Katalog

3 EKÎM 1986 ¥ HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Türkiye dogru yolda dan nasıl farklı olabileceği sorusu. VVashington'da karşılaştığım yabancıların çoğu, seçimlerden sonra bu sorunun cevabını merak etmeye başlamış bulunuyor. Konuşma sırası bana gelince, Dünya Bankası'nın Türkiye ekonomisindeki son gelişmeleri nasıl değerlendirdiğini soruyorum. "Siz gazeteciler 'evct ya da 'hayır' diye yanıtlanamayacak kapsamlı sorular sorarsınız" diye söz beşlayan Mr. Craffy Dünya Bankası'nın olaya orta vadeli bir zaman perspektifi içinde baktığını belirterek, şöyle devam ediyor: "Olaya böyle baktıgımızda, Türkiye'nin son yülarda büyük gelişme kaydettigini ve dogru yolda ilerledigini görüyoruz. Bizim için önemli olan da bu. Türkiye bu dogru yoldan çıkmadıkça, ufak (efek sapmalann, küçiik anzalann üzerinde fazla durmayız." Türkiye'nin uzun vadeli bir TAM BİRlNCt Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu 'nun dün koşulan 85 kttometreUk BalıkesirEdremit "uyum programı" uygulandığıetabını (A) Mtllt Takımımızdan Ahmet Tan btrinci olarak tamamladı. (Fotoğraf: CUMHURİYET) nı belirten Mr. Chaffy, böyle bir uygulamada iniş ve çıkışlar olaCUMHURBAŞKANLlCl ULUSLARARASI 2 2 . BİSİKLET TURU I bileceği ni, bunun doğal karşılanması gerektiğini söylüyor. Beş yıldan beri Dünya Bankası Türkiye Bölümü başında bulunan James Chaffy, Türkiye'nin "uyum politikalannı" uygulaCumhurbaşkanlığı Bisiklet Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu'nun 4. etabı Turu'nun 4. etabının tamamlansonunda genel klasmanda Polonya birinci, masıyla lstanbulEdremit arası Arnavutluk ikinci, Türkiye (A) takımı da üçüncü takim sıralamasında birinciliğc sırada yer aldı. Polonya, ikinciliğe Arnavutluk, üçuncülüğe Türkiye (A) Takımı Turu'nun BalıkesirEdremit araEDREMİT, (Cumhuriyet) 37.52.12., 37.58.10. ve 38.11.06'lık sında koşulan 85 kilometrelik Cumhurbaşkanlığı 22. Uluslara zamanlarla yerleşti. Genel bireyetabında, bireysel sıralamada rası Türkiye Bisiklet Turu'nun sel sıralamada ise, Polonyalı Swiikinciliği Polonya takımından BalıkesirEdremit arası 85 kilonogo Jerzy birinciliği 12.37.42'lik Svvininaraki Marek 2.08.11, metrelik 4. etabında, Türkiye A üçüncülüğü Türkiye (B) Milli Ta derecesiyle sağlarken, aynı ülkeMilli Takımı'ndan Adnan Tam den Jobiraj Krzysztof 12.39.23, kımı'ndan Metin Gediksiz 2.03.55'lik derecesiyle birinci olTürkiye (A) Takımı'ndan Salıh du. Bu etapta Türk (A) Milli Ta 2.08.17'lik derecelerle elde ettiler. Korkmaz 12.39.36'lık zamanlarla Bu turda Türkiye B Takımı da ABD Savunma Bakanı Caspar Weinberger kımı, 6.20.35'lik zamanla ilk sıikincilik ve üçüncülük elde etti6.24.27'lik derecelerle üçüncülürayı elde etti. ile görüşen Kaya Erdem, ABD'den askeri ler. ğü sağladı. Cumhurbaşkanlığı Bisiklet yardımda kolaylık istedi. (Baştarafı 1. Sayfada) 4. etap Adnan Taırfın makta gösterdiği kararlılığı överek, ekonomiyi dışa ve rekabete açma, dış ticareti liberalleştirme, KlT'leri özelleştirme gibi girişimlerin hep Türkiye'nin doğru yolda olduğu gösteren adımlar sayıldığını belirtiyor. Türkiye'nin bu olumlu adımlar nedeniyle Dünya Bankası'nın program ve proje kredilerinden en fazla pay alan Ulkeler arasında bulunduğunu anlatan Mr. Chaffy, bu krec!i desteğinin 1987 mali yılında da süreceğini söylüyor. James Chaffye 1986 yılının ilk yarısında Türkiye ekonomisinde gözlenen aşırı ısınmayı vebunun yol açtığı dengesizlikleri nasıl karşıladığını soruyorum: "Demin de söyledim, blz orta vadeli gelişme Irendine bakanz. Bu trend olumluysa mesele yok. Türkiye ekonomisinde bu yılın ilk yansında aşırı ısınma olayı yaşandıgını biz de görüyoruz, ama bu yüzden Türkiye'ye bakış açımızı degiştiremeyiz. Httkümetinizin ekonomide aşın ısınma nedeniyle meydana gelen demgesizlikleri giderecek önlemleri en kısa zamanda alacagına da inanıyoruz." Türkiye'ye tarım sektörü ve mali sektör için sağlanan "seklörel uyum" kredilerinin enerji ve ulaşım sektörlerinde sürdürül Kaya Erdem, IMFDünya Bankası Genel Kurulu'nda konuştu mesi için çalışmaların ilerledigini anlatan James Chaffy, Türkiye'nin dış kredi itibarının son yıllarda önemli ölçüde arttığını, ama Türkiye'nin hâlâ "nazik" durumdaki Ulkeler arasında yer aldığını hatırlatıyor. Türkiye'nin önümüzdeki 45 yıl içinde büyümesini fınanse etmek için yaklaşık 20 milyar dolar dış kaynağa ihtiyaç duyacağını hesapladıklarını anlatan Mr. Chaffy, bu kaynağı sağlayabilmek için Türkiye1 nin dış itibarını titizlikle koruması gerektiğini vurguluyor. Enflasyonu sorduğumuzda, "Hftla yüksek, ama düşme egiliminde olması olumlu" diyen James Chaffy, özal'ın fon uyguIamalarını da olumlu buluyor, "Tasamıflan yatınma dönüştürmek, iç kaynak seferberliginl saglamak için iyi bir buluş" diyor. Dünya Bankası'nda "Türkiye için kesenln agzını tutan adam" olarak nitelendirilen James Chaffy'den ayrılırken, Dünya Bankası'nın özal'ın ekonomi politikalarından ne denli hoşnut olduğunu fark ediyor, bu yaklaşımdan temelde farklı bir yaklaşımın ne kadar yadırganacağını düşünüyorum. Dünya Bankası ve IMF'nin özal'a gösterdiği anlayışı farklı politikalar izlemeye kalkışacak başka birisine göstermesi hiç de kolay görülmüyor. UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GÖZLEM Yine 'Baker Planı'nı ük 9 Türkiye uyguladı (Baştarafı 1. Sayfada) Ayın golcüsü seçilen Beyhan'ın eşi: 'Kocamın golünün seçileceğini bekliyordurrt İHSAN BÖLÜK tıgı gol, ayın golü seçildi ve 1 milyon lira ödül alacaksınız. ÇALIŞKAN Güzel gol olduğunu, çok güzel gol olduğunu televizyonda seyrettim. Belki ayın golü falan seçilir dedim. Ama o hafta daha güzel goller de vardı. 1 milyon lira ödül verilecek. Bu parayı nasıl degerlendirirsinlz? GÜNALTAN Yeni araba aldılar. Onun eksikleriııi tamamlarlar. ÇALIŞKAN En iyi şekilde değerlendiririz. GÜNALTAN Hadi, gözunüz aydın. 1 milyonu götürdünüz. Futbolla siz ne derece ilgilisiniz? ÇALIŞKAN Futbolla yakından ilgiliyim. Zaıen ağabeylerim de futbolcu. Eşimin ailesinde de futbolcular var. 50'hk AJax yenilgisi hakkında ne diyorsunuz? ÇALIŞKAN Normal. Bir şeref golü atsaydık iyi olurdu ama olmadı. Zaten bizim için Ajax maçı pek önemli değildi. Diyarbakır maçı daha önemli. Çünkü, Bursa'da kaybettiler. Tur atlayacakları da çok zayıf bir ihtimaldi. iVabzon ycnilgisinden sonra Hollanda'ya gidildi. Umitli değildim. Diyarbakırspor maçı ne olabilir? ÇALIŞKAN Mutlaka galip gelmeleri gerekiyor. Lig sonunda ne olabilir, Bursaspor düşer mi? ÇALIŞKAN Herhalde düşmeyiz. Ama yine sonlarda kalırız. Geçen sene de öyle olmuştu. Kupa olmasaydı gidiyorduk. Bu sezona o kadar iyi hazırlandılar ki. 1 aylık kamp dönemi geçirdiler. 15 gün dağda, 15 gün de tesislerde. Yaklaşık 50 antrenman yaptılar. Ama, ligin ilk maçı olan Altay karşılaşmasından sonra eşim çok üzüldü. BURSA Bursasporlu Beyhan'ın eşi Hülya Çalışkan, "Kocamın Eskişehirspor'a attığı golün, ayın golü seçilmesini bekliyordum dedi. Derimod'un yarışmasına birinci olan ve Ajax ile oyn'anan Kupa Galipleri Kupası macı nedeniyle Hollandadan dönmeyen Bursasporlu Beyhan Çalışkan'ın eşine, "Ayın Golü" müjdesini Cumhuriyet verdi. Beyhan Çalışkan'ın eşi Hülya Çalışkan ile görüşmemizde, Beyhan'ın kayınbiraderi Güray Günaltan da bulundu. Ayın golcüsü Beyhan Çalışkan'ın eşi Bursaspor ve futbol üzerine yönelttiğimiz soruları da yanıtladı. Futbola son derece ilgi duyan Hülya Çahşkan'a yönelttiğimiz sorular ve verdiği yanıtlar şöyle: Eşinizin Eskişehirspor'a at VVASHINGTON, (Cumhuriyet) IMFDünya Bankası genel kurullarının yıllık toplantısında bir konuşma yapan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, geçen yıl kararlaştınlan ve ağir borç yükü altındaki ülkeleri kurtarmayı amaçlayan Baker Planı'nı daha önce ilk kez Türkiye'nin uyguladığını söyledi. Baker Planı'nı memnuniyetle karşıladıklarını belirten Erdem, bu planın öngördüğü serbest piyasa güçlerine daha büyük rol vercn ekonomik reform programlarını daha önceden Türkiye1 nin uyguladığını ve başanlt sonuçlar aldığını belirtti. Erdem, Türkiye'nin ekonomik reform programlarını uygulamadaki başarısının ticari bankalan ve resmi sigorta kuruluşlarını Türkiye'ye orta vadeli borç verme konusunda ikna etmesinin epey zaman aldığını vurguladıktan sonra, artık Türkiye'nin kredisinin artmasına paralel olarak uluslararası para piyasalarına giriş koşullarının düzeldiğini bildirdi. öte yandan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, dün VVashington'da ABD Savunma Bakanı Caspar VVeinberger ile kısa bir görüşme yaptı. Yarım saat süren görüşmede, Türkiye'ye verilen askeri yardım ile ilgili sorunlann ele ahndığı bildirildi. Görüşmede Türk tarafının askeri yardım konusundaki taleplerini, ABD tarafına aktarırken, özellikle borç ödeme kolaylıkları ve yardımın veriliş şekli üzerinde durdugu öğrenildi. Türkiye'nin askeri yardımlarda tsrail ve Mısır'a uygulanan statUnün kendisine de uygulanması talebi, Kaya Erdem tarafından Weinberger'e bir kez daha iletildi. Bilindiği gibi tsrail ve Mısır'a yapılan ABD askeri yardımlannda krediler, geri odemesiz ve bağış niteliğinde verilmekte. ABD'nin Türkiye'ye lsrail ve Mısır gibi bir statü sağlamaya yanaşmadtğı, buna karşılık askeri yardımlarda bağış ve elverişli kredi miktannı arttırarak Türkiye'nin borç yükünü hafifletme yoluna gittiği bildiriliyor.. Yine ABD'nin FMS dcnilen askeri satış kredilerinden doğan borçlann odenmesinde Türkiye'ye bazı esneklikler (anımaya yatkın bir tavır içinde olduğu da belirtilmekte. lslam Konferansı'na üye ülkelerin dtşişleri bakanlarırun koordinasyon toplantısının dün geceki oturumunda beklenmedik bir gelişme yaşandı ve tstanbul'daki Neve Şalom Sinagogu'na yapılan baskın konusunda Israil'i sorumlu tutmak isteyen bir tasarı, Türkiye tarafından engellendi. tslam Konferansı'na bağlı Filistin Komitesi tarafından hazırlanan Filistin raporunda, tstanbul'daki sinagog baskınına da yer vcrildi. FKÖ, Pakistan, BurkinoFaso, Malezya ve Senegal'in yer aldıkları komite tarafından kaleme alınan metinde, "İslamiyetin kutsal yerierine saldın zemlni oluslurmak Mn tsrail tarafından yapıldıgı düşüniilebilecek olan tstanbul'daki Yabudi sinagoguna duzenlenen baskını kınıyonız" denildi. Raporun toplantının onayına sunulması üzerine, Türk heyetine başkanlık eden Türkiye'nin BM nezdindeki daimi delegesi Büyükelçi tlter Türkmen, duruma müdahale etti. "Halen soruşturması devam eden bir konuda hiç kimseyi suçlayamayız" diyen Türkmen, raporun bu bölümünün metinden çıkartılmasıru istedi. Tükmen'in bu müdahalesi üzerine herhangi bir lartışma çıkmaksızın söz konusu bölüm rapordan çıkartıldı. Tîran'da Servıs yapıhrken Hura, "Eyvah domuzlar geliyor" dedi. • Milulinoviç, uçakta bulunduğu siire içmde pek konuşmadı. Sadece busın mensupları ile kısa bir konuşma yapan Yugoslav Teknik Direktör, daha sonra bütun futbolcular ile lek tek kısa konuşmalar yaptı. SEÇMELERDE ÇEKİŞME Kayseri Mas Ismail Hakkı Güngör • Atatürk Havalimanı'ndaki gör'Rsisleri'nde yapılan Güreş Milli Jhkım seçmelerinde çeklşme, dokemlı karşılama törenmde bulunan ruk noktasmdaydu (Fotoğraf: CUMHURİYET) Kutüp Başkam Suleyman Seba'nm mutluluğuna diyecek yoktu. BUtıin futbolcular, başkanlarım tek tek öperken, kafile başkam Şan öktenı, "Hende ne ayak varmış, bir gittim tur atladık" diye söylenivordu. KAYSERİ, (Cumhuriyet) Macaristan'ın Budapeşte kentinde yapılacak olan Dünya Güreş Şampiyonası'nın seçmeleri, dün Kayseri Talas tesislerinde yapıldı. Seçmelere katılmayan 57 kiloda Ahmet Ak, 52 kiloda Metin Topaktaş, 74 kiloda Selahattin Sağan ve 82 kiloda Necmi Gençalp, otomatikman Budapeşte'ye gönderilecek. Serbestte yapılan seçmelerde Mehmet Hafızoğlu, Budapeşte' (Baştarafı Sporda) lın son çeyreğinde enflasyonun daha da kabaracağı yolundaki beklentilere güç kazandırıyor. Nitekim ara seçimlerin hemen ardından bir dizi mala zam gelmesi fıyat artışlarının ekim ayında daha büyük boyutlara varması için zemin yaratmış durumda. lTO'nun Ûcretliler Geçinme Endeksi, fiyatların eylülde yuzde 2.3 yükselmesiyle yılın ilk dokuz ayında yüzde 21.9 yükseliş kaydetti. ITO endeksine göre yıllık ortalama artış yüzde 35.1 oldu. Ağustosta ise bu oran yüzde 35.4 idi. Ortalamalara göre 12 aylık artış oranı da yüzde 38.8 olurken geçen yıl bu oran yüzde 42.7 düzeyinde gerçekleşmişti. Yıllık ortalama ve 12 aylık fiyat artış oranlarının eylül sonu itibarıyla yüzde 38 ile yüzde 35 arasında seyrettiği göz önüne alınınca Geçinme Endeksi'nin yıl sonunda da bu düzeylere yakın bir oranda kalacağı anlaşılıyor. İTO, gıda maddeleri grubunda artışın binde 3 olduğunu, keyif maddelerinde ise fiyatların aynı düzeyde kaldığını bildirdi. En yüksek fiyat artışlarının gözlendiği giyim ve ev eşyası grubunda bu oran yüzde 11.6 oldu. Kiralar İTO endeksinde yüzde 6.1'lik artış kaydederken temizlik ve sağlık grubunda artış oranı yüzde 6.9'a vardı. Ayrıca bu grup içinde yer alan diş macunu, kolonya, ilaç, defter, kalem fiyatlarında artış gözlendi. Devlet tstatistik Enstitüsü (DİE), tüketici fiyatları endeksi sonuçlarına göre, yılın ilk eylül ayında fiyatların en hızlı arttığı il yüzde 4.8 ile Samsun oldu. Yılın ilk dokuz ayında ise tüketici fiyatlan en hızlı artışı Antalya'da gösıerdi. Antalya'da 9 aylık dönemde tüketici fiyatları artış hızı yüzde 23.2 olarak gerçekleşti. DİE verilerine göre, eylül ayında ve ilk dokuz aylık dönemde tüketici fiyatları en yavaş Erzurum'da yükseldi. Erzurumda tüketici fiyatlan artış hızı eylül ayında binde 2,9, aylık dönemde de 13.9 oldu. Eylül ayında tüketici fiyatları artış hızı Zonguldak'ta ve Kayseri'de yüzde 3.7, Izmir ve Bursa'da 3.2, Ordu'da 3.1, Ankara^ da 2.9, Istanbul'da ise 2.7 olarak hesaplandı. Yılın ilk dokuz ayında ise tüketici fiyatlan Eskişehir'de yüzde 22.4, Zonguldak'ta yüzde 20.6, Adana'da yüzde 20.5, Diyarbakır'da yüzde 20.2, Kayseride 18.8, Bursa'da yüzde 19.0, tstanbul'da yüzde 17.0, Ordu'da yüzde 16.2, Trabzon'da yüzde 15.4, Samsun'da yüzde 17.5, Ankara'da da yüzde 18.3 oranında artış gösterdi. Eylül ayında tüketici fiyatlarındaki ortalama artış yüzde 2.4 olarak hesaplandı. Geçen yılın aynı ayında tüketici fiyatlar yüzde 4.7 oranında yükselmişti. DtE'nin toptan eşya fiyatlan endeksi sonuçlarına göre de 9 aylık dönemdeki devlet sektöründeki artış yüzde 1.0, özel sektördeki artış da yüzde 2.6 oldu. Toptan fiyatlarda bu yıl yüzde 2.2 olan genel artış hızı geçen yıl yüzde 2.7 idi. na devlet televizyonundan, Tanrının her günü, solun her çeşldlnin suçlanmış olmasıdır. Yurttaşlar, sosyal demokrat sol ile sllahlı sol arasındaki ayrımı yapıncaya kadar "atı alan" daha doğrusu "kır atı alan Üsküdar'ı geçmiş"; olan olmuştur. Sağ partılerin bugünkü oylarını korumadaki en büyük etkenlerden biri TRT'nin belli bir ideolojinın doğrultusunda yayın yapmasıdır. Sağ partılerin en büyük şanslarından biri TRT'dir. Solun gerilemesınde TRT'nin payı hiç yadsınamaz. Seçim sonuçları üzerinde önemli bir payı olan ikinci etken devletln sol siyasal görüş ve ıdeolojiler üzerinde sürdürdüğü yasakçı siyasetlerdir. Yurttaş, "güvenlik raporiarı" ile "«j/en/nefr'ien korkmaktadır. Fişlenirse oğlunun asker dönüşü iş bulamamasından tutun da akla gelen türlü baskıdan ürkmektedir Kamu kuruluşlarında sol gazetelehn bile gizli saklı okunduğu bir ülkede istediğıniz kadar seçim üstüne seçim yapın sonuç değişmez. Yurttaş "korkudan kurtulma özgürlüğüne" sahip olmadıkça, bu korkular, bu endişeler her zaman yurttaşı etkileyecektlr. Kimseden kahramanlık beklemeyelim. Oglu Teknik Üniversiteyi bitiriyor iş bulamıyor; kızı öğretmen oluyor, bir türlü işe başlatılmıyor; yeğeni yurtdışına gidecek pasaport alamıyor Nasıl korkmasın yurttaş? işin özüne inerseniz, "slyaset yasakları", 12 Eylül öncesi siyasetçilerine degil, sol siyasal görüşlere ve ideolojileredir. Bugün "yasaklı" sayılan liderler seçim alanlarında konuşablldller, ancak bir kez "fişlenen" yurttaşın, o gün de bugün de başı beladadır. "Solculuk eşlttir, komünıstlik, komunistlik eşittlr, Sovyet casusluğu" formülüne indirgenmiş kaba ve ilkel propaganda yöntemleri devletin bir kesimine egemen olmuştur. Devlet televizyonu aracılığı ile yurttaşın kafasına şırınga edllen bu düşünceleri değiştirmek pek kolay olmuyor. Kolay olsa bile zaman alıyor. SHP'nin şanssızlığı da işte bu noktadadır. SHP'nin bu seçimlerdeki şanssızlığı, herhalde, CHP eski Genel Başkam ve "sosyal demokratların İlk göz ağrısı £ceWf"in partilerine yönelttiğı "fraksiyonlaniçlerinde banndınva" suçlamasıdır. Seçmen, Sayın Ecevit'in bu suçlamasından "SHP içinde komünlstler var" sonucunu çıkarmıştır. özal modeline karşı sağ ve sol partller arasında kararsız kalan "gezer ve yüzer oylar"m bu olumsuz propagandadan etkilenmediğini kimse söyleyemez. Sayın Ecevit'in asıl eleştirileceği noktalar "tabandan kuruluyor" dediği partinin "tavandan" yani "temlz hava şehri Oran'dan" kurulması; toparlayıcı bir siyaset izleyeceğine, "dar kadroculuk" anlayışına kendisini kaptırması ve sosyal demokrasinin evrensel ve çağdaş boyutları yerine "aile boyu" diye tanımlayacağımız "sınırlı ve sinirll" bir siyaset Izlemesi değildir. Ecevit'in asıl eleştirilmesı gereken yanı, özal'ın "solu bölme planıne" uygun bıçımde davranması, SHP'yi "frakslyonculukla" suçlaması ve alacağı üç beş oy uğruna tıpkı sağcı siyasetçiler gibi göz göre göre "din sömürüsü" yapmasıdır. "Gezer ve yüzer oylar" Sayın Ecevit'in "McCarthy üslubu" ile SHP'ye yöne*ttiği bu haksız suçlamalarından çok etkilenmişlerdir. "AntikomOnizm" ve "anOSovyeOzm" zaman zaman blrblrlerlyie özdeşleşen kavramlardır. Ancak her "antiSovyet" her zaman "antlkomünist" sayılmaz. "AntlSovyetlzm" gibi "proSovyotizm" yanl "Sovyet yanlılığı" da çağdaş, bağımsız ve özgürlükçü bir siyaset değildir. Bunlar yerine izlenmesi gereken siyaset ''nonSovyetlk" siyasettir. Sol siyaset içinde "antlkomunizm" açıkça bir soğuk savaş rüzgarıdır. Çağdaş sosyal demokrat partiler de geçerli olan siyaset "nonSovyetik siyaset" olmalıdır. Yani ne Sovyet yanlısı ne Sovyet karşıtı.. Ozetle, bağımsız ve özgürlükçü bir tavır. Batı Avrupa'daki sosyal demokrat partilerde "sol kanat"\m bulunur. Partilerde sağ ve sol kanat oluşumuna ızin vermezseniz, 12 Eylül öncesi CHP'de görüldüğü gıbı ideolojık görüşle oluşacak kanatlar yerine "naylon delege" hesabına dayalı "hizlpler" ortaya çıkar. Sayın Ecevıt, SHP'yi CHP'deki "eskl hizipler"e kapılarını açmakla suçlasaydı, belki bir ölçüde haklı olurdu. Gerçi, bu "hlzipler" Sayın Ecevit'in izlediği siyasetin sonucuydu. Ancak yine de "hizipleri" konu alan eleştiriler, doğrudan doğruya "komunistlik" anlamına gelen "fraksiyonculuk" suçlamasından daha gerçekçi ve daha dernokratik sayılmaz mıydı? Seçim aritmetiği, hangi partinin nerede, ne kadar oy aldığını gösteriyor. Bu anlattıklarımız da herhalde "seçim geometrts»'"nil CHP, 1965 seçimlerine "ortanın solu" siyaseti ile gırdi. 1961 yılında 3 milyon 725 bin oy ile toplam oyların yüzde 37'sini alan CHP, "ortanın solu" kavramını kullandığı 1965 seçımlerinde 1 milyondan fazla oy yitirdi. "Ortanın soluMoskova yolu" suçlamaları CHP'den aldığı 1 milyon oyun 65 seçimlerinde AP'ye kaymasına yol açtı AP'nin 1961 seçimlerinde aldığı 3 milyon 527 bin oy, 1965 seçimlerinde 4 milyon 921 bine çıkmış, CHP'nın oyu da 3 milyon 753 binden 2 milyon 676 bıne ınmişti. 1965 seçimlerinden 1969 seçimlerine kadar geçen sürede Ecevit ve çevresi, AP'nin bugün pek demokrat sayılan lıderı Demirel ve bugün siyaset yaşamından elini ayağına çeken Feyzioğlu ve Türkeş'ten oluşan "antikomünizm korosu"nca suçlanmış; 12 Mart ara rejiminden sonra bu paslı silah geri tepmiş ve CHP oyları, önce yüzde 33'e yükselmiş, daha sonra da yüzde 41 'e sıçramıştır. Görüldüğü gibi seçimin yazgısım "kemikleşmiş oylar" değil "gezer ve yüzer oylar" belirlemektedir. Dün CHP'nin gelişmesine nasıl Feyzioğlu'nun Ecevit ve arkadaşlarına yönelttikleri "komunistlik suçlamaları" bir süre engel olmuşsa, bugün de Sayın Ecevit'in Feyzloğlu'nu andıran ağır eleştirileri de "gezer ve yüzer oylar"m SHP'ye kaymasını engellemlştir. Sayın Ecevit'in bu işlevi yerine getirmekte hiç de başarısız olduöu söylenemez. Onümüzde daha ikı yıl var. Bu iki yıl içinde neler olmaz ki? Sağ, sağın "alternatifi" değildir. Yarının iktidarı, yalnızca anap'a değıl "düzene muhalefet" eden partılerce oluşturulmalıdır. Sol partiler arasında hangisı bu düzene, demokratik ve barışçı yollarla daha etkin "muhalefet" edebilirse ve hangisi yarının Iktldarı için bir "secenek" olduğunu, kadrosu, programı ve davranışları ile kanıtlayabilirse, sol oylar gibi "gezer ve yüzer oyları" da o parti toparlayacaktır ANAP gidicıdır, gelen Demirel olmamalıdır. ANAP'ta gözler MKYK'de ANKARA, (Cumhuriyet Bıirosu) tktidar partisi ANAPın ara seçimde oylarının yüzde 32'ye inmesiyle partide baş gösteren huzursuzluk sürerken, gözler bu hafta sonu ya da gelecek hafta toplanması beklenen MKYK'ye çevrildi. Kendileriyle görüştüğümüz ANAP MKYK üyelerinden bazıları toplantıda ilk olarak ara seçim sonuçlarının değerlendirileceğini, seçimde alınan "olumsuz sonuç"un detaylı biçimde irdeleneceğini belirttiler. Seçim sonuçlarının dcğcrlcndirilmesinden sonra ve eksikliklerin neler olduğunun saptanınasından sonra, izlenecek yeni stratcjinin belirleneceğini kaydettiler. Seçim sonuçlarından büyuk ölçüde sorumlu tutulan parti örgütüne yeniden bir hareketlilik getirilmesi düşüncesinin yanında, Siyasi Partiler Yasası'nın bir ölçüde zorlanarak, köylere değin örgütlenmenin ülke çapında yaygınlaştırılması yöneticiler tarafından planlanıyor. ANAP Teşkilat Genel Başkan Yardımcısı EyUp Âşık, "seçim kaybedilen yerlerde çeşitli sorunlar bulunduguna" dikkat çekerek, "Mesela seçim kaybettigimiz 4 ilde, Samsun, Manisa, tzmir ve Zonguldak'ta il başkanları görevden ulınmıştı. Buralarda görevi ikinci başkanlar yiiriitUyordu. Demek ki problemler tamamıyla ortadan kalkmamış. Seçimi kaybettik" dedi. Kaybedilen il örgütlerinde yeni bir düzenlemeye gidilip gidilmeyeceğinin MKYK'de belirleneceğine işaret eden Âşık, hiçbir bölgede yabancı adayın tutmadığını, vatandaşın yerel adayı tercih ettiğini anlattı. Âşık, örgütlenmenin yaygınlaştınlması konusunda şunları söyledi: "Eskiden partilerin köy ve mahalle temsilcileri vardı. gençlik ve kadın kolları vardı. Şimdi böyle bir şey yok. Eskinin devamı olan partiler, mesela DYP, bu nedenle eski temsilcilerinden yararlandı. Köylerde daha etkili çalışma yaptı. Ama biz bunu 6 ay evvel tesplt ettik. Şimdi bunu gidermenin yollarını deniyoruz. Çünkü temsilciler parti militanı gibi çalışıyor. Parti üyesi öyle bir çalışma yapmıyor. Soruna çözttm ararken, ocak bucak teskilatlannın ya da gençlik ve kadın kollarının yeniden kurulmasını da düşiinmüyonız. Çünkü bunlann memleket açısından mahzurları var. Siyasi Partiler Kanunu'nda degişiklik yapmadan, onun imkânlarından yararlanmanın yollarına bakacagız. Mesela köylerde temsilcilikler kurulmasa bile, belki bir temsilci görevlendirilebilir." Eyüp Âşık, MKYK toplantısında seçim sonuçları için suçlu ya da suçlular aranması yerine, sorunlann belirlenerek, geleceğe dönük çalışmaların görüşüleceğini bildirdi. Toplantı öncesinde, Başkanlık Divanı'nın ve genel merkez yöneticilerinin üstüste yapacaklan toplantılarda değerlendirmeleryapılacağını bildiren Eyüp Âşık, hatalarınbeklentilerin saptanmasından sonra, gelecekte izlenecek stratejiyi görüşeceklerini anlattı. Bazı MKYK üyeleri ise, "ANAP'ın böylesine ciddi sınavdan ilk kez geçtigini" ifade ettiler. Yöneticiler, ekonomik poütikada bir degişiklik beklenmemesi gerektiğini, ufak tefek düzeltmeler yapılmasının söz konusu olabileceğıne işaret ederek, örgüt olayının Üzerine gidilmesi gerektiğini vurguladılar. Güreş takunlanmız betirlendi ye gitmeye hak kazanırken, 62 kiloda Metin Kaplan ve Fazıl Cihan arasında yeni bir seçme yapılacak. Grekoromende ise, Budapeşte'ye gitmeye hak kazanan güreşçilcr şunlar: 48 kiloda Muzaffer Aydın, 57 kiloda Ahmet Bayraktar, 68 kiloda Sümer Koçak, 90 kiloda Lütfü Yılmaz, 62 kiloda Abdurrahim Kuzu, Alaattin özgül. 52 kiloda da Muhammet Otürk ve Ahmet Büyük arasında bir seçme daha yapılacak. KBahçe'de (Baştarafı Sporda) kalelere şutladılar. Ne var ki, SarıLacivertli futbolcular bu çalışmada da Stankoviç'i memnun edemediler. Stankoviç'in ısrarla, "Topu iyice açığa alın" ve "Topu kaleciye degil, geriye dogru adamınızın oldugu yere dogru ortalayın" ikazlarını bir türlü ycrine getiremediler. Bu çahşmada da özellikle önder, Birol ve Cihan hocadan nasiplerini fazlasıyla aldılar. Yorucu antrenman sonunda yapılan penaltı atışları ise, hayli ncşeli geçti. Sarıl.acivertliler bugün dc saai 10.00'da bir çalışma yapacaklar. NURETTtN KALDI Diyarbakırspor tarafından istenilen Nurettin Fenerbahçe'de kaldı. Diyarbakırsporluların "10 milyon peşin, 10 milyon da sonra" teklifini Nurettin kabul etmedi. Alacağı paranın hepsini peşin isteyen Nurettin'in kiralanma olayı da gerçekleşmedi. ANKARADAN SES YOK öte yandan cezalı Malatyaspor maçını Istanbul'da oynamak için mahkemeye başvuran Fenerbahçelilere henüz bir cevap gelınedi. Bursa'da yapılacak olan maçın Istanbul'a alınması için Ankara 3. İdari Mahkemesi'ne başvuran Fenerbahçelilere, "Bir hafta içinde sonuçlanır" cevabı verilmişti. Mahkeme kararının büyük bir olasılıkla bugun alınması bekleniyor. Zamlar durmuyor Ekonomi Servisi Seçim sonrası zam kervamna pastırma, sucuk, salam, sosis, yoğurt ve sıhhi tesisat ürünlerinden hela ta;ı ve lavabo da katı.Jı. Eczacıbaşı Holding kuruluşlanndan Vitra, mayıs ayında yaptığı yüzde 15 civarındaki zamdan sonra 1 ekim den itibaren ürünlerine yüzdc 10 civarında ikinci zammını yaptı. Yeni fiyat artışıyla, 4050 lavabonun toptan fiyatı yüzde 7 artarak 15 bin 900 liradan 17 bin liraya çıkarken, alttan klozetin t'iyatı yüzde 10 artarak 30 bin 300 liradan 33 bin 350 liraya yükseldi. Vitra'nın yüzde 40 zam yapması beklenirken, yuzde 10 civarında zam yapması piyasa ilgililerince "Vitra bundan sonra bir üçüncü zam daha yapacaklır" şeklinde yorumlanıyor. Et ürünlcri için Apikoğlu, önceki günden itibaren yüzde 5.410 arasında değişen zammını uygulamaya koydu. Yeni zamla Apikoğlu kangal sucuğun kilosu 2 bin liradan 2200 liraya, Macar salamın kilosu 1550 liradan 1700 liraya, antrikot pastırmanın kilosu 3500 liradan 3700 liraya, vakum sosis 1850'den 1950'ye ve kavurmanın kilosu 2500'den 2700 liraya ylıkseldi. Beşler Et Sanayi'nin de bugunden itibaren yeni zammını açıklayacağı belirtiliyor. Süt urunleri içinde geçen ay Gülüm Süt'ün süte yüzde 26 zam yapmasınm ardından, Tikveşli firması 1 kgüık ev tipi yoğurduııa yüzde 10, 10 kgüık yoğurduna ise yüzde 17 civarında zam yaptı. Diğer yoğurt üreticisi firmaların da bugünlerde yeni zamlarını açıklamaları bekleniyor. TKPnin (Baştarafı Sporda) lince, tum ülke TV yayını izlerken, biz su maşrapası seyretmiyor muyuz Istanbul'da. Çamlıca'nın elektriği, arıza ile kesiliyor da, şalter ınınce ml kesilmiyor? • * * Haklı olan Galatasaray'ı da, maçı bekleyen milyonları da bırlikte tatmin etmek mümkün. Ama bunu yapmak için biraz uğraşmak, biraz kafa yormak gerek. Oysa yalan dolanla seyirciyi eşek yerine koymak kolay. O zaman koy gitsinl * * • Haydi Turgut Ûzal'ın, artık Demirel'e kaydını yaptırmış Tunca Toskay'a gücü yetmiyor, peki TRT Yönetim Kurulu, o yetmez diye kurulan TRT Yüksek Kurulu'nun o pek muhterem üyeleri, ayda bir toplanıp, hakkı huzur almak, "TRT'ci" diye caka satmak ıçın mi bu kurullara seclldller? Türk halkına yapılan bu çok açık hakaretin hesabını soracak bir tek sorumlu vatandaş yok mu içlerinde? Yok mu Bay Altemur Kılıç? Yok mu Bay Ali Ihsan Göğüş? Siz gazetocisiniz, siz söyleyin? Ya da siz söyleyin Bay Kamuran Gürün.. Bunca ülke gezdiniz, bunca yayıncılık gördünüz? Böylesini gördünüz mü? Sizi oraya üzerinize ölü toprağı serpilmiş gibı uyuyasınız diye göndermedi bu millet, ücretlerinizı vergileri ile ödeyerek. Susacak ve bu çirkinllge suç ortaklığı mı yapacaksınız? Yoksa?.. söyleılı. Bakanlar Kurulu'nda ara seçimi"rin bir değerlcndirimesinın yapıldığını anlatan özal, "Özellikle ara seçim yapılan illerde görev alan bakanlann degerlendirmelerini dinledim" dcdı. Rakanlar Kurulu'nda memurların ev sahibi olmasında kolaylık sağlayacak yasa önerisinin de görüşülerek Meclise gönderilmesinin kararlaştmldığını anlatan O/al, devlet bakanlanııııı sayısını arttıracak kanun teklifınin yakında TBMM'ye gönderileccğını belırterek "Uevlet bakanlıklarını du/enleyen (erçeve kanunda, devlet bakanlanyla ilgili madde, azami 7 diye ya/ıyor. Bunu degislirerek 9 veva 10 diyecegi/" dedi. "Yeni Devlel Bakanlıgı sayısı kaç ulacak?" sorusu ü/erine özal, "Bunu kullanıp kullanmayacagımız belli degil. tmkfln açıyoru/ sadece" ya nıtıııı verınce, bir ga/eteci, "Daha önce bakanlıklann sayısını azalttıgınızı soylemiştlniz. Bu sozıinuze lers duşmüyor musıınu/?" sorusuyla karşılaştı. Özal, bu soru üzerine, iera bakanlıklarının değişmediğini belirterek "lcra bakanlıklan sayısı 14, aynı, defcişmiyor. Şimdi devlel bakanlıklan sayısı 10'a çıkacak. Böylece hepsi 24 olacak" dedi. Devlet (Baştarafı 1. Sayfada) DİNAMlKve HAREKETLI ÇALIŞMA HAYATINI SEVEN Lise veya Ticaret Lisosi mezunu, askerlığını yapmış | gençlere buyuk bir müessesede maaşlı ve primli iş imkânı