Katalog

ŞAYILI GÜNLER Muzaffer Buyrukçu 950 lira (KDV içinde) Çağdaf Yaymlan, Turkocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu/htanbul Cu m h u riyel 63. Yıl; Sayı: 22343 Kurucusu: Yunus Nadi ON ÎKİ'DEN ON İKİ'YE TÜRKİYE Ali Sirmen 2. bası, 1100 lira (KDV içinde), Çagdaş Yaymlan, Turkocağı Cad. 39/14 Cağaloğlu Istanbul 120 TL. IKDV dah,ı, 8 Kasım 1986 Cumartpsi Mladenov ile görüşen Halefoğlu: Diyalog belki sürecek değisrirııırv ©r Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı nedeniyle Vıyana'da bulunan Türk ve Bulgar Dışişleri Bakanlan, Bulgaristan 'daki Türk azınlığm durumunu görüşmek uzere dün bir araya geldiler. 2.5 saat süren görüşme sonrasında bir açıklama yapan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Bulgarlann tutumunda bir değişiklik olmadığını belirtti. Bulgaristan Dışişleri Bakanı birinci yardımcısı Gonev de düzenlediği basın toplantısında Türkiye'yi suçlayarak Pan Türkizmin resmi ideoloji haline geldiğini. okullarda dünyada 100 milyonun üstünde Türk olduğunun öğretildiğini söyledi. MEHMET İNHAN VtYANA Viyana'da uzun süredir merakla beklenen görüşme nihayet yapıldı ve Bulgar Dışişleri Bakanı Peter Mladenov dün Türk Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile masaya oturdu. Görüşme beklenenden daha 1 uzun sürdü ve taraflar Viyana da AGtK Konferansı'nın yapılmakta olduğu Hofburg sarayında 2.5 saate yakuı görüştüler. Vahit Halefoğlu, göruşmeden sonra Bulgarlann tutumunda bir değişme olmadığını, ancak onlardan gelen talep üzerıne görüşmelere devam edileceğini bildirdi. Yeni bir görüşme için kesin tarih saptanmadı. Dün sabah Türkiye saatiyle 09.30*da toplantı odasına gelen Halefoğlu ve Mladenov bir kez el sıkıştılar ancak yüzlerin gülümsemediği dikkati çekiyordu. Taraflar uzmanlarla toplanlı odasına girdikten sonra uzun bir bekleyiş başladı. Bir saat yirmi dakika sonra toplantı odasından uzmanlarıyla çıkan Bulgar Bakan Mladenov'un etrafını toplantının sona erdiğini zanneden gazeteciler sardı. Ancak Bulgar yetkililer.bunun 5 dakikalık bir kahve molası olduğunu açıkladı Sofya tııtuıııuııu lar. Toplantı odasından çıkarak molayı bir kahveyle değerlendiren Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Yalım Eralp yorum yapmak istemedi. Yalnızca toplantıyla ilgili bir benzetme yapmakla yetindi. Eralp kısaca "Reykjavik" diyerek görüşmeyi Reykjavik zirvesine benzetti. Bu benzetme, kendisinden çok şey beklenen ancak altından bir şey çıkmayan bir görüşme olarak mı anlaşılmalıydı, yoksa bir sonuç yokmuş gibi görünse de önemli bir dönüm noktası anla1 mına mı geliyordu? Yalım Eralp in bildirdiğine göre kısa bir molayı Bulgar bakan istemişti. Görüşmeye devam etmeden önce uzmanlarıyla ozel olarak görüşmek gereksinimi duymuştu. Bulgar Dışişleri Bakanı ve uzmanlarının kısa bir süre sonra toplantı odasına dönmesiyle toplantı devam etti. Dakjkalar geçtikçe kafalarda sorular belirmeye başladı. Saat 10.30'da Bulgar bakanın AGİK oturum başkanı olarak bugünkü oturumu açması bekleniyordu. Saat 10.30'a yaklaştığında toplantı odasından yine bir haber alınamadı. Diğer bir zaman sının ise, Vahit Halefoğlu'nun uçağının 11.50'de hareket edeceğiydi. Bulgar bakanın oturum başkanlığı, yardımcısına devredildi ve toplantı devam ederek beklenenden uzun bir süre sonra saat lO.SO'de bitti. Odadan ilk çıkan Halefoğlu uzun bir görüsme vaDtıklarını, iki tarafın da bilinen görüşleri ifade ettiklerini bildirdi. Halefoğlu: Tabii bir göriişmede herfaangi bir sonuca varmak miim(Arkası Sa. 13, Sü. 2'de) 'Çevik Kuvvefln GölgesiiMİe TürtdyC UFUK60LDEMİR ı Ferle: Türkiyfyi güçlendiriyoruz, çünkü... Zsvren, Doğu Anadolu'daki yeni üsler için, "Muş ovasını hatırladım, havaalarunı oraya yaptık" dedi. Çok daha önce ortaya atılan Wholestter doktrini ne diyordu? Ködez bölgesindeki bir çatışma halinde, ABD'nin Türkiye'ye yüklemek istediği askeri misyon nedir? Ortadoğu'daki bazı Arap ülkelerinin subaylannın Türkiye'de eğitilmesi ve bu ülkelere uzman Türk subaylannın gönderilmesi nasıl gerçekleşti? ABD istihbarat servisi, bir türlü elde edemediği İran hakkındaki askeri bilgileri, Ankara'da nasıl elde etti? ABD yönetimi, Evren başkanlığındaki MGK'yi niçin Demirel ve Ecevit yönetimlerine tercih ediyordu? HakemUği gerekirse yapaeağun CUMHURBAŞKANLIĞrMN AÇ3KLAMASINDAN Cumh%başkanı Evren: Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasi yasaklar konusu TBMM'de kilitlenir ve kendilerinin anlaşmazhklara çözüm konusunda devreye girmesine gerek duyulursa, o zaman hakemlik görevini üstlenebileceklerini söylemişlerdir. Ancak, Sayın Cindoruk'un basın tarafından yöneltilen bir soru üzerine belirttiği gibi, siyasi yasaklar konusunda ANAP direnirse hakemlik yapabileceği vaadinde bulunmamışlardır. Sayın Cindoruk'un bu cevabının yanlış bir izlenimden kaynaklanabileceği düşünülmektedir. ANKARA, (Cumburiyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ile göruşmesinde siyasal yasaklar konusunda "ANAP'ın direnmesi halinde hakemlik yapabileceği" biçiminde bir ifade kullanmadığı, bunun yanhş bir izlenimden kaynaklanabileceğinin düşünulduğü bildirildi. Cumhurbaşkanlığı Basın Muşaviri Ali Baransel dün yaptığı açıklamada, "Sayın Curahurbaşkanıınız, siyasal yasaklar konusu TBMM'de kilitlenir ve kendilerinin anlaşmazhklara çozutn konusunda devreye girmesine gerek duyulursa, o zaman hakemlik görevini üstlenebileceklerini söylemişlerdir" dedi. Cumhurbaşkanhğı Basın Muşaviri Ali Baransel, konuya ilişkin yaptığı açıklamada şöyle dedi: "Sayın Cumhurbaşkanımızın 5 Kasım 1986 gunii TBMM'de gnıbu bulunan siyasi parti sayın gene) başkanlanyla ayn ayn yaptığı goruşmekrde, basında ve TRT'de yer aldığı gibi çeşitli konulann yanı sıra, 12 Eylül öncesi siyasi partilerin sayın genel başkanlanyla baa >onetici kadrolannın affı uzerinde de durulmuştur. Sayın Cumhurbaşkanımız, daha önce de kamuoyuna yansıdığı gibi, 12 E)lül oncesi siyasi partilerin sayın genel başkanlanjla bazı yönetid kadrolannın affına karşı olmadığını belirtraişler ve konunun TBMM'nin görev ve yetki alanına girdiğini ifade etmişlerdir. Konu TBMM'den geçip önkrine geldi(Arkası Sa. 13, Sü. 7'de) ÖZAL, 175. MADDE KONUSUNDA ISRARLI HALEFOĞLUMLADENOV YAN YANA Dün sabah Türkiye saatiyle 09.30'da toplantı odasına gelen Halefoğlu ve Mladenov bir kez el süaştüar ancak yüzlerin gülümsemediği dikkati çekiyordu. Taraflar uzmanlarla toplantı odasma girdikten sonra uzun bir bekleyiş başladı. Yann Cumhuriyet'te 13. Sayfada Partiyî tartişmayalım CÜMEYT ARCAYUREK yaziyof SHP Genel SekreteriFikri Sağlar, parti içi çekişmeleh değerlendirdi: Carrington'dan öneri Küçük, Büyük Derken ANKARA Çahsmalan iki giin surecek olan SHP Küçük Kurultayı bu sabah toplamyor. Bu kurultayın "Türk solu için çıkış yoüart" arayacak yerde, "kişilerin partide etken görevlere hangi yoldan geleceklerine yönelen çabalann" ağır basacağı bir kurultay olacağı anlaşılıyor. Bugün Genel Başkan Erdallnörui konuşacak, genel siyasal durumla SHP'nin içinde bulunduğu ortamı değerlendirecek. Ardmdan il başkanlarına genel siyasal durumu değerlendirmeleri için söz verilecek. îkinci giin ise, program ve tüzük (Arkası Sa. 13, Sü. l'de) Genel Başkanlık makamı yenilenmeli ve olağanüstü kurultay toplanmalı tartışmalan gereksiz ve zamansız. Durmadan isim değiştirmek, partinin yapısımn sağlamlaşmasını engellemektedir. Kişilerin düşünceleri beklentileri ile sınırlı olmamalıdır. Güçlü genel sekreterlik lafı bana yanlış gibi geliyor. önemli olan güçlü genel sekreterlik değil, partinin yürütme ve karar organlarının güçlendirilmesi. Genel başkan yardımcılarının statü ve görevleri tam çizilmediğinden askıda kalmış gibi görünüyorlar. HAKKI ERDEM ANKARA SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar, bugün başlayan küçük kurultay öncesinde parti içindeki son gelişmeler konusunda düşüncelerini Cumhuriyet'e anlattı. Sağlar, parti içinde görülen sorunlann partileşme surecinden kaynaklandığını bildirdi ve güçlü genel sekreter ya da genel başkan yerine, partinin yürutme ve karar organlarının guçlendirilmesini savundu. Şu andaki tüzükte görev ve yetkilerin tam olarak çizilmemesi nedeniyle, genel başkan yardımcılıklarının askıda kalmış gibi göründuğünü ve bir karışıkhğın ortaya çıktığını belirten Sağlar, "Genel başkanlık makamı yenilenmeli" ve "olağanüstü kurultay" onerileri için "Bunlar zamansız ve gereği olmayan tarlışmalar. Durmadan isim değiştirmek, partinin yapısımn sağlamlaşmasını engelleyecektir, engellemektedir. Kişilerin düşunceleri beklentileri ile sınırlı SHP: Dalgalanmadan Durulmayacak... B i r siyasal parti için en güzel programlar yazılabilir, tüzükler hazırlanabilir, organizasyon şemaları çizilebilir; ancak insan unsuru eğer eksikse, bunların tümü kâğıt üstünde kalmaya mahkumdur. Bu durumun tam tersi de geçerlidir. Adam vardır, ama program, tüzük ve organizasyon yetersizlikleri partinin başarısını engeller. Şu da akla gelebilir: Her ikisinin de bulunduğu varsayılabilir. fakat partideki lidetiik boşluğu helva yapılmasını önlüyor olabilir. LJder vardır da çevre iyi değildir; çevre kötü olmayabilir, ancak lider bekleneni vermıyordur. İsterseniz son bir şık daha: Her şey vardır, ama ic ve dış konjonktür öylesine elverişsizdir ki, herkes ağzıyla kuş tutsa başan çizgisinı yakalamak mümkün olamayabilir. Acaba bütün bu şıklardan hangisi SHP'nın (Arkası Sa. 13, Sü. 3'te) HASAN CEMAL BRÜKSEL/ATİNA/ANKARA, (Cumhuriyet) NATO Genel Sekreteri Lord Carrington, Bruksel'de Yunan gazetecilerle yaptığı söyleşide TürkYunan anlaşmazlığı ve Limni konularına deginirken NATO'nun tarafsızlı67 SAAT AÇLIK GREVt tstanbuVda çesitti faküUe ve yüksekokuUarda okuyan 15 öğrenci YÖK Yasası'nın 44. maddesinin değiştbibnesi için, Istanbul vetımir'den Ankara'yayürüyen öğrencilerides ğını vurguladı. Carrington, Limtekkmek amacıyla dün saat 18.00'de açhk grevine basUublar. Açak grevipaiartesi 08.00'de sona erecek. ni Adası'yla ilgili anlaşmazlığın çözümü için ilk kez uluslararası mahkemeye başvurma önerisinde bulundu. NATO'nun YVuliam Rogers'tan sonra iki numaralı komutanı general Bergers da 1982'den beri geliştirilen "adldestek" planına değinerek adını (Arkası Sa. 13, Sü. Vde) anmadan Limni konusunda bu plan çerçevesi içinde bir gelişme İstanbul'da bir grup öğrenci, YÖK yacağını, ancak haklarında soSHP'DE KÜÇÜK (Arkası Sa. 15, Sü. 5'te) ruşturma olanların salıverilmeuygulamalarını protesto etmek ve yasanm 44. KURÜLTA Y YOĞÜN maddesinin değiştirilmesini sağlamak amacıyla yeceğini bildirdiler. Öğrenciler, KULİSLE BAŞLIYOR gözaltındakilerin sayısının emniaçhk grevine başladı. yet yetkililerinin verdiklerinden 13. Sayfada daha fazla olduğunu öne sürerAnkara'da ise, öğrenci dernekleri temsilcileri, lerken gözaltındaki öğrencilere gözaltına alınan arkadaşları serbest bırakılana "kötu muamele yapüdığım" da dek açhk grevi yapacaklannı açıkladılar. iddia ettiler. YÖK Başkan Vekili Prof. KeANKARA / tSTANBUL, ği öğrenildi. mal Karhan ise, "öğrencilerin (Cumhuriyet) tstanbul ve tzAnkaralı öğrenci dernekleri yüriivüşkrinin iki ayn konumda mir'den yola çıkarak YÖK uygu temsilcileri, gözaltındaki arkadeğerlendirilebüeceğini, bunlann ANKARA (a.a.) lstanbul lamalarım protesto eden öğren daşları serbest bırakılana dek açpolitik ve asayiş yönleri Anakent Belediye Başkanı Bedcilerin dün TBMM'ye dilekçe hk grevi yapacaklannı duyururolduğunu" söyledi. Prof. Kar rettin Dalan, "tstanbul'da 4.700 sunmalarının ve bu arada çok ken, gözaltındaki öğrencilerin han, "bu tür tartışmalara girme tarihi eseri yıkacağım" şeklinde sayıda öğrencinin tutuklanması hakkında mahkemelerde soruşyeceğini de" vurgularken, "Ben bir konuşması olmadığını nın ardından, Istanbul ve Ankaturma olduğu ya da üstlerinden öğrencileri yüriiyüşe geçiren ne bildirdi. ra'da bir grup öğrenci, açhk grekimh'k çıkmadığ] iddiaJarının da denlerin arasında eğitımle ilişkili SEUL ördek armağan ediİstanbul'dan a.a. Genel Müvine başladı. Öğrenciler, gözal"gercekle bagdaşmadıgını" be sorunlar varsa, bu konuda göliyor Güney Kore'de yeni evledürluğu'nu arayarak, Kocaeli tına alınmalan bir "sindirme lirttiler. riişlerimi behrtirim" diye konuş Muhendislik Fakühesi'nde verdinen çiftlere. İki tane. Genellikle hareketi" olarak nitelediler. Bu Ankara Emniyet Müdürlüğü tu. Prof. Karhan, Yükseköğretahta oymadan yapılan bir avuç arada YÖK'ün, üniversite öğreği konferansla ilgili ve a.a. mahyetkilileri, gözaltındaki öğrenci tim Yasası'nın öğrencilerin istebüyüklüğündeki ördeklerden bi tim üyelerinden, "öğrencilere reçli haber için bir açıklama yasayısını halen 56 olduğunu, diği biçimde değiştirihnesi hahnrinin ağzı kapalı. Sadece kapalı pan Bedrettin Dalan şöyle dedi: sempatik davramlmasını" istedi bunlann yargı önüne çıkanhna de yükseköğretimdeki verimhlideğil, üstelik bağlı. "Kadontem"Konuşmamda tstanbul'un ğin düşeceğini, 6 yılhk sınırsız sil ediyor" ağzı kapalı ördek. tarihi niteliğini vurguladım, ulushakkın geçtiğimiz yıllarda delararası bir tarih kenti olduğunu Güney Kore'de kadının evdenendiğini ve eğitnn veriminin ki asıl işlevi' 'kocasma tablyet''. yüzde 20'lerde kaldığını savun söyledim. Bu arada genel olarak Evlilik içinde kadın, sesini kolay du. Prof. Karhan, "Geçtiğimiz (Arkası Sa. 1J, Sü. 7'de) çıkaramıyor. Zaten ağzı kapalı öğretim yılında 13 bin 666 öğördek de, sesini çıkarmamasım renci, okuldan uzaklaşünlmışür. anlatmak üzere kadına armağan 150 bin öğrenci i$e alınmıştır. edUiyor. Bu, verimin yüzde 85 olduğunu ortaya koyar. kaldı ki bizim 6 Buna karşılık, çalışma yaşayıllık sınırsız hak icin iiniversitemında kadın bir erkek kadar akSEKA ürünlerine yüzde "Saym" ve "saygılar" sözcüklerini siyasal sözlüklere yerlerdeki yerlerimiz bile yeterli (Arkası Sa. 15, Sü. 5'te) 4.8 ile 25 oranında değişen lestiren Sayın Ecevit'tir. Ecevrt'in genel başkanltğında kırk değil" diye konuştu. yıllık arkadaşlar bile birbirlerine "saym" diye seslenmeye zam yapıldı. Gazete kâğıdı AÖCA'NIN SUÇ ORTAĞI Ankara Emniyet Müdürlüğü başlamışlardı. Sayın aşağı, sayın yukarı. ve üçüncü hamur kâğıdın gözaltında olan öğrenci sayısını ŞENER: BENÎ MÜMCU O günlerde Ecevrt'in dil alışkanlıgı ile "Adapazan canavan" fiyatı artmadı. 56 olarak açıklarken öğrenciler, YAKTI ADEM SAĞUM'ııt için "Saym Adapazan canavan" dediği soytenirdi. Artık Ecebu sayının daha fazla olduğunu haberi 8.9. Sayfalania (Arkosı Sa. 15, Sü. 7'de) 13. Sayfada (Arkası Sa. 15, Sü. l'de) olmamalıdır" dedi. Geliştirilip somutlaştırılacak programın daha solda ohnasının doğal olacağını belirten Sağlar, parti içi disiplini mutlaka kuracaklannı anlattı. Sağlar, kimseye "Sen dur, sen git" diyemeyeceklerini ancak, dar kadroculuğa gidenlerin kadrolarım dağıtmak için ellerinden geleni yapacaklarını da açıkladı. SHP Genel Sekreteri Fikri Sağlar "a yonelttiğimiz sorular ve yanıtlan şöyle: " SHP içinde yoğun gettşmeler oluyor. Partide bir bunalımdan söz ediliyor. Siz, genel sekreter olarak gelişmeleri nasıl degerlendiri>orsunuz? SAĞLAR SHP'de 'Bunalım v»r' gibi gösterilmek istenen olguyu kabul etmiyorum. SHP' de, dışa, egemen güçlere bağımlı olarak oluşturulmak istenen bir iç dalgalanma var. Bir bunalım gönintüsü yaratıbnak isteniyor. Bunlar yapay olaylardır. Bu Limniiçin uluslararası mahkemeye gidilsin NATO Genel Sekreteri Lord Carrington, Yunanlı gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Türkiye ve Yunanistan'ın Limni sorununu çözmek için uluslararası bir mahkemeye gitmesini önerdi. YÖK'ten öğretim üyelerine: Öğrencilere sempatik davTanın Üniversitede açhk grevi SEÜIMen YALÇIN DOĞAM TürkiyeCKore farkı Dalan: Yıkılacak binalar tarihi değil UĞUB MLMCU GOZLEM Saygılar Kuğida zam