Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLER 21 AĞUSTOS 1985 Bir karış toprağı olmayan köy Yunt Dağı, Yenice köyünde yaşayanlann ekecek topraklan yok. Tüm arazi taşlık ve kurak. Sekiz yüz nüfuslu köyün tek geçim kaynağı 60 kadar halı tezgâhı. Tezgâhlar İstanbullu bir işadamına çalışıyor. 2 MANtSA Yunt Dağı insanlannın suyu çekilmiş. Kimi tarlada tütünde, kimi Gediz'de işçi... Yenice köyü muhtan Ali Kürüker toprak yolun tozunda bize köyünü anlatıyor: Bntiin köyü akşama kadar gezsen biç toprağa basmazsın. Ilk bakışta abartılı gelen bu tümcenin ne denli gerçek olduğunu görüyomz Yenice köyüne girince. Yenice köylülerinin bir kanş bile toprağı yok. Dağın en yüksek yerine kurulmuş olan köyde tantn hiç yapılmıyor. Köyün tek kahvesine girince, dört bir yaru taşla çevrili Yenice'de yaşayanlann neredeyse kahveye toplandığını gördük. Boş bir sandalye bile yoktu. Duvarda Başbakan Özal'ın bir de fotoğrafının olduğu kahvede bize oturacak yer açmaya çabalayan tsmail Sarı'nın ilk sözü "biz işsiziz ' oldu. Yunt Dağı Yenice köyünde yaşayanlar, taşlardan arındırdıkları birkaç karış kıraç toprakta tütün ekerlermiş yetmişli yıllara değin. "Şimdi neden ekmiyorsunuz?" diye soruyoruz. Miiştak Şahin yanıtlıyor: Tütün ekmemiz Tekel tarafından yasaklandı. Tekel almıyor bizim tütünleri eksek bile. Neden? Bir yasa mı ne varmış... Üç yıl üst üste tütün ekmeyince bir daha Tekel oradan tütün almıyormuş. Altmış dokuzdan sonraydı galiba.. Tütün para etmeyince biz hepsini yaktık ve birkaç yıl ekmedik. Onun için tütünümüz muteber değil. Salih Açıkgöz, ayaklarını uzattığı sandalyeden çekerek tamarahyor: Cumhuriyet'in ellinci yılında bir af çıkmış. Eğer o zaman Tekele başvursaydık affolacakmışız. Ancak biz başvurmadık. Çünkü böyle bir aftan haberimiz olmadı. Gazeteler affı yazdı, hem de uzun uzun.. Halil Vıldunm güluyor: tsmail San yamthyor: Geçinmiyoruz İci... Nebi Varol bir buçuk yıldır Manisa'ya bile inmemiş. "Neden ineyim ki?" diyor. "Bizim Manisa'ya inmeme nedenimiz fakirlik. Burada n pazara götiirecek tek çöpiim yok.Parasızlıktan dolayı pazardan da bir şey alamam. Bir de üstüne >ol parası mı vereyim?" Yunt Dağı'nın tepesindeki Yenice köyünde yaşayanlann koşullannı düşünürken, aklımıza çocuklarını okula gönderip gönderemedikleri geliyor. Muhtar Ali Kürüker anlatıyor: Köyde bir ilkokul var. Çocuklar oraya gidiyorlar. Ama en yakın okul Osmanlıca'da. O da yürüyerek üç buçuk saat. Bir kamyonumuz var. Üç yüz liraya Manisa'ya indiriyor adam başı. Buradan çocuk nasıl gitsin ortaokula, liseye... Hangi ailenin gücü var her gün bu parayı verecek? Ne iş yaparsınız peki? Köyde altmıs kadar halı tezgâhı var. Düşün ki köy 150 hane, nüfusu sekiz yüz. İstanbullu işadamına halı dokuruz bin ilmiği otuz liradan. O ipini ve tezgâhını verir. Altmış tezgâhla geçinir mi koca köy? Bunun için Gediz'e işçi ineriz. Pamuk toplanz, üzüm keseriz. Ama burasımn Manisa'ya uzaktığı 45 kilometre. Biz Gediz Ovasfnda bin lira gündelik alır, bunun üç yüz lirasını yol parası veririz. Koyün sahip olduğu tek kamyonun şoförii Halil tbrahim kahvede oturanlan gösteriyor: Bir bak şu kahveye... Bunca adamın ne işi var burada? Ama ne yapsınlar, gidecek başka yerleri yok.. îş bulanlar gider ovaya. İş bulamayanlar da burada öyle bekler. Ben haftada iki kez inerim kamyonla Manisa'ya kimse iş aramaya inemez. Çünkü iş bulamazsa dönecek parayı da bulamaz. Kahvenin camından baktığımızda üç kilometre ilerideki Köseler köyüne yakın Aigai antik kenti görülüyor. Bergama kralbğı'na bağlı olarak l.Ö. 48'de İyon düzeninde kurulan Aigai'deki Apollon Khresterios Tapınağı, üç katlı stoa, beş bin kişilik tiyatro, Demeter Tapınağı ve stadyumu geliyor usumuza. "Acaba" diyoruz; "Bundan binlerce yıl sonra bu topraklar üzerinde yaşayanlar İ.Ö. 17'de büyük bir depremle yıkılan Aigai kentinin ve Yenice köyünün kalıntılannı bulduklannda bangisinin çaglanna daha yakın olduklarını saptamakta güçlük çekmezler m i ? " YUNT DAĞI'NIN İNSANLARI / Celal Baslangıç ANKARA NOTLARI MUST4FA EKMEKÇİ Mezbahalık Domuz... HP'nin Küçük Kurultayı'nı pazar günü izledim. Dedemar^ daki kokteyline de gittim. Kokteylde, Hinthorozu Erdal Bey'le, Aydın Güven Gürkan, SODEP'liierle, HP'lilerle bol bol fotoğraf çektirdıler. Böyle fotoğrafh kokteyl görmedim desem yeri. Birleşme özlemınin tabandan geldiğinin somut bir simgesi. Erdal Bey, uzaktan görünce Ekmekçi de gelsin aramıza... diyor, gruplara ben de katılıyordum. SODEP'liler, belki HP milletvekillerinin çoğunu tanımıyorlardı bile. Ancak anladığım, eylülden başlayarak, Mecliste HP'liler, çok sıkı biraz da sert muhalefete başlayacaklar. Artık Turgut Bey onlara, "Tabanınız yok, seçime giderim haa..." diye gozdağı veremeyecek. Öyle görünüyor. Şimdiye değin gözlemler şöyle: Halk, milletvekiline önem verir, işlerin Mecliste, iktidarda çözüleceğine inanır. Küçük ayakkabıyla ayaklan burulan sol muhalefet, daha büyük bir ayakkabı giymeye hazırlanıyor. Bunu Türkiye 1973'lerde de yaşadı. Sol muhalefet iktidara geldi. Milliyet'in önceki günkü manşeti, bugün bir seçim olsa, ANAPın yüzde 35.7'de kalacağı, SODEP ile HP'nin birleşmesi halinde oyların yüzde 38.1'ıni toplayarak birinci parti olacağı yolundaydı. MılliyetSIAR işbırlığiyle hazırlanan araştırmanın sonucu "ANAP: İktidara elveda" başlığıyla veriliyordu. Son günlerde, MDP ile DYP arasında bir birleşme havası gözleniyor, MDP Genel Başkanı Ülkü Söylemezoğlu ile DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk karşılıklı gidip geliyorlardı. İşin perde arkasında, bu birleşmenin ilk hazırlıkları, sağ birgazetenin sahibinip iki lidere verdiği yemekle mi başlamıştı? Basın, yemekten habersizdi. Onun için karşılıklı görüşmeleri "sürpriz" olarak niteledi. Ancak, MDP çevrelerinden edindiğim bilgıye göre, MDP bundan güçlenmeyecek, giderek eriyecekti... • • * İzmit Camii'nde, geçen cumalardan birinde hoca, gözleri kıvılcımlar saçarak konuşuyor: Domuz eö yiyenler domuzlaşır. Domuz eti, erkeklerin erkektiğini ortadan kaldırır, kadınlan ise azdırır! Abovvv, buyur burdan yak... Güneşin pazar günkü sayısında Selçuk Erez'in "Pazarın Penceresindfin" başlıklı bir yazısı, "Domuz Eti" başlığıylaydı. Çetın Altan'dan sonra Selçuk Erez'in de konuya değinmesi hoştu. Selçuk Erez, bir arkadaşıyla, Safranbolu pazarından aldıklan, üzüm, beyaz peynır, domatesi yemeye hazırlanırlarken, oraya birkaç kişi gelir. Bırınin başı nda bekçı kasketı var, çizmesı tozlu mu tozlu. Selçuk Erez sorar: Amca, sen de avcı mısın? Evet avcıyım, ama asıl işim koru bekçiliği. Erez'in arkadaşı Metin sorar: Ne avlarsın? Ayı avlarım, domuz avlanm! Ne yaparsın ayılarla domuzları? Ayı ne yapılır ki? Derisini yüzer satarım... Peki domuzları? Yerim! Şaşırırlar, olur iş değil bu! Günah değil mi domuz yemek? Evet ama ben keyfimden yemiyorum ki! Bende kulunç var, ilaç olarak yiyorum. Aynen kirpi gibi. Kirpi de yenmez mi mide hastalığında? Evet! Eeee, ben de domuzu işte öyle yerim! Bakma "pis" dediklerine. Bu hayvan pis falan degildir. inanmazsan sana getireyim de bir dene. Bana baksana kaç yaşımda vanm dersin? Biri, "otuz, otuz beş" diyor. Atma be! Ben söyleyim: Tam altmış yaşındayım. Ama göğsüne vuruyor otuz yaşında gibiyim. Her gün on kilometre yol yürürüm ben! İstersem daha fazla da yürürüm. Maşallah! Nasıl oluyor bu iş diye sorsana. > • Nasıl oluyor bu iş? Domuz eti yediğımden oluyor. Beş yıl önce romatizmam vardı, dizlerim. kollanm habire sancırdı. Bunu yediğımden beri geçti. Bir daha gelmiyor. Başka neye iyi gelir domuz eti? Mayasıla da iyi gelir. Siğile de yarar. Sonra sıtmaya, sarılığa da... Peki neresi yenir domuzun? En iyi gelen kısmı pirzola kısmıdır. Biraz kekik kattın mı aksuya, zafiyete, tansıyona, boğmacaya da iyi gelir..." • * • Almanya'da çalışan Cumhuriyet okuru, Dursun Atılgan, Almanya'da konuşurken "domuz", "domuzluk'ia ilgili deyimleri, tanımları, çevirip göndermiş. Bunlardan bazıları şöyle: "Metresi olan domuzdur" "Metresi çok olan büyük domuzdur", "Metrese doymak bilmeyen yaban domuzudur", "Metresi olup da paçayı ele veren salak domuzdur", "Paçayı ele vermeyen şanlı domuzdur". "Tek metresle yetinen tutumlu domuzdur", "Hiç metresi olmayan fakir domuzdur", "Evden dışan çıkmayan evcil domuzdur", "Metresi olup da yaptığını anlatan pis domuzdur". "Metresi olup da dilinı tutamayarak kendi kendine ihanet eden aptal domuzdur', "Kendısıne metres aramayan tembel domuzdur", "Tıraş olmadan metresine giden kıllı domuzdur", "Metresinin goğsünü emen memelı domuzdur", "Metresinden çocuğu olan damızlık domuzdur", "İktidardan düşen mezbahalık domuzdur..." BL\ ILMtĞt 30 LİRA Köyde tek geçim kaynağı, ev sayısımn yansı kadar halı tezgâhı var. Bin ilmiği 30 liradan halı dokuyorlar. lyi de beyim bizim buraya gazete ya on beş gUnde bir gelir, ya da ayda... O gazetede de haber yoksa nereden bilefim? Çok değil, Izmir'in seksendoksan kilometre uzağmda olduğumuzu düşünüyoruz, hem de iki bin yılına çeyrek kala.. Tütün de yasaklanınca Yenice köylüleri tarım yapamıyorlar. "Ya hıyvanalık?" sorumuza ise, "Hayvanlan otlatacak yer mi var, hayvanctlık yapalım. Burada birkaç hayvanı olan var. O da gidip dört saat ileriden saman alıyor. Yani kendini kurtarmıyor" karşılığını veriyor köylüler. Toprak yok, tarım yok, hayvancılık yok. Kafamızı bir soru kurcalıyor: Peki ya neyle geçiniyorsunuz? BtTTİ Tarih öncesi gibi... gidermek, onlan mağaranın önüne getirmek için komiklikler yapmakta, ama abla durumundaki çocuk kardeşlerine sıkı sıkıya sanlmış bırakmıyor. En küçükleri 1 ya da 1.5 yaşında, güden biri olmuş." 1 lümsüyor bize, ablası bıraksa yaŞehmus Kartal anlatıyor, ama nımıza gelecek. Belediye BaşkaDENİZ SOM gözümüz dışanda. Arka yamaçnının yardımıyla isimlerini ta mağaralar ve mağaralarda ya öğreniyoruz; Ahmet, Saliha, DİYARBAKIR Siirt'in Batman ilçesinden 37 kilometre şayan insanlar var: Kadriye. "BugUnkü nüfusumuz 4 bin ötede, Mardin'in Gerçüş ilçesinBahçenin öte yanında birkaç den 23 kilometre beride, köprü 200, ama eski uygarlıklardan tavuk ve hindi koşuşturuyor. kalma magara sayısı 4 binden ye gelip de Dicle nehrinin bir yafazla. Bugün 25 kadar aile, 200 Çocukların ortancası Ahmet, nının Siirt, öte yanının Mardin ablası Saliha'nın yanından kalnüfus mağaralarda yaşıyor." il sırun olduğu yerde bir bucak kıp mağaranın önündeki taşın Biz mağaralarda yaşayanlann var, adı: Hasankeyf. üstüne oturuyor. Yabancısıyız, peşindeyiz, Belediye Başkanı Dicle nehri, dimdik inen yükama dostuz artık. Saliha, ilkokul otel projesinin: sek kayalann yarundan kıvrılabeşinci sınıfa gittiğini söylüyor, "Projemiz hazır. Kırmızı lis yanımıza gelmek istediğini, ama rak usuj usul akıp gidiyor. O kateden çıkarsak yüzde 70 kredi yalar ki, duvar gibi düz ve dik küçük kardeşinin altını kirlettialacagız, 100 yataklı bir otel yave yerden yüz metre kadar göğe ğini anlatıyor. pacagız." doğru yükseliyor ve o kayalann Mağaradan ayrılıp aşağı inerKırmızı liste de ne ki şimdi? kimi yerleri kutu kutu oyulmuş. ken Belediye Başkanı, "Ben de "Hasankeyf Belediyesi Köprüden geçip Dicle'yi aşınmağarada d o g d u m " dedi. 1977'de dükkân >apımı için 400 ca sarp kayalar bir dantel gibi iş1952'de 121 numaralı mağarada bin lira kredi almış, ama bu palenmiş; delik delik. Kayalann doğmuş Şehmus Kartal. ra personel maaşııun ödenmesiniçinde kutu kutu oyuklar; alt alMağaralara numara vermek de kullanılmış. Bumın üzerine de ta, üst üste, yan yana, dizi dizi, lçişleri Bakanlıgı Mahalli İdare neden? Onu da anlattı Kartal: sıra sıra. "Nüfus sayımına, seçimlere, ler Genel Miidürlüğü HasanKayalann en zirvesinde heyburalarda vaşajanlar da girer. keyf'i kırrnın liste ve almış. O betli bir burç durmakta, kale giMağaralar birer hanedir." gün bu gün bize bir tek kuruş bi .Köprünün yanında bir köprü Yani, Devlet Istatistik Enstikredi açmıyorlar." daha hem de tarihi, ama yıkık. tüsü'nün konut istatistiklerinde HasankeyPte her konu başlıSadece üç ayağı ayakta kalmış. bu mağaralar da birer " h a n e " başına bir haber sanki, ama ille Dicle'nin içindeki ilk ayağının olarak görülüyor. Ahmet'e, Sade mağaralar. Belediye Başkanı, tepesinde bir karyola kurulu, liha'ya mektup yazsanız, adresi "Buyrun gidelim" dedi. belli ki ev olmuş artık orası. bile var; Mağara no: 17 HasanBelediyenin yanındaki beton HasankeyPin sırtını dayadığı yoldan yamaca doğru 50 metre keyf. Ahmet, bu yılki nüfus sayamaç da delik deşik. Şöyle bir yımında 17 numaralı mağarada kadar gittikten sonra otomobili bakınca, o da ne? Kimi oyuklasayılacak, büyüdüğü zaman seçbırakıp yürümeye başladık. nn içinde hayat beliıtisi var. men kartı 17 numaralı mağaraYokuşun sonundaki heybetli Evet Hasankeyf'te insanlar ya gönderilecek. kayalarda mağara evler. Yokuş mağaralarda yaşıyor. Yamaçtan bakınca, aşağıdaki dik. Patika yol taş ve dikenli. Diyarbakır'dan yola çıkarken, Kızgın güneş insanda adım ata düzlükte, bahçe içinde tek katZiya Aksoy, "20 yıl önce Neclı, tek tip evler ilgi çekiciydi. Bu cak hal bırakmıyor. mi Onur'un yazdıgı gibi hâla evlerin öyküsü de ilginçti. HasankeyPin arkasında kalan mağaralarda yaşayanlar v a r " 1%6'da dönemin Cumhurbaşbir yamaç boydan boya mağarademişti. Hasankeyf'i yeniden kanı Cevdet Sunay, Hasankeyflarla dolu, ama burada sadece 3 keşfedecek değiliz, ama 20 yılda ten geçerken yol üzerinde yüzleraile yaşıyor. Yamacın yöredeki Türkiye'de çok şey değişti. Üsce insan toplanmış. Cumhurbaşadı; Rasvelai. "Yüksek noktadatelik bir gün önce de Diyarbakanı durup yurttaşlarla konuşki vilayet" anlamında. kır'ın Ergani ilçesine gidip Çamuş, ama bu arada çevrede ev yönü mevkiindeki kazı çalışmaDik yamacın dibine ulaşınca olmaması da dikkatini çekmiş, larını gördük, hani şu Isa'dan taş basamaklardan yukan çıktık. nerede oturduklarını sorunca 7500 yıl önce insanlann ilk kez Bahçe gibi düzlükte tahta korkumağaralan göstermişler. Sunay'yerleşik hayata geçtikleri, taşlaluklu üç kişilik tahta bir yatak. ın direktifi üzerine mağaralarda n üst üste koyup ilk evlerini yapYerlerde kapkacak, plastik bi oturan yurttaşlar için tam 345 tıkian, ilk köylerini kurduklan donlar, taşın üstünde yırtık bir konut yapılmış. 1972'de konutyere. pantalon, koyun pislikleri. lar bitip de teslim edilirken, maSalon niyetine kullanılan ma ğaralarda oturanlar hak sahibi Çay önü ile HasankeyPin arağaranın ne kapısı, ne penceresi sı kuş uçumu,150 kilometre. Biri olmalanna, listede isimleri buvar. Ortada tahta bir beşik, du lunmasına karşılık yine açıkta Isa'dan 75 yüzyıl önce, öteki var diplerinde denkler. Birkaç Isa'dan 20 yüzyıl sonra. kalmışlar. çuval içinde kırpılmış yün. NayVe 20. yüzyılın son çeyreğinDüzlüğe inince Belediye Başlon bir leğen ve içinde naylon bir de biz, Çayönü'nde cilalı taş ibrik. Duvarlardaki oyuklar do kanı Şehmus Kartal, bu kez Hadevrinin sırlannı çözmeye çalışırlap niyetine kullanılmakta. Sa sankeyfin içinde harap durumken, HasankeyTte sanki yontma lonun sağ yanında tahta bir ka daki tarihi yapılara yöneldi, taş devrini yaşıyoruz. " B u r a s ı Sultan Süleyman pı, zincir ve asma kilit. Kapının Karayolu üzerindekı iki katlı Külliyesi" dedi. Şerefesi yıkılmış üzerinde " 1 7 " numara yazıyor, binanın kapısındaki koca tabegörkemli bir minare ve çevresinyanında bir gaz lambası asılı. lada "Belediye" yazıyordu. Üst de yıkık dökuk binalar. Yıkık Kapının ardı, yatak odası. kat belediye,"alt kattaki tek oda döküklüğe rağmen kubbelerin Ortalıkta kimse yok. Belediye güzclliği, suslemelerin gosterişi... PTT. Isının gölgede 40 dereceyi Başkanı, " H e r b a l d e suya aştığı bir öğle vaktinde, HasanYıkıldı yıkılacak odalardan gitmişler' dedi. Mağaranın giri birinde bir mezar. Mezar taşlakeyf Belediye Başkanı Şehmus şinde ağzına kadar su dolu üç bi rının yanında tahta çubuklar ve Kartal'ın odasına girince, su sodon duruyor. Üç bidon su ne ki, üzerine üstüste konmuş taş parğutmalı soğutucunun pencerebu sıcakta üç saatte buhar olup çalan, belli ki adaklar adanmış. den püskürttüğü ıhk hava bir an gider. Taşıyabildikleri kadar su buz gibi geldi. İlk ikram buz giKülliyeden ayrılıp çarşı içine taşıyorlar aşağıdaki çeşmeden ya girince, Belediye Başkanına bi bir şişe su da gelince... da Dicle'den, içmek için, yemek Mardin'in Gercüş ilçesine " s u " dedik. Güneşin altında yaiçin, temizlik için. bağlı Hasankeyfin ANAP'lı berım saat dolaşınca dilimiz, daAlttaki mağaranın içinden taş lediye başkanı hal hatır sordukmağımız kurumuştu. Başkan, merdivenle üstteki mağaraya çıtan sonra çekmeceden çıkarttığı bir manifaturacıya girdi. Top kılıyor. Üst kata çıkmadan ara top kumaşlann arasından büyük klasörü masaoın üstüne koydu, da bir oda daha var, boş. Üstte içinde kalın bir proje. "Buraya bir termos çıktı ortaya, sonra iki oda, burası ahır, yerler saçok turist gelir" dedi. " A m a bardak bardak soğuk su. O ara, man. Ipe dizilmiş dolmalık bi Şehmus Kartal, karşı sıradaki ağıriayacak bir tek yatağımız berler kurusun diye buraya asılyok. Bir otel yapmak istiyoruz." kasap dükkânına gitti, çengele mış. îkinci kattan sonra yine asılmış etlerin arkasına geçti, kaTurizm denince akla hemen merdiven, ama en üstte oda yok. sapla bir şeyler konuştu, sonra Ege, Akdeniz kıyıları gelir ya Büyük bir taşın siperindeki oyuküçük bir çocuğa, "fırında doğrusu Hasankeyfteki turizm ğa ocak kurulmuş, mutfak gibi. yapsınlar" dedi. olayını önce yadırgadık. Şehmus Hela, bahçede herhangi bir yerKartal, tarih vermeden HasanRasvelai'deki mağaralan görde. keyfin tarihini anlattı: müş, muradımıza ermiştik artık. Aşağıda, bahçe gibi düzlüğun "Zamanında burası yukarı Şehmus Kartal, kaleyi de gezmeMezopotamya'nın en işlek tica yanında taşlann ardmda gizli bir mizi önerdi. Bu sıcakta tekrar ret merkezi, en önemli askeri ve duzlük daha var ve burada bizi güneşin alıına mı çıkacaktık. Kagörup saklanmış, taşın dibinde siyasi yeriymiş. Sümerlere, Iede ne var sorumuza Kartal'ın Akadlara, Artukogullarına 130 gizlenmiş, sessızce oturan üç çoyanıtı, "Mağaralar," oldu cuk. yıl başkentlik etmiş. Urartulann, Rıza, çocukların ürkekliğini Eyyubilerin onemli merkczterin HPSODEP anayasayı zorluyor (Baştarafi 1. Sayfada) ken, " A N A P olarak iktidarda kalmanın anahtarını yine kendimizde görüvoruz. Bunun dışındaki gelişmeler hangi ölçüde ve boyutta olursa olsun bizim üzerimizde ısrarla duracagımız bir konu degildir" dedi. Keçeciler, değerlendirmesini şöyle sürdürdü: MUHALEFET PROBLEMİ "Türk milleti bizi iyi ve güzel oldugumuz için secti. Mevcutlann en iyisi oimaya devam eltiğimiz müddeiçe iktidarda kalınz. Mubalefet iktidara gelmek istiyorsa daha iyi çozümler bulmalıdır. Çözüm yerine birlesmeler ve transferierle bu iş olmaz. Siyasi partiler milletin sandık yoluyla gonderdiği mesajı değerlendirmek zorundadır. Milletimiz 6 kasım ve 25 martta sandık yoluyla kesin mesajlar vermişlerdir. Bu mesajııı en belirgin tarafı şudur: Biz kavgadan yana degiliz. Millet 12 Eylül'den önceki siyasi yapıyı istemediğini belirtti. Türkiye'de bu seçimlerden sonra iktidar problemi çıkmadı. Türkiye'de bir muhalefet problemi vardır." Keçeciler'e yönelttiğimiz sorular ile yanıtlan şöyle: Türkiye'de muhalefet probleminin HP ile SODEP birleştikten sonra da sürecegine inanıyor musunuz? KEÇECİLER Bu problem hâlâ vardır. Bu problemi çözmek için kendi aralarında birlikler kurma gayreti içerisindedirler. Ama şunu söylemek istiyorum: Türkiye acaba neden anayasanın milletvekili transferleri ile ilgili 84. maddesini vazetmek ihtiyacı duymuştur? Bu madde anayasaya niçin konulmuştur? Yakın geçmişimizde bu işlerle meşgul olanların sonunda hüsrana uğradıklannı hep beraber görmüşüzdür. İktidara giden yol siyasi birleşmelerden değil, sandıktan geçer. Size göre'anavasanın 84. maddesi HPSODEP birleşmesine engel mi oluşluruyor? KEÇECİLER Bu birleşmede anayasanın zorlanması vardır. Kulislerdebirleşmeçahşmaları ile iktidar olunmaz. Elma artı armut eşittir iki elma olmaz. Birleşme oyların toplanması anlamına gelmez. Teşkilatları birleşince elma mı, yoksa armut mu o zaman belli olur. Birleşme gercekleşince anayasanın 84. maddesini işletecek misiniz? KEÇECİLER Bu birleşme olunca 84. maddeye bakarız. Hele bir teşkilatları birleşsin de 84. maddeye o zaman bakarız. Kaliteli ve guçlü bir muhalefet, iktidarın en guzel kamçısıdır. HP SODEP birleşmesi onlara iktidar yolunu açmaz. ANAP hükümetinin son kamuoyu yoklamalannda da belirtildigi gibi yıprandığı ve oy kaybettiği göruşüne katılıyor musunuz? KEÇECİLER Bütün iktidarlar vaptıklarından ve yapamadıklarından sorumlu tutulurlar. İktidarın yıprandığı göruşüne katılrnıyorum. Keçeciler, geçen hafta sonunda tstanbul'da Trabya Oteli'nde il başkanları ile yapılan eğitim toplantısında yaptığı konuşmada da bu doğrultudaki görüşlerini ifade ettiğini ve bu toplantıda i! başkanları ile siyasi gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi. Basankeyf'te insanlar sanki yontma taş devrini yaşıyor. Kayalann içinde kutu kutu oyuklar, alt alta, üst üste dizili. Tüm bu olumsuzluklara rağmen yaşam sürüyor. Trakya susuz (Baştarafi I. Sayfada) mısır üretiminden nasıl sonuç alındığını sordu. Enez'de üreticilerle konuşurken, "Çeltik konusunu verinde görmek için geldik. Bu bir dogal afettir. Dert büvük, derman kısıtlıdır. Gerekli eksper raporlan alındıktan sonra kredi borçlarının ertelenme konusu karara bağlanacaktır. Su sorununda uzun vadeli çözüm barajların yapımıdır" dedi. Hüsnu Doğan, süt fiyatlarının, su fiyatlannın gerisinde kalması ile ilgili bir soruyu da "Millet su yerine süt içsin" diye yanıtladı. Bölge halkı, kuraklığın getirdiği sorunlan bakana iletemediklerini soylediler. Keşan Yeniceçiftlik koyünden Şerif Çiçek, bakanı uzun süre Keşan Kaymakamlığı'nm önünde bekledi ama bakana ulaşamadı. Çiçek. "Bakanı görmeye geldim. Ofisten aşağı yukan 500600 bin lira alacağım var, bir ay oldu mahsulumün parasını alamadım. Yağışsızlıktan ayçiçegi ürunüm kavruldu. Derdimi kime anlatayım. Traklörüm anzalı, tamir eltiremiyorum. Mazol alamıyorum. Kısacası çiftçilik yapamıyorum. Hükümette param durdukça deger kaybediyor" diye yakındı. Enez'in Akkoca koyünden Muharrem Şahin, " 3 0 dönüm tartam var. Tumune ayçiçegi ektim, ancak açtığım artezyenlc 12 dönumü sulayabildim. Bu yüzden beklediğimden yüzde 50 az ürün alacagım." Anayasa ne diyor? (Baştarafi 1. Sayfada) ganlarınca aday gösterilemez. Anayasa Mahkemesi'nin kararmda partinin kapatılmasma eylem ve sözleri ile sebebiyet verdiği belirtilen milletvekilinin üyeliği ile temelli olarak kapatüan siyasi partinin, kapatılmasma ilişkin davanın açıldığı tarihte, parti üyesi olan diğer milletvekillerinin üyeliği, kapatma kararının Türkiye Buyuk Millet Meclisi Başkanlığı 'na tebliğ edildiği tarihte sona erer. 3. Anayasa Mahkemesi tarafından kapatüan partinin kapatılmasında mahkemece sorumlu görülen milletvekillerinin de milleıvekilliklerinın kendiliğinden sona ermesi uygun gorülmüştür. Eğer partinin kapatılmasında mahkemece sorumlu görülmemişlerse bunlar bağımsız olarak milletvekili gorevlerini surdureceklerdir. KOMtSYOMMA MGK ANAYASA GEREKÇE 1961 Anayasası'nın 80'ınci mad C'yeliğin düşmesine ilişkin Dadesinde düzenlenmiş olan üyeli nışma Meclisınce kabul edilen ğin duşmesi ile ilgili esaslara 92.nci madde 84'üncü madde bağlı kalınmtştır. Ancak yenilik olarak yeniden duzenlenmiştir. olarak: Bu düzenleme, Danışma Mecli1. Üyenin bir yasama yılı içeri si metninde yer alan "Bir yasasinde izinsiz veya özürsuz olarak ma yılı içinde... Kırkbeş gün toplam 45 gün Meclise katılma katılmama'' hükmu Meclis çalışmast halinde Meclisçe karar ve malarını aksatacak nitelikte gorilerek üyeliğin düşürülebilmesi rüldüğünden, bu hüküm bir ay kuralı getirilmiştir. içinde, beş birleşim gününe öztir2 . Ayrıca 1961 Anayasası'nın süz olarak katılmayanların ü'ye1980 yıllurından onceki uygula liğinin düşmesine imkân verecek maların topluca bir parıiden is şekilde değiştirilmiştir. Ayrıca, ti/a ederek bir başka partiye maddeye eklenen yeni bir fıkra girme ve bu suretle iktidar deği ile partisinden istifa eden milletşikliklerıne neden olma göz o vekilinin bir sonraki seçimde, isnünde bulundurularak bu gibi tifa tarihinde mevcut olan dalgalanmaların önlenmesi için herhangi bir partinin genel merpartisinden ıstifa eden millet ve kez organlannca aday gösterilekillerinin üyeliklerini bağımsız meyeceği prensibi de olarak surdürebılecekleri esası getirilmiştir. Diğeryö'nden Anagetirilmiştir. yasa Mahkemesi 'nce kapatılmaPartisinden istifa eden milletve sma karar verilen siyasi parti kıli bir sonraki seçimde de her üyesi olan milletvekillerinin de hangi bir partinin genel merkez üyeliğinin düşeceği hükmü getiorganlannca aday da gösterile rilmek suretiyle parti üyesi olan milletvekillerinin parti yönetimi meyecektir. Ayrıca partisinden istifa eden ile görevli olanlara, partinin kamilletvekilinin bir başka partiye patılmasma neden olabilecek girmesi veya Bakanlar Kurulun davranışlardan kaçmmaları için da görev alması halleh üyeliğin uyarıda bulunmaları ve bu yönioııu eııtıtn necJetııerınde/ı biri de daha dikkatli ve titiz davranmaları amaçlanmışıır. olarak kabul edilmiştir. DEGtŞİKLtK GEREKÇESİ ÇAIIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL Üaş düzeltimi Ben 1944 doğumluyum. 1963 yılında ögretmenlik görevine başladım. Yaşımı (gerçek dogum tarihira olan) 1941 olarak düzelttirdiğim takdirde elli yaş sınırlamasına göre bangi taribte emekli olabilirim? Yaş büyütmenin Emekli Sandıgı'nca kabul edilip edilmeyecegi konusunda bilgi beklemekteyim. D.Y,KÜTAHYA YANIT: Emekli Sandığı Yasası'mn "iştirakçilere ait çeşitli hükümlerinin" uygulanmasında: "emeklilik hakkı tanınan bir vazifeye ilk defa tayin sırasında kurumlara gösterilen nüfus hüviyet cüzdanlarında yazılı doğum tarihleri" geçerli olmaktadır. Yasanın açık hükmüne göre, Emekli Sandığı'na bağlı göreve ilk kez atamanızın yapıldığı 1963 yıhndaki doğum tarihiniz olan 1944 yılı geçerli sayılacaktır. Bu kural tüm sosyal güvenlik kurumlan için de geçerlidir. Sosyal Sigortalar Yasası'nda "Malullük, yaşlıhk ve ölum sigortalanna ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında, sigortalılann" Sosyal Sigortalar Yasası'na "tabi olarak ilk defa çalışmaya başladıği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihlen"nin esas alınması gerektiği vurgulanmıştır. BağKur Yasası'nda da; "Malullük, yaşlıhk ve ölum sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili hükümlerin uygulanmasında sigortahlann "BağKur Yasası'na" tabi olarak ilk defa çalışmaya başladıği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri"nin uygulamada geçerli olacağı öngorülmüştür. Sosyal güvenlik yasalannın "yaş"a ilişkin bir ortak yönü de "nüfus kayıtlannda doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 temmuzda, doğum ayı yazılı olup da günü yazılı olmayanlar o ayın l'inde doğmuş" sayılmalarıdır. Emekli Sandıgı'nca yapılacak işlerlerde yaş büyütmeniz bu nedenle geçerli sayılmayacak ve emeklilik işlemleriniz 1944 yılına göre uygulamaya konulacaktır. SORU: Dalan (Baştarafi 1. Sayfada) "Sanatçı memur olunca sanatçıiık vasfını kaybediyor, ve kendini yenileyemiyor. Bakın Şehir Tiyatrolan'ndan ayrılıp özel tiyatrolara geçen sanalçılar hemen meşhur oluyorlar. Şehir Tiyatrolarında ise 120 sanatçı var, ama halimiz belli. Tiyatroya çekebildiğimiz seyirci de belli." Dalan, emekliliği gelen sanatçıları emekliye ayıracaklarını belirterek, özel tiyatrolardaki sanatçı sayısımn en fazla 10 ya da 12 olduğunu soyledi. Dalan, "Bizim uç tane tiyatromuz var, demek ki 60 da sanatçı fazlalıgımız v a r " dedi. "Çekirdek kadro" oluşturmadaki kıstaslannın neler olacağını bilmediğinı belırterek bu görevın Şehir Tıyatroları Yonetim Kurulu'na verileceğini söyleyen Dalan. konuşmasını şöyle surdürdü: "Sanatçı seçecek kadar sanattan anlasaydım sanatçı olurduın." Bedrcttin Dalan, çekirdek kadro olu^lurduktan soııra sahnelenecek oyunlarda sözleşnıeyle sanatçı çalıştıracaklannı da sozlerine ekledi. Solun birleşme formülü (Baştarafi 1. Sayfada) cak. Ayrıca partinin o zaman içinde belirlenen amblem ve adım alacak. SODEP'ten katılanlar ve belirlenen 40 MKYK üyesi yeni partinin yapacağı kongrede 80 kişilik MKYK'sine katılacak. 3 HP lüzelkişiliğindekı yeni oluşumda 80 kişilik MKYK, Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan'la birlikte yapacağı ilk toplantıda tüm ıl ve ilçe örgütlerinı oluşturacak. Geçıcı yönetım kurulları oluşturutacuk, yeni orgütler kongreye gidecek, asıt yonetimlerini ve delegelerini belirleyecekler. 480 kişilik MKYK üyeleri ortak biçimde çalışarak, yeni partinin asıl programım ve tuzuğunu biiyuk kongreye hazırlayacaklar. 5 Belirlenen delegelerle, 80 kişilik MKYK uyelerı ve milletvekilleri ile buyuk kongreye şubat 1986'da gidecekler. Buyük kongrede program tüzuk ve partinin yeni genel başkan ve yönetimmi belirleyecekler. StRECfK SultanahmetKüçuKayasofya Caddesi'nde 66 m 2 boş arsa acele satılıktır. Tel. 150 80 50/1631 SATILIK 66 m2 ARSA