Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ER CUMHURtYET/9 HDP ortada kaldı Genel Başkan Yazar, partisinin devamını sağlamak için çaba gösterirken, Meclisteki milletvekillerini, başka partilere transfer olma konusunda 84. madde korkusu sardı. HDP grubunun dağılması durumunda, bazı milletvekillerinm bağımsız kalacağı belirtiliyor. BETÜL UNCULAR ANKARA Ara seçimdeki başansızhktan sonra HDP'de Genel Başkan Mehmet Yazar. "partisinin devamım sağlamak" amacıyla çaba gosterirken, Meclisteki milletvekillerini, başka partilere transfer olmalan konusunda 84. madde korkusu sardı. Grubun büyiik bölümunün gececeği belirtilen DYP'nin yetkilileri, "Yöntemleri siz saplayın, gelin" dediler. Kısa bir süre once yapılan Kurucular Kurulu'nda Genel Başkan Mehmet Yazar'ın toplantımn başında uyeleri bağlayarak, partinin "feshini" önlemesinden sonra, HDP'nin TBMM'deki grubunu oluşturan milletvekilleri umuilarını kestikleri partiden nasıl ayrılacaklannı düşünmeye başladılar. Bu arada genel başkan ve grup başkanı diğer partilerle birleşme konusunda Başbakanla ve Süleyman DemireTle gorr.;tüler. Bu görüşmelcrden olumlu sonuç alınamayınca milletvekilleri başlarının çaresine bakmak amacıyla sempati duydukları parti yetkilileri ile diyalog kurdular. Kurucular Kurulu'ndan önceki grup toplantısında "biriikte hareket etme sozii veren" milletvekilleri lemaslannı sürdürurken, HDP'den ilk fire Muzaffer İlhan'ın istifası ile verildi. HDP Grup Başkanvekili Osman Bahadır, önceki gün Meclis kulisinde DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindonık, parti yöneticisi Mehmet Dülger ve DYP'li milletvekiHen ile goruştü. Seçim bölgesi Trabzon'da seçmenlerine "Ben ANAP'a gilmem, ama DYP'ye de gitme derseniz, kararınıza uyanm" dedıği belirtilen Bahadır' ın Trabzon'dan DYP için "olur" aldığı bildiriliyor. DYP'li yöneticiler, "HDP'lilerin buyük bdümü bize gelmek istiyor. Ancak 84. maddeden korku>orlar. Biz de onlara 'Partımize geliş yöntemlerini siz saptaym' dedik. Gaiiba kasım ortasındaki Kurucular Kurulu'nda partiyi feshe zorlayarak kendilerini 84'iin pençesinden kurtaracaklar" biçiminde konuştular. HDP Grup Başkanvekili Osman Bahadır'ın, partisinin Trabzon 11 Başkanı ile biriikte Mecliste DYP Grup Başkanvekili Ahmet Sarp'ı ziyareti üzerıne Sarp, Bahadır'ın Trabzon'dan eski MDP'lilerle kendisini tebriğe geldiklerini belirtirken, kulislerde HDP İl başkanının, DYP yetkilisini zıyaretine bir anlam verilemedi. HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, daha önce parti yetkililerince "15 kasımda kiıçuk kurultay toplanacak" yolundakı açıklamalarına karşın, kuçuk kurultayı toplamak yerine, onu oluşturan üyeleri Ankara'ya çağırarak tek tek göruşmeler yapıyor HDP Grup Başkanvekili lsmail Şengiin, Mehmet Yazar'ın il başkanlan, parti kurucuları ve milletvekilleri ile tek tek gorüşmeler yaptığını belırterek, kuçük kurultay yerine kasım ortalarında "gerek duyuldugu lakdirde" Kurucular Kurulu'nun toplanacağını belirlti. Şengun, "Bu İş* goniil verdik. Bi/ kendimi/ bu partiyi gölürurü/" diyen ıl ha>kanları bulunduğunu da ka\dc DYP, Thmsfer yöntemirü siz bulun' dedi DUYDUKI GÖRDtiK YALÇIN PEKŞEH karptayanyurttaflar, OrmanMüdürMğü'nün kapahyerde kuruht botaFotoğrcff: ÜMÎT OTAN) n Fuarı sürüyor )iknik sefası rta gibi ürünlerin mazken, makama ve ılıyor. ye ve makarna atom. Oılar da ptjrssadan çok farkta oMaf» Içta." Tanyim SatlŞ tw»jhiT»«innı en SSCİlk derek, "Küçitk kurultayda heyecan ve tansiyon yuksek oluyor. Böyle teker teker yapılan göruşmeler daha gerçekçi" dedi. Mehmet Yazar, geçen gunIerde, rahatsızhğı nedeniyle Meclisin dışında bir yere gitmeyen milietvekıli Ferit Meien'i evinde ziyaret ederek bir sure görüştü. Melen göruşmeden önce Cumhuriyet'e "Partinin devam etmesi en doğnı yoldur. Kuruluş nedenleri heniız ortadan kalkmamıştır. Uzun vadeli bir netice almayı düşiiniirsek, devamda fayda vardır" dedi. Sedat Turan da, "partiden en son istifa eden milletvekilinin kendisi olacağınf belırterek, Kayseri'nin parti açısından önemine işaret etti. Turan, DYP iic daha önce zıtlığa düşulduğunu de vurgulayarak, "Şimdi ne olur? DYP ya da ANAP demek için zaman erken. Hele partinin ne olacağı bir ortaya çıksın" dedi HDP grubunun dağılması durumunda; Eşref Akıncı, Kadri Altay, Vecihi Akın, Fenni İslim>eli ve Ferit MeJen'in DYP'ye gitmeyecekleri belirtiliyor. Eşrcl ^kıncı, kesinlikle bağımsız kalacağını vurguluyor. 20 kişilik grupta DYP'ye gidecek milletvckili sayısının 1012 arasında ola ı;ağı öne süruluyor Ntart Taata SUR'H kmvcna M ytaMicht: "Hata yaptk" diyor (Ntatrate: BMAM 'Çorbadan bir kaşık alıyoruz' mış olması Zonguldak'ta sanıyorum 1500, Samsun'da 4 bın oy gibi nüanslardan kaynaklanmaktadır. Işin aslında araştırmalar genel hatları, genel eğilimleri vermişlerdir. Birdemokratik sol partinin barajı aşamayacağı, 89 da kalacağı belirlendi. Burada bir sorunumuz var. Bütün araştırmalann ortak yanılgılannda söz konusu olan sosyal demokratların daıma tahminlere göre daha kötü çıkmaları.. Bütun araştırmalara ba12 Eylül'den sonra bir Amerikan yöntemi da kıyorum.. 65'ten bu yana.. Her zaman sosyal ha ulkemızde yaygınlık kazandı ve siyasi eği demokratlara daha fazla şans verılmış tahminlimlerin seçimlerden önce kamuoyu araştırma lerde.. Şimdi bunun üzerinde araştırma yapıları ile saptanması modası doğdu SIAR (Sos yoruz. Nıye böyle oluyor? yal Araştırmalar) kuruluşu 1983 genel seçim NE GEREK VAR? lerınde kamuoyundakı yaygın kanının (MDP, Efendım madem ki, bu araştırmalar kesin ANAP, HP sıralamasının) tersıne doğru sonuç sonuçlar ortaya çıkaramıyor.. kı zaten çıkaracak lan neredeyse ondalık sayılarına yaklaşarak bil olsaydı seçim yapılmazdı. Ne gerek var o zadi. Fakat ara seçimler sırasında tahminlerde ya man araştırmaya? nılma payı büyük oldu. Yanılma olgusunu ka Şimdi bu güzel bir soru.. Bu araştırmalar bul eden ve bunun araştırması içinde olan Sİsadece genel seçim sonuçlarını belirlerniyoc. AR'ın kurucu ve yöneticilerinderi Bülent Tanla Ama toplum, halk en çok seçim sonuçlan üzeile bu hafta seçim tahmin etme yöntemi üzerinde duruyor. Oysa bu teknikle toplumun bilrinde konuştuk. gilenmesi amaçlanıyor. Nastl kı, gazeteler be Sayın Tanla, sonuçlan hep biriikte gördük. lirli enformasyon kaynaklarını belirli süzgeçlerBenim üzerinde durmak ıstediğım nokta sonuçden geçirdıkten sonra halkı bilgilendiriyortar. Bu lar değil, yöntemınız. Koca bir ülkenin kime oy arıştırmaların da amacı aynı. Yoksa seçim yavereceğıni nasıl tahmin ediyorsunuz? Yöntemipılmasına gerek yok demıyoruz tabii.. niz nedir? Ben de seçim yapılmasma gerek yok de Şimdi bir kap çorbanın tadına bakabilmek miyorum. Şunu diyorum. Bu tahminler tam tutiçin bütün çorbayı bıtırmeye gerek yok. Bir kasaydı, seçime gerek kalmazdı. Tutmadığına göşık içılır. Bizim yöntemımiz de budur. Bir tür re seçime gerek var. Öyleyse bu araştırmaya sondaj.. En basit açıklaması budur.. gerek yok.. Ama biliyorsunuz çorbanın her yeri aynı Açıklayayım: Seçim dediğimiz zaman yadır Oysa bir toplum bu kadar homojen olamaz rış değil bu. Bir kışı kazanmıyor.. 67 vilayet var. Tabii bu ufak bir birim için geçerlidir. Ör Her vilayetin ayn seçim bölgeleri var. Oysa biz neğimizi biraz daha genişletirsek bir kışlaya gi Türkiye için bir oran veriyoruz. Yani hiçbir araşderiz. Orada büyük kazanlarla yemek pişiyor tırmayı sandalyeye dönüştürmek mümkün dediye orada adam çorbanın tadına bakmak için ğil demeyeyim ama çok zordur. Ben İstanbuj: kepçeyle içmez.. Yine küçük bir kaşıkla içer. dan kaç milletvekili çıkar demıyorum da TürkiBununla şunu demek istiyorum. Ana kitlede ye için global sonucunu veriyorum.. sondaj, yani numune çekimi her yerde aynıdır. ÜÇ KASABANIN SIRRI Amerika'nın nüfusu 270 milyon, orada 50 bın Peki Bülent Bey, bazı sandıkları ele alıyokişiyle konuşalım, Türklye'nin 50 milyon, bura ruz demiştiniz. Genel seçim sonuçlarına göre da 5 bin kişiyle konuşalım diye bir hesap söz en yakın tahmini yapan yerler veya sandıklar konusu degil. Amerika'da bin kişiyle yapılıyor hangilşri efendım? sa. Luksemburg'da da bin kişiyle yapılıyor. Hemen söyleyeyim: Haymana, Gemerek, SANOIKTAN HAREKET Korkuteli.. Bu üç kasaba son altı seçim sonuç Peki o bin kişi kimlerdir: Nasıl seçiyorsularını aynen veren ilçelerimizdir.. nuz? Rastgele bin kişi değil herhalde? Bülent Bey bir de şunu soracağım.. Bizim Değil tabii. Önemli olan burada bu homoülke, işçisi, emekçisi, fakir çiftçisi, kısacası gajen birimlerin asgari müşterek noktalarını buribanı bol bir memleket.. Ve bu milletin normal labilmektir. Bunun için muhtelif yöntemler var. olarak kendi çıkarlannı koruyan sosyal demokrat partilere oy vermesi gerekirken, bunlar genellikle liberal partilere, ekonomik açıdan karBütün şılarında olmalan gereken partilere oy veriyoraraştırmalann lar. Araştırmalannız sırasında bunun da tahlilini yaptınız mı? ortak Bu çok ciddi ve ağır bir soru.. Buna dikyanılgılannda kat ettik tabii. Şimdi hem Manisa'da, hem Ansöz konusu tep'te, Samsun'da, İstanbul'da yaptık. Ve yaptığımız çok aynntılı ve sosyolojik araştırmalara olan sosyal göre "garibanı bol bir memleket" sözcüğüne demokratların çok fazla iştirak etmedik. Yoksulluk evet var. daima Ama bollukla değil.. Öyle mi? tahminlere Evet.. İnsanlann bilgi düzeyierini ve hegöre daha kötü yecanlarını öyle gördüm ki, bizler, siyasetçiler, çıkmaları... yönetimin belirli kademelerinde bulunan kişiler bu toplumun gerisinde.. Kendi meslekleri Şimdi bunun açısından.. Yani bu topluma daha iyi sporcu, üzerinde daha iyi iktisatçı, daha iyi araştırmacı gerekir. araştırma TOPLUMUN GERİSİNDE Yani toplum ilerlemiş, üst kademeler geri yapıyoruz. Niye mi kalmış.. Bu sosyoloji bilimine biraz aykırı giböyle oluyor?" bi.. Evet.. Ama kademe derken her alanda ön Biz burada şöyle hareket ediyoruz. Geçmiş se plana geçmiş kişiler, topluma hitap etme nokçimlere bakıyoruz. 4,5, 6.. Ne kadar geriye gi talanna yaklaşamıyoriar. Basın da bu şekilde... Basın üzerinde örnekleyebilir misiniz budebiliyorsanız, kayıtlar nereye kadar elvenyornu.. sa genel seçim veya seçtmin özelliğine göre Turkiye'de okuryazar oranı artmasına rağson 5, 6, 10 seçim sonuçlarını en yakın veren men, gazeteler istedikleri tirajlan elde edemisandıktan hareket ediyoruz. Turkiye'de bugün skala 33, 24, 23, 19 falan diye vermişse seçim yorlar. Bizim basında yaptığımız araştırmalar sandıklarını taradığımız zaman aynı sonucu ve şunu gösterdi; çıkan gazetelerın mesajları ve ren sandıklar var. Bunları 50 seçimlerinden beri içerikleriyle, halkm duymak istediği mesaj ve dökmeye başlıyoruz. Görüyoruz ki 48 sandık çı içerik farklıdır.. Basının birinci sayfasında yazkıyor. Yani bizim bugüne kadar uyguladığımız dığını halk böyle istemiyor. Siyasete gelince.. teknikler sandıktan harekettir. Bir sandığın 230 Türk seçmeninin çağdaşlıkmodemleşme ve 250 arasında seçmeni vardır. O sandıkların se demokrasiözgürlük gibi iki tane beklentisi var. çim listelerini alırız, sokaklarını almz. Sandık ar Şimdi bugün baktığımız zaman demokrasitık ana kitledir bizim için. Onun içinde ne ka özgürlük demeçlerinin dayandığı noktalar indarı genç, ne kadarı yaşlı, ne kadarı kadın, ne sanlarda anarşi ve terörü hatırlatıyor. Bunun kadan erkek, ekonomik durumları, eğitim du için demokrasi ve özgürlüğü halk bir sağ partirumları vs. ile kota örneklemesi yaparız. Diye de arıyor. Bugün DYP ile SHP aynı şeyieri kenlim ki, Fatih semtınde 222 nolu sandık. Bu san di üsluplarıyla söylediklerinde halkın bundan dığa oy verenlerin özelliklerini saptanz. Bu özel edindiği sonuçlardan birisi anarşi ve eski dönem, diğeri demokrasi.. Dolayısıyla burada sosliklere uyan kişiler seçilir. yal demokratlar bir puan kaybediyor ve gerekli NOKTASINA, VİRGÜLÜNE Peki bu olay son seçımde neden yanlış so oyu alamıyorlar. VE DİĞERLERİ nuç verdi? Halkımızın en çok aradığı huzur ve özgür Ülkeler geliştikçe hataları da düşürüyorlar. Biz bu konuda yeniyiz. Teknolojimizi ileri lük dediniz.. Başka bir istekleri yok mu? Şu anda çok yeni bir araştırmadan örnek götürdüğümüzü söylüyoruz, ama sadece söylemekle olmaz. Biz de toplumun ferdiyiz. Top vermek isterim. En büyük isteklerinden biri de, lumca her şey ileri gidiyor ya da geri kalıyor. Bir işçi reel gelirlerinin yükseltilmesi ve holdınglerle de şu var. Şimdi biz 83 ve 84 seçimlerinde nokbüyük şirketlere karşı yapılan kurtarma operasta tahmini yaptık.. Yani kırk dört nokta küsur gi yonlarına son verilmesini istiyorlar. bi.. Tabii bu bir hataydı. Amerika başta olmak Ama sonra o ücreti veren veya ücretini üzere ilk yaptıklan belirli gruplar içinde vermış yükseltmeyen partiye oy veriyorlar. ler: 3638 demişler. Ama biz Türkler böyle tati Şu anda desteklerini bunlar yerine getiminleri sevmeyiz.. İlle noKtasına, virgülüne ka rilmezse çekmek üzereler. Yani "biz Anavatandar isteriz. Biz de bunu yapmaya kalkınca ollıyız ama ücretler artmazsa, esnaf olarak, semadı.. Aslında kural ana hatlarıyla eğilimleri viyelı işçi olarak (kalifiye işçiye böyle diyorlar) vermektir.. desteğimizi çekeriz" diyorlar. Hassas bir noktada.. Bir ikincisi Anavatan partililer dahil büEĞİLİMLER DOĞRU ÇIKTI MI? Biz ve diğer araştırmacı arkadaşlarımız da tün herkes yasaklann kaldınlmasını istiyor.. DYP'yi 20'ler civarında ifade ettık. 23 çıktı.. Bu Demirel'i yeniden seçmek içindir.. önemli bir farktı.. DYP'nin 4 milletvekili çıkar Bilemiyorum.. Bülent Tanla kamucyu araştırmalannın yöntemini anlattı: Bir kışlaya gidehz. Orada büyük kazanlarla yemek pişiyor diye orada adam çorbanın tadına bakmak için kepçeyle içmez. Yine küçük bir kaşıkla içer.r 2 sendikacı sabverildi tşSendika Servisi İşçilerin yemek boykotu nedeni ile önceki gün tutuklanan 2 Otomobiltş yöneticisi dün sendika avukatlarının bir üst mahkemeye yaptıkları itiraz sonunda serbest bırakıldı. Dün serbest bırakılan Kocaeli Şube Başkanı Mehmet Ali Erdogan, Şube Sekreteri Necaü Şahin ile Gebze Şube Başkanı Ziya Yılmaz ve işyeri temsilcileri Ahmet Tekbaş, Ali Yavuz haklannda açılmış davalar tutuksuz devam edecek. Aynı yörede, ayru gerekçelerle önceki gun yemek boykotu yapan SEKA işçileri ve Selüloztş Sendikası yönetimi ile ilgili ise herhangi bir işlem yapılmadı. Bağımsız Otomobiltş Başkanı tlhan Dalkılıç, işçilerin sadece kendilerini ilgilendiren yemek yememe eylemleri ile ilişkili olarak yöneticiler ve temsilcüerden olusan 26 arkadaşlarının gözaltına ahnması ve 5'inin mahkemeye verilip, 2'sinin tutuklanması olayını dün bir kez daha kınadı. Aynı tarihlerde haklı yasal ve doğal bir protesto olarak Tiirktş'e bağlı Selülozlş üyesi işçilerin de yemek boykotu yaptıklannı hatırlatarak, "Özellikk sendikanuza yönelik basküann stirdiigü bir kez daha ortaya çıkmıştır" dedi. tlhan Dalkılıç işçilerin yemek yememesinin "yasa dışı grev, iirerimi aksatacak eylem" olarak değerlendirilmesinin söz konusu olamayacağını, uygulamanın işçileri ve sendikaları cezalandırma ve baskıdan öte bir anlamı bulunmadığını anlattı. Dalkılıç, işçilerin yemek boykotuna neden olan işveren sendikası MESS ile toplusözleşme uyuşmazlığında henuz olumlu hiçbir gelişmenin de olmadığını söyledi. öte yandan, SEKA'mn 50. kuruluş yıldönümü töreninin ardından işverenlerle biriikte yenecek yemeği boykot eden binin üstünde SEKA işçisi ile ilgili dün sendika yöneticileri açıklamalarda bulundular. Selülozlş yöneticileri ayn ayn kendilerine yöneltilen soruları yamtlarlarken, işçilerin eyleminin kendiliğinden olduğuAu vurguladılar. mOşterileri emekliler. Mağaza pkı$J ilk yaptıklan; aldıklannı kontrol etet Çolakogfe, "Ne yapalım karraek ve yeniden hesap yapıp paralaH, ba kadarcık jeyl çok nnın üstünü saymak. "Bizira paranuz teyiıı" diyor, "Nder akhmz t«kıymetlidk" diyor emekli tsma•?" sorumuzu ise şöylc yanıtlı0 özçdik. Tek dayanaklan olan üç aybklannı tum kısıntılan yapıp harI ı ayiık kanraam 50 bu» Hcamaktan başka çareleri olmadığını dcr atoböecegimi siz çıkarabüirvurguladıktan sonra, "Gazete oinıEtin yanına yanasmak yaaak btdum, düenea emeklikr arüyormnş, ıte makarna, çorbalık gibi jeykr yoksa ara bize de gdebOir" diye ek. Dostlar abşreriste görsuo." liyor. rrçekten fuan dolananlar, "dostAdtnın içinde taran da bulundu•şraifte göfsttn" dercesine turağundan olsa gerek, bir köşede sergiar, "Dafca az yag knfcuunak Içta lenen 136 yıllık lokotnobil vc 72 yü•Dcerdeıi seçin" sloganıyla tenhk pulluk görücüye çıkmıs utangaç tava pazarlayan bir fırmanın rekız gibiİCT, ama onlara kimscnin alnda konuştuğumuz ev hanımı dırdığı yok. Oysa fuann belki de en ta Kocatanıs, tencereler ile ilgili özgün köselerinden birini oluşturuşunlan sOylÜyor: yorlar. lusya bakm, yüzbinlerce Ura vt80 yerli kuraluşun katıldığı 11. jta alaraksın, yagdan kar ede"ulusiararaa" Gıda ve Tanm Fuan'D. Ben ömur boyu ba kadar yag nda bugün bir de yemek yanşması yaam da yiycmem dc. Neyime yetpüacak: "Ea gtizd yemegi Um yapar.ttlü tencere? îş tencere dejil, cak?" fuardan aynlan bir hanım elinı İçine konacak şeyd«. Ne yalan yeylm, bizim komşu zoria getir de yanm filesiyle söyleniyordu: "Kanumın doy»rd«k da yanşmattk. Getnişken biraz koru fasulsıkakh." Beni Uğur Mumcu yaku Abdi îpekçi cinayeti ve Papa suikastinde Mehmet Ali Ağca'nın yardımcısı olduğu ileri sürülen ve îpekçi cinayetinde silahı sağlayan Mehmet Şener, 5 yıl hapis istemiyle yargılandığı eroin kaçakçılığı davasından, Isviçre'de beraat etti. Beraatten sonra avukatı aracılığıyla Cumhuriyet îsviçre muhabiri Adem Sağlam'la konuşan Şener, kendisini Uğur Mumcu 'nun yazdıklarının yaktığım ileri sürüyor. ADEM SAĞLAM mnlannm çözülmesi için bektiyorlar. : UĞUR GÜNYÜZ) ZÜRİH Abdi tpekçi'nın öldurulmesinde kullanılan suç aleti silahı Agca'ya sağladığı iddia edilen ve Papa'ya suikast gırişimi olayı sanığı Ağca'nın yakın adamı ulkucü Mehmet Şener, 22 Ekim 1984'ten beri Basel Kanton Savcılığı'nca 5 yıl hapis istemiyle Solothom'da geçen çarsamba gunune kadar eroin kaçakçılığından tutuklu olarak yargılanırken, 29 Ekim 1986 tarihinde Basel ust mahkemesince serbest bırakılmasına karar verildi. Mehmet Şener'in Isviçre'deki tüm davalarına bakan avukat Hans L. Miiller, müvekkilinin eroin davasından beraat etmesine avukatı olarak en çok sevinenlerden birisi. Geçen çarsamba günü Basel'deki mahkemeden sonra, tahliye haberini bize telefonla bildiren Müller, cumartesi günu akşam yemeğine davet ederken, bir bakıma beraat olayını kutlamak ister gibiydı. Ağca'nın suç ortağı Mehmet Şener: Fakat Şener hemen ardından, kendiliğinden konuşmaya başlıyor. "A^ca'yı tanıyorum, kardeşim Hasan Hüseyin Şener'in Pötiırge'de Öğretmen Okulu'ndan arkadaşı, İstanbul'da onunla iki kez göniştük. Ama Avrupa'da onu gormedim. Liseyi Gaziantep'te okudum. tstanbul Fen Fakultesi Mikrobiyoloji Bölumu'nde son sınıfa kadar okudum. Daha sonra sahte pasaportla Avrupa'nın çeşitli ulkelerinde dolaştıkUn sonra en son olarak tsvicre'ye geldim" dedikten sonra biten sigarasını yenileyıp tekrar masaya oturuyor Bu arada avukat, son Basel mahkemesi ile ilgili gelişmeleri sıralıyor. "25 Ekim 1984'ten beri Solothornda eroin kaçakçılığından Şener ile biriikte tutuklu olarak yargılanan Nevzat Bilecem'in duruşmalar boyunca yalan söyledigini tespit eden mahkeme, Şener'in delil vetersizliginden beraatine karar verirken Şeref Benli ve Nevzat Biİecem'in 10'ar yıl mahkumiyetlerini onayladı. Bu arada Abdullah Çatlı, Pariste 6 yülıgına bir vttJa kiraladı" diyen avukat Muller benim hayretimi gorunce, Çath'nın Parıs'ıe 6 yıl hapis cezasına çarptırıldığını anlatmak istedi. Avukatın Çatlı hakkında anlattıkları karşısında şaşkına dönüyorum. Muller, Çath'nın Fransız olan karısının oğrenmek amacıyla kiraladığı helikopterle hapishane avlusunda havalandırma esnasında avluya girip daha onceden Çatlı'yı gözle kaş arasında çekercesine kaçırdığını, fakat Çatlı'nın bir hafta sonra yaptığı bir gayrı meşru iş esnasında tekrar yakalanarak, aynı hapishaneye dönduğunü anlatıyor. İnsan demokrat olmalı "Tiırkiye'deki gelişmeleri izliyor musun?" diye Şener'e soruyorum; "Daha once yönetimle çatışacagını tahmin etmiyordum ama, Demirel'in gerçekten demokrat bir insan olduğunu \e Turkiye'de takdir edilecek demokrasi için bir mücadele verdigini göriiyorum. Benim için bir insanın siyasi goruşu onemli degil, yeter ki demokrat olsun" dedi. Bu arada Şener avukata Osmanlıların ne kadar demokrat ve uygar bir ulus oluşturduklarını uzun uzun anlatıyor. Şener sohbet boyunca, benim AğcaÇatlı ve Oral Çelik, kaçakçılık, suikast ve cinayetle ilgili sonılanma karşın soğuk bakışlarla, sinirli bir şekilde, ilgisi olmayan bir olayı anlatmayı yeğliyor. Ornegin durup dururken avukaunı Türkiye hakkında aydınlatmaya çahşıyor. "Bizim Turkiye'de altin çoktur. Herkes alünlannı bir yülıgıııa devlete verse, bütün dış borçlan faziasıyla ödenir" gibi. Siz de komünistsiniz Zurich'e 20 kılometre uzaklıktaki şirin bir dağ koyunde oturan Müllerler'in kapısını randevu saati olan 19.00'da çaldık. Kapıyı bize açan avukat, "lyi akşamlar" dedikten sonra, davetsız bir misafiri olduğunu ve rahatsız oiup olmayacağımızı sordu. Önemli olmadığını ama kim olduğunu sorunca, "Mehmet Şener" demez mi? Biz de "Memnun oluruz" diyerek üst kata çıktık. Yemek masasına oturacakken, Mehmet Şener diğer odadan çıkageldi. Elini sıktık ve "Geçmiş olsun" diyerek masada Şener'le karşı karşıya oturduk. Şener, Ugur Mumcu'nun "Sakıncalı Piyade" adlı kitabını okumuş olduğunu, ama yalan yanlış yazılarıyla kendisini yakanın da o olduğunu öne sürerek söze başladı. "Şener, ülkiıcü \e sağcısın. Buradaki iılkucülerle de ilişki içerisindesin. Mahkeme tutanaklannda da bunlar gayel açık >e net" diye karşılık verince, "Siz de komünistsiniz" dedi. Çok tedirgindi. Eliyle koluyla sert hareketler yaparak konuşuyordu. Yemekte ne kendisi ne avukatı koyulan şarabı içti. Konuşmamız sabahın uçüne kadar sürdü. Yemekte Şener'e buradaki hapishanelerde tutuklulara nasıl davranıldığını, işkence olup olmadığını sordum. "Tiirki>e'deki gibi degil, ama yapıyoriar. tcerideki Turkler eriyet çekiyor, ama onlann ahını Allah duyuyor, baksana Basel'deki patlamaya" diyerek bırkaç yıl once Basel'de bir fabrikada meydana gelen paılamayı "eziyet gören Türklerin ahı tuttu" şeklinde değerlendirdi. Şener tahliye olduğundan ben heyecandan uyuyamadığım iovluyor. Tutuklu bulunduğu eroin davasından beraat ettiği duruşmayı buyük bir sevinç ve heyecanla anlatmaya koyuluyor. Anlatırken arada bir soru sormak istiyorum, eliyle bir kesme işaretiyle "Sözıimü kesme" diye devam ediyor. Biraz sonra "Şener, iılkiıcüsün, Abdi tpekçi'nın oldüriilmesi ve Papa'ya duzenlenen suikast olayında Agca'ya yardım ettin" deyince, yüzundeki sevinç ve heyecan aniden siliniyor, ayağa kalkıp eli cebinde sinirli sinirli dolaşırken, "Bu eski davalan açma kardeşim" diyor. tlgisi olup olmadığını açıklama yerine, avukatına dönüp, biraz ilerlemiş Almancasıyla "Bay Miiller bunlar komunisttir" diyor. Muller ise gülümsemekle yetiniyor. Tekrar iltica isteyeceğiz Avukatına, Şener'le ilgili bir soru yoneltıyorum: "Bay Miiller, Şener şimdi vatansız, Turk vatandaşlıgından çıkanldı. tsviçre hiikiimeti de terörist oldugu için vatandaşlığa kabul etmiyor. Ama Türkiye'ye de gondermiyor, sizce Şener'in bu durumu ne olacak?" dedim. Avukat Hans Muller ise "Biz şimdi yabancılar polisine Şener'in iltkasının kabul edilmesi için tekrar itirazda bulunacagız. Buna hakkımız var. Ama itirazımız kabul edilmedigi takdirde, Şener'in burada kalabilmesi için alternatif yollar arayacağız" dedi. Şener'e soruyorum: "Bu konuda sen ne düşünüyorsun?" "Burada kalmak, burada yaşamak istiyorum, zaten Tiirkiye'ye donebilmem mumkün degil" şeklinde yanıt veriyor. Zaman ilerledikçe avukat ve Şener'in bu konu hakkında daha fazla konuşmak istemedikleri ortaya çıkınca, sohbetimiz sıradan konuşmalarla devam ediyor. Şener yine konuyu Osmanlılar'a getirerek, "Hanlar hamamlar yaptırdı. Hz. Muhammed'in buyrugu ile Fatih tstanbul'u fethederek, Ayasofya'yı cami haline getirdi. Ama ne yazık ki Atatürk Ayasofya'yı miize yaptı" dedi. Daha sonra Şener'in İstanbul'da oğrencilik yıllannda binlerce kişiyle biriikte yaptığı gösterilerin Ayasofya Müzesi'nin tekrar cami haline getirilmesine kafi gelmediğı belirtiliyor. Şener'le Avmpa'daki Turk mafyasından San Avni, Abuzer Ugurlu ve F.min Görpe'yi tanıyıp tanımadığını sorunca, yine sinirli olarak "tsimlerini duydum" dedikten sonra, Bekir Çelenk için "Gazetelerin kurbanı oldu, geriye milyonlar mı bıraktı"dedi. Şener daha sonra hiçbir gazeteci ile göruşmediğini ve görüşmek istemediğini de söyledi. Hatta bir Amerıkan gazetecisinin beraatından sonra görüşmek için 15 bin Îsviçre Frangı teklif ettiğini, ama kabul etmediğini söyledi. Sabah saatın uçünu vurduğunda, herkes yorgun ve uykusuzdu, teşekkür edip iyi geceler dileyerek çıktık. 'AŞAM GünUrini Timann içinde irk TIR'alar, araçlannı evleri gibi de "lar.