18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
LFR CUMHURİYET/7 MHPdavasına denge olsun diye Ceviz fonu yargdandık YALÇM PEKŞEN Adaiet Bakanı Oltan ' Sunguriu, flkir suçunun tanunom yapuamayaeagvu beUrterek "Şu anda bu tür suçlam cezalannda değiftkUk dufunmuyoruz, Af diye bir jey bUmiyorum" dedL Oçüncü UbualAdU Jip Günleri'ne katümak üzere lstanbuDı gelen Adaiet Bakanı Mahmut Oitan Sunguriu, öğkden sonra Istanbul Adüyeshü ziyaret ettL tstanbul Saveuı Necdet Mengüç'ün odtamda ügMerie görüfüp tstanbul Adliyesi hakkmda bügi akm Sunguriu, bu arada gaurttcüerin sorularmı yemüadu Bakan Sunguriu gatetecOerin af konusunda hukumetçe bir çahpna otup oirtuubğı sorusuna, "Afdtye bir şey bibniyorum" yanıtmt verdL Basm suçkmna, hapis cezaa dtşmda bir eeza gettrümesi konusmda düjündükierinl bearten Sunguriu, flkir suçlan içtn "Ftkir suçu nedtr?Bunun tanmunt yapamaya. $u anda bu tür suçiarm cezalannda değişikUk düfünmüyoruz" fektindt konuştu. Kapatılan TÎKP Genel Başkanı Perinçek: DUYDUK/GÖRDİK Yalova Kartal, Yalova Kabataş vapurlarıyla ya da Kartal'dan İstanbul'a gidip gelmekte olan otobüslerle yolculuk yapanlar şöyle bir olayı mutlaka yaşamışiardır: Ansızın ortaya oldukça yaşlı, iri yarı bir adam çıkar, "Hanımlar beyler, bir dakika beni dinler misiniz" diyerek herkesin dikkatini çeker... gidişlerinde bile fırsatı kaçır önümüzdeki yıldan itibaren en maz. Vapurda, otobüste, bek iyi tohumluk cevizi getirenler leme salonlarında kısacası arasında payiaştırılacak. Böynerede kendisini dinlemekten lece Madaralı, en iyi tohumluk başka bir çaresi olmayan ka cevizlerin nerede yetıştiğini labalık bulursa orada konuyu saptayarak ceviz neslini gelişaçar, bir daha da kapamak bil tirmeye yardımcı olacak... Fikret Madaralı'nın ceviz komez... Oysa Madaralı'nın asıl ama nusundaki tutkusuna bu köşecı sanıyorum, "Üzüm yemek nin okurlan yabancı değiller. değil, bağcıyı dövmektir." Yüz Kendisiyle bir konuşma yaptıyıllardan beri bomboş bırakı ğım Madaralı'nın başka bir uğlan topraklara yönelik üretim raşı da halk arasında yaygın seferberliğini başlatmak için olan "ceviz diken ölür" sözüele aldığı bir simgedir sade nün yanlışlığını ölmeden önce ce. . Salt okul çocuklarının ev kanıtlamak... Hatta şimdiden lerinden getirecekleri birerce kanıtlamış durumda. Çünkü vizle bile inanılmayacak bü 55 yıldan bu yana ceviz dikiyüklükte işler yapılabileceğini yor ve kendisine uzun ömür dikanıtlamak istemektedir. leriz, ölecek gibi de gö"Çünkü ceviz bakım istemez, rünmüyor... "Ceviz diken ölür" sözünü, toprağın birkaç santim altına (tam olarak 810 santim) gö "öldürmeye" çalışan Madaramülen her kabuklu ceviz, do lı, onun yerine şimdi "Ceviz diğal koşullar altında birkaç se ken 150 sene yaşar" sözünü ne sonra bir ağaç oiacaktır... yerteştirmeye çalışarak sunlan Bu ağaçlann meyvelerinden söylüyor: "Halk arasında yanlış yove gövdelerinden, yurtiçinde tüketilirse bir sürü insan doyu rumlanan 'ceviz diken ölür' sörulabilecek, yurtdışına satımın zünün gerçek anlamı şudur: dan ise milyarlarca dolar dö Cevizin ömrü uzundur, 150 yıl yaşar. Hiçbir insan 150 yıl yaviz sağlanabilecektir..." Bir gün Madaralı'ya bir yol şamadığı için, diktiği ceviz culuk sırasında rastlarsanız si ağacından önce ölecek demektir... Bunu belirtmek için ze şunları da anlatacaktır: "Benim gözümde kereste, söylenmiş bir söz, tam tersine meyve üreten her ağaç bir fab yorumlanarak kafaları karıştınrikadır. Bu fabrikaların en az yor. Ben de şunu söylüyorum; emekle, bakımla gelişeni ce ceviz diken 150 yıl yaşar. Çünvizdır... Bütün ağaçlann yaş kü diktiği ceviz kendisinden lanmışı kesilir, ocaklara odun olur. Yani yanar gideı... Bir tek ceviz kütüğü mobilyacılara malzeme olur. Bugün ceviz kütüğünün metrekübünü yarım milyon liradan aşağı alamaytz. Bu ülkede az parayla iş yapılabileceğini en iyi gösteren ağaç cevizdir." Madaralı, ceviz konusunda yıllarca konustuktan ve bir sürü iş yaptıktan sonra şimdi kafasını bu konuyla ilgili başka bir şeye takmış bulunuyor... Ne gariptir ki işin kaynağı, iş başındaki ANAP hükümeti... sonra da meyvelerini vermeyi ANAP hükümetin fon merakın sürdürecektir... dan yola çıkan Madaralı, oturSözlerimizi, Madaralı'nın duğu Yalova'da tantdık tanıma kendi üretimi olan iki slogandık herkesten 50 liradan aşa la bitirelim: ğı olmamak üzere topladığı " Ceviz, ekmeğe katık, ustaparalarla bir "ceviz fonu" kurya kütük, muş durumda... Bu paralar "Ceviz, torunlara çeyiz..." Sunguriu: Af diye bir şey bibniyorum Doğu Perinçek, parti yöneticilerinin mahkumiyetiyle sonuçlanan TİKP davasını "bir 12 Eylül davası" olarak niteledi ve "Davayı açan da 12 Eylül'dur" dedi. tsunbul Haber Servisi Kapatılan Türkiye tşci Köylü Partisi (TtKP) Genel Başkanı D«|u Perinçek, parti yöneticilerinin mahkumiyetiyle sonuçlanan TİKP davasını "bir olaganüstii dönem davası" şeklinde nitelendirerek, "Bu aynı zamanda bir 12 Eylül davasıdır ve davayı açao da 12 Eylül'dur" dedi. TİKP yöneticileri hakkındaki mahkumiyet kararlannın kesinleşmesinden sonra dün bir basın toplantısı düzenleyen TİKP Genel Başkanı Doğu Perinçek, MGK'nın 7 numaralı bildirisi üzerine siyasi partiler hakkında yürütülen soruşturmalar sonucu TİKP yöneticileri hakkında 8 Ekim 1980 günü takipsizlik kararı verildiğini, ancak bu kararın hiçe sayılarak 1 Kasım 1980 tarihinde yeniden soruşturma açıldığını kaydetti. Perinçek, özetle şöyle konuştu: "Bir takipsizlik karanndan sonra soruşturma açılması, kaçınümaz olarak baa tertipleri gerektirmiştir. O güne kadar yasalara uydugu devletin çeşitli organlannca kabul edilmiş partinin (TtKP) yöneticilerini tutuklatabilmek için 'silahlı çetelerle ortak eylem' gibi bir iddia ortaya atılmış ve soruşturma bu yöne sevkedilmişiir. Tertibin özeti şuydu: 'Silahlı eylemler yaptılar ve Sofya üzerinden Amerika'ya kaçtılar.' Tertibin amaçladıgı kanıtlar ise işkenceli bir soruşturma ne yaratılmak istenmiştir. Tertipleri, bir mektupla o zaman MGK Başkanı Sayın Evren'e de yazmış bnlıınııvonım. Davanın başlannda yetkili savcı dahi, TİKP davasını güniın koşullanyla açıklamıştır. Özetle bu davanın omurgasını, hukuka uymak degil, gunün koşullanna uymak oluşlurmuştur." Bu kararın onanmasıyla yargının bütunlüğü ve yasaların herkese eşit olarak uygulanması ilkesinin parçalandığını öne süren Perinçek, "Sag partilere (MNP, MSP, Huzur Partisi) anayasa güvencesi uygulanmış, sosyalist partiler için güvence hiçe sayılmıştır" dedi. Toplumun, sosyalist partilerin kurulmasını yasal kabul ettiğini ve sosyalist partiyi Türkiye'de gelenekleşen bir siyasal hayatın vazgeçilmez parçası olarak tartıştığını belirten Perinçek, "Bu durumda karar toplumun vicdanında yaşayan hukuka da aykındır. Yaşayan hukuk, tarih boyunca otoritenin topluma dayattıgı ve artık eskiyen hukuka galip gelmiştir" şeklinde konuştu. Bir gazetecinin "Sizin partiniz uzerinde hassasiyetle durulmasını neye baglıyorsunuz?" şeklindeki sorusuna da Perinçek şu yanıtı verdi: "Soruşturmanın açılması, tuluklamalar ve davanın ilanı dahil, yargılanmamızın bütün dönüm noktalan, MHP hakkındaki sonışturmanın geüşme aşamalanyla aynı gune denk gelmiştir. Dava, MHP davasını dengelemek amacıyla açılmıştır. O kadar ki, ne zaman onlardan bir tahliye verilse, bizde de aynı şekilde tahliye veriliyordu." SEKA'da yemek boykotu ÎsSendika Servisi Toplusözleşme görüşmelerinin olumsuz geçmesini protesto etmek üzere metal işçilerinden sonra dün de SEKA işçileri, hem de işverenlerle birlikte 50. yıldönümü töreni ncdeni ile yenecek yemeği boykot ettiler. OtomobUts üyesi işçilerin yemek boykotu nedeni ile gözaltına alınmış olan Otomobillş'li 26 sendikacıdan 2'si dün mahkemece yasadışı greve teşvik suçu ile tutuklandı. Diğerleri serbest bırakılırken 3 kişi için daha tutuksuz dava açıldı. Işçiler bu kez de yöneticilerin gözaitına alınmasını protesto için yemek boykotu yaptılar. Otomobillş Başkanı tlhan Dalkıüç "Türkiyede yemek ymenenİB de suç oldugn böykce ortaya çıktı. Demokrasi, demokrui diyenler buna ne diyecekler?" dedL Cumhuriyet tzmit muhabiri Ahmet Kurt'un verdiği bilgiye göre, SEKA'da gündüz vardiyasında çalışan binin üstünde işçi toplusözleşmelerinin imzaJanmasının uzamasını protesto için SEKA'nın 50. kuruluş yıldönümü nedeni ile işverenlerîe birlikte yenecek ortak yemeği boykot ettiler. SEKA'da 50. yıldönümü tören programından sonra yöneticiler, basın mensuplan ve Selüloztş yöneticilerinin katılacaklan bir yemek dflzenlenmişti. Ancak işçilerin yemekhaneye gelmemeleri üzerine SEKA Genel Müdürü Selahatân Yahnpala, Selülozlş Başkanı tsmail Onay dahil olmak üzere yönetici ve konuklar ile basm mensupları işçi yemekhanesi yerine, yemek yemek üzere sosyal tesislere göturuldüler. Yemekhane önünde toplanan işçiler yıllardır 4 kap yemeği bir arada görmediklerini söylediler. Toplusözleşmelerinin imzalanmamasını, uzamasını protesto için yemeği yemedikierini bildirdiler. Selüloztş Başkan Yardımcısı Tuncay Becedek yemekhane önünde toplanan işçiler arasında yaplığı açıklamada, işçileri yemek boykotuna zorlamadıklannı, kendilerinin yemek yememekte ısrarlı olduklanm söyledi. Bu arada Otomobillş Sendikası'na baglı işyerlerinde yine toplusözleşmenin imzalanmamasına bir tepki olarak yapılan yemek boykotu ile ilişkili iki gündür gözaltında bulunan 26 kişiden oluşan Gebze ve Izmit şube yönetim kurulu üyeleri ile işyeri temsilcilerinden ikisi, Sendikalar Yasası'nın 72. maddesine göre yasadışı greve teşvik suçundan tutuklandı. Mahkemeye sevk edilen tzmit Şube Başkanı Mehmet Ali Erdoğan ile sekreteri Necati Şahin tutuklanırken, Gebze Şube Başkanı Ziya Yılmaz ve işyeri temsilcileri Ahmet Tekbaş ve Ali Yavuz hakkında tutuksuz olarak aynı suçtan dava açıldı. Diğer gözaitına alınanlar serbest bırakıldı. Otomobillş Başkanı tlhan Dalkılıç, 23 yıllık sendikal yaşamında Uk kez işçilerin yemek yememelerinin suç haline sokulmasına tanık olduğunu söyledi. Olaylann Türkiye'de demokrasinin, sendikal hakların çiğnendiğini ve özelde de sendikalannın nasıl baskı altında tutulmak istendiğini sergilediğini, işverenlerin talimatı ile hareket edildiğinin bir kez daha ortaya çıktığını, asla yasal suç kapsamına sokulamayacak bir işçi tepkisinin suç gösterilmeye çahşılarak işçiler ve sendikanın cezalandırılmak istendiğini söyledi. Kamu işvemni sendikaları lİSK'e hatdıyor ANKARA, (Cumhuriyet Bürosm) Kamu kesimindeki işveren sendikaları, özel sektördeki işveren sendikaları konfederasyonu TlSK'e katılıyor. Kamu Işverenleri Sendikası Kamulş ve Türk Ağır ve Hizmet Sektörü Kamu Işverenleri Sendikası TÜHlS'in TlSK'e üyelikleri onandı. KamuSen de üyelik için TtSK'e başvuruda bulundu. Kamulş ve TÜHtS'in önceki gün bir gazetede yayımlanan ilanlannda, iki kuruluşun da TÎSK'e üye olarak katıldıklan belirtilerek, durumun 2821 sayıh yasanın 8 ve 26 maddeleri uyannca kamuoyuna duyurulduğu bildirildi. TİSK Genel Sekreteri Kubilay Atasever, konu ile ilgili olarak, konfederasyona üyelik konusunda herhangi bir koşulun aranmadığmı, üyeligin "ihtiyati" olduğunu belinerek "tki kuruluş da eylül ayı icerisinde konfederasyonamuza üyelik için başvuruda buluadular. Ekim ayı icerisinde yapılan yöneüm kunılu toplantısında da iki kuruluşun üyelikleri onandı" dedi. Atasayar, aynca KamuSen'in de üyelik için başvuruda bulunduğunu ve önümüzdeki ay icerisinde yapılacak olan yönetim kunılu toplantısında, bu başvurunun da ele alınacağını söyledi. Atasayar, işverenlerin kamu sektörü işverenleri ve özel sektör işverenleri biçiminde ayrılamayacağını da vurgulayarak "Sendikal hayatın geregi olarak işverenler de bir arada bulunmalıdırlar. Işverenlerin de güçlü olmalan için bir arada bulunmalan gerekmektedir" biçiminde konuştu. Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz da bu konuda birtakım haberler duyduklarını beürterek, "tzmir'den bizlere bu konuda haberler ulaşn. Şu durumda şunu söyleyebilirim ki, en azından Konuya ılışkin görüşüne başyaşantısında bir defa bile fabri vurduğumuz MESS Genel Sekka kapısından içeri girmemiş in reteri flhan Lok ise olaylann tasanlardan kurtulmuş bulunumamen kendileri dışında geliştiyoruz" diye konuştu. ğını bildirdi. Kapıkule davasında savcı hapis istedi EDİRNE, (Cumhuriyel) Kapıkule olaylart nedeniyle Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada esas hakkında göruşunü bildiren savcı, gümrük ve muhafaza görevlileri olan 27 kişi hakkında yine 4 yıl ile 12 yıl arasında değişen ağır hapis cezası istedi. Kapıkule olaylan nedeniyle açılan dava, 1986 yılı ocak ayında sonuçlanmıştı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi, beraat kararlannı onamıs, 26 mahkumiyet karanru da usul yönunden bozmuş ve sanıklann yargılanmasına yeniden başlanmıştı. Dünkü otunımda esas hakkında görüşünü bildiren Savcı lsmel Isık. ilk yargılamada belirttiği görüşunu (ekrarladı. Savcı Işık, sanıklann görevleri kötüye kullandıklannı, menfaat sagladıklarını ve zimmetlerine para geçirdiklerinı öne surerek haklarında TCY'nin 203, 240. maddeleri ile kaçakçılık yasasının 119. ve 36. maddeleri uyannca, 4 yıl 8 ay ile 12 yıl arasında ağır hapis cezası verilmesini istedi. Haklannda 12 yıl ağır hapis cezası istenen sanıkiar sunlar: Gümrük Muhafaza Bölge Amiri Mebmel Hanlı, Kısım Amiri Selani Maden, Kaçakçılık Şube Müdüru thsan Kılıc, Merkez Muduru A U D Kocabas, memurlar Tahir Aslan, Muharrem Kurtkal. Tutuksuz yargılanan sanıklarsa şunlar: Gümrük Başmuduru Zihni Teker, mudür yardımcılan Giirbuz Eker, Ali Ooal, Ferruh Baş, memurlar Turgut Özoktay, MusUfa Şahin, Nurellin Eskburt, Cengiz Erdogan, Sami Gezen, Hasan Karakaya, Hasan Şahbudak, Numan Baha Eskingil, Oklay Özcan, Mevlüt KapUn, Ali Yavaz, Mustafa Gıinso). Mustafa Yag, tsmail Ökçesiz, Üslün Dcligöz, Ata Mengi. Duruşma sanık avukatlarının savunmaları için 27 kasım tarihine erteledi. Işi bilmeyenler, "Yine ne satryor acaba?" diye düşünürken iri yarı adam, elini cebine atar, birkaç ceviz çıkarır ve merakla kendisini izleyenlere, "Bunları görüyor musunuz?" diye sorar... Cebinden çıkardıklan, hiçbir özellikleri olmayan bildiğimiz cevizlerdir. O yüzden en umursamazların bile merak duygulannı kabartan bir olay başlar... İstanbul'da çeşitli nedenlerle hafifçe "tozutmuş" kişilere sıkça rastlandığından dinleyicilerden bir kısmı, "Bir deli mi acaba?" diye de düşünebilirler... Fakat bu düşüncelerinde yanıldıklannı anlamakta gecikmezler. Birkaç cümle sonra anlaşılır ki iri yan, yaşlı adam Fikret Madaralı'dır. Köy Enstitüleri kurucularından, eskı edebiyat öğretmeni, yeni "ceviz âlimi" Fikret Madarah... Aynı zamanda "Madaralı Roman udülü"nün kurucusu... Rkret Madaralı, 75 yıllık ömrünün son 50 yılını hatta biraz fazlasını ceviz konusunda halkı eğitmekle geçirdi denebilir... Bu konuda bir küçük kitabı, yüzlerce makalesi ve resmi makamlara yollanmış binlerce dilekçesi vardır... Yalova'da oturduğu için İstanbul'a geliş ANKARA garip basın toplantısı YENİ Sovyet Lideri Gorbaçov'un çizmeye çalıştığı "şirin Sovyet" imajı Batı dünyasında dalga dalga yayılırken, komşusu Türkiye'deki sefaretine henüz ulaşamadı. Bilindiği gibi sefaretler, dış poiitika çizgilerini bulundukları ülkenin kamuoyuna duyurabilmek ya da bazı konulardaki sıkıntılarını aktarabilmek için basın toplantıları düzenlerler Söz konusu basın toplantılarına en geniş katılımı sağlamak için tüm sefaretler seferber olur. Gazetelerın telefonlan günler önceden çalmaya başlar, isme davetiyeler çıkarılır. Amaç aynıdır: Basın yayın organlarında olabildiğince geniş yer kaplamak. Belkı dıkkat ettiniz, geçenlerde bir gazete Sovyetler Birliği Büyükelçiliği'nde müsteşar tarafından düzenlenen ve çok önemli mesajlar verilen bir basın toplantısını atlatma habere dönüştürdü. Nasıl oldu derseniz... Sanırız basın toplantısına davet alan, sayılı gazetelerden biriydi de ondan. Ertesi gün basın toplantısı haberinin tek gazetede çıkması büyükelçilik yetkilılerini pek rahatsız da etmedı. Kendilerini arayan ve basın toplantısından neden haberdar edilmediklerini soran gazetecilerden özür dilemekle yetindiler. Elçilik yetkililerine göre olay, görevlendirilen bir elemanın bazı gazeteleri aramayı unutmasından kaynaklanıyordu Irak Kiütür ve Tbntfma Bakanhğı Uluslararası Poster Yanşması İran rejiminin Mecnun adasında uyguladgı cinayet yöntemleri ve Iraklı tutsakları katletmesiyie ilgili poster yanşması düzenlendi. Uluslararası poster yanşması Irak Kültür ve Tanrtma Bakanhğı tarafından açıldı. YARtŞMANIN KOŞULLARI 1) Posterin ebadı 70x100. Karton veya resim kâğıdı. 2) Posterde kullanılacak renkler ve malzeme tümüyle sanatçıya bırakılmıştır. 3) Uluslararası jüri tarafından seçilen posterler Bağdat ve birçok ülkenin başkentinde toplu halde sergilenecektir. 4) Oerece almış veya dereceye girememiş olsun, posterler iade edilmez. 5) Yanşmayı kazanacak ilk 10 sanatçıya 2500'er US Doları, mansiyon alacak 10 sanatçıya 1000'er US Doları ödül verilecektir. 6) Posterler aralık 1986 sonuna kadar Irak Kültür Merkezi, Cinnah Caddesi No: 89 Çankaya, Ankara adresine teslim edilmiş oiacaktır. Telefon: 38 87 18 Soğuk ve kar geldi SHP'nin duvarında bir bos cerceve ELEMANLARARANIYOR. »Çok iyi İngilizce bilen »Universite mezunu (terdhan İzmir Tekstil Fakültesi ya da benzeri bir yüksekokulda öğrenim görmüş)... • İngilizce bilen • En az lise mezunu... Erkek adayların askerliklerini yapmış olmaları gereklidir. İlgilenenlerin, özgeçmişlerini ve fotograflarını içeren başvuna mektuplarını, "İhracat" rumuzuyla PK54, 80622 Levent tstanbul adresine göndermeleri rica olunur. Haber Merkezi Balkanlar'dan gelen soğuk ve yağışlı hava kütlesi.dünden itibaren yurdun büçok kesiminde etkili olmaya başlarken, yüksek kesimlerde kar yağışı başladı. Meteoroloji yetkilileri, Ege kıyısı dışında bugün yurdun bütün bölgelerinde yağış beklendiğini, Trakya, Karadeniz ve Doğu Anadolu'nun yüksek yerlerinde kar yağışı görüleceğini belirttiler. Dün de Kırklareli'ye yılın ilk karı yağarken, sınıra yakın bazı köylerde kar kalınlığının 5 santimetreye ulastığı bildirildi. Köylüler, bu yörede 50 yıldan beri ilk kez bu kadar erken kar yağışıyla karşılaştıklarını söylediler. Ani gelen soğuklar karşısında tedbirsiz yakalanan halkın çaresiz kaldığı, yeterince kömür tahsisi yapılamayan bazı Doğu Anadolu bölgesi yerleşim birimlerinde yakacak fiyatlarının tırmanışa geçerek, kömürün tonunun 40 bin, odunun ise 50 bin liraya yükseldiği bildirildi. . SHP'nin genç Genel.Sekreteri Flkri Sağlar, partının bir duvarına bugüne kadar görev yapan tüm genel sekmterienn fotoğraflannı asbrdı. Genel sekreterlik katındaki dvvara konulan fotoğraflar arasında, bugüne dek HR SODEP ve SHf»de görev yapan 11 genel sekreter yer afıyor. HPnin ilk Genel Sekreteri Ümtt Teoman'ın fotoğrafı ile başlayan köşede sırasıyla Ahmet Dumkoğlu, Özer Gurbüz, Atila Sav, Hazır giyim alanında çalışan büyük bir ihracat kuruluşu için Aydın Güven Gürkan, Halll . İbrahlm Şahin, Hicri FÇek, Cahlt Angın, Mustaia Tlmlsl ve Banş Can' ın fotoğraflan yer alıyor. »f aynldığı ızlenimı Iveren bu çerçevenin ne anlama geldığını SHP yöneticileri muzıp bir gülüsle açıktıyortar: Fıkri Sağlar"m kendı fotoğrafım koydurmadığı köşede ilginç bir görünum dikkati çekıyor. Tüm eski genel sekretBfierin fotoğraflannm tam orta yerinde boş bir çerçeve duruyor İlk bahşta fotoğrafım henüz gstkmeyen bir eski genel sekreter için "O/ss/ blzlm utancımız. HPd« Yılmaz Hattürk de genel sekreterltk gönvl yapmiftı. Ama sonra partiden Isttta etti. Şimdi de DYPHe fevkle çalışıyor Onun için fotoğrafı yerine bos çerçekoyduk." 'Şiş burning, kebap burning' Turızm patlaması veya çatlaması... Adını ne koyarsanız koyun. Son yıllarda turizm, ticari hayatımızı gittikçe daha da yakından etkilemeye, tabii olumlu yönde etkilemeye başladı. Öyle ki artık müzık dünyamız bile yerli "muslki değerterimizi" yabancı dillere tercüme ederek, konuklarımıza sunma çabasına gınşiyorlar. Hoparlörlenni caddeye çevirerek yüzlerce wat güçtekı arabesk müzik nağmelerini bizlere zorla dinleten dükkânlann önünden geçerken, "Ay lav yu, ay lav yu, du yu lav mi, yes ay düüü" (Seni seviyorum, sen beni seviyor musun, ben seviyorum demek istiyor) sarkısını herhalde duymayanınız yoktur. İngilizce ve Türkçe kanşık "eserteri" sunan üç hanım kızımız da "Three Girls" adıyla bir grup oluşturarak bu furyaya katılmışlar. Yabancı konuklan, bizim o "•şslz" şarkılarımızdan mahrum bırakmayan bu grubun şarkılarından bazıları ve "tercümeleri" şöyle: Giilüm Benim: My rose Eller aldı: Somebody take it Gülümae biraz: Smile a little Şis yandı kebap yandı: Şış burning, kebap burning Muallim: Hey teacher Saçlan meçll yarlm: High lighted hair Mavl mayi: Blue blue Kız sen İstanbulun nereslndensin: Girl what part of Istanbul do you? Bir ilkbahar sabahı: One sprıng mornıng Oymalı yavrum oymalı: Dig it baby dig it TÜRKİYE VE ORTADOĞU AMME İDARESİ ENSTİTÜSÜ'NDEN DUYURU Enstitümüz mezunları hakkında yapılması düşünülen "Mezunlar Araştırması" ve düzenlenecek olan "Mezunlar Albümü" nedeniyle, 19651966 akademik yılından başlayarak bugüne kadar, önce Genel Öğretim ve Yetiştirme, daha sonra Kamu Yönetimi Uzmanhk Programı'ndan mezun olan öğrencilerimizin adreslerine gerek duyulmuştur. Bu nedenle, yukandaki dönemlere ait mezunlanmızın, mümkün olan en kısa sürede, kendileriyle ilişki kurabileceğimiz adreslerini, mektup, telgraf, telefon veya bizzat gelerek aşağıdaki adrese bildirmelerini rica eder, saygılar sunarız. Adres: Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Öğrenci Işleri Müdürlüğü, 1. Cadde, Yücetepe/ANKARA Tel: Santral: 29 99 20 (8 hat) den 66, 55, 38, 13 TÜRKTELEKOM ENDÜSTRİ A.Ş. DEN 4.TERTİPTAHVİLSAHİPLERİNE DUYURU 11 Kasım 1985'de ihraç ettiğimiz, 4. Tertip Tahvillerimizin 15.11.1986 vadeli 1 no'lu kupon faizleri 15.11.1986 tarihinden itibaren İktisat Bankası T.A.Ş. Menkul Değerler Merkezi ve tüm şubelerinden ödenecektir. Duyurulur. DEVREN SATILIK TUHAFİYE DÜKKANI Tel: 584 46 83 MERTER TÜRKTELEKOM A.Ş. TJUÎM Ordu ve Giresun'da halkın yakacak olarak kullandığı fındık kabuğu, karaborsaya düşerek cuvalı 700 liradan 2 bin liraya yükseldi. Ordu Giresun sınırında bulunan Karagöl yaylasına dün gece kar düşmesi sonucu, bölgede hava sıcaklıklan 10 derece birden duşüş gösterdi. Ani soğukla karşı karşıya kalan bölge halkı, odunun tonunu 50, kömürün tonunu ise 40 bin liradan temin etmeye başladı. Kömür işletmeleri tarafından tahsis edilen kömür sevkiyatının durdurulması nedeniyle Sıvas'ta son 10 günden beri kömür sıkıntısının baş gösterdiği bildirdi. Kömür tevzi yetkilileri, Şırnak kömürünün tozlu olması nedeniyle sevkiyann durdurulduğunu bildirdiler. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. HÜSEYİN ORFA Politikada üyelik, rozet ve oy KentKoop'a bağlı ODTÜ Yapı Kooperatrfi'nin Başkanı şehir mimarcısı Gaye Erer, sık sık şantiyede, ilerleyen kooperatif evlerini denetleme sırasında inşaatta çalışan işçinin söyledikJerini duyduktan sonra geçirdiği şaskınlığın ardından başına geleni şöyle anlattı: "Şantiyede çalışan bir işçimiz, ben tam oıadayken küçük bir kaza geçirdi. Bu Karadenizli işçimiz, inşaatta çahşırken gömleğinde sürekli DYP rozeti takar. Ve kendisini DYP'li olarak bilirim. Kaza geçirince hemen yardımına koştum. Kaza önemli bir şey değildi ama, kendisiyle şakalaşmak için, 'Bak yaralandın, DYP'nin sana bir yardımı olmuvor' diye takıldım. Acısını unutup gülmeye başladı, ardından şunları söyledi: Sen rozete bakma abla... Ben SHP'ye kayıtlıyım. Yakama DYP rozeti takanm. Oyumu ise ANAP'a atanm. Bizim orada hep böyledir. Eğer üç kardeş varsa, her biri bir partiye üye olur, ama gene kafamıza göre oyumuzu atarız"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle