Katalog

Cumhuriyet Sahibı: Camfcuriyet Matbaacılık ve Gazetecilik Türk Anonım Şırketı adına Nadhr NwU, • Genei Yayın Müdurü: Hamı Omal. Müessese Müduru: Emine Ujakhgfl, Yazı tşleri Müdürii. Ok»> Go»eiMin. • Haber Merkezı Müdüru: YllçiB B»ytr, Sayfa Düzeni Yönetmeni: Ali Acar, # Temsiicıler: ANKARA: YalçiB D o j « . tZMtR. Hikınet Çetiokaya, ADANA: Mehmet Meron. Isıanbu! Haberlen: RefcıÖz, Dış Haberler: Ergan Bala, Ekoaomı O s ı u ı Ulagsjr, Kültür: Aydıı Emcç, Magazırr Yalçn PHqea, Spor Danışmam: Abdilk*dir' <ceimam, Duzehme: Rrflk Dartaf, Araştırma: Şahla Alpv, İsSendıka: Şdkraa Krteoci. HaberAraştırma: Ufak GiMemir, • Koordınaıör: Ahnet Koraban, • Mata Işjer Erol Erfcut, Reklâm ve Halkla tlişkiler: GüMerea Kapu, tdaıc: Hiuryia Garer, tşletme: Öader Çdik. Bilgilşlem: Naii Inal. Basan ve Yayarv Cuahariyet Maıbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41 Cajalogiu 34334 lst., PK: 246lsunbul, Tei: 526 1000(9hat), Telex: 22246 • Burolar Ankan: Zıya Gokalp Bulvan lnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 11 4147, Tel«x 42344 • İzmtr. Halit Ziya Bulvan No: 2/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Teloı: 52359 0 Adua: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155. TAKVIM: 13 Şubat 1986 Imsak: 5.29 Guneş: 6.54 öğle: 12.23 Ikindi: 15 Akşam. P.42 Yatsı: 19.41 Fransa Dışişleri Danışmanı Arnaud: Başbakanlığm izniyle gerçekleşecek Dişkileri Ermeni Anıtı bozmamalı Fransa Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Arnaud, Esenboğa 'da gazetecilerin bir sorusu üzerine, "Ermeni konusu Türkiye Fransa ilişkilerinde önemsiz ve ufak bir yer tutar. tlişkimizi bozmak isteyen çevrelerin oyununa gelmeyelim" dedi. 2000 YILININ UÇAĞI ANKARA, (•.«.) Fransa Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Claude Arnaud, Ermeni konusunun, TürkFransız ilişkilerinde çok önemsiz ve ufak bir yer tuttuğunu bildirerek, "Hişkilcrimizi bozmak isteyen çevreierin oyununa gelmeyelim" dedi. Ankara'daki resmi temaslannı tamamlayan Arnaud, dün Türkiye'den aynldı. Mitterrandın danışmanı Esenboğa Havaalanında gazetecilerin "Fransa'da açdacak Enneni anıtı" ile Ugili sorulannı yanıtlarken, "Birkaç kişinin bir köşede açtıfcı bir anıtın taikâyesiyle kendimizi sınırlandınnayalım" diye konuştu. Arnaud, bu konuda şunlan kaydetti: "Bo, iUşkilerimizde çok küçük vt önemsiz bir yer tutan bir konudur. Türkiye Be ortak çıkarlanrnız, çok bayüktiır. tld ülkenin. görnşecegi çok önemli konular vardır. Bunlar, siyasal, ekonomik, bilimsei, kttitürel işbiriigi gibi... Biitün bn konular, 55'er milyonluk iki iiikeyi yalundan ilgilendiren konulardır. Birkaç kişinin bir kösede yaptıgı anıtın hikayesiyle kendimizi Mnriandınnayalım. thşknerhnizi bozmak isteyen çevrelerin oyununa gelmeyelim." Claude Arnaud, Ankara'daki görüşmelerde, TürkFransız ilişkilerinin genel olarak ele alındığını ve her iki tarafm da ilişkilerin son zamanlarda hissedilir biçimde iyileşme gösterdiğj konusunda hemfikir olduğunu söyledi. Fransız danışman daha sonra Türkiye'nin hem Eureka, hem de "2000 yılının uçagı" projelerine katılması konusuna Fransa'nın büyük önem verdiğini belirterek, "Bn projelere katılmak. iki iilke arasındaki mşkilerin daha da gelismesine katkıda bulunacakür" diye konuştu. Arnaud, Ankara'daki görüşmelerde Mitterrand'ın ortaya aıtığı "2000 yılının uçafı" önerisi konusunda Türk yetkililere geniş bilgi verdiğini kaydetti. Boş işçimemur keıdrolarına açıktan atama ANKARA, (a^.) Boş bulunan memur ve işçi kadrolarına, başbakanlığm izni ile açıktan atama yapılabilecek. Maliye ve Gümrük Bakanuğı'nın "1986 MaU Yuı Bütce Uygulama Talimao" ile ilgili 2 numaralı tebliği dünkü Resmi Gazete^ de yayımlandı. Tebliğe göre genel bütçeye dahil dairelerle, katma bütçeli idarelere, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlara, kanunlarla kurulan fonlara, kefalet sandıklarma ve hizmetlerini genel ve katma bütçeierin transfer tertiplerinden aldıkları ödeneklerle yürilten kuruluşlara tahsis edilmiş bulunan boş memur kadrolanna yapılacak açıktan atamalar, Maliye ve Gümrük Bakanhğı'nın uygun görusü üzerine başbakanhktan izin ahnarak gerçekleştirilebilecek. 1984 tarihinden önce, bütçe kanunları uyarınca bakanhkça vize edilmiş sürekli işçi kadrolan 1986 yılında da geçerli olacak. Bu kadrolarda boş bulunanlarla, 1986 yılında boşalacak olanlara yapılacak açıktan atamalarda, memur kadrolanna yapılan atamalar gibi, Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın uygun görüşü ve Başbakanlığm izni gerekecek. KADRO AKTARMALARI Bakanlığın tebliğine göre, vize edilmiş bulunan sürekli işçi kadrolan Devlet Personel Başkanlıgı'mn uygun görüşü ile Maliye ve Gümrük BakankğVnca, başka unvanlı sürekli işçi kadrolanyla değiştirilebilecek. Aynı yöntemle birimler ve kurumlararası kadro aktarmalan da gerçekleştirilebilecek. Bu arada, 1986 mali yılında kanunlarla, uluslararası anlaşmalarla ve 1986 yılı programı iie kurulması ve genişletilmesi öngörülen, işçi istihdamınm zorunlu olduğu hizmetler dışında, yeni sürekli işçi kadrolan vize edilmeyecek. 30 iş gününden fazla çalıştınlan geçici işçi pozisyonlanna ilişkin vize işlemleri de Maliye ve Gümrük Bakanhğı'na yaptınlacak. 30 iş gününden az sürelerle çalıstınlacak isçilerle ilgili işlemler ise vizeye gerek olmadan yapılabilecek. Vize edilen sürekli ve geçici işçi pozisyonlannın dağıtımlan iie ilgili olarak hazırlanan dağılım cetvelleri de, Bütçe Dairesi Başkanlıklarınca onaylandıktan sonra işleme konulabilecek. Genel ve katma bütçeli kuruluşlardaki bu işlemler onaylanmadığı sürece, dağılım cetveUerine dayanılarak herhangi bir odeme yapılmayacak. SÖZLEŞMELt PERSONEL öte yandan, Devlet Memurlan Kanunu dışında çalıştınlan sözleşmeli elemanlar ve yeni sözleşmeli personel ile ilgili işlemler de Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın vereceği vize ile tamamlanabilecek. 1985 yılında sözleşmeli olarak çalısan personelin 1986 mali yılında da çalışabilmesi için başbakanbğın uygun görüşü gerekiyor. İşçi emekli aylıkları Haber Merkezi Her ayın 15'inde verilmekte olan işçi emekli aylıklannın, bu ay cumartesi günune rastlaması nedeniyle 17 şubat pazartesi günü ödenebileceği bildirildl Bir süredir işçi emeklileri tarafından TC Ziraat Bankası'na yapılan ayhkların hafta sonu tatiline rağmen ödenmesi yolundaki başvundarın banka yetkililerince ohımsuz cevaplandırüdığı ve şubelere verilen talimatla ayhkların pazartesi günü ödeneceğinin bildirildiği öğrenildu Çok sayıda emeklinin tepkisiyie karşılanan bu kararia ilgili olarak Ziraat Bankası yetkilileri, banka şubelerinin pazartesi sabahı erken saatlerde ödemelere başlayacağını söylediler. Fransa Cumhurbaşkanı Mitterrand, NATO'ya üye Avrupa ülkeleri arasında askeri havacılık konusunda işbirliği yapılmasını içeren bir öneriyi geçen aylarda ortaya koymuştu. Mitterrand, her ülke üst düzey yetkilisine olduğu gibi, bu önerisini 15 ekimde Başbakan Turgut Özal'da gönderdiği bir mektupla bildirmişti. Projeye göre, ülkelerin ihtiyaçlannın belirlenebilmesi için 20 yıllık bir süreye ihtiyaç duyuluyor. Bu süre içinde hem ülkelerin ihtiyaçlan belirlenecek, hem de uçak sanayilerinin geliştirilmesine çahşılacak. Bu süreçten sonra, NATO'nun Avnıpalı üyelerince "2000 yılııun uçagı" adlı ortak bir uçak üretilecek. Türkiye, "2000 yılının uçagı" önerisine olumlu yaklaşım gösteriyor. GEÇtCl tŞÇtLER AIESEC sınav sonuçları Haber Merkezi îktisadi Ticari İlimler öğrencileri Staj Komitesi (AIESECJ, heryıldüzenlediği yurtdışı smavlarının 27'ncisinin sonuçlarını açıkladı. Geçen yıl aralık ayı içinde yapılan ve 895 öğrencinin katıldığı sınav sonucunda yeterli görülen 327 öğrenci, yurtdışı stajı için 21 şubatta Isveç'in Göteborg kentinde yapılacak olan kongreyi bekliyorlar. Kongrede, 62 ülkede yapılan sınavlar sonucunda belirlenen öğrenciier, bilgisayar yardımı ile fırmalarla eşleşecekler. Avrupa'da kutup soğukları tasını kasıp kavuruyor. Hollanda'da Amsterdam'da kanallann soğuktan donmasından yararlanan bir but pateni meraklısı ise kıştan şikâyetçi görünmüyor. ABD'yv heyet İSIANBUL, (OM.) Eski Milli Savunma Bakanlanndan ve Antalya bağımsız milletvekilı Ümit Haluk Bayülken başkanlığında 6 kişilik parlamento heyeti, dün uçakla ABD'ye gitti. Türk parlamento heyeti, iki hafta sürecek gezUeri sırasında, ABD Kongre üyeleri ve hükümet yetkilileriyle savunma ve ekonomik işbirliği anlaşmalanyla ilgili görüşmelerde bulunacak. Cheysson: Newsweek, Portekiz'de başkan adayı Freitas do AmaraVla görüştü: Türkiye'ye AET üyeliği şansıdalgınhkla Dis Haberler Servisi Amegelişmiş bir siyasi birlik haline a Tarafsızlığa karşıyım. verttdi rikan haftalık Newsweek dergiPortekiz'in Batı itüfakındaki gelmesinden yanayım. Sağ ve sol dîktaya izin yok NEWSWE£K Başkan seçilirseniz içinde komünistlerin de bulundugu bir hükümeti asla kabul etmeyecefinizi açddadınız. Neden? DO AMARAL Bence Marksizm, insan ve toplum konulu analizinde yanılgıya düşmüş. Tarihsel gelişmenin sadece sınıf mücadelesi ile şekillendiğine inanmıyorum. Sonumuzun proletarya diktatörluğü olduğunu da kabul etmiyorum. özgür bir topluma, piyasa ekonomisine, kişisel özgürlük ve özel muikiyete inamyorum. Devlet denetimindeki ekonominin avantajlarına inanmıyorum. Portekiz Komünist Partisi, Batı AvTupadaki en Stalinci komünist parti olarak nam salmıştır. 1974 ve BRÜKSEL, (a.a.) AET Akdeniz işleri sorumlusu Fransa eski Dışişleri Bakanı Oaude Cheysson 1963'te imzalanan ortaklık anlaşmasında Türkiye'ye bir gün tam üye olma şansı verilmesinin büyük bir daigınlık eseri olduğunu ve Türkiye'nin AETye tam üye olarak katılmasının şu anda söz konusu bile olamayacağım iddia etti. Bruksel'de önceki gece Akdeniz ve Ortadoğu ile ilgili bir konferans veren Cheysson, son zamanlarda, Türkiye'de demokrasi yolunda kaydedilen gelişmelerin çok yetersiz kaldığını da öne sürdü. AET'nin Kibns ile olan ilişkilerine de değinen Claude Cheysson AET'nin yakın bir gelecekte Kıbns Cumhuriyeti ile imzalamayı tasarladığı gümrük birliği anlaşmasından adanın kuzey bölgelerinde yaşa>an insanların da yararlanmasını arzu ettiklerini, ancak Kıbrıs'ta AET ve muhaup olabilecek tek kişinin Kipriyanu olduğunu belirtti. Cheysson, KKTC ile ilgili olarak ise şoyle dedi: "Birim için Kıbrıs'ta Türk makamlan diye bir şe> yoktur. Denktaş, öne sürdıigiı koşullann hiçbirinin AET tarafından kabul edilmeyecegini bilmelidir. Bana bir mektup yollamaya kalkarsa derhal geri gönderirim. " si, Portekiz'de kısa süre önce yapılan başkanlık seçimlerinin birinci tunınu kazanan sağ kanat temsilcisi Dtogo Freitas do Amanü ile bir söyleşi yaptı. Seçimlerin 16 şubattaki ikinci turunda Mario Soares ile yarışacak olan do Amaral ile yapılan söyleşinin geniş bir özetini sunuyoruz. Diogo Freitas do Amaral rolünün belirleyici bir rol olduğu görüşündeyim ve bu rolü devam ettirmek ve güçlendirmek niyetindeyim. Ortak Pazar'a girişimizi olumlu buluyorum. Biz Avrupa'nın bir parçasıyız ve AET'nin daha geliştniş bir siyasi birlik haline gelmesinden yanayım. ** 1975 yıllannda bu parti Portekiz'de iktidan zorla ele geçirmek için üç kez girişimde bulundu. Portekiz Komünist Partisi gerçek, özgürlükçü demokrasinin kurallannı kabul etmez. Portekiz'in ait olduğu Batı ittifakının ahengi için bir tehlikedir. Muhalifleriniz sizi sagcı diktatörliıgun geri gelişi için Truva Atı rolü oynamakla suçluyor. DO AMARAL Portekiz'de sağ ve sol bir diktatörlüğe ne izin veririm, ne isterim ne de kabul edebilirim. Ülkede gerçek anlamda çoğulcu demokrasiyi güçlendirmek ve onu sosyal adalet ve ekonomideki gelişme ile paralel olarak yaşatmak isterim. Sol çevrelerin Portekiz'in NATO ittifakı ve AET'den çekilmesi yolundaki isteklerini kabul edebilir misiniz? DO AMARAL Hayır. Tarafsızlığa karşıjnm. Portekiz'in Batı ittifakındaki rolunun belirleyici bir rol olduğu görüşundeyim ve bu rolü devam ettirmek ve güçlendirmek niyetindeyim. Ortak Pazar'a girişimizi olumlu buluyorum. Biz Avrupa'nın bir parçasıyız ve AET'nin daha Zürihti tramvayın tadau çıkanyor DOĞAN ABALIOĞLU ~ ZÜRİH Geçen cumartesi kentliler, Zürih raylı tasımacılığmın tadım çıkardılar. Her yere gidiş parasızdı. Gerekçe olarak da, 7 ve 9 numaralı tramvayların eski bildik son duraklan yerine bu kez kentin en uç noktasına ulaşmasıydı. Bir bölümü 20 metre derinde 2,4 kilometrelik tünelle erişilen Schwammendingen banliyösü boylece kente bağlandı. Işi olanlar için epey bir kolaylık yanında doğa kirlenmesine karşı önemli bir adım atıldı. Bundan böyle epey arabamn kapı önünde bırakılacağı hesaplanıyor. Açık oylamaya sunulan metro girişimi 1974'teki sonuçla uygulanamamıştı. Halk oranın buranın delik deşik edilmesini mi istemedi, yoksa verdikleri vergilerin çarçura gitmemesini mi? Anlaşüamadı. Oysa her yü yolların bir bölümü ele alınır, zorunlu yönlerle zaten arapsaçına dönen trafık karmakanşık edilirdi. Aynca 2,4 kilometrelik tünel yapıhr ve içinden geçene de tünel tramvayı denirse, 1974'te yapılan oylama sonucu politikacılann istediği yöne çekilrmş sayılmaz mı? Zaten her hafta sonu belli bir konu için sandıklara giden oyverenler 35 sene evvel kabul etmedikleri bir öneriyi bu kez ayn bir biçimde, baska bir ad altında karşısında bulabiliyor. Açık demokrasi diye adlandırdığımız bu ülkede, işler gene de yöneticilerin istedikleri doğrultusunda yürüyor. SOSYALİSTLERİS GÖSTERİSİ Portekiz 'de geçen 25 ocakta birinci turu yapılan seçimlerin kampanyası oldukça renkli gösterilere sahne oldu. Sosyalist Mario Soares 'in laraftarlan ikinci turda komunistler tarafından da destekleneceği açıklanan adayın seçim kampanyalannda coskulu gösteriler yaptüar. Soares ikinci turda sağın aday Freitas do Amaral ile yarışacak. ABDPortekiz ilişkileri konusunda göruşleriniz neler? DO AMARAL ABD ile elbette iyi dost ve müttefiğiz, ama NATO içindeki işbirliğimizi ikili ilişkilerimizden ayrı ele almak isterim. NATO müttefikleri olarak mumkün olduğu kadar yakın olmamız gerektiği görüşündeyim. Batının özgürlüğüne yönelik Sovyet tehdidi nedeniyle de NATO'nun güçlü bir uyum içinde olmasını isterim. İkili ilişkilere gelince, ulusal çıkarlarımızı guçlu bir şekılde savunmamız gerek. Eğer NATO, Portekiz topraklanna nükleer siiahlar yerleştirmek isterse tutumunuz ne olur? DO AMARAL Şu anda böyle bir sorun olduğunu sanrruyorum, aynca Portekiz kamuoyunun füzeleri kabul etmeye hazır olmadığı görüşündeyim. Eğer şartlar tersine döner ve nükleer fuzeler Batının ve Portekiz'in savunmasının ana koşulu haline gelirse, Portekiz kamuoyu ve başhca siyasi guçlerinin ortak savunmanın getireceği riskleri paylaşmayı kabul edeceklerine inanıyorum. Portekiz Komünist Partisi, iilke demokrasisi içinde yeniden bir tehdit oluşturabilir mi? DO AMARAL Bu ancak demokratik paniler halkın umut ve beklentilerine karşılık veremezlerse gerçekleşebilir. Bugünkü hükumet sosyal adalet ve kalkınma için gereken koşuliarı yaratmak zorundadır. Portekiz Komünist Parüsi'nin demokrasi için tehdit oluşturması durumunda tüm demokratik Portekizli liderlerden ve halkın büyük çoğunluğundan açık bir tepki geleceğini sanıyorum. Portekiz'de yeni bir sag ve sol askeri darbe ounası ihtimali var mı? DO AMARAL Sanmıyorum. Durumun normal olduğu kanısındayım. Portekiz halkı demokrasi istiyor. 1982 yılında ordu siyasi bir rol oynamayı bırakıp parlamento ve hükümetin kontrolüne verildiğinde silahlı kuvvetler bu değişikliği kabullendi. Bence herkes de bu durumdan memnun. Öğretmenler 'gözcü' olacak tstanbul Haber Servisi Öğretmenler, göz kusurlannı tamma konusunda eğitiliyor. "Görme özürlerini Tanıma Tekniği" konulu seminerlerde eğitim gören öğretmenler, böylece öğrencinin göz kusurlannı ilk safhalarında farkedebilecekler. Bu şekilde öğrencilerin görme bozuklukları erken teşhis edilip, tedavisı gerçekleştirilebilecek. Geçen yıl tstanbul'da seminer gören 1828 ilkokul öğretmeninin belirlediği göz kusuru oranımn yüzde 70 civarında olduğu belirtildu ŞişlVde sigara reklamına ynsak TürkSovyet FIR hattı ICAO'ya getirilebilir ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü(ICAO) Başkanı Assad Kotaite, Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında Karadeniz'deki FIR anlaşmazlığını ilişkin göruşlerini açıkladı ve her iki tarafm da istemesi halinde ICAO'nun konunun çözümünde Türkiye ve Sovyetler'e yardıma hazır olduğunu bildirdi. Kotaite, bununla birlikte ICAO'nun sorunu ele alması yolunda taraflardan bir başvuru gelmediği için örgütün, konunun dışında kaldığını belirterek, "konunun iki ülke arasında göriişmeler yoluyla çözüme kavuşturulacağını Umid ediyorum" dedi. Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki anlaşmazlık Karadeniz'de iki ülkenin sorumluluğundaki havacılık hizmetleri ve uçuşlann kontrol edildiği FIR Bölgelerini ayıran sınır çizgisinden kaynaklanıyor. Sağlanan bilgilere göre, Kotaite ile hafta başında Ankara'da yapılan görüşmeler sırasında Türk yetkililer, anlaşmazlığın ICAO'ya götürülmesi yolunda bir girişimde bulunmadılar. Kotaite, Cumhuriyet'in sorulannı yanıtlarken, konunun Ankara'daki görüşmelerde ele alındığmı doğruladı, ancak ICAO'nun devreye girmesi için tarafların herhangi birinden bir isteğin bulunmadığını bildirdi. Assad Kotaite,konunun ICAO'ya getirilmesi yolununaçıkolduğunu kayüederek, "taraflardan biri havayollan bölge planında degişiklik önerebilir. Eger diger ilgili taraf buna onayını bfldirmezse, konu ICAO Konseyi'nin gündemine gelir ve bir karar alınır. Ancak balen böyle bir durum sözkonusu degildir. Çünkü mesele Türkiye ile Sovyetler arasında görüşme Lonusudur" dedi. Kotaite yarın Türkiye'den ayrılacak. v. Istanbul Haber Servisi Şişli'de sigara reklamları kaldırılıyor. Bir süre önce kalbindeki rahatsızlık nedeniyle ABD'de ameliyat olan Şişli Belediye Başkanı Mehmet Emin Sungur, sigaranın insan sağlığma zararı nedeniyle böyle bir uygulamaya geçtiklerini bildirdi. Sungur, cazip göruntülü sigara reklamlarının genç nesli ve genellikle öğrencileri etkileyecek bir görünümde afışe edildiği belirterek, yabancı markalı sigara reklamlanmn temsikilerine durumun bildirildiğini söyleyerek, reklamların firmalar tarafından kaidınlmaması halinde belediye tarafından yok edileceğini bildirdi. 'Pehlivan' Hindistari'da ANKARA (THA) Yönetmenliğini Zeki Ökten'in yaptığı "PthUvan"adlıfılm, Hindislan'm Haydarabad kentinde düzenlenen Hindistan Uluslararası Film Festivali'nde (Filmotsav'86) Türkiye'yi temsil etti. Filmin başrollerini Tarık Akan veKoray Yamanpaylaşmışlardı. Dışişleri Bakanlığı 'nca yapılan açıklamaya göre, 1024 Ocak 1986 tarihlehnde düzenlenen festival sırasında "Pehlivan" büyük ilgi gördü ve filmin gösterildiği sinemalann önünde uzun kuyruklar oluştu. Paraguaylı yazar Bastos, anayurdundan uzak geçirdiği günleri anlattı: Stirgün bana şiddete karşı olmayı öğretti Kültür Servisi Paraguay, Dr. Gaspar Rodriguez de Francia'mn 1814 yılında başa geçmesinden bugunku Alfredo Stroessner yönetimine kadar rahat yuzü görmemış bir ülke. 1 milyon nüfusunun 250 bine inmesine ve 12 yaşındaki çocuklann bile üniforma giymesine yol açan "Üçlü tttifak Savaşı"ndan (Brezilya, Arjantin ve Uruguay'a karşı), Chaco yöresini ele geçirip petrol çıkarmayı amaçlayan Standan Oü of Nev.' Jersey'in yol açtığı Paraguay ile Bolivya arasındaki, 193235 yıllan arasında yer alan "Chaco Savaşı"na dek felaketten felakete koşmuş. Ancak sanat; savaş, sürgün, açlık, sefalet dinlemiyor. 1947'den bu yana sürgunde yaşayan, Paraguay edebiyatının "El Turenio entre las Hojas", "Yo El Supremo" ve "El Fiscal" gibi en önemli yapıtlarını veren yazar Augusto Roa Bastos, bunun en güzel kanıtı. Bastos, 1947'den bu yana anayurdundan uzak geçirdiği gunleri "AfriqueAsie" dergisi yazarı Dasso Saldivar'a anlattı. Bastos, Chaco Savaşı'nı, 2. Dunya Savaşı'nı yakından izlemiş bir yazar olarak, bu savaşlann etkilerini yureğinde tasıyan bir yazar. "Chaco Savaşı'na katıldığımda, her şeyin ateşle temizlenip aklanacağını duşünmüştum" diyor. "Yaralılan taşıdım, başkalannın olduğunu gördum. Her yanım cılk yaraymış gibi acı duydum. 2. Dünya Savaşı'nın bitiminde, Werner von Braun'un fuzelerinın yakıp yıktığı Londra'ya gittim. Bir yıl sureyle, 'Üçlü tttifak Savaşı'nın sorumlusu lngiltere'yi baştan başa gezdim. Bastos, "Bireysel katkıların tek tek olgular gibi gosterilmesine karşıyım" diye sürdurüyor konuşmasını. "Benim ulkem gibi ülkelerde, her sanatsal, ya da külturel yaratı ürunu geri kalanın tamamlayıcısıdır. Milyonlarca yurttaşımın geçmişte ve gunümüzde çektiği acıları yaşamasam kitaplarımı yazamazdım;' 1947 yılından beri surgündesiniz, bundan hiç eziklik, utanç duydunuz mu? BASTOS Sürgundeki yaşamım 1947'de, General Morinigo doneminde başladı. Bundan en ufak bir eziklik duymadım. Aradan geçen uzun süre>e karşın, savaş suçlularının cezaları bile bağışlanırken benim, ülkeme dönmeme izin verilmiyor. Bu savaş suçlularının arasına, şimdiki diktatör General Stroessner ve suç ortaklarını da katıyorum. Bunun dışında surgün bana, şiddete karşı olmayı, insanoğlunun evrenselliği duygusunu öğretti. lç sürgunun acımasızlığı üzerine de ilk düşunenlerden biri olduğumu sanıyorum. Yurtdışına gidip kürsulerden, ülkelerinin tum kultürunün kendileriyle birlikte surgune çıktığını. geride kalanlann bir işe yaramadığını söyleyenlerin küstah ve yalancı savlanna hep karşı çıktım. Hıçbir partiye bağlanmadım, ama insanoğlunun ozgürlüğu için yurekten savaşan bir militan olarak gorüyorum kendimi. Her türlü bağnazlığa ve yerleşik olana duyulan sınırsız hayranlık, beni karşısında bulur. Ustam Cervantes'in izindeki tum yazarbk urünlerim, tek başıma ve inatla yeldeğirmenlerine saldırmak, yeldeğirmenlerini harekete geçiren ruzgârlarla savaşmak temeline dayalıdır. Paraguay'ın komşuları teker teker demokrasiye kavuştuğuna göre, bunun ülkenize de bulaşma olasılığı var mı? BASTOS Hayır, ülkemde demokrasinin hemen kurulma koşuliarı yok. Diktatorun görevden uzaklaşması, ya da ölümu bir şey değiştirmez; tersine rejimi belki daha da güçlendirir. Bu rejimin kabul ettıği muhalefet, sıkı polis denetimi altındadır. Mücadele verenler tabandan kopuktur, General Stroessner'in partisi de örgutte çalışanlar aracılığıyla rejime tutarhlık kazandırma çabasındacMr. Yapıtıanndaki görüşleri ve insanlık onuru uğruna verdiği savaştan öturü Fransız hükümeti tarafından ödüllendirilen Bastos, 10 yıldan bu yana yaşamım bu ülkede sürduruvor. EtBahk'ın yeni bayitikleri tstanbul Haber Servisi Eı ve Balık Kurumu, Alpullu ve Edirne'den sonra Tekirdağ ve Kırklareli'nde de bayilik açıyor. Istanbul Valisi Nevzat Ayaz dün Zeytinburnu Et ve Balık Kurumu'nda incelemelerde bulundu. Kurum Müdüru Doç. Dr. Ersural Suner, Vali Ayaz'a bilgi verirken, Trakya'nmyanı sıra Istanbul'daki kasaplara da et satmak için çalışmalar yapıldığını söyledi ve kasaplar genetde ithal et çalışmaları için bizi tercih etmiyorlar dedi Daha sonra EBK tarafından üretilen hayvan yemini tanıtan Suner, Dünya'da "ilk kez"kendileri tarafından üretilen mide, bağırsak içeriği ve kan karışımıyla imal edilen buzağı ve kuzu yeminin üreticiye 40 liradan satılacağını söyledi. Paraguaylı yazar Bastos: •Milyonlarca yurttaşımın geçmişte ve gunumuzde çektiği acıları yaşamasam, kitaplarımı yazamazdım" diyor.