17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI (Baştarafı 1. Sayfada) da yönetime karşı savaşan "Contralar" örgütüne göndenlmiş. Contralar'ın iideri yocT, diyor. "Bfeepara mara geUnedr Araya bizim "hayall ihracatçılar" mı girmiş, onlar mı parayı cepterine indirmiş, ne olmuş? Allah Allah, ne oluyor böyie? Kim yapıyor bunları? Zaten silahların Türkiye uzerinden gönderildiği şüphesi de var. Elin Amerikalısı bunu açık açık yazmış. Dışişleri de yalanlamış: Busüahfar Türkiye üzorinden gttmtş olab»k Nas* kontml edeceksiniz ne taştdıkJannı? Doğru; edilmez. Nasıl edeceksiniz ki? 12 EylO11960 öncesi Turkiye'ye bir tümeni rahat rahat donatacak silah sokulmuştu. Silah sokmak isteyen, bir ydunu bulur, sokar. Hem havadan geçip gttmiş silahlar, nasıl kontrol edeceksin? "Yahu" diyorum kendi kendime, "Koskoca TOridye, havadan gelen şutian seyreden miHİ futbol takımı kaledsi midir ki, uzerinden vızır vtzır silah taşıyan tuccarlann farkına varmaaınr' Elbette bir kuralı vardır bu işlerin... Bakarsınız, uçaklardan biri de PKK militanlanna silah taşryıvermiş; haydiii, çık işin içinden. Sonra da görürsünuz açıklamalan: Biz PakJstan'a sHah gönderiyorduk. Uçak mecburi Iniş yapmış, sHahlar bu yüzden PKK'ciierin ellerine geçmiş.. Daha sonra da silah satışından ekje edilen paranın bir isviçre bankası aracılığı ile "ASALA"ya ulaştığını da öğrenirsiniz. "Oknaz böyle şey" mi diyorsunuz. Demeyin sakın. Olur, olur, bal gibi olur. Hem SHah tuccan" Adnan Kaşıkçı niçin sık sık Türkiye1 ye gelip gidiyordu? Herhalde Boğaziçi'nde lüks yatlarda Yüksei Uzel'den "Acemaşir&n" ya da "Şetaraban makamında" şarkılar dinlemek için değildi bu ziyaretlerinin "sebebNkmeür Neydiya? işte oralannı pek kanştırmayın, hep çapanoğlu çıkar bu işlerin altından. "Papa suikastı"na doner sonra bu işler... örnegin Oral Çelik'in taştdığı pasaportlar, hangi devlet kurumundan damgalanıp kendisine ulaştırılmaktaydı? Ağca'nın Sofya'dan aradığı tetefon hangi devtet kurumunun numarasını taşıyordu? Sorular bir kez soruldu mu, artık sonu alınmaz. Sozgelişi, şu anda çok önemli bir davada yargılanan bir "köstebek? in eşi hangi duyarlı devlet kurumunda çalışmaktaydı? Ve ne zaman aynlmak zorunda bırakrtdı bu hanımefendi bu duyarlı devlet kurumundan? Ne diyorduk? Kanşık işler bunlar. Karışık, hem de çok kanşık Ne yapacaksmız bu konulan? Biliyorum, bilmez olur muyum hiç; çok sıktım sizleri ben bu konulan sık sık yazarak. En iyisi, bugün sevgili Başbakanımız özal ile "en güncei yazanmız" Mehmet Yazar'ın el ele tutuştuktan sonra Kocatepe Camii şerifinde cuma namazını eda etmek için yola koyulmaları konusunda kalem oynatmaktı. Nasıl başlamaltydım bu yazıya? El efefe/ ele, Fatoş ile el ele... Böyle konular varken sırası mı şimdi, yok Contralar, yok iran, yok Reagan, yok efendim "duyartı devlet kurumu", Oral Çelik, köstebek. vs.vs... Pazar kahvenizi nasıl içersiniz efendim? Sade mi, az şekerii mi? UĞUR MUMCU Düşünce sııçlan kalksın Aralannda yazarlar, sanatçılar, aydınlar, sendikacılar, eski politikacılar ve milletvekillerinin de bulunduğu 109 kişi tarafından imzalanan "açıklama"da, "yasalardaki bütün düşünce suçlarının TBMM tarafından kaldırılması" istendi. Istanbnl Haber Servisi Aralannda yazarlar, sanatçılar, aydınlar, sendikacılar ve milletvekillerinin de bulunduğu 109 kişi tarafından imzalanan "açıklamTda, "yasalardaki bötün düşünce aıçlannın TBMM tarafmdan ortadan kaldınlmasT istendi. Türkiye'de demokrasi ve ınsan hakları sorununun, ülkenin, ülke insanlannın ve demokratik dünya kamuoyunun gandeminde kalmaya devam ettiği ve düşünce özgürlüğünün bir kez daha kilit sorun durumunda olduğu belirtilen açıklamada şöyle denildi: "Başbakan vt Adalet Bakanı'nın Türkiye'de düşünce suçu yoktur, düşüncelerinden dolayı kimse hapis yatmamaktadır yolundaki demeçlerine karşın, yıDardır binlerce insan an* düşünceterinden dolayı görevden ahnmakia, keyfi güvenlik soruşturmplanyla işsiz bırakılmakta, gözalnna aunmakta, tutuklanmakta, mabkum edflmekte, vurttaşuk haklandan yoksun kılınmaktadır. Öyle ki, 1980'den bu yana gazeieci, yazar, çevirmen ve sanatçüanı verilen hapis cezalan topiamı >üzydlan bulmnştur. Bngün saf yaa işleri müdünı olarak 20 yurttaş cezaevlerinde uzun süreli hapis cezalan çekmektedir. Demokrasiye gecUdigi iddiasına karşın, hâlâ yurtdışıadaki yaynlanndan dolayı yurttaşuktan çıkartılanlar vardır, soo olarak da bir paneiin konuşmaalan tutnklanmıştır." Bütün bu kişilerin şiddet eyleminde bulunmaktan ya da suça ve şiddete teşvikten dolayı değil, sırf düşüncelerini yaymaktan ötürü baskıya uğradıklannın açık olduğu belirdınlmahdır." Açıklamayı imzalayan, aralannda yazarlar, sanatçılar, aydınlar, sendikacılar ve milletvekillerinin de bulunduğu 109 kişi şunlar: Adalet Ağaoglu, Asaf Savaş Akat, M.Adnan Akfırat. Akın Atanz, Kemal Abbas, Levent Akyüz, M.Kemal Ağaoglu, Erendiz Atasü. Lütfîye A>dın. Ayşe Akat, Rutkay Anz, Erdem tilen açıklamada daha sonra şöyle deAksoy. Türkân Akyol, Türker Alkan, nildi: Talip Apaydın, Haüt Barcın, Fatma"Başta TCK'nin 140, 141, 142, gnl Berktay, Muzaffer Boynıkçu, 159,163 ve 312. maddeierinia de gös Uğur Bilge, Yalçın Büyükdaglı, Zehterdigi gibi 'düşünce suçu'nun Türk ra Başar, Muzaffer Bal, Demirtaş hukukunun yerleşik bir kurumu ol Ceyhun, Gulçin Çayiıgil, Lgur Canduğunu üzöntüyle kabul etmek ge koçak, Anıl Çeçen, Murat Çetikkan, rekir. Asü vahimi, 1982 Anayasasıy Ipek Çalışlar. tlhan Çelik, Ahmet la getirilen sistemin yaratüğı yeni kıs Çahş, Ömer Can, Banş Caa, Tevfık kaclardır. Bagımsızhgını bu anaya Çavdar, Şevket Çizmeli, Haydar Desayla yitirmiş olan yargı, bu tür olaymir, Mehmet Emin Değer, tbrabim larda eiindeki yasalan uygulamaktan DemirH, Aydın Dogan, Erdal Demirbaşka bir şey yapmadığını ileri süre kan, Mert Egemen, MusUfa Ekmekrek sonunluluğunu j ı s u n a organı çi, Muzaffer tlhan Erdost. Bilgesu na atabilme dunımundadır. Anaya Erenus, Eşref Erdem, Neşc Erdilek, sanın getirdigi antidemokratik hü Zi>^ Nur Erün, Hızır Ekşi, M.Bedri knmler yüzünden de, bu nitelikteki Gultekin, Cevat Geray, Gencay Güryasaiann anayasaya aykınlıgmı ileri soy, Nflüfer Göle, Oznur Gundojdu, sürebilme olanagı kalmamış gibidir. Zeki Göker, Nevzat Hehacı. AN RıAnayasa eJeştirildiginde de, bu met za tkisivri, Hüseyin İmik. Nurkut nin 'millet tarahndan kabul edildiği' Inan, Nuri Karacan, Arslan Başer tezine sanhnmaktadır. Öte yandan Kafaoğlu. Turgut Kazan, İlban KıTBMM, var olan antidemokratik ya nt, Ayfer Kurtuluş, Yıldınm Koç, salan ayıklama niyetinde göriinme Ahmet Kahraman, Aydın Köymen, mektedir. Bu dunımun kefaretini Yalçın Kuçük, Yakup Kepenek, Birödeyen.ise yine Türkiye insanından gen Keleş, Mehmet Kılıçarslan, Aybaşkası degildir.' dil Kurtkaya, Şiikran Ketenci, Berna Açıklamada, çağdaşlaşmak ve de Moran, Erdal Öz, Kifayet Özaydın, mokratikleşmek iddiasındaki bir ül Mahmut Özdemir, M.Seyfi Oktay, keye yakışmayan bu ilkel tablonun Yılmaz Onay, Leyla Onat, Dogn Peortadan kalkması için talepler de şöy rincek, Muharrem Pire. Yüksel Polat, E. Gaiip Sandalcı, Halim Spatar, le sıralandı: Güner Samlı, Kutluay Sakar, Zeki "Düşünce suçundan dolayı açılan Sanhan, Dinçer Seyin, Gulnyr Savdavalarda tutulduluk karan verilmesi ran, tlhan Selçuk, Mustafa Sönmez, yolundaki hukuk dışı uygulamalara son verilmelidir. Tutuklama halleri ve Cemal Sureya. Semra Somersan, Osnedenleri anayasada ve yasalarda bd man Sahin, Latife Tekin. Bülent Tauör, Bhan Tekeh. Vedat Tnrkali, Mub edümiştir, bunlann düşünce suçu sanıklanna da uygulannıası sakat, rat Taşan, Bülent Tanık, Guler Tansonuçlan bakımından da onanlmaz yolaç, Mete Tuncay, Abmet Tdli. Mina Urgan, Hüdaverdi Yıldız , Özcan niteliktedir. Yalım, Murtaza Vural, Hasan Yalçın, "Yasalardaki bütün düşünce suçRagıp Zarakolu. lan TBMM larafından ortadan kal 109 imzalı açıklama KDV'ye (Baştarafı 1. Sayfada) ti&A sapUnak zor." KDV Vuası degişik'jğİDe son biçimi, önceki gun Başbakan Turg«t ö a d başkanlığında, Başbakanlık Konutu'nda yapılan bir toplantıda verildi. Lüks mal tammından vazgcçilmesi ile sağlık alanındaki indirimin yaratacağı gelır kaybının telafisi için genel KDV oranının 2 puan yükseltUmesindcn başka çare buhınamadı. Btzzat Basbakan Tnrgat Oari tarafından arttınlan genel KDV oranı ile yük lüks tüketim malı abcüan yerine geniş kitlelere yansıüldı. Yine aynı kararla kütlü pamuk, kabuklu tabii kuru fındık ve fije yflzde 1 oranında KDV uygulanacak. Fınansal kiralama işJemlerindeki KDV oranı da yüzde l'e düşü'üldü. Bakanlar Kurulu tarafından yüzde S KDV uygulanması kararlasunlan mal ve hizmeüerin listesi de şöyle: 1. Muzır Neşriyat Yasası'na aykın hareket ettiji tesph edflenler hariç olmak üzere gazete, dergi, kitap ve benzeri yayınlar. 2. tnsan ve hayvan saglığı için kullanılan flaçkr (aşı ve biyolojik senımlar dahil) kan teslimleri ile doktor, dt$ hekimi, veteriner hekim, sağlık memuru, ebe ve hemşire gibi kişiler veya bu kişilerin çalıştığı kunıluslar tarafından yapılan sağlık hizmetleri, rOntgen, tahlil ve benzeri mgiıHa ilgili hizmetler. 3. tnsan ve hayvan mgiıgim korumak amaayla üretilen tıbbi mustahzarlar ile ilaçlann Uretim girdileri. 4. Zirai mOcadele ilaçlan ve zirai mOcadde hizmetleri ile bunlara ait ilaç hammaddeleri. 5. Tarun traktörleri. Tanm kesimine traktorden bitki ve hayvan sağlığı hizmetlerine kadar genel bir KDV indirimi uygulanacagına işaret eden Maliye yetkilisi, 'Tanm kesimiae çok ÖBemli Mr dertek atfauMfa" diye konuştu. Aynı yetkili, "KDV oranun yiiıdc Wyt y*kserfJlmeal ne ek ne kadar getir (afla?" biçimindeki bir soruyu yanıtlarken, "Ariuda saftbk hizmetlerinddd iodirtmi tdafl edebihrtz n aınm. KDV hedefini rerlzc edneyl d i ı a n n i y o n u " dedi. MUSTAFA EKMEKÇt AJNKARA NOTLARI MülâyimÖkçün 30 KASIM 1986 ANKABA'dan YALÇIM (Baştarafı 1. Sayfada) başkanhğı'na verilirken var olan 134 imza, daha sona bazı milletvekillerinin imzalarım geri çekmeleriyle azaldı. Ama acaba hangisi geçerli?.. tlk anda 134 imza ile verildiğine göre, değişiklik önergesi yine de geçerli mi?.. Yoksa, daha sonra 132'ye inince, verilen önerge "artık geçerliliğini yitirdi" mi?.. Meclis Başkanının karara bağlayacağı ilk nokta bu olacak. Değişikliğin kendisi ve ardından doğacak tartışmalar bir yana, biz bir başka konu üzerinde durmak istiyoruz Anayasanm değiştirilmesi gibi, çok ciddi bir önergede imzası bulunan milletvekillerinden bazılan nasıl olur da, sonradan "imzalanm geri çekerler?" Iki gün içinde böyle bir değişikliğe imza atıp, iki gün sonra "düşüncesinden vazgeçmek " nasıl bir poiitik felsefeyle açıklanabilir?.. Bazı milletvekilleri düşüne düşüne imzaladıkları çok ciddi bir önergeden, nasıl olur da ertesi gün imzalarım çekerler?.. Burada çeşitli varsayımlar gelebilir akla. Teorik olarak akla gelen şu nedenler sıralanabilir: Imzasım geri çeken bir milletvekili, önergeyi imzaladığı anda, önerge hakkında belki deyeterli bilgiye sahip olmayabilir. Yani, imzalanan metin hangi amacı içeriyor, imzasım sonradan çeken milletvekili bunu başlangıçta bilmiyor. Olabilir mi böyle bir "bügisizlik?" tmzasını sonradan geri çeken milletvekili, böylesine önemli bir konuya imza alarken, "gerçekte neye imza aıtığınt" pek uzun boylu düşünmeye gerek görmemiş olabilir. Mümkün mü böyle bir olasılık?.. Düşünmeden "siyasal bir sorumluluk " üstlenmesi bir milletvekilinden beklenebilir mi? 20 uçak dohısıı silah (Baştarafı 1. Sayfada) tullah Humeyni'nin oğlu Ahmet de dahil olmak üzere tran'ın beş önde gelen yöneticisi, Robert McFarlane'in İran'a gelmesi için yapılan temasları Humeyni'ye bildirmediler. Rafsancani, ancak McFarlane Iran'a geldikten sonra, zdyareti Humeyni'ye haber verdi. Humeyni bunun üzerine, sadece alt düzeydeki yetkililerin, bir Tahran otelinde McFarlane ile görüşmelerine izin verdi. Bu arada, ABD Senatosu'nda İran'a silah satışı ve Nikaragua'da Contralar'a gizli yardım konularında soruşturnıa açıldı. The Times, ABD ile Iran arasmda görüşmelerin baslamasında Suudi Arabistan'ın anahtar rolü oynadığını da öne sürüyor. Gazeteye göre, bu olaylar üzerine, Humeyni'nin selefi Hocatülislam Hüseyin Ali Muntazeri, dini lidere 8 sayfalık bir mektup göndererek, "İran devrim hareketinin niçin VVashington ve Sutıdilerle görüşmelere girişip kendisini küçük düşürdüğünü" sordu. öte yandan, ABD'nin Washington kaynaklı haberine göre, Iran'a Kongre'den gizli olarak silah satıldığının ve elde edilen paraların bir kısmının Nikaragua'daki Contralar'a gönderildiğinin ortaya çıkması üzerine, Kongre'nin çeşitli komisyonları, yönetimden daha geniş bilgi istiyor. Washington muhabirimiz Tanju Akerson'un bildirdiğine göre, ABD Senatosu Istihbarat Komisyonu, İran'a gizli silah satışı ve Nikaragua'daki Contralar'a yasadışı yardım yapılması ile ilgili olarak sonışturma açtığını açıkladı. Reagan (Baştarafı 1. Sayfada) veriyor. Liderlerin konuyla ilişkin resmi açıklama yapmamalarına rağmen, gazeteler liderlere yakın kaynaklara başvurarak bu konudaki yorumlan belirlemeye çalışıyorlar. Ingiltere Başbakanı Margarel Thalcher'ın bir toplantıdaki konuşması sırasında, "Başkan Reagan'ın düriistlügüne tümüyle inanıyorum" şekfındeki sözlerine rağmen, Thatcher'ın yardımcılanndan biri, "Bu tür bir güçlükle karşılaşmış olmanın Batı dünyası için son derece olumsuz sonuçlar yarattıgına inanıyoruz" şeklindeki açıklamasıyla lngiliz yönetiminin bu konuda belki de fıkir birliği içinde olmadığını ortaya koyuyordu. CONEYT ARCAYUREK yaayor (Baştarafı 1. Sayfada) sabahı Başbakanımız özal, uyanmış, gece yatttğı istihareden sonra verdiği ani bir kararla HDP merkezine gitmiş, Yazar'a ANAP'la bütünkşme önerisinde bulunmuştu. Yazar da ne yapsm, öneride bulunan, yüce bir Basbakan, hayırdır inşallah diyerek bu "nazik jtstin" üzerinde düşüneceklerini, bugün yapılacak kurucular toplantısında öneriyi ele alıp karara bağlayacaklartm söylemişti Oysa basınm son sahnelerini izlediği senaryo bu denli basit değildi Bir türlü var edilemeyen örgüt ve iş çevreieriyie içli dtşlı olan Yazar'ın çabalanna karşın sağlanamayan maddi olanaklann arkasından bir de 28 eylül seçünlerinin kahredki sonuçlan gelmişti. HDP, siyasette yaşayamayacağını anlamış, geriye ne kalmışsa bunlara DYP ile ANAP el atmıstu Basbakan Uzakdoğuya "dinlenme geââne" çıkarken, ANAP'lılar HDP"nin neyi varsa hepsmi ele geçirmeye girişmişkrdi. DYP, bu partinin örgütü kalmadığını, birkaç ilde kuruîanlann da birer ikişer DYP'ye kaydığını bildiği için yalnızca kimi milletvekülerini almayı ön plana getirdi ANAP ise, değişen koşullarda, tabamndaki erozyonun, hele siyasal haklann giderek canlandığı ortamda HDP"nin borcu dahil her şeyine alıcı çıktı HDP kurucular toplantısında 84. maddenin smırlanna girmemek için ilk öncefesih karan alınacak, ardından partinin ANAP1 la bütünleşmesi oylanacaktı Söylemezoğlu'nun bize söylediği gibi, tabii bu karar "temenni mahiyetmdeydi'] milletvekillerinin hepsini, varlığı kuşkulu örgüt eiemanlannı bağlamazdu Söylemezoğlu, dünkü gazete manşetlerinden duyduğu kaygıyı dile getirirken, "Canan, biz o kadar kolay yoldan ANAPTa bütünleşu miyiz? ANAPTa aramızda gelecek hafta bir protokol' haZtrlanacak, açtklanacak" dedi Söylemezoğlu ile söyleşinin can alıcı noktası bumsıydı Bir protokol? öncesi ve sonrast? Özal'la, ANAP'la pazarlığı sürdürenlerden Söylemezoğlu, "elbette" diyordu, "Bütünleşme karannı aldtktan sonra ANAP MKYlCsı topkaup bunu benimseyecek, sonra öteki işlemlere gecüecek," 1 "NazBı jestm" alanda bütünleşmenin yönteminden başlayarak iki partiyi bir araya getiren nedenler, hatta HDPhin bu bütünleşme için ANAP'ın önüne sürdüğü koşullar yatıyordu. Söylemezoğlu, "ucuza gitmediklerini" irdeleyen açıklamalar yapıyordu: "Protokolde yer alan kimi koşullarm yani suv, HDPTüerm ANAP'a nasıl kaydolacaklan, çeşüü kademelerde, il ve ilçe örgütlerinde nasıl temsü edÜecekleri, Yazar'la Söylemezoğlu'nun, hattatterideANAP MKYK'smda özalia yaptıklan görüşmeler son HDPUen temsUcHer buhmması da 1 ' on gün yoğunluk kazandı. özal yer alacak. tçimizden birinin bam bütün milliyetçi muhafazakâr kan oiması? Bu konu hiçbir zakesimlerin ANAP'ta toplanması man konuşulmadL." nı isteyen slogam HDP ile önemSöylemezoğlu'na göre, ANAP li bir aşamaya girebilirdL HDP, "protokol fikrini" kabul etmiştt bütünüyle ANAP'a katılırsa Şöyle diyordu protokolün içeriği özal'm bu slogam daha bir değer konusunda: taşıyacak. Aynca üç buçuk oy top"tşçinin, köytünün, esnafm, itlayan öteki küçük partilerin de ANAP bünyesinde bir araya gel halatm durumu ortada. Bu birieşmeden sonra bu kesimlerle ügiH meleri sağlanacakn. yeni düzeniemeler' yapumaa koNe çare, bir de kamuoyu vardu şuaunuz da ortada. tşçi kuruhtşHDPliler, partiyi ANAP'ın yutlanyla iktidann durumu beüL tuğu gibi, ucuzyoldan özal'a tesTürktş gibi kuruluşla gerginleşen lim olduklan gibi rahatsız edici ortamm yumuşatüması, sendikal yargılardan sıynlmak istiyorlardı. haklann yeterince kuttanıbnası yoHDP, ANAP'la birleşmesine birhıyia sosyal banşm sağlanmasL tşleşsindi, ama hamamın namusuçi, köyiü, esnaf yaptığı masraflanu da kurtarmak gerekiyordu. n karşüayamaz durumda. Getir dağıhmı durmadan bozuüıyor, yeönceki cuma günü, HDP'nin ni önlemler ahnmah, sübvansiyonözal'a "kayıtsız şartsız teslim obtuuhğmı" gösterecek yol bulun 1ar yer yer getirümeli, rahatlatümaa bu kesimler, taban fiyaüan muştu. özal'ın, partiyi ziyaretinpolitikası mahım, ithalatta petrol den önce, ANAP Genel Başkan Yardıması Mehmet Keçeciler, çok bir milyar dolar geriye gitti, ama ithalatta yeni düzeniemeler şart yararlı bir görüşme yapmış, YaYatavn maUan dısmda kalan lükzar'la, Söylemezoğlu'nun siyasal namusu kurtarmaya yönelik öne se varan ithalatın yeniden duzenrilerine yeşü ışık yakmıştt özal, lenmesi. Bunlan kapsayacak protokoL" elbette bu sonucu daha önceyaptığı görüşmelerden biliyordu, Protokolün içeriğini kapsayaherhalde telefonla iletilen sonuç, cak bu istekler, bugüne kadar Keçeciler'le Yazar'ın yaptığı son özal'm karşı çıktığı bellibaşlı sokonuşmada kesinleşince, HDP runlar. tşçiye köylüye dar gelirlimerkezine geldi. ye sürdürdüğü ekonomi politika ların neredeyse bu kesimleri "rtfahtn doruğuna" ulaştırmak üzere olduğunu söyleyen özal'ın, bir protokoMe bu isteklerin yerine getirileceğini kabul etmesi, insanda biraz şaşkmlık yaratıyor. Fakat, Söylemezoğlu, önümüzdeki hafta hazırlanacağını söylediği protokoltmzasını geri çekmesi için, den ve iceriğinden o denli güven bazı milletvekillerine kimsenin duyarak söz ediyor ki özal açıbilmediği bazı bilgiler mi aktasından şaşırtıa bu gelişme bir parrılıyor?.. Aktarılıyorsa, nedir bu tiyi bünyesinde eritmek için büyük "bilgiler?" ödünler vermek zorunda kaldığıtmzasını geri çekmesi için nı akla getiriyor. bazı milletvekillerine baskı mı Bu ödünlerden kaynaklanan yapılıyor?.. Eğer böyle bir baskı kuşkulan içeren sorulan Söyleme varsa, bunun boyutları neler olazoğlu yanıtlarken, bu protokolün bilir?.. ANAP'tan Keçeciler'in, HDPUen tmzasını geri çeken milletkendisinin başkanlığında kurulacak bir komisyon anıcılığıyla ha vekillerine "ileriye dönük bazı zırlanacağını söylüyor. Bu proto sözler"mi veriliyor?.. Seçilmegarantisi ya da benzeri bir başka kolün kalın çizgilerle, özal'a öz"vaat" mi veriliyor kendilerine?.. gü yumuşak ifadelerle yazılması İmzasım iki günde geri çeken olast Metin ortaya çıkınca saç milletvekillerinin "neden böyle önümüze düşecek, Söylemezoğlu1 davrandıkları" bilinmiyor .Annun protokole yazılacağını söylediği önemli ödünlerin içeriği orta cak "anayasa değişikliği için imzasım geri çekmek" hangi anlaya çıkacak. ma geliyor?.. İşte, "polltikacının HDP'de bütünleşme karan saygınlığt, politikacının ahndıktan sonra ANAP, bu proinandıncılığY'' bu tür örnek olaytokolün Söylemezoğlu'nun anlatlarda gündeme gelmiyor mu?.. tığı biçimde yazılmasına yadatüPoiitik değerler yıpranmaya böymüyle protokol yapümasma karle başlamıyor mu?.. şı çıkarsa, daha doğrusu yan çiBasbakan Turgut Özal sık sık zerse? O zaman ne olacağını, '12 Eylül öncesi"ne atıf yapıyor. ANAP'a geçeceğini söylediği "12 Eylül öncesini" ağır biçim10'dan fazla milletvekilinin yapacağı olası davranışla dile getiriyor de eleştiriyor. Demokrasinin şimdi çok daha iyi işlemekte olduSöylemezoğlu: ğunu vurguluyor. "O zaman ANAPb üç mffletvekili ya geçer ya geçmez " diyor. Kendisi anayasanm geçici dörPazarhkta sözü edilen koşulladüncü maddesinin kaldırılmasıra bu denli güven duyuyor. nıistemiyor. Yani siyasal yasakların sürmesini istiyor. Bu nedenSöylemezoğlu'nun açık seçik, altını çizerek söylediği bu koşul le de 134 imzalı anayasa değişiklardan temenni ederiz vazgeçil liği önergesine karşı. tster kendi partisinden, ister bir başka parmez ya da Söylemezoğlu siyaset çarkındaki bdirli oyunlardan son tiden imzasım önce atan, sonra geri çeken milletvekilleri için, bu ra, pazarlığın içeriği konusundapoiitik tavır için, acaba Basbaki bu açıklamalannı daha yumukan ne düşunüyor?.. "12 Eylül şatıp, "günün arüamına uygun" öncesi" ile karşılaştırmaya, bu biçimlere dönüştüremez. tür poiitik manevralan "parlaBöyle olaylar çok görülmüş dementonun saygınağı" kavramıyla karşılaştırmaya acaba hiç yanaşıyor mu?.. Evren'e îrtîca brifîngi lan" hakkında bilgi istedı. basına (Baştarafı 1. Sayfada) kapalı olarak verilen brifingten sonra Çevik Kuvvet buraya gelecek derier. Pamukkale'ye gelen ve özel idare teOysa Tbrkiye'deki havaalanlannın sislerine yerleşen Evren için gece vatümüne yakınını NATO yapıyor" lilikçe Koru Motel'de verilen kokteyle dedi. katıldı. Kokteylde Evren sınüzit olCumhurbaşkanı Ânkara'dan Deması nedeniyle antibiyotik aldığını, nizli'ye gelinceye kadar yol boyunbelirtti ve domates suyu içti, Tavasca kendisini karşılayan her kalabaın Kızılcabölük kasabasma gidip gitlıkta durdu. Burada muhtarlara meyeceği yolundaki bir soruya "Ha"Barda dernek var n ı ? " diye soryır gitmeyeceğim" yamtını veren Evdu. Ancak hiçbir muhtardan Kuran ren, "Kızılcabölük olaylan hakkınkursu faaliyetleri yürüten dernek ol da ne düşünüyorsunuz" sorusuna ise duğuna ilişkin yanıt almadı. "Şimdi yemek vakti. Yann (bugün) Evren'in Afyon'dan sonra üstü öğrenirsiniz" karşılığım verdi. açılan arabası yolda bozuldu ve üstü kapanmadı. Bunun üzerine Evren diğer makam arabası olan Mercedes'e geçti. Bozulan araba kısa sü(Baştarafı 1. Sayfada) rede onarüınca Çardak yakınlannda tekrar üstü açık arabasına geçti. ri olan Denizli 'ye gelişi anlamlı. Cumhurbaşkanı saat 15.00'te DeDenizli yöresinde "Kurs ve nizli'nin Çardak ilçesinde NATO Okul Talebelerine Yardım DerENF Havaalam'nın inşaatını gezdi. neği" adı altında çok sayıda taBurada Mılli Savunma Bakanlığı lnrikat pansiyonu var. Tarikat şaat Dairesi Başkan Yardıması Tuğpansiyonlan Acıpayam, Tavas, general Ergün Onur"dan bilgi aldı. Çardak, Çameli, Çivril ve BulEvren kendisi tümen komutanı iken dan ilçelerinin kasabalanna yaburada başka bir havaalanı olduğunu, o havaalanını anımsayarak NAyılmış durumda. Bu pansiyonlaTO'ya ait havaalanının buraya ya rın büyük çoğunluğu 19831986 pılabileceğini önerdiğini belirtince, yılları arasmda yapılmış ve Tuğgeneral Onur, " O havaalanı "Kurs ve Okul Talebelerine Yarozakta kaldı komntanım. Buradan dım Derneği Pansiyonu" olarak birkaç kilometre uzakta. Sizin emvalilik onayıyla açılmış. riniz üzerine 1983'te isn'mlaklara başEge, Akdeniz ve tç Anadolu ladık. 1984 sonunda ihale açıldı. Bölgesiitde bu tür 'tarikat 1985'te inşaat başladı. Hava ku»etlerinin kullanacağı bölüm tamgmlafipansiyonlan"nm sayısı 300 civadı. Kesin kabul çalışmalan başladı" nnda. Resmi olmayan rakamladedi. ragöre ise Süleymancılar TürkiEvren'in bir sorusu üzerine Tuğ ye'de 100 bin 715 yaş arasındageneral Onur, havaalamnı NATO ki öğrenciyi bu pansiyonlarda ENF Dairesi'nin yaptığım, parasının eğitip banndınyorlar. talep edildiğini kaydederek, "SarfeDenizli'de konuştuğumuz pek dilen tüm para eninde sonunda gelecek ve Hazine'ye irad kaydediecek çok kişi, tarikat pansiyonlarının komutamm. Zalen NATO'ya bir vebirbirleriyle bağlantılı olduğunu, rip 10 alıyonız" deyince, Cumhur örneğin Konya'da bulunan bu başkanı Kenan Evren, ''Şimdi bazı tür bir pansiyonun Tavas'la kıçevreier havaalanını NATO yapıyor sa sürede diyalog kurup "Öğrenya da Çevik Kuvvet buraya gelecek di ci transferi" yaptıklarını söyleyecekler. Böyle şey yok. Türkiye'de havaalanlannın tümüne yakımaı za di. Bizimyönelttiğimiz "niçin?" ten NATO yapıyor" diye konuştu. sorusuna ise verdıkleri yanıt şöySaat 16.30 civannda Denizli'ye geleydi: len Cumhurbaşkanı, kent içinde ki Bu pansiyonkrda kalan çolometrelerce uzanan ve büyük çocuklann aileleri yoksuldur. Çoğunluğunu formah ve önlüklü öğrencilerin oluşturduğu yurttaşlarca sevgi ğu aileler çocuklannı rahat edegösterileriyle ve alkışlarla karşılan cek diye buralara verirler. Pandı. Daha sonra valilikte bandoyla siyonlarda uyum sağlayamayan karşılanan Evren, Vali Necati Bil çocuklar ailelerin nzasıyla bir pansiyonlara can'dan ilin sorunlan dışuıda Deniz başka yöredeki li'de son günlerde yoğunlaşan tari gönderilir. katçılık hareketieri ile "irtiea yava Nerelere? 1978 yılında, Cumhurbaşkanı Konjturk Çankaya'da yabancı misyon şeflerine kokteyi verecekti. Hükjmet Oyeleri de çağnlıydılar. Çağnda, giysi olarak, "Moming suit" zorunluğu belirtiliyordu. Bakanlar, kuyru| u oldukça uzun olan bu cekatin derdine düşmuşlerdi. Hasan Er Iştkm buyükelçflikten kalma, Jactet a taille'ı vardı. Jacket a taiNe, **L nıktu ceket" ya, bunun kuyruöu daha mı uzundu? Basbakan EcevTfiı de, Dışişleri Bakanı GundüzölGÛriün de "moming sutfi yoktu. Ikia Cumhurbaşkanı Korutürk'e başvurmuşlardı, "Biz, koyv renk giysüerfmizle gelsek olur mu?" diye. Koarturk, "Olur" dedi. Onlar izni koparmışlardı. Senato Dışişleri Komisyonu Başkanı Prof. Ziya Gökalp Mülaykrfi bir tasadır aldı! Nerede buiacaktı morning suit'i? Eskiden "Hergete meydam" denen rtfaiye'ye gitti, eskicilere baktı. Orada bir adam: Sen, dedi, bunu bulsan bulsan operada bulaöüirsin! Oraya bir taşvur Tiyatro Genel Müdürü Cüneyt Oökçer miydi? Ona grtti. M y Fair L a d / de, "baba"nm grydigi gtystydi morning suit, Ziya Gökalp Mulayim'e bir tane uyduruldu. O da, o akşam, Korutürk'ün kokteylinde giydi. Otayın öyküsünü Ziya Gökalp Mülayim'den dinlemiştim. Bunu sonra, Gündüz Ökçun'e anlattım. GOndüz ukçün: Döşuyordul dedi... Ne dusuyordu? Anlamadm. O gece, Ziya Gökalp MOtynffa panMonu düşuyordul Operadan alınıp uydurulan morning suitin pantotonu bol gelmişti Ziya Gökalp Mulayim'el Hafta ortaanda 26 kasım carşamba aksamüstü haryan Elçiliği'nde, halyan Elcisi Ptotro FenaboscN, itah/a Cumhurbaşkanı adına Ziya Gökalp MOIayinVe, TornmendatDre" nişanınt takarken, 1978'detd giysi oteyını dOşünüp gülümsüyordum. Nişan, Prof. Ziya Gökalp Mulayim'e, 19771979 yıHannda Senato Dışlşleri Komisyonu Baskanlığı sırasında, TurtdyehaJya Hişkilerinin gelişmesine olumlu katkntndan dolayı da veriliyordu. Prof. Mülayim, fakulte eğrtimini halya'da Floransa'da yapmışb. On yildırda, Ankara'daki Türkftaiyan Küttür, Dostluk Derneği'nin başkanıydı. Aynı akşam, elçilikte Karakaya Barajı'nı yapan kalyan fırmastnın TOrk yöneticisi Mehmet Na/rta'ya "CavaHefs" nişanı verikfi. Turkkaryan Kültür Demegi Başkanı Ziya Gökalp MülayM de derneklere gosterdiği yakın ilgiden dolayı haryan EtçJsi Pktra Ferraboschi'ye, demek adına bir "teşekkur" plaketi verd Törende, ErdaJBey, Hasan Esat Işık. Denb Baytel, Ero/ CSMVCDS, SHP denetçilennden, DemirÇelik eski Genel MudOrfl Reflk Oral, lamet Sezgin, Prof. Suat Aksoy, Ali Balaban, Teoman Erel, Şevtd Vanlı, Muşetref Hekimoğlu da vardı. Dikkat ettim, Hinthorozu Erdal Bey'le, Deniz Baykal, uzaklarda durduklanndan, el sıkışmadılar. Erdal Bey, grubu topartıyor görünüyordu. Bir ara Ismet Sezginie konuştu. Erdal Bey, ismet Sezgin, fısıklayarak konuştuğu için uzakjaştım yanlanndan. Nişan töreninde çok kişinin yuzü biraz donuk gibi geldi. O sabah, GOnduz ökçün, yüregi durmuş, ölmüştü. Gündüz ökçün'ü 12 Eylül, CHP'nin Eskişehir Milletvekili olarak buldu. Kısa bir süre, UğurAlacakaptan ayrrtdığı için CHP Yönetim Kurulu uyesi de olmuştu. On beş günlük Oyeligi, on yıllık yasakia ödeyecekti. Prof. Gündüz ukçün. Eski milletvekili olduğu için, yasal olarak, hemen universrteye, SBF'deki ögrerjm Oyeligi gorevine dönmesi gerekiyordu. Fakültesinde eski işinde kadro yoksa, açık ayltgı alacaktı. Bir süre açık ayiığı akJı. Ancak, açık ayltğı almaya göniü ervermryordu. Ûniversiteye dönmek için yaptığı haş vuruya bir türlü yanıt gelmiyordu. Bötge idare Mahkemesi'ne başvurdu. Sonra davayı da iztemedi. KüsmustO. Çocuklannı okutabilmek için arabasını sattı. Üç savunman arkadaşı Hasan BıyıUı, Şahin Mengu, bir de Güven VuraT\a biriikte, bir büroda birlikte çalıştı. Dürüst yaşamış insanlara, borcumuz vardır. Kendimi Gündüz ökçün'e borçlu sayıyorum. SBF önündeki cenaze töreninde, Ankara Üniversitesi Rektörü Tank Somer, Prof. Gündüz ökçun'ün, kendi isteğiyle emekliye aynldığını, o zamana dek SBF'de çalıştığını söytemiş. Tank Somer'in bu yanlış bikjisini, Prof. llhan Unat, daha sonra yaptığı konuşmada ustüne basa basa düzertmiş. Ünrversiteye donemedigi için gozünun arkada gittigini söylemiş. Doğrusu, llhan Unat'ın söytedikleriydi. Gündüz ökçün, 50 yaşında öldü. Emekli olduğu zaman 46 yaştndaydı. Çaiışmak isteyen insan, niye 46 yaşında emekli olsun? Niye idare Mahkemelerine gitsin? Gündüz ökçün oiayında 12 Eylül döneminin tüm Ankara Üniversitesi rektörteri sorumludur. Mattepe'deki törene gelenler, kalabalıktı. Erdal Bey, Bülent Bey, eski CHP'liler, eski bakanlar, Dışişleri Bakanı Vahlt Haiefoğlu, üniversite öğretim Oyeleri... Ferda Güleyi, bir bayremlarda, bir de cenazeterde giydlği koyu renk grysisi içinde gördum. Hasan Esat Işık'ın pardösüsO oldukça yipranmış mı ne? 12 Eylül donemi. dürüst yaşamış eski polrtikacılara da tanık oMu. Cezaevterini dolduran aydınlara da... Gündüz ökçün toprağa vertkjigi gün, aksamüstü Türkiye Banş Derneği Başkanı Mahmut OSterttem'in, Türkiş satonunda "Uluslararast BanşYıhve Turtdye" konulu konuşması vardı. Izlenceyi Mülkiyeliler Birliği düzenlemişti. Mülkiyeliler Birliği Başkanı Alper Aktan, dinleyicileri Gündüz ökçün için bir dakika saygı duruşuna cağırdı. Saygı duruşundan sonra, Mahmut Dikerdem, Gündüz Ökçün'ü andı. "Bugün sizlere sona ermekte olan Banş YUfndan, bu yılın dunyamtza neler getirip neler oöturdOğOnden ve daha genel olarak çağdas banş kavramıyia banş savaşımmdan, son olarak da banş sotvnlan karşısında üikemizm dummundan söz eoeceğim" diye konuşmasma başladı. Sözlerinin sonuna doğru, bir yerde şunlan soytedi: ".. Turktye 35 yıldan ben ulusal guvenliglnl, Kuzey Atianttk Antiaşması örgutu (NATO) çevresinde toplanmış ve kendilerine HOr Dunya offyen Babh devieOer topkjkjğunun yazgısma bağlamıştır. NATO'ya gkmğlotrtm»e^gMşgaçmiştmltMnt^^kAU ğ y g ş g ç ş p TOrk devletlnln bekasmm vazgeçilmez Oğesi gibi bakmışlar ve kamuoyuna da böyle tamtmaya özen göstemişlerdir Başka bir deyişle NATO, Turkiytfnln dks poiitikasıntn ekseni haline gelmlştir. Oysa her devleOn oVs poHOoasmm bazı değlşmeyen llkeleri, bunlann yanında da yeni koşuHara göre yeni şekUer alan yonleri vardır. Türk dış poimkasınm öegişmez Hkaleri kurtuluş harekeömizin rvh ve anlammda saktı bulunan ve yeni Turk deviettnin kurvcusu taraSından milll mücadeienin ilk günlerinden beri açtklanan temel ilkBİerdir. Bunlar Milll Misak ile çizilen sınıriar İçinde utkenin tam bağuvsıziığma ve dünya banşına bağtılıktv... ...Gerçekten de Bab dönyasmm hiçbir ulkesinde banş savaşımı btzde olduğu kadar demokrasi mücadehsi ile uzdeşleşmemiştir. Çunku orada temel hak ve özguriukler uğrunda verilen mucadele büyük ölçude başanya utaşmş, düşünce, basm, örguttenme özoüriükleri ve demokratik rojknin vazgeçilmez öğeleri olan baskı grvplan yanlsendlkalar, demeklet, meslek kunJuşlan, anayasa ve yasalann guvencesi afana girmişOr. Turktye'de İse, banş hareket demokrasinin Uenemesi, yerleşmesi oranında ytğmlara sesienmek, onlan banş yolunda bUinçiendirmek olanağma kavuşacaktır. Bunun aksi de doğrudur. Yam' banş harekBti güçtendikçe demokratik rejimln içeriği zenginleşecek, halk yığmlarmm yönetime eğıriridannt duyumtalan koiayiasacaktır. Dunya banş ytHnm TürkiyeH banşçılara gosterdiği hedef, banş ve demokrasi mücadeleslni elbirfiğiyie yuksetterek utkuya utaştirmaktnr DENlZLI'den HİKMET ÇETtMKÂYÂ" Diyelim Isparta'ya ya da Çameü'ne... Niçin uyum sağlayamıyor çocuklar? Bu pansiyonlarda kalanlann yaşlan 715 arası. Çoğu buluğ çağında. Pansiyonlarda çağdışı bir eğitim uygulaması var. Çocuklann çoğunluğu uyum sağlayamıyor. Buralarda falaka mubahtır. Bu pansiyonlar hangi tarikatın yönetiminde? Süleymancuann... Tüm yurtlar onlann kontrolünde. Nurcularla aralannda kıyasıya bir mucadele var. Süleymancılar kaptırmıyorlar pansiyonlan. Çünkü Süleymancılar ekonomik olarak daha güçlüler. Tavas Cumhuriyet Savcısı H. Hüseyin Akdoğan, Bekir tkiz'in intihar olayıyla yeniden gündeme gelen tarikat pansiyonlan"nda "gizStarikat", "Dernekler Yasası'na muhalefet"savlarını inceliyor. Ancak şu ana dek böyle bir kanıt yok. Savcınm böyle bir kanıtı bulması da olanaksız. Çünkü "tarikat pansiyonlan" valiliğin onayıyla açılmış, izin belgesi olan "öğrenci yurdu " konumunda. Istanbul'da üniversitede okuyan kız öğrencilerin en büyük sorunu, kalacak yerdir. Acaba tstanbul'da kaç tane kız öğrenci yurdu vardır? Ama Denizli'nin Tavas ilçesinde iki tane kız öğrenci yurdu bulunmaktadır. Bu pansiyonlarda ise 133 kız barınmaktadır. llgililer, Süleymancuann "Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği Pansiyonlan "na izin verirlerken, buraların hangi amaçla açıldığını bilmiyorlar mıydı? Bilmemeleri olanaksız. Dört bin nüfuslu Kızılcabölük'te hem erkek hem de kız yurdu olacak ve hiçbir yetkili çıkıp da, "Acep bu nedir?" sorusunu yöneltme» yecek. Olacak iş mi bu?.. Kızılcabölük 'lü yurttaşlar eğer bir olanak bulup Cumhurbaşkanı Kenan Evren 'e ulaşabilirlerse, olayın içyüzünü kendilerine anlatacaklar. Tavas ilçesinde 2'si kız, 7'si erkek olmak üzere tam 9 tarikat pansiyonu var. Buralarda toplam 452 çocuk barınıyor. 133 'ü kız olan bu çocuklar 715 yaş arasmda. Kız Sğrenciler sözümona biçkidikiş öğreniyorlar. Erkek öğrenciler ortaokula gidiyor. Ama kim denetliyor buraları? Yurtları flnanse eden güçler kim? Herkes biliyor ama nedense bilmezlikten geliyor. Bekir lkiz'in annesi Melahat tkiz, "Benim oğlum öldü, başka oğullar ölmesin'' diye yalvarıyor ve Denizli'yi ziyaret eden ve bu konularda gerçekten çok duyarlı olan Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e sesleniyor: Çocuğumun ölümü 12 saat sonra haber verildi. Bir kez Kızılcabölük 'e uğrayın ve bizi bu adamlardan kurtann Sayın Cumhurbaşkanım... Bu yüzden Cumhurbaşkanı Ktnan Evren 'in Denizli'yi ziyaret etmesi anlamlı... Sürpriz Side (Baştarafı 1. Sayfada) müdürü Ake Bjork, Iskandinav ülkelerinin Türkiye'yi tanımadığını, bunun için "sürpriz tatil"indüzenlendiğinibelirtti. Bjork, "Öniirnüzdeki sezon Iskandinav iilkelerinden çok sayıda turistin gelecegini sanıyonım" dedi. Havaalanından Side Turtel Tatil Köyü'ne gelen kafîle, gece geç saatlere kadar eğkndi. Kafiledekiler, dün kaldıklan Turte Tatil Köyü'nü ve çevredeki tesisleri gezdiler, deniz ve havuza girerek güneşlendiler. Akşam da büyük bir balo yapıldı. Kafıledeki turistler 2 günlük Antalya gezisinden memnun olduklannı belirttiler. tmza atanlar, nasıl olur da bir günde bu kararlaraıdan vazgeçiyorlar, neden ve nasıl vazgeçiyorlar, gerçekten üzerinde durulmaya değer. Ama bu arada üzerinde durulmaya değer bir başka konu da, Süleyman Demirel'in "ANAP içindeki ağırlığı." Demek, böyle bir ağırlık yokmuş .Eğer olsaydı, Demirel'e siyasal yasakların kaldırılması yolunu açabilecek böyle bir önergede "ANAP'tan yardımcı olacaklann sayısı" hiç olmazsa, beşionu bulmalıydı. Ama bulmadı. Önümüzdeki günlerde nnergeyle ilgili "32 kısım tekmiti birden macerayı" izlemeye hazır olun.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle