Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyef Haca 13.zam ANKARA, (ANKA) Türkiye'de uretilen ya da yurt dışından ithal edilen bazı Uaç ve tıbbi müstahzarların fiyatlanna yü2de 6.33 ile yü2de 31.19 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. ANKA muhabirinin edindiği bilgiye göre, 39 firmaya ait 311 ilacın fîyatlannda yapılan zamlar, ilaç fabrikalan ile ilaç depolanna bildirildi. En yüksek oranlı zammı, "spazm giderici" özelliğe sahip olan " b a r a l g i n a m p a l " adlı ilaç gördü. Bu ilacın fiyatına yapılan yüzde 31.19 oranındaki zammı, yüzde 28.35'lik pran ile "syntomycetinsupp" adlı ilaç izlerken, en düşük oranlı zamlar isesaçboyalarında gerçekleşti. Lincocin, garamycin. penos gibi bazı antibiyotik grubu ilaçların flyatlan yüzde 12.5 ile yüzde 20 arasında değişen oranlarda artarken, dekstroz, senım fîzyolojik, sodyuralaktat gibi kimyasal adlarla bilinen bazı serumların fiyatlanna da yuzde 15.5 ile yüzde 16.06 arasında değişen oranlarda zam yapıldı. Bu arada, novalgin, setamol gibi ağrı kesici ilaçlann fiyatlanna yüzde 18, 19, 20 arasında değişen oranlarda, nıh hastalannın kullandığı ilaçlann fiyatlan yüzde 16.51 19.17 arasında değişen oranlarda, yaraların kapatılmasında ve pansumanlarda kullanılan "flaster'Merin fiyatları da yüzde 18 oranında arttı. ö t e yandan, uzun süredir "yok satan" beyin hastalıklanyla, sara hastalannın kullandığı "epdantion" adlı ilaç da zamdan nasibini aldı. " E p d a n t i o n " a yüzde 7.20 oranında zam gelirken, böbrek hastalannın rontgen filmlerinin çekimi sırasında kullanılan "biligrafin" adlı radyoopak maddenin fiyatına yüzde 20 oranında, "mikrogynon" adlı "doğum kontrolu" hapının fiyatına da yuzde 19.65 orarunda zam yapıldı. w Sahibi Cuahuri>el Matbaacihk ve Gazetecilik Türk Anonım Şırketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Mudüru: Htsan Ccınai, Muessese Müduni: Emioe Uşakiıgil, Yazı Işlerı Müdıiru: Oka> Goaensin, • Haber Merkezi Müdurıl: Valçın Baytr, Sayfa Duzenı Yönetmem: Ali Acar, • Temstkıier ANKARA YalçınDogu.İZMİR:HikmetÇetinkaya,ADANA.MehmelMercan. Isıanbul Haberlen Reh* Oz, Dış Haberler: Ergun Bala. Ekonomı Osman Ulagay, Kullur: Aydın Emeç, Magazın. Valçın Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir Yocdman, Düzeltme: Refik Durbaş, Araşnrma Şahin <Vlp». Iş Sendıka Şukran Keıencı. Haber Araştırma: Ifuk Gtıldemir, # Koordınator \hme( Korulsan, # Malı Işier Erol Erkut, tlan: Ziya Ergeac Halkla Ilışkıler: Guldcrea Kopr. Idare: Huseyia Guref, lşklme: Sldun Sdnmez. Basan ve Yayan: Camhuriyet Matbaacılık ve Gazetcalik T.A.Ş Turk Ocağı Cad 39/41 Cağaloğlu İstanbul, PK: 246lstanbul, Tel: 526 10 00 (9hat), Teloc: 22246 • Burolar: Aakara: Zı>a Gokalp Bulvarı İnkıJap Sokak No: 19/4 TeJ: 33 11 4147, Telex: 42344 • tzmlr: Halit Ziya Bulvarı No 64/3. Tel: 25 47 0913 12 30 Teloc: 52359 • Adana: Çakmak Cad. No. 134 Kal 3. Tel: 1455019731 Telex. 62155. TAJCVIM 6 Eylüi 1985 Imsak. 4.59 Guneş: 6.28 Ogle: 13.07 Ikindı: 16.45 Akşam: 19.36 Yatsı: 21 00 Bakanlar Kurulu, yasanın işlemesinden yana ÇAYDA GELECEK KAYGISI ŞÜKRAA 3 9 fırmaya ait 311 adet ilacın fiyatı yüzde 6.33 ile yüzde 31.19 arasında . değişen oranlarda artırıldı. hapisten kurtuluş yok ANKARA (ANKA) Vergi kaçakçıhğına caydıncılık kazandınlması için, "hapis cezasT'nın mutlaka işletilmesi gerektiği eörüşü, Bakanlar Kurulu'nca behimsendi. Edinilen bilgiye göre, Vergi Usul Yasası'nda "bile" koşuluna bağlı olarak "vergi riyanına yol açan kaçakçılık" ve "vergi ziyanına bakılmaksızın kaçakçılığa tesebbüs" suçlannda öngörülen hapis cezasında arttırma ve kapsam genişlemesine gidilecek. Halen Vergi Usul Yasasfnın 359. maddesinde "3 aydan 3 yıla kadar" olan ve "meslekten men" cezasıyla bir arada öngorülen hapis cezasında süre arttınmının yanı sıra, "taile" koşulunun da kaldırılması bekleniyor. "Hile" koşulu, bugüne değin vergi kaçakçılığında hapis cezası uygulamasının işlememesinin en önemli nedeni olarak beliriyor. Nitekim, tek uygulama bundan 10 yıl kadar önce, o da "döviz kaçakçılığı" ile bir arada değerlendirilerek Ruben Asa hakkında gerçekleştirilmiş durumda. Tek vergi mahkumu Asa'nın da hapisten kaçtığı biliniyor. Hapis cezası uygulamasının önündeki bir başka engel ise adli yargı organlannın Türk Ceza Kanunu yerine Vergi Usul Yasasında yazılı bir müeyyideyi uygulamaktaki isteksizliği oluyor. Bunu aşmak için de, OzaJ hükümetinin gerekirse Türk Ceza Kanunu'nda değişikliğe gitmekten kaçınmayacağı bildiriliyor. Bu yönde 1980 sonrasında Maliye'den gelen öneri, devrin Adalet Bakanı tarafından reddedilmişti. Gelir Vergisi Yasası'nın 111. maddesinin yeniden düzenlenerek, gazino, lokanta ve kulüp gibi işyerlerinde vergi yükümlülüğünün hasılat tespiti olanağında da "serbest meslek sahipleri"ni kavrayacak bir kapsam genişlemesine gidilmesi söz konusu. Halen KDV ve dolayısıyla yazar kasa denetiminde kullanılan Maliye Bakanlığı'nın 7 bini yeni 10 bini aşkın denetim elemanının işyerlerinde günlük hasılat tespitinde görevlendirilebilecekleri düşünülüyor. Böylece, bu işyerlerinin "beyam" denetim elemanlarının "tespit"inin altında kaldığmda, vergi yukümlulüğünün tespit edilen matraha göre almması sağlanmış olacak. Türkiye'de trilyon lira dolayında bir vergi kaçağının bulunduğu tahmin edilen alanları kavrayan "hayat standardı" göstergelerinde de önemli arttınm duşünüluyor. Bu konuda kaç katlık bir arttırıma ^idileceğine Başbakan Turgul Ozal karar verecek. Kanun, Bakanlar Kurulu'na 5 kata kadar arttınm yetkisi veriyor. Hükümetin Uzerinde önemli olarak durduğu bir başka konu da, yıllardır tartışılan "yeminli serbest mali müşavirlik" müessesesinin oluşturulmasım öngoren yasa tasarısı oluyor. Bunun parlamentodan çıkması için Başbakan Özal'ın ANAP Grubu uzerinde kesin bir baskı koyacağı beliniliyor. Emlak vergjsinin yam sıra, hemen bütün resim ve harçlarda önemli arttınmlar getirilirken, bankalardaki tasarruf mevduatımn faizi uzerindeki vergi yükünun de birkaç puan arttırımı öngörülüyor. özal hukümeti, bir bölümü vergi yasalannda yer aldığı halde bugüne değin işletilmeyen hükümleri yeni bir boyutta ve yaklaşımda yaşama geçirmek, ayrıca ek bazı yeni düzenlemelerle 1986 yılı vergi gelirlerinin ulusal gelir içindeki payını yüzde 16'ya çıkartmayı hedefliyor. i kajçıranlara Komşularımızla işbirliği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Içişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki olaylann önlenmesi konusunda komsu u'lk lerle işbirliği yapı/madığını söyledi. Akbulut, "Biz, kendi sımrlanmız içerisinde güvenliği korumakla görevUyiz ve ona çahşıyoruz" dedi. Akbulut, Doğu ve Cüneydoğu Anadolu'daki olaylann artması ya da azatmasının istatistiki rakamlara bakılarak beiirlenebileceğini kaydererek bu bölgelerdeki sıkıyönetimin kaldınlması için "Şartlar müsait olursa öbür illerde olduğu gibi bu bölgede de sıkıyönetim şüphesiz kaldınlır. Şartlar gerekirse stkıyönetim kalır" dedL Süryuni Uderi toprağa verildi MARDİN (Cumhuriyet) Süryani Kadim Mezhebi'nin Türkiye Uderi Metropolit Palrik Vekili Cebrail Allaf, dün Mardin'de düzenlenen bir törenle Deyrül Zafaran Manastın'nda toprağa venldi. 73yaşında önceki gün ölen Allaf m bugün yapılması gereken cenaze töreni, Mardın Devlet Hastanesi morgu soğutuculannm arızalanması ve cenazenin bozulmaya başlaması nedenıyle düne alındı. Mardin'e 8 kilometre uzaktaki manasttrda yapılan cenaze törenine çok sayıda Süryani katıidı. Süryani Kadim Patriği de tö'ren için Şam'dan Mardin'e geldi. tJniversitelerarası Kurul TARLALARDA ADIMATACAK YER YOK Çaylıklann çok sık ekilmesi, üninün verimini ve kalitesini olumsuz etkiliyor. Ancak üretici yer kazanmak için toprağın her kanşından yararlanıyor. ÇayKurh gelişme yasak ÇayKur, 1980Mİ yıllara kadar diğer kamu kuruluşlan gibi zarar eden ve butçeden >apılan ek katkılarla yaşayan bir kurumdu. En son yıllık zaran 2.5 milyar liraya çıkmış. 1981'den bu yana ise çay fiyatlanna yapılan zamlar ve fabrikalann işleyebildiğinden fazla çay almama, uretilen çayın tamamımn satılabilmesi gibi Öniemier sayesinde surekli kâr ediyor. En son 1984 yılının kârı 11.4 milyar lira. ÇayKur 1980 yıhndan bu yana kâr ettiği halde, hükümetin genel KİT politikasının dışına çıkamamış. Ancak yarım olan fabrikalann tamamlanmasına, bir de çayın işlenmesinde zorunlu görülen fabrikalardaki teknolojik gelişmelere izin verilmiş. Fabrika sayısı 45'te, günlük çay işleme kapasitesi 6 bin tonda kalmış. Oysa halen 650 bin dekar alan çay ekim alanında, çavın özellikle bol ürün verdiği mayıs surgünunde üretim, bu kapasitenin çok iıstüne çıkıyor. tığı fabrikalar hem çok küçük, hem de buralarda az işçili teknolojiler etkin.Ücretler de çok düşuk. Geleneksel oyunlarımızdan: ORTAOYUNU Tııtkıı haline geldiğinde delilikle paralel giden spor: Satranç €nlü Fransız yazar Pierre Mac Orlan'a göre, dünya denızlerinde başınızdan geçebilecek serüvenlerden daha fazlasmı satranç oynarken yaşayabilirsiniz. Artaud'ya göre ise, satranç oyunculan komedyenlere benziyor. Her ikisi için de en önemlisi varolduklanm hissedebilmek. Kültür Servisi Satranç, yüzyıllardır kralların, bilginlerin ve aydınların zevk aldığı uğraşlann başında gelmiştir. Oyuncular, saygıdeğer bulduklan 64 şimşir taş, sözcüklerle anlatılması güç büyük bir sessizlik... Insanda ilk an kutsal bir yerin ortasında yapayalnız kaldıği izlenimi bırakıyor. Ve birden oyunun soyluluğuna uymayan davranışlar; yapılan yanlış bir hamle sonunda oyunculann kendi kendilerine bağırmaları, hakaretleri... Gerçek anlamda sükuneti, soyluluğu temsil eden bir oyun mudur satranç? Dış görünuşe bakılırsa belki öyle; yavaş yavaş, sabırla yapılan hamleler insana sanki zaman öldürmek için öylesine oynanan bir oyunmuş gibi geliyor. Siz bir de bu, sadece düşünceye ve hayal gücüne dayanan oyunun sukunetini oyunculara sorun. Kalp çarpıntılan, sinir gerginlikleri... Ünlü yazar Pierre Mac Orian'a göre, dünya denizlerinde başınızdan geçebilecek serüvenlerden daha fazlasını satranç oynarken yaşayabilirsiniz. ÇayKur ne yeni fabrika açabiliyor, ne bir başka yatırım yapabiliyor. Üreticiden aldığı çayın parasını bile zamanında ödeyemiyor. Hükümetin genel KÎT ler politikasının kıskacına alınmış. Bir de kâr eden KİT olarak öncelikle satılması projesinden söz ediliyor. Telefon makineleri 3 ması sonucunu da getirmemiş. özel sektörün açÇayı toplama kadın işi Temeli ÇayKur'un çay fabrikalan olmak üzere Doğu Karadeniz yöresinde gerçek sanayi işçi sayısı 50 bini aşmıyor. Bunlar da mevsimlik. Çay kampanyası döneminde 6 ay için çalışıyorlar. Çay tarlalarındaki işçiliği, en belirleyici olanı çay toplama işini büyük çoğunlukla kadınlar yapıyor. Çayın filiz verdiği dönemler, yaz aylarını kapsayan çay toplama işini, makasla yapıldığında kadınlar rahatça yetiştirebiliyorlar. Çaylıklar ortalama 35 donüm olduğu için, çay toplama işini evin kızlan, gelinleri, kadınlan tek başlanna yürütebiliyorlar. Daha zenginler, büyuk çaylıkları olanlar ise çaylıklannı "yanlığa" veriyorlar. Çaylığı "yanlığa" alan, bakımını ve toplama işini yapıyor, çayı kurumun alım yerine teslim ediyor. Deftere yazılan çay parasını yarı y'anya çayhğın sahibi ile paylaşıyorlar. Elle toplandığında, en hunerli kadın eli günde 25 kilo çay toplayabiliyor. Makasla bu miktar günde ortalama 120 kiloya yukseliyor. Uzmanlann çay filizine zarar verdiği, kötu çay toplanmasına neden olduğu gibi itirazlanna karşın, üreticinin en çok makasla toplamada ısrarlı olmasının temel nedeni aşağı yukan işçiliğin beşte bir oranında düşmesi. Makasla da toplansa, larlalardan erkekler çıkınca kadınların kalmak zorunda oldukları süreler çok fazla kısalmadığı gibi, çayın getirdiği hastalıklar yıllar içinde katlanarak buyüyor. Öncelikle kadının fızik vapısı, hele çok çocuk doğuruyor oluşu, beline kadar gomulü çahştığı ıslak çaylıklardan aldığı hastalıkları artırıyor. Ustelik Doğu Ka ANKARA (OM.) >• Üniversitelerarası Kurul 9 eylül pazartesı gunü Dönem Başkanı Karadeniz Üniversitesi Rektöru Prof. Kemal Cürzoğlu'nun başkanlığında Hacettepe Üniversitesi1 nde toplanacak. Toplantıda Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın isteği ile Türk eğitiminin nitelikleri konusu ele ahnacak. Toplantıda görüşulen konular ve gelirilen öneriler Millı Eğitim Bakanlığı'na ayn bir rapor halinde iletilecek. Fabrika kapasitesi yetmiyor ÇayKur'un günîük işleme kapasitesi 6 bin ton çay iken, uzmanlar dekardan gunde 20 kilo çay toplanması halinde ekili alanların tam kapasite ile 13 bin ton çay vereceğini, bunun fiili guniük kapasite olarak 10 bin ton anlamında olduğunu açıklıyorlar. Toplanan çayın işlenmeden bekletilmesi, değil günler, saatler içinde dahi çurumelere yol açtığından, ürünün bol verdiği, üreticinin fazla çay toplayıp satmak istediği mayıs surgunü döneminde ÇayKur dekar başına 20 kilo olan günlük alımı 10 kiloya kadar indiriyor. 1822 günlük bir sürgun döneminde tarladan toplanması gereken çay 4555 günlük bir sureç içinde toplanabiliyor. Bir yandan kaliteli çay verecek taze surgun kartlaşırken, diğer yandan da geciken birinci surgünün toplanması, ikinci ve üçüncü sürgünlerin de gecikmesini, daha az verimi getiriyor. Bu yıl hava koşullannın da olumsuzluğu yüzünden nerede ise 1 aylık gecikme ile toplanabilen ilk sürgün çayın ardından, ikinci sürgün temmuz yerine, ajustos ayına kaydı. Verim büyük ölçüde düştu. Özellikle dağ köyleri için 3. sürgün tamamen tehlikeye düştu. Bu nedenle de geçen yılın altında bir toplam üretim bekleniyor. Bugün Türkiye tuketimine gore yetersiz kalan 650 bin dekarlık çay ekim alanı ilk aşamada 125 binlik yeni bir ekim alanı ile genişletilir ve cayda şimdi ortalama 800 kjlo olan verimin çelik üretim sistemi ile en az iki katına cıkarılması programlanırken, ÇayKur'a 1980'li yıllardan sonra gelişme yasak. Geçen yılın sonu iıibarı ile kârı 11.4 milyar olan ÇayKur ne yeni fabrika açabiliyor, ne bir başka yatırım yapabiliyor, ne de üreticiden aldığı çayın parasını zamanında ödeyebiliyor. Hükümetin genel KtT'Ier politikasının kıskacına alınmış. Bir de kâr eden KİT olarak öncelikle satılması projesinden soz ediliyor. ANKARA, (a.0.) PTT Genel Müdür Yardımcısı Emin Başer, isteyen abonelerin telefon makinelerinin yeni ve gelişmiş tiplerle hemen değiştirileceğini söyledi. Başer, telefonunu değiştirmek isteyen abonelerin bir dilekçe vermelerinin yeterlı olacağını bildirdi. EfesDegital, EfesNormal, Abant, Topkapı ve Göreme gibi Türkiye'nin belli başlı turistik merkezlerinin adlannı taşıyan makinelerin yıllık kirası 15002400 lira arasında değişiyor. Çeşitli özelliklere sahip otomatik tuşlu EfesDegital makineleri, ancak degital santrallere bağlı aboneler kullanabilıyor. Tuşlu olan uteki makineler de meşgul numarayı otomatik arama ve hafıza sistemine sahip bulunuyor. Taşçıoğlu Polonyu'yu gidiyor ANKARA, (ANKA) Kültür ve Turizim Bakanı Mükerrem Tasçıoğlu, Polonya Kültür ve Turizm Bakanı Zygulski'nın resmi konuğu olarak bugün Polonya 'ya gidiyor. Polonya Kultur Bakanı'nm Türkiye'ye ge^c yıl yaptığı ziyaretı iade niteliği taşıyan gezinin ilk durağı olan Varşova'da Taşcıoğlu, Türkiye ile Polonya arasında turizm ve kültür işbirliği konularında gorüşmelerde bulunacak. SSCB 'DE SALGIN 20. yüzytlm ikinci yansına, kısacık Fisher dönemi dışında, Sovyet satranççılar egemert. Sovyet halkı satranca çok düşkün. Bir parkta bank kapanlar satranç oynuyorlar. yor. Her ikisi için de en önemlisi varolduklanm hissedebilmek. Satranç, ayrıca öbür sporlar ya da rekabete dayalı oyunlar içinde en çok psikolojik riski olanı; tutku haline geldiğinde delilikle atbaşı gidebiliyor. mek için gerekli niteliklere sahip Aleksander Alekhine'in de sinir krizleri geçirmesine neden olmuştu. Alekhine, 1935 yılında RusyaPolonya sınırında, "Benim pasaporta gereksinimim yok. Ben dunya satranç şampiyonuyum" diyerek olay yaratan oyuncuydu. Dünya tarihinde satrancın yasaklandığı dönemlere rastlamak da olası. Kültür DevTİmi sırasında Çin'de, burjuvazinin feodal ulkusune hizmet ettiği gerekçesiyle oyunun yasaklanması ilgi çeken olaylardan sadece biri. H.G. WeHs'in dediği gibi, "Eğer bir insanı yıpratmak istiyorsanız ona satranç oynamayı ögretin. Bu, zehiıieyerek yok etme girişiminden daha kesin sonuç verecektir." Yüzyıllardan bu yana satranç turnuvaları hiç kuşkusuz birçok ilgi çekıcı, izlenmeye değer kar1958'DEN 19. yüzyılın şampiyonlarmdan ABD'li a vukat Paul Morphy Ue Fransız Arnons karşı karşıya. Morphy, satranç uğruna her şeyini yitirenlerden. Zamanın gözde oyunculanyla boy olçüşebilmek için işini gücünü bir yana itti. şılaşmalara sahne olmuştur. Herhalde bunların en önemlilerinden biri de, oyunculann psikolojik yapılan dikkate alındığında, 1978 de Filipinler'de Sovyet asıllı (daha sonra İsviçre uyruğuna geçen) Victor Korçnoy ile Sovyet Anatoly Karpov arasındakiydi. Korçnoy için kaybedilecek bir şey yoktu. Olsa olsa tarihe adını yazamardı. İçindeki kin, ailesine yurt dışına çıkış izni vermeyen 50x^61 hükumetinden, yurdundan, ailesinden, oğlundan uzak kalmasından kaynaklanıyordu ve bunlar göz önüne alınınca Korçnoy'un çok daha iyi bir oyun ortaya koyması bekleniyordu. Ama Korçnoy formsuzdu. Karpov ıçınse durum daha da zordu. TASS Ajansı'nın, ülkesine ihanet eden, aşağılık, ahlaksız biri olarak nitelediği Korçnoy karşısında Rus gururunu koruması gerekiyordu. O^oıncuların dışında dikkati çeken bir başka kişi de, Korçnoy'un ipnotızmacı olarak nitelediği Sovyet psikolog Doktor Zukhar'dı. Doktor, karşılaşmalar boyunca, hatta Korçnoy dolaşırken bile gözünü bir an olsun ayırmadan surekli onu izliyordu. Durumdan şüphelenen yetkilıler en arka sırada oturması gerektiğini söylediler. Bundan sonra Korçnoy'un oyununda buyük gelişme oldu, çok daha iyi oynama>a başladı. Uzaktan bir satranç oyuncusunu ipnotize ederek etkilemek olacak şey miydi? Bu sorunun doğru yanıtı hiçbir zaman bulunamavacak. \>ay tarlalarındaki işçiliği büyük çoğunlukla kadınlar yapıyor. Elle toplandığında, en hünerli kadın eli, günde 25 kilo çay toplayabiliyor. Makasla bu rakam günde ortalama 120 kiloya yukseliyor. radeniz yöresinde toprağın sınırlı olması, yer kazanma adına çay ağaçları çok sık dikilmiş. Verimi de olumsuz etkileyen bu'durum, guneşli havalarda bile kadının saatlerce çalışmak zorunda olduğu çaylıklarda hep ıslak kalmasına yol açıyor. Çayı toplayan kadınlanmız gibi, tur ve iklim koşullan açısından çok kaliteli ve verimli uretime elverişli çayhklarımız da hasta. Çay uretimıni yıllar gerisinden bilimsel çalışmalar, çayın cinsinden, üretim biçimine, ekim yapılmasına, kullanıian gubreye, miktarlarına, ağaçların mesafelerine kadar her konuda ciddi yanlışlar yapıldığını ortaya koymuş. Şimdi elden geldiğince halk eğitilmeye, yanlışlar duzeltilmeye çalışılıyor. Bugün duzlüklerde dekara 1000 kilo ve dağlıklarda 600800 kilo civarında olan yıllık çay üreîiminin sadece çelikle üretim, gerekli budamanın yapılması gibi önlemlerle dahi en az iki katına çıkabileceği saptanmış. Bu nedenle yeni açılacak çaylık alanlar için kredi verilebilmesinde, ÇayKur'un vereceği çelikle uretimin yapılması zorunlu kılınmış. (Şimdilik ÇayKur yeterlı çelik uretemediği ve kredi sağlanamadığı için yeni çaylık alanı açılabilmesi de programlananın çok gerisinde kalmış.) Türkiye'de uygun ıklim koşulları nedeni ile çaya elverişli alan sınırlı. Verimin çok duştuğu Terme'yi saymazsak OTtan doğuya Doğu Karadeniz şeridi uzerinde ve daha da sınırlı topraklar içinde kalıyor. Fındıklıkların, fundaların kesilip, ya da aralarda kalmış boşlukların değerlendirilerek kazanılabilecek elverişli yeni alan 250 bin dekar olarak hesaplanmış. Çay olabilecek her şey alınarak ancak bugunun tuketımı karşılığına gore, artan tuketim eğilimini ancak verimi arttırma karşılayabilecektir. Yarın: Çayda özel soktör Sinir krizleri 19. yüzyılın en i>i oyuncularından ABD'li avukat Paul Morphy, Avrupa'da zamanın gözde oyunculanyla boy ölçüşebilmek için işini gücünü bir yana itti. Karşısındakilere avantaj olarak bir piyon (hatta daha önemli bir taş) vermeyi kabul etmesine karşın kimse bu meydan okuyuşuna karşılık vermedi. Olay Morphy'deki büyük bunalımın başlangıcı oldu, sonrasında hiçbir işte başan sağlayamadı. Kaybettiği bir parti, tüm zamanlann en iyi oyuncusu olabil 235 memıırluk için 3482 aday KONYA, (Cumhuriyet) Konya Millı Eğitim Gençlik ve Spor Müdurlüğü'nün merkez ve taşra teşkilâtlarında görevlendirilmek uzere ahnacak 235 memur kadrosu için 3 bm 482 kışinin başvurduğu öğrenildi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdurluğıi 'nden yapılan açıklamaya göre, memur alımı için gerçekleştirilecek sınavlar dün 8 ayn okulda yapıldı. Bugun sözlü sınavlar yapüacak. Kendi yaşamlarını oynnyoriar Asbnda satranç oyunculan, her oyunda kendi yaşamlarını ortaya koyup kendi yaşamlannı oynuyorlar. Önemli olan şampiyonluğa, tanımlanması zor olan o onura erişebilmek. Freud yanlılan, oyunun temeli sayılan "karaniık, kannaşık, anlaşılması güç olanı bulma" ile oyunculann saldırgan huyları arasında bir bağıntı olduğu görüşünü savunuyorlar. Satranç ve mat sözcukleri "Şah'ın öiümii"nü simgeliyor. Şah mat Farsça "Kral öldü" daha da geniş anlamda "baba öldü" anlamına geliyor. Bunun içindir ki, kadın satranç oyunculann sayısı yok denecek kadar az. Amerikalı psikolog Ernest Jones'a gore, oyuncuyu kışkırtan bilincaltındaki itici güç rekabeı ve yarışma tutkusu değil, "babayı öldürme"ye dayanan karaniık bir duygu. Artaud'ya göre ise, satranç oyunculan komedyenlere benzi Işçiler düşük ücretten yakınıyor ÇayKur'un 45 fabrikasında 34 bını mevsımlik olmak üzere 38 bin işçi çalışıyor. Doğu Karadeniz yöresinde başka hiçbir sanayi yatırımı olmadığı için, mevsimlik de olsa en geçerli ekmek kapısı niteliğinde. ÇayKur.'da en son bağıtlanan sözleşmede de diğer bütün konularda olduğu gibi ÇayKur'un verimliliği değil, hükümetin KİT politikası belirleyici olmuş. Koordinasyon Kurulu ilke kararı d o | rultusunda imzalanan sozleşmeden hem işçiler, hem de Tek Gıdaİş Sendikası Jıoşnut değiller. Saaı ücretlerı 280300 lira arasında değişiyor. YıIIardan beri diğer kamu kuruluşlanndan çok düşük kalan ücret ortalamaları, aynı oranlı zamlar nedeni ile düşük kalmaya de\'am ediyor. Diğer kamu kuruluşlanndan daha düşük ücret ve mevsimlik işçilik, uzak taşımacılık gerekçesiyle her şeyın en pahalı satıldığı yorede yaşamak, sorunları iyice boyutlandırıyor. Bir deyeni fabrikalann açılmaması yanında her teknolojik geiişmenin işçi sayısını azaltması sonucu var. Çay'ın ozel sektöre açılması, ÇayKur'dan kapanan iş umudunun ozel sektöre kay Giresıın Belediyvsi GİRESUN, (Cumhuriyet) Aylık geliri 18, gideri ise 24 milyan lira olan Gıresun Belediyesi, yeni gelir kaynakları bulmak için 1580 sayılı Belediyeler Yasası 'na gore fındığa da nisum uygulamaya başladı. Belediye alacağı yuzde 2 oranındaki rusumla bıitçe açığınkapatmayı amaçlıyor. Beledı yenin fındıktan rüsum uygulamasına ilişkin Ticaret Borsası Başkanı Hasan Sütlaç, konu ile ılgili olarak, "Fındık pazarlarının mülkiyetı belediyeye ait olmasına karşılık ışletmeciliği Giresun borsasına verilmişür. Bu nedenle pazar yerinde belediyenm rüsum alması yanlış bir karardsr" dedi. jfj4