23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLER 9 ŞUBAT1986 SHP'ye U, DSP'ye 2 eski CHPTi girdi Haber Merkezi SHP Genel Başkanı Aydm Güvcn Gürkanın çağnsı üzerine eski CHP'li parlamenterlerden Adfl Ali Ond ile Hiueyin Kadri Eytibogln Trabzon'da; Sami Gökmen ile Dtrem Kapay Fethiye'de; Mnammcr Aksoy, AbduDah Yagaoghı, Hasan Erdogan, Osnuuı Toker, Hineyta Erçeiik, Yusnf Çeiik Ue Fakri özçelik Ankara'da ve Ekrem KangaJ Sivas'ın Kangal içlesinde dün SHP'ye üye kayıtlannı yaptırdılar. Ankara'da eski parlamenterlerden Ferda Güley Ue Nnri Çeük de DSP'ye üye oldular. Muğla'nın Frthrye ilçesinde iki eski parlamenter dışında DYP 11 Haysiyet Divanı Başkanüğı'ndan istifa eden eski CHP Gençlik Kolları Başkanı Cemil Kaya ile 200 DYP'li de SHP'ye katıldı. Izmir'de ise 136'sı DSP'nin kuruluş çalışmalanna katılan 841 kişi SHP'ye girdi. izmir'de düzenlenen törende konuşan İl Başkanı Şeref Bakşık, Genel Merkez'in kayıtlar için 1,5 milyon üye fişi bastırdığını belirtti. ** 1946 "Boğazlar" notaları açıklandı WASfflNGTON (ajL) Sovyetler Birliği'nin 1946 yılında lstanbul ve Çanakkale Boğazlan konusundaki talepleri çerçevesinde ortaya çıkan bunalım sırasında, Sovyetler'le ABD arasında karşüıklı olarak verilen notalann metinleri açıklandı. Amerikan dış politikasına 1941 ve 1949 yıllan arasında yön veren olaylara ilişkin belgelerin yer aldığı bir kitap VVashingtonda Kongre üyeleri ile basına dağıtıldı. Senato Dış Ilişkiler Komisyonu ile Dışişleri Bakanlığının ortaklasa haarladığj kitap, 969 sayfadan oluşuyor. Kitapta, Türkiye ile ilgili bölümlerin birinde "Boğazlar banabmı" sırasındaki bazı notalara yer veriliyor. Boğazlar bunalımı konusunda, Sovyetler Birliği 7 Ağustos 1946 tarihinde, ABD Dışişleri Bakan Vekili Dean Acheson'a Uettiği notada Boğazlar rejimini düzenleyen 1936 tarihli Montrö Antlasmasının Karadeniz'deki ülkelerin cıkarlanna hizmet etniediğini söylüyor. Notada Türkiye'nin bazı Alman ve 1 talyan gemilerinin Boğazlardan geçerek Karadeniz'e açılmalanna izin vermekle antlaşmayı ihial ettiği öne sürülüyor. MEHMED KEMAL POLtlİKA VE ÖTESİ Emeğin Değeri Epeydir, 78 yılı aşkın bir süredir, sermaye siyasetçileri enflasyon canavannın işçi ücretlerinin yüksekliginden ötürü azdığım söylerierdi. 24 Ocak kararlan ile gelen siyaset, işçi ücretlen ile birlikte işçi haklannı kısarak, sırtını zor ortaklığına dayadığı halde, görüldü ki, enflasyon canavarı gene yenilmiyor, daha azıyor. İşçileri somürerek yolunu bulmanın inceliğini, yeraltı dünyasının önde gidenlerinden Dündar Kılıç da çok iyi anlamış olacak ki, karanlık yerlerde sorgusu yapılırken, köşeyi dönenleri soruyoriar, o da yanıtlıyor: "... Bunlar efendim, o kadar buyükpara buldular kl, paralan ingittBre'de, İsviçre'de... Türkiye'ye getirmiyortar." "Nerden buldular?" "İnşaattan buldular, buyük para buldular." "İnşaatın dışında?" "İnşaatın dıştnda bir işleti yok. Ama nasıl buldular efendim? Şöyle bir konu var şimdi. Arabistan'da iki bin tane Laz adam topladı." "Nerden?" "Memleketten... Adamlan bir kere ikjşer uçer saat fazla çalıştınyor. Adamlar greve gidemiyor, bir yere gidemiyor." "Nerde bu şey, Libya'da (mı)?" "Ubya'da, mesela adamlara dîyor ki, ikişer saat fazla çaltşın yani... İki bin kişi, üç saat fazla çalışsa efendim, milyonlar, milyarlar yapar ya efendim." Ya, Dündar Kılıç da çakıyor dalgayı, ama ne yapsın bir kez sakalı ele vermiş, karanlık odalarda sorgulara düşmüş, işçiden yana da olsa, hokjingçilerden yana da olsa boşunal.. Ne diyorduk, bundan 76 yıl önce yaygın bir söylenti vardı: Enflasyon canavarını işçi ücretleri azdırıyor, işçi ücretleri düşük tutulursa canavar ölür. Ücretler düşürüldü, işçilerin demokratik hakJarı elinden alındı. Görüldü ki enflasyon canavarı ölecek yerde, daha canlandı, daha azdı. Emekçi kesımin bcşuna sıkbogaz ediktiği iyice antaşıldı. Emekçi kesim yerine, başkalan, sıkbogaz edilmeliydi. Şimdi sermayeci siyasetin aşın sözcüleri bile, enflasyon canavannın işçi ücretlerinden ötürü azdığını ağızlarına bıle alamıyortar. Demokratik hakları ellerinden alınan emekçi kesimdekiler, yönetıme katılamadılar. Her dönemin güdümlü ortağı işçi örgütü ile izlenen "al gülüm.ver gülüm" polrtikası da geçerti olamadı. Şurda burda emekçi kesimden yana gibi yapacağı gösteriler de inandıncı olmayacaktır. 24 Ocak kararlannı alan siyasal kadronun içinde bir teknisyen olarak bulunan, bu kadro 12 Eylül ile siyaset sahnesinden çekildikten sonra görevden ayrılan Nazif Kocayusufpaşaoğlu ile arkadaşımız Osman Ulagay, bundan bir süre önce bir söyleşi yaptı; emek ve emekçi konulanna değınıldi. Borç ekonomisi, borç ödeme olgusu dile getırildi. Konuşmacı DYP'nin aynı zamanda genel yönetım kurulu üyesıdir. Şöyle özetliyor durumu: "Baskalarımn bize saygı duyabilmeleri için bizim kendi ulusumuza, onun özgur ıradesine saygı duymamız gerekiyor. Bugünkü siyasaliktidar Istiklal Savaşı'nın mandacılanna, kendileri de mılliyecilerine benzetiliyor. Bugünkü iktidar halk ucuz emek olsun, dışardan gelenler bunları kullansın istiyor. Zamlarla haHon tuketimi kısılsın, et yemesinler, elektrik kuflanmasınlar, uygarca her şeyden yoksun kalsınlar, dış borç taksitterini ödeyelim. Bizde ucuz emek var diyerek yabancı sermayecileri çağırahm." 24 Ocak kararlannı uygulayan iktidaria, bugün uygular gibi görüneni arasında şöyle bir ayrılık var. Şiri halkınm emeğini dış sermaye ucuzdur diyerek sömürtmek istemiyor, öteki ucuz emeği göstererek yabancı sermayeyı çağırıyor. Biri halkın oyuna dayanan demokratik bir yöntemle iktidar olmuş, öteki zor günlerinin yan demokrasısi ile işbaşına gelmiş. Biri ucuz emeği dışlıyor, öteki ucuz emeği peşkeş çekiyor. NATO'yu da, Ortak Pazarı da yeni bir görüşle gündeme getiriyor. Şu anda NATO'dan çıkalım, ya da devam edelim demiyorlar. Ulusun önünde açıkça tartışılsın, karan da ulus versin deniyor. Çoğunluğunu emekçi kesimin oluşturduğu bir ülkede Amerikan mandacılığı ve Kuvayı Milliyecilik tartışılıyorsa, yıllar sonra yapılan epeyce yanlışlık var demektir. Çözümü de halkın elindedir, tepeden indirmecilerin değil. Bırakın halk çözsün! Bakşan Ecevit: Elektrik zammı adaletsiz vergi ANKARA (CumJMriyet Biin) DSP Genel Başkanı Rahşan Eccrit, elektriğe yapılan son zammı cleştirerek, Tttrkiye'nin ekonomide dünyanın tersine gittiğini belirtti. Ecevit, "Bektrifr getirilen zam, serbes» pazar ekooomisİDe baghkk kuraDanyta da ceHşeo bir adaletsiz vergidir'' dedi. Rahşan Ecevit, dün verdiği demecte, "Dünyada petroi ucuztarken büe Türkiye'nin yüksek ftyatU petroi almaya mahkum edildi&iııi" belirterek, buna dışsatımı sağlıksız yollardan artırmak uğruna yapılan petrol dışakmı bağiantılannın neden olduğunu söyledi. Elektrik fıyatına yapılan zammın zincirlerne olarak yeni bir fiyat tırmanışına yol açacağını bildiren Rahşan Ecevit, şu görüşleri savundu: "Petrol iiretidsi bdlge ülkeferine dışsatımımız ancak petrole gerekenin çok üstünde bedel ödeyerek sürdünılebilmeVtedir. Böyfcce Tirkiye için, dışsaümın astan yizünden pabalıya gcintektedir. Dünyada petrol ucuzlarken, Tttrldye'de petrol ve elektrik pahahlanıyor. Dtuyada dolar hula deger yidrirken, Türldye'de doiann değeri tumaoışa geçiyor. Üyesi bulundugumaz OECD üikelerinde enflasyon onuu yürie 4'ün alüna inerken Törldye'de bunnn 10 katını aşıyor. Ekonomide Türkiye'yi dttnyanın böylesine tersine götirmenin adı da Özal mucizesi' ohıyor." İŞTE YALILAR Istanbul Anakent Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü'nün 1332 sayüı yazıa ve 2942 sayüı yasarun 13. maddestne dayanılarak yıküması istenen üç yah. Yahiaruı ölüm fermanı LEVENT ÇAĞLAR Çengelköy'de, Kuledibi caddesi üzerinde, birbirlerine yaslanmış duran, birbirinden şirin, geçmişleri en azından 150 yılı bulan üç yalı yıkılmak ve önlerinden geçen yol genişletilmek isteniyor. tstanbul Anakent Belediyesi Emlak ve Istimlak Müdürlüğü'nce ocak ayı içinde gönderilen 1332 sayılı yazıyla, 2942 sayılı yasanın 13. maddesine göre bu yalılann istimlak edileceği bildirildi. tstanbul Anakent Belediyesi Emlak ve İstimlak Müdürlüğü yetkilileri, Çengelköy'de yol genisletme çahşmalan ve Boğazı güzelleştirme açısından bu yalıları istimlak ederek yıkacaklanm beürttiler. Ancak, yalıların Yüksek Anıtlar Kurulu'nca tarihi eser olarak tescilli olduğu, bu durumda yine de istimlak edilip edilmeyecekleri sorulduğunda ise de "Kardeşim biliyorsunuz biz devlet memuruyvz. Beyanat vermemiz yasak. Bir şey söyleyemeyiz" yanıtını verdiler. Istanbul Röleve ve Anıtlar Kunılu Müdürü Muharrem Oral ise belediyenin encümen kararı ile tarihi bir eseri yıkamayacağını belirterek, bunun için 2863 sayılı yasa ve bağlı hüküm Çengelköy'deki üç yah yıkılmak ve önlerinden geçen yol genişletilmek isteniyor. Yıkılmak istenen üç yah, tarihi eser olarak Anıtlar Yüksek Kurulu'nda tescilli. (Baştarafı 9. Sayfada) "Tutarsızlık lumbagosu"nun nedemekolduğunuçözmek için buyurun "Aman AET'den bize de biraz pay." yazısının 80'nci satırına: "KaldıkiAET'nino12ülkesinin karakdlarından ve her tarafından hele (yabancı) dedikleri, Müslüman Türklere karşı ne yüz kızartıcı alçaklıklar, ne haksızlıklar ve zulüm AHMfTTVtt ler cereyan elmektedir?" Kabaklı, bu lafları söylerken, bereket versin, "güvence" vermiyor. Yani "kalıbını basmıyor". Bu yüzden, AET yetkililerinin bu iddiaları ciddiye almaları zayıf, Yoksa şu soruyu mutlaka soracaklardı: "Peki be adam, Müslüman Türklere haksızlık, alçaklık, işkence ve zulüm yapan (bu 12 ülkenin arasına gireceğiz)diye niye tutturuyorsunuzv Bir de eğer böyleyse bu "alçaklıklar" karşısında hükümetiniz niye uyuyor? "Tahrir"inizin başında belirttiğiniz "Ortak Pazar nimetlerfni paytaşmak uğruna" o alçaklar arasına katılmaya deger mi? Yazık değil mi, tarihteki son Türk devietinin ve onun "muharrirleri"nin onuruna... leri uyarınca kuruldan izin almaları gerektiğini bildirdi ve "Durup durnrken belediye yıkabilir tabii. Bizim zabıU güçlerimiz olmadığı için engelleyemeyiz. Ancak daha sonra gerekli tahkikat yapılır ve mahkemeye verilir" dedi. Oral, 3. grup tarihi eserlerin arşivlendikten sonra yıkılarak, yerine, aslına uygun olarak yeni bir yapı yapılabileceğini, ama böyle bir karann da 2863 sayılı yasanın ilgili maddelerine göre incelendikten sonra alınabileceğini söyledi. Kültür ve Turizm Bakanbgı, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu'nun 10 ekim 1970 tarih ve 5595 sayılı karan ile korunması gerekli yapı olarak tescil edilen 63 numaralı yalının sahibi Giiner Acar Baskut ise yıkım karanyla ilgili olarak şunları söyledi: "Çengelköy'deki yalıtardan birinin sahibi olmanın öziintüsii içindeyiz. Bngiin sadece lstaobullulann degil, bütün Türkiye'nin üzerine titremesi gereken milli ve külture) hazineleriıniz geçki iktidarlar tarafından bir kapris ugnına tırpanlanraaktadır.'' Baskut, yıllardır sorumsuzJuk ve umursamazlıkla sayılan gitgide azalan ahşap yalılann, çığ gibi yayılan, kültür ve estetikten yoksun taş bloklann çirkinliklerini bir nebze olsun hafiflettiğini belirterek şöyle ekledi: "Nlce sanatçılanmızın esin kaynağı olan yalılanmız yasayan bir tarihti. Şimdi bir grayderin homurtusuyla masal olacak. Artık bundan sonra biz de, bütün nmidimizi bagladığımız çocuklanmıza ve turistlere kiiltiirel anıt ve degerierimiz olarak, lstanbul Belediye Sarayı'nı gösteririz." Faralyalı: Gelir (Baştarafı 1. Sayfada) • KlT mamulleri bizim irademiz dışında yüksek zamlar görmektedir. • Tanm politikası caydıncı değfl, üretimi teşvik edici ounabdır. • Sanayi ürunleri maliyetınde işçi ücretleri, öteki girdilere göre düşüktür. • Vergi toplamada güveni zedeleyecek ifratlardan kaçımlmalıdır. • Enflasyonla mücadelede tereddütler basanyı olumsuz yönde etkilemektedir. • Kredi faizleri sanayi sektörü için hala bir sıkınö kaynagHbr. • Petrol ülkelerinin alım güçleri petrol fiyatlan ile beraber düstüğü için bu ülkeierdeki pazarlarımız daralacaktır. Faralyalı, işçilere iyi ücret vermek isıediklerini ancak bugünkü koşullar altında işçi ücretlerine zam yapmarun ürünlere zam yapmaktan geçtiğini bildirerek, "Oysa sanayid, mamulünü satamaz dunıma düsmemek için zam yapmakta dikkatli ve ölçiilü davranmak zonındadır. Pek Ubii, yüzde 20'lik zamlarla iktifa etmeyi biz de isteriz. Yeter ki girdi fıyatlanmu buna imkfln versin" dedi. Faralyalı, işsizliğin azaltılması için sermaye yoğunluğu düşük, verimi ve istihdam kapasitesi yüksek projelere ağırlık verilmesini istedi; tanmda büyume hızımn dünya ortalaması ve nüfus artışımn gerisinde kaldığını söyledi. Kayseri Sanayi Odası Başkanı Rasim Yurttaşjıükümetin uyguladığj ekcmomik politikada insan unsurunun ihmal edildiğiru vurguladı ve "Bu yüzden yeni poUtikaya uyumda gecikmeier ohnaktadır" dedi. Ankara Ticaret Odası Meclis Başkanı Gttngör Yener ise büyük firmalara önemli tavizler verildiğini örneklen ile anlatarak fıyat artışlarının gelirücret dengesini bozduğunu söyledi ve "tşçiler, memurlar, kuçuk esnaf, kıiçük tacir ve kiiçölc sanaykinin çok sıkıntılı bir döneme girmesi. feragat ve fedakflriığı belli bir kesime TÖUemektedir" şeklinde konuştu. Eskişehir Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Cahit Isık ise, "Dunyanın biçbir yerinde, biçbk toplum bu kadar özverili olmamıştır. Tahammiilun suun vardır. Toplum olarak bu sınıra geldik" dedi. Işık, hayali ihracatın dikkate alınması durumunda Türkiye'de ihraç edilecek sanayi ürünü olmadığmı öne sürerek, dış ticaret sermaye şirketlerine büyük ayncahklar tanınmasını eleştirdi. Toplantıya katılan Türkiye Ziraat Odaları Birliği Başkanı Osman Özbek de, hasat dönemi sonunda ciftçinin yıkıma uğradığını söyledi. özbek, konuşmasında, "Yülardır devam eden içeride ttret dışanya sat kavramı değişmiş, amk dtşanda üret iceride tüket kavramı yerieştirilmeye cahşılıyor. Neler getirildigiai bepimiz gönıyoruz. Benzeri dunıra Fransa ve İspanya'da olunca çiftçiler yollarda TIR'lan devirmeye başladılar. Biz bunu da istemiyoruz. Çiftcüerimiz kapımıza dayanıp traktörlerle yünimeyi öoerdiler ama biz sokaklara diısmek istemiyoruz" dedi. Oda yöneticilerinin elestirilerinden sonra kürsüye gelen Sanayi ve Ticaret Bakam Aral, uygulanan ekonomik politikada alınan kararlan bir bir açıkJamak istediğini ancak buna sürenin yetmeyeceğini belirtti. Maliye ve Gümrük Bakanı Alptemoçin de konuşmasında 12 vergi yasasında yapılan değişiklikleri anlattı; bütce gelirlerindeki artıştan söz etti; vergi sisteminde otomasyonun bu yıl Ankara ve Istanbul'da, gelecek yıl Izmir, Adana ve Bursa'da başlayacağını açıkladı. Alptemoçin, "Karşılasüğimız zoriukJarı büyük bir özveri göstererek asmaya çalıstık. Gerek ben gerekse mesai arkadaşlanm başanlı bir uygulamayı gercekleşıi'sbilmek için yogun çaba harcadık" dedi. EVET/HAYIB (Baştarafı 2. Sayfada) larda kanun esnektir, ölüm cezası isedoğası gereği, cezanın sorumluluğa orantılı hale getirilmesi olanaklarını ortadan kaldırır." Camus ve Koestler'in ortak kiiabı "ölüm Cezası Ûstüne Düşünceler" güncel bir önlem taşıyor. Az hassas illerde sıkıyönetinı (Baştarafı 1. Sayfada) latya, Sıvas, Ordu, Artvin, Adana, Gaziantep, Erzunım, Hatay, tstanbul, Kars, Adıyaman ve Ağn ülerinde süniyor. Sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalanrun uzatılma süresi 19 martta sona erecek. Bu nedenle 3 martta toplanacak olan Milli Güvenlik Kurulu'nda sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalarının devamı konusu yeniden eie aiınacak. Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu da 9 martta Devlet Bakanı Kfizım Oksay başkanlığında toplanacak. Güneydoğudaki illerin asayişi konusunun değerlendirileceği MGK toplantısında, bazı illerdeki sıkıyönetime son verilmesi görüşülecek. Edinilen bilgiye göre, güneydoğuda sıkıyönetimin "daba az hassas olan" Elazığ gibi illerde 19 marttan itibaren kaldınlması bekleniyor. Böylece sıkıyönetim uygulanan U sayısı her 4 ayda bir olduğu gibi yine azaltılmış olacak. Olağanüstü hal uygulamasırun devam ettiği illerdeki güvenlik konusu, Olağanüstü Hal Koordinasyon Kurulu'nun 6 şubatta yapılan toplantısında değerlendirildi. Toplantıda, Başbakan Turgnt Ozal'a bu illerdeki genel dunım konusunda da bilgi verildi. İLETİSİM İSİ ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI Y1LMAZ ŞtPAL Devlet malı ile işveren malı Devlet Memurları Yasası'nın 124. maddesine göre; "Kamu hizmetlerinin gereği gibi yurütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzuklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldıgı hususlan yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve agırlık derecesine göre 125'inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir!' 125. maddede öngorülen bu yasaklardan biri de Devlet malını hor kullanma yasağıdır. "Kasıtlı olarak; verilen emir ve görevleri tam ve zamarunda yapmamak, görev mahallinde kurumlarca belirlenen usul ve esasları yerine getirmemek, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumamak, bakımını yapmamak, hor kullanmak," durumu, "Aylıktan kesme cezasını gerektiren fiil ve haller"dendir. Kasıtlı olarak; verüen emir ve görevleri tam ve zamanında yapmayan, görev yerinde kurumlarca belirlenen usul ve esaslan yerine getirmeyen, görevle ilgili resmi belge, araç ve gereçleri korumayan, bakımını yapmayan, hor kullanan memur cezalandınlır. Ve "durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre" brüt aylığından otuzda bin ile sekizde biri arasında kesinti yapılır. İş Yasası'nın 17. maddesine göre de isçinin "îşverenin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri on günluk ücretinin tutarı ile ödeyemeyecek derecede hasara veya kayba uğratması." İş Yasası'nda öngörulen "IIAhlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri" ne girer. Ve işverenin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri on günlük ücretinin tutarı ile ödeyemeyecek derecede hasara veya kayba uğratan işçiye karşı, işverenin "Bildirimsiz Fesih Hakkı" doğar ve işveren "dilersehizmet akdini sürenin bitiminden önce veya bildirim önelini beklemeksizin feshedebilirf' Ancak, ihbar ve kıdem tazminatı ödeyemez. Çünku fiil, 23.10.1980 günlü Resmi Gazete'deyayımlanan 2320 sayılı Yasa ile değiştirilen İş Yasası'nın 98. maddesinde öngörulen "Hizmet Akdine İlişkin Cezalar"a girer. "D) 14'üncu madde hükumlerine aykın harekette bulunarak kıdem tazminatımn öngörulen esaslar dışında veya saptanan miktar veya tavan aşılarak ödenmesi için emir veya talimat veren veya bu yolda hareket eden özel veya kamu kurumu veya kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri, genel müdür, muessese müdürü, muhasebe mudüru gibi yetkili sorumluları hakkında, fiil daha ağır cezayı gerektiren bir suç teşkil etmediği takdirde altı aydan iki seneye kadar hapis veya yirmi bin liradan elli bin liraya kadar ağır para cezası hukmolunur. Kanuna aykın olarak fazla Ödenen miktann da ayrıca Hazine Iehine resen tahsiline karar verilir!' Atlaslı Büyük Uygarlıklar AnslRlopedisl İSLÂM DÜNYASI ESKİ MISIR YAHUDİ DÜNYASI ÇİN ESKİ YUNAN ROMA DÜNYASI ORTAÇAĞ AVRUPASI • 3000İ AŞKIN RENKLİ RESİM/ÇİZİM, 400'DEN FAZLA HARİTA... • ÜSTÜN NİTELİKTE, KALICI BİR ESER Her cilt, ayrı bir uygarlık Her buyük uygarlığı, dünyaca unlü uzmanlar yazdı Renkli resimler, fotoğraflar, çizimler ve harıtalar Avrupa kağıda pırıl pırıl basıldı. 7 ^ Büyük Clltte Büyük Uvgarlık • İLK CİLT İSLÂM DÜNYASI Bütün boyutlarıyla İslâmiyet islâm tarihi, islâm kültürünün temelleri, islâm ve Batı ılişkileri, İslâm sanatları, çağdaş İslâm toplurnları Renkli resimler ve haritalarla İSLÂM DÜNYASI'nda ınceleniyor • AYRICA Fasiküllerin Arka Kapağında IHALE DUYURUSU YARGrTAY BtRİNCt BAŞKANLIĞI YAYIN tŞLERİ MÜDÜRLUĞÜ'NDEN 1 özcllüleri koşul bcigesınde (.şannamedc) yazılı bir adet folokopi makınası satın ahnacaktır. 2 Bu ışe ilişkin koşul bdgesı müdUrltlgUmüzde görülebilir veya bedelsLZ alınabılir. 3 IhaJe, bu duyunınun yayunını tzleyen onikinci gunü saal 15.00'de "Kapab Teklıf L'sulü" Ue mUdUrlUgıimuzde yapılacaktır. 4 Bu ışin lahraıni bedeli 3.800 000 (üçtmtyonsekjzyüzbın) TL. geçici güvencesi (lemınalı) ux 114.000 (yuzondörıbm) Iıradır. 5 thaleye katılacaklann, koşul belges'nde belirtüenlcrin yaıunda Onerecekleri fbtokopı makuıesımn en az ıkı yıllık yetkili saucısı olduklannı gösterır belgcyı de vermelerı zorunludur 6 Teklifler 3 maddede beLnılen gün ve saate kadar. "Yargıtay Yayın lşlerı Mıidürlügü, Döner Sermaye Saymanlıgı BakanlıklarAnkara" adresine verılmeli ya da gönderılmelidır. Postadaki gecikmeier kabul edılmez. 7 MudUrlüJuroüz ıhaleyı yapıp yapmamakta serbesttir. 8 MüdUrlagumılz 28S6 savıb Devlet Itıale Yasası'na baglı degıldır Ilgılilerc duyurulur. Basın: 11811 "TÜRKİYE GRAVÜRLERİ'ALBÜMÜ 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar Osmanlı İmparatorluğu'na gelmiş 30 ünlü sanatçının Turkıye gravürlerı... Her fasikülün arka kapağını kesip, biriktirdiğinizde bu üstün esere sahip olacaksınız. • HER ABONEYE Türkiye'nin tek ansıklopedık tanh dergısi TARİH ve TOPLUM'un 4 cildi verilecektir. fletişim Ya \ vilan
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle