18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 OCAK 1986 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 Y\Y1N DUNY4SINDA EVCELEME ARAŞTTRMA YÖNETEN ŞAHİN ALPAY Bir felsefe basyupıtı: Metafizik A. ristoteles, Metafizik, Cilt 1 (A2), Ege Ü. Edebiyat Fakültesi Yayını, îzmir 1985, 391 s. ARDA DENKEL Eskiçağ fîlozoflanndan Elea'h Panneaides, görünüş ile gerçek arasında bir a>Tim çizmiş, gözlemin ve duyuların aldatıcı bir görünüşten başka bir şey veremediğini; gerçeğinse bundan farklı olup, ancak usla kavranabileceğini öne sürmüştür. Bu aynm ile yeşeren ve duyumu aşağılayarak onun ötesinde gizli duran bir aşkın gerçeği kavramayı amaçlayan yaklaşıma 25 yüzyıllık felsefe tarihi boyunca, büyük bir geçerlilik ve değer tanındığı görülür. llk dizgesel örneğini Platon'da ortaya koyan bu tür felsefe, böylece kavradığı varhğı betimleyip açıklarken kurguya başvurur. Duyularla kavranan fiziksel/özdeksel dünyadan ayırdığı bu "gerçekliği", yerine göre tinsel veya "ideal" bir ortam olarak değerlendirir. "Metafizik" dendiğinde akla gelen çoğu kez bu kurgusalideaa felsefedir. 19. yüzyıl Alman felsefesinin çoğunlukla böyle bir nitelik taşımış olması ve bu felsefenin, daha sonraki dönemlerde, bilimselük ile uyum arayan düşünce akımlannca haklı olarak yoğun biçimde eleştirilmiş ve yerilmiş olması da, "metafizik" ile kurgusalideacı tutumlann bağdaştınlmasına, bunlar arasında bir çağnşım baglantısının kunılmasına neden olmuştur. Oy ÇOP SotcAk. ı'TiNiNDR .. ONU G t t PUCUMA "Metafizik, düşünce dünyasının gelmiş geçmiş sayılı başyapıtlanndan biridir. Aristoteles'in deneyi öne alan, somutla temellenen, yere basan, sağduyuyu izleyen; öte yandan felsefı dehanın eşsiz örneklerini içeren düşüncesinin parlak bir ürünüdür. Kitabın önemli bir yönü de kendi çağına kadarki dönemlerin eleştirel bir felsefe tarihini içermesidir." nen, yere basan, sağduyuyu izleyen; öte yandan felsefi dehanın ve uslamsallığın eşsiz örneklerini içeren düşüncesinin parlak bir ürünüdür. Kitabın önemli bir yönü de, kendi çağına kadarki dönemlerin eleştirel bir felsefe tarihini içermesi, bu dönemlerin düşüncesine ışık tutmasıdır. Platon'un felsefesinde dizgeselleşen kurgusalideacı metafiziğin ilk önemli eleştirisi de yine bu büyük yapıtta yer aür. tlginç olan, tlkçağ felsefesi içinde "metafizik" adının hemen hiç gecmemiş, hiç kullanılmamış oluşudur. Bunun nedeni, kitabına bu adı Aristoteles'in kendisinin koymamış oluşudur. O, konuyu "ilk felsefe" diye niteler. Ölümünden yaklaşık iki yüzyıl sonra, Aristoteles'in kitaplan yayımlanırken, ilk felsefe "Physika adlı kitaptan sonra gelen" anlamında "mata ta physika" diye sıralanmış, şimdiki adını da böylece kazanmış. KİM KİME DUM DUMA BEMÇ AK Aristoteles (M.ö. 384322) sa, "metafizik"ten yalnızca bu tür felsefeyi anlamak bir yanılgıdır. la kavranan evren üzerine felsefı ya da biümsel herhangi bir düşünce yürütmenin önkoşullarını oluşturur. Bu aniamdaki metafizik, "kurgusal" metafızikten farklı olmak bir yana, ona tam karşıt bir tutum serimler. Somut evrenin somut varlığının en temel özelliklerinin incelenmesidir, bu. Aristoteles'in Metafizik'i, son aniamdaki düşünsel etkinliğin kurucu kitabı, onu adlandıran ve bu alanda çağlar boyunca etkili kalan başlıca görüşlerden birini geliştiren, düşünce dünyasının gelmiş geçmiş sayüı başyapıtlanndan biridir. Aristoteles'in deneyi öne alan, somutla temelle Tarihikültürel bir sorun Doc. Dr. Ahmet Arslan'ın bu önemli yapıtın ilk yarısını özenli bir çalışmayla Türkçe'ye kazandırmış oluşu, önemli ve kutlanması gereken bir katkıdır. Türkçe çeviri, ilk 80 sayfası kaynakça, açıklayıcı giriş yazılarıyla ve J. Tricot'nun metin boyunca yeralan dipnotlarıyla zenginleşiyor. Sayın Arslan'ın çevirisinde eski ve yeni felsefe terimleri hep birarada yer alıyor. "Eski dilimize ait olup ifade ettiği veya karşıladığı anlamla ilgili olarak yerine daha iyisinin konulamadığı her kelimeyi rahatça" kullanmış. "Ne benim ne başkalarının bu dil sorununu birtakım prensip kararları ile çözemeyeceğimiz, bunun bizi aşan tarihikültürel bir sorun olduğu ve ancak çok uzun bir zaman süresi içinde kendi mantıki ve doğal gelişimi içinde çözülebileceği" inancını dile getiriyor. Şimdi söyleyeceklerimizle Sayın Arslan'ın yaptığı önemli hizmeti gölgelemeyi amaçlamıyoruz. Ancak bu konuda onunkine karşıt olan inancımızı burada yinelemek istiyoruz. Bizce, eski terimleri kullanarak çevrilen felsefe metinleri okur için daha açık, daha erişilir, ya da daha anlaşılır değildir. Böyle sanmak, bugünün koşullan içinde bir yanılgıdır. Eski felsefe terimlerini doğalhkla ve yerli yerinde kullandığı halde yenilerini kullanamayanlann sayısı, sanıldığından çok azdır. Türkiye'de felsefe henüz kuruluş ve yerleşiklik kazanma sürecini tamamlamış değildir. Bu sürecin tamamlanmamış olması bir yandan hızla kapatılması gereken bir boşluk oluştururken, öte yandan yararlanılması gereken bir tarihsel fırsat da yaratıyor. Bu boşluğu doldururken, bağımsız ve özgün felsefe terminolojimizi, ulusal kavram yapımızı kurabilmek fırsatına sahibiz. Bu olanağı gerçeğe dönüştürebilecek altyapırun önemli bir bölümü kuruludur. Bugün, Prof. Bedia Akarsunun derlediği Felsefe Terimleri Sözlügü herkesin kitaplığına ulaşmıştır. Felsefecilerin bunu bağnazlığa kaçmadan, bir "ortak temel" >fapmaları, fazla bir özveri gerektirmiyor. Pek çok okur, özellikle gençler. örneğin "öz" sözcüğünün teknik anlamını bilmiyorsa, inanın, "mahiyet"inkini de bilmiyordur. "Tümel"i bilmiyorsa "külli"yi de bilmiyordur. Çünkü sorun bir sözcük sorunu değil, öncelikle, bir kavram sorunudur. Kavram sorununu çözerken öztürkçe kullanmak fırsatını yitirmemek gerekir. Gereken çaba gösterilmezse, felsefe terimlerinde, dolayısıyla felsefe kavramsal yapımızda, giderek de felsefemizde, bağımsızlığa ulaşamaz, ya da bu amaç doğrultusunda daha da gecikir, bu nedenle belki özgün düşünce üretmek olanaklarından da yitirebiliriz. Unutmamahyız ki, Batı dillerinde özgün felsefe üretimi, bu dillerin kendi felsefe terminolojilerini kurmalarmın ertesinde gerçekleşmiştir. " İ l k Felsefe" "Metafizik"in temel ve özgün anlamı "ilk felsefe"dir. Bu, hem bilim için, hem de başka felsefe dalları için, ilk çıkış noktasını oluşruran bir araştırma alanını; "varlığın varlık olarak" ele alınmasıru dile getirir. Varhkbilim ya da "ontoloji" diye de anılan bu felsefe etkinliğinin sorunlan, varlık, nitelik, nicelik, zorunluluk, ilinek, töz, çelişki gibi, duyular PİKNtK PtYALE MADRA Lalit Çelenk, Çağdaş Yayınları, Arahk 1985, 250 s. "Hııkııksuz demokrasi" ve özgürlükleri konu alan diğer kitaplan da şunlar: Devlet Giivenlik Mahkemeleri Niçin Kaldınlmahdır? (1976), Haariık Soruşturması Asamasında Savunma Hakkı (1977), Toplantılar ve Yürüyüşler (1977) ve Bildiri Yayınlama (1977). tlhan Selçuk, Hukuksuz Demokrasi için yazdığı önsözde şöyle diyor: "Hukuk adamı ne demektir? Hukuk fakültesini bitirmiş olmak, avukat olmak, hukuk fakültelerinde profesör olmak, hukukla ilgili kitaplara sahip olmak, hukuk adamı olmaya yetmez. Hukuk mantığı, kültürü, bilgisi, disipliniyle donanmış bir kimsenin hukuk ayaklar altına alındığında susması, çekimser davTanması, olan bitenleri seyirci gözüyle izlemesi, hukuk adamı olmadığını kanıtlar. Huku"•Çelenk, bir hukuk adamıdır. " kun çiğnendiği bir toplumda, hukuk adamı olmak için kişilik Ajansı, 1976)baskılantükenmiş gereklidir, onur gereklidir, dibulunuyor. Daha önce üç baskısı renç gereklidir, savaşım gücü geyapılan İdam Gecesi Anılan ve reklidir. Hukuku özümsemiş, Karariar: Gezmiş Arslan benimsemiş, algılamış kişi, huİnan'ın (Ülke Yayınlan, 1978) kukun çiğnendiği bir toplumda yeni bir baskısı hazırlanmakta. çekimser ve edilgen kalamaz. Çelenk'in 1970'lerde Çağdaş Halit Çelenk, bir hukuk adaHukukçular Derneği tarafından mıdır." yayımlanan ve çeşitli temel hak Demokratik hakların şu veya bu ölçüde benimsendiği hemen tüm ülkelerde düşünce ve basın özgürlüğünü savunmak ve genişletmek için mücadele yeren hukukçular bulunuyor. Ülkemizde de düşünce özgürlüğü için mücadele dendiğinde hemen akla gelen hukukçuların başında kuşkusuz Halit Çelenk var. Çelenk'in avukat olarak üstlendiği sayısu davayla, titiz bir hukukçu olarak hazırladığı kitap ve makaleleriyle yürüttüğü özverili ve gösterişsiz hukuk mücadelesinin ülkemizde düşünce özgürlüğü davasına katkısı büyüktur. Halit Çelenk, bazıları 1975'ten bu yana çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış olan, genel olarak siyasal özgürlükler ve özel olarak düşünce ve basın özgürlüğü üzerine yaztlannı Hukuksnz Demokrasi adını taşıyan yeni bir kitapta topladı. Hukuk suz Demokrasi, yazann sekizinci kitabı oluyor. Bundan önceki kitaplarının başlıçaları olan Hukuk Yazıları (TÖBDER, 1974) ve 141142 Üzerine'nin (ANKA ÇİZGİLJK KÂMİL MASARACl i ] 1 l \. / ^ BİZ ÇIMDI ^ \ / M >aP1/OBUZ, \ E aüvoc Muaıw? ) y ESKIMOLÜ? Gı'Bl ÖPUŞÜVOPUZ. \ ) J ELUAMPH.İLUU' I1İ1İM AUAH SlZtfH RAZI (>LSI>N eeriM AĞAÇ YAŞKEN EĞİLÎR KEMAL GÖKHAN İÇ' ndebuUt aıllctePti. b\ Kısa... Kısa... Ernesto Laclau / tDEOLOJİ VE POLİTtKA, Çev. Hüseyin Sanca, Belge, 1985, 215 s. New Lefl Rewiev dergisi çevresinden Arjantinli siyaset bilimci Laclau'nun özgün adı Politics and Ideology in Marast Tbeory (1977) olan ve dört incelemeden oluşan bu kitabında Latin Amerika'da kapitalizmin ve azgelişmişlik, gelişmiş ülkelerde siyasal yapılar, faşizm ve popülizm konulan irdeleniyor. Ahmet Mumcu/OSMANLI DEVLETtNDE SİYASETEN KATL, 2. Basım, Birey ve Toplum, \nkara 1985, 260 s. Ankara Ü. Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Mumcu'nun ilk kez 1963 yılında Fakülte yayınları arasında eıkan kitabı yeniden basıldı. Mumcu'nun doktora tezi olarak hazırladığı bu çalışmada, hükümdann mutlak otoritesine dayanarak verdiği olüm cezasının Turklslam devletlerinde ve özellikle kuruluşundan Tanzimat'a kadar Osmanlı devletindeki gelişimi inceleniyor. Islam ceza hukukunun bir parçası olan "siyaseten katl" kurumunun Osmanlılarda nasıl bir despotluk aracı olarak kullanıldığını gösteren ineeleme, siyasal tarihimizdeki otoriter geleneğe ışık tutan değerli bir araştırma. "Siyaseten katl"in Osmanlı toplumu bakimından sonuçlannı yorumlayan Mumcu, şöyle diyor: "Vatandaşın devlet karşısında hiçbir değerinin olmaması, onu zaman zaman korkak, haklarını almayı ve korumayı bilemez hale getirmiş; zaman zaman da devleti hiçe sayma, ona her fırsatta baş kaldtrma yoluna iımiştir." Osmanlı Arşivleri ve Osmanlı Arastırmalan Sempozyumu. TLRKARAP İLtŞKİLERİ İneeleme Vakfı Yayını, 1985, 272 s. Türk Arap İlişkileri İneeleme Vakffnın 1719 Mayıs 1985 tarihleri arasında düzenledığisenv pozyuma sunulan bildiriler kitap halinde basıldı. Derlemede katkıları bulunanlar arasında Halil İnalcık, Bilal Şimşir, Şükru Hamioğlu, Ilber Ortaylı ve Kemal Karpat da yer alıyor. Latin Amerika'da Militarizm, DEVLET VE DEMOKRASİ, Derleyen: Ragıp Zarakoğlu, Alan Yayıncılık. 1985, 330 s. Alan Yayıncılık'ın "Dunya Sorunlan Dizisi'nde ikinci kitap genel olarak Latin Amerika'da militarizm ve demokrasi ve özel olarak Arjantin, Peru ve Brezilya üzerine ineelemeleri kapsıyor. Derlemeve katkıları alınanlar arasında tanınmış siyaset bilimciler Guillermo O'Donnell ve James Petras ile Arjanün Başkanı Raul Alfonsin de yer alıyor. Mine KıslalıogluFikret Berkes / EKOLOJt VE ÇEVRE BİLİMLERİ, TÇSV Yayını. Ankanı 1985, 361 s. Kanada Brock Üniversitesi mensupları olan yazarlar kitaplarırun amaanı şöyle tanımlıyor: "Ekoloji nedir diye soran ve çevre sorunlarından kaygı duyan genel okuyucu kitlesine aynntılı bir kitap sunmak; ekoloji, doğa koruma, çevre bilimi çalışıcılarına bir temel kitap kazandırmak!' Jacques Freyssinet / AZGELİŞMİŞLİK İKTİSADI, Çev. Tezer OçalMehmet A. Kılıçbay, Gazi Ü. Yayını, Ankara 1985, 373 s. Fransız iktisatçı Freyssinet'nin kitabı, çeşitli teorik yaklaşımlar açısından azgelişmişliği irdeleyen, azgelişrnişlik konularıyla ilgilenenler için ilginç bir yeni yayın. Nisa Bayramoğlu / ABD'DE LOBİ FAALtYETLERİ, Dış Politika Enstitiisii, Ankara 1985, 78 s. ABD'de çeşitli çıkar gruplannın yasama kararlarını belirli amaçlar doğrultusunda etkileme uğrasları anlamına gelen "Iobicilik" konusunu çeşitli yönleriyle ve örneklerle tamtan bir çalışma. < T4RİHTE BUGUN MLMTAZ ARIKAJS İ 9 Ocak 1336'DA SUGÜN.DİL VE TARiH,CO&ÜAFYA FAKÛLTESİ ANKARA DA ÖĞRBTİME BAŞLAOI. AÇIUŞTA,ATATÜRK DE HAZ/g BULUUkHiŞTU. SAAT 1S.3O'0AKİ TÖGEfil&E, KÜLTÜR. RAKAUl SAFFGTAR1KAN(£OLDAKJ eesrtŞ) Bie sânsv veauiş, ONU AFET fNAN 7A/ KONUŞUASI I2LEİ4İÇT1'. FAKÛCTEOE, GtiMEŞ PİL TEOGJSİ'Nİ OE KAPSAM/MA AIAAJ 8/e TTJ&GOLOTi BÖLÛMÛ İLE BuNA YA&ptMCI OLACAK SÜMER,AKAO, H/TİT 6İBİ ESKİ ÖNASYA DiLLERİ ÖĞRETtLECE*Tİ.AYRICA,ÇiHCE, £AN£&ZİTÇE,Glie£ÇE,LAT7fJCE, î*JGİÜZC£^Ai MAHCA VE FRAMSIZCA DA VAHtH. BUNLAZMH 8AŞKA, TAKİH VE COĞBAFYA BÖLUA4LERI SULUH V. AN&UiA HAlMEV/'fJDeÇşoLDA^AÇIFAKÜLTE,8İR SÜHE SoHEA DILJAR/H. COĞGAFYA 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Istanbulu İstanbul olmaktan çıkaran binalar 9 Ocak 1936 ve selahiyetlilerin ifadesine göre Süleymaniye ile Beyazıd camisinin manzarasını bozacak bir haldedir. Son belediyeler kanunu inşaatta bir irtifa tayinini amirdir. Bu vaziyetten şikâyetçi olanlar bilhassa sanayii nefise erbabı ve mimarlardır. Duyduğumuza göre mimarlar cemiyetinin toplanüsında bu mesele mevzuu bahsolacaktır. Esasen keyfîyetin hükümetçe de alaka ile takip edilmekte olduğu söylenmektedir. 1936/1986 BİLSAK'TA BUGÜN Konferans: 18.00 ANAYASA ve DEMOKRASİ Doç. Bülent TANÖR LokanU: 22.00 Türk Muziği Dörllüsü C»feFoyer: 10.00 Önceden yer ayırtmak için: BİLSAK 143 28 79/143 28 99 Sıraselviler, Soğancı Sok. 7 Cihangir K CUMHURİYET KÎTAP KULÜBÜ'NDEJV HABERLER Yıırt dışı üveler Cumhuriyet Kitap Kulübü 'ne yurı dısından üye olmak ve yenilemek isteyenler için yeni kurlar belirlendi. Daha once 1 yıl için belirlenen sabit kur, bundan böyle kulup üyelerinin istekleri doğrultusunda yılda iki kez ocak ve haziran aylannda saptanacak. Buna göre 1 haziran 1986 'ya kadar geçerli olmak üzere, 1 D\1 (Batı Alman Markı): 235 TL. olarak işlem görecek. Bulunduğu ulkenin para birimi farklı olan okurlann ise, o Ulkenin parasmı DM'ye göre hesaplayarak göndermeleri gerekiyor. A E E> ÇOK SATAIN KITAPLARI YV DENEMEİNCELEMEBELGEAM 11.12.19858.1.1986 Sıra: Kod: Kitabın AdıfYazan: Dostum Mozart/Nadir Nadi Müdahalenin Ayak Sesleri/Cüneyt Arcayurek Sandino'nun Kızları/M.Randall Sevgiliye Mektuplar/Rosa Luısemburg Anne Frank'ın Hatıra Defteri Dizi: Kültur KiUpları (11 cilt) Ah Biz Ödlek Aydıntar/Aziz Nesin Demokrasinin Sonbaharı/Cuneyt Arcayurek Özguriuk Korkusu/E. Fromm Turkiye Ekonomisi (19801985) Ftyatı: 2 4 "7 1 027 048 152 079 072 002 104 0C2 152 142 152 3 5 6 8 9 10 338 021 027 264 902 254 337 007 328 1600 637 700 850 772 34 ABA 51 34 YL 614 plakalı aracımın Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu'ndan almış olduğum 484426 ve 552689 No.lu triptikleri îzmir Gümrüğü'nde zayi olmuştur. Yenisi ahnacağından eskisi hükümsüzdür. Anıikalarıniî eUazması Kurajıı Kerınılennız e^k lablolarını/ ıçın TRO> I4C936 Aldığımız malumala nazaran Istanbulda son senelerde yapılan bina inşaatmdaki zevksizlikler alakadarlarm nazarı dikkatini celbetmektedir. Şehrin bilhassa Cihangir, Taksim, Maçka gibi semtlerile Boğaziçinin iki tarafmda yapılan apartmanlarda büyük bir zevksizlik vardır. Bu meyanda binalar arasındaki irtıfa nisbetsizüği binaları garib vaziyete soktuğu gibi bunların şekli de çok acaibdir. Bu binaların bir kısmının pencereleri vapur, bir kısmınınki lokomotif biçiminde, bir kısmının ise tarif edilemez bir tarzda inşa edilmiştir. Boğaziçinde inşa edilen bir binanın merdiveni doğrudan doğruya binanın üst katma çıkılacak şekildedir. Süleymaniyede inşa edilen biyoloji enstitüsü alakadar T.E.K.SINIRLI SORUMLU BOĞAZİÇİ ELEKTRİK DAĞITIM MÜESSESE MÜDÜRLÜĞÜNDEN BİLDİRİLMİŞTİR Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlıjı'nın 11 Marı 1982 gün ve 164056342904 sayılı mUsaadelerıne dayanarak Süleymaniye, Tahtakale, Mercan, Yeşildirek semtlerinin bir bölümundc 110 voll olan ştbeke gerihmı 16 Ocak 1986 taııhinde 220 volta çevrileceginden bu işlem sırasında can ve mal emniyetinin korunması ve ışin aksatılmadan gcrçekleştirilebilmesi için ajağıda belirtilen hususlara uyulması abonelenmizden önemle rica olunur. 1 Gerilimı degişccek abonelerimizin tllmUne teblıgat yapılmış ve sayaçları 220 volıluk sayaçiarla degişurilmıştir. Ancak herhangi bir yanhşlıga meydan vennemek amacı ile gerılimi dejiştinlecek abonelerin eltktrığı 910 Ocak 1986 gilnleri saat 10'da ve 19.00'da 10'ar dakika süre ile kesikrek son konırol yapılacakur. Bu kontrol kesintilerinde elektriği kesildigı halde sayaçlan deSışlirilmemis bulunan Siyavuş PaşaCd., Fetva Yokuşu, Mimar Sinan Cd., lsmetiye Cd., Rıza Paşa Yokuşu Uzun Çarsı, Vasıf Çınar Cd., Fincancılar Cd., Marputçular Cd., Hasırcılar Cd., Çakmakçılar Cd., Tarakçılar Cd., Aşir Efendi Cd. civanndaki sokakların bir bOlumundekı abonticrımızın Isıanbul Koordınatörlüğünc en kısa sürede sahsen ba$vurmaları gerekmektedir. 2Genlim dejişiklijinden bir gün önce 15 OcaV 1986 günü TRT kanah üe son bir hatırlatma yapılacakur. 16 Ocak 1986 günü saat 9.00'dan itibaren abonelerimızin gerekli hazırlıklan yapmalan cihaz ve tesisaüannı de£iştinneleri için dekıriği kesilecek ve aynı gün saal 13.0016.00 arası 220 volt olarak tekrar verilecektir. Bu ıtıbarla abonelerimizin 16 Ocak 1986 günü saat 13.00'e kadar daha Once yazılı olarak teblig edilen hazırlıklan tamamlamış olmalan gereklidir. Aksı takdirde clektrigın 220 volt olarak verilmesinden doğabilecek kaza ve hasarlardan müessesemiz sorumlu olmayacaktır. 3Yapılacak işler hakkında herhangi bir tereddül hasıl olduğu takdirde, İstanbul Koordınatörlüğünc basvurmahduiar. Not: Koordinatörlük adresi: Beyazıt, Üniversiıe bılişıği. Telefon No: 526 62 74 5 haı. 586 35 31, 586 35 33, 527 3« 81. 7000 819 2000 900 850 Zabıta hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. GÖNÜL ERGÜNSÜ Basın: 10088
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle