Katalog

/ ŞUBAT 1986 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 Evren, KalemlVyi kabul etti Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Çahşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa KalemWyi dün saat lO.OC'da Çankaya Köşkü'nde kabul etti. Cumhurbaşkanhğı Basın ve Halkla tlişkiler Müşavirliği'nden verilen bilgiye göre, Mustafa Kalemli, Cumhurbaşkata Evren'e, hpanya'ntn başkenti Madrid'de katıldığı A vrupa Konseyi Çahşma Bakanlan üçüncü toplantısı ile Belçika ve Hollanda'ya yaptığı ziyaretter konusunda bilgı verdi. Cahit Angın: Iktidar demokrasıyi sevmîyor Angın, Başbakamn 'lcraatın îçinden' programında 'değirmenin suyunun nasıl bölüşüldüğünü' anlatamadığını öne sürdü. SHP Genel Sekreteri: ANAP iktidarını kınamak amacıyla tüm vatan sathına yayüacağız, gerçekleri tek tek açıklayacağız. ANKARA, (Cumhuriyet Biirosn) SHP Genel Sekreteri CaJrit Angın, "Iktidar demokrasinin tüm kurum ve kurallanyla işletilmesini istememektedir'dedi. Angın, ANAP iktidarının, demokrasi ve insan haklarırun en basit kurallannı bile çiğnerneyi, olağan davranıs haüne getirdiğini söyledi. Cahit Angın, dün yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Turgnt Özal'ın tcraatın tçinden programındaki sözlerine değinerek, "tktidann halka, emekçive nasıl baktıgı belli olmuştur. Değirmenin suyunun tum çalışan kitlelerden geldiği açıkça ifade edilmiştir" dedi. Angın, değirmenin suyunun nasıl bölüşuldüğünün anlatılmadığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Değirmenin suyunu halktan aiıp başka >one çeviren iktidann şaşırtmacalanna son vermenin zamanı gelmiştir. Ne var ki bu şaşırtmacalan giinyıiztine çıkartmanm en sağlan >olu olan demokrasinin tum kurum ve kurallarıyla işlelilmesini iktidar istememektedir. Deyim yerindeyse iktidar demokrasiyi sevmemekte, demokrasiden korkmaktadır. Her yerde, her fırsatta >inelediğimiz bir noktayı yeniden vurgulamak istiyoruz, SHP'nin Türk halkına sunduğu tek ve en etkin secenek 'gerçek demokrasi'dir. tktidar demokrasi korkusunu TBMM'sindeki halkın o>lanyla seçilmiş ama muhalefet partisini, hukuk iikelerini de çiğneyerek, tasfiye etmeye yönelik oyunlara kadar uzanmıştır. Demokrasi tarihimizin bazı karanlık sayfalannı andıran bu oyunlan halkımız bozacaktır. SHP halkımıza olan inancıyla bu hukuk ve demokratik liurallar dışı yapdan zorlamalara, baskdam boyun egmeyecegini tum gucüyle baykırmaktadır. Demokrasi ve insan haklannın en basit kurallannı bile çiğnemeyi olagan davrantş haline geliren ANAP iktidarını kınamak, şaşırtmacalannı goder onüne sermek amacıyla tüm vatan duzeyine y^ıyılacağu, halkımızın sinesinde gerçekleri tek tek açıklayacagız" SHP Genel Başkan Yardımcılan Halil İbrahim Şahin ve Ugur Batmaz, Genel Sekreter Yardımcısı Sahir Koçak, MKYK uyesi Yigit Gülöksüz Kırşehir ve Nevşehir il merkezlerinde partililerle toplantılar düzenlediler. Halil tbrahitn Şahin, Niğde SHP il merkezinde çok sayıda patates üreticisinin bulunduğu toplantıda yaptığı konuşmada, "Çüriiyen patatesin, yoksullaştırdıgı ureticinin haklı isteğini, parlamentoda en kesin şekilde savunacagını üretici halkımıza iletiriz" dedi. SHP Genel Sekreteri' 84. madde tehdidine boyun eğmeyeceğiz YALÇM PEKSEJV SHP'nin Konya çıkarması SHP'nin birleşme sonrast ük siyasal çıkarması bugün Konya' da yapüacak. Gürkan ve înönü "Demokrasiye sahip çık, SHP'ye üye ol" kampanyasmm ilk durağı olan Konya'da 100. Yıl Kapah Spor salonu nda birer konuşma yapacaklar. Toplantıya DYP ve RP de davet edüdL HINCAL UUIÇ: Hiç kımse bana ınsanoğlunun meraklan içinde yüzde yirmi seks yoktur diyemez. Hıncal UUUÇ'la spor ve seks üzerine konuştuk: Kadına en cok kadınlar bakar Uç tane "S" vardır; Spor, seks ve siyaset Bunlar insanın boşalma arzusunu tatmin eden üç yol.. Genç/ere üçü de yasak.. Geriye seyretmek kalıyor.. Gazetemizin yazarlanndan Hıncal Uluç, aynı zamanda Erkekçe Dergisinin Genel Yayın Yönetmeni .. Spor sayfamızda, spordaki başarısızlıklarımızm "hıncını alırcasına" yazdığı yazılar kadar, Erkekçe Dergisinin yüzbinleri aşan satışı ile başanya ulaşmış bir gazeteci... Uluç'la bu hafta spor ve seks konularını içeren bir konuşma yaptık... Sayin Hıncal Uluç, önce spordan söz etmek istiyorum... Sizin yazılarınızın "hastalan" var... Bunlar genelllkle "tutbol hastalan"... Sizi tanımak istiyorlar. Yazıyorlar, telefon ediyortar... ULUÇ Sağolsunlar... Yazdığım hemen hemen her yazıya eleştiriler alıyorum. Olumlu ya da olumsuz... "•Aferin" diyeni de var, iki üç sayfa boyunca durmadan küfür edeni de... Ama bunların bir tek ortak yanları var... Yazımı okumuşlar... Bu bir gazeteci olarak benim için çok önemli... Siz mesleğe spor yazarı olarak başladınız, değil mi? ULUÇ Evet... Zaten birçok gazeteci sanıyorum siz de mesleğe spor yazarlığından başlamıştır. Ondan sonra başka bir dala atlamışlar.. Eskiden spor yazarlığı bir mekteptı... Ben başka sahalara atladıktan sonra da spor yazarlığından vazgeçmek istemedim. Burada şunu söylemek isterim: Bana gelen eleştirilerin çoğu niye hep Galatasaray'ı yazdığımdır. Şimdı bunun cevabı şu: Bugün ben hayatımı spor yazarlığından kazanmıyorum. 1980 yılından bu yana Erkekçe Dergısinde çalıştığım için spor yazarlığı benim için tam bir hobi... Tabii Ve Erkekçe'yi çıkararak hayallerlnlzi gerçekleştirdlniz... ULUÇ Gerçekleştirdim... Erkekçe çıktığı zaman birdenbire olay oldu. Babıali'nin gozünde "olmaz" denen şey oldu... Çünkü daha önce denemişler olmamış... Ülkenin en büyük magazin holdingleri Türkiye'de bu tür bir derginin satmayacağına karar vermişler... Benim yaptığım işe "çılgınlık" diye bakanlar vardı. Oysa bılmediklen bir şey vardı. Bu dergi 1957'den 1980'e kadar benim kafamda hazırianmış... Yani gecikmiş bir başarı aslında... Çok çabuk başarı değil... Ben Erkekçe için oturduğumda ne yapacağımı da, ne yapmayacağımı da biliyordum. Nedir Erkekçe'nin ozelliği Hıncal Bey. İyi yazılann yani sıra çıplak kadm reslmleri... Bu ikisi nasıl bağdaşıyor?.. ULUÇ Söyleyeyım: içindeki konular insanların merak ettıği konular... Neyı merak ediyorsa... Parayı merak ediyorsa dergide para var... Siyaseti merak ediyorsa var... Seksi merak ed\yor... O da var... Sporu merak ediyorsa spor... Çıktığı günden ben şunu anlatıyorum: Erkekçe için "seks dergisi" diyortar. Erkekçe'de seks oranı yüzde 21 değildir, yüzde 20'dir. Bana da hiç kimse "Insanoğlunun meraklan içinde yüzde yirmi seks yoktur" diyemez... İşte derginin dengesi ve mantığı bu... KADIN OBJE " Mİ? Yalnız kadınların şöyle bir suçlaması var: "Kadm obje gibi, mal gibi kullanılıyor" dlyorlar... Bu konuda bir savunmanız var mı? ULUÇ Bu benim hiç anlamadığım bir olay... Bir kadm modası var... Milyarlarca dolar ou iş için harcanıyor. . Bütün bu harcama.. değişen saçlar.. elbiseler... kokular, boyalar niçin? Göze batmak için... Yani kadın, kadının veya erkeğin gözüne batsın... Bir de şunu söyleyeyım... Kadına sadece erkekler bakmaz, daha çok kadınlar bakar... Biz de bu göze batan şeyi alıp, "bak ne güzel kadın" dediğimiz zaman "Vay, sen ben) mal gibi kullanıyorsun" oluyor. Bu yüzden ben kadınları hiç anlamıyorum. Siz de bunu derseniz. Kadın uzmanı sayıhyorsunuz neredeyse... ULUÇ Gerçekten anlamıyorum... Kimse de anlamaya çalışımsm... Peki erkekler... Özellikle bizim erkekler... Siz onlara hitap ettiğinize göre anlamışsınızdır... Ne isterler, ne düşünürler bizim erkeklerimiz?.. ULUÇ Erkekleri bıraz anlayabılmek mümkün... Belki hemcinsim oldukları için... Mektebı Mülkıyede okurken şöyle bir şey okumuştum: "Sosyal determinizm... Yani 'Belli sebepier belli sonuçları yaratır" diyor bılim adamlan... Fakat bu kural kadınlar için geçerli değil bence... Bütün sebepler, bütün kadınlarda farklı tepkiler yaratabılır... Hatta aynı kadında bile aynı sebepler değişik tepkiler yaratabilir. HAMAMBÖCEĞI VE KADIN Yani sosyal determinizme de uymuyorlar... ULUÇ Şimdi bir şey anlatacağım... Kadınlar bana yine kızacaklar... Bilim adamlart hayvanlar âlemini incelerken, bütün hayvanların hareket nedenlerini keşfetmışler. Yalnız hamamböceklerlnde hareket neden) çözülememiş... Hamamböceği böyle giderken aniden yön değiştirir. Laboratuvarda test yapmışlar... Bu ani dönüşlere hiçbir neden bulamamışlar... Kadınları hamamboceğine benzetiyor değilim, ama onların da davranışlarında böyle bellrsizlikler var... Peki erkekler?.. ULUÇ Erkeklerin üç aşağı beş yukarı ne yapacakları bellidir... Nedir bizim erkeklerin tavrı... Mesela kadın resmi seçerken neye dlkkat edersiniz... Oünyanın diğer erkeklerinden farklı yanlanmız var mı? Mesela ben bir yerde okumuştum. Türkler kadının en çok poposuyla ilgllenlrmla. Dogru mu bu?.. "KOMŞUDAKİ KIZ" ULUÇ Belki bazı kurallar vardır ama bizde misafir umduğunu değil, bulduğunu yiyor... Çünkü ne bulursak onu koyuyoruz.. Türk vatandaşı yabancı resimden hazzetmiyor... Bunu ben keşfetmedim. Playboy 1955'te keşfetmiş... "Komşudaki kız" diyor... Yani adam dergide resmıni gördüğü kıza günün birinde bir yerde rastlayabilir... Aynı şekilde bizim erkekler de Silvia Kristel, Bo Oerek yerine Sultanahmet'teki kızın resmini istiyor... Türkiye'de ise "komşu kız" yok... Varsa bile çok muhafazakâr... Bırakın komşudaki kızı... Sütyensiz, şerfaf külotla mankenlik yapan kızlar bile, "gei resim çekelim" deyince "ben çektirmem" diyor... Aynı şekilde üstünde sütyenin olsun, külotun olsun... Yani podyumda ne kadar açılıyorsan o kadar... Hayır istemiyor. Ne para, ne şu, ne bu. Geriye kalıyor beş on kişi... Dön, dolaş onlar... Peki Türk erkeklerinin popo merakı doğru mu? ULUÇ Etendim şundan kaynaklanıyor... Playboy ile Playmen'in tartışmasından... Amerikalılar meme düşkünüdürler... Playboy'u karıştırın dev anası gibi memeler vardır. Akdeniz dergilerinde... Yani Playmen grubunda ise popodur. Biz hangi gruba giriyoruz?.. ULUÇ Bu konuda bir araştırma yapmadım. Çünkü Erkekçe'yi kadın resımleriyle satan bir dergi yapmak istemedim. Erkekçe'nin sloganı okunmak için alınan dergidir... Bu sayımızda kapağa "Kadınlar da okur" diye yazdık... Bunun için ben kadının özel bir yerini koymam dergıye... Bir resim ilginçse, estetikse yer ahr... Yazarhn gövde gösterisi DYP'de parti içi muhaUfet Uderi Mehmet Yazar, bugün İzmitte bir gövde gösterisi yapmayı amaçhyor. Yazar, bu sabah erken saatlerde Ankara'dan yola çıkarak tzmit e gelecek ve hazırlanan "plan"a göre karayolu boyunca çeşitli yerlerde sempatizanlan taWASHINGTON (AP) rafmdan sevgi gösterileri ile karşüanacak. Yazar, daha sonra lz Onümüzdeki hafta Atina ve Anmitie kiralanan bir sinemada kara'yı ziyaret edeceği açıklanan ABD Dışişleri Bakanhğı Avrupa konuşma yapacak. işlerinden sorumlu Bakan Yardımcısı Rozanne Ridgeway, YuSovyetler Birliği'ne yaptığı res nanistan'a ABDYunan ilişkilerimi ziyareti tamamlayan Maliye ni üst düzeyde geliştirmek, Türkve Gümrük Bakaıu Ahmet Kurt iye'de de ABDTurk Savunma tşcebe Alptemoçin dün yurda dön birliği Anlaşması'nda yapılacak dü. Alptemoçin 1984 yumda im değişiklilderi görüşmek amacıyla bulunacağını zalanan doğal gaz ahmıyla iigili temaslarda anlasmanm ödeme koşullanna açıkladı. ilişkin maddelerin açık olmadıTemsilciler Meclisi Avnıpa lşğuıı belirterek, gezisi sırasında leri Alt Komitesi'nin dünkü topbu maddeye açıklık getirici alter lantısında konusan Ridgeway, natifler uzerinde durulduğunu ve "ABDVanan ilişkUerini adım ödeme koşullannı belirleyen bir adım yaklaşım siyasetiyle daha metnin gelecek günlerde anlas sağlam bir temele oturtmaya maya ekleneceğini söyledi. çalışıyonız" dedi. Ridgeway aynca Yunanistan'da ABD üsleriyle iigili bazı pürüzkri halletmek, bu arada Sovyetkr'e ABD teknolojik sırlannın sızmasını engelleMotorlu Taşıtlar Vergisi'nin ilk yecek bir genel askeri haberalma taksidini ödeme süresi, 14 şubat anlaşmasını sonuçlandırmak için 1986 cuma akşamına kadar uza üst düzey görüşmeler yapacağıtıldı. Maliye ve Gümrük Bakan nı sözlerine ekledi. Ridgeway hğından verilen bilgiye göre, ta sözlerini şöyle sürdürdü: şıt pulu karşüığında, TC Ziraat "Turldye'yle UiskUerimizi güçBankası şubelerine yaünlan Motorlu Taşıtlar Vergisi'nin ilk tak lendirmek ve genişletmek amasidini ödeme süresi, ikinci bir cındayız. Türk hükümetinin ekonomik reformlar, demokrasinin kez kesinlikle uzatıitnayacak. Motorlu Taşıtlar Vergisi'ni öde sağlamlastınlması ve insan haklaruu saygı gösttrümesj yolunda me süresi dün sona attıgı adunlan teşvik etmeye çalışıyonız." Ridgeway haftaya Ankara'da Alptemoçin döndü HEPlMtZ İÇİN FA YDAL1 "Basın mensuplarıyla sık sık bir arada olmak, sizin için de bizim için de faydahdır" (Fotoğraf: GÜROL KARA) TBMM Başkanı, Gazeteciler Cemiyeti'ndeydi Motorlu taşıtlar vergisi 'Sansürle iigili dosya hazırlayıp, bana verirC tstanbul Haber Servisi Milli Saraylar Sempozyumu'nun ardından saraylarda, kasırlarda başlayan çahşmaları divan üyeleri ile parlamento muhabirlerine tanıtmak amacıyla Istanbul1 da bulunan TBMM Başkanı Necmettin Karaduman ve beraberindekiler dun Gazeteciler Cemiyeü'ni ziyaret etti. SHP Grup Başkan Vekili Özer Gürbüz, MDP Grup Başkan Vekili Sabahattin Eryurt, ANAP Grup Başkan Vekili Arif Şevket Bilgin, SHP Divan Üyesi Mehmet Üner, ANAP Divan Üyesi Arif Agaoğlu, TBMM Başkanlık Divanı tdare Amiri Rıdvan Yıldınm ve parlamento muhabirlerinden Şemsi Kuseyri, Selman Erdoğdu, Selami Mutlu'yla birlikte Gazeteciler Cemıyeti'ne giden Necmettin Karaduman, "Biz, basın mensuplanyla sık sık bir arada olunması gerektiğine inanan bir görüşü temsil ediyoruz. Sizleıie sık sık bir arada olmak bem bizler hem sizler için faydalıdır" dedi. Karaduman ve beraberindekileri karşılayan Gazeteciler Cemiyeti Başkan Vekili Recep Bilginer, Necmi Tanyolaç, Orhan Erinç de basının sorunlarını dile getirdiler. Göruşmede Gazeteciler Cemiyeti Genel Sekreteri Orhan Erinç, ANAP milletvekillerinden Mehmet Keçeciler'ın TBMM'ye sunduğu "Küçukleri Muzır Neşriyattan Koruma Kanunu"nda değişiklikler yapılmasını öngören yasa tasarısı konusunda Cemiyet'in düşüncelerini, endişelerini dile getirdi. Erinç, sunulan tasarıyla kurunun yanında yaşın da yanacağım, müstehcen yayınları denetim altına alalım derken, ciddi yayınlara haksız kısıtlamalar getirileceğini, bu işin ticaretini yapanların da aksine engellenemeyeceğini belirtti. Necmi Tanyolaç da bu yasa tasansında tum gazetelere uygulanacak bir sansur havası sezildiği görüşünu iletti. Recep Bilginer'in de "Kültürel çalışmalan, yayınlan destekleyici tedbirler alınması daha yerinde olmaz mı?" demesinin üzerine Necmettin Karaduman, Gazeteciler Cemiyeti'nin bu konularda bir çalışma hazırlayıp bunu kendisine sunmasını istedi. TBMM Başkanı Necmettin Karaduman ve beraberindekiler bugün de saraylar ve kasırlarda yapacakları geziyi sürdürdükten sonra pazartesi günü Ankara'ya dönecekler. Ovacık Belediye Başkanı TunceU'nin Ovactk bağanstz Belediye Başkanı Süleyman Akgül'ün, SHP'ye girdiği bildirildi. SHP Genel Başkanı Ayduı Güven Gürkan, bağımsız aday olarak katıldığı yerel seçimlerde Belediye Başkanı seçilen Akgül'ün SHP'ye katümasuun, partinin izlediği tutarh politikanın sonucu olduğunu söyledi. Malını satmak isteyenler! SABAH 'm küçük ilanlan becerikli tezgahtannızdır. göze batmak için milyariar harcıyorlar. Biz de göze batan bu şeyi a/ıp "bak ne ( I güzel kadın" . dediğimiz zaman "vay beni mal gibi kullanıyorsun" oluyor. Galatasaraylı olduğum için Galatasaray'la yakından ilgilenıyorum. Ne oluyor, ne bıtiyor, biliyorum. Orada kuş uçsa haberim olur. Galatasaray'la iigili belki Türkiye'de en iyi haber alan kışılerden bırıyim. Bir Galatasaray maçında trıbünde oturduğum zaman, takımın o hafta, o maç için nasıl hazıriandığını, Antrenör Dervvall'in, Mustafa Denizli'nin neler düşündüğünü, her şeyi biliyorum. Ve maçı o değerlendirme içinde seyrediyorum. Oysa öbür takım hakkında en ufak bir fikrim yok. O zaman, o takım hakkında konuşmak, ahkâm kesmek hakkını kendımde gormüyorum. "BEN GALATASARAYLIYIM" Bir de siz şunu söylüyorsunuz: "Ben Galatasaraylıyım, benim yazımı o gözle okuyun" diyorsunuz açık açık... ULUÇ Evet... Benim en çok kızdığım şu: Adamın ne olduğunu herkes biliyor, fakat adam tarafsız havalarda... Basın tarafsız olmalı ayrı... Mesela Cumhuriyet Gazetesi tarafsız ama ben tarafsız değilim... Fenerbahçe Galatasaray maçında FB'li Halit Deringör, GS'li Hıncal Uluç yan yana yazar... İşte Cumhuriyet'in tarafsızlığı budur... Ama ben Galatasaraylı olarak olaya nasıl tarafsız bakarım... Bakamam... Galatasaraylıyım ben... Herkesin tuttuğu bir takım vardır. Benim farkım... Ben açıkça deklare ediyorum.. "Arkadaş bu yazıyı yazan adam Galatasaraylıdır. Ona göre oku" diyorum... Hıncal Bey, sizi bulmuşken şunu sorayım: Futbol veya spor hastalan var. Önünde sonunda bir oyun olan bu iş nasıl bu kadar önem kazandı toplumda. İnsan bir topun kaleye girmesi veya girmemesi nedeniyle nasıl hastalanabiliyor. ULUÇ Bence şu... Ben hep derim. Üç tane " S " vardır. Spor, seks, siyaset... Bu insanın boşalma arzusunu tatmin eden üç yol... Özellıkle gençlikte, delikanlılık çağında genci siyasete spkmuyorsun... Ülkemizin koşulları malum... Üç büyük şehir dışında seks de yapamaz... Evleninceye kadar.. Ya da genelev vardır en fazla... Aslında spor da yapamaz... Çünkü tesis yok... Geriye seyretmek kalıyor.. Siyasetin seyırlık kısmı dört senede bir gelir... Seçimlerde falan... Seksi seyretmek de yasak bizim ülkede. Porno olayı yasak, film yok... Kaset yok... Adamın kala kala bir sporu kalıyor.. Üç boşalmadan üçünü de aktif olarak yapamıyor. Bir tanesini ancak pasif yapma ımkânı var... Yani tribüne gidiyor... Belki karısına küfrediyor, belki hükümete küfrediyor... Belki belediyeye küfrediyor ve "Sahaya ineriz, ananızı..." dediği aslında karşı takım değil... Bütün haftanın stresi... Ben böyle yorumluyorum... İKİNCİ " S " Gelelim ikinci "S"ye... Yani sekse... Sizin ikinci uzmanlık alanınız da bu galiba... ULUÇ Ben dedığım gibi spor yazarı olarak işe Ankara'da başladım. O sırada tek tük Playboy dergısi gelıyor Türkiye'ye... Hayranlıkla bakıyoruz, okuyoruz... Ben o zamandan beri böyle bir dergi çıkarmanın hayallerini kurardım... Kadınlar TaşkızakHa inşa edilen gemiler Taşkızak Tersanesi'nde 7 şubat günü düzenlenecek törenle bir bot Sahil Güvenlik Komutanhğı'na teslim edüecek, bir hücumbot ile çıkarma gemisi de denize indirüecek. Taşkızak Tersanesi'nde inşa edilen askeri gemUerin teslim ve denize indirme törenine, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Zahit Atakan da katılacak. SABAH Küçük Ilanları "etkili. hcsaplı" Tel: 172 22 00 (22 Hat) 172 52 29172 52 30 Manisa ile Monastır kardeş Cumhurbaşkanı Kenan Evrentn doğduğu Manisa ile Tunus Cumhurbaşkanı Burgiba'nın doğduğu Monastır kentinin "kardeş şehir" ilan edilmesi için çahşmalara başlandu Cumhurbaşkanı Kenan Evrenin Tunus'u ziyareti sırasında söz konusu olan iki kentin kardeş şehir ilan edümeleri için girişimler sürdürülüyor. Manisa VaÛsi Rafet Üçeltt, Anadohı AjansVna yaptığı açıklamada, konuyu lçişleri Bakanhğina ilettiklerini ve daha sonra Tunusun Ankara Büyükelçiliği'nin çahşmalara kaalacağvu bildirdi. SHPISTANBUL SIYASI TOPLANTILARI 1) İŞÇİ SORUNLARI Tevfik Çavdar, İlhan Selçuk, Cahit Talas, Ercüment Tahiroğlu, Özkal Ylci 1 Şubat 1986/Saat Jt.OO/Beted/ye Düğün Stlonu KARTAL'DA 2) İSTANBUUUN SEMT PAZARLARI SORUNU Ahmet isvan, Ayf«r Atay, Emre Kongar, Ekrem Tekesin, Zeki Ata, Mücella Türkmenler 2 Şubat 1986ftaat 11.00/Fatlh Düğün Sanyı KADIKÖY'DE FATİHTE Türk yurttaşlığına alınanlar Yugoslav ve Rumen göçmeni 123 kişi Türk yurttaşhğma kabul edüdL 20'« Yugoslavya, ll'i de Romanya'dan Türkiye'ye göçen 31 ailenin toplam 123 nüfusunun Türk yurttaşhğma ahnmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karan Resmi Gazete'de yayımlandu 3) TOPLUMSAL BARIŞ VE AF Seyfi Oktay, Uğur Mumcu, Bahri Savcı, Turgut Kazan, Erbil Tusalp, Hükümlü Yakını S Şubat 1996/Saat 11.00/Kafkaa Düğtm Salonu BİLS^K'TA BUGÜN Knkla Tiyatrosu: 11.00 MASALGERÇEK TİYATROSU "YAZILARI SEVEN AYI" Yön: Reha BİLGEN Çocnk Tiyatrosu: 12.30 TANER BARLASMİM TİYATRO "TEMBEL KELOCLAN" Yön: Taner BARLAS Oyyn/Muk/Dekor Atolyesi: Bir tiyatrocu yönlendirdiği oynn kurma. dekor, kukla saat) 1800 lira masrafla, 10 ton kereste sattım. SHP'nin paneli SHP tstanbul tl Örgütü 'nün düzenlediği panellerin ilki bugün yapılacak. Kartal Belediye Düğün Salonu 'ndaki toplantıda işçi sorunlan tamşılacak. 14.00 ile bir ressamın çocuklar için, sahneleme, mask, yapım atölyesı (3 Sigortalıların günlük primi Ucreti sabit olmayan sigortahlar günlük 1083 lira üzerinden prim ödeyecekler. Daha önce 948 lira olarak beürlenen miktar, 1 Ocak 1986'dan geçerli olmak üzere yüksetüdL SABAH Küçük Ilanları {" "etkili, hcsaplı" Tel: 172 22 00 (22 Hat) 172 52 29172 52 30 Konsen 18.00 "HAY BU NAS1L DEVRAN" Nevzat KARAK1Ş (baglama) CazCenter: 21.00 CafeFoyer: 10.00 Yerli, yabancı basın, fotokopi, çay, kahve, kek, kahvaltı LokaoU: 22.00 Hafif Batı Müziği Onceden yer ayırtmak için: BİLSAK 143 28 79 / 143 28 99 Cihangir, Sıraselviler, Soğancı Sok. 7 ı