Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURtYET/8 HABERLERİN DEVAMI 5 ŞUBAT 1986 Diyalog Kapısını Açabilmek... (Baştarafı 1. Sayfada) lar, konuşa tartışa anlaşmaya çalışırtar Ama diyalog kapısının aralanabılmesı ıçın de genellıkle bazı lyıntyet jestlennın karşılıklı olarak sergılenmesı dıplomasının bır gereğı sayılır Nitekicn Türkıye kendi açtsından bır çok lyv nıyet jestını özellıkle 1980'den berı sergılemış bulunuyor Kısaca anımsayalım: 714 sayılı Notam'ın kaldırılması, Yunantstan'ın NATO'nun asken kanadma gerı dönüşü konusunda 'veto" kullanılmasından vazgeçılmesı, Yunan vatandaşlanna karşı vıze uygulamasının kaldınlması, Kıbns'ta Kasım 1984 belgosıyle özellıkle toprak konusunda ılk defa anlamlı ödünler verılmesı. Bütün bunlar, "tyınıyet /esu"nden de öteye bırer "6dün" olarak degeriendınlebılır; üstelık "tek taraflı"kaian ödunler olarak Çünkü Yunanıstan, bunlann hepsını karşılıkstz btrakmıştır. Hatta bununla da yetınmemış, NATO1 ya gerı dönüşuyle bırlıkte uygulamayı taahhüt etmtş olduğu Rogers Anlaşmasinı tanımadığını açıklayabılmıştır Ne var kı Özal hükümetı, bütün bunlar hıç olmamışcasına "zeybn dalı" polıtıkasını surdürmeye devam etmıştır Yanlış anlaşılmasın, "diyalog"a karşı değılız Ama diyalog kapısını aralamak ıçın de sayın uzal'ın tutmuş olduğu yolun, artık çıkar yot olmadığının anlaştlmasını ıstıyoruz. Bugün vanlan noktada, Ankara'nın başka türlu bır dıplomatık manevraya ırrtıyacı olduğu kanısındayız örneğın, bır zamanlar "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhurıyetı"nın ılan edılmesı buyük tepkılere yoi açmıştı, ama aynı zamanda bu olay Kıbrıs Rum yonetımını müzakere masasına götüren yolu da açabılmıştı, Kıpnyanu, 1985 Ocak ayında New York'ta Sayın Denktaş'la aynı masaya sonunda oturmaya razı olmuştu. işte bu nedenledır kı, diyalog kapısını aralayabılmek ıçın ılle de Isvıçre'nın karlı dağlanna tırmanmaya gerek yoktur Siyasal ınısıyatıf ele alınabılır, bazı değışık adımlar da atılabılırse, bır bakarsınız, bugürte kadar ayak suruyenler tıpış tıpış müzakere masasına doğru yanaşrnaktadırlar.. Tam üyelik yerine ikili anlaşmalar (Baştarafı l. Sayfada) mazdı denilcbilir. Bunlara kendınizce haklı ozurler bulunabılır Ama, bu çatı altında bır lek kışinın bıle anlavamavacağı. mazur goremevecegı tek şe> nedir bilivor musunuz?" Nedır' " Karakol bahçesine cenaze defnedilmesi Işkencede olduruldukten sonra karakol bahçesine vurttaşlannı gomen bır ulke damgasını taştyarak, Avnıpa Toplulugu'na tam uyelık başvurusu vapılamaz. Bu, bu kadar açık bır gerçektır. Ekonomık gostergeler falan hıç oncmli değildır. Hatta Parlamento'da tum partılenn temsili bile ıkıncı plandadır.." Komısyonda gorevlı burokraılar, teknısyenler, bır anlamda AET'nın memuru durumunda Bu yüzden "derneç vermelen" >asak Ama, komısyonun resmı çağrılısı bır gazetecı olarak sıze goruşlennı, ınançlannı tum açıklığı ıle ortaya koymaya da kendılerını görevlı hıssedıyorlar Aday ulkelerın ekonomık duzeyını yukseltmek \e tam uyelık lerını sağlamak ıçın onlara >ardım yapıyorlar. ömeğın, lspanya ve Portekız'e son dön yılda ovlesıne yuksek rınansman kolaylıklan, kredıler, hıbe yardımları sağlamışlar kı, bu ıkı ulke bu sayede toparlanıp uyelıklerını tescıl ettırdıler Bu yardımlar bu ulkelerın demokratık sureçlerını de etküedı "Turkıye'ye hanr degüsiniz' demek, Turkıye'nın demokratıkleşme surecını daha da gecıktırmez mı''" Bu soruya genellıkle "Evet" dı\e yanıt verılıyor "Turkije'ye yakınlık gostermek. vapıcı eleştirileri surdurmek. ılışkılen normalleştırerek, Turkıje'dekı demokrasının guçlenmesıne yardım eder" Ancak, Avrupa Parlamentosu'nda özellıkle sosyalıst grup ıçınde bazı tereddutler var Işçı Partılı bır tngılız mılletvekılı soyle dıvor "Dişkileri bırdenbıre sıcaklaştınrsak, karşılıklı he>eller gıdip geürse, askeri mudahalenin haklılıgını savunanlar Bak demedık mı, onlar da farkettıler yanlışlannı mecbur kaldılar yenıden ılışkı kurmaya derler. Bu konuda kendilennı haklı gosterecek kozlar vermek ıstemeyiz.." Ekonomık bakımdan da Turkıye'nın "ortakhk aolaşması" ıle sağlamış olduğu "ozel avantajlarla" yetımnesı gerektıgı Körüşü egemen. "Ozel avantaj"ın ıçınde Turk tekstılının yerını anımsatınca o zaman da şu yanıtı verıyorlar "Tekstil konusu ozel bir konu. Turki>e tekstil ıhracatı ıle Avrupa'daki istihdam duzeyini zoriamış, bu sanayi kolunda bunaluna yol açacak hale gelmiştir. Turk tekstil urunlerinın Avrupa piyasasını sarması ile bir çok fabrika kapanmış \eya uretiraini duşurmek zorunda kalmıştır. Avrupa'daki işsiz sayısı 15 milyondur. Bu, oran bakımından Turkıve'nin işsız savısına >akın bir miktardır. Toplulugun tekstil urunlerine kayıtiar koyarak kendisini korumasını mazur gormelisiniz." TÜRK TEHDtDİNE KARŞI GUVENCE öte yandan Yunanıstan Başbakanı Andreas Papandreu "Turk tehdldine karşı AET'den guveoce istcyebiliriz" dedı Fınancıal Tımes Gazetesı'ne bır demeç veren Yunanıstan Başbakanı şunları söyledı "Ancak Aokan Be yakın bagImn olan F.AImanya, bu girişimi onleyebilir. F.AImanya'nın, Turkiye ile ABD'nin sabip oldu| u ilişkitere benzer ilişkikn var. Hem ABD hem Almanya, Turki ye'yi tran'ın yeriai atan nlke olarak goruyorlar." Papandreu, Yunanıstan'dakı ABD üslerı konusunda da ABD'nin "cevap" ıstemesı içın zamanın erken olduğunu söyledı Yunanıstan, usler anlaşması, 1988'de 5 yıllık geçerlüık suresını doldurduğunda, uslerın kapatılacağını açıklamıştı (Baştarafı 1. Sayfada) da vergı vermesıni" hukme bağlaması, bazı ışkollannda mukellefın kazancmm uzennde vergı vermesı durumunu ortaya çıkarttı Haksız olarak fazla vergı tahsılatının söz konusu olması, vergı adaletı açısından bunun sakat olduğunun savunulması ıse Malıye Bakanhğı ıçınde goruş ayrılıklanna yol açtı Peşınvergıyı sağlıklı bıçımde tahsıl edecek "otomatık" bır yol bulunamadı Bakanlık ıçınde tartışmaların çıkması ve neyın nasıl uygulana cafı konusunda tekmsyenlenn anlaşamaması, teblığlerın yayımını bıraz daha gecıktınyor Ocak ayı ıçınde bu tartışmalarla teblığler çıkartılamazken, dığer yandan uygulamaya yasa hükmu gereğınce 1 şubattan ıtıbaren geçılmış oldu Resmen, vergı uygulamasına başlanmasına rağmen, ocak ayı ıçın beyanname verecek mukelleflenn beyannamelerını vergı daırelerının nasıl duzenleyeceklerı ve nasıl kabul edeceklerı ıse bır sır durumunda bulunuyor Bılındığı gıbı, peşın vergı beyannamelennın vergıyı ıçeren ayı takıp eden ayın 25'ıncı gunune kadar verılmesı gerekıyor Bu nedenle de peşm vergıde ılk beyannamelerın 25 şubat tarıhıne kadar duzenlenerek verılmesı gerekh tlgılı mevzuatın henuz çıkmaması sonucunda ıse, ılk uygulama ayı olan Ocak 1986 peşın vergılerının nasıl tahsıl edıleceğı bılınmıyor Peşin vergı MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI YOLUN A DEVAM ETTİ tsraüBlerin arama yaptığı Libya uçağınm yolculan, Sam 'a gitmek üzere havaalanmaan aynltrken (Baştarafı 1. Sayfada verdığını, bundan sonra uçakla bağlantüannın kealdığını söyledı Yetküı uçağın Grumman Gulfstream tıptnde 12 yolcu ve mürettebat tasıyacak kapasıtede olduğunu bıldırdı Nıtekım Lıbya'nın başkentı Trablus'dan Sunye'nın başkentı Şam'a gıtmekte olan uçakta Lıbya'dakı bır toplantıdan dönen Baas Partısı Gcnel Sekreter \ aıdıması Abdullah AJ Ahmar başkanlığındakı 9 kışüık Su nye heyetı ıle 3 kışüık mürettebat bulunuyordu Israıl Asken Sozcüsü, Kudüs'tekı açıklamasında "lsral'e k»rşı terorist eykmler hazoiadıkla ı kjfüeri tafiyan Mr Ubyt uç«tuın yolnnan degiştlril*rtk uikeye üıdirildijini" söyledı Hayfa yakınlanndakı bır asken üsse ındınlen uçaktakı yolculara ıyı davranıldıgını bıldıren sözcü aramadan sonra uçağa kaJkış ıznı venleceğını açıkladı lsrajl Dışışlen Bakanı lzak Şamir de parlamentoda dün akşam yaptığı konuşmada uçak yolculan arasında Israıl'e karşı evlem düzenleyen kımse bulunmadığını bıldırdı Şamır, ulkesıne yönclık terönst IsraiPden bir korsanlık ber saldınlarla mücadele amaayla UGUR MUMCU GOZLEM CÛNEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baftarafi 1. Sayfada) yaptıklan söyleşıden sonra, Papandreu 'nun dırena kırıldı Hele Papandreu'nun, Sayın özal'ın ıkıdara geldığmden bu yana surdürduğu polıtıkaları öven sözlermden sonra, gelecek günlerde ıkı tilkenm müzakere masasına oturmaması ıçın hıçbır neden kalmadı Ne çare, basını geçen perşembeden bu yana uğraştıran bır "senaryonun" ötekı yüzüyle ılgılenen pek yok Sayın özal'ın bılgısı, en azından ıznıyle Türk basınma "sızdınian"haberlerle, gazeteler Sayın tçışlen Bakanı 'mn unlü devımıyle "bır merkezden yonetiüp aldaaldüar." Sayın özal'ın Davos'agıtmesınden çok önce başlayan, gıderek tırmandmlan haberlere göre, Türk ve Yunan Başbakanlan tsvıçre'de buluşacak, sorunlarm çözümüne ılk atımı atacaklardı Davos gezısı, Sayın özal'ın "yakın çevresinden" yaygınlaştınlan bu haberlerle bırdenbıre önem kazandı Basm, aynı uçakta îsvıçre'ye gıderken, Sayın özal'ın "yakın çevresinden " bu yönlti haberlen, en azından dokundurmalan dtnledı Yakın çevre kımdı? Başbakan 'ın dış gezılennı hazırlayanların başında gelen danışman Selim Egeli, başdanışman Adnan Kahveci ve ünlu bır ışadamı özellıkle Selım Egeiı, basın kulısıne ıkı başbakanın Davos'ta göruşeceğını bıldmyor, bu göruşmenın nasıl hazırlandığı konusunda kı ısteklerı "şimdilik" kaydıyla gerı çevınyordu Basın, geçen cuma gununü gıderek hararetı artan bu haberlerle geçırdı. Sayın özal'ın "yakın çevresi" ıçındeyer alan ünlu ışadamı Şank Tara, daha da ılerı gıden buguer venyordu. Ikı başbakanın "butusması" hazırlıklannın çok öncelere gtttığını açıkça vurguluyor, hatta bu hazırlıkların bır "kitap" olacak ıçerıkte olduğunu söylüyordu. ğın, Türk basımna Davos'tan bu haberler aktı. Ne var kı, basın gene de kuşkudaydı. Çünkü Yunan "çevreieri", görüşmemn yapılacağını kesınlıkle söylemıyordu. Hatta, Papandreu'ya çok yakın ıkı kışıden bın olan Yunanlı dıplomat, "bu görusnumin olabtlmesi için basının iki tarafı rahat bırakrnası'' gerektığını öne suruyordu Turk tarafmdakı neredeyse bayram şenlığıne dönen aşın sevınce karşılık, Yunan kesımınde "ihtiyath" bır tutum gözetılıyordu Cumartesı gecesı, Papandreu'nun Atına TV'sıne "basbaşa goruşme" olmayacağını söyledığı Turk basın çevrelerınde yayılınca, ılk önce bır saşkınlık görüldti. Başbakan 'ın çevresinden "kesin" dıye söz edılen görüşmemn yapUmayacağıntn Atına'da açıklanması şok etkısı yaptı Başbakan ve Egelı'yle başlayan "yaktn çevre" bu haben almalanna karşın, Türk basımna "durumun değiştigini" söyleme gereğını duymadılar Basını daha çok hayrete dusüren davranış, pazar sabahı sergılendı Başbakan özal, otelmden çıkarken, ' 'yalnız başına kahvaltı" ettığım söylüyor, yakın çevresi, başta Selım Egelı ve Adnan Kahveci ıse basına "kahvaltıdan sonra iki başbakanın başbasa gorüşeceğini" söylemedıklerını ıfade edıyorlardı Türk kamuoyuna, "Sayın Özal'ın dıs poütikada da ustun basanlannı" şırınga edebılmek ıçın gunlerce önce başlayıp bır sureç ıçınde gıderek güçlendınlen "bir haber"le hemen hıç ügılerı olmadığı gıbt bır davramş ıçıne gırmıştı yakın çevre Oysa, Sayın özal'ın Yunan Başbakanı Papandreu ıle Davos'ta göruşeceğıne başta Başbakan ve hemen her dakıkasım bırlıkte geçırdığı "yakın çevre" o denlı ınanmıştı kı, Dışışlerı Bakanlığı Müsteşar Yardımcüarmdan Ecmel Barutçu, gızlıce Davos'a getınlmış, 4 gun boyunca Geçen cumartesı günu Türk oteldekı odasında saklanmış, basını, Sayın özal'ın, Yunan Türk basınıyla karşılaşmamıştı. Başbakanı ue pazar sabahı yapaMüsteşar Yardımcısı'nm yıllarcaklan kahvaltıdan sonra "baş dır TürkYunan ıltşkılenyle Kıbbaşa" göruşeceğıne ınandınlmış rıs sorununda uzman olduğunu tı. Sayın özal'sa, basında bu habılenler, ' 'bir otel odasında gozberle ılgılı duyarlığı göruyor, ne den kaçıruan" Sayın Barutçu'çare, Papandreu ıle buluşmastnun, ıkılı göruşme gerçekleştırılnı yadsıyacak ne bır hareket yadığınde "içeriye girecegmi", Sapıyor, ne de bır şey söylüyordu yın özal'a yardımcı olacağını, Oysa, Yunan Başbakanı Paancak Turkıye'ye döndükten pandreu, Davos 'ta daha ılk gün sonra öğrenebıldıler. den başlayarak "dıkkatli bir Herhalde Sayın Barutçu, ta tutum'' sergılemıştı Türk basıAnkara'dan Davos gıbı lüks bır nının Sayın özal'la yapacağı gö spor merkezıne Isvıçre'nın temız rüşmeye değınen sorulanna, südağ havasım solumak ıçın getıreklı olarak "Isviçre'ye ekononlmış değıldı Kaldı kı Sayın Bamik bir sempozyuma'' geldığmı rutçu, temız hava soluma bır yaİL söyleyerek yanıt venyordu. Türk na, 4 gün odasında room Başbakanı ıle göruşeceğını do service" ıle başbasa kaldı. kunduran tek sözctik söyleözal ıktıdan, Sayın Başbamıyordu kan 'a yakmlığı ue büınen kışıler, Anlaşılan Sayın özal ve "yaTurkıye'de bu yöntemlen ıkı yılktn çevresi", bu görusmenın ger dır uyguluyorlar Basını bır çekleşmesı ıçtn Davos'ta da guç"araç" gıbı kullanmak, bır Iti çabalar sarfedıyorlardı. Fa"merkezden yönetmek " ıçın sukat, henuz Papandreu tarafınreklı bıçımde bu tur uygulamadan kabul edumemış bır göruşlan sahneye koyuyorlar Bır hameyı "kesinleftniş gibi" Turk ben Sayın özal'ın çevresi basıbasımna yansıtıyorlardı Çünku, na duyuruyor. Tepkıler, etkıler görüşme gerçeklesseydı, Sayın ıncelenıyor Eğer olumsuz bır soÖzal'ın zafen olacaktı. nuç çıkarsa, basının bu haben Geçen cumartesı Davos 'ta baştan sona uydurduğunu bızzat başta Selım Egelı, Şank Tara ve Sayın özal, TV'ye çıkıp söylüSayın özal'ın ötekı "yakın kişiyor. ler'% pazar sabahı ıkı başbakaANAP ıktıdarının kamuoyu nın buluşacağım kesınlıkle basıoluşturmadakı bu sakat tutumu, na aktanyorlardı Basm, Başbaelbette bır gun bır yerde yalçın kan 'ın "bir numarali" adamlakayalara çarpacaktı lçpolıtıkanndan gelen, Başbakanlık önde da kurnazlığa dayanan bu oyunguknlennden sureklı vurgulanan lann, dış dunyada, hele Papandhaberler karşısında, elbette bu reu gıbtfeleğın çemberınden ge"yetkiU" kışılere ınanacaktı. çen bır sıyasetçı önunde yurtimeCumartesı akşam üzenne deyeceğı hesaplanmalıydı. (Baştarafı 1. Sayfada) n, ızın verılmemesıne gerekçe olarak EkınBılar A.Ş.'nın tıcaret sıcılıne kayıtlı olmamasını gösterdıler EkınBılar A Ş 'nın yetkılılennden Yalçın Kuçuk ıse, şırketlenrun sıcılımn 25 Hazıran 1985 salı günu Türkıye Tıcaret Sıcilı Gazetesı'nde yayunlandığını belırttı EkınBılar A Ş adına dun akşam uzen Ankara Valı Muavını Cengiz Bulut'u, berabermde avukatı Ersan Şansal üe bırlıkte makamında zıyaret eden Yalçın Kuçuk, göruşmeden sonra şunlan söyledı. "Bize gerekçe olarak şirketimizin ticaret sicüinde >er almamastnı gosteriyoriar. Ben de kendilerine şırketımizın taukuki olarak var oldugunu savundıım. Şirketimizın sicılı 25 Haziran 1985 salı gunu Türkıye Tıcaret Sicili Gazetea'nde yayımlanmıs ve şirketimiz hukuki bir nitelik kazaamıştır. tstanbul'da da aynısı vapılmak ıstendi. Ancak biz programımızı gerçekleştirdik. Gerek belediyeye ve gerekse vaHtige zamanında başvurdıık. Daha sonra ilanlaruruzı bastırdık ve çeşıtlı sanatçılan da>et ettik. Bize ancak bu sabah izın verilmedigini soylediler. Yann (bugun) 14.00'te Ankara Sanat Tiyatrosu'nda panelımiz var ve biz bunu gerçekleştirecegiz." Konu ıle ılgılı olarak valılık yetkılılen ıse, Tıcaret BakanlığYna göre, EkınBılar A Ş adında bu~ şırketın bulunmadığını öğrendıklerını behrterek, uygulamanın, Olağanustu Hal Yasası'nın yetkı >önunden bır uygulaması olarak adlandırılması gerektığını savundular Ekin (Baştarafı 1. Sayfada) lar Istatıstık Enstıtusu'nde bu yol kullanıldı ve bınbır emekle yetışmış uzmanlar siyasal nedenlerle Ankara dışındakı kurumlara surulduler TRT'de de oyle yapıldı Uzman ıstatıstık alanında mı yetışmış, ne önemı var At gıtsın Etıbank'ın Keçıborlu ışletmesıne Sonra' Sonra da yurt dışında ıstatıstık alanında yetışmış bu uzmanlar yerine yurt dışından yabancı uyruklu uzman getırt1 Bu gıbı uygulamalar Emnıyet Genel Mudurluğu'nce de yapılıyor Herkes ışkencecı polıs memuru Sedat Caner değıl kı, hakkında kamu davası açıldıktan sonra odullendırılıp Kahramanmaraş'tan Ankara ya atansın1 Bır polıs memurunun komıser yardımcısı ya da komıserın bırsanık ıfadesındeadı geçse tamam Yandığı gundur At gıtsın Hemen mesleğınden atılır Memur atılınca ne yapar'' Dava açar Dıyelım kı, açılan dava ıptal le sonuçlanır "Turk ulusu adına' karar veren mahkemelerde polıs memurunun eskı gorevıne donmesı kararlaştınlır Iş burada bıter mı'' Bıtmez Emnıyet Genel Mudurluğu nce once karar uygulanır Daha sonra yenı bır ışlem ıle polıs memuru, söz gelışı yıne Etıbank Genel Mudurluğu emrıne verılır Bır guvenlık gorevlısı, polıs kolejını poiıs enstıtusunu bıtırmış, mesleğınde deney ve uzmanlık kazanmış, sonra da bır samğın emnıyettekı ıfadesınde adı geçtı dıye mesleğınden atılmış Hakkında bır mahkumıyet kararı var m ı ' Yok Görevınden alınma ışlemı ıdarı yargı tarafından ıptal edılmış m ı ' Edılmış Öyleyse bu gorevlıyı "kurum dışına" surmenın anlamı ne 9 Raporlar efendım, raporlar Bu raporlar bır kez açıklanmaya görsun, neler çıkar, neler' En duyarlı bır genel mudurluğun başında oturan gorevlının kardeşının hangı bakanlıkta hangı "Nurcu ekıb"\n başını çektığı mı> Dosyasında "Bır daha bu kurumda çaltştınlamaz" kaydı bulunanların bırtakım yakın dostluklar aracılığı ıle eskı kurumunda en buyuk postlara atandıkları mı' Neler, neler' Hadı neyse, hadı neyse Bır başka ılgınç uygulama da Mıllı Eğıtım Bakanlığı'nda yapılıyor Yapılan şu 1982 yılında bır kısım ılkokul oğretmenıne Gazı Yuksek Oğretmen Okulu'nda okumaları ıçın ızın verılmıştı Bu ılkokul oğretmenlerı "maaşİHzmlı" olarak yuksek oğretmen okulunu bıtırecekler, bıtırdıkten sonra da yenı gorevlere atanacaklardı Bu oğretmen oğrencıler yuksek oğretmen okulunu bıtırdıler Şımdı de atama beklıyorlar Atama yapılmıyor tlkoğretım muiettışı olmalan gereken bu oğretmenlere şımdı 'tuzuk hazırlayacağız" dıyerek ış verılmıyor Tabıı, yıne raporlar Ulkemızde 15 bın ılkokulumuz teK oğretmenlıymış kım aldınr' 1984 den bu yana tek bır ılkoğretım mufettısı atanmıyormuş kım dınler' Olağanustu donem bıttı Sozde olağan doneme geçıyoruz Aslında olağan donemde olağanustu donemdekı yasaklardan daha da katı yasakları sürduruyoruz Beyier, beyefendıler, genel mudurler, musteşarlar ve kırmızı plakalı bakanlar takvımlerınıze bakın Evet bakın Yıl 1986 21 yuzyıla soyler mısınız kaç yıl kaldı' türlu yola başvurmaya devam edeceklennı söyledı tsraıl, Libya uçağını daha sonra serbest bıraktı ve TSİ 18 35'de yenıden havalanan uçak, gece Şam'a döndü FKÖ Iıden George Habbaş Trablus'ta vapüğı açıklamada uçak ta hıçbır Füıstınlı yönetıa bulunmadığını bıldırdı Uçakta yalnızca Abdullah El Ahmar'ın bulunduğunu söyleyen Habbaj, olayı devlet teronzmı olarak nıteledı ve "Terörbtlertaı kimler oldnfuno gönıyomuııu" demekle vetındı Habbaş, TRT muhabın Alı Kır ca'nın tsraıl'ın uçakta kendısmı ele geçırmevı hedef alıp almadıgı sorusuna "Ona lsnül'e sornn" dedı Sunye'de uslenmış olan radıkal Fı lıstın örgütlennın lıderlen geçen hafta bır toplantı>a katılmak ıçın Lıbya'ya gıtmışlerdı Bu üderler arasında Fıhstın Halk Kurtuluş Cephesı Iıden George Habbaş, Fıhstın Demokratık Halk Kurtuluş Cephesı Iıden Naif H*watme ve Yaser Arafst'ın muhalıfı Abn Musa da bulunuyordu Israıl'm bu hderlen ele geçınnek ıçın Libya uçagmı kacırdığı sanüıyor Ajanslar, bazı Fılısünh lıderlerın uçağa son anda bınmekten vazgeçtığını bıldınyorlar Kaddafi'nın başkanlığını vaptığı "Arap UIDSD Devrimci Guçler Yuksek KomuUalıgı" toplantısına Sunye'den de Abdullah Al Ahmar'ın başkanhğını yapuğı bır Sunye heyetı katümıştı tsrail'ın yolunu kestığı uçakta bulunan Sunye heyetı, bu toplantıdan dönliyordu Israıl'ın "yeni korsanbgı" tepkılere yol açtı, Sunye, konunun görüşttbnesı ıçın BM Guvenlık Konseyı'nı acele toplantıya çağınrken, Genel Sekreter Perez de Cncllar da olayı "çok ciddi ve tehlikeli" olarak nıteledı, yayımladıgı bıldınde olaydan denn endışe duyduğunu behrttı ve Israıl'lı yetkıhlerle acele olarak temas kurduğunu kaydettı Sunye'nın BM Daımı Temsılcıa Dıa El Fettah ıle de görüşen Genel Sekreter olayı bölgedekı genlımı daha da artıracak bır hareket olarak görüyor Sov7et resmı TASS Ajansı olayı duyururken, "Lib>« volcu açajı tsrmfl'li konanlar taranndan kaçınMı" ıfadesıru kullandı ABD Savunma Bakanlığı ıse Libya uçağımn yolunun kesılmesı ve Israıl'e ındınlmesmde "hiçbiT rollen odnadıgını" savunuyor, Savunma Bakanlığı Sözcüsü Robert Slms Libya Resmı Haber Ajansı JANA'mn Lıb>a uçağııun rotası hakkında bügılenn Akdenız'dekı 6 Füo tarafından venldığı ıddıasını yalanladı. Ürdün ve FKÖ, olayı korsanlık olarak nıteledıler Sunye Dışışlerı Bakanı Faruk el Şanü da Şam'da Guvenlık Konseyı uyesı 5 ülkenın buyükelçılennı çağırarak, olay hakkında dıkkatlerını çektı VEFAT Konyalı merhum Çelebı Mehmet Emın ve Ayşe Kuscuoğlu'nun kızlan, oğretmen Hilmi Büngül'ün eşı HATİCE BÜNGÜL Vefat etmıştır. Azız naaşı 5 Şubat 1986 çarşamba günü (bugün) Şışlı Camıı'nde kılınacak ıkındı namazından sonra Fenköy Mezarhğı'nda toprağa venlecektır. Tanrı rahmet eylesın. AİLESt KARTALKAYA KARTAL OTEL SICAK YUVANIZ KAPALl Xt)ZMF IIA VirzV DİSKO SAVNA OCRETStZLlFTLFR ı* TFLF.SKİ ÇAYv*IHLAMl!KUNVZfDOCAL KAYAKPİSTİ HER PERŞEMBE CUMA PAZAR Istanbul Rezervasyon 161 10 74 161 22 81336 16 60161 82 26 Bolu Hezervasyon (4611) 35723573 ortur (A furuku VOII (Baştarafı 1. Sayfada) feransta ele alınacağını söyledı Venezuela Petrol Bakam Grisaati, komıtenın, Petrol Ihracatçısı Ülkeler örgütu'nun toplam pazardakı adıl payının günluk 16 mılyon varılın uzennde olması gerektığı konusunda görüş bırhğıne vardığım açıklarken, bu rakamın ne kadar ustünde olacağını belırtmedı Grisanti, "Henuz bir strmteji bdirlemedik. Konferans toplanınca 13 ulkenin petrol bakanı piyasadan adıl payın alınması için hangi araçlann uygulanacağına ve ne tur bır stratejinin izlenecegine karar verecek. Komıtemiz avnı zamanda dunya petrol pıyasasmda istikrara ulaşmak için OPEC'le orgut dışındald petrol uretıcıa ulkeienn tşbirügine gıtmesının gereklı olduguna dair inancını koruyor" dedı. özel komıte toplarusına katılan Bırleşık Arap Emırhklen Petrol Bakanı Mana Saıd Oteyba da basın mensuplanna yaptığı açıklamada, göruşmelenn sonucundan tatmın olduğunu söylerken göruşmelenn aynntısı uzennde (Baştarafı 1. Sayfada) göruş belırtmedı ma gınşımını başlattı II başkanlığından yapılan açıklamada, ı\ yonetım kurulunun olağanustu toplanarak partı tuzuğune aykırı olarak Mehmet Yazar'ın Kocaelı toplantısına İşSendika Servisı DDY katılanların kesm ıhraç talebı ıle Haydarpaşa Gan'nda çalışan ll Ha>sı>et Dıvanı'na sevklerı manevracılar dun fazla çalışma konusunda ıttıfakla karar ahnyapma>acaklarını bıldırerek 8 dığı bıldırıldı Açıklamada şoysaatlık çalışma suresı sonunda ışle denıldı lerını bıraktılaı "Bir ujenin, partı ust kurulDemıryollannda memur kadlannın tasvibıni almadan. kapalı rosunda çaüştınlan makınıstlenn salon toplantısı vapması. partı geçen hafta fazla çalışmaya karşı tuzuğune ve sıvası demokrası>e çıkarak ışı bırakmalarırun ardınaykırt bir tutumdur. Bu toplandan dun de 15 manevracı aynı gerekçe ıle ış bıraktı Sabah sa tıya katılanlar da, tuzuge aykın at 07 00' de ışbaşı yaparak, 8 saat davranışı desteklemış olmaktaçalışmadan sonra saat 15 OO'te dııiar. Doğru Yol Parttsi'nin hukmı ışı bırakan manevTacılar, Işletme Muduru Oguz Ozketen'ın "He şatasiyetini zedeleyici, nıfak sopinizi tutuklatacagıın" yolunda kucu bir tutumu, yoneticilenn kı sozlerıne karşın ışbaşı şahıslannı da hedef alarak ısrarla surduren ve bır başka partı yapmayarak evlerıne gıttıler kuracagını ıma eden Mehmet Yazar'ı, toplantılanna katılmak suretıjle desteklevenler de avnı (Baştarafı 1. Sayfada) partı suçuna katılmışlardır. gelmiştir. İşçiler zor durumda btDogru Yol Partısı İstanbul ıl ralulnuş. bunun yanı sıra Baukesir teşkılatı olarak, bızı ılzam eden Pamuklu Dokuma Fabnkası'nın uyelerimızden, toplantıva katı5 avdan bu vana çalışmaması ve lanlardan ılk tespıt olunan Refık 400 ışçısıne bınkmış alacakları Sunol, Ibrahım Çetınkava, Kadnın odenmemesı nedenıyle 2 biri Ateş, Yılmaz Bağış, Burhan ne vaklaşan aıle fertleri bunalım Velıoğlu, Husevın \ucel ve ariçine gırmışlerdır. Fabrika ışvekadaşlannın kesın ıhraç talebı de renlennın umur»amazlıklan kar tl Haysiyet Dıvanı'na sevklenne şısında işçılenn hemen hepsinın yonetim kunılumuz ıttifakla kaevıne icra gelmiştir." rar vermıştir." Petrolde Ankara da Esat Pazan'nda, orta yaşlı bır pazarcı Allahım, ecnebı musterı gönder* dıye mırıldanıyordu. Yabancıtar alışverışte pazarhk etmedıklerı gıbı, kesenın ağzını da açıyorlardı Onların parasıyla Türkıye sudan ucuzdu Bır koylunun yabancı mub'erı yollaması ıçın Tanrıya yakarması, nasıl da doğal geldı ı 'ılletvekılı, bakan olunca, bunu Allahtan bılen polıtıkacılar varken, koylunun saf ınancına ne denılebılır' Öyle bellemış, oyle gormuştur Yatar Allahtan, kalkar Allahtan, uyur ha uyur Allahtan1 Pazartesı gunu "Ankara Notlan"r\üa, ımam hatıp okulları ıh> Kuran kurslarma değmdıkten sonra, yazıyı "Bu konu uzerındt duracağım daha yaygın bır scylentfye gore Nurcular ımam hatıp okullannı, Suleymancılar Kuran kurslannı desteklerlermış 12 Eylulden sonra dın derslerı zorunlu duruma gelınce, Kuran kurslarıntn kapatılacağı en yetkılı ağızlardan açıklanmıştı Ne okju?" dıye bıtırmıştım 1984 yılında Turkıye'de, bın, Mıllı Eğıtım Bakanlığı ıle Dıyanet Işlerı Başkanlığı nca ortakiaşa hazırlanarak 19 Ekım 1971 gun, 13989 sayılı Resmı Gazetede yayımlanan "Dıyanet Işleri Başkanlığı Kuran Kursları Yonetmelığı' ne gore açılan, bellı bır ızlenceyı uygulayan, oburu ıse gızlı, kaçak açılıp denetım görmeyen ıkı tıp Kuran kursu bulunuyor "Gızlı Kuran kursları" ıle ılgılı olarak, 1984 yılında duzenlenıp yetkılı makamlara verılen bır raporda şöyle denıyor " Bu konuda zaman zaman bazı önlemfer alınmaya çalışılmışsa da, koklu olmayan bu onlemler, sozkonusu kjrsları sağlam bır zemıne oturtmamışlardır Özellıkle gızlı ve kaçak eğıtım yapan Kur"an Kurslarından Cumhurıyet re/ımını benımsemeyen elemanlar yetıştığı bır gerçektır Geçmışte yakın zamana kadar yaşanan olaylar ıçınde bunun çarpıcı orneklen gorulmuştur Pek çok kursun, malı bakımdan, koklerı ıçerde ya da dışarda olan art nıyetlı gızlı gruplar tarafından desteklendığı ve öğrencılerın, kendilennı destekleyenlerın amacına uygun yonde yetıştırıldıklerı bılınmektedır Kısacası bu gızlı kurslar, dını duygular yonünden halka doyum sağlayacağı yerde, mıllı butunluğu zedeleyıcı fıkırlenn yayıcısı durumuna gelmışlerdır Buna ek olarak Dıyanet Işlerı Başkanlığı'nın denetımınden kurtulmak ısteyen bır kısım kursların 'Kuran kursu" adını bırakarak, "kurs ve okul oğrencılennı koruma derneklen" adı altında gızlı eğıtıme yönelmelerı, ışı daha da karmaşık hale getırmıştır" Raporda belırtıldığıne gore Dıyanet Işlerı Başkanlığı'na bağlı olarak açılan Kuran kursu sayısı 3049, bunlardan ayrı olarak "gızlı eğıtım yapan 1000 dolayında Kuran kursu daha var raporlara gore Bu kurumların ıstenılen duzeyde bır eğıtım yaptıklan soylenemez 12 Eylul 1980 sonrasında Devlet Bakanlığı görevını yuruten Mehmet Ozguneş'ın hazırladığı raporlardan anlaşılmaktadır Genelkurmay Başkanlığı'nın 17 Mayıs 1983 gun ve SYNT KOOR 713019983 sayılı yazısmda "Istanbul Kadıkoy Muftuluğu'ne bağlı Tuba Kız Kur'an Kursundakı öğrencılenn, Atuturk ılke ve ınKilaplarına uymayan tutum ve davmnıslannın bulunduğu, bayrak torenlerının yapılmadığı, derslıklerde Ataturk resımlerının bulunmadığı Istıklâl Marşı'nın oğrencılerce bılınmedığı, programda olmasına karşın kultur derslennın okutulmadığı, muftulukçe gereklı denetımlerın yapılmadığı' belırtılıyor Kuran kurslarmın ne olacağı yolunda da toplantılar yapılmamıs değıl yapılmış 12 Eylul sonrası Devlet Bakanlarından Mehmet Ozguneş ıle llhan Oztrak başkanlığında çeşıtlı toplantılar olmuş Dıyanet'te yapılan bır toplantıda Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı, Kuran kurslannı devralmaya hazır olmadığını gerçekte bu kursların Dıyanet Işlerı Başkanlığı nda kalmasımn gerektığını bıldırmış, çunku Dıyanet Işlerı Başkanlığı nın yurt duzeyınde bır ağırlığı varmış, bu ağırlık da Kuran kurslarıyla değer kazanıyormuş Bu konuda hazırlanmış raporun bır yerınde de şoyle denıyor Devletın, Musluman halkın dın eğıtım ve öğretımı ıhtıyacına, zamanında bılımsel bır yontemle yaklaşmamış olması hep kaçamak ve urkek onlemlere gıdılmesının yeğlenmesı, öteyandan, modern eğıtım sıstemının bır sure dın eğıtımınden yoksun olarak yetıştırıldığı aydın kesımle dındar halk kesımı arasında ınanca ılışkın bağların yetırınce kurulamaması nedenıyle çıkarcı zumreler halkı bu konuda rahatlıkla somurmeyı başarmışlardır " 1984 eylulunde hazırlanan yetkılı yerlere verılen bu ılgınç rapor ne ışlem gordu, bılmıyorum Bılmıyordum Kuran kurslarının yurtdışında unıversıtesı de varmış, kurcalayınca bunun Suudı Arabıstandan desteklendığı ortaya çıkmış Gızlı Kuran kurslarında çocuklara soyletılen bır ant var Ben Muhammet Mustafa ummetındenım "dıye başlıyor, Mustafa Kemal ıle laık cumhurıyete ağır sozler var bu antta Amaçları gerçekleştırmek ıçın, neler yapacağını anlattıktan sonra ant ıçen, şoyle bıtırıyor andını " Devlet ıdaresınde soz sahıbı olacak mevkılere gelmek ıçın çalısacağım, dınım Allahım ve butun mukaddesatım uzerıne yemm ve kasem ederım" Bu andın tam metnını yayımlamaya, ağır sozlerı aktarma bıçımındedeolsa yınelemeye gonlum elvermedı Meraklılarına kaynağını açayım (' Dınsel Bunalımlarda Gerçek Hak Vb/u", sayfa 170, Prof Dr Zekı Başaran ın "Tanhte Vfem/n" adlı doçentlık tezı) Bu andın ıçınldığı çocukların hıçbır suçları yok' Çağdaş duşuncenın kaynağı olan Koy Enstıtulerı kapatıldıktan, çağdışı eğıtım uygulanmaya başlandıktan sonra elbette boyle olacaktı Iktıdarlar bu çocukları "oy deposu" olsunlar dıye yetıştırdı Yıllarca somurdu Unıversıtelerde, yuksekokullarda başlannı açmayan "sıkmabaş" kız çocukları, bu tıp bır eğıtım anlayışının urunlerı Onlar da suçsuz Bunları savunan bakanlık katına dek gelmış kışıler var onlar da bu yollardan geçtp geldıler Onları da suçlamanın yararı yok Sorun sıstemde Kuran kursu benzen okullar, Osmanlıda "Mahalle Mektebı' adıyla vardılar Okullar. cumhunyetın ılk yıllannda kapatılmışlardı Bugun kapatılmıyorlar bıle Sorun burada Kuran Kursları Raportı... \azarcılar ayıklanıyor Ankara Buromuzun habenne gore, Gölhan, DYP'de "Yazar olayı" dıye bır olayın olmadığını tekrarlarken, DYP dışında duzenlenen ve Yazar'ın konuştuğu Izmıt toplantısında buyuk çoğunluğu MDP'lılerın oluşturduğunu söyledı Gölhan, "Yazar, konuştukça kendini bitirivor ve hızla erozjona ugnıyor. Biz neieri planladığını ve ne işler çevirdiğini biliyoruz" dedı Haydarpaşa 'da manevraeılar da işi bıraktı Playmen Işçilere (Baştarafı 1. Sayfada) yanarak verdığı kararda "Raporda açıklanan resunierin mustehcen olması nedenıylc" dergımn, TCK'nın426 maddesını ıhlal etüğı ve toplatılmasına karar verildığı beurtüıyor. Sulhı Dönmezer'uı raporunda, "Ptaymen'in 18,31,32,48 ve 66. sayfalanndald resimlerin mustebcen oidnğu" belırtılıyor Aynca Dönmezer'ın raporunda "Playmen ve Playboy gibi dergflerdeki tam yazılann sduie Ugüi olduğu, bu dergiierİB belli birçag«vebelibirekonomikyapıya, toplumun belli bir rahat lusmına gelmiş erkekleri scksic eglendirme amaanı taşıdığı" kaydedılıyor Playmen'ın ocak sayısı da toplatılmıştı. T Deneyımb Edebıyat öğretmenı almacaktır 525 01 87