturacak ve Oemırel on partıyı bır çatı altında toplayacak özal "dört eğılımı" bırleştırdı, Demırel on partıyı bır araya getırecek Ne de olsa Demırel usta, Turgut Bey çıraktır Çırak dört eğılımı bırleştırırse, usta on partıyı bırleştırır Hem bakın "Köpru" adlı dergının "Bedıuzzaman Saıd Nursı özel say/s/"nda neler yazıyor "Nur postacısı" Islamkoylu Abdullah Çavuş, ellı yıl sakladığı mektubu nıhayet gosterıyormuş Bedıuzzaman bu mektubunda, "Islamkoy'den bır ınsan çıkacak, bu mılletın başına geçecek, eğer Kurana dayanırsa muvaffak olacak, eğer Kuran'a dayanmazsa atısı vahımdır" dıyormuş Demırel, Saıd Nursı ıle ılgılı anılarını şoyle anlatıyor EğndırBarla arasında gol sahılınde ıdık Orada su ışlerıyle ılgılı bır konuyu ıncelıyorduk Arabasını görunce hemen kendılerını selamladık Bızım selamımızı aldıktan sonra kendısı geçtı, gıttı O zaman merhum bızım kım olduğumuzu bılmezdı Bılseydı, herhalde, "Islamkoy'den çıkıp, bu mılletın başına geçecek kışı" ıle ılgılı mesajını o gun kendısıne "elden" verırdı •Nakşıbendılık Nurculuk Suleymancılık da alaturka lıberal ve arabesk kapıtalıst partılerımız arasında gun geçtıkçe kok salıyor Alafranga sağcılarımız da bu tarıkatları nasıl olur da yı ne çatımız altında toplarız dıye çaba harcıyorlar Nasıl olsa, Bedıuzzaman Saıd Nursı Hazretlerı, mılletı kurtaracak kışının Malatyadan değıl Ispartadan çıkacağını bıldırmış, ustelık köy adı da vermıştır Mılletın başına geçecek kışı Islamkoy'den çıkacaktır Belkı Bedıuzzaman Hazretlerı, Rısaleı Nur'un bır yerınde "Islamkoy'den çıkacak /n&<i ı 'ın kayıt olduğu mason derneğı loca numarasını da vermıştır de henuz "nur talebelen" 1 bu bolumu fark etmemışlerdır Olur a Ulkenın butun sağcıları bırleşın, genel başkanlarınızdan başka kaybedeceğınız ne var kı? UĞUR MUMCU GOZLEM okulunu kendın . san. derslık yaptır" kampanyasma Bebek Lıons Kulubu, Hllton Oteli'nde davetıyelerı 2i bin llradan satılan bır defıle duzenleyerek katıldı DernhoH fırmasının "30'lu Yıllara Doğru" adı altında sunduğu defılede 15 manken, 220 derigıy f/j ı tamtttı Okul olmasa bile bırkaç derslık yaptırabılecek bır harcamayla duzenlenen gecede, ko nuklara modanın otesınde, 30'un uzermde çeşıtten oluşan açık bu fede ııfak bir zıyafet sunuldu. 200 kışinın ızlediğı defileden elde edılen \aklaşık 2 mılyon lıralık net gelır, Kuçuksu Banş llkokulu'nun ın yıatı ıçın harcanacak (Foıo£raf MEHMET AKtF) yaptlr o k u l y a p m a m y o r 3. Kıbrıs belgesi (Baştarafı I. Sayfada) sının ABD'nın gırışımıyle ABD Dışışlerı Bakanı George Shullz 1 un Turkıye ve Yunanıstan'a yd patağı gezıden Washıngton'a dft nuşüne bırakıldığı öğrenıldı Shultz, 2225 mart tdrıhlen aıa sında Turkıye'de temaslardd bu lunduktan sonra, 2528 mart ta rıhlerı arasında Atına'da buluna cak vc ulkesıne döneı.ek 29 ve 30 mart tarıhlerı hafta suııuna denk geldığı ıı,ın, Perez de Cuellar bel gcsının, Shultz'un ABD'ye dönu şunu ızleyecek ılk valışmd gunu olan 31 mart pazartesı günu ılan edılmesı tasarlandı Böylece, Shultz'un Ankaıa ve Atına gö rüşmelen ıle Kıbrıs sorunu bır bırıne bdğlanıyor BM Genel Sckreterlık çevrele rınden sızan bılgılere göre, Pe rez'ın üçüncü belgesi, Türk lardfının kabul ettığı, Rum Yönetımı Başkanı Kipriyanu'nun red dettığı 17 oı.ak (ya da 26 Kasım 1984) belgesi ıle, Rum tarafının kabul ettıği, Rauf Dtnktaş'm go rüşmeyı bıle teddettığı 12 nısan (1985) belgesi arasında bır orta yol nıtelığınde BM Genel Sekıe terlık vevrelerı, Iurk tdralına yenı belgenın 17 otak belgesıne yakın olduğu ızlenımını verırken, Rum tarafını da 12 nısan belgesındcn pek farklı olmadığına ık naya valışıyor Perez de Cuellar'ın üı,üncu belgesi, ddhd öncekı ıkı belge gı bı bır çerçeve anlaşması nıtchğın de olacak Askerlerın gerı çekıl mesı ve garantıler gıbı konulara, ^erveve anlaşmasında iı,enlen ı,a lışmd gruplarınııı faalıyetleu so nucu çözum aranacak En önem lı anlaşmazlık konularını n,ereıı "askerlerın gerı vekılmesı" konu sunda 17 ocak belgesındekı 7 maddenın korunacdğı sızan bıl gıleı arasında 7 madde şoyle demekteydı "Geçıcı federal yonetımın kurulmasından once, Kıhrıslı olmayan askerler ve dıger ıınsurların gerı vekılmesı ıçın bır /aman cetvelı ve gereken guvenceler u/erınde anla^maya varılacaktır. Bu zaman zarfında, her ıkı tarat da, BM Banş Gucu'nun yardımlarından yararlanarak, askerı dekonfrontasyon onlemleri alacaklardır". CLNEVRE GÖRÜŞMESİ BM Genel Sekreterhğı'nın, bıı süre önte Cenevre'dc KKTC he yetı ıle yaptıkları dlt dü/ey toplantıdan ve Genel Sekreter Yarmasldrından sonra, Kıbrıs sorunuıid bır ı,ö7üm bulunması konusunda ı,ok lyımseı bır havaya gırdığı bıldırılıyor Hatta, belge nın aı,ıklanmdsınddrı sonra 15 nı sandd Pere/ de C uellar'ın addyd gıtmesı uzerınde bıle durulmuş SOVYET UNSURU BM çevrelerının ıyımserlığını besleyen btr başka gelışme, son Sovvet onerıleııyle bırlıkte, Kıb rıs sorununun ABD Sovyet ılış kılerı çervevesı ıvıne gırmesınm VVashıngton'dd ydrattığı rahatsız lık ve bunun sonucu olarak ABD'nın Kıbııs'a ılışkın mesafe alınması i(,ın çok ısteklı bulun ması Sovyetler Bırlığı'nın Kıbrıs"a ılışkın önerılerı VVdshıngton'dd (bır sure önce Sovyet Komunıst Partısı Polıtburosu'na ve Merkez Komıtesı Sekreterlığı'ne seçılen BuyükeKı) Anatolı Dobr>nın'ın yaroımcısı Sokolov taratından ABD Dışışlerı Bakan Yardımu sı Rosanne Ridgaway'e sunuldu Bu yolld Sovyetler'm Kıbrıs konusunda doğrudan ABD'yı mu hdtap aldığı anlaşıldı ATİINA'DA DURUM ABD'yı Kıbrıs'ta ılerleme sağUIIIILISI O o u l ı l ı n g ' ı n K ı h ı ı s te lamaya sevkeden bır başka husus, Yunanıstan Başbakanı Andreas Papandreu'nun YunanABD ılışkılerının yanı sıra, Türk Yunan ılışkılerınde de bır yakınlaşnıa ıçın önkoşul olarak Kıbrıs'ta bır gelışme sağlanmasında ısrar etmesı Papandreu, bu ko nudakı ısteklerını geçen sonbaharda Atına'yı zıydret eden ABD Dışışlerı Bakanlığı Müsteşarı Michael Arnıacosl, bır sürc önce kendısıyle görüşen Dışışlerı Bakanı Yardıması Rosanne Ridgaway ve Kongre üyesı Paul Sımon ardcılığı ıle Washıngton'a ılettı Aynca, bır Kıbrısh Rum ıle evlı, hukumet üyesı oğlu Yiorgios Papandreu'yu ABD'ye Amerıkan yönetıulerıne aynı konuda bır mesajla gönderdı Sovyet önerılerı Uzerınde Kıbrıs'ta bır çözüm ıçın çabalarını yoğunlaştıran ABD'ye tngıltere eşlık edıyor tngıltere Dışışlerı Bakanı Sır Geoffrey Howe'un bugun başlayatak Atına zıyaretınde dc başlıcd konunun Kıbrıs olacağı sanılıyor Hovve'un ardından Ankara ve Atına'ya gelecek George Shultz'un da Perez de C uellar'ın üçuntu belgesının kabulu ıçın gınşımlerde bulunması beklenıyor Akdeniz yine (Baştarajı I. Sayfada) haberıne göre ABD Savunma Bakanlığı sözcüsü Richard Sclıram bu gece TSİ 02 OO'ye kadar surecek tatbıkatın "kışkırtıcı nitelik taşımadıgını ve rutin olduğunu" söylcdı Tatbıkat hakkında Lıbya sıvıl havacılık yetkılılerıne bılgı verıl dığını kaydeden Schram, bunun bölgeden geçen sıvıl uçakların guvenlığını sağlamak amdcını td şıdığını belırttı Amerıkan uçak gemısı Amerıca, Cebehtaıık'tan gelerek tatbıkatta yer almak uzc re 6 Pılo'ya bağlı Saratoga ve Coral bea uçak gemılerıne katıl dıAlbay Muammer Kaddafı Sır te Körfe7i'nın Lıbya'nın karasularına dahıl olduğunu ılerı suı düğunden ABD'nın yörede ydp tığı tatbıkatlar, ıkı ülke arasında kı ılışkılerın hı/la gergınleşmesıne yol açıyor CBS Televızyonu' nun hdberıne gore ddlarımn açıklanmasını ıstemeyen bazı Be yaz Saray yetkılılerı, Kaddalı'nın "Amerıkan ve İsraıl hedeflerine karşı yenı komplolara" karıştığı na ınandıklarını söyledıler Beya/ Saray Sözcüsü Larry Speakes ıse, gazeteçılerın bu yenı komploların ne olduğu yolun dakı sorularına yanıt vermedı Sırte Körlezı'nın Lıbya'nın kdrasularına dahıl olduğunu kabul ctmeyen ABD, 1981'den bu yana yörede 18 kcztdtbıkat yaptı Dun bdşlayan tatbıkat 19 manevrayı oluşturuyor TASS K1NADI Sovyet TASS djdnsı, ABD'yı, Lıbya'ya karşı buyuk bır sıldhlı provokdsyond gırışmekle suçla dı ABD'nın dün Akdenız'de hava ve denız manevrdldrma baş laması uzerıne yaptığı yorumda TASS ajansı, ABD'nın, Trablusun kendı bölgesı olarak kabul ettığı bır bölgede manevralara baş lamakld "Ale>le oynadıgım" kaydettı DR. DURSUN KIKBA^ı Norolojı Uzmanı Kırağı Sok 51/53 Kavukçu Apt D 3 Osmanbey/'jışlı (Sıic Sınenidsı arkası) Tel 141 40 91 (16 00 19 00arası) Dışişleri ne diyor? ilgimi: ANKARA, <t umhurıvet Burosu) Dışışlerı Bakanlığı, boğazlardan geçerek Karadenı/e çı kan ıkı Amenkan savaş gcınısının Sovyet kardsuldrını ıhlal etmesı olayının doğrudan 1 ürkıye'yı ıl gılendıren bır yönü bulunmadı ğını bıldııdı Dışışlerı Bakanlığı yetkılılm Montreu\ Sö/leşmesı uyarın ca so7İeşıneye taraf olma>dn ul kelerın de 15 gun önı.edeıı ızın almaları lulınde K.dradetıı/V vıV. ma hakkına sahıp olduklarını hdiırlatarak, ABD'nın Yorktovvn kruvazörü ve Caron muhrıbı n,ın /amanındd gereklı ıznı aldığını bıldırdıler Bır Dışışlerı yetkılısı, "Gerisı ABD ile Sovyetlcr Bırlığı aruMiula olan bır olaydır Olayın bm ılgılendıren bir yonu yok" şeklınde konuşlu Aynı yeikılı, yıne Montreux uyarınca Turkıye'nın karctuı.ıiızt. Vikan ABD geınıleıı hakkında sahıldar devletlere ve bu verçevede Sovyetler Bırlığı'ne önceden bıldınm yaptığını da belırttı (Baştarafı 1. Sayfada) kadar ıçıne gırdığını bıldırdıler ABD yetkılılerı uluskrdrası denız hukukuna göre pratıkte sa vaş gemılerının yolu kısaltmak amdcıyld bır bdşkd ülkenın kdrasularından "masum geçiş" hakkını kullanarak geçebıleceğı nı öne süruyor Ancak "masum geçiş hakkı" kavramının ıçıne hıçbır bıçımde askerı eylemlere (uçak havalandırma ya da sılah ateşleme) başvurmama zorunlu luğu yer almakta Pentagon yetkılılerı ıkı savaş gemısının kardsulannda Sovyetler'm radyo ve radar haberleşmelerını dınleme ey lemıne geçmelerının, söz konu su "masum geçı$" hdkkı ıle bağdaşmadığını da ıtıraf edı yorlar Beyaz Saray sözcülerınden Edward P. Djerejıan, söz konusu olayı, ABD Sovyet 7irvesını torpılleyıcı bır kışkırtma eylemı ola rak görmedıklerını, yalnızcd "masum tıecış" hakkının kullanılması olduğunu ve bunun Sov yet yasalanna da uygun düştuğu nü söyledı Pentagon yetkılılerı son gemı olayının polıtık amaç lardan kaynaklandığını dd öne sürerek, "Reagan ne zaman kongrede popularitesiııı yuksıltmek ıslese uluslararası alanda ABD'nın gııç gostensıne gırışmesı voluna gıdoor Savunma butçesinı kongrc'den geçırmek ıçın boyle bır destege muhtaç şu gunlerde.. Gelerek haftakı I ihya manevrasını da bu çerçevede degerlendirmek gerek" şeklınde göruş belırtmekte Karadeniz'de Döviz operasyonu (Baştarafı 1. Sayfada) nıtlandı Yabancı bankacılann Merkez Bankası yetkılılerıne, Turkıye'nın dövız rezerv hacmı nı sordukları, Merkez Bankası' nın yanıtının "3.2 milyar dolar duıeyinde dovız rezervinin bulundugu" bıçımınde olduğu öğrenıldı Banka yönetıcılerının son dövi7 krızının nedenıne ılış kın sorularına da şu yanıt verıldı Seçkın, ablasına Bu Cumhurıyet'ın yaptığı ayıp vallahı, dedı Alı Slrmen haplsten çıktı dıye, Samım Lutfu nun ışıne son verılır muOda yazsın, o da Kız delı, Alı Sirmen'le Samım Lutfu aynıl Yaaaa? Sen bılmıyor muydun, anlamadın mı? Bilmiyordum, nereden bileyım, söylemedinız kı Canım, anlaman gerekırdı, Alı Sırmen hapse girdığınde, "Alı'nın yeri boş kalacak" dıye yazmadılar mft Boş kalınca, oraya Alı Sırmen'den başkası yazabılır miydu Yazısınm bıçemınden de mı anlamadın? Hay Allah, uzuldum dedı Seçkın, ben Samım Lütfu'nun yazılarını daha çok sevıyordum Samım Lütfu'nun son yazılarından bırı, "Cınayetı Gördüm" yazısıydı Alı'ye O yazın çok guzeldı dedım telefonda "Hanglsl?" dıye sormadı Benım tum yazılanm guzeldtr' dedı Bu kez yutmamıştı "Cınayetı Gördum" yazısı çok beğenılmıştı Okuyanlar, "Okul kltaplarına konacak yazı" dıyorlardı Böyle dıyenler öğretmenlerdı Orhan Apaydın, cezaevınden çıktıktan sonra , eşı Gursel Hanım'a Adaya gıdeceğım, kırlara gıdeceğim, papatya toplayacağım1 demıştı Gursel Apaydın anlattı Kurban bayramındaydı, cezaevınden çıkışlanndan bırıyd hlç yapmamıştık Maltepe'den çıktık, Kavaklara dek gıttık Son ra Ada ya gıttık Bana Bunlar bir anı, unutma' dedı Çok sık söylerdı, ne yapsa "8u bır anı olarak kalsın, sakın unutma!" derdı "Bır daha gırersem, asla çıkamayacağımi Artık dayanamami" dıyordu Banş Derneğı'nın öbur sanıkları da salıverılınce çok sevınmıştı, telefon ettı, "Benı bekleme, çalışacağım, kendımı avukatlığa vereceğım Çalışmam gerek" dedı Cenazesıne, Istanbul'a gıttığımde, arkadaşlarla konumuz Orhan Apaydın'dı Yazarlar Sendıkası davasında mı, bır başka davanın duruşması sırasında mı bır gun Apaydın şöyle demışti Benım sızın aranızda ne ışim var"> Bana ışte, bu yuzden daha çok kızıyorlar Bir Nazım Hıkmet'e, kızsalar da saygıyla, ımrenerekpakıyorlar, "Helal olsun be, adamda mangal gıbı yurek var1" dıyorlar Benım ıse, o yolda olmamı ıstemıyorlar "Senın yerın orası değıl 1 " dıyorlar Onun Içın ışte bana daha çok ezıyet edıyorlar Menderes'ın avukatlığından, AP mılletvekıllığınden yola çık, gıde gıde, solcuların, ılerıcılerın arasında yerını al, bağışlanacak şey m ı ' Orhan Apaydın'ın buyukluğu burada Okurlar anlamışlardır, Salı gunu çıkan "Bu da VVashıngton'dan " başlıklı "Ankara Not/an"ndakı belgelerı boşuna açıklamadım Orhan Apaydın'ın her gun ölume gıttığı, yıllar öncesınden taaa Amerıka'lardan sezılıp, gırışımlerde bulunulmuş da, yetkılıler kös dınlemışler Banş yılında, barışın bır dalı, kırılıp, kuruyup gıtmış! Salı gunku yazıdan söz ettım Mehmed Kema/'le yazı gunlerımızı değıştırdık Mehmed Kemal, pazartesı, çarşamba, cumartesı gunlerını aldı, ben de onun salı, perşembe, pazar gunlerını Mt/şerre^He/c/moö/uyınecumalarıyazacak Mehmed Kemal pazar gunlerı "Dergi"öek\ yazısıyla, bır pazar yazısı daha yazmış olmasın dıye, böyle bır duzenleme yapıldı llhan Selçuk, "Köşe yazısı yazmak, hem kolaydır hem guçtur" dıyor, yazılarına mola vermezden önce Bunu onunla daha önce de konuşmuştuk Çok guç yazı yazdığımı söyledığımde Blz kolay yazarız kardeşıml demıştı Imrendım Nadır Nadı anlatmıştı, o yazısını hıç duzeltmezmış Nasıl yazmışsa, öyle verırmış Yazıyı okuyanlar, dızenler, gelırler, "Efendım, şurası şöyle olmayacak mıydı?" dıye sorarlar, o da o zaman duzeltırmış Yazdığımı okumam hemen hemen Eşım okur, duzeltır kımtleyın Kımı de öyle gıder Gıder ama, kafamda kuşkular gıtmez "Şu sözcuğu öyle dejğıl de, şoyle deseydım, tumceyı şöyle kursaydım?" dıye ıçım ıçımı yer Musvedde yapsam, temıze çekerken bır başka yazı çıkar Geçen gun masamı bır duzelteyım dedım, okur mektuplarından kıtaplardan daktıloyu koyacak yer kalmamış "Domuz"\a ılgılı mektupları, bır ayrı torbaya koydum Hakkı özkan'm ıkı taşlaması çarptı gözume, şöyle demış Hakkı Özkan "Hayır domuz haramdır bıze1 Ona bakıp beslemek ters duşer dınımıze, '• Bedava verseler de bız domuz yemeyız, ' Ama domuzdan daha domuzunu sınemızde beslerız!" Bır başka taşlama da şöyle "Işın mı yok Ekmekçı, domuzlarla uğraşma, Domuzlan çok rahatsız edıyorsun, Domuzların domuzlukları çıktıkça ortaya, Onları daha çok domuzlaştırıyorsuni" Salih Acar'ın, Çankayada Lamelta'dakı "Kuşlar" sergısınden sonra, Gul Derman'm Tanbay'dakı "muzır"{\) çıplaklarından önce gördum Turklş Sanat'takı ıçerıdekılerın karıkatur sergısını Lamelta Italyanca "Senı sevıyorum" mu demekmış? Türkîş'tekı sergıyı Gırgır Dergısı'yle, Çağdaş Gazetecıler Derneğı ortaklaşa duzenlemışler "Içerıden Dışarıya Sevgılerle" adı Iğne atsanız yere duşmuyor Çokluk gençler ızlıyorlar Infaz yasasında değışıklık yaparak, cezalan gıdım gıdım ındırmeyı duşunenler gıdıp görsunler sergıyı Bu sırada çarptı gözume HT'nın "çamur"\a ılgılı mektubu 11 Eylul 1985 gunluydu Şöyle dıyordu "Sayın Ekmekçı, Ankara'ya bugun bır kez daha yağmur yağdı ve ben Gazıosmanpaşa'da ellerımı havaya açıp yağmuru avuçladım, yerden çamur alıp kokladım ve bır kez daha anımsadım Dıyarbakır Askerı Cezaevını Cezaevınde kımısını çocuk özlemi, klmılerını eşdost, annebaba özlemi yakar Ama bana ve benımle bırlıkte 33 Koğuşta kalanlara koymadı hıçbır özlem yağmur ve toprak özlemi kadar Duruşmaya gıden arkadaşlara 'Yolda çamur görursenız kaçırmayın, ayaklarınızı çamura batırıp koğuşa çamur taşıyın!" derdlk Mahkemeden gelenler bızı sıraya geçırırlerdı, çamuru sırayla elımıze alır koklardık Kımılerı dayanamaz, yuzune, gözune surerdı kımılerı yerdı yutardı En çok çamur getıren arkadaş, en başarılı ınsandı gözumuzde Beton yığını ıçerısınde toprak özlemı bır başkaydı Saygılarımla daki goruşlerini dile getirdiler. KRtTİK SORU Merkez Bankası yetkılılerıne yöneltılen, en krıtık soru, " d o viz serbestısınden vazgeçilmeslnın geçici olup olmadıgı" bıçımınde oldu Merkez Bankası yetkılılerı bu soru uzerıne, "Bu mudahale geçıcıdir. Tum serbest piyasalarda Merkez Bankası'nın duzenlenteleri olur. Bizimki de oyledir" yanıtını verdıler Merkez Bankası yetkılılerı de "Ozel ve kamu kesımının kı toplantıda, yabancı bankacılann sa vadeli nakiı dovız akışında sı "sadece ilhalatcıları finanse kışıkhk oldu. Pslkolojik etki ne elmesım" eleştırdıler Yabancı deniyle, Turk bankaları da ken bankaların bıraz da ıhracatçıladı aralarında dovız alışverişını rı kaynak kullandırması yolunkeslıler. Başgosteren tıkanıklık, dakı görüşlennı dıle getıren Mersıkıntı>ı dogurdu " kez Bankası yetkılılerının bu dıleğıne yabancı bankalardan Merkez Bankası yetkılılerı, olumlu yanıt geldığı öğrenıldı yabancı bankacılara 10 Nisan 1986 taıihi ıtibarıyle, 450 milyon dolarlık dış kredınin saglanmış olacagını anımsattılar. Bu ayın (Baştarafı 1. Sayfada) 2025 ve 31. gunlerinde yapıla bdlta ıle vurulması sırasında cak vergı odemelen nedenıyle pı nıeydana gelen patlamada Ke>asadan 500 mılyara yakın bır rem tlhan, Hacı İlhan, Ekrem llka>nagın çekilecegine işaret et han, Necal İlhan, Lutfu Keleş, lıler. Merkez Bankası'nın dovız Faruk keleş ve Mehmet Oluk adsatışı ve Turk Lırası sıkıntısı ne lı çocuklar parçalanarak öldü denı>le dovız fıyatlarındakı su lahrettin tlhan adlı çocuğun ayani tırmanışın onlenecegı volun ğı koptu 7 çocuk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle