13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ISMAÎL GÜLGEÇ N İ4 YANIP TUTUS4M Bu UC&ozA ACJ YAYIN DÜNYASINDA İNCELEME ARAŞTTRMA YÖNETEN ŞAHİNALPAY HAYVANLAR 12 Eylül rejimi ve basın Hasan Cemal, DEMOKRASİ KORKUSU, BUgi Yayınevi, Ağustos 1986, 660 s. Hasan Cemal'in "12 Eylül Günlüğü"nün ikind cildi De«okrasi Korkuso yayımlandı. 11 Zylül 1980'de açılan günlük, Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanı Evren'in TBMM'yi açış konuşmasını yanıtlayan demecinin Ounhnriyet'te sekiz sütuna manset yayımlandığı 4 Eylül 1985 günü kapanıyor. "Demirel'in yanıü"nın sıkıyönetimin sürmekte olmasına rağmen yayımlanabilmiş oluşunu Hasan Cemal'in olağanüstu dönemden çıkışta bir dönüm noktası olarak gördüğü anlaşüıyor. 1980'den 198S'e uzanan ve yakın tarihimizin en "kapalı" devirlerinden birini kapsayan "Günlük", 12 Eylül rejiminin perde arkasını, özellikle askeri yönetiınbasın ilişkileri açısından gözler önüne seriyor. Söz konusu yülann yazılamayan haberlerini şimdi duyuruyor. üzerinde ne denli bunaltıcı bir denetün kurmuş olduğu. Haberlerin gazetelere dikte edilmesine kadar varan ve (Hasan Cemal'in sözleriyle) gazeteciyi mesleğinden utandıran bir denetün. 12 Eylül rejiminin basın üzerinde uyguladığı, gereğinde seçimle gelmiş başbakanın sözlerini dahj sansur eden denetimin mada ne denli başanlı okhığunu; bir kısım basının neredeyse "resmi" bir kimliğe bürünerek askeri yönetimin attığı her adımın, aldığı her önlemin haklı gösterilmesi ve savunulması görevini nasıl üstlendiğini de gözler önüne seriyor. Hasan Cemalin tuttuğu notlar aynı zamanda başka bir gerçeğe tanıklık etmekte. Siyasal partilerin kapatıldığı; sendikalann, demeklerin sustuni düşünmekten kendini alamıyor. Hasan Cemal'in günlüğü, öncelikle 12 Eylül rejiminde askeri yönetimbasın ilişkilerinin bir dökümunü ve muhasebesini yaptığı gibi dönemin siyasal gelismeleri ile ilgili zengin bilgileri de içeriyor. "Yasaklı" polkikacılann ve özellikle 19601980 arasının iki bas aktörü S. Demirel ve B. EcevH'in "kapah" rejim sürecinde izledikleri tutum konusunda pek çok aydınlatıcı bilgi veriyor. Süleyman Demirel ve çevresi 12 Eylül'ün getirdiği anayasaya "hayır" demeye ne zaman ve hangi gerekçeyle karar verdi? Siyaset yasaklanm kapsayan bir anayasa Demirel ve çevresi için kabul edilebilir miydi, değü miydi? Dönem boyunca Demirel temsil ettiği siyasi akımla birlikte ayakta kalabilmek için nasıl bir yol izledi? Bülent Ecevit, CHP'lilerle ilişkisini koparmaya neden ve ne zaman karar verdi? CHP'liler Ecevit'siz partileşme düşüncesine nasıl geldiler? Ecevit, "tabandan yükselen bir ekonomik örgütlenme" fıkrinden, demokratik sol bir partinin örgütlenmesi tercihine nasıl ulaştı? Bunlar gibi politika sahnemizin "bugününü" kavramaya yardıma olacak pek çok sonınun "siyasi dedikodu" olmaktan uzak yanıtlannı bulabilmek için de "12 Eylül Günlüğü" son derece yararli bir kitap. Ş. A. KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK Hasan Cemal'in "Günlüğü" basınımızm büyük bölümünün olağanüstü rejime "uyum" sağlamada ne denli başanlı olduğunu, bir kısım basının nasıl neredeyse "resmi" bir kimliğe büründüğünü sergiliyor. "Günlük", başka bir gerçeğe, çok sınırlı bir kesimiyle de olsa basının,otoriter rejime karşı muhalefeti sürdürebildiği gerçeğine tanıklık ediyor. rulduğu; üniversitelerin kışla disiplini altına abndığı bir ortamda, basının çok sınırlı bir kesimiyle de olsa, otoriter rejimin uygulamalarına karşı demokratik muhalefeti surdürebildiği gerçeğine. Demoknui Korkusu'nu okuyup kapadığında kişi, radyo ve televizyon gibi gazetelerin de devlet tekeünde olduğu, insanlann devlet radyo vetelevizyonuizlemek yanında her sabah "devlet gazetesi"ni okumak zorunda bırakıldığı bir rejimden kurtulmanın ne kadar güç olabiiecegi nasıl işlediğini öğrenmek, geride bıraktığımız olağanüstü dönemde basın özgürlüğünün ne hale gelmiş olduğunu anlayabilmek Gazeteci ve meslegi için "12 Eylül Günlüğü" zorunToplam 1200 sayfayı bulan iki lu bir okuma. Otoriter bir rejicfldi birkaç gün içinde, sürükle min altmda gazetecilik nasıl yayici bir roman gibi merakla oku pıhr ya da yapılamaz? Bu sonıyup bitirdiğinde okuru en çok ya ilgi duyanlar için "Günlük" düşündürecek konulardan biri 12 vazgeçilmez bir kaynak; hele ilEylül sansürü. Olağanüstü reji gililer gazeteci iseler, "Günlük" min yasaklamalar, cezalandır tam bir ders kitabı. malar, telkin ve tavsiyeler ve belHasan Cemal'in gunlüğü baki bepsinden önemlisi kendi ken sınımı/ın büyük bölümünün oladini sansüre zorlayarak basın ğanüstü rejime "uyum" sağla Kısa... Kısa. Ahmed G. Sayar / OSMANLI İKTİSADİDÜŞÜNCESİNÎN Z4ĞDAŞLAŞMASI, Der faymlan, Istanbul 1986, 471 s. t.Ü. Siyasal Bilimler F. öğretim üyesi Doç. Dr. Sayar'ın Türkiye^ de iktisat düşüncesinin evrimini konu alan kapsamh çalışmasuım birinci cildi yayımlandı. Klasik dönemden II. Abdülhamit dönemine kadarki zaman kesitini kapsayan bu ciltte "Osmanlı kadim iktisat düşüncesi" ve "Batı kaynakh iktisadi fikirlerin Osmanlı düşüncesiyle teması, girişi, kabul bulması ve bir labana doğru süzülmesi" süreci inceleniyor. Yazar, "II. Abdttlhamit dönemini Ittihat ve Terakki'ye bağlayan zaman kesitinde (18801918) Osmanb iktisat düşüncesinin" ikinci bir ciltte ele alınacağını duyuruyor. Doç. Sayar'ın bu önemli araştırmasıyia ilgili bir değerlendirme yazısuu ileride yayunlayacağız. Rahmi Kumaş / PARLAMESTONUN BOYUTLARI, Çağdaş Yaymları, Eylül 1985, 174 s. Eski parlamenterlerden Rahmi Kumaş'ın kitabı demokrasilerde parlamentolann islevi ve Türk siyasal sisteminde parlamentonun yeri üzerine duşünce ve gözlemleri kapsıyor. Esas olarak 1961 Anayasası'nın yürürlükte olduğu dönemde Türk parlamentosunun işleyişi üzerinde duruluyor. Flatoviun 'Diyaloglarh Türkçede Platon, DÎYALOGLAR 2, Çev. Tanju Gökçöl, Remzi Kitabevi, tstanbul 1986, 362 s. etkili olmuşlardır. Onyedinci yüzyıl, Ortaçağa Platon (l.ö. 427347), felsefe tepkinin kişilik bulduğu, düşüntarihinin devlerinden biri, günü sel bağımsızlığını kazandığı dömüz değilse de, geçmiş yüzyıllar nemdir. Ortaçağ düşüncesi Plaüzerinde yaptığı etki bakımından ton'a dayandığına gore, bu döen büyüğüdür. Hıristiyanhğın nemde Platon dışlannuş mıdır? tanrıbilimini kurup geliştiren Tersine: Günün düşünsel paraAugustinus, Plotinos'tan etkilen digması olan usçuluk ve matemiş bir YeniPlatoncuydu. Bu matiksellik, birçok Platoncu sanedenle Hıristiyanhğın pek çok vı çağa uydurarak, tazelemiştir. temd öğretisi Platon'dan ahnma Descartes algıyla tanıdığımız dır. Aym YeniPlatoncu etkiler, dünyayı bilgiye konu sayan, yasonraları Tasavvufu hazırlamış ni bu açıdan Platoncu olmayan ür. Platon'un bir yandan bilginin bir dizge kurarken, yine de tin ve konusunu algıladığımız dünya gövde aynmuıdan yararianır. Bu dan ayınp idealar ve duyu nes gelenek olmuş aynm, Descartesçı neleri ikiligini kurması, öbür lkiciligin tarUısel temelidir. Çayandan da tini (nıhu) gövdeden ğın sayıh düşunürlerinden Maayırarak onu, gövdede kafes için lebnıııche ve Pascal da Yenide bulunan bir kuş gibi göster Platoncu etkiler altmdadırlar. ARDA DENKEL kilendiği Herakleitos, Pitagoras, Parmenides ve Sokrates'in düşünceierini, hayranhk uyandıran bir dizgesellik içinde birleştirir. Felsefenin her aJamnda urün vermiş, bu alanlan genişleterek, o konulara ilişkin belli başlı kuramlan, yine o ortaya atmıştır. Platon'un kitaplan üstün bir edebi yetenek ürünüdür. Bunlar, felsefi dehası yanı sıra, gizemci bir ozan, olağandışı bir mantık ve tartışma gücü olan bir insanın yapıtlandır. Şiirsel imgelem ve derin gizemcilik, felsefesine renk katar ve onu yaratıcı kılar. Ancak, belki de aynı neden, Platon'un felsefesini bu dünyadan kopanr; onu, kurgu ürününü asıl gerçek sayan felsefelerin ilki yapar. Kttltür yaşamına katkı Platon, khaplannı diyalog biçiminde, iki ya da daha çok kişinin karşıhkh konuşmalanndan olusan bir yapıda kaleme almıştır. Bu, konuları izlemede okura kolayhk sağladığı gibi, tartışma içinde karşıt görüşlerin savunuluşunu da daha seçik olarak verebilen bir yazın türüdür. Diyaloglarda, son kitaplanndaki kimi ayncalıklar dışında, Platon'un kendı düşüncelerini ileri sürüp savunan, Sokrates'tir. Platon'un kendisi diyaloglarda yer almaz. Toplam otuz beş diyalog, felsefe tarihçilerince dört dönemde sınıflandınhr. îlk dönem diyaloglan, daha çok, Sokrates'in etkisini yansıtır; Sokrates'in konulanm, felsefı yöntemini ve görüşlerini izler. İkinci dönem yavaş yavaş gerçekleşen bir geçişi gösterir. Bu, Sokrates etkisinden kurtulmakta olan Platon'un kendi özgün felsefesini arayış aşamasıdır. Üçüncu dönem, Platon'un kendi olgun felsefesi olan İdealar Kuramı'nın ortaya konup tartışıldığı yapıtlann çoğunlukta olduğu diyaloglardan oluşur. Son dönem diyaloglannda Sokrates'in rolü giderek azahr, en son diyalog sayüan YasaJar'da Sokrates artık yer almaz. Büyük bir kazanç Remzi KiUbevi, Platon'un diyaloglannı toplu olarak yayımhyor. 1982'de çıkan ilk ciltten sonra bu yıl yayımlanan ikinci ciltle, on dört diyalog Türk okuruna bir arada sunulmuş oluyor. Kültür yaşamımıza önemli bir katkı olan bu girişimin daha buyük bir hızla tamamlanması, geri kalan ciltlerin daha kısa arahklarla yayımlanması, okurlar açısından büyük bir kazanç olacaktır. PIKNİK PtYALE MADRA / ( VA BÖ>1E MS5DEM BUL1J UyDÜRDUGÜ/MU QA V SOVLEDl HIZLI GAZETECİ NECDET f?.caciiar,n oîr, gıCıp bn gaiıyo. Gjnuan: "Yaıtknr çocjKçacza" nm opartman çapmuo I i ŞEN p O n îçi hczmaslar,.'Ti!Zi c. gun bı da i DOKtlk sannkı kofas '<ı BİBLİYOGRAFYA TÜRK DIŞ GÖÇÜ: 19601984 Prof.Dr. Nermin AbadanUnat ve Neşe Kemiksiz'in hazırladıkları "Yorumlu Bibliyografya" Turk dıs göçü ile ilgili olarak 19601984 yülan arasmda yayunlanmış olan tüm Türkçe kitap, broşür, rapor ve retiber türünden yayınlan, aynca konuyla doğrudan ilgili îngilizce ve Fransızca yayınlan seçmeli olarak açıklamalı bir biçimde sunuyor. Ankara Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi tarafından basılan 642 sayfalık kapsamlı çalışmada Hollanda, Isveç, Norveç, Danimarka ve Avustralya'da çıkan yayınlara da yer verilmekte. Bu konudaki Almanca Bibliyografyamn ise Essen Üniversitesi tarafından hazırlanmakta olduğu duyuruluyor. Prof. AbadanUnat bibliyografyayı sunarken genel bir değerlendirmede bulunuyor. Platon'un kitapları üstün bir edebi yetenek ürünüdür. Bunlar, felsefı dehası yanı sıra, gizemci bir ozan, olağandışı bir mantık ve tartışma gücü olan bir insanın yapıtlarıdır. Şiirsel imgelem ve derin gizemcilik, felsefesine renk katar ve onu yaratıcı kılar. Ancak, belki de aym neden, Platon 'un felsefesini bu dünyadan koparır; onu, kurgu ürününü Felsefe tarihi devlerinden Pla asıl gerçek sayan ton'un (l.Ö. 427347) temsili bir felsefelerin ilki yapar. resmi. mesi, Batı felsefıdinsel düşüncesinde köklü bir gelenek oluşturan ikiciliği (dualizm) temellendirir. Platon'un kendisi de, Orfizm ve Pitagorasçılık üzerinden, Doğu dinlerinin tinin ölmezligi gibi kimi öğretilerini benimsemişti. Platon'a göre insanın tini, Tanrı katından kovularak duyu nesneleri dünyasındaki gövdede tutsak edilmiştir. Buradan kurtularak Tanrı katına geri dönmek, duyu nesneleri dünyasının gelip geçici yönlerinden, gövdesel hazlardan yüz çevirerek, kaIıcı bilgiyi aramak, erdemli olmakla olanak bulabilir. Kalıcı, değişmeyen ya da gerçek bilgi, idealann bilgisidir. Algı, deği$im içindeki bir dünyayı yansıttığından, orada şimdi doğru olan, daha sonra yanlış olur. Oysa bilgi saltık olmak zorundadır. Şimdi doğru olan bir inanç sonra yanlış olabiliyorsa bu bilgi sayılamaz. Platon'un etkisi Aristoteles'in bu konularda hocası Platon'a karşıt düşunceler savunduğu iyi bilinir. Ona gore hem bilgi duyu nesneleriyle temellenir hem de tin gövdeden ayrılmaz bir şeydir. Tingövde ikiliği büyük ölçüde bir tekçiliğe (monizm) dönüşür, Aristoteleste. Ancak, bu konularda etkisi Hıristiyanlık dolayısıyla kahcı olan, öğrenci değil hocası olmuştur. Ortaçağ, Aristotelesçiliğin daha ağır basuğı, yuksek Skolastik gibi kısa dönemler dışında, temel öğreti açısından Platoncudur. Rönesans'ta Bizans'tan Batıya göç eden düşünürler YeniPlatonculuğa taze kan vermişler, Cusamıs, Bruno ve Campanella gibi, çağın başlıca filozoflarının dünya göruşlerinin yine Platoncu etkiler üzerine kurulmasında Descartesçı ikiciliğin getirdiği başka önemli bir yenilik, bir yandan aJgımn konusu olarak fıziksel nesneler dünyasını korurken, tinsel yana Platon'daki gibi nesnel değil öznel idealar koyması, bu alanı "düşünen varlık" olarak tanımlamasıydı. DeneycUik, bu yeni ikiciliğin tutarh bir sonucudur. Bu yaklaşım, Tannca anlığa koyulduğu varsayüan "doğuştan idealan" yadsıyarak, Platonculuğun son kalıntısından da anndınr kendisini. Dolayısıyla, Platonculuğa karşı kazanılan gerçek bağımsızlık, varhkbilimde adakavrama, bilgjbilimde de öznelci olan 18. yy deneyciliğiyledir. Pozitivizm, 19. yy'da da aynı bağımsızlığı sürdünnüştür. Platon, yaratıcılığı büyük olan bir filozoftur. Kendilerinden et O'ACAkT. 6u"îüN t BOYUNCA Û1/M64LI BıRı OLAi?A>r ^/ OQKQtT\iyOrıJ.T. u KÛTu SİRı DcrDat D< şey yahu /. Çocugun yuzuna ç uyüüSJ ÇİZGİLİK dııl, ş . . . 8c/> da '<t;~afçı scr<ık Şfirnsattln özispiyon. 30. KÂML MASARACI >Yı AMAHtı* AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAN SÜRELİYAYEVLARDAN GELİŞME DERGÎSI TÜRKÎYE EKONOMİSÎ ÖZEL SAYISI ODTÜ Gelişme Dergisi'nin "19771984 arasında Türk eko. nomisi"ni konu alan özel sayısı (Cilt 13, sayı 12, 1986) tümüyle Îngilizce katkılardan oluşuyor. Dergide yer verilen incelemeler arasında Ziya Öniş'in "Yarı sanayileşmiş bir ekonomide istikrar ve büyüme", Şaziye Gazioğlu'nun "Bütçe açıklan, tüketim ve enflasyon", Cevat Karakaş'ın "Kamu iktisadi kunıluşlan", Merih Celasun'un "Gelir dağılımı ve iç ticaret hadleri", başlıklı incelemeleri yanında Asım Erdilek'in "Türkiye'de doğrudan yabancı yatınmlar" üzerine eleştirel çözümlemesi bulunuyor. Hıkmet Çelinkays TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN UGANDA BAGIMS/Z 1362 'DE BUGÜM, UGAUDA, 8AĞIMSI2USINA KAVUŞTU. DOĞU AFet&'DA YER ALAM ÜUCE; SUPAN, KENyA, TANZAHYA, GUAUDA VE KONGO ıLE ÇEV&UOlfS.. YÛZYfLLAR Ö/VOS" SUGANPA /IDL/ g/R. KJSALUGtN YER ALOIĞI SU TOPBAAOJİİZ, 19. YÛ2.YILÖAN BERl UGAfJDA ptYE ANILMAKTADIR. 189O'DA, MGILTESE VE ALMANYA'NIAI ALÛ/tS/ ORTAK /C4RA/S.LA İNGİLTE££.'YE gAĞLAA/AAJ UGANDA'NIN, YERLl KARıLSLERlN ÇEÇin.1 KARÇIU, 196O'LARA PBGİN MEMlfTİ19S9'DA, SEÇ/MLE ?2 MECL/S Göe£VE <S£LMlŞ,/N6lüZ EGEMEHUĞİ ALTIMPA g/e ÇBÇITÖZ£RKU< KU&ÜLMUŞ\ TLj. BAGlHiSIZUK. ELPE EpiLDlKTEN £ONRA,lLK SAÇSAKAN APOLLO MıLJÜN OBOTE OLACAfCTİR.. 9 Ekim CUMHURİYET KİTAP KULÜBİPNDEN HABERLER AYIN EN ÇOK SATAJV KİTAPLAR1 ROMA.N OYKU 10.9.19868.10.1986 &ra Ka4 Htafcın Adt/Yızan VaralmaMn Dayantaıaz Hafifliji/M. Kundera Bcyaz Kale/Ortun Patauk GiluB Mı/UariMrto Eco Gecc DereteıVUttte Tekin Bttmeyen A^k/Pıur Kiır Sevgitl Arsu Ûlüm/lıtife Tekin Seyreyle Nnyayı/EyangcUnos MlsaHMis Beııden Sataaı Soyd Aaadohı'ya/D. Sotiriyu Bir Hırsmn rnratlan/VKoody Allen Sevginiı Eşsiz Ktşı/İnci Aral Ryatı 1500 1050 3150 1100 2650 1300 4200 1155 770 770 1050 1200 . 2200 2100 1700 1500 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 0 066 050 021236 021265 002 280 021 260 002 067 022 227 004 012 248 006 090 033 Toroslardan Aşağ. HAFTANIN KİTAPURI 126 060 Mzaltında Kaybolanlar/Kur$at istanbulhı 102 072 Tarih ÜzerioelF.MIeüsche 102 073 Felsefe Medit/K. Jaspers 004 068 Turkiye'nln Yönetlm Taptsı/Mttzafiet Sencer 021 269 Kısflieti Kapah GençHk/Necati Cumalı/Şlir 211 005 Havana'daki Adamımu/Grahaaı Green/Roman rENİDEN BASIMUR 023 052 Huh Peygamberln s«yır Defteri, 5. basım/Yalçıa Peksen 002 184 M a i toy M N KasMynr? I Azb i t t t a 026 023 Sosyal Kadtn^' arUsüRıfat Hgaz 770 950 900 Almanyanın Roma paktına Hitlerle Musolini iitıhakı meselesıle, görüşecekler Bulgaristan, Avusturya ve Belgrad 8 (Hususi) Italyamn iştirakile akdine Berlinden bildirildiğine gore karar verilen konferans M. Hitlerle M. Musolini meselesi göruşülecektir. yakında göruşeceklerdir. Fakültelerde derglere İki devlet reisınin nerede başlandı göruşecekleri gizli tutulmaktadır. Aynı haberlere DUn, ünıversitenin bütün göre bu mulakaııa fakultelerinde tednsata 50 YIL ONCE CUMHURİYET 9 Ekim 1936 başlanmış ve profesörler ılk derslerini vermişlerdir. Hukuk faküftesinde tedrisatm aym on beşinde başlayacağı şayiaları doğru değildır. 19361986 eşyası bir motörle Mudanyaya' getirilmistir. Mudur Muavini Mehmed Ali nakil işlerine nezaret etmek üzere şehrimize gelmiştir. Orman mektebi yeni binasının inşasına kadar Çekirge yolundaki saatçi AH namile maruf köşkte kalacaktır. Talebe de peyderpey şehrimize gelmektedir. Orman mektebi Bursa (Hususi) Orman mektebi şehrimize taşınmaktadır. Mektebin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle