Katalog

Cumhuriyet YÜKSEK KURUL NELERİ BEĞENMEDİ? "Mhıhı C umhurnel Maıhaatih^ ve (u/L'lıtilık tiirV. Anonım !>ırleı adına Nadır >adı 9 (ii.ru.I >aMn Muduru llaan ( emjl MIH.M.VC Mudıırıı tmıne l >jkli)>ıl. ^ı/ı llerı MjJuru Oka> (•onensın # H ıbcr MCTI>I./I M ı durıı \akın Ba>er. Sa\Ia Du/cnı Ironcımcm Mı Acar. • 7< wıw/«/(<•/• \ N k \ K \ VaKm Dogan I/MIR Hıkmel (, HınU>a. \ D \ N \ Mehmrt Mervan TAKVIM 21 Ağustos 1985 Scrus $e/len İMaııbul Haberkn Reha Oj, Dıs Habcrler In>un Bakı, Lkonomı Ov Basan \e Yavan Cumhumet Malbaacılık vc Ga/etecılık T A Ş Turk Ocağı Cad nun I İagj». Kulıur Atdın lmeı,. Vlaga/ın Yak">n Pek^en, Spor Dani'.mam Abdal 39,41 Cağaloğlu htanbul PK 246 Istanbul, Tci 526 10 00 (9haı), Telex 22246 0 kjdır ^uırlman Du/c!imc Krfik Durbaş, Ara^ırma Şahın Mpav. Is Scndıka ^uknın Butolar Ankara /ı\a Ookaip Bulvan Inkılap Sokak No 19/4 Tel 33 il 41 4 7 , Ktieııcı. 0 Koordınaım Mımtt KoruKan, % Malı I^İcr Krol 1JVUI, llan Aıy» Krge Telex 42344 • Izmır. Halıt Zıya Bulvarı 1352 Sok 2/3. Tet 25 470913 l2 3OTelex nr. Halkla llıskııcr dulderen Ko^ar Idarc Htıse*ı« (.urer. Işleımc Sadua Sonaıcz. 52359 • Adaaa: Çakmak Cad No 134 Kat 3, Tcl 1455019731 Tekx. 62155 Irasak 4.37 Güneş 6 12 Oğle lkındı 16 59 Akşam 20 02 Yatsı 21 30 TRT yayınları yetersiz Bayram programlarında yalnızca direklerarası edebiyatının yapılmasımn, toplumun bayram kültürünün kısır bir zemine oturtulması anlamına geldiği belirtildi. Bayram programlarında fesin aşırı ölçüde kullanılmasının laikliğe ve kıyafet kanununa aykırı olduğuna dikkat çekildi. Heysel Stadyumu'nda, Juventus Liverpool maçı sırasında çıkan olaylann TRT'de yansıtılış biçiminin çağdaş yayıncıhk anlayışıyla bağdaşmadığı belirtildi. Haberlerde istenilen düzeye erişilemediği ve bu düzeyi tutturma çabalarımn arttırdmasının gereği vurgulandı. oldu Anımsanacağı gıbı, dakıkalarca suren ve 40'dan fazla ınsanın olumune neden olan olayları, tum dunya televızyonlan, anında, göruntusu ve anlatımıyla ulkelerme aktanrlarken, TRT spor spikerı Tansu Polackan olaylara değınme gereğını hıç duymamış ve elındekı kâğıttan, hglerın tarıhçesını okumayı surdurmuştu Tansu Polatkan yurda dönuşte, ne gorduyse onları anlattığı bıçımınde demeç venp, sorumluluktan kurtulma yolunu seçerken, TRT'nın yetkılılerı de "gerekeni yaptığını" soyleyerek, Polatkan'a arka çıkmışlardı Yuksek Kurul'un raporunda, bu tutumun çağdaş yayıncıhk ılkelenyle bağdaşmadığı behrtıldı ve bu gıbı yayınlarda, daha dıkkatlı olunması gereği hatırlatıldı. HABERLER YETERSİZ Öğrenıldığıne gore, Radyo Televizyon Yuksek Kurulu, TRT'nin haber yayınianndan da memnun değıl. Bazı teknık yenilıklerın uygulanmasına karşın, haberlerde istenilen duzeye erışılemedığı \e bu duzeyı tutturma çabalarımn arttırılmasınm gereğı de Yuksek Kurul'un raporunda yer aldı Ashnda Radyo Televizyon Yüksek Kurulu'nun bu uç aylık rapclan artık eskısı kadar da etkılı olamayacak Eskıden bazı şeylerın şoyle ya da bo>le yapılmasını ısteyebılen ve TRT Kurumu'na bazı uyanlarda bulunabılen Radvo Televizyon Yuksek Kurulu, şımdı bu olanaktan >oksun kaldı Çunku, Yuksek KuruPla TRT Kurumu arasında suregelen bır uyumsuzluk ıçın, bırkaç a> once Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Danıştay'a başvuru yapmış ve TRT Yasası'nın 7b maddesı hakkında göruş ıstemıştı. Danıştay'ın goruşu, kurumun goruşlen doğrultusunda çıkınca, Yuksek Kurul ve TRT Kurumu arasmdakı duşunce ve vorum farkı, Yuksek Kurul'un aleyhıne bır sonuca bağlanmış oldu. Bu durumda Radyo Televizyon Yuksek Kurulu, yıne yayın sonrası denetimlerını surdurecek ve uç aylık raporlarını hazırlayacak ve bunları yasanın 7b maddesı uyarınca ılgılı mercılere gönderecek Ama Danıştay'dan çıkan goruş gereğınce, Yuksek Kurul bu denetımlerın 7b maddesıyle sınırlı kalacak Yanı Yuksek Kurul yayındakı aksaklıklardan, nıtehk duşukluğunden, yanhş uygulamalardan soz edemeyecek, etse bıle bunun pratıkte bır yaran olmayacak. Yüksek KuruVun 3 aylık etkisiz raporu: ARTHUR MILLER R6portai ANLATIYOR Şemsa Yeğin Korkarım, mutlu Amerikan insanı, belki başka ülkenin yurttaşı bu yolla mutlu olmayabilir. Ama bu garson kız mutlu.. İki bakan vurt dışında Haber Merkezi Devlet BakaI m Katım Oksay Suudı A rabısI tan 'a, Malıye ve Gumruk Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin de Sovyetler Bırltğı'ne gıttı Oksay, Suudı Arabısıan'da bulunan Türk hacı adaylarının sorunlarım yerınde göreceğını söyledı. Alptemoçın de Moskova'da doğal gaz boru hattına ılışkın goruşmelerde bulunacak. Birçok ABD 'ü sadece tühetmeyi düşünür NEW YORk Bız boyle savaşlardan, ışsızlıklerden konuşurken apartmanın kapısı anahtarla açıldı ve elındeki paketlerden ahşverışe çıktığını anladığımız Ba\an Mfller ıçerı gırdı Arthur Miller'ın gozlerı, savaştan kurtulmanın sevınanı yansıtırcasına ışıdı bırden, Ayağa kalktı, eşını karşıladı ve bizı tanıştırdı Onunla da bır sure Turkıye'nın tunstık değerlerınden konuştuk tnce uzun, "tipik Amerikan kadım" gorunumundekı yeni Bayan Mıller'la konuşurken, ne yuz çızgılerı ne de bedenıyle aklıma gelen kışiyı hıç de çağrıştırmadığı halde, elımde olmadan. bır zamanlar Bavan Miller olan Marilyn Monreo'yu duşundum Arthur Miller, şu anda Marilyn Monrea'vla tanıştımor olabılır mıydı benı, dıye sordum kendıme Ve gene elımde olmadan sordum Arthur Miller'a. Neden9 dıye sordum Neden7 Işıltılı gozlerıne dalgın bır huzun çöktu Mıller'ın ve başını ıkı >ana sallayarak yanıtladı sorumu "Bu konuyu kimsejle tartışmıyorum," dedı sonra Ve gene usta tıyatro oyunculuğu onun doğal yeteneğıymış gıbı, ya da tam yapması gerektıği gıbı, dereden tepeden konuşmaya başladı benımle Ideolojılerden, ondan daha çok uygulamalardan, somut Âslanhn iadesi ertelendi 4 ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Radyo Televizyon Yuksek Kurulu'nun, TRTnin >ayın sonrası denetimlerını içeren son uç a>hk raporunda, özelhkle uç konu uzerınde durulduğu öğrenıldı Bu konulardan bırı, geçen Ramazan ayı ve bayram suresınce yayınlanan bayram programlanna ılışkın Raporda, bu programların yetersızlığı vurgulandı ve yalnızca Direklerarası edebiyatının yapılmasımn, toplumun bayram kultürünön kısır bır ze tnine oturtulması anlamına geldığı belirtildi. Raporun bayram programlanna ılışkın bolumunde dönemın gereği de olsa fesın aşırı ölçüde kullanılmasının laikliğe ve kıyafet kanununa aykırı olduğuna dikkat çekıldı Rad>o Televizyon Kurulu'nun uzerınde durduğu bır başka konu da, geçen mayıs ayında Belçıka'nın Heysel Stadyumunda yaşanan ve Juventus'la Lıverpool takımlarının yandaşlan arasında çıkan olaylann yansıtılış biçımı Dinçerler basına aîeş püskürüyor: 'Sataşmalara cevap vermeırf Polemik ve kavganın Türk fikir ve siyasi hayatı ile demokrasiye zarar verdiğini belırten Dinçerler, "Sataşmalara kesinlikle cevap verilmeyecek" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanı Vehbi Dinçerler, son gunlerde basında yoğunlasan yorumlar uzerıne bır açıklama yaparak, "Sataşmalara kesinlikle cevap \erilme>ecektir. Polemik ve kavga Turk fikir >e siyaset hayatına ve demokrasimize sadece zarar vermiştir" dedı Dmçerler, basında kecdısıne yöneltilen eleştınlerin "makul olçu ve hoşgorulebilir uslup ve muhtevayı" aştığını belırterek, "lstanbul'da yayımlanan ciddi bir gazetemizde ozellikle bazı koşe yazarian, hukumete geldigımizden başlayarak, daha hiçbir ciddi iş ve işlemimizi gormedeıt başlatüklan ve kendi haval hanelerinde ureterek fikir pazanna surdukleri tahkik edilmemiş, haksız, yersiz, iddia, itham, iftıra ve goruş gibi urunleriyle polemik açmayı denemekledirler" bıçımınde konuştu Dinçerler kendısıne yöneltilen eleştırılerı "iftira" ve "itham" olarak değerlendırerek, "alışılmış olduğu gibı bu ifliralann, ithamlann. ıddialann, goruş ve kanaatlann hepsını ya kanun ve nızama uygun olarak >urutulen ış ve işlemlerin haksız bir şekilde tahrif edilerek anJatılması teşkil etmekte, ya da ozel hayatımızla ve hatta manevi hayatımızla ilgili kendi vehimlerin oluşturmaktadır" dedı Dınçerler butun duşunce ve ışlemlennde Ataturkçuluk'ten aynlmadıklarına değınerek, "Ataturk'u sevmenin yalnız kendilerine mahsus bir "azınlık imtiyazı" olduğu gibi >anlış bir saplantıya duşen bu zihniyet gerçek Ataturkçu'lugun siyasi boluculuk degil, butunleştincilik oldugunu, hâkimı>etın bır kısım veya azınlıkça dusunce sahipkrinin vehmettigi gibi kendilerin« degil, yalnız ve yalnız kayıtsız şartsız millete olduğuna samımi olarak inanma ve buna uyma olduğunu" belirttı. kulture gelip davamvor çunku... O ulkelerdeki dizge, onlann halklan için ıyı olabilir, bilmiyonım, ama bizim için olanaksız... Aslında onlar için de iyi olduğunu sanmıyorum. Bizım olanaklanmız kanımca çok daha fazla. Çunku biz çok daha kısa bir zaman dilimi içinde degişebiliriz. Bu Amerika'da, geçmişımize asılıp kalama\ı/ biz. Geçmişimize olan hayraıüıgımız uzenne bir şey ınşa edemeyiz. Olmaz, bir sonuca ulaşümaz çunku. Uç, dort, beş haydi divelim altı yıl baglanabılir, ya da dajanabiliriz bir duruma, sineye çekebilir, katlanabiliriz, ama sonra sesler yukselmeye başlar. Yeter artık, der insanlar, şimdi başka bir şey deneyelim. Vakınlarda bunun guzel bir orneği yaşandı bu ulkede. Hukumet askeri harcamalara buyuk fonlar ayırdı. ABD tarihinde gorulmedik buyuklukte paralar harcanmaya başlandı savunma için. Tamam dedim, yavaş seyreden bir felaket başını uzattı. Orduyu beslemek için tum oteki harcamalar durduruldu. Bu gidiş hiç sona ermeyecek diye duşundum. \ma bakın, dunım degişıvor. Hem de kısacık bir sure içinde degisme başladı. Neden? Çok basıi, çunku ordunun dışında bulunan herkes, 'ne oluyor' diye soruyor. Ordu bizi yiyip bitirecek de seyirci mi "Korkarım mutlu Amerika insanı", dıyor Miller "Belki bir başka ulkenin yurttaşı ya da dupeduz bır başkası bu yolla mutlu olmayabilir, ama bu garson kız mutlu. Bir super toplum yaratıyorlar onlar. İşi olan her insanoğlu, etinden geldiğince çok şey satın almak zorundadır... Bu onun görevidir... Dunyaya salt bu nedenle gelmıştir. Tanrı onu giysi giymek için ve onlan eskitmek ' 'i yaratımşbr... Elbet, yasalar ekonomik yasaya uyan insanlar yaratacak ustyapı kurumlan. Bu yasaya uyabilen mutludur, yasaya uyraak için parası olmayan mutsuz... Çok yuzeysel bir mutluluk bu ve kor ı \ I ' I \ \ MAASTRİCHT, (Hollandaj Hollanda Mahkemesı, Turk makamlarının ısteğı uzerıne Hollanda'de hapıste bulunan Samet Aslan 'ı tade etme kararını erteledıklerını bıldırdı. Mahkeme, Aslan 'ın iadesi ıçın Turk makamlanndan gönderılen belgelerın çevırılerınde ıhtılaf olduğu ıçın ladenın ertelendığını belirttı Doğu Karadeniz Fuarı açıldı işi olan her insanoğlu, elinden geldiğince çok şey satın almak zorundadır. Bu onun görevidir. Dunyaya salt bu nedenle gelmıştir. Tanrı onu giysi giymek için ve onları eskit mek için yaratmıştır. Ekonomik yasaya uyabilen mutludur, yasaya uymak için parası olmayan mutsuz. kunç bir şey... Ama çok daha aklı basında insanlardan oluşan çok, ama çok sayıda Amerikalı var... ÇeşiÜUikler ulkesıdir Amerika, genelleme yapmak çok guçtur. Bu ulkenin bazı yerlerini gorseniz, hayretten donakalırsınız. Zenginlik karşısında şaşırırsınız... Ben bu tur yerleri her goruşumde şaşınyorum kendi adıma... Amerika zengin, Amerika buyuk, evet, ama bir de varlık nedeni yalnız ve yalnız tuketmek olan ikinci bir Amerika var... Bu tuketenler çoğunlukta belki. ama onlar, çogu Amerikalının, paraları olması halinde yapmaya can atacağı şeyi yapıyorlar. Bir başka Amerika da var. yarının ne getirecegı korkusuyla, iş guvencesinden joksun. yaşam guvencesinden yoksun bir yaşantı suruyor. Bu oyle buyuk bir çelişkiler ulkesî ki, bunca çelışkinin aynı yerde hukum surduğune ınanmak guç..." TRABZOt*, (a.a.) 20 Doğu Karadeniz Fuan duzenlenen törenle afildı. Açılış torenınde bır konuşma yapan Beledıye Baskanı Orhan KarakuUukçu, fuarlann ekonomik, sosyal ve kulturel ağırlıklt faalıyet ler olduğunu belırterek, Doğu Karadeniz Fuarı 'nın bölgesel karakterlı, eğlence ve kısmen de tıcarı ağırhklı bırfuar olduğunu söyledı 4 cesedin kimliği saptanamıyor HEKİMHAN, (Cumhuriyet) 14 ağustosta ıkı \uk trenınm çarpışması sonucu meydana gelen kazada olen dort kışının cesetlen bulunamıyor Dun yapılan çalışmalar sonunda bır ceset daha bulundu Cesedın DDY personelı Yaşar Metin Akkaya'ya aıt olduğu saptandı Enkaz altmdan çıkarılan bır cesedin kımlığı ıse belırlenemedt. Dığer 10 kışının cesedı ıse aılelerıne teslım edıldt. Uyum kursları sona eriyvr ASKARA, (a.a.) Mıllı Eğıtım Cençlık ve Spor Bakanlığı 'nın Turkıye genelınde 90 bın oğrencı ıçın hazırladığı uyum kursları tlgı görmedı, Ankara' da kurslara yaklaşık 50 oğrencı katıldı Yurı dışından dönen ışçı çocuklarının Turk eğıtım sıstemıne ve toplumuna uyumlarım kolaylaştırmak amacıyla 24 hazıran tarıhınde açılan uyum kursları, 23 ağustosta sona erecek Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Bakanlığı Ortaoğ retım Genel Muduru Aysal Aytaç, ıl ve ılçe Mıllı Eğıtım Gençlık ve Spor Mıidurlerı semınerıne sunduğu raporunda, kurslara katılanların savısınm beklenen duzey: bulmadığını söyledı. Şeher sağhğa zararh mı? Newsweek Dergisi, ABD'de son on yıl içinde şekerli besin maddelerinin tüketiminin artış gosterdiğini kaydediyor. ABD'de adam başına düşen yıllık ortalama şekerli besin miktan yaklaşık 60 kilogram, yıllık ortalama suni tatlandma tuketimi ise 7.5 kilogram dolayında. Dış Haberler Servisi Amenka Bırleşık Devletlen'nde, son yıllarda "tatlı" yıyecek maddelenne ve ıçeceklere karşı artan talep, ınsan sağlığı konusunda yenı bır tartışma başlattı "Seker insan sağlığına zarariı mı, defil mi?" Bazı beslenme uzmanları, şekerın, dış çurumesı, metabolızmanın aşırı olçude faalıyet göstermesı ve şeker hastalığına yol açtığını öne surerlerken, bazı doktorlar ve beslenme uzmanlan ıse tabu şekerle yapılmış besin maddelerınden çok, sunı şekenn kullandıldığı besin maddeierının ınsan sağlığı ıçın zararh olduğu göruşundeler Sunı tatlandırıcılann, kanser.kromozomların zedelenmesı ve bazı nörolojık problemlere yol açtığını karutlamak içın araştırmalar surdurüluyor. Tatlı besin maddelennın ınsan sağlığına zararlı olup olmadığı tartışması surerken Newsweek Dergisi, ABD'de son on yıl ıçınde şekerli besin maddelerinin tuketımının artış gösterdığmı kaydediyor ABD'de adam başına düşen yıllık ortalama şekerlı besın miktarının yaklaşık 60 kilogram dolayında olduğu belırtıliyor. Adam başına duşen yılhk ortalama sunı tatlandıncı tüketımi ıse 7.5 kılogram dolayında Bu arada, ABD'de saptanan baa ornek olaylarda, vucutlannda şeker dengesı bozuk olan kışilerın doğal ya da yapay şekerden oluşan tatlı besin maddelerı yedıkten sonra, hastalandıkları gözlendı, gözlenen bu hastalıklar arasında baş dönmesı, denge bozukluğu ve hatta körluk bUe var. Ancak yine de doktorlar, bu hastahklara tamamen şekenn yol açtığının kesınleşmedığını belırtıyorlar Uzmanlar, ınsanların doğumdan ıtibaren tath besınlerı sevmeye koşullandırıldıklarını hatırlatıyorlar. Bebeklere yenı doğduklarında sade su yenne şekerli su venlmesi bu koşullandırmaya getirılen en ıyı ornek California Üniversitesi Kımya uzmanlarından Marcos Hatada, ıster şeker kamışı ve pancanndan uretılen şekerden, ısterse kımya laboratuvarlarında uretılen sunı şekerden yapılmış olsun tum tath oesınlere karşı buyuk bır eğılım olduğunu belırtıyor. Nıtekım, ABD'de, son yıllarda, donduma ve pasta satan dukkânların sayısı gıderek artıyor. Şeker ve ınsan sağlığı tartışması ABD'dekı yapay tatlandıncı ureten şırketler arasında buyuk bır rekabete yol açıyor En buyuk tartışma konularından bırını de, şeker ve şışmanlık arasmdakı bağlantı oluşturuyor. Bazı uzmanlar, şekerın şışmanlattığı yolundakı tezlerı çurutuyorlar ve zayıflama rejımı olarak şeker kuru uyguluyorlar Çınlılerın bır atasozu, tatlıya duşkun Amerıkalılann ıçınde bulunduğu ruh halını anlatmaya yetıyor, "Stresten kurtulmak için mutlaka çayınızı tatlandınn." Daha zengin ol Her şe> dızgenın ışleyışıne, dunyanın gıdışıne uygun olarak gelışıyor ışte Ama ınsan her şeyın zırveye vardığı bır dunvada, ınsanoğlunun da kuyruksuz maymun olmaktan kurtulduğu andan bugune gelınceye dek hayh yol katetmı> olmasına, ıki ayaklı memelı turunun en gelışmış örneğı durumuna geldığıne ınanmak ıstıyor lnsanlara bakıyorsunuz bu ulkede, her şeyın, ama her şeyın var olduğu bır dunyada ınsan turunun bu gelışmenın gerısınde kaldığı ızlenımını edıniyorsunuz Nereye gıdı> o9 ruz ınsan olarak Iyıye mı gıdı Akupunktur ile doğum Doç. Küçük Insan Hakları Mahkemesi'ne başvuracak YAMTSIZ SORULAR Marilyn Monreo ile evOiği sorulunca Arthur Miller'ın ısılnlı gozlerine dalgın bir huzun çokuyor ve başını iki yana sallayarak soruyu yanıtlıyor: "Bu konuyu tartışmtyorum~." gerçekhklerden konuştuk bır sure Sonra ben az once kapadığımız ses alma aygıtını açarak şoyle bır beylık soru yönelttım kendısıne "Bir yanda doruğuna çoktan >armış bir dizge," dedım ona, "yani anamalcılık, obur yanda da bunun karşıtı başka dizgeler... Hepsi arayış içınde... Hepsinin amacı insan yaşantısını geliştirmek, lyileştirmek... Vıllar geçiyor, arayış suruyor... kalacağız?' Dururau yaralanlar, bu sesi durmak zorunda, anlıyor munusuz? tşte bu turden bir diyalektik, burada gorulebilır. Sovyetler Biriigi'nde ornegın, boyle bır diyalektıği gerçekleştırmek çok daha zordur. Bunun nedeni de ortada: Basın ozgur degil o ulkede. Partı 'tamam' demedıkçe hiçbir şey yazamaz. Eh, parti de kendi politikasını eleştirecek bir şey soylemeyecegine gore, basına eleştiri niteliğinde bir şey >ayımlama izni \ermeyecektır. O zaman kımin sesi nasıl du>ulacak? Kim kime karşı çıkaı.dk? Dolayısıyla bu uygulama. degişim >anı evrim surecini çok çok yavaşlatmakladır. Bizim, adil bır loplumsal etrimı yaşamamız olasılıgı. sımdilik benim bıldigım butun kulturlerden çok daha fazla kanımca." Paco Rabanne'ın koleksiyvnıı ANKARA, (UBA) Sıkıyönetım Yasası gereğınce "sakıncalı" gorulerek alındığı Gaa Unıversıtesı'ndekı görevıne donmek ıçın başvuran Doç Dr Yalçın Kuçuk, "Bstşvurum tum aşamalarda da reddedilirse insan hakları mahkemesınde dava açacağım" dedı. Ankara Unıversıtesı Yonetım Kurulu'nun 1402 sa>xh Sıkıyonetım Yasası gereğınce gorevınden alınan oğretım uyelerınm unıversıteye gerı donme ıstemlerının reddedılmesı uzerine UBA'nın sorularını yanıtlayan Doç Yalçın Kuçuk, kendi başvurusuna Gazı Unıversıtesı 'nden henuz bır yanıt gelmedığını belirttı. Kuçuk, bu konuda unıversıtelenn ortak bır goruşu olmadıfına dikkat çekerek, "Ankara Üniversitesi reddelti. Ege Üniversitesi yasal engel yok diyor" dedı. Yalçın Kuçuk, lstanbul'da Sıkıyonetım Komutanhğı'nın emrı ıle gorevden alınan bır kımsenın, sıkıyonetım olmayan bır ılde görev alabılmesıne de yasanın engel olmadığını ıfade ederek "Bizler, bir işi olduğundan o kadar zor durumda değiliz. Asıl zor durumda olan aynı yoila gorevinden alınan meraurlar ve ogrenciler var" dedı YARGI YOLU DENENECEK Ankara Unıversıtesı Yonetım Kurulu'nun görevıne gerı donme ıstemını reddettığı Prof. Dr Cevat Geray da, unıversıtenın kararına karşı "yargı yolunu deneyeceklerim" söyledı Geray, 198586 sonbaharkış koleksiyonlarmı sergiliyorlar. Paris'teki yaz konuya ılışkın çahşmaların surdefıleleri arasında en çok ilgi toplayan Paco Rabanne 'ın sunduğu durulduğunu, eylulde dava açailginç giysilerdi. caklannı bıldırdı. Bır başka Amerika var, yarının ne getireceği korkusuyla, iş guvencesinden yoksun bir yaşantı sürüyor. Bu öyle büyük bir çelişkiler ülkesi ki, bunca çelişkinin aynı yerde hüküm surdüğüne inanmak guç. yoruz, ınsansal değerlerımızı vıtırıyor muyuz yoksa .. Aslında Arthur Miller'la bu soruyla başlayan bır soyleşı ne tatlı gelişırdı, ne guzel olurdu kımbılir. Ben debu soruyu sonıyorum kendime zaman zaman," dıyor Miller "Ve yanıtını bulamıyorum. Şu anda egemen felsefe şu kanımca: Kendini zenginleştir, daha zengin ol \e başkalarına yardım et. 1845lerde. Louis Philippe'in Fransa'sında ortaya atılmıştı ilk kez bu felsefe... Şimdivse burada geçerlik kazanmışa benziyor..." Amerıka albaştan edıyor . Salt Turkıyeh olmam nedenıyle benımle goruşmek ısteven ve belki de salt bu nedenle New York'takı konutuna gelen Arthur Müler'a teşekkur edıyorum 'ne Turkıye'den soz edıyor JK iızgunum", dıvorum ona 1 Ne dıyebılırım ' "l'manm bazıları gerçeklen uzulmuşiur," dıyor Miller "Ve umarım her şey daha guzel olacaktır..." BO!\\\, (a.a.) Akupunktur, doğuma kolaylık getırdı Mustakbel annenın sol elıne batınlan ınce gumuş ığne, doğumun bır saat gıbı kısa bır surede tamamlanmasını sağlarken, doğum sonrasımn stkıntılannı da daha az hıssettınyor. Federal Almanya'nın Duısburg kentmdekı Bethesda Hastanesı'nde gorevlı kadın doğum uzmanları, Prof Chrısıoph Werner ve Dr H olfgang Schuler, bu metodu yaklaşık bıryıldtr kullandıklannı soyledıler Doktorlar, doğum esnasında, anneierın, akupunktur sayesınde bebeğın bılmçlı olarak yardım etııklerını ve fazla acı çekmedıklennı kaydedıyorlar 477 kişiye bir yatak düşüyor ANKARA, (a.a.) Turkıye'dekı yataklı tedavı kurumlarında 477 kışıye bır yatak duşuyor Hastanelerımızın yatak kapasıtesınde 20 yılda 45 bınden fazla artış sağlandı Bu artış son dört yılda 13 79 adet olarak gerçekleştı. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Tedavı Hızmetlerı Genel Mudurluğu 'ncehazırlanan, "Yataklı Tedavı Kurumlan 1984 Yıiı Bultenı" verılerınegore, Turkıye'de 686 yataklı tedavı kurumu ve 100 bın 496 vaıak bulunuyor Bu sayılara, Mıllı Savunma Bakanlığı 'na bağlı 44 kurum ve 15 bın 100 hasta yatağı dahtl edıldı Illere göre yapılan değerlendırmeye gore îstanbul'da 225, Hakkârı'de 2 bın 900 kışıye bır yatak duşuyor Şu anda egemen felsefe şu kanımca: Kendini zenginleştir, daha zengin ol ve başkalarına yardım et. 1845'lerde,Louis Philippe'in Fransa'sında ortaya atılmıştı ilk kez bu felsefe... Şimdiyse burada geçerlik kazanmışa benzîyor. İnsanoğlu bugun istediği gelişme aşamasına varmış mıdır, saglıklı ve mutlu mudur?" ÇeHçkiler ülkeai "Peki sizce ortalama bir Amerikan yurttaşı mutlu mu?" dıye soruyorum Ve ona bır lokantada goruştuğum garson kızdan soz edıyorum. Kocası ayda ıkı bın dolar >anı aşağı yukarı bir orta sınıf Amerıkalı aylığı kazanan bu genç kadın, kendısıne gıysı almak ıçın garsonluk \apıyordu. Kendi deyışıvle o bır "giysi delisi">dı çunku Gıysı al maya bayılı>ordu Ve dıledığı gıysıyı alabıldığı için çok mutluydu, çok. . Ev sahibine iyi, kiracıya kö'tii A \KARA, (AI\KA) Yargıtay Onuncu Hukuk Daıresı, ev sahıplerıyle kıracılar arasında surup gıden davalara yenı bır bovut getırdı E\ sahıbınm enfIasyonun artışt karşısında, kırasını arttırmak ıçın dava açabıleceğtne karar \erdı Geçmişe asılı kalamayız "Bu bir kultur sorunu," dıye vanıtlı>or benı Miller "Bana sorarsanız, yalnızca ekonomi degil, kultur de çok onemli bir unsur. Sonuçta her şey bir yanıyla BİTTİ