Katalog

CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Savunma" adlı kıtaplan olmak uzere bırçok belgelerle haksızbkJar dosjasına yazıldı; ıyı mı oldu' Işkencelenn 12 Eylul 1980'den sonra da sürduğu, polıs ıtıraflanyla ve ıskenceolerden bır kısmı hakkında turlu mahke melerce venlen mahkumıyet kararlanyla yıne haksızlıklar dosyasına tescıl edıldı ve edıJıyor Ulusça ne kazanıvoruz bu ışkencelerden'' Içte ve dışta yalnızca utanç1 12 Eylul dönemınde düşün özgurlüğu ve ınsan haklan konulannda devlet buy\ıklenne dılekçe vermek bıle suç sayılarak adalet tanhımıze "Aydınlar" veya "Dılekçe Davası" olarak adı yazılan kıtle yargılamalan yapıldı Gerçı dava aklanmayla sonuçlandı, ama bır sure ıçende uzuntü, dısanda da kuçuk düşme nedenı oldu Şımdı bır de ıdam cezasının kaldınlmasını ısteyen doktorlar davası geldı gundeme Böyle "kitle yargılamalan" kımüeyın zorunlu olu> or Örgüt merkezlermde, örgüt uyelerımn ış veya özel >erlerınde çok sayıda sılah yığınaklan yapan bölücu mılıtanlar, elbette böluk böluk yargılanamaz, buyuk salonlarda bırhkte yargüanırlar Ama hıçbır merkezınde veva yennde sılaha veya eyleme delalet edecek bır şey bulunmamış sendıkalarda, Banş Derneğı'nde, rrulıtanlara uygulanan ışlem lere, tutuklamalara, kıtlesel suçlama ve yargılamalara ne gerek vardı'' Hele Banş Derneğı Dava sı'ndakı son ara kararı bana Fransa'da 1890'larda geçen Dreyfus Davası'nı anımsattı 1870/71 Prusya yenılgısınden sonra gıttıkçe mıhtarıst bır kım lığe bürunen ve militanzmı ulusakılıkla ozdeş sanan ve sayan yuksek nıtbelı bazı Fransız generalleri, Yuzbaşı Alfred Drevfus1UB vatana ıhanet ettıgıne ınanmış veya inandınlmışiar ve bu yuzbaşının venldiğı asken mahkemede mutlaka mahkum edılmesı ıçın ellennden gelenı japnuşlardı. Ama Drevfus gerçekte bu vatan haını değıldı Yıne de asken mahkeme onu 1894'te rutbesınm sokulmesıne ve ömur boyu hapse mahkum ettı Bu ışı ınceleyıp gerısmdekı haksızlığı gören Fransız yazarlanndan Emile Zola 1898'de tek sözcuklu "J'accuse" (Suçluyorum) başhkh unlü yazısını yayımlayıp asken mahkeme karanndakı adaletsızhk ve haksızlığı ortaya koydu O tarıhte mıhtanst Fransa'da orduyu eleştırmek çok tehLkelı bır davranış ıdı Nıtekım Zola mahkemeye verıldı, yargılandı ve "orduya hakaret" su çundan bır yıl hapse ve bır mık tar para cezasına çarptırıldı Ama sonra ne oldu 7 Yenıden yapılan vargüamada Dreyfus'a yapılan haksızlık belgelerle kanıtlandı (1906), rutbesı gen venlerek, venıden orduya alındı, terfı ettı, emeklı olana kadar orduda çahştı ve 1935'te öldü Emıle Zola ıse 19O2'de öldu, ama kemiklen 1908'de Voltaire, Rousseau gıbı fikır kahramanlannın >attığı Pantheon'a gotunılup orada devlet toremyle gomuldu Adaletsızhğı yapan ve yaptıranlar ıse Fransa'da bugun bıle lanetle anılıyor Hıçbır şey gizli kalmaz ve adaletle oynamaya gelmez. Adalet tanhımıze "Banş Davası" adıyla geçecek olan da vada da sanicı bınlen, şımdı ıçe nde bırakılan altı kışının mutlaka huküm gıymesını ıstıyormuş duygusu uyanıyor ıçımde Duşunulsun Dava uç vıldan fazla su ruyor, yüzlerce sayfalık ıddıanameler v e kararlar yazılıyor Defalarca Yargıtay'a gıdılıp gelınıyor ve bu arada yasal sürelere uyulmuyor, savcılar değışıyor. yargıçlar değışıyor Içen ahnmalar ve salıvenlmeler oluyor, dava uzadıkça uzuyor "Geciken adalet adaletsızliktir." Bu söz buyuk duşun ve özgurluk savaşımcısı Voltaıre'ındır Ben de, 82 yaşında bır hukuk emekhsı olarak, şunu eklıyeyım "Daha da gecıkırse zulumdur." Şımdı ıçe nde kalan altı kışıden Aii Sırmen'den başkasını yakından tanımam Ah Sırmen ve eşı Mine Sinnen, tstanbul Hukuk Fakultesı'nden oğrencılerımdır Ben öğrencılerımı evlat gıbı sevdım ve sevenm 18 Şubat 1986 tanhlı Cumhurıyet'te Ah Sırmen'ın, gözlen çok uzaklara dalmış, uzuntulu oturuşunu görunce ben de uzüntuden kahroldum Eğer bır salıverme gerekçesı var ıdıy se bu, ya 12 kışının hepsı ıçın vardır, ya da hepsı ıçın yoktur Aynı durumda olanlardan altısı ıçın bır turlu, obur altısı ıçın başka turlu gerekçe olamaz tşte suzule suzule altı kışının ıçerıde bırakılması olavı, Drev fus Davası'nı bu nedenle anım sattı bana Bunlann ılle hukum gıymesının ıstendığı kuşkusu da bu yuzden doğdu ıçıme Dılenm aldanıyorumdur Bu satırlann yazıldığı sırada Turkıye Başbakanı Turgut Özal, Ingıltere'de bulunuyor ve aynı tanhte Avam Kamarası'nda bı zım gereğınden çok uzayan "Ba rış Davası" söz konusu edılıvor Herkes her şe>ı bızden ıyı bılıyor "Alemı kör, herkesı sersem" sanmayalım' Atatürk dönemınde, Medenı Kanunun altnuş yıl once yazılmış olan gerekçesınden alıp yukanya aktardığım cumlede denıldı ğı gıbı "Çağnnızın uygar uluslara tanıdıgı butun haklan uygar dunyadan kayıtsız şartsız ısterken, bu haklann gerekOrdıgı uygartık odolennı de yenne getirmek zorundayu." 23 ŞUBAT 1986 Adalette de Batı Standardı HIFZI VELDET VELİDEDEOĞLU Uzunca bır sureden berı, "Bırçok alanda Batı standartlanna ulaşıvoruz" sözünu gazeteJerde çok okur radyo, TV ve resmı ağızlarda da çok duyar ol duk özellıkle Türk sanayu ünlnlen ve bır ölçude tanm ıçın kullanılıyor bu söz Eğer bu standartlara uygun üretım yapmazsak, dışsatım alanında Batı ıle yanşamayız Sporculanmızı bıle "Batı standarüanna uygun" yetışbrmek ıçın Baü'dan usta ye tıştırıcı ve çahştıncılar "ıthal" edıyoruz. Madem onurlu yaşa mak ıçın Atatürk Devrımı'nı gerçekleştınp çağın gereklerme uyarak çağdâş uluslar topluluğuna katıldık, o halde yalnız sanayı ve tanm unınlerınde değıl, özellikle ve ön planda duşün ve bı lım ürunlennde, yazın, muzık, resım.yonut, sahne, kısacası, guzel sanatlann butun alanlannda, çağdaş duzeye ulaşmak zorundayız, başka deyışle, butun kafa ürünlerınde Batı standartlarını tutturmalıyız Düşün adamlarımız, sanatçılanmız bu volda buyük başanlar elde edıyorlar Ancak Batı ve dünya toplumlan arasında onurlu ve başımı? dık yaşamak ıçın, bunlar da yetmez, hukuk ve adalette de çagdaş Baü standartlannı tutturmak zorundayız. 60 yıl önce kabul ettığımız Türk Yurttaşlar Yasası'nın (Medenı Kanunun) gelecek hafta bu sütunlarda ver alacak olan tarıhsel gerekçesınde "Çağımızın uygar uluslara tanıdıgı butun haklan uygarlık dunyasından bağsız koşulsuz isterken, bu haklaruı gerektırdiğı nygarhk odevlennı de Turk ulusu kendi elıvle kendısıne yuklemiş bulunuyor" tumcesı vardır Burada sözu edılen "oygarfak odevleri"nın başında, hıç kuşkusuz, duşun ozgurlugune, insan haklanna ve adalet ılkelerine devletin saygı gostermesi gelir. Ne yazık kı bır sureden berı uygarhk ödevlerınde vaya kaldık 12 Mart 1971 dönemınde Prof Mnrataz Soysal gıbı ulkemızın seyrek yetıştırdığı bır bılım ve duşün adamının bır ders kı tabında komunıst propagandası olduğunu ılen surerek, bu değerlı ınsanı hapse atıp, zehır gıbı kış günlerınde ona kazma ıle buz kırdırdık Yargılama sırasında bırçok hukukçudan Soysal'ın avukatınca yazılı "hukukı mutalaa" ıstenmıştı Bu olay üzenne askerı savcı, "Yıu bilim adamından mutalaa istemışier. Ancak oa uçu cevap venniş. Bunlar da malıım kışıler" dıye gazetelere demeç verdı Bıhndığı gıbı, resmı ağızJarda "malum kışi" sözu "komunıst" anlamına gelır Demek bu asken savcıya göre, "komunıst" profesör Mümtaz Soysal lehıne mutalaa veren aralannda bu satırlann yazannın da bulunduğu 13 "malum kışı" kötu bır ış yaprruşlar' Sava, Soysal'ın kesınlikle hukum gıymesını ıstıyordu. Sonra ne oldu 9 Mahkemede ak lanan Mumtaz Soysal oncekı yıl Avnıpa'da asdsız Ermeni ıddialan karşısında Turkıye'yı savunarak ulusumuzun yuzunu agarttı Ben "malum kışı" ıse îsvıçre, Belçıka, Italya, Fransa ve Almanya'dakı bılımsel yayıırüanm dolayısıyla Uluslararası Mukayeselı Hukuk Derneğı uyelığıne, Bruksel'de toplanan Uluslararası Mukayeselı Hukuk Kongresı genel raportörluğune, merkezı ttarva'nın Floransa kentınde bulunan Uluslararası Toprak Hukuku Enstıtusu uyelığıne, o tarıhlerde Batı bılım dunyasında saygjn bır yerı olan Istanbul Ünıversıtesı Hukuk Fakültesı'nı temsd etmek uzere şundı Medenı Hukuk Kursüsu Başkanı olan değerlı meslektaşım Prof Dr Bulent Koprulu ıle bırhkte katıldığımız Parıs Uluslararası Toprak Hukuku Kongresı'nde 37 ulkeden gelen 97 delegcnın oybırlığı ıle bu kongrenın baskanlığına seçüdım Butun bu görevlerde ve Batı'dakı yayımlanmda ulusumun ve ülkemın çağdaş hukuk, ınsan hak ve özgürlüklen yolundakı ılerlemelermı Batı dünyasına tanıtmaya çalıştım Şımdı emeklı olduğum halde hâlâ uluslararası hukuk kongrelenne davetler aüyorum ve sağlık durumumun elvenşsızlığı yüzunden, ne yazık kı, gıdemıyorum Butun bunlan bu sotunlarda ük kez >azıyorum ve yazmak zorunda kaldıgıre için de okurianmdan ozur diliyonım. Bızı "malum kişi" olarak nıteleyen, o zamanın genç yuzbaşısı, sıkıyönetım savcısı ıse, okuduğumuza göre, emeklı olup polıtıkaya karışmış şımdı Başanlar duenm' Yuıe 12 Mart 1971 dönemınde Zıverbey Köşkü'ndekı ışken celerle ınsan haklanmn nasıl korkunç boyutlarda çığnendığı, bu ışkencelerden geçen Ilhan Selçuk'un yazılarıyla ve başta emeklı Tümgeneral Sayın Celil Gurkanın " 1 2 Mart a Beş Kala" ve Sayın Em Alb Talat Turhan'ın "Bomba Davası: PENCERE Hoş Geldin Tedirginlik!.. Solculuk artık herkesın bıldığı gıbı Fransız devnmınde ınsan dılıne yansıdı Nıçın? Fransız devnmınde kralcılar pariamentonun sağında, cumhurıyetçıler solunda oturduklarından, sıyasal sözluğe sağsol sözcüklen gırdı, cumhurıyetçıler solcu dıye anıldılar Demek kı solcu kavramının ınsan dılıne yansıması ıçın önce bır pariamentonun oluşması gerekıyordu kralcıların karşısında cumhunyetçıler türeyecektı, halkın temsılcılerıyle kralın temsılcılerı arasında bır sıyasal çelışkı başgösterecektı kı kavram gundeme gırsın • Zaman tünelınde daha genlere gıdelım, ben dıyeyım on bın, sız deyın yüz bın yıl öncestne Insanoğlu ateşten yoksun yaşıyor, mağaraya bıle sığınamamış Yan çıplak maymunsu, ıkı ayağı üzenne dıkılememış bu yaratık, konuşamıyor, aç Kalınca homurdanıyor, bır yerı acıyınca bağırıyor, hayvansı sesler çıkarıyor Bu ınsanın sağı solu yok muydu? Bılım, en eskı fosıllerı ınceledığınde görüyor kı atamızın sağı solu varmış, dınazorun sağ gozü, sol gözü, mamutun fil gıbısağ dışı, sol dışı bulunuyor Ancak ne dınazor sağını solunu bılıyordu, ne mamut, ne de adına ınsan denen yaratığın böyle kavramlardan haben vardı Insan beynı gelışmemıştı, akıl oluşmamıştı, düşüncelerı anlatacak bır dıle gerek yoktu Insanın düşüncesı gelıştı ıletışım ıçın yol yordam aradı, ılgınç bır dışavurumla dıle dönüşmeye başladı Insan ınsanlaşma yolunda yürümeye yöneldı, aydınlıkla karanlığı, hayatla ölümu, acıyla tatlıyı dılde bırbınnden ayırdı, ve gördü kı her çelışkıde bır gerçek ve ıkı yan var Insan, ıkı kolunu, ıkı bacağını aynmsadı, bınne sağ dedı, ötekıne sol Ne zaman? Taşlara ışlenmış eskı yazılan okuyan bılgınler, sağ ve sol sözcüklenne elbet bır yerde raslamışlardır Ne var kı ınsan düşürv cesının dışavurumu dıle dönüştükten sonra yazı bulununcaya değın kımbılır kaç bın yıl geçmıştır? • Oysa Fransız devrımı şunun şurasında ıkı yüzyıllık bır olaydır Sıyasal yasamda sağsol kavramlarına ulaşabılmek ıçın, ınsanlık, sanayı devrımıne kadar beklemış, gunluk yaşamında sağını solunu bılen kışının toplumsal yasamda sağını solunu öğrenmesı kolay olmamış. Yerçekımı yasası doğada yok muydu? Taş, boşlukta bu yasayagöredüşuyordu amaolayın bılımsel açıklaması ıçın Galıleo'ya değın beklendı Tarıhte uygarlık emekleye emekleye yurüyordu, sıyasal yaşamın gelışmesı de uygarlıkla bağıntılıydı Bu yüzden Turkıye'ye sağsol kavramlarının gırmesı, tartışılması yenıdır Ismet Paşa, ancak 196O'II yılların ortasında konuşabıldı " Ben kırk yıllık solcuyum " Paşa, doğru soylüyordu, yaşadığımız yuzyılın başında cumhunyetçılık solculuktu Padışahlığı yıkıp cumhunyetı kuran Atatürk gerçek bır solcuydu Şımdı Anadolu'da en azından yüzde 30 oranında halktan ınsan "ben solcuyum" dryebılıyor. • Solculuğun uygarlıkla bırtıkte gelişmesı, güçlenmesı, bır rastlantı değıldır Bır ulkede emekçı halkın kendı kendısını tanıması, ayrımsaması varlığının bılıncıne ulaşması, ınsanın,varoluşunun gerekçesı nı kavramasıyla soiculuk yaygınlaşır. Şımdı bütun dünyayı sağsol tartışmasının ve savaşımının kapsaması, dünyanın bozulduğuna değıl, düzeleceğıne gostergedır Insan, ömrünun bır dönemınde sağını solunu kavradığı 'an1 da bır değışım sözkonusudur; karanlıkta kıpırdamıştır bılınç; ınsan ateşı yenıden keşfetmıştır, sevınçle bırlıkte başlar tedırgınlık, önce kışının benlığını, sonra toplumu, sonra da bütün dunyayı kapiamaya başlar Hoş geldin tedırgmlık? Sen, ınsanı ınsanlaştıran aklın benlığımızdekı ıtıct gücüsün EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Tezer'in Ölüme Yolculuğu "Karşıma çıkan her şey yeterstz Soluduğum her şey yetersiz Dalgalar, odalar mekânlar, sevgıler yetersız Sulann tadı yetersız Günlerın uzunluğu yetersız Haftanın gunlerı yetersız " "Yaşamın Ucuna Yolculuk" Tezer Ûzlü'nun kıtabı yazı masamın ustunde duruyor Şaşırtıcı bır kıtap Arka kapakta denıldığı gıbı dılımızde benzen olmayan bır kıtap Önce yureklı bır anlatım Her şeyı açık açık söyleyen, hıçbır duygusunu saklamayan bır kadının ıçdış dunyası Ne var kı bır turlu yazamadım bu yapıt ustune düşunduklerımı Daha doğrusu bana duşündurdüklerını Bugün yarın derken her şey geçtı gıttı Tezer Ozlu de çıktı gıttı dunyamızdan 1978'de 'Eskı Bahçe', 1980'de 'Çocukluğumun Soğuk Geceleri', 1983'te "Yaşamm Ucuna Wçulük" Tezer uzlü'nun ardında kalan üç yapıt Üçu de ılgınç Üçü de bambaşka bır nıtelıkte Kimsenınkıne benzemeyen, onun bunun etkısınde kalmamış özgün yapıtlar Öykü mu, roman mı, yasamdan anılar mı, de' n«me yazriarı mı? Ben ılle de bır turun dar kapsamına sokmak ıstemem yapıtları örnegın "Yaşamın Ucuna Yolculuk" nedır? * Hangı ture gırer? Hıç bırıne, belkı hepsıne1 Önemlı olan yapıtın bıze kazandırdıklarıdır 'Yaşamın Ucuna Yolculuk' ılk okuyuşumda yenı bır ses, yenı bır evren sunmuştu Şımdı yenıden okuyorum, anlıyorum kı Tezer özlu sarsıntılı, bunalımlı ıç yaşantısında neler anlatmamış, nelere değınmemış1 Bu kıtapta, hem Tezer'ı, ınsan ve kadın, daha çok bır ılgınç yazar olarak tanıyoruz, hem de Pavese, Svevo, Kafka'nın dünyalarına gırmek, dünyaları bır kez de Tezer'in açısından öğrenmek olanağını buluyoruz Tezer'in sevdığı uç yazardı Kafka, Pavese ve Svevo Hepsının yaşantılarına gırdı Ölduklerı, yaşadıklan yerlerı gordu, yakınlarıyla konuştu Prag, Trıeste vb Ölurn hep yanıbaşmdaydı Tezer'in Gölgesı gıbıydı Içınde dışında taşıdığı bır gerçektı "Sessızlık ve yaban yeşıllıklenn buruduğü mezariıktan çıkarken, ağabeyımın sözlennı algılıyorum' dıyor Kafka'nın mezarını zıyaretten sonra "Behın'ın aralık gecesı buz gıbı soğuk Kar, asfalt uzennde donmuş Zoo ıstasyonundan çıkınca yan koprü altındakı durakta 66 numamlı otobusu beklıyoruz O VVanseeye gıdecek Kentm batı yakası sınırındakı gc4 kıyısına Bahçenın dennlığındekı buyük, sessız, yalnız yapıya 'Istanbul'da mezarlarımızı hazıriamalıyız, dıyor bırden Nereye gomuleceğım oenı hıç ılgılendırmez Ölü govdemın ne olacağını düşunmek bıle ıstemem Toprakla mı, suyla mı bırleseceğı, yoksa kül mü olacağı, dıyorum Sözlen bana gereksız bır melankolı gıbı gelıyor öylesıne soğuk bır Berlın gecesınde bır de ınsanın kendı mezarını duşünmesı Şımdı Pragda Yazarlanmın mezarları doğruttusunda çıktığım ydculuğun başlangıcında onun sozlerınde hakh olduğunu düşunuyorum Ama gene de Istanbul kentınde bır mezanm olsun ıstemıyorum " Demır Ozlu, Tezer, Sezer Uç yeteneklı kardeş Babalarını tanıdım Annelerını de 1965'te anne Özlu ıle Roma ya kadar tren yolculuğu yapmıştım Demır'den, Tezer'den, Sezer den soz etmıştık hep Sabıh Özlu eğıtımcı ve hukukçu kışılığı ıle değerlı bır babaydı Ama üç çocuğu da aşırı duyarlı, aşırı yeteneklı, beikı bu yüzden aşırı mutsuz olmaya aday kışılerdı Sezer, Almancadan çevırılerle, eşı yazar Orhan Ouru ıle yıllardır surdurdüğü mutlu bır yaşantı ıle apayrı bır çızgıde sürdurdu ve surdürmekte yaşamını, çalışmaiarını Demır Ozlu ıse yıllardır Isvec'te.. Son kıtabı 'BırBeyoğJu Düşu'nu bılmem okudunuz mu 7 Son kuşaktan onemlı bır yazar Demır Özlu Hıç değılse benım gozumdeöyle "B/r Beyoj}/uDuşu"ndededığıo.ıbı "Sonralan gerçeğı gördüm Nasıl tnr şeyse bu gerçek1 Oyle sanıyorum kı, gerçeğı gormek yanılsamayı tanımaktan başka bır şey değıldı Hemen her zaman yanılsamayı yaşadıktan sonra oluyordu bu Bütün yaşam tek bır yanılsama ya da yanılsamalar dızısınden başka neydı kı"> Bunun da böyle olması lyıydı Çunku yanılsamaları yaşamaksızın geçınlen bır yaşam daha tatsızdı" Ya1 nılsama, aldanma, arama, bulduğunu sanma Işte yaşamın kısa ozetı Öztü'nün şu sözlenne katılmamak olası mıdır'? "Öyte sanıyorum kı yanılsamalan yaşamakîan korkanlar, hayatın onunde sonsuzca ıhtryatiı olanlar, ıkıncı bır yasammış gıbı, zıhınsel bır yanılsamayı büyütüyorlar, sonra da, o buyüttuklerı yanılsamayla bıhıkte çekıp gıdıyorlardı yaşamdan " Demır'e ve Sezer'e başsağlığı dılerım Tezer Özlu'yu tanıyanlara, kıtaplarını okuyarak sevenlere bu çok değışık oyku yazannın bunalımlı, arayışlı ama her zaman özgurluğu bulmak ıçın dıdınen, hep kendınden, sağlığından kışılığınden vere vere arayan yazarın evrenınde kendını bulanlara da "Ve yaşam yalnız rüzgâr, yalnız gökyüzü, yalnız yapraklar ve yalnız hıç değıl mı" "Yaşamın Ucuna Yolculuk" {Ada Yayınları) bu sozlerle bıter Bır duyarlı yazarın yaşamı da Zunh'te bıttı boylece Kanserın kurbanı oldu Tezer Içını oyan bıtıren yalnız bu hastalık mıydı, yoksa sevgılere, anlayışlara, kucaklayışlara açık bır bambaşka kışılığın aradığını, umduğunu bır turlü bulamadığı, bulmasına da olanak olmadığı bır dunyadan bılerek, nerdeyse ısteyerek kopuşu m u 7 Ne dıyor Cesara Pavese, Tezer'ın en çok sevdığı uç yazardan bırı olan, Torıno'da bır otel odasında canına kıyan Italyan yazarı Pavese "Bız dünyaya kendı kendımıze acı çektırmek ıçın geldık Tezer Özlu de "Doyum ıçınde aynlacağımı sandığım bu yaşamdan, zaman zaman algılıyorsun kı hıç doyumla aynlmayacaksın Hıç yaşanmamış gıbı Doymak mümkun mu?" denuyor muydu' 18 Şubat 1941... Ülkemize ve ülkemız ınsanlarına hızmet amacıyla kurulduk. 18 Şubat 1986... Bugün ılk mıllî akaryakıt ve madenı yağ dağıtım ve pazarlama kuruluşu olarak "45 Hizmet Yılı'nı" gerıde bırakmanın gururunu yaşıyor/ Bu mutluluğu sızlerle paylaşıyoruz. TOPLU KONUT KREDİSİYLE SON FIRSAT İLKE 1 Konut Vapı Kooperatıfimızm Çamlıca Lıbadc asfaltı Bağkur e\lerı sırası 100 \u otobus duragına cephelı konutlanmıza 1986 >ılında Konut Kredısı kullanacağımızdan, şubat a>ı sonuna kadar uye kayıt edılecektır Postahane sırasında Marmara Işhanı Kadıkoy Tel 338 41 14 Not Cumanesı pazar dahıl hızmetınızde\ız 'Uründe Hizmette Dainıa En İyisi" 9 2 1986 tanhınde TOLEYİS Marraara Bölge Şube Olağan (Normal) Genel Kunılu'nda zorunlu organlara seçüenler aşagıda belırrılmıştır llan olunur YÖNETtM KURULL AStL ÜYELOÜ Şube BAŞKANI Şube SEKRETERİ Şube Malı SEKRETERİ Şube Tejltuat SEKRETERİ Şube Ejmm SEKRETERİ 1 KARTALKAYA KARTAL OTEL S1CAKVLVANIZ KAPAIIYÜZMEHAII'ZU DİSKO SALNA ÜCRETSİ7 LİFTLER ıv TFLE SKJ ^ ÇAYve IHLAMURUNUZ • 5 DOĞAL KA YAK PİSTİ Blr kişi taro pansiyan Pazar.Perşembe (4 gecc 5 g(in) 60 000 TL PerşembePazar (3 gece 4 gün) 60 000 TL Pazar.Pazar (7 gece 8 gün) 120 000 TL CumaPazar (2 gece 3 gün) 45 000 TL Otobus servlstmiı vardır • R« Beslktas 16110 74 Kadıfcdy 33616 60 16182 26 LEVENT KIRCA TİYATROSU MESLEGl Mete KOYAŞ Tamer AKTAŞ K.Atakan EKlNCl Hakkı POLAT Ş OgiL. AKKOR Çamaşırhane Saıın Alma Garson Teknısyen ÎKAMETGAH ADRESİ Gürsel Mh Atman Sk 2 Okmeydanı / İST Yalova Termal Tesıslen Üvezpınar / YALOVA Sahrayı Cedıt Hafız Imam Sk 2 D 9 Erenköy/İST Merkezefendı Mh 6/48 sk No 29 Kaı 2 D 3 Zeytınbumu/İST Mannara Sıtesı C 26 Blok D 4 Yesükty ÇarşPefş CumaC tes 2>3O Paar 19 30 ön Buro Garson Garson Kunı Temızleme DE.NETtM KURLLU ASİL ÜYELERİ Remzı KÜÇÜK Yunus ASLAN Rüaem ÖZER DtStPLlN KURULU ASİL ÜYELERİ Ismel TÜRKEKUL Ahmet AKAR Hanın YAVUZ Turkalı Mh HOseyın Haıun Cd No 101 Kat 3/3 Beşıkus / İST Ulus asfaltı "I\ırızm Snesı 2 Blok No 1 En ler / İST Bostancı Bahçderarası Sk No 55/20 Bahçe A(H Kadıkoy İST Eskısehır Mh Dencıler Sk Bırlık Apt No 36 D 2 Kurtuluj/İST A ö Sıtesı CevızlıbaJ / İST Bostan Sk No 11 Tarabya/IST ortur Puanıör Kalonfercı Garson Basın 2114 SERAMİK DERSLERİ Çıçeksuyu Sok No 4 AkatlarEtıler Necla Nazır, Hakan Balamır, Ench Romm Yön Yusuf Kurçenlı Harbiye As Sineması ÖLMEZ AĞACI