17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 EYLÜL 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 TURKIYE'den İş Bankası kredi faiz oranını düşürdü ANKARA, (CumhBriyet Bttrosn) Türkiye Iş Bankası, kredilere uyguladığı faiz oranlannı beş puan düşürdü. 9 eylül pazartesi günü başlayacak yeni uygulamada, daha önce yüzde 64 olan kısa vadeli faiz oranı yüzde 59'a, yüzde 66 olan uzun vadeli faiz oranı da yüzde 61 'e düşürüldü. Orta vadeli kredilerden yatırım kredilerinin, Merkez Bankası reeskont kaynağından kullandırılan bölümüne yüzde 33 faiz oranı uygulanırken, İş Bankası kaynağından kullandınlan bölümün faiz oranı yüzde 61 olacak. Bu faiz oranlan işletme kredilerinde ise yüzde 52 ve yüzde 61 olarak saptandı. Turkiye Iş Bankası, pazartesi gününden başlayarak öteki orta vadeli lcredilere de yüzde 61 faiz oranı uygulayacak. Bu arada, serbest dövizle ihracatın fınansmanı için verilen ihracat kredilerine tekabül eden dövizlerin İş Bankası'na getirilmesi durumunda, faiz oranı dört puan noksan olarak yüzde 55 oranıyla gerçekleştirilecek. İhracat belgeleri karşüığı kullandınlan kısa vadeli kredilere de yine dört puan eksiğiyle yüzde 55 faiz uygulanacak. Yuvarlak Masa Toplantısı IMF'e uyarıyla bitti 6 Yayımlanan ortak bildiride, özellikle IMF eleştirilerek, bu kuruluşun, insan unsurunu ihmal eden dar hedeflerinin, gelişmekte olan ülkelerin uyum politikalarına egemen olduğu savunuldu. Once insan,sonra ekonomf OSMANULAGAy EKONOMİ NOTLARI Tasarruf sahibine uyarı ANKARA, (ANKA) Tasarruf sahiplerinin, hesap vadelerinin bitiminde bankaları ile mutlaka temasa geçmeleri gerektiği bildirildi. Aksi takdirde, vadeli mevduat hesapları vadesize dönüşturüldüğü için tasarruf sahibi aleyhine faiz kaybı söz konusu oluyor. Merkez Bankası'nın konuyla ilgili tebliği, tasarruf sahibinin "açık talimatı" olmadığı sürece, vadesi biten hesaplann vadesize dönüştürülmesini öngörüyor. SSK prim borcuna % 75 gecikme zammı ANKARA, (a.a.) Suresinde ödenmeyen SSK primleri için 1 Eylül 1985 tarihinden itibaren yülık yüzde 75 gecikme zammı uygulanacağı bildirildi. Uygalama daha önce süresi geçtiği halde ödenmeyen prim borçlarını da kapsayacak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre, süresinde ödenmeyen SSK prim borçlan için, ilk ay yüzde 10, daha sonraki beş ay için yüzde 7 ve yedinci aydan itibaren de yüzde 5 olmak üzere yülık yüzde 75 gecikme zammı alınacak. tkinci ve daha sonraki yıllarda uygulanacak gecikme zammı oranı ise, yülık yüzde 60 olacak. Ekonomi Scnisi Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNDP ile Kuzey Güney Yuvarlak Masası'nın Istanbul'da düzenlediği "Kalkınmada İnsan Boyutu" konulu yuvarlak masa toplantısının sonunda bir ortak bildiri yayımlandı. Bildiride kalkınmanın temel amacımn insan olduğu belirtilerek politikalann belirlenmesinde ve ekonomik planiarın haarlanmasında insanın politika ve ekonomiye kurban edilmemesi gereği savunuldu. Ancak insan unsurunun geliştirilmesi için gerekli fonlarm kimler tarafından ve nasıl yaratılacağı sonısu yine yarutsız kaldı. Ortak bildiride özellikle Uluslararası Para Fonu (IMF) eleştirilerek gelişmekte olan ülkelerin ekonomik programlanna bu kuruluşun dar kapsamlı ve insan unsurunu ihmal eden hedeflerinin egemen olduğu belirtildi. Bildirinin konuya ilişkin bölümünde şöyle denildi: "Finansman ve uyum alanında pek çok gelişmekte olan ülke açmaz içindedir. Başta Afrika olmak üzere pek çok ülke ekonomik uyum programlannı kabul ettikten sonra koşullara uymadıgı için IMF'den finansman sağlayamamakta, Dünya Bankası ve öteki kalkınma kuruluşları da kredi vermek için Uluslararası Para Fonu'nun koşullannı kabul edilmesini beklemektedirler. Mevcut finansman açmanndan kurtulmak için IMF ve Dünya Bankası insan unsuruna önem verecek şekilde isbirliğine geçmelidirler." Ağır borç sorunlan, ödemeler dengesi açıklan ve ekonomik canlanma konulanna büyük ağırlık verilmesi sonucu ulusal ve ÖLÇÜ EKOS'OMtK GÖSTERGELER DEĞÎL Kalkınmada insan Boyutu konulu toplantının sonunda yayımlanan ortak bildiride insan gelişiminin ölçüsü olarak ekonomik göstergelerin yerine insanın fizikset ve toplumsal durumunu sergileyen göstergelerin de benimsenmesi istendi. (Fotoğraf: a.a.) uluslararası politika yapıcıları yaşaımn tümünü kapsayarak demn ilgisinin uzun vadeli hedef ğerlendirme ve izlemeye olanak lerden kısa vadede uyum sağla verecek, uluslararaa düzeyde bemaya daha genel konulardan nimsenmiş yeni göstergeler gemali konulara kaydığı savunulan reklidir. Mevcut göstergeler gebildiride insan boyutunun geliş nellikle ekonomıktir ve yol actıktirilmesi için doğrudan insana lan gecikmiş ve zaman zaman da yönelik, yaşam beklentisi, bebek yanlış sonuçlar nedeniyle insan ölüm oranı, beslenme, okur ya hayatını tehdit edebilmektedir" zarlık oranı siyasal özgürlükle biçimindeki görüşlere yer verildi. rin düzeyi gibi yeni göstergelerin İLKÖĞRETİMİN ÖNEMÎ benimsenmesi yolunda göruş UNDP'nin ortak bildirisinde ifade edildi. Bildirinin bu bölü izlenecek eylemlerin dört alanda münde "İnsan ihtiyaçlannın yoğunlaştınlması ve "İnsan İçinkarşılanması açısından Gayri Sa de Bulundugu Durum" konulu fi Ulusal Hasüa ve kişi başına bir dünya konferansının düzendüşen ulusal gelir rakamlan lenmesi önerileri yapıldı. Getiriönemli bir gösterge olma niteli len önerilere göre, "İlköğretim gini korumakla birlikte bu alan insanın gelişmesinde en esaslı daki Ulke basansını ölçmek için unsurdur. Evrensel ilkögretim BM TİCARET VE KALKINMA ÖRGÜTÜ RAPORU: uygulayan tüm ülkelerde bebek ölüm oranı düşuk ve yaşam beklentisi yüksektir. tlkögretim sadece okulu de^il iş egitimini de kapsamakladır. tlkögretim özellikle kız çocuklar için aile sağlıgını belirleyen en önemli etkendir. " Sağlam nesiller yetiştirilmek için beslenme ve sağlığın öneminin vurgulandığı bildirinin eylem planı bölümünde kadının kalkınmada insan boyutunun odak noktası kabul edilmesi, tüm kız çocuklarına ilkögretim olanağı sağlanması, kadının toplumla bütunleşmesi için her düzeyde karar alma süreçlerine katılması ve sosyal örgütlenmesinin iyileştirilmesi istendi. Ortak bildirinin basına sunulması dolayisıyla düzenlenen toplantıya başkanhk eden Senegal Ekonomi ve Maliye Bakanı Mantoudou Toure üç günluk toplantının farklı ülkelerden farklı siyasal sistemlerden gelen katılımcılar olmasına karşın dostça bir hava içinde geçtiğini ve Kalkınma Komitesi'nin temel konularda görüş birliğine vararak böyle bir ortak bildiri yayımladığı söyledi. Dünya Sağük örgütü (WHO) temsilcisiHakan HeUberg'de bir soruya karşılık verirken, ülkelerin ekonomik politikalannı, iç ve dış politikalarını en iyi şekilde belirlemelerine karşın güçlü ve bütünleşmiş bir sosyai politika uygulamaya yanaşmadıklarını belirtti. IMF Suçludur IMF suçludur. Evet, beş yıldan beri IMF reçetelerinin en sadık uygulayıcısı olan Türkiye'de ekonomi hâlâ ciddi çıkmazlar içindeyse ve bu yüzden IMF ile pazarlık güçleşiyorsa, IMF suçludur. Türkiye^ de beş yıldan beri izlediği ekonomi politikasmda genel çizgileriyle IMF'nin direktifleri dışına çıkılmadığı halde, umulan sonuçlar alınamamış, dillerden düşmeyen "ekonomik istikrar" bir türlü sağlanamamışsa, IMF çizgisi dışına çıkmayı düşünemeyecek kadar ufku dar olan Türkiye'deki ekonomi sorumlularının yanı sıra, IMF de suçludur. Evet, bugün askeri yönetimlerden demokrasiye geçiş denemesini yaşayan Latin Amerika ülkelerinde, halkın dertlerine kulak vermek zorunda olan sivil yönetimler IMF reçetelerine uymakta büyük zorluklaria karşılaşıyorlarsa ve hatta IMF ile bozuşmayı göze alıyorlarsa, IMF suçludur. Evet, IMF'nin talimatı uyarınca son yıllarda birinci önceliği ihracatı arttırmaya, kemer sıkmaya ve dış borç odemeye veren pek çok 3. Dünya ülkesinde "insan" unsuru unutulmuş, eğitime, sağlığa, yoksulluğu gidermeye ayrılan harcamalar kısılmışsa ve bundan dolayı bu ülkelerin geleceği ipotek altına alınmışsa IMF suçludur. Bunlar yalnızca bizim kişisel görüşlerimiz değildir. Bunlar, neredeyse havadakı bulutları bile pembeliklerine, griliklerine ya da beyazlıklarına göre, "maksatlı komünist" ya da "maksatsız kapitalist" diye tanımlamaya eğilimli bir kısım kalem erbabının vehmettiği gibi, kapitalist sisteme düşman olanların iddiaları da değildir. Bunlar, Birleşmiş Milletler gibi, UNICEF gibi, OECD gibi, Dünya Bankası gibi Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası İşçi örgütü gibi uluslararası kuruluşlarda, dünyanın önde gelen üniversitelerinde kendilerine yer yapmış olan, çeşitli ülkelerde bakanlık görevi üstlenmiş bulunan kimselerin görüşlerinin bir özetidir. Bu hafta İstanbul'da yapılan "Kalkınmada İnsan Unsuru" konulu toplantıda, gerek Batılı ülkelerden gerekse 3. Dünya ülkelerinden gelen ve "atgözlüğü" takmadan gelişmeleri değerendirmeye çalışan yerli yabancı uzmanların vardıklan sonuçlardır. Dahası da vardır. "Kalkınmada İnsan Unsuru" tpplantısında açış konuşmasını yapması beklenen Başbakan Özal, toplantıya yetişemeyince, onun yerine hükümetin görüşlerini açıklayan Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem de üstü örtülü biçimde IMF'nin eleştirısine katılmış ve şöyle demiştir. "Uluslararası mali kuruluşlar, enflasyon ve ödemeler dengesi açıklarıyla mücadele önlemlerine çok fazla ağırlık verilmesini istemişlerdir. Bunun sonucunda, gelişme yolundaki ülkelerde yüksek işsizlik oranlan ortaya çıkmış; sağlık, eğitim, beslenme ve konut alanlanndaki harcamalarda önemli düşüşler vuku bulmuştur. Bu da tabiatıyla insan faktörünün gelişmesine mani olmuştur." Evet, beş yıldan beri IMF'ye sadakatin en güzel örneklerini veren bir ekonomik yönetimin bugün yenıden IMF ile pazarlık masasına oturacak sorumlusu da bunları söylemiştir. Bütün bu eleştirilere hedef olan günümüzün IMF'sini kusursuz gösterip, savunmaya kalkışanların, önce bu kuruluşun ne amaçla kurulduğunu öğrenmelerinde de yarar vardır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Dış İlişkiler Direktörü Üner Kırdar'ın konuyla ilgili bir makalesinde belirttiği gibi, IMF'yi ortaya çıkartan Bretton Wöods Anlaşması'nın 1. maddesinde IMF^ nin birinci amacı, "Üye ülkelerde yüksek istihdam ve yüksek gelir düzeylerinin gerçekleşmesine ve üretici guçlerin geliştirilmesine katkıda bulunmak" şeklinde tanımlanmıştır. Günümüzde IMF reçeteleriyle varılan nokta ise bunun tam tersidir. Borçlu ülkelere düzenli dış borç ödetmeyi temel hedef olarak seçen IMF'nin yazdığı reçeteleri uygulayan ülkelerde işsizlik artmakta, halkın refah düzeyi gerilemekte ve üretici güçlerin gelışmesi baltalanmaktadır. 3. Dünya ülkelerinde insan unsuruna yönelik harcamalar kısılmakta, sağlıksız kuşaklar yetiştirilmekte, bu ülkelerin geleceğin dünyasında söz sahibi olacak şekilde insangücü kaynaklarını geliştirmeleri önlenmektedir. İstanbul'daki toplantının kapanış bildirgesinde ve bu toplantıya kaîılan UNICEF Direktör Yardımcısı Richard Jolly'nin konuyla ilgili bir makalesinde vurguladığı gibi, 3. Dünya ülkelerinin artık gündeme getırmeleri gereken bir alternatif vardır. Bu da ödemeler dengesi açığı, enflasyon oranı ve büyüme hızı gibi göstergelerin yanı sıra, asgari beslenme düzeyi, eğitim harcamaları düzeyi, sağlık harcamalan düzeyi gibi göstergelere öncelikli hedefler arasında yer verilmesi ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için gereken önlemlerin alınmasıdır. Richard Jolly, IMF'nin kendi alıştığı ekonomik göstergelerin yanı sıra, bu gibi insana önem veren göstergeleri izleyecek bir eleman kapasitesine şu an için sahip bulunmadığını, bu nedenle de IMF : nın yapması gereken şeyin, üye ülkelerin bu gibi sosyal hedeflere yönelmelerine imkân verecek şekilde toleranslı davranması olduğunu belirtiyor. "IMF bazı ekonomik hedeflen kısa sürede tutturmalan için, 3. Dünya ülkelerinin fazla boğazını sıkmasın, bu ülkeler de kendi ulusal politikalarını çizerken sosyol nitelikh harcamalara ve insan unsuruna gerekli önemi verebilsinler" görüşü giderek ağırlık kazanıyor. Dünyada bu gelişmeler yaşamrken, tutup da IMF'nin kendi kuruluş amacına bile aykırı katı tavrını ve ekonomide bile umulan sonuçları vermeyen reçetelerini savunmak acaba kime ve neye hizmet ediyor? Faralyalı: Hükümetin armatörlere hissi davranmaya hakkı yok İSTANBUL (a.a.) Türkiye Odalar Birliği (TOB) Başkanı Ersin Faralyalı, son zamanlarda şikâyetlerini gittikçe artıran armatörlerin sorunlannı dinlemek amacıyla Deniz Ticaret Odası'nı ziyaret etti. Armatörlere, sorunlarını çözümlemek için (TOB) ile birlikte hareket etmelerini öneren Faralyalı "Denizcilik sektorıi Türk ekonomisine döviz kazandıran biiyıik bir sektör. Diınyaya hızla açıldıgımız ve çok haşin bir rekabete karşı karşıya bu Dış borç sorununun tek çözüm yolıı ekonomik büyümedir Raporda \alkınma yolundaki ülkelerin ihracat gelirlerini arttırarak dış borç yüklerini hafifletmeye çalışttklan, bunun da ters sonuçlara yol açtığı açıklandı. CENEVRE, (».a.) Birleşmiş Miletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD), kalkınma yolundaki ülkelerin dış borç sontntannın tek çözüm yolunnn ekonomik büyüme oktoguBB Mkürdi. BM Ticaret ve Kalkınma örgütü'nün dün Cenevre'de yayımlanan yılhk raporunda, dış borç sorununun kalkınma yolundaki ülkeler için öncelik arz eden bir sorun haline geldiği kaydedildi. Raporda, kalkınma yolundaki ülkelerin, dıs borçlannı azaltmak için bugünü kadar hep klasik yola başvurarak, ihracatı, dolayısıyla ihracat gelirlerini arttırmaya çaLştıklanna dikkat çekildi. "İINCTAD" bunun, istenen sonucun tam tersini verdiğini ve talebi kat kat aşan arzın, fiyat lann düşmesine yol açarak, ihracat gelirlerini azalttığını bildirdi. BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı, yülık raporunda kalkınma yolundaki ülkelerin mali çöküntüye düşmelerinin önlenmesi için üç öneride bulundu: • Kallusma yolundaki ülkelerin ihracmUnı kolayltsOnnak için kalkınmış ülkelerin talebi arttınlmalı ve bunu, reri faiz oranlannın doşüriilmesi izlemehdir. • Uluslararası kuruluşlar tarafından kalkınma yolundaki ülkelere verilen borçlar arttuılmalı ve daha açık ve istikrarlı bir ticari sistem çerçevesinde kalkınma yolundaki ülkelerin, kalkınmış ülkelerin pazarlanna girmesi sağlanmalıdır. • Tüketimin genişlemesi, doUyısıylt yaönmlann artması içio kalkınma yolundaki ülkelerin iç potttilulUTBi iyiJeşürmek gereklr. öte yandan, bir basın toplantısı düzenleyen BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı Genel Sekreter Yardıması ADyster Mclntyre, kalkınma yolundaki ülkelerin dış borç sorunu konusuna değinirken, "Bugüne kadar hazırlanan bütün stratejiler artık uygulanamaz hale gelmiştir" dedi. Odalar Baliği Başkanı Deniz Ticaret Odast 'm tiyaret etti. lunduğumuz bir durumda hükümetin bu sektöre hissi davranmaya hakkı yoktur" dedi. Oda Yönetim Kurulu Başkanı Hilmi Sönmez, hükümetin armatörlerin sorunlanna karşı ilgisiz davrandığını öne sürdü. 2. köprüye iş makinesi Çukurova'dan ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) lstanbul tkinci'Boğaz Köprüsü ve çevre yollannın yapımında kullanılmak amacıyla Sezai Türkeş ve Fevzi Akkaya Grubu'nun açtığı iş makineleri ihalesini Çukurova Ithalat ve Ihracaat A.Ş. kazandı. Çukurova lthalat ve İhracat A.Ş. Geliştinne ve Planlama Müdürü Ercan Kentknr dün yaptığı açıklamada, ihalede 14 milyon 414 bin 500 dolar değerinde olan toplam 142 iş makinesinin tümünü kendilerinin kazandıklannı belirtti. ŞİRKETLERDEM HABERLER DEMtRDÖKÜM'ÜN SÜPER KAT KALORtFERt Demirdöküm yetkilileri, Türkiye'de ilk kez tüm donanımıyla birlikte bir paket olarak yepyeni bir kat kaloriferi sistemi üretildiğini açıkladılar. Demirdöküm DK süper kat kaloriferinin çok az yer kapladığı, is ve kurum yapmadığı, bir kez ayarlandıktan sonra çalıştırmak için yalnızca düğmeye basmanın yeterli olduğu bildirildi. Apartman daireleri ile tek ve çift katlı evlerin ısuıma sorunlarına ideal çözüm olarak nitelenen sistem, otomatik olarak günlük ya da haftahk programlanabiliyor. SEKA'NIN ÜRETİMİ SEKA, bu yılın ilk 6 ayında 242 bin 934 ton kâğıt karton üretti. 12.5 milyon dolarhk da dışsatım gerçekleştirdi. ÇAKMAKLIŞOFBEN Demirdöküm yeni ürettiği şofbenleri çakmaklı hale getirdi. Gaz ayar duğmesi ile su istenilen ısıya ayarlanabiliyor. Kaya Erdem: Konvertibilite için büyük mesafe cüdık ANKARA (a.a) Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, "1984 yılından bu yana aldıgunız bütün kararlar konvertibiliteye yavaş yavaş geçiştir" dedi. Erdem, Türkiye'de konvertibiliteye mutlaka geçileceğini ve bu konuda buyuk mesafeler ahndığını söyledi. Konvertibilitenin gerçekleştirilmesi için birtakım kararlar alınmasının şart olduğunu hatırlatan Kaya Erdem, konu ile ilgili olarak, şunları söyledi: "1984 yılı başından bu yana alınan çeşitli kararlar konvertibilitenin gerektirdiği işlevlerdir. Ekonomide belirli istikrar saglandığı ve^liger kararlar benimsendiği zaman konvertibilite gerçekleştirilmiş olur. Bu ödemeler dengesi, enflasyonda belirli bir mesafe alınması, dövizin serbest tutulmaşı, ithalatın serbestleştirilmesinin belli ölçülerde yerine oturtulması, ihracatın Türk parasıyla yapüması gibi hususlardır. Türkiye'de bu konuda kararlar alınmakta ve uygulamaya konulmaktadır. Konvertibilitenin gerektirdiği şartlarda büyük mesafeler de alıamışttr." dedi. Zengin işi barbunya 12 bin, 6 halk tipi' mini palanuıt 600 lira FARl K BESKtStZ Sonbahar mevsimiyle birlikte balık piyasasında hem satışlarda, hem de fiyatlarda bir hareketlilik yaşanıyor. Şu anda herhangi bir balık pazarında istenilen bir balığı bulmak mümkün değil, çünkü her balığın ayrı mevsimi, avlanma zamanı ve piyasaya sürüm zamanı var. Eylül başlannda, balık hallerinde en çok göze çarpan balıklar palamut ve kolyoz. Bunlar "halk tipi" balıklardan sayılıyor. Bir de "zengin balıgı" denilen balıklar var ki, bunları parasıru verince her zaman bulmak, mümkün. Barbunya ve karides gibi deniz ürünlerinin fiyat etiketlerini görenler, "Bunlar altın mı yutmuşlar ki bu kadar pahalılar?" diyorlar. Gerçekte ise bu balıklann pahalı olmasımn nedeni bunlann çok ender yerlerde ve az sayıda avlanabilmeleri. Bir kilo barbunya veya sekiz kilo et. Evet, her ikisinden birisini tercih ettiğinizde ödenecek paranın miktarı aynı: 12 bin lira. Bir kilo İskenderun karidesi veya altı kilo 800 gram et. Bunun için de ödenecek para 10 bin lira. Kumkapı balık hali kabz<mallarından îbrahim Civlez, bu S. Arabistan petrolde fiyat kırmayı düşünüyor Ekonomi Servisi Suudi Arabistan'ın petrol satışlarını arttırabilmek için petrol fiyatlannda varil başma 3 dolarhk bir indirim yapmayı düşündüğü bildiriliyor. Suudi Arabistan'ın bazı petrol şirketlerine, satışlarını arttırabilmek için ne yapılabileceğini sorduğu ve bazı şirketlerin bunun için Suudi Arabistan'a fıyat kırması gerektiğini önerdiği belirtiliyor. Bu durumun gerçekleşmesi halinde, Suudi Arabistan, OPEC'in petrolün varili için tespit ettiği 28 dolardan 3 dolar daha aşağı bir fiyat uygulayacak. Uzmanlar, Suudi Arabistan'ın petrol üretimmin son 20 yılın en düşük düzeyinde olduğunu, ülkedeki 55 milyar dolarlık bütçe açığımn yanı sıra, petrol satışlarının bu yıl iyi gitmemesi durumunda 20 milyar dolarhk dıs ti caret açığı ile ABD'den sonra ikinci büyük bütçe açıgına sahip ülke unvanını alacağını söylüyorlar. DUNYA'dan Hazine tahvil ihalesini bugüne erteledi ANKARA, (a.a.) Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarhğı 80 milyar lirahk tahvil ihalesini bugüne erteledi. 28 mayıstan bu yana düzenlenen ihale ile devlet tahvili satışı, her hafta perşembe günü sonuçlandınlıyordu. Hazine yetkilileTİ, bundan böyle ihale ile tahvil satışlarının cuma günü yapılacağını bildirdiler. OPEC ülkelerinin bütçe açığı NEW YORK (a.a.) 1980 yılında toplam 105 milyar dolar gelir fazlası olan OPEC ülkelerinin bu yıl 9 milyar dolar bütçe açığı vermeleri bekleniyor. Amerikan Citicorp Bankası'nın haftalık dergisinde, "OPEC ülkeleri petrol fiyatlannda beklenmedik büyük bir düşüşü önlemiş olsalar bile, 1985 ' te isleri daha da zoriaşacak" denildi. Dergide, OPEC ulkelerindeki petrol gelirlerinin sürekli azalmasının kamu harcamalannda ve kalkınma projelerinde kesintilere yol aça\r 6 EYLÜL 1985 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURLARI \ P cağı ve döviz^rezervlerinin iyice azalmasıyla sonuçlanacağı beDÖVİZ EFEKTİF lirtildi DÖVİZİN CİNSİ AUŞTL SAT1ŞTL AUŞTL. SATtSTl. 1 ABDD0UM 543.65 549.09 543.65 559.95 1 AVUSTMLTA DOLAM 374.41 378.15 355.68 385.63 1 AVUSTIMYA ŞİÜNİ 27.23 27.50 27.23 28.04 1 BATI ALMAİ MAMU 191.32 193.23 191.32 197.06 Ekonomi Servisi Batı AlIKLdKAFRAMt 9.51 9.60 9.03 9.79 manya Ekonomi Bakanlığı yetkilileri, ülkenin sanayi üretimi52.85 53.37 52.85 54.43 m'n temmuz ayında yuzde 2 ora1 FRARSaHUmi 62.63 63.25 62.63 64.50 nında büyüme gösterdiğini açık1 NOLLAHM U N A l l 170.11 171.81 170.11 175.21 ladılar. Haziran ayında gerçek64.77 65.41 64.77 66.71 1İSVEÇKMMII leşen yüzde 1.5 oranındaki 1 tSVİ^IE HUNGI 232.01 234.33 232.01 238.96 büyumeden sonra temmuz ayın100 İTALYAN ÜRETİ 28.60 28.88 27.17 29.45 1a da büyümenin devam etmesi /übaşlanna göre yüksek bulunu100 JAPOH TENİ 227.02 229.29 215.67 233.82 yor. 1980 yılı üretim endeksinin 1 KANADA D0URI 397.66 401.64 377.78 409.58 100 olarak baz alınmasına göre 1 KUVEYTDİNAH 1788.44 1806.34 1699.02 1842.06 yapılan karşılastırmalarla tem1 MMVEÇ KMMIU 65.32 65.97 62.05 67.27 muz ayında gerçeklesen sanayi 1 STEmJN 746.32 753.79 746.32 768.69 üretimi büyümesi yüzde 4 olarak 1 S. ARABİSTAN RİYAÜ 148.85 150.34 141.40 153.31 kabul ediliyor. Yılbaşlarında 101.0 olan endeks rakamlan haziran ayında 103.3'e temmuz ayında da 105.2'ye yükseldi. "Guciinc erişllnıez" Sg T.C. ZtRAAT BANKASI SjJ DOVIZ KURLARI Oövizin Cinsi 1 ABD Doları 1 Avustralya Dolan 1 Avusturya Şilinı 1 Batı Alman Mark' 1 Belçika Frangı 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 İsveç Kronu 1 İsvfçre Frangı 100 italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S.Arabıstan Riyali BALIKTA HENÜZ BOLLL'K YOK Barbunya ve karides flyatlannı görenler, "Bunlar altın mı yutmuşlar ki bu kadar pahalı?" diyorlar. Bir kilo barbunya 8 kilo et fiyatına esit. radeniz'de avlanıp buraya gönÇeşitli balık fiyatları deriliyor. 15 gün sonra palamutBabğın türü Fiyatı lar İstanbul'a gelir. Fiyatlar baBarbunya (1 kilosu).... 12.000 lık çok avlandığı için düşmez, Karides (1 kilosu) 10.000 çunkü balık bura\a gelinceye katstavrit (1 kilosu).... 7501000 dar büyür ve balığın fiyatı da buKolyos (1 kilosu) 600800 na gore artar." Palamut (çifti) 10001200 Palamut ve kolyos gibi "halk tipi" balıklann fiyatları ise konuda şunları söylüyor: "Barbunya Çanakkale'de av "zengin balığY' fiyatlarına göre lanır. Karides de İskendenın'da. oldukça düşük, ama gene de Bunlann balık yuvalarını bozdu "ortadireğin" duş gücünu zorlayacak düzeyde. Kuçuk boy palar. Bu >uzden bu balıklar şu an Türkiye'de çok ender bulunabi lamutun çiftini, şu anda balık liyor. Palamut ise şu anda Ka pazarında 10001200 lira arasında bulmak mümkün. Kolyosun kilosu 600800 liraya satılırken, istavritin kilosu ise 7501000 lira arasında değişiyor. Döviz Satış 549.09 378.22 27.51 193.03 9.56 63.26 171.73 65.42 234 35 28.89 229.31 1806 50 753.90 150.35 Efektıf Efektif Alış Satış 543.60 554.47 355.72 381.93 27.77 27.23 191.10 194.92 9.65 8.99 63.88 62.63 170.01 173.41 66.07 64.77 232.01 236.65 29.17 27 M 215.67 231.56 1699.02 1824.21 746.36 761.29 141.41 151.83 İKTİSAT BAINKASI ALIŞ 543.80 SATIS 548.89 Sayın ANNE ve BABALAR, AŞI KAMPANYASINA KATILINIZ TOrkiye Rotary KuMtbtvi Merkaz Bankası kendi ışlemteri tçtn doların alış kurunu 543.60 lira olarak belırtedi. Almanya'nın sanayi üretiminde artış Döviz Altş 543.60 374.44 27.23 191.10 9.46 62.63 170.01 64.77 232.01 28.60 227.02 1788.44 746.36 148.85 FÖzel Sektör Tahvil lerinde İktisat Kârlılığı İKTİSAT BAIVKASI MENKUL DEĞERLER MERKEZİ İktisat Bankası Menkul Değerler Merkezi'ni arayın. Tel: 172 7000 ÇAPRAZKUR 1 ABD DOLARI 2.8445 B.AIman Uarkj 8.6795 Fransız Frangı 3 1974 Hdlanda Florini 2 3430 Isvıçre Frangı 1900 70 İtalyan üretı 239.45 Japon Yeni 3 6619 S Arabistan Riyali 1 Sterlın 1.3730 ABD Dolan A1TIN GÜMÜŞ ALIŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar kulçe 22 ayar bılezık 900 ayar gumuş 43.250 43.500 6.340 5.700 100 SATIŞ 43.500 44.000 6.355 6.200 110 T.C. ZtRMT BANKASI Buyukdere Gaddesı 155 Esentepe Islanöul v.un'it.tn"l,IK'.lı!r
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle