22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İOMART 1986 EKONOMt CUMHURÎYET/9 TURKIVE'den Mart ayında piyasadan 500 milyar liralık çekiliş bekleniyor Gelir Vergisi ilk taksidi, KDV ve peşin vergi ile muhtasar beyanname ödemeleri, piyasadan bir ay içinde 450500 milyarlık bir çekilişe yol açacak. Başbakanhk kaynaklan ile bankacılar, piyasadan çekilen paranın bir yandan enflasyon üzerinde, diğer yandan da döviz fiyatlannın tırmanışında frenleyici bir rol oynayacağı görüsündeler. sma sokacagmı tahmin ediyoruz. Eüerindeld dövizJeri Tttrk Lirası'na çevirtmek isteyerek mnşterüerinin nakh talepleri karşılama yoluna gitmeleriııi bekliyorvz. Sonuçta döviz fiyatlanndaki tırmamş, yüksek fiyattan döviz toplayan bankaların Merkez BankasTna dcvirleri strasında dogacak zararia önlenecektir kanısındayun". YASTIK ALTI YOK Başbakanhk yetkilisinin, vergi ödemeleri ve döviz fiyatlan arasında kurduğu Uişki, Emlak Kredi Bankası'mn üst düzey bir yöneticisi tarafından da dile ge AET çıkışlı mallardan alınan fon kalkıyor mu? ANKARA («.«.) Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu çıkışlı bazı mallann ithalinden yaptığı yüzde 5 oranmdaki kesintiyi kaldırma hazırhğında olduğu öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, önümüzdeki ay içinde toplanması beklenen AET Ortakbk Konseyi'nden Türkiye'nin AET üyeliğine yönelik olumJu bir karann çıkması halinde, Türkiye, ilişkilerin normalleştirilmesi amacıyla yüzde 5 oramnda uygulanan "AET Fonu"nu kaldıracak. Konuyla ilgili sorulan cevaplandıran Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli, "AET'nüı Mse karşı ohnrin tutumu varsa, AET'de olumhı bir tatum otaşona, AET Fonu ludkabilir" dedi. Bu arada Ekrem Pakdemirli, kendi sanayilerini koruma gerekçesi ile Tttrk tekstil urttnleri ihracatına kota koyan ulkelerin yanlış yolda olduklannı söyledi. Tttrk tekstil ürilnleri ihracatının gerileme dönemine girdiğini kaydeden Pakdemirli, "Ürtnlerimiıe koU koymn ilkelerle BdU nfizakerekr yaparak bn nkanıkhiı açnuk btiyoraz" dedi. ABD ile yapılan tekstil görüşmelerinde Türkiye'ye önerilen miktarlan tekstil sanayinin gelişmesini sınırlayıcı gördüklerini belirten Pakdemirli, "Onun için anlaşmaya vaniamadu miizakerderi yarnU kcstik. Şbndi blz OBİan mayıs ayıada bekttyoruz" dedi. Parada kıthk dönemi ANKARA, (Comhuriyet Bürosu) Mart ayının kapıdan baktırması ile Türk Lirası aranan para oldu. Gelir Vergisi ilk taksidi, KDV ve peşin vergi ödemeleri ile muhtasar beyannameler aynı aya rastlayınca, piyasanın 450500 milyar İira dolayında bir çekilişe sahne olması bekleniyor. Dolaşımdaki para hacminin yüzde 40 dolayındaki kaynağın vergi ödemelerine akmasırun enflasyon ve döviz fiyatlanndaki tırmamşı frenleyici yönde etki göstereceği tahmin ediliyor. MAIİYE'NIN TAHMİNİ Yü tamamı için 1 trilyon 750 milyar İira düzeyinde bir hedef konulan gelir vergisi tahsilatımn bir bölumü stopaj ve ücret kesintilerinden oluşuyor. Dolayısıyla Maliye Bakanlığı, mart ayındaki ilk taksitte 250 milyar İira düyezinde gelir vergisi toplayacağını tahmin ediyor. 150 milyar İira düzeyinde gerçekleşmesi beklenen KDV tahsilatına 50100 milyar İira kadar peşin vergi ve muhtasar beyanname gelirinin eklenmesi bekleniyor. "Piyaaadan yanm trtyoa Hrahk bir çekiUşin enflasyon ve döTiı tırmamşı üzerindeki freokyid etkisi" üzerine görüşlerini bildiren başbakana yakın bir kaynak, şöyle dedi: "Her vergi ayında oldağa gibi b« yıl da mart ayında enflasyonda bir döşöş bekliyonu. Aynca, vergi ödemeleri sonucunda bankalardan çckilecek kayaaklarm bn kmndajlan Ura akub EKONOMÎ NOTLABI OSMAN ULAGAY tirildi. Banka yöneticisi, şunlan söyledi: "tşadamlannın yastık altında parası yoktur. Dolayuıyia vergi ödemelerini baBkalardaki mevdnatlarmda ya da kredi alarak yapacaklardır. Her yıl şubat ve mart aylannda bankalara mevduat akışı yavaşlar, nakit çıkışı ise hızlanır. Dolayısıyla Merkez Bankası'na döviz devirieri artar ama bankacüık sektöründe döviz stoUannın çok büyük hadmlere ulaşUguu sanmıyorum. Dolayısıyla Türk Lirası sıkıntısı ancak mevcut fiyatlann sabit tutulmasına yol açar". Dövizden İhracata Uzanan Sonınlar Yumağı Üzerine... özel sektörun üst kuruluşu Türkrye Odalar Birliği'nin Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Faralyalı önceki gün düzenlediği basın toplantısmda iş âleminin güncel sıkıntılannı dile getirirken ozellikle şu noktaiar üzerinde durmuş: • Bazı bankalar aynı gün içinde bile değişebilen yüksek kurlaria döviz toplayarak riskli bir oyun oynuyorlar. • Bankalar döviz taahhütlerini yerine getirmek için yüksek fiyatla topladıkları dövizi daha da yüksek fiyatlarta rthalatçrya satarak ithalatın maliyetinin yükselmesine neden oluyorlar. • Pahalı ithalattan ve yüksek kredi faizlerinden girdi maliyetlerine yansıyan artışlar, sanayiciyi fiyat artışlarına zoriuyor ve dış pazarlarda rekabet gücünü azaltıyor. • Türkiye, petroteü ülketere yapacagı ihracattaki azaimayı Batı pazarlarına ve yeni pazartara yapacagı ihracatla ve ozellikle tekstil ihracatıyla telafi edebilir. Ancak bunun önkoşulu Türk sanayiinin rekabet gücünün artmastdır. Faratvalı döviz yönetiminden ihracata uzanan bu sorunlar yumağının çözümlenmesi için öncelikle "Merkez Bankası'nın suraöe döviz piyasasına girip tanzim edici bir rol oynamasım" ve ihracatçıya sübvansiyonlu ucuz kredi sağlayacak bir uygulamanın gündeme alınmasını istiyor. Son günlerde iş âlemini ciddi olarak rahatsız etmeye başlayan bu sorunlar yumağının nasıl oluştuğunu anlamak, çözüme varmak açısından da önemli görünüyor. Bizim, otayın içindeki ilgililerte görüşerek yaptığımız saptamaya göre bankalann döviz fiyatlannı yüksettmeleriyle sonuçlanan olaylar dizisi şöyle gelişti: • Döviz girdilerinin büyük bir kısmını bankalara terk eden Merkez Bankası'nın döviz ihtiyacı ise azalmadı. Merkez Bankası kendi ihtiyacı olan dövizi bankalardan ucuza alabilmek ve petrol ithalatını ucuza gerçekleştirebilmek için kendi döviz alış kurlannı yeterince yukseltmedi. ozellikle Türkiye ile ABD arasındaki enflasyon farkı 1985 yılında yüzde 40 dolayındayken dolann Merkez Bankası döviz alış kuru 1985 yılında yalnızca yüzde 30 doiayında arttırıldı. • Merkez Bankası, hem kendi döviz ihtiyacını karşılamak hem de döviz yükümlülüklerini sorumsuzca arttıran bazı bankaları disipline sokmak için yıl sonunda aldığı bir kararta bankaların ihracat ve döviz gelirlerinin yüzde 20'sini kendi uyguladtgı fiyattan Merkez Bankası'na devretmeleri koşulunu getirdi. • ozellikle döviz yükümlülükleriyie döviz girdileri arasında duyarlı bir denge bulunan bankalar, döviz gelirlerinin beşte birini de Merkez Bankası'na yatırma koşuluyla karşılaşınca yükümlülüklerini karşılayamama tehlikesiyle karşı karşıya geldiler ve bir yandan döviz fiyatlarını arttırarak Tahtakale piyasası dahil her yerden döviz toplama telaşma düstüler. Böylece bankalann ve Tahtakale'nin uyguladığı döviz fiyatlarıyla Merkez Bankası'nın kurları arasındaki fark açılmaya başladı. • Döviz fazlası olan bazı büyük bankaların Merkez Bankası'nın cazip faız önerisıni benımseyerek Merkez Bankası'na gönüllü olarak (zorunlu olan yüzde 20'den ayrı olarak) devrettiklerı fazla dövizlerini geri istediklerinde zorluklarla karşılaşmaları da "Merkez Bankası dfcize sıkıştı" söylentilerini arttırdı. Bu ortamda bankalararası (Interbank) döviz ışlemlerinin hacmi hızla düştü, bankalar birbirine döviz satmaz oldu. • Merkez Bankası'nın döviz sıkışıklığı içinde olduğu söylentisinin ve uyguladığı kurlann gerçekçi olmadığı izleniminin yayılması, hızlı kur ayarlaması beklentisini gündeme getirdi. Bunun üzerine bir yandan ihracat dövizi girişleri yavaşlarken diğer yandan ithalatçılar taleplerini öne çekme ve bir an önce akreditif açtırma telaşına düstüler. • ithalatçıların yoğun talebi, pahalıya topladıkları dövizin yüzde 20'sini ucuz fiyatla Merkez Bankası'na devretmek zorunda kalan bankalara, uğradıkları bu zararı telafi etme olanağını yarattı. Bankalar döviz alış fiyatlarıyla satış fiyatlan arasındaki kâr marjını yüzde 4'lere kadar çıkartarak bu zararı telafi etme yoluna gittiler. • Bu nedenle ithalat pahalılaştı. ö t e yandan ihracatlannın büyük bölümünü anlaşmalı ülkelere yapıp dövizini resmi kurdan Merkez Bankası'na satmak zorunda olan ihracatçılar bu ihracatı gerçekleştirmek için yaptıklan ithalatı bankalardan topladıkları yüksek fiyatlı dövizle gerçekJeştirdikJeri için önemli zararlara uğramaya başladılar. Merkez Bankası'nın mevcut arztalep koşullarında gerçekçi görünmeyen döviz kurlannı desteklemesi ve Faralyalı'mn özlemini çektiği şekilde piyasada nazım rolü oynayabilmesi içirttabii piyasa kurallan içinde kalınacaksa tek bir çare var gibi görünüyor o da Merkez Bankası'nın kendi döviz girtşlerini takviye ederek piyasaya döviz arzını arttırması ve "döviz sıkışıklığı var, kur ayarlamaları hızlanacak" beklentisini kırması. Nitekim çarenin burada arandığı ve mart sonuna kadar devreye girmesi beklenen 400 milyon dolar dolayındaki dış kredinin scrunu çözeceği ifade ediliyor. Faralyah'nın şikâyetlerinde ikinci boyutu oluşturan kredi faizleri konusunda ise peşin vergi nedeniyle piyasada oiuşan likidite darlığının kredi faizlerinde bir düşüşü yeniden ertelettiği belirtılıyor. İhracat için sübvansiyonlu ucuz kredi temini ise başlı başına ayrı bir konu oluşturuyor. Bütün bunlar iş âleminin sözcüsü Faralyalı'yı kaygılandıran sorunlar yumağının çözümünün, hele piyasa ekonomisi kurallan içinde kalınacaksa, pek de kolay olmadığını düşündürüyor. Faisal Fînans'ın kân 1.2 milyar İSTANBUL, (i4L) "Faisal FI•ans Kurumu A.Ş."nin ilk olağan genel kurulu, Suudi Arabistan Prensi Mohammad AlFaisal AtSnnd'un başkanhğında dün toplandı. Prens AlFaisal, genel kurulun açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de tslami bankaalık esaslarına göre faaliyet gösteren Faisal Finans Kurumu A.Ş.'nin, kısa sürede eriştiği duzeyi, ortaklanrun güvenine borçlu oldu PmuAl Faisal ğunu söyledi. Prens El Faisal, cthğt Içm kapastte büyük. Türkrye'de Faisal Floans Kanunu gflri kwulo«lan btifcdam edecek kapasite fazlasıyla rardır" dedi. Yönetim Kurulu'nun hazırladığı raporda, kurumun faaliyete basladığı 2 Nisan 1985 tarihinden 31.12.1985'e kadar dört bin 510 adet kâr ve zarara katılma hesabı açıldığı bildirildi. Yıl sonu kân bir milyar 236 milyon İira olarak belirtilen raporda, kullandınlan fonlann yüzde 73.6'sının, iç ticaretin finansmanı için verildiği kaydedildi. Faaliyet raporunda aynca, başta Izmir olmak üzere birçok sehirlerde temsilcilikler açılacagı da belirtildi. Demirören, Emlak Kredi Bankası'na 12 milyar borçlu ANKARA, (UBA) Türkiye'nin tanınmış işadamlanndan Erdojan Deaıirörea'in sahıbi bulundugu Demirören Şırketler Grubu'nun Türkiye Emlak Kredi Bankası'na 12 milyar lira borçlu olduğu açıklandı. tki yıldır tasfiyeye ilişkin çalışmalanm sürüncemede bıraktığı, karsılıksu çek kesideleri ile riskini iyice arttırdığı belirlenen "Dcmirömı Şirketler Grnbu"nun borçlan kanuni takibe sevkedilecek. Başbakanlığa bagli 'Yüksek Denftleme Kurulu", Emlak Kredi Bankası'nın 1984 yılı çalışmalan uzerine hazırladıgı raporunda, bankınn piyaıadaa loplan 25 milyar lira alacakb olduğunu bildirdi. Bankanın alacakb olduğu $irketler içinde 10 milyar lira ile "ArYapı Limited Şirketi" ikinci sıradaki yerini koruyor. ö t e yandan, yönetimi Vakıflar Bankası'na devredilecek olan ve bankacılık yetkileri kaldınlan, Türkiye Bağcılar Bankası da 115.4 milyon lira ile borçlular arasında yerini alıyor. Raporda bankamn Kızılay subesince Hortaş A.Ş. ve Kemal HorzumDesan şirketkri lehine yurt dışına verilen aval ve garantiler sonucu dogan 7S milyoc 400 dolarlık banka "riskinin tasfıyesi" istendi. Bankaya döviz kredisinden doğan borçlan 16 milyon dolara ulaşan Bimhol ve Eslta A.Ş. kredilcrinin kontrol altında tutulması istenen Yüksek Denetleme Kurulu raporunda, "Konya subestoe Orku Attar ve Gnrsoy Kollektif şirketltriııin borçlannın 905 milyon lira civannda oldugu tespil edilmiş ve odeme icüı kanuai tedbirier alınmıştır. Söns AŞ, özkoş Kollektif Şirkeü, Akpınar firmalan ve Gisaya kullaıjdınlan krediler hakluada yapılan sanışturmalann Yüksek Denetleme KaruJu'na intikal etmedifi saptaanuşor " denildi. Bankanın toplam alacağı 25 milyar lira EVfF heyeti Ankara'ya geldi ANKARA, (Cumburiyet Buros») Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye masasından George Kopits başkanlığındaki bir heyet, dün Ankara'ya geldi. Hazine, DPT, Merkez Bankası ve Maliye yetkılileri ile görüş alışverişinde bulunacak heyetin gündemindeki ağırlıklı konulann bütçe yönetimi ve parasal programlama bashklanndan oluştuğu öğrenildi. Ankara'daki temaslannın 1015 gün kadar sünnesi beklenen fon uzroanlar heyetiyle, 1986 yüına Uişkin yeni bir standby anlasmasına gidilmeyeceği belirtildi. "Foa'uı yirürfükteki ekooomik poUÜkaUnnı degerleadinccthd" söyleyen bir yetkUi, "IMF httkimetin btekleri dogralturaiMİı çagnMı" diye konuştu. Enerji üretiminde hedef aşıldı ANKARA (ANKA) Türkiye'nin toplam elektrik enerji ttretimi gerçekleşmesi belirlenen programı yüzde 1.7 oranında aştı. Geçen yıl 33 milyar 645 milyon kilovatsaat olarak programlanan enerji Uretimi, 34 milyar 211.6 milyon kilovatsaat olarak gerçekleşti. Bu arada 1984 yılında 30 milyar 585.6 milyon kilovatsaat olan enerji uretimi de 3.6 milyar kilovatsaat aşılarak yüzde 11.9*luk bir artışa konu oldu. tUnkli fotoğraf kartı pazan, çetin bir fıyat rekabeti sonucu allak bullak oldu. Doğan Ticaret'in ithal ettiği rulo renkli fotoğraf kartları ebat haline dönüştüriilüp 100 adedini 4500 liradan piyasaya sürmesinin ardından Fuji de yüzde 35 fıyat kırdı. O S M A N ŞENKUL Renkli fotoğraf kartmda çetin bir rekabet yaşanıyor. Renkli ebat kartlar, piyasada 67 bia liradan satıhrken, Doğan Ticaretin, getirdiği rulo kartlan keserek 4500 liradan satışa sunmasıyla, rekabet kızıştı. Doğan Ticaretin Fotomat adı aJtında 4500 liradan pazarlamaya başladığı renkli ebat kartlann karşısında 6 bin liradan satüan Fuji kartlann fiyatı da 4500 liraya düşünce, Fotomat'ın yeniden fıyat kırmaya hazırlandığı öğrenildi. lki firma arasındaki fıyat mücadelesini uzaktan izlemeyi yeğleyen pazardaki diğer fırrnalar ise, fiyat savaşına katılmaktansa yeni sipariş vermerneyi yeğlediler. Son birkaç yıldır hareketli günler yasayan fotoğrafçıhk pazarında, rekabet renkli ebat fotoğraf kartlan üzerinde yoğunlaştı. Amatörler ve firmalara yönelik olan ebat fotoğraf renkli kartlannda Fuji en büyük payla piyasayı kontrol ederken, Doğan Ticaret Japonya'dan rulo halinde Jumbo renkli fotoğraf kartlan getirerek ebat haline dönüstürdükten sonra Fotomat adı altında 100 adedi 4500 Uradan piyasaya sürdü. Fotomat'ın ardından, piyasarun etkin fırması Fuji, daha önce de renkli filmde olduğu gibi ynzde 35 fıyat kırarak, 6000 liradan 4500 liraya düştü. Yeni fiyatlarını gazete ilanlarıyla duyuran Fuji'nin Türkiye temsilcisi Joe Roferzo, "Biz Türkiy^ de renkli filmi ucazlattı|unu gibi, renkli knrtlarda da bunu amaçlıyoruz" dedi. Roferzo Fuji ürünleri için geniş bir kampanyaya hazırlandıklannı sözlerine ekJedi. Fuji'nin ilan ettiği fiyatlan iıonıuüin çok altında' olarak nitelendiren Sakura Türkiye temsücisi Erol Mordo Uriyd de, yeni sipariş vermeye hazırlanîrken meydana gelen fıyat kınrru üzerine yeni ithalattan vazgeçtiklerini ifade etti. Fotoğraf kartmda rekabet TÜSİADTN GENÇ PATRONLARI Dinçkök: Üzerimizden uyku mahmurlugunu atiyoruz f ğ ljtrk Sanayici ve tşadamian Derneği ğ TÜStAD'a bu yü enjekte edilen yeni M kamn bir yönu büyük patronlann yeniden TÜSlAD'yönetiminde görev almalarıysa, diğer yönü de 10 kişilik Yönetim Kurulu 'nda ikinci kuşak genç patronlardan 3 kişiye yer verilmesiydi. Gerçi Omer Dinçkök, geçen yıtdan önce 5 yıl süreyle TÜSÎAD yönetiminde görev yapmıştı, ancak 1 yıllık aradan sonra Dinçkök 'ie birlikte Crm Boyntr ve Bülent Ecıactbaşı'nm da Yönetim Kurulu'nda görev almaları, TÜSÎAD açısından tesadüf müydü, yoksa geleceğe dönük Mir hazırhğın ipuçiannı mı veriyonhı? TÜSÎAD Baskanı Sakıp Sabancı'ya göre gençlerin TÛSİAD yönetiminde yer almatart kesintikle tesadüf değildi, onlan yetiştiımek ve geleceğe haztrlamak için ozellikle düşünülmüştü. Hatta Sabancı'nın kendisi, bu yıl bile başkanlık koltuğuna gençlerden birinin oturmasım önermişti. Ancak sonunda bir hazırlık süreci daha uygun bulunmuştu. Demek ki ikinci kuşak genç patronlar "TÜSİAD'm geUceğV olarak düsünulüyorlardı... TÜSİAD'm geteceği olarak görülen genç patronlar acaba TÜSİAD'ı nasıl göhiyor, nasıl değerlendiriyortardı? rektiğini vurgulayan Ömer Dinçkök, "Bundan sonraki çahşmalanmızda, uyku mahmurlugunu üzerimizden atmış olarak önemli katlular yapabilecegimize inanıyonım," diyor. Ömer Dinçkök, TÜSÎAD yönetiminde bu yıl gençlere önemli yer verilişini nasıl yorumladığmı sorduğumuzda ise oldukça diplomatik bir yanıt veriyor. "TÜStAD yönetimi her zaman gençti," diye söze başlayan Ömer Dinçkök, herkesin her yaşta genç olduğunu, kimsenin gençliği elden bırakmayacağını vurguladıktan sonra, "TÜStAD'daki üyelerin bepsi çalışan insanlar. Ancak seneler formasyon degişikligi, duşünce degisikligi getiriyor. Bunun sonucunda da degişik fikirter ortaya çıkıyor," diyor. Ömer Dinçkök, TÜSİAD yönetiminde yer alan gençlerin görevlerini, "temsil ettikleri genç kuşak olarak TÜStAD'ın yapısına vc agırügına uyumlu yeni fikirler üretmek" olarak tammlıyor ve "Her yigidin bir yogurt yiyişi vardır. Ben gençlik tabirini seneJerin getirdiği degişimlerden ötörii oluşan düşünce farklan olarak yorumluyonım," diyerek sözlerini noktalıyor. SEHtllER, «EH6İ. KOttFBUUB TUGEV, Turizm Geliştirme ve Egitim Vakfı ile Sheraton Oteli'nin ortaklaşa düzenlediği "Tttrizm lşietmeleriııdc Halkta tHşkifer" konulu seminer bugün saat 9.30'da Sheraton'da başlayacak. 2. TAR1M FUAR1 yarın Ortadoğu Ticaret ve thracat Merkezi OTlM'de açılacak. Tarım Orman ve Köyişleri BakanlıgYnın koordinaiörlügünde dOzenlenen 2. Miüi Tanm Fuan'nda tanm sektörü ve tanma dayalı sanayi ile ilgili 400'ün üzerindeki kuruluşun çalışmalan tanıtılacak. KONUTBIRLtK tarafından düzenlenen "Büroknsi, An» SOITIDU n Kooperatifler" konulu toplantı 12 mart çarsamba günü Ankara'da Türkls salonunda yapüacak.tki gün surecek konfcrans saat 9.30'da başlayacak. 1 MERAL TAMER İkinci kuşak patronlardan olmasına rağmen TÜStAD yönetiminde 198085 arası 5 yü görev aldıktan sonra geçen yıl yönetimden çekilen, ancak bu yıl Başkan Yardımcısı olarak Yönetim Kurulu'na yeniden katılanömerDuçkök,TÜSlAD'daki yeni yönetimin hızh vc dinamik bir çahşma içinde olduğunu vurguluyor ve "Bundan boyle Üzerimizden uyku mahmurlugunu atmış olarak bükiimctu ekonomik politikasıyia ilgili uygıılamalanna öoemli katlular yapabUecegimizi sanıyorum," diyor. ömer Dinçkök, TÜSİAD'ı şöyle değerlendiriyor: "TÜStAD, tenuU etdgi kişilerin fikirlerini, ülke ekoaomisinin çıkarlanyla bagdasararak dile getirebUdigi sürece etkili ve güçlii olur. Bu yılki yönetim, Tt'StAD'ın gücünü temsil etme niteügine sahiptir. Zalen içinde bulıındu|Bmuz hızh ve dinamik çalıyna ortamı da bunun bir göstergesidir." 24 Ocak Kararları'nın uygulamasında bazı tıkanmalar olduğunu ve TÜSİAD'ın ülke çıkarlan açısından yol gösterici tavsiyelerde bulunması ge DUNYA'dan OPEC toplanüsına üye olmayan 5 ülke çağrıldı Ekonomi Servisi Petrol ihraç Eden Ülkeler örgütü OPEC, 16 martta Cenevre'de yapılacak son derece önemli toplantıya hazırlanırken örgüte üye olmayan 5 ülkenin toplantıya çağnlmalan konusu üyeler arasında tartışmalara yol açtı. OPEC Başkanı Arturo Hernandez Grisanti Mısır, Meksika, Brunei, Malezya ve Umman petrol bakanlan m O P E C toplanüsına davet etti ve s ö 2 j c o n u s u aikeier de daveti kabul ettiler. Ancak adlannı açıklamayan bazı üye ülke petrol bakanları Ingiltere ve Norveç"in hızla düsen petrol fiyatlan konusunda diyaloğa katılmadıkları sürece yeterli bir sonuca ulasamayacaklannı açıkladılar. Ingiltere ve Norveç boyle bir cagrı yapılırsa kabul etmeyeceklerini daha önce açıklamışlardı. Bu arada Körfez Işbirliği Konseyi'ne üye ulkelerin petrol bakanları, petrol fiyatlannın yükselmesi için dünyadaki bütun petrol üreticisi ulkelerin işbirliği yapmalan çağnsında bulundular. Çağn, konseye üye Suudi Arabistan, Kuveyt, Katar, BAE, Umman ve Bahreyn petrol bakanlannın Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da yaptıklan toplanu sonunda yayımlanan bildiride yer aldı. Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ömer Dinçkök: "Bu yılki yönetim, TÜSİAD'm gücünü temsil etme niteliğine sahiptir." SERMAYE PtYASASENDAN HAZIRLAYAN YENER KAYA Boeing Japonlarla anlaştı EkoDomi Servisi Dünyamn en büyük uçak üreticisi fırmalanndan Boeing'in Japonlarla yeni bir uçak Uretimi konusunda anlaşmaya vardığı açıklandı. Tokyo'da yapılan açıklamada 7J7 adlı ticari amaçla kullanılacak uçağın yüksek teknolojiyle ortaklasa üretileceği kaydedildi. 1992 yılında hizmete girmesi beklenen yeni uçağın gelismiş jet uçak ailesinin ilk ferdi olacağı belirtüiyor. Ortaklığın Japon tarafını, Mitsubishi Heav> Industries, Kawasaki Heavy Industries ve Fuji Heavy Industries fîrmakn oluştunıyor. Dilnyu borsaiorvnda geçen hafta ABD, Federal Almanya, Japonya, Fransa ve Hollanda merkez bankalanmn geçen hafta içinde faizleh düşürmeleri, borsalara yeni bir canlılık getirerek endekslenn yükselmesine yol açtı. NEW YORK BORSASI'nda endeksler haftanın Uk günlerinde çesitli dalgalanmalarla dıişüş gösterdi. Ceneral Motors'un kendi hisselerini toplama çabasına girmesi, endekslerde yukselme yönünde bir etki yaratırken IBM hisselerinin zayı/lığı düfüş etkeni oldu. önceki haftayı 1713.99 puanla rekor kırarak kapatan Dow Jones endüsthyel ortalamast, hafta içinde 167732 puana kadar düştü. Ancak ABD Merkez Bankası'nın da F. Almanya ve Japonya'nın ardından faizleri düşürmesi olasılığının belirmesi uzerine endeksler yeniden 1700 puan dolayma yükseldi LONDRA BORSASI'nda endeksler, pazartesi günü sterlinin zayı/lığı, petrol fiyatlanndaki düsüş ve yatınmcılarm 18 martta açıklanacak olan butçe öncesinde piyasaya girmekten kaçınmalan yüzünden düşüş gösterdL Çarşamba günü Financial Times30 endeksi 1301.3 puanla, FT100 endeksi ise 1569.1 puanla yeni rekorlar kudılar. TOKYO BORSASI, faizlerde düşüş beklentisi ve Merkez Bankası'nın reeskont oranlarını düşürmesi nedeniyle canlı bir hafta geçirdi. önceki haftayı 13 727 puanla kapatan NikkeiDow endeksi salı gününden itıbaren her gün yeni bir rekor kuurak 13 901.56 puana kadar yükseldi. Mart ayı, hesap ayı Spekülaüf alımlann borsanın ocak ayı basında açılmasıyla başlaması ve buna koşut olarak da fiyat gerilemelerinin ve mal bollasmasınm şubat ayı içinde ortaya çıkması, borsada oynayanları daha değişik yollar aramaya zorunlu kıldı. Borsa kulislerinden aldığunu yorumlara göre genel olarak aracı kurum yetkilileri ve bazı profesyonel tasarnıfçular, aumsatım ışlemlerinde artık yan yanya belirlenen temettüleri kriter alarak randıman besabına göre hareket etmeye başlı yorlar. Ancak gerek randıman hesaplamalannda kriter olarak alınan temettttlerin kesinleşmemesi ve gerekse de mal arzının talebin üstunde dolasmasından ötürü bu hesaplaraalara simdilik kaydıyla girmiyoruz. Ne var ki borsada geçen haftaki kulıs faaliyetleri o denli yoğun geçti ve aracı kurum yetkilileri bazı konular hakkında öyle şikâyetlerde bulunmaya başladılar ki seans aralannda geçen bu konuşmalan yazmamak elde değil. Aracı kururn yetkiülerinin genel olarak şikâyet ettikleri iki temel konu var. Bunlardan biri, borsa seanslarırun iki seferle kısıtlanması, ikinci şikâyet ise "basm". Şimdi bu şikâyetleri sırasıyla şöyle dile getirmek mümkün: Bilindiğı gibi şubat ayı ortalanndan bu yana borsada muameleler iki seansa indirilmişti. Ancak görülen o ki borsa yönetiminin seanslann ikiyle sınırlandınlmasındaki ısrarı surecek. Ancak, cuma kapanış seansında Semib Menkul Değerler Yönetim Kurulu Başkanı Semih Yıldız seanslann ikiyle sınırlandınlması karannın yanlış olduğunu ve bu karardan vazgeçilmediği takdirde muamele hacmindeki genlemenin süreceğini bir kez daha somut olarak dile getirdi. Bu şikâyet üzerine aracı kurum yetkilileri arasında yaptığımız sondajda, Semih Yıldız'ın öne sürduğü savı doğrulayan tepkiler aldık. Borsada muamele hacminin gelişmesinde aracı kurumlar kadar yönetimin de fedakârbkta bulunması gerektigim vurgulayan Borsa Komisyoncusu Cengiz Evgin, "Borsa acıldıgındın bu yana şahsım ve muşteri adına yapügım alınsalımlanı baktıgımda, söz koDUSU bu işlemlerin yogun olarak uçuncu seansiarda yapüdıgı gerçefi ortaya çıkıyor. Kakn ki üçuacıi seans muaneleleri şimdiyt degin en fazia saat 14.00'e kadar sarkmısur. ftfli en fazla bir saatlik zamanaşımı için •çiiııciı seaosJ kaldınnak kanımca sakınaılıdır" şeklinde konuştu. Seanslann yeniden üçe çıkmasının ise şu anda pek mümkün olamayacağını savunan yönetim, bu şikâyetlerin bilgisayar sisleminın kurulmasıyla birlikte ortadan kalkacağına dikkati çekiyor. ARAC1LAR ŞİKÂYETÇt öte yandan, yine borsa kulislerinden aldığımız bilgilere göre aracı kunımlar genel olarak fiyatlan afişe eden ve fiyatlan gerileyen hisseleri kamuoyuna yansıtmaya calışan basından şikâyetçüer. lalep daralmasının yajjay bir olgu olduğunu ve bu olgunun mart ve nisan aylarında ortadan kalkacağını söyleyen bazı aracı kurum yetkilileri, kısa bir dönem için düşme eğilimi gösteren hisselerin salt gerileme damgası vurularak kamuoyuna afişe edilmesinin yanlış olduğunu vurguluyorlar. Aracı kurum yetkilileri fiyatlan geriletenlerin kendileri olmadığını, tersıne, bilinçsiz tasanufçulann arzettikleri raalı mas edebilmek için buyuk bir uğraş verdiklerini di!e getirirlerken, piyasa şanlanmn ve bir ahmsatım geleneğinin doğmasında esas olarak basının daha aktif hareket etmesı gerektiğini belirttiler. En yüksek prim Güney Binıcıhk'tan Borsa'da geçen hafta işlem hacmi 151 milyon lirayı aşarken 19 hisse senedi değer yitirdi, 16 hisse prim yaptı. tstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda geçen hafta işlem hacmi 151 milyon lirayı aşarken 19 hisse senedi değer yitirdi. Haftalık performansa göre 16 hisse prim yaparken en yüksek verimi Güney Biracılık hisseleri sağladı. S hissenin ise değeri geçen hafta degismedi. Geçen hafta en fazla prim yapan hisseler sırasıyla Güney Biracıhk E («7o 23), Ege Biracıhk E (% 16), Güney Biracıhk Y (% 15) ve Uniroyal (% 15) olarak belirlendi. En fazla değer yitiren kâğıtların başında ise yüzde 15 ile Lassa geldi. Lassa'yı yüzde 14 değer kaybıyla Koruma Tanm (E) ve yüzde 9 ile Bağfaş hisseleri izledi. Mart ayı ilk haftasının borsa açısından en önemli özelliği değer düşüşü olarak gözlendi. Uniroyal, Good Year tarafından devralınacağımn resmen açıklanmasından sonra değer kazanmayı sürdüriirken Lassa hisselerindeki düşüş dikkati çekti. Borsa'da geçen hafta en fazla işlem çarşamba günü yapıldı. Çarşamba günü işlem hacmi 45.4 milyon lira olarak gerçekkşti. Çin'de özel teşebbüge rağbet Ekonomi Servisi Çinliler, özel teşebbüs pazarlanm devlet mağazalanna tercih etmeye başladılar. Sayılan bir yılda 4 bin 837'den 61 bin 337'ye yükselen özel teşebbüs pazarlanmn müşteri çekmesine en büyük etken olarak geçen yıl gözlenen yüzde 18 oranındaki fiyat artışlan gösteriliyor. Ozellikle taze meyve ve sebzelerini bu pazarlardan alan Çinliler, geçen yü fiyatlann serbest btrakılmasıyla bu pazarlarda yasanan rekabetten yararlanma yolunu da avantajh buluyorlar. Kaynaklar, özel teşübbüsün elinde aylarca yetecek miktarda sebze ve meyve stoğunun bulunduğuna ve bu girişimcilerin işlem hacminin de yüzde 35 artarak tüm pazann yüzde 15'ine ulaştığına dikkati çekiyorlar. Ekmeğe standart geldi DÖVİZ KURLARI Oovizin Cin» 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilıni 1 Batı AJman Markı 1 Belçıka Frangı 1 Danımarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 İsvıçre Frangı 100 italyan Lıreti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dınarı 1 Sterlin 1 S.Arabîstan Riyali Döviz Al^ 600.50 422.03 38.18 268.80 13.10 72.70 87.35 237.82 83.64 317.56 39.40 335.01 2109.98 874.03 164.45 Dovız Satış 612.51 430.47 38.94 274.18 13.36 74.15 89.10 242.58 85.31 323.91 40.19 341.71 2152.18 891.51 167.74 Efektif Efektif AJış Satış 600.50 618.52 400.93 434.69 38.18 39.33 268.80 276.86 12.45 13.49 72.70 74.88 87.35 89.97 237.82 244.95 83.64 86.15 317.56 327.09 37.43 40.56 318.26 345.06 2004.48 2173.28 874.03 900.25 156.23 189.38 ANKARA, (fca.) Türk Standartlan Enstitusü (TSE) ekmek standarcü hazırladı. Standarda göre, katkıh ve katkuu olmak üzere iki sınıfa ayrılan ekmekler, ambalajlı satılacak. Katkıaz ekmekler aynca bandrollü olarak satışa sunulacak. Hazırlanan standart uyannca, ekmek iyi pişmiş ve kabarmış, normal manzara, koku ve lezzette bulunacak. Ekmekler, kesikbği zaman görülen delikler normal büyüklükte ve bir örnek olarak hazırlanacak. Süngerimsi yapıda olmaa gereken ekmeklerin içinin yumuşak ve çabuk ufalanmayacak bir bıçimde hazırlanması zonınlu lutuldu. Ekmek yapımında maya yerine geçebilecek başka herhangi bir katkı maddesımn kullanılması da yasaklandı. Ekmeğin pişme kabilivetini artırmak veya diğer amaçlaıla, sağhğa zararsız da olsa yabancı katkı maddelerinin eklenmesi de yasaklandı. Standartlara uygun olarak hazırlarulcak ekmeklerin, fırından çıktıktan en az iki saat sonra belirlenen agıruğını koruyor olması gerekiyor. DB40 Endeksi 3.19 puan daha gerüedi Borsada eskiye oranla talep elastikiyetinin giderek azalması ile birlikte fıyatlardaki daralma sürüyor. DB40 hisse senedi fıyat endeksine dahil şirketlerden U'inin fîyatlannda yukselme görülürken 17 şirketin hisselerinde ise düşüş gözlendı. Bu durumda DB40 endeksi 3.19 puanlık bir gerileme ile mart ayının ilk haftasında 192.08 puana indi. Yaptığımız araştırmalara göre DB40 endeksinde düşuş eğüiminin, küçük miktarlarda di. olsa önümüzdeki haftalarda sürmesi bekienivor. DB40 Hisse Senedi Fiyat Endeksi Haftalık .19734 Gelişimi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle