Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 EKÎM 1986 İlk buluftna: Köksal ihtilal komitesinin ilk buluşmasını şöyle anlatıyor: Talat ile şimdi Rumeli Işkembecisi 'nin bulunduğu pastanedeki konuşmamızı izleyen cumartesi günü öğleden sonra Kurmay Binbaşı Sezai Okan'la (Ankara Meşrutiyet Caddesi) buluştuk. îşi çıkan kurmay binbaşı Çelikoğlu gelemedi, ama konuşma ve kararlara Sezai ne derse o da onu KADER BİRLtĞl Osman Köksal ve Sezai Okan Yıl 1956. 2 kurmay binbaşı ulkenin kaderini etkileyecek ihtilalci örgütün ilk toplantılarım yaptıklan günlerde. tlk toplantımn 3. kişisi Aydemir'dL CUMHURİYET/7 Osman KöksaVın sandığından çıkan mektuplar İnkılap Mektupları' Uğur Mumcu 'nun kaleminden arkadaş diyecekti. O gün üç 4 saat konuştuk. wmmmmmmmmmmmmmmmmm^mammmmm Köksal 27 Mayıs sonrası MBlCnın önde geten üyelerindendi. 1956 eylülünde ihtilal komitesi kuran Köksal, Okan ve Aydemir'e göre cumhuriyet rejimini tehdit eden siyasal iktidardı Demokrasiye tehdit: DP'nin diktası 2 Örgütün tüzüğü: Osman Köksal, anılannda Talat Aydemir ve Sezai Okan ile birlikte p P iktidannı devirmek için örgut kurduklannı ve örgüte Binbaşı Adnan Çelikoğlu'nun da Uye oiduğunu yazıyor. • ihtilal fîkri daha önce nasıl ortaya çıkmış? Bu düşünce ile nasıl prgütlenmişlerdi? J Köksal'ın el yazısından bu sorulann yanıtlarmı alahm: ! "...Kurmay Binbaşı Talat Aydemir'e 956 yılının eylttl ayı ortalahnda bir pazar gunu öğleden sonra Ankara Maltepe otobus dura|ında rastladım. Çok sıcak bir gündu. Sanki ağustos ayının sıcak |ünlerinden biri eylttl ayına sarknııştı. Talat ile el sıkışükUn ve birbirimizin baünnı sordnktan sonra Talat: } "Köksal, rvedi bir işin yoksa şurada biraz oturalım. Bir dondnrtaa yer ve biraz da konuşuruz" dedi. .Şimdi Rumeli işkembecısinin (Maltepe otobiis durağı yanında) yefinde dondunra gazoz, çaj ve bira gibi içecek ve yiyecek şeyler satı•rdı. Dukkânın sag tarafrnda sarmaşık ve çeşitli çiçeklerle ortulü, te en tehlikeli sakınca siyasal iktidardan gelebilir" diyecek siyasal iktidar adamlan nerede? Örgüt herhangi bir nedenle ortaya çıkarılırsa, tüm örgut üyeleri olümden başlayarak çeşitli cezalara çarptırılırlar. Bu cezaları şimdiden göze almak gerekir. örgütün güvenliğine çok önem verilmelidir. Ve: Aörgüt uğraşılannda kâğıt, kalem kullanıhnamaü ve belge olabilecek şeylerden sakınmahdır. BÖrgüte bir de gizli amaç verilmelidir. Bu hem dışa karşı örgüıü gizlemeye yarar ve hem de örgüte ahnacak üyelerin başlangıçta niteliklerinı ortaya çıkartmak için kullanılabilir. Akhmda kalan bu konuşmalardan sonra örgütün tüzüğünü yaptık. AKurmay Binbaşı Sezai Okan, Kurmay Binbaşı Talat Aydemir, Kurmay Binbaşı Adnan Çelikoğlu ve Kurmay Binbaşı Osman Köksal gizli bir örgüt kurmuşlardır. BÖrgütün asıl amacı: Cumhuriyeti, Ataturk ilkelerini ve de Baskı rejimi: Köksal'a göre 1954 şeçimlerinin yaklaşması üzerine DP'de baskı rejimi emareleri belirmeye paşlamıştı. DP, yarattığı çıkarcüar grubuna siyasi, sosyal ve ekonomik uyrıcalıklar sağlıyor, muhalifpartiler ya da larafsızlar özgürlüklerini kuUanamıyorlardı. Jirin, temiz ve gonül açıcı bir dinlenme yeri idi. Luks bir vapurun guvertesini andınyordu. Oraya girdik, bir masaya oturduk. .. Once konuşmalanmız daha çok askerlikle Ugili konulardan olusuyordu. Talat tedirgindi. Durmadan bem yanına göz atıyor, bem de bana bir şeyler söylemek istiyordu. Dondurmasını çabucak bitirdi. SanUalyesini bana doğru yaklaştırdı. Yavaş sesle: • "Köksal, siyasal iktidann gidişini nasıl görüyorsun?" dedi. * Bu tür soru ile ilk defa karşılaşmıyordum. Bu sonı bizim gibi genç •ubaylar arasında yaygın ve geçerli idi. Soruvu yadırgamadan "Hıç de ıyi görmuyorum" diye yanıt verdim. Talat birazcık diışundu. Yanıbmdan doymamış bir bali vardı. Bir kez daha iki yanına baktı ve ikinci sonısunu sordu: . "Eğer açıklamada bir sakınca görmüyorsan, daha geniş ve gerçekçi konuşamaz mısın?" • "Talat, bana bu tür sornlan başka subaylar da sonıyor. Hep yanıtlıyonım. Sana da yanıtlamada hiç sakınca gormem." . "Köksal, güvenine çok teşekkur ederim." f GizliUk İlkeleri: örgütün güvenliği için alınan önlemlerden birisi örgüt uğraşlarımn hiçbirinde kalem, kağıt kullanmamak ve belge olabilecek hiçbir şeyi saklamamaktı. Aynca örgüte gizli bir amaç vermek esastı. Böylece hem örgüt dışa karşı gizlenecek, hem de örgüte ahnacak üyelerin nitelikleri başlangıçta ortaya çıkarılacaktı. mokrasiyi korumak ve kollamaktır. CÖrgutun gizleme amacı: Türk ordusunun çağın koşullarına uygun olarak organize edilmesidir. Dörgüt hemen çalışmalara başlayacaktır. Eörgüt dört kurucusu ile kalmayacak, ilerde mevcudu arttınlacaktır. Förgütün dokusu 5'er kişilik gözelerden oluşturulacaktır. Bir göze (hucre) çekince karşısında kalırsa diğer gözelere sıçramayacak, güvenlikte kalacaktır. GGizli orgüt, uniformalar dışına kesınlıkle taşınlmayacaktır. Hörgüte ahnacak kısilerde şu nitelıkler aranacaktır: 1Yurda ve cumhuriyete bağh olmak.. 2Söz dinlemek.. 3Sözünde ve karannda direnme gucü yüksek olmalı.. 4Yürekli ve atılgan ohnalı.. 5Canını sakınca karşısında esirgememelidir.. 6İyi geçinmeli, arkadaşlarını yürekten sevmelidir.. 7İyi ahlak sahibi olmalıdır.. *Sır saklamayı bilmeüdir.. 9Cumhuriyetin korunması uğrunda emel ve fikir beraberliği olmalıdır.. 10Çekiduzenli olmalıdır.. 11Yardımlaşma yapabilmelidir,. 12Terbiyeli, ağırbaşlı, söz dinler olmalıdır.. 13Erdemlı ve çalışkan olmalıdır.. 14Aldığı görevi kontrolsuz yapabilmelidir.. 15Ulke problemlerini bihneh, kıtap okumayı sevmelidir. IBir uyede nitelik eksiklıği saptanırsa. o üye örgüt çalışmaları dışında bırakılacaktır. IKurucularm her konuda veto haklan olacaktır. KSiyasi iktidan güç durumda bırakacak eylemlere başvurulmayacaktır. LSiyasal iktidann cumhunyete, Atatürk ilkelerine ve özgürlüklere karşı kötü gıdişi desteklenmeyecektir. Fırsat bulunur ve gerçekleşırse, eleştiri ve onerilerde bulunulacaktır. örgütun merkezi Ankara'dır. Kuvvet olarak ilk erek mubafız alayı,.asıl amaca uygun atama işlemleri içinde personel başkanhğı veya şubelen elde edilmeye çalışılacaktır. Bu örgut anlaşması, zamanla daha yeterli ve uygulanabilir dürumda başkomitenin çoğunluğu ile yapılacaktır. Üç kurucu uye kalktık, Sezai'nin konukseverlığine teşekkür ettikten sonra birbirimize başanlar dileyerek akşam ustu, havanın kararmaya başladığı saatlerde evden ayTildık. örgütün çalışmalannı kalm çizgileri ıle dört döneme ayırabiliriz: 1Genişleme dönemi. 2Suskunluk donemi 3Yeniden toparianma dönemi 4Son hazuiıklar dönemi. ^ Çıkar çevreleri gidişten memnun îki kurmay binbaşı, Türkiye'nin içinde bulunduğu koşullan konuşurlar, Köksal anlatır, Aydemir dinler: ; DP'nin 5054 arası sağladığı ekonomik refah nedeniyle erilen çoğunluğu arkasına aldığı, daha sonra dış krediler, yabancı sermaye ve tarıma dayalı ekonomik siyasetin başanya ulaşmadığı kanısındadır Köksal.. Anılarmda bu duşüncelerini dile getirir. Ezanın Arapça okunması, dil konusunda verilen ödunler, Başbakan Menderes'in Atatürk devrimlerini "tutan devrimlerrutmayan devrimler" diye ikiye ayırması, genç subayları DP ıktidanna karşı olumsuz duygular içine ıtmişti. "DP'nin baskı rejimine yonelmesi" diye sürdürur konuşmasını Köksal "54 seçimlerinden sonradır." Köksal, anılannda, o gün Aydemir'e şu duşuncelerını açtığmı anlatır: "Çıkar çevreleri, bu gidişten, bu adaietsiz ve sömârii yapıdan çok mutlnydular. Bu gidişin, bu yapının komnması ve sürdürülmesinden yanaydılar. Halk ise ne düzenden, ne somüriıden ve ne de somunilmekten haberdardı. Halk, yalnızca CHP'ye karşı öfkesini surdüruyordu. Çıkar çevreleri de ofkesinin roğunlaşmasını sagiamak için her çareye baş\unı>oriardı. Bu öfke ile bem sömnrtilerini gizliyorlar, hem de seçimleri etki altma almaya çalışıyorlardı. DP iktidan, 5053 arasında ekonomik bolluk yaratmış, gelişigüzel özgüriük havası da estirmişti. Ancak ekonomik bolluk dış kredilere, dış hibclere ve hava koşullannın dverişli geçmesi sayesinde tanm kesimine ağırlık verilmek suretiyle saglanmıştı. Yalnız, yaraman bu ekonomik bofluk, tıim topiumu kapsamryordu. DP'nin özunü oluşturan çıkar çevresinin de zengmliğini ve mutiuluğunu sağlıyordu. Bu dar, fakat mutlu çevreler, Türkiye'nin tüm kaynaklannı sömunıyorlardı. Ekonomik ve sosyal yapı zaten bozuktu. Ulusal gelir bölüşumunde çok büviik eşitsizlikler vardı. Ekonomi, plansu, dengesiz ve savurgan yüriitülüyordu. Bu yolla ne ülke kalkındırılabilirdi, ne halk mutluluğa erişir, ne çok partili özgiirlükçii rejim kökleşir, ne de nlkenin bagımsızlıgı konınabilirdi. 1954 şeçimlerinin yaklaşması üzerine DP'de baskı rejimine kayma emareleri beiirmeye başladı. Basın, oniversiteler ve nmhaiefet partileri üzerinde şiddetli kısıtlamalar koyan seri yasalar da çıktı. DP, 1954 seçimlerine girerken, yarattığı çıkarcüar gnıbu seferber olmuştu. DP, bu çıkar grubuna siyasi, sosyal ve ekonomik aynca: KOKSAL VE OKAK ÇASKAYA'DA 19S6'da ihtilalorgütunun ilk çekirdeğinioluşturanlardan Osman Köksal ve Sezai Okan 27 Mayıs sonrası Çankaya'da inceleme yaparken. jimine doğru giderken, halkiktidar çaüsmas) başlar, memleket bütünluğü tehlikeye düşerse, orduya bu dunımlarda düşen görev yok mudur?" diye sorduğunu anlatıyor. Köksal, ordunun "Cunıhuriyeti koruma ve kollama görevi" bulunduğunu Aydemir'e anlattığını yazar. Aydemir, Köksal'a bir soru daha sorar: "Bu yasal görevler karşısında Türk ordusunun dunımunu nasıl goniyorsun?" Köksal "Turk ordusu, Türk yurdunu kollama ve koruma bilinci ve hazııiığı oranında cumhuriyeti kollama ve koruma hazıriığı içinde defildir" diye yanıt verir. Ve sonra şöyle surdurur konuşmasını: "Benim araştırmalanma göre ordu üst kademeleri cumhuriyete içten gelebilecek çekince yönlerini saptarken siyasal iktidara çekin Talat Aydemir 1956 'dan beri ordu içindeki ihtilalci orgutlenmenin en aktif elemanlartndan biriydl Koksal'la AydemirIn işbiriiği 1956 yılı eylülünde Aydemir'in Köksal'a "İktidann gidijini nasıl goruyorsun?" diye sormasıyla başladı. Kader birliği 27 Mayıs ihtilaline kadar surdü. 60 ihtilalinde yurtdısında olan Aydemir 196263 yıllannda iki ihtilal girişimi sonucu, idama mahkum oldu. AYDEMtR HEP AKTtFTt nız bu bölümleri kimin konuştuğunu kesin olarak ayıramayacagım için yazamayacağım. Osman Köksal, o gunku konuşmalan ve gizli ihtilal orgutünun >apısı ve ılkelerini notlannda şoyle anlatıyor: Dikta rejimine gidiş Sosyal ve ekonomik yapılar, siyasal yapılara yön verirlcr. DP iktidarının kurduğu ve işletmede direndiği sosyal ve ekonomik yapı, sosyal adaletten yoksun, bir çevrenin mutluluğunu erek alan, çarpık ve sömurücu bir yapıdır. Bu.yapı, tüm Türk toplumunun mutiuluğa erişme ereğini guden cumhuriyet, Ataturk ilkeleri ve demokrasi prensipleriyle ne bağdaşır, ne de savunulabılir. Ancak görmez, işitmez.konuşamaz veduşunemez toplumlarda buyapı yaşatılabılir. Böyle bir toplumda ''dikta rejimi" oluşturulur. DP muhalefetteyken Türk milletinin tutkulu olduğu rejim ve ilkeleri savunmuşken, iktidara geçtiğinden beri bu rejim ve ilkelerle çatışan önlemlerı aldığı görulmektedir. DP sosyal ve ekonomik politıkasında direndikçe aldığı önlemleri çeşitlendirecek ve çoğaltacaktır. Batağa düşen, kıpırdadıkça, batar örneği gibi. Bu tur siyasal rejimlere "dikta" denilir. 5'er kişilik yözeler: Ordu içinde kurulan gizli ihtilal örgiitü tü'züğünün 5. maddesinde örgütün aokusunun 5'er kişilik gözeleraen oluşacağı> bir göze (hücre) çekince karşısında kalırsa diğer f özelere sıçramayıp güvenlikte kalacağı elirtiliyordu. ce gelebileceğini düşünmemektedirler. Bu çok yanlış bir davranışür. Ordu ust kademelerini sakat davranışa iten nedenlerin bir kaçını şöyle sıralayabiliriz: Rütbe, makam, kişisei çıkarlar ve çeşitli korkular.. Bu nedenle ordu üst kademekrindekiler, siyasal iktidann her anti demokratik davranışını desteklemektedirler. Ordu üst kademelerinin cumhuriyete karşı ilgisiz kalışları ve siyasal iküdana davranışlan ordu butunlüğunü ve disiplinini sarsmakta; cumburiyeti koruma ve kollama bilinci ve hazırlığını aksatmaktadır. ' Aydemir "Osman" der: "Şu son konuşman beni çok uzdü, acaba ordu ı;st kademelerindeki bu zaafiyeti nasıl giderebiliriz?" Köksal, bu soruyu "Ordu üst kademderinde görevi her şeyin üstünde gören ve tutan kişiler vardır. Fakat bunları ortaya çıkarmak zor ve tehUkdidir. Ama orduyu da pasif bırakmayı doğru bulraam. Madem ki ordu ust kademeleri cumhuriyete sahip çıkmamaktadır, o balde görevi bırakmamak için görev biz gençlere düşer." Sonrasını Köksal şöyle anlatıyor: "Akşam karanlığı iyice çökmeye başbunıştı. Masalar dolmuştu. Etrafımızdaki masalardan kuşkulanmaya başlamıştık. Kalktık ve otobüs durağına doğru yürümeye başladık. Talat, yavaş sesle dedi ki: Osman, Sezai Okan'ı ve Adnan Çdikoglu'nu sevdiğini ve giivendiğini biliyorum. Evet doğnı... Bu subaylar, sen ve ben bu konnlan konuşmak için bir araya gelmeyi ister misin? İsterim, ama sen organize et. Buluşacağımız yeri ve günü bildir. Birbirimize iyi akşamlar dileyerek aynldık." Silahlı Kuvvetler'e düşen görev Turk Silahlı Kuvvetleri'ne, Türk yurdunu ve anayasa ile tayin edilmiş olan Türk Cumhuriyetini korumak ve kollamak görevleri 935 yıhnda çıkartılan bir yasa ile verilmiştir. Hoş bu yasa olmasa dahi, Türk milletinin kutsal saydığı ve tutkulu olduğu yurt ve cumhuriyeti kollama ve koruma görevlerini ustlenmeyi varlığmın bir nedeni sayar. Siyasal iktidar, dikta rejimine yönelmişken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin görünüşu şöyle özetlenebilir: A) Turk Silahlı Kuvvetleri yasa ile yuklenmiş olduğu iki vazifenin de aynı oranda bilinci ve hazıriığı içinde değildir. Türk yurdunu kollama ve korumada çok üstun, cumhuriyeti koruma ve kollamada ise zayıftır. Turk Silahlı Kuvvetleri cumhuriyeti koruma ve kollama görevi karşısında bocalayabilir. B) Ozellıkle Turk Silahlı Kuvvetleri ust kademesinde buiunanlar, herkesin bildiği nedenlerle cumhuriyeti koruma ve kollama görevinde zayıftır. Orduya zafiyet bu nolftadan yayılmaktadır. C) Ataturk nutkunda: Cumhuriyeıe sakıncanın iç ve dıştan gelebileceğine değindikten sonra... "Bürnn bu şeraitten daha elim (acıklı) ye daha vahim (çok tehlikeli) olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve delalet (doğru yoldan avnlma) ve hatta biyanet (kutsal şeylere d uzatma) içinde bulunabilirler..." demekle özellikle bu tur sakıncalan da sungelemektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı çevreleri, cumhuriyete sakıncanın siyasal iktidardan gelebileceğini düşünmemektedirler. Bir askerinAtatürk'ün de sakıncalannı açıkca simgelediği halde bunugöz önüne almaması nasıl açıklanabilir, bilinmez. Madem ki bugün Turk Silahlı Kuvvetleri cumhuriyeti kollama ve koruma görevinden arık görülüyor, bu arıklığı gidermek için şu önlemler duşünulebilir: 1)Türk Silahlı Kuvvetleri'nde önce cumhuriyeti kollama bilinci uyandınlmalıdır. Görev bilinci, disiplıni, beraber hareketi ve birliği sağlar. 2Siyasal iktıdar er veya geç cumhuriyeti korumak gorevı ile karşı karşıya bırakılabilir. Bunun için şimdiden hazırlık yapmak gerekecektir. 3Orduyu bu görevle donatmak için aramızda çekirdek bir gizli örgut kurmalıyız ve hemen çalışmalıyız. ^ Ö r g ü t ü n gizliliği & & Aslında yasa ıle verilmiş görevleri Turk Silahlı Kuvvetleri'ni bilinçlendirmek ve gereğinde koruma görevi için hazırlamak gizli değil, açık yapılmalıdır. Ama, Ataturk gibi, iktidardayken "Cumhuriye Örgütün genişleme donemi: Bu dönem Kurmay Binbaşı Seza; Okan'ın evinde gizli örgütün kurulmasıyla başlar. (Eylül 1956) Harp Akademisi'nde genişler ve 9 subayın tutuklanması ıle sona erer (Araük 1957). Harp Akademileri, Kara, Denız, Hava ve Yuksek Kumanda Akademisi'nden oluşur. Kara, Denız, Hava Akademüeri oğrenimine, kendi akademilerinin sınavlannı ka^anan subaylar katıi'nar. İki yıl öğrenimden sonra başarılı olanlar kurmay olurlar A. e uç yılda kıdem alırlar. Özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri üst kademesinde buiunanlar, herkesin bildiği nedenlerle cumhuriyeti koruma ve kollama görevinde zayıftır. Orduya zafıyet bu noktadan yayılmaktadır. bklar yaraltı. Bir dediklerini iki ettirmiyoriardı. Bnnlar öyle olmuşlardı ki, beğenmedikleri valileri, memurlan hemen yerierinden edebiliyorlardı. Halk bunlardan çekinir olmnştu. Hırsızhklara ve vurgunlara göz ynmuyorlardı. Gözdağı ile makam temin etmek bunlann işi olmuştu. Muhalif partiler ya da tarafsızlar örgürlükkrini kuUanamıyorlardı. ttibarlı olmak ve özgüriüklerini kullanmak isteyenier, DP'ye girmek zorundaydılar. DP'nin kullandığı bu usul, bütün baskı rejimlerinde gecerli usulkrdi." ihtilal .. Merkez Ankara: örgütün merkezi Ankara'ydı. Kuvvet olarak ilk erek, muhafız alayı, asıl amaca uygun atama işlemleri içinde personel başkanhğı veya şubelerin elde edilmesine çalışılacak ve başkomitenin kurulması için genişleme çalışmasına girişilecekti. Yüksek kumanda akademisinde de Kara, Denız ve Hava Kurmayları ortaklaşa oğrenim gorurler ve başarılı olanlar bir yıl daha kıdem alırlar. Böylece Türk Silahh Kuvvetleri'nin her yerinden gelen seçkin subaylar, Harp Akademilennin çatısı altında toplanırlar. Birbirleriyle konuşur, tamşır ve kaynaşırlar. Kurmay Binbaşı Talat Aydemir, Yuksek Komuta Akademisi'nin 1956 Ekım/1957 Mart oğretım donemme, Kurmay Bmbaşs Sezai Okan ve Kurmay Binbaşı Adnan Çelikoğlu 1957 Mart 1957 Ağustos dönemlerine katılmışlardı. Ben ise Ankara'da Genelkurmay tstihbarat Başkanlığında görevli iken, kıta hizmetimi yapmak uzere 1956 Ağustos ayında 5. Zırhlı Tugay Zırhlı Topçu Taburu (AnkaraMamak) komutanhğına atanmıştım. Bu yeni atandığım görevde bir yıl kalacaktun. Görevlerimiz dolayısıyla ne ben Istanbul'a gidebiliyor ve ne de örgut arkadaşlarım Ankara'ya gelebıliyordu. Bu yuzden çalışmalanmızı birbirimize anlatamıyorduk. Ancak "sağlığım iyi" gibi şifreli kısa haberler alıyor ve gönderiyordum. Ama doyurucu olmuyordu. • * • Talât ile şimdi Rumeli işkembedsinin bulunduğu pastanedeki konuşmamızı izleyen cumartesi gunü öğleden sonra Kurmay Binbaşı Sezai Okan'ın evinde (AnkaraMeşrutiyet Caddesi) buluştuk. Kurmay Binbaşı Adnan Çelikoğlu da gelecekti. Fakat işi çıkmıştı. GelemedL Ama konuşma ve kararlara Sezai ne derse, o da onu diyecekti. Talât ile böyle bir haber göndermişti. O gün üç arkadaş 4 saat konuştuk, tartıştık. Bu toplantıdaki konuşmalardan, aklunda kaldığı kadanyla, bazı bölumler vereyım. Yal Aydemir: özgürlük kısıtlanırsa, orduya görev düşmez mi? Köksal, anılannda bu duşüncelerini dile getirdiğini, Talat Aydemir'in de bir sağa, bir sola dönerek, sandalyesinde rahat oturduktan sonra, "Osman, siyasal iktidar özgürlukkri kısıtlar ve baskı re SCRECEK